0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.
Kızılderili benzetmesine katılıyorum. Fakat bu bağlamda "devlet şunu yapsın, bunu yapsın" demek tutarlı bir yaklaşım olmaz. Gidip bir tarla alıp tarım işine girmemiz gerekir eğer bu fikirdeysek. Yani "gelecek tarımda" sözünü samimi olarak sarfediyorsak şu anda gap bölgesinde kendimize uygun tarla arıyor olmamız gerekir. Yok "ben söyleyeyim de başkası yapsın" biçiminde yaklaşırsak bu sefer "ben şef olayım başkası kızılderili" tuzağına biz de düşmüş oluyoruz."Şu kadar teşvik isterim" demeden bu işi yapabilecek olan var mı?Bi tarla-bahçe sera alayım, (gelecek tarımda madem) yirmi sene sonra imparatorluğumu kurarım, torunlarımrahat eder diyen var mı?Tarla bağ bahçe gibi şeyler Türkiye'de ucuzdur. İzmir'in kasabalarında bile ucuz. Doğuda ise yok pahasına satın alabilirsiniz. Konuya merakı olan için samimi olarak tavsiye ederim, zira her işi, onu seven kimse, o yapmalı, ama imparatorluk falan beklemeyin. Geleceğin tarımda olması aldatıcı bir argümandır. Tarım monoton bir iştir. Kapasitesi sınırlıdır ve gelecekte daha da ağırlıklı bir biçimde makinalara bağımlı olacaktır. Makinalar da çiplerle yönetilecektir. Çinlilerin bir hata sonucu önce elektronik işine girdikleri sonradan "çiplerin yenmediğini anlayıp" elektronik işini bırakıp tarıma yöneldikleri teorisine de katılmıyorum. Benim düşünceme göre gayet planlı hareket ediyorlar. En hızlı biçimde kar getiren stratejik sanayilere yöneldiler ve şimdi de oradan tüm sektörlere saldırıyorlar. Tarım bunlardan sadece biri.Japonlar veya koreliler zamanında "gelecek tarımda, biz bırakalım bu endüstri mendüstri gibi işleri" deselerdi şimdi ne durumda olurlardı, onun yerine ne durumda oldular takdirlerinize bırakıyorum. Toyota forumu yerine "Japon pirinci" forumunda mı buluşacaktık o zaman? Hiç sanmam..Tarım işlerine yönelik kariyer planının yakında Asimo gibilerine kalacağını umuyorum. Daha iyi eğitim görmüş insanlar ise daha yaratıcı işlerde çalışmalılar. Geleceğin nerede olduğu zaten belli. Gelecek gelecekte.. geçmişte değil.
Avrupa ne yapıyorsa aynısını yapacağız. Onlar da kara kara düşünüyorlar ama bizim bir avantajımız var, Çin kadar olmasa da bizim de iş gücümüz biraz ucuz.Ne ülkesiyiz? Herşeyden biraz var ama mesela İnşaat bayağı iyi, Turizm fena değil, Tersanecilik gelişiyor, Otomotiv-Elektronikte biraz montaj, biraz ara ürünler biraz yan sanayi, idare ediyoruz Herşeyden önemlisi sadece çalışarak başarılabilen işler var Türkiye'de. Çalışmaya ve kendini geliştirmeye aç bir sürü insan da var. Tembel-uyuşuk değiliz ama robot da değiliz, hayattan zevk almasını da biliriz, bu da bir değerdir."Call center"'lar hindistanda çünkü orası eskiden sömürgeydi ve herkes Ingilizce biliyor, işgücü orada ucuz ve o da uzaktan erişimle yapmaya müsait bir iş. Bize uymaz.O fabrikalar kapandı çünkü devlet eli ile bu iş bu kadar.. Gayet açık söyleyeyim, rüşveti verirsin kapatırsın..Siyasi baskıyı yaparsın kapatırsın.. Kapatır adam. Kendi fabrikası değil ki.. milletin fabrikası. Kendisinin bir karı yok ki..Toyota'yı Japon devleti kurmuş olsaydı onu da kapatırlardı.Hadi Lassa'yı kapat göreyim.. Vestel'i kapat.. Arçelik'i kapat kolaysa.. anca borsaya gider hissesini alırsın.. Momentus diye bir saat markası var. Yerli bir marka. İstanbulda bir saatçi kendi markasını yaratmak istiyor. Makinesi Japonya'dan (sanırım Casio taşeron olmuş), tasarımı italyada yaptırıyor. Marka Türk. Tahminimce hiç Türk eli değmeden yapılıyor. Markayı satıyor. Almanya başta olmak üzere yurt dışına da satıyor.Hep biz mi sömürüleceğiz? Biz bu oyunu oynarız. Çatır çatır da kazanırız. Kim olduğumuzu hatırlayalım yeter. Çin hatırladı, şimdi başkalarına hatırlatıyor.Bizi de hatırlarlar..
bü yüzdende farklı yiyecek alternetiflerine alışmalıyız, pek çok ülkede doğal olarak yenen at eti falan bizde yasak ; nedenini bilen yok, eski devirlerde türkler atın sağ butunu yerlermiş ama sol tarafı yasakmış gene... ne olmuşsa tamamı yasak şimdi...oysaki at eti yağsız sağlılkı lezzetli bir ettirDomuz etide yağlı olduğu için hem lezzetli hemde yüksek proteinlidir, daha öncede bahsetmiştim; bu yaratık çok hızlı üreyen ve hızlı büyüyen bir yapıya sahip, dolayısıyla ucuz ve bol bulunur, geçekten ucuz et istiyorsak yavaş yavaş tabuları yıkıp bunlara alışmamız,başlamamız gerek
kangru etide çok lezzetliymiş yaa
At, eşek etini at, eşek eti diye satabilirsiniz. Ama dana, koyun eti diye satamazsınız. Ben 10 yaşında Bursa'ya gitmiştim. Bazı kasapların camında tay eti bulunur diye yazı vardı. (Galiba Tatar mahallesiymiş.)Türk gıda kodeksine göre domuz eti üretimi ve kullanımı serbesttir. AB uyum yasaları çerçevesinde domuz çiftliklerine devlet desteği verilmesi zorunlu hale getirilmiş ve Ziraat Bankası kredi açmaya başlamıştır. Bütün et üreticisi firmaların domuz çiftlikleri vardır.Adana Metro markette domuz eti reyonu vardı. Aynı şekilde tavşan, kaz gibi etler de satılıyor.Aynen uyuşturucuda olduğu gibi "içiciyim" dersen suç değil. Satmak suç. Yemek değil.
bü yüzdende farklı yiyecek alternetiflerine alışmalıyız, pek çok ülkede doğal olarak yenen at eti falan bizde yasak ; nedenini bilen yok, eski devirlerde türkler atın sağ butunu yerlermiş ama sol tarafı yasakmış gene... ne olmuşsa tamamı yasak şimdi...oysaki at eti yağsız sağlılkı lezzetli bir ettir
Domuz etide yağlı olduğu için hem lezzetli hemde yüksek proteinlidir, daha öncede bahsetmiştim; bu yaratık çok hızlı üreyen ve hızlı büyüyen bir yapıya sahip, dolayısıyla ucuz ve bol bulunur, geçekten ucuz et istiyorsak yavaş yavaş tabuları yıkıp bunlara alışmamız,başlamamız gerek
Konu ÜRETİM. Arçelik, Beko satış müdürü arkadaşım. Ülke ülke gezmekten evine uğrayamıyor. Satışlar çok iyi olabilir de üretim var mı? Ben üretimi temel alıyorum dikkat ettiyseniz. Satışı değil. (Ben oturduğum yerden tek başıma yüzlerce binlerce mal alıp satarım. Benden başka kimseye faydası olmaz. Bu arada Beko elektronik satış departmanının isdihdamı sadece 3 kişidir.)Vestel'in ÜRETİMİ durdurduğunu fabrıkalarını kapatmaya başladığını geçen yıl haberlerde izledik. Hatta Manisaspora verdiği desteği bile bıraktı. (Kapandı derken üretim tesislerini kastetmiştim.)
hayvancığılı ve tarımı bitiren 7 yıldır aynı kişi değil mi....
kemal bey diğer tabuları bırakalım derken dinimizce yasak olan domuz etini es geçti.o arada kaldı.bulgaristana ilk çıktığımda yanımdaki tabakta bembeyaz yağlı ve lokum gibi bi et vardı arkadaşımda tat dedi.bikaç yudum tattım ki tadı gayet güzel..kuzu mu bu falan diye sorduğumda ise gülüşmeler başladı anladım ki domuz eti imiş...töbe ler olsun dedim.ağzımı yıkadım ama nafile tabi başta sormak lazımdı....börtü böcek ise bir biyolog olarak söyleyebilirim ki protein ağırlıklı beslenmeye yardımcı olur.hatta deniz yosunlarıın zengin proteinlileri de vardır.burada amaç proteindir zaten.beslenme alışkanlıkları değişmelidir evet ama bazı hükümet alışkanlıkları ve en önemlisi insan alışkanlıkları birinci sayfada veteriner arkadaş yazmış doğrudr:hayvancılıkla uğraşanlar bilinçsiz...özellikle kurban zamanı gelenleri görüyoruz salıyor hayvanları ot nerdeyse oraya ohh ot doğadan su dğadan aşı desen masraf ben kendime aşı yaptırmam hayvanıma mı yaptırayım babooo....anlayışa bak ..sonra tuzlu yedir su içir hayvanı şişir mellete geçir...bu anlayış değişmez ama denetleneblir..bu da yine hükümete bakar...bakanlıklara iyi paralar yedirilerek istenilenlerin yapıldığı ülkelerde pek çok şey ancak böle bıçak kemiği yarınca anlaşılır..şmdi bazıları diyor ki hükümetimiz bu olayı çözüyor şak şak şak....be ey şak şak cılar hayvancığılı ve tarımı bitiren 7 yıldır aynı kişi değil mi....