Gönderen Konu: Atatürk Köşesi...  (Okunma sayısı 221106 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Eski Toprak Toyotacı
  • *****
  • Site Başçavuşu
  • Araç: Başka Marka
  • Kan Grubu: A+
  • Model Yılı: -
  • 46 kere teşekkür edildi
Atatürk Köşesi...
« : Mayıs 21, 2006, 00:55:58 »
Cumhuriyetin ilanından sonra İstanbulda bir resepsiyon verilir. Tüm dünyanın elçi ve ateşeleri davetlidir.
Davet güzel bir şekilde devam etmektedir fakat İngiliz ateşesi binbaşının bakışları Atatürk'ün gözünden kaçmaz.Bütün davet boyunca kendisine dik dik bakmıştır ve bakmaya devam etmektedir.
Ne olduğunu öğrenmek için yaverini gönderir.Yaver ingiliz binbaşıyla konuşur ve Mustafa Kemal'e şöyle der ;
"Paşam, kendisine neden ters bir tavır takındığını sordum, o da bana
Mustafa Kemal'in Çanakkalede babasını öldürdüğünü söyledi."
Bunun üzerine Mustafa Kemal şöyle der;
"Git sor bakalım BABASININ ÇANAKKALEDE NE İŞİ VARMIŞ?"

Toyota Club Türkiye

Atatürk Köşesi...
« : Mayıs 21, 2006, 00:55:58 »

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Eski Toprak Toyotacı
  • *****
  • Site Başçavuşu
  • Araç: Başka Marka
  • Kan Grubu: A+
  • Model Yılı: -
  • 46 kere teşekkür edildi
Atatürk Köşesi...
« Yanıtla #1 : Mayıs 22, 2006, 21:58:31 »
Bir gün Müslüman memleketlerinden birinde (Mısır'da) bağımsızlık
davası için çalışan liderlerden biri, Mustafa Kemal'i görmeye gelmişti. Kendisine:

-"Bizim hareketin de başına geçmek istemez misiniz?" diye sordu.

Olabilecek şey değildi ama insan yoklamalarını pek seven Mustafa Kemal:

-"Yarım milyonunuz bu uğurda ölür mü?" diye sordu. Adamcağız yüzüne bakakaldı.

-"Fakat Paşa Hazretleri yarım milyonumuzun ölmesine ne lüzum var? Başımızda siz olacaksınız ya..."

-"Benimle olmaz beyefendi hazretleri, yalnız benimle olmaz. Ne vakit halkınızın yarım milyonu ölmeye karar verirse, o zaman gelip beni ararsınız."

(Falih Rıkı Atay - Çankaya)

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Eski Toprak Toyotacı
  • *****
  • Site Başçavuşu
  • Araç: Başka Marka
  • Kan Grubu: A+
  • Model Yılı: -
  • 46 kere teşekkür edildi
Atatürk Köşesi...
« Yanıtla #2 : Mayıs 23, 2006, 23:22:24 »
1. Dünya Savaşı sonunda Suriye cephesindeki ricatı yöneten Mustafa Kemal Paşa; Halep’ten beri çekildiği halde çıkıp “kimsiniz, nesiniz, nereye gidiyorsunuz?” diye sorgu sual eyleyen olmaz. Fakat bir gece yarısı, önce bir tüfek mekanizması şakırdar, sonra havaya bir el ikaz ateşi açılır ve bir Kilisli Türk'ün yiğit sesi yırtar karanlıkları:

- Duruuuun! Yoksa vururum!

Gazi, yanındakilere döner ve der ki:

- Vatanın sınırı işte burada başlıyor!


***

Şimdi orası gerçekten sınır çizgimizdir.

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Eski Toprak Toyotacı
  • *****
  • Site Başçavuşu
  • Araç: Başka Marka
  • Kan Grubu: A+
  • Model Yılı: -
  • 46 kere teşekkür edildi
Atatürk Köşesi...
« Yanıtla #3 : Mayıs 25, 2006, 02:11:03 »
Yugoslav Kralı müteveffa Aleksandr, Balkan Atlantı'nın imzasını takip eden günlerde memleketimize gelmişti. Atatürk'le sohbeti sırasında, şahsına ve Türk Milleti'ne karşı duyduğu yakınlığı ve iyi hisleri ifade için dedi ki:

"-Cihan Harbini takip eden mütareke günlerinde, İtilaf devletleri Yunanistan'dan evvel Türkiye'yi işgali bana teklif etmişlerdi. Fakat hiç tereddüt etmeden bu teklifi reddettim, bunun üzerine Yunanlıları tercihe mecbur kaldılar."

Mustafa kemal muhatabının sözlerini sükunetle dinledi ve birden yerinden kalkıp, muhatabını şaşkınlık içinde bırakarak elini sıktı:

"-Size ve milletinize geçmiş olsun Ekselans..." dedi.

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Eski Toprak Toyotacı
  • *****
  • Site Başçavuşu
  • Araç: Başka Marka
  • Kan Grubu: A+
  • Model Yılı: -
  • 46 kere teşekkür edildi
Atatürk Köşesi...
« Yanıtla #4 : Mayıs 26, 2006, 01:25:00 »
14 Ekim 1918’de Fransız işgaline uğrayan 'Hatay ve çevresi'nin bağımsız bir devlet haline getirilmesi için Türkiye, Milletler Cemiyeti’ne baş vurmuştu.

Hatay’daki seçimleri yönetecek 21 kişilik komisyon 24 Mart 1938’de kuruldu. Nisan’da Hatay’a gelerek çalışmaya başladı. Fransızlar tarafından bağımsızlığa engel olmak için büyük çaba harcanıyordu. Fransa nerede ise, Türkiye ile bir savaşı bile gündeme getiriyordu. Bir defasında Ankara’da Atatürk’ün de bulunduğu bir Cumhuriyet Bayramı günü Ankara Palas salonlarında geçen bir olay vardır ki Atatürk’ün bu konudaki hassasiyetini de ortaya koyar.

Olay, Fransa Büyükelçisi’nin de bulunduğu bir masabaşı sohbetinde geçmiştir.

Atatürk, Büyükelçiye:

-Ben, milletime söz verdim, Hatay’ı alacağım. Ben milletime verdiğim sözü tutmakla tanınmış bir adamım. Beni üzüyorsunuz...

Bu sözler sarfedildiği sırada çevrede bulunan Mülkiye Mektebi (Siyasal Bilgiler Okulu) öğrencilerinden biri:

- Üzülme Atam, arkanda bizler varız!.. der.

Masada bulunanların kınayan bakışları arasında o büyük adamın gençlerin bulunduğu tarafa doğru hafifçe dönerek:

- Biliyorum, evladım. Onu bildiğim için ekselansla böyle konuşuyorum... cevabını verir.

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Eski Toprak Toyotacı
  • *****
  • Site Başçavuşu
  • Araç: Başka Marka
  • Kan Grubu: A+
  • Model Yılı: -
  • 46 kere teşekkür edildi
Atatürk Köşesi...
« Yanıtla #5 : Mayıs 27, 2006, 01:23:17 »
"Biz Balkanları niçin kaybettik biliyor musunuz?
Bunun tek bir sebebi vardır. Bu da Slav araştırma cemiyetlerinin kurduğu Dil Kurumlarıdır.
Bizim içimizde yaşayan insanların, millî tarihlerini yazıp millî şuurlarını uyandırdığı zaman, biz Balkanlarda Trakya hudutlarına çekildik."

ATATÜRK, 1933

(Bu söz üzerinde biraz düşünün,hemen es geçmeyin...)

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Eski Toprak Toyotacı
  • *****
  • Site Başçavuşu
  • Araç: Başka Marka
  • Kan Grubu: A+
  • Model Yılı: -
  • 46 kere teşekkür edildi
Atatürk Köşesi...
« Yanıtla #6 : Mayıs 30, 2006, 00:19:27 »
"Dünyanın bize hürmet göstermesini istiyorsak evvelâ bizim kendi benliğimize ve milliyetimize bu hürmeti hissen, fikren, fiilen, bütün iş ve hareketlerimizle gösterelim; bilelim ki millî benliğini bulmayan milletler başka milletlerin avıdır."

GAZİ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK, 1923

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Eski Toprak Toyotacı
  • *****
  • Site Başçavuşu
  • Araç: Başka Marka
  • Kan Grubu: A+
  • Model Yılı: -
  • 46 kere teşekkür edildi
Atatürk Köşesi...
« Yanıtla #7 : Haziran 04, 2006, 22:55:12 »
Atatürk'ün gençliğinde yazdığı bir şiir...

HAKİKAT NEREDE?

Gafil, hangi üç asır, hangi on asır
Tuna ezelden Türk diyarıdır.
Bilinen tarihler söylememiş bunu
Kalkıyor örtüler, örtülen doğacak,
Dinleyin sesini doğan tarihin,
Aydınlıkta karaltı, karatıda şafak
Yalan tarihi gömüp, doğru tarihe gidin.

Asya'nın ortasında Oğuz oğulları,
Avrupa'nın Alplerinde Oğuz torunları
Doğudan çıkan biz
Nerde olsa, ne olsa kendimizi biliriz
Türk sadece bir milletin adı değil,
Türk bütün adamların birliğidir.
Ey birbirine diş bileyen yığınlar,
Ey yığın yığın insan gafletleri
Yırtılsın gözlerdeki gafletten perde,
Hakikat nerede?

MUSTAFA KEMAL ATATÜRK

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Eski Toprak Toyotacı
  • *****
  • Site Başçavuşu
  • Araç: Başka Marka
  • Kan Grubu: A+
  • Model Yılı: -
  • 46 kere teşekkür edildi
Atatürk Köşesi...
« Yanıtla #8 : Haziran 11, 2006, 01:21:32 »
Asıl ben teşekkür ederim Mertol Abi.Ben az bile kafa yoruyorum...

İngiliz yöneticileri ile toplantı yemeğinde bulunurken hizmeti yapan Türk garsonlardan bir tanesi ayağının takılması üzerine yere düşer. Haliyle elindeki tepside yerlerdedir. Masada bulunan İngiliz yöneticiler büyük bir küstahlıkla gülmeye başlarlar.Bunun üzerine Atatürk, bütün soğuk kanlılığıyla İngiliz yöneticilere dönerek şu mükemmel sözleri söyler:'Ben Türk milletine her şeyi öğrettim fakat bir türlü uşaklık yapmasını öğretemedim.'

(Gizli Üye)

  • Ziyaretçi
Atatürk Köşesi...
« Yanıtla #9 : Haziran 11, 2006, 02:18:48 »
1922
Izmir kurtuldu, cok tatli bir yorgunluk,Ankara'ya hareket edecekler.
Trene binerler ve kompatimana cekilirler. Ertesi gun kompartimanin
kapisini calar yaveri, Ata açar; yorgun,bitkin,kravatini yikamaktadir.
Yaveri ''ya pasam bu ne hal hic uyumadiniz herhalde niye
boylesiniz?" der.
"kompartimanima yastikla battaniye koymayi unutmussunuz.
  Kolumu yastik yaptim agridi setremi yastik
yaptim usudum bende uyumadim kalktim" der.
Yaveri;"aman pasam!Birimize haber vereydiniz hemen size bir yastikla
battaniye
getirirdik" der.
(Ve bir ulke kurtarmaktan donen komutan soyluyor bunlari tarihi bir
cevap)
Ata der ki:
"Gec farkettim hepiniz en az benim kadar yorgundunuz.Hicbirinize
kiyamadim.Onemli olan benim uyumam degil milletimin rahat uyumasi".
 """""""ATAMIZ
SAYESİNDE
NE KADAR RAHAT UYUYORUZ Kİ HALA UYANAMADIK


bunu okuyunca benim uykum kaçtı

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Eski Toprak Toyotacı
  • *****
  • Site Başçavuşu
  • Araç: Başka Marka
  • Kan Grubu: A+
  • Model Yılı: -
  • 46 kere teşekkür edildi
Atatürk Köşesi...
« Yanıtla #10 : Haziran 12, 2006, 02:46:17 »
Oh be!!!
Atatürk'le ilgili mesaj atan biri çıktı en sonunda.
Sana da teşekkürler Mustafa...

Atatürk geçen dünya harbi başladığı zaman Türk ordusunda alman general ve subaylarına mühim mevkiler verilmesinin aleyhinde bulunmuştu. Alman mareşali falkenhayn bu gibileri itirazdan vazgeçirmek için çeşitli çarelere başvuruyordu. Bu sırada Mustafa Kemal Paşa’nın yedinci ordu kumandanlığına hareket edeceği günün gecesi, İstanbul’da Akaretler'de 74 numaralı eve alman mareşalinin karargahında memur olan bir Türk kurmay subayı ile genç bir alman subayı geldiler. Ufak sandıklar içinde bazı şeyler getirdiler. Mustafa Kemal sordu:

- Bunlar nedir?

Alman subay cevap verdi.

- İstanbul'dan ayrılıyorsunuz; size Mareşal Falkenhayn bir miktar altın göndermiştir.

- Bu paralar bana yanlış geldi. Ordunun levazım reisliğine gönderilmesi lazımdı.

- Efendim, o da başka...

Mustafa Kemal paranın ne kadar olduğunu anladıktan sonra, alman subayının önünde, onları teslim aldığına dair senet imzaladı; fakat alman subayı bunu kabul etmedi. O zaman Mustafa Kemal Türk subayına emretti:

- Bu zabit bilmiyor, senedi alsın. Mareşale versin ve siz de paraları gelip alması için levazım reisliğine haber gönderiniz...

Bir kaç ay sonra Atatürk yedinci ordu kumandanlığını, vekil olarak Ali Rıza Paşa'ya bırakmış, ayrılmıştı; altınları da ona teslim ederek makbuz almıştı. Bu makbuzu iki yaverine verdi ve emretti.

- Mareşal Falkenhayn'e gidiniz; kendisini görünüz; bu makbuzu vererek benim imzamın bulunduğu kağıdı ondan alınız!

Mareşal Falkenhayn yaverine:

- Mustafa Kemal Paşa'ya böyle bir para verdiğimi hatırlamıyorum; bende imzalı senedinin bulunduğunu da bilmiyorum. Bunun için Ali Rıza imzalı kağıdı da kabul edemem! dedi. Mustafa Kemal Paşa şu haberi yolladı;

- Verdiğiniz altınlar olduğu gibi duruyor; onlar için size senet verilmiştir. Sizde böyle bir senedin bulunmayışı altınları yok edemez. Vesikayı kaybetmiş olabilirsiniz; o halde verdiğiniz altınları size iade edeceğiz; aldığınıza dair siz bize makbuz veriniz! Ben altın için memleket menfaatleri hakkında müsamaha gösterecek insanlar dan değilim. Paralarınız duruyor, fakat onlardan daha kıymetli olan Mustafa Kemal imzası sizde kalamaz!

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Fanatik Toyotacı
  • ****
  • Araç: ---
  • Kan Grubu: ---
  • Model Yılı: -
  • 3 kere teşekkür edildi
Atatürk Köşesi...
« Yanıtla #11 : Haziran 13, 2006, 00:24:57 »
Boş yorum yapılacak bir konu olmadığı için bende bişey koymak istedim..

Bu fotoya dikkat bir devlet başkanı nasıl durur... Karizmaya asalete bakın...



Atam izindeyiz her zaman..
D-4 vvt-i motor... 1AZ-FSE + T22  facelift

Today Toyota tomorrow Lexus...

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Eski Toprak Toyotacı
  • *****
  • Site Başçavuşu
  • Araç: Başka Marka
  • Kan Grubu: A+
  • Model Yılı: -
  • 46 kere teşekkür edildi
Atatürk Köşesi...
« Yanıtla #12 : Haziran 13, 2006, 03:43:24 »
Bu resmi biliyorum.Orada yanlış hatırlamıyorsam 35 kral,70 cumhurbaşkanı vardı.Ama fotografta 15 erkek görünüyor.Gerçi resim fluluğundan filan ve Atatürk'ün resmin aşağı yukarı ortada oturmasından zaten direkt ilk göze çarpan O.Tabi bir de oturuş şeklinden...
Ama karizma diyoruz ya.
Buyrun...

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Eski Toprak Toyotacı
  • *****
  • Site Başçavuşu
  • Araç: Başka Marka
  • Kan Grubu: A+
  • Model Yılı: -
  • 46 kere teşekkür edildi
Atatürk Köşesi...
« Yanıtla #13 : Haziran 15, 2006, 03:10:48 »
"Çalışmadan, öğrenmeden, yorulmadan rahat yaşamanın yollarını alışkanlık haline getirmiş milletler, evvela haysiyetlerini, sonra hürriyetlerini ve daha sonra da istikballerini kaybetmeye mahkumdurlar"

ATATÜRK

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Eski Toprak Toyotacı
  • *****
  • Site Başçavuşu
  • Araç: Başka Marka
  • Kan Grubu: A+
  • Model Yılı: -
  • 46 kere teşekkür edildi
Atatürk Köşesi...
« Yanıtla #14 : Ağustos 16, 2006, 23:12:50 »
Günlerden bir gün İtalyan Büyükelçisi Mustafa Kemal Paşa ile görüşmek ister ve huzura kabul edilir.
O zamanın muhtelif ekonomik-siyasi konuları hakkında konuşulduktan sonra, büyükelçi :
"Ekselans, dün Roma ile yapmış olduğum bir görüşmede hükümetimizin Hatay'ı almak istediği kararını size iletmem söylendi" der.

Odada bir an sessizlik olur.
Mustafa Kemal büyükelçiye bir şeyler daha ikram eder ve iki dakika odadakiler ile başbaşa bırakır.
Döndüğünde ayağında çizmeleri, üzerinde mareşal üniforması, belinde tabancası vardır.
Doğru masasına gider, manyetolu telefondan Mareşal Fevzi Çakmak'ın bağlanmasini ister ve Çakmak'a:
"Paşa! İtalyan dostlarımız Hatay'a gelmek istiyorlar hazır mıyız?" der.
Fevzi Çakmak durumu anlar ve
"Biz hazırız Paşam" diye yanıtlar.
Ata büyükelçiye döner ve:
"Biz hazırmışız, hükümetinize söyleyin isterlerse gelip Hatay'ı alabilirler" der.

Alıntıdır...

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Hiperaktif Toyotacı
  • ***
  • 2 kere teşekkür edildi
Atatürk Köşesi...
« Yanıtla #15 : Ağustos 20, 2006, 15:03:54 »
Dağhan kardeşim teşekkürler, güzel bir köşe oluşturmuşsun.Yüce milletimizin özellikle genç fertleri (İnşallah) o şanlı mücadeleyi okur ve nereden gelip nereye gittiğimizi kavrarlar.Umarım o yüce insanlara ve şanlı mücadeleye layık oluruz.Sanırım bize bizden başka dost yok!(İnşallah yanılırım ama tarihi gerçekler böyle söylüyor)

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Eski Toprak Toyotacı
  • *****
  • Site Başçavuşu
  • Araç: Başka Marka
  • Kan Grubu: A+
  • Model Yılı: -
  • 46 kere teşekkür edildi
Atatürk Köşesi...
« Yanıtla #16 : Ağustos 27, 2006, 01:03:00 »
Tam 20 dakikadır bunu bulmak için uğraşıyorum ve en sonunda buldum.
Soruna cuk oturacak birinci ağızdan bir cevap...

Atatürk, Ankara Erkek Lisesinde yapılan bir sınavda bulunuyordu. Sınava giren çocuklardan biri sorulan soruya şöyle cevap vermişti:

— Fransa ile olan geleneksel dostluğumuzun gereği…

Atatürk hemen öğrencinin sözünü keserek sordu:

— Hangi geleneksel dostluk? Bu da nereden çıktı, kim söyledi bunu?

O zaman coğrafya öğretmeni Ata’nın öfkesini azaltmak için:

— Ben söyledim paşam diye yanıt verdi.

Gazi bu kez bana döndü:

— Sen söyle bakalım tarih hocası… deyince hemen ayağa kalkarak yanıt verdim:

— Paşam ortada geleneksek bir dostluk yoktur. Yalnız ortak hareketlere Fransız yazarları bu adı yakıştırmışlardır. Örneğin Kırım Savaşı’nda olduğu gibi…

Atatürk bu yanıtımdan hoşlandı.

— Aferin, dedi. Bu gerçekten böyledir. Ne yazık ki Türk’ün geleneksel dostu yoktur. Ortak çıkarlar söz konusu olunca Avrupalılar hemen buna geleneksel dostluk adını yakıştırmışlardır, dedi.

Dr. Semih Nafiz Tansu’nun bu anısı “Düşünce ve Davranışları ile Atatürk” (ATASE Yay. Ankara 2001) kitabının 35. sayfasında yer almaktadır.

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Hiperaktif Toyotacı
  • ***
  • Araç: Auris
  • Kan Grubu: AB+
  • Kilometre: 20000
  • Model Yılı: '11
  • 3 kere teşekkür etti
  • 6 kere teşekkür edildi
Atatürk Köşesi...
« Yanıtla #17 : Ağustos 27, 2006, 23:22:09 »
Auris'11 A/T
Passat B8'15 TSI

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Hiperaktif Toyotacı
  • ***
    • www.eymirim.com
  • Araç: ---
  • Kan Grubu: ---
  • 3 kere teşekkür edildi
Atatürk Köşesi...
« Yanıtla #18 : Ağustos 27, 2006, 23:54:19 »
Çok güzel  bir şeyi tekrardan farkettim kendisi çok karizmatik bir insan çok etkileyici gerçekten
2005 Corolla Terra

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Eski Toprak Toyotacı
  • *****
  • Site Başçavuşu
  • Araç: Başka Marka
  • Kan Grubu: A+
  • Model Yılı: -
  • 46 kere teşekkür edildi
Atatürk Köşesi...
« Yanıtla #19 : Ağustos 28, 2006, 00:45:56 »
Gözyaşlarımı tutamadım açıkçası...
Aklıma Rıdvan Amcam geldi.Dedemin kuzeni.1932 doğumlu.Atatürk'ü kendi öz gözleriyle görmüş biri.Arada ona uğrarım.Sağdan soldan konuşuruz hep de, birden ben Atatürk konusunu açtım.74 yaşındaki amcam hüngür hüngür ağlıyor karşımda.Ben nasıl ağlamayayım şimdi...

Mertol Abi,
Biraz zaman ayır da şu vidyo olayını yap...
Lütfen...