Anket

Özel aracınız ile son aylarda yaptığınız kilometre ne yönde değişti.

Daha çok kilometre yapıyorum
Daha az kilometre yapıyorum
Değişmedi
Aracı artık çoğunlukla kullanmıyorum

Gönderen Konu: Ekonomi, Yatırım, Sanayi, Strateji  (Okunma sayısı 20198 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Fanatik Toyotacı
  • ****
  • Araç: Corolla
  • Kan Grubu: A+
  • Kilometre: 58000
  • Model Yılı: '18
  • 67 kere teşekkür etti
  • 172 kere teşekkür edildi
Ynt: Ekonomi, Yatırım, Sanayi, Strateji
« Yanıtla #60 : Kasım 07, 2021, 09:24:47 »
Evet Türkiye'de bir ekonomik kriz var, hayat çok pahalı ve her geçen gün daha da pahalılaşıyor ama bir taraftan da aşağıdaki haberi okuyunca madalyonun öbür yüzünü göreceksiniz. Malumumuz Türkiye'de ara elaman sıkıntısı had safhaya ulaşmış durumda. Bu yüzden bu işleri çoğunlukla suriyeliler ve afganlar yapıyor.  Gençlerimizin büyük çoğunluğu ise masa başı, rahat iş istiyor öte yandan herkes çocuğunu okutma sevdasına düşmüş ki bana göre ara elaman sıkıntısının en büyük nedeni de bu ki Okumak istemeyen bir çocuğu zorla okutmaya çalışmak da o çocuğa en büyük zulümdür.

Bir misalle bunu açıklayayım. Tanıdığım bir ailenin çocuğu aşçı olmak istiyordu, ailesi de çocuğu okuması için zorla düz liseye yazdırdı, çocuk bunalıma girdi, okulu bırakmak üzereyken ben araya girip ailesini ikna ederek turizm lisesine yazdırdım, çocuk mezun oldu ve şu an Antalya'da aşçı ve aylık geliri birçok memurdan daha yüksek. Çocuk da ailesi de şimdi bana dua ediyor. Allah rızası için çocuklarımızı zorla okutma sevdasıyla onlara ihanet etmeyelim, Allah herkese bir iş ve meslek sahibi olacak kadar en az bir yetenek vermiş, çocuklarımız eğer istiyorlarsa ve işlerini severek yapacaklarsa bırakın aşçı, elektirikçi, berber, fırıncı ve  tamirci olsunlar bu ülkenin bu insanlara da ihtiyacı var.

Geçenler de inanın bir tesisat işi için usta bulamadım, kimisi burun kıvırıyor, kimisi işim çok diyor, kimisi yüksek fiyat istiyor. Ekonomik krizin en büyük nedenlerinden biri de bence bu ara eleman sıkıntısı. Devletin acilen zorunlu eğitimi kaldırıp, okumak istemeyen gençleri yeteneklerine göre meslek liselerine veya yeteneklerine uygun iş alanlarına yönlendirmesi gerekiyor, ailelerin de benim çocuğum doktor olacak, mühendis olacak, öğretmen olacak sevdasından vazgeçip çocuklarının yetenek ve ilgilerine uygun okul ve mesleklere yönlendirmesi gerek. Okumak isteyen çocuk her şartta okur zaten, okumak istemeyeni ise dünyanın en iyi okullarına gönderin beyhude çabadır. Bir acı gerçekte şu ki z kuşağı dediğimiz 2000 ve sonrası doğan çocuklarımız çok rahat yetiştiler ve bu yüzden şimdi çoğu iş beğenmiyor ve yurt dışı hayaliyle yaşıyor.

Söz konusu haber:

Sanayici işçi krizinde! Çalışan yok, makineler kapanıyor!

İşsiz gençler fabrikada çalışmak yerine evlerde oturmayı tercih ediyor, eleman bulmakta zorlanan fabrikalar ise makineleri durduruyor. Sanayici "Eğer Suriyeli göçmenler olmasa fabrikalar durur" diyor.

Türkiye'de bir tarafta genç işsiz sayısı artarken diğer tarafta iş beğenmeme problemi yaşanıyor. Gençler fabrikada çalışmak yerine evlerde oturmayı tercih ederken, sanayide eleman sıkıntısı had safhaya ulaşmış durumda. Kimi sektörler eleman bulamama yüzünde makineleri durdururken, kimileri de çözümü Suriyeli göçmenlerde buluyor. Türkiye'nin en büyük iki maske üreticisinden biri olan Ece AŞ'nin genel müdürü Nuri Doğan sanayi firmalarının üretim çalıştıracak eleman bulamadığını belirterek "Navlun kriziyle Türkiye'ye sipariş yağmaya başladı. İhracat rekor üstüne rekor kırıyor. Talebe yetişebilmek için makine almak yatırım yapmak yetmiyor. Mavi yakalı çalışana da ihtiyaç var" dedi.


100 KİŞİ GELSE HEMEN ALIRIZ
Doğan, Türkiye'de işsizlikten çok iş beğenmeme sorunu olduğunu belirterek şunları kaydetti: Ece olarak Dilovası'nda 25 bin metrekare alanda üretim yapıyoruz. Ayda 75 milyon adet üretim ka-pasitesiyle Türkiye'nin en büyük iki maske üreticisinden biriyiz. Çocuk maskesinde lideriz. Aynı şekilde plastik bardak, kaşık, çatal gibi kullan at ürünlerde Türkiye'nin lider firmasıyız. Pandemi ile birlikte talep patladı. Gel gör ki çalıştıracak adam bulamıyoruz. İŞKUR'a, mahalle muhtarlıklarına ilan veriyoruz. Mühendis için ilana çıksak 1.000 kişi başvuruyor. Ama mavi yaka için bir kişi bile gelmiyor. Özellikle mavi yaka tarafında acil eleman ihtiyacımız var. Seçme şansımız yok. Yüz kızartıcı suçu olmadığı müddetçe herkesi işe alabiliriz. Yeter ki gelsinler. Şu an 100 kişi gelse inanın hepsini istihdam edecek durumdayız.


ZORA GELİNCE KAÇIYORLAR!

İşçi bulamadıkları için bazı zamanlarda makineleri kapatmak zorunda kaldıklarını dile getiren Doğan, şöyle devam etti: Herkes üniversite mezunu olmak istiyor. O zaman da beklenti yükseliyor. Sonuçta sanayide çalışacak elemana ihtiyaç var. Herkes iş adamı olacak herkes mühendis olacak diye bir şey yok. Herkes aynı işi yaparsa sanayide kim çalışacak. Bu insanlara mesleğin dışında iş verseniz kabul etmiyor. Üç beş gün çalışıp kaçıyor. Özellikle Z kuşağı zorluğa gelmiyor. Gençler evde oturmayı tercih ediyor ama çalışmıyor.

MESLEKİ EĞİTİM ŞART
Sorunun ancak mesleki eğitimle çözülebileceğini ifade eden Doğan "Bizim için şu an teknik eleman, üniversite mezunundan daha değerli. Bizim makine bozulduğunda elinde anahtarla tamir edecek çalışana ihtiyacımız var. Böyle giderse yarın tesisatçı, berber bile bulmakta zorlanacağız. Onun için mesleki eğitim bir ihtiyaç değil zorunluluktur" ifadelerini kullandı.


Ece AŞ Genel Müdürü Nuri Doğan sanayideki eleman sıkıntısına karşı "göçmen" önerisinde bulundu. Doğan "Geçtiğimiz haftalarda bir bakan 'eğer Suriyeliler olmasa çöker' demişti. Bu sözün altına imzamı atarım. Şu an Gaziantep ekonomisi şahlanmış durumda. Suriyeliler el çeksin orda da eleman bulamazlar. 1970-80'li yıllarda Almanya'nın işçi aldığı döneme döndük. Biz de ona doğru gidiyoruz. Piyasada mavi yakalılar şu an göçmenler üzerinden dönüyor. Düzenleme yapılırsa Suriyeli göçmenler Türkiye ekonomisine katkı sağlar. Üçüncü dünya ülkelerinden de eleman transfer edebiliriz. Bunu siyasiler cesurca telaffuz etmeli. Bu durum siyasi linç mevzu olmaktan çıkarılmalı. Sosyal medyada sürekli dezenformasyon yapılıyor. Başka çaremiz kalmadı. Realist politikalara dönmeliyiz" diye konuştu.


Kaynak: https://www.memurlar.net/haber/999416/sanayici-isci-krizinde-calisan-yok-makineler-kapaniyor.html
o zaman bu haberin de arkasında yatan madalyonun öbür yüzünü görelim, ne kadar maaşla günde kaç saat çalıştırmak isteyipte işçi bulamıyor bu sayın işverenler? Eğer bulmak istedikleri elemanı asgari ücret ve altında, sabah 7 akşam 9 çalıştırmak istiyorlarsa tabiki işçi bulamazlar, versinler insan gibi yaşanacak maaş ben buradan 1 kamyon adam yollayayim onlara, ekonomik krizin faturasını iş arayan insanlarada baglamışlar ya pess diyorum artık, krizin sebebi iş beğenmeyenler değil kardeşim! Üretim ekonomisi yerine borca dayalı ekonomik büyümeyi tercih edenlerdir. Fabrika kurmadan üretim yapmadan borçla yaşarsan gün gelir bu krizi yaşarsın, paranın bol olduğu 2005 2013 yıllarında yeni istihdam üretim için ne yaptın?

Toyota Club Türkiye

Ynt: Ekonomi, Yatırım, Sanayi, Strateji
« Yanıtla #60 : Kasım 07, 2021, 09:24:47 »

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Hiperaktif Toyotacı
  • ***
  • Dört Dörtlük Şehir (44) MALATYALI
  • Araç: Corolla
  • Kan Grubu: 0+
  • Kilometre: 57000
  • Model Yılı: '18
  • 217 kere teşekkür etti
  • 318 kere teşekkür edildi
Ynt: Ekonomi, Yatırım, Sanayi, Strateji
« Yanıtla #61 : Kasım 07, 2021, 10:00:55 »
Hüsnü Bey, ekonomik krizin ana nedeni tek başına söz konusu haber veya benim yorumum değil elbette ama krizin  nedenlerinden biri olduğu da inkar edilemez bir gerçekliktir. Söz konusu haber,  benim veya sizin yorumunuz bu gerçekliği değiştirmiyor maalesef. Ülkede ara eleman sıkıntısı had safhada. Bunun temel sebebi de devletin zorunlu eğitim yanlışı, ailelerin benim çocuğum okusun hastalığı ve gençlerin İş beğenmeme gerçeğidir. Herkes  masa başı iş ve 10 bin lira maaş hayali kurup iş beğenmese bu ara işleri yapacak adam bulamayız sonuçta da bu işleri  yarı fiyatına suriyelilere ve afganlılara yaptırırlar. Acı ama gerçek bu. Özel sektörde İstisnai meslekler hariç hangimiz ilk işimize dolgun maaşla başladık? Almanya'nın 1960'larda yaşadığı ve Türk işçilerle çözdüğü ara eleman sıkıntısını biz yaşıyoruz maalesef şu anda.

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Fanatik Toyotacı
  • ****
  • Araç: Corolla
  • Kan Grubu: A+
  • Kilometre: 58000
  • Model Yılı: '18
  • 67 kere teşekkür etti
  • 172 kere teşekkür edildi
Ynt: Ekonomi, Yatırım, Sanayi, Strateji
« Yanıtla #62 : Kasım 07, 2021, 12:08:37 »
Hüsnü Bey, ekonomik krizin ana nedeni tek başına söz konusu haber veya benim yorumum değil elbette ama krizin  nedenlerinden biri olduğu da inkar edilemez bir gerçekliktir. Söz konusu haber,  benim veya sizin yorumunuz bu gerçekliği değiştirmiyor maalesef. Ülkede ara eleman sıkıntısı had safhada. Bunun temel sebebi de devletin zorunlu eğitim yanlışı, ailelerin benim çocuğum okusun hastalığı ve gençlerin İş beğenmeme gerçeğidir. Herkes  masa başı iş ve 10 bin lira maaş hayali kurup iş beğenmese bu ara işleri yapacak adam bulamayız sonuçta da bu işleri  yarı fiyatına suriyelilere ve afganlılara yaptırırlar. Acı ama gerçek bu. Özel sektörde İstisnai meslekler hariç hangimiz ilk işimize dolgun maaşla başladık? Almanya'nın 1960'larda yaşadığı ve Türk işçilerle çözdüğü ara eleman sıkıntısını biz yaşıyoruz maalesef şu anda.
Kutay Bey baba olup olmadığınızı bilmiyorum ama 18-20 yaşındaki çocuğunuzun asgari ucret veya daha altında bir ucretle 12 saat veya daha fazla bir sürede sanayide çalışmasına gönlünüz razı gelirmi? Bunu bilen gören aileler çocuklarını okutmak zorunda olduklarını hissediyorlar, eğer adam akıllı bir ücret alabileceğine iş bulabileceğini inansalar kimse çocuğunu zorla okutmaz, buda bir gerçek

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Hiperaktif Toyotacı
  • ***
  • Dört Dörtlük Şehir (44) MALATYALI
  • Araç: Corolla
  • Kan Grubu: 0+
  • Kilometre: 57000
  • Model Yılı: '18
  • 217 kere teşekkür etti
  • 318 kere teşekkür edildi
Ynt: Ekonomi, Yatırım, Sanayi, Strateji
« Yanıtla #63 : Kasım 07, 2021, 12:37:24 »
Kutay Bey baba olup olmadığınızı bilmiyorum ama 18-20 yaşındaki çocuğunuzun asgari ucret veya daha altında bir ucretle 12 saat veya daha fazla bir sürede sanayide çalışmasına gönlünüz razı gelirmi? Bunu bilen gören aileler çocuklarını okutmak zorunda olduklarını hissediyorlar, eğer adam akıllı bir ücret alabileceğine iş bulabileceğini inansalar kimse çocuğunu zorla okutmaz, buda bir gerçek

Hüsnü Bey, elbetteki her anne, baba çocuğunun okuyup iyi bir meslek sahibi olmasını ister,  okumak isteyen öğrenci de okumalıdır, her türlü zorluğa rağmen de okuyacaktır  zaten ama okumak istemeyen bir öğrenciyi zorla okutmaya çalışmak hem ona hem de sınıf arkadaşlarına zulümdür. Üniversite mezunlarının çoğunun iş bulamadığı bir ortamda boş kalacağını bile bile bir çocuğu zorla okutmak ne derece doğrudur?

Bırakın çocuklarımızı hangi meslekte başarılı olacaklarsa o işi yapsınlar, ben ille de birinin yanında asgari ücrete çalışsın da demiyorum yetenekli, kalifiye,  işini severek yapan bir birey, eksikliği hissedilen bir sektörde dolgun maaşla çalışabilir,  yukarıda örneğini verdim, ailesi tarafından zorla düz lisede okutulmak istenen ve sonradan  aşçı olan çocuğumuz şimdi birçok memurdan daha iyi maaş alıyor ve çok da mutlu.

Kaldı ki ben üniversite mezunu girişimci birkaç öğrencinin birlikte iş kurarak devletteki birçok memurdan daha çok maaş aldığını da biliyorum. Atanamayan bazı öğretmenlerin önce dershane daha sonradan özel okul açıp zengin olduklarına da şahidim hatta memurluğu bırakıp devletin verdiği teşviklerle tarım ve hayvancılık yapıp zengin ve mutlu olanına da rastladım.

Bence  sorun, biz velilerin ve çocukların biraz işin kolayına kaçmasından da kaynaklanıyor yani okumak istemeyen çocukların ailelerinin, çocuğunun masa başı devlet memuru olma hayaliyle zorla okutmak dayatmasından kaynaklanıyor diye düşünüyorum. Okumak isteyen çocuklara zaten sözümüz yok onlar her zorlukta okuyor, kaldı ki günümüzde okumak da tek başına yetmiyor zaten. Bilgisayarı, yabancı dili, yazılımı olmayan gençlerin çoğu yine boşta geziyor, yani iş biraz da gençlerin kendilerini geliştirmelerine bağlı. Lise mezunu iyi bir yazılımcı iş bulur ama üniversite mezunu donanımsız biri boşta kalır.


Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Fanatik Toyotacı
  • ****
  • Araç: Corolla
  • Kan Grubu: A+
  • Kilometre: 58000
  • Model Yılı: '18
  • 67 kere teşekkür etti
  • 172 kere teşekkür edildi
Ynt: Ekonomi, Yatırım, Sanayi, Strateji
« Yanıtla #64 : Kasım 07, 2021, 16:57:26 »
Hüsnü Bey, elbetteki her anne, baba çocuğunun okuyup iyi bir meslek sahibi olmasını ister,  okumak isteyen öğrenci de okumalıdır, her türlü zorluğa rağmen de okuyacaktır  zaten ama okumak istemeyen bir öğrenciyi zorla okutmaya çalışmak hem ona hem de sınıf arkadaşlarına zulümdür. Üniversite mezunlarının çoğunun iş bulamadığı bir ortamda boş kalacağını bile bile bir çocuğu zorla okutmak ne derece doğrudur?

Bırakın çocuklarımızı hangi meslekte başarılı olacaklarsa o işi yapsınlar, ben ille de birinin yanında asgari ücrete çalışsın da demiyorum yetenekli, kalifiye,  işini severek yapan bir birey, eksikliği hissedilen bir sektörde dolgun maaşla çalışabilir,  yukarıda örneğini verdim, ailesi tarafından zorla düz lisede okutulmak istenen ve sonradan  aşçı olan çocuğumuz şimdi birçok memurdan daha iyi maaş alıyor ve çok da mutlu.

Kaldı ki ben üniversite mezunu girişimci birkaç öğrencinin birlikte iş kurarak devletteki birçok memurdan daha çok maaş aldığını da biliyorum. Atanamayan bazı öğretmenlerin önce dershane daha sonradan özel okul açıp zengin olduklarına da şahidim hatta memurluğu bırakıp devletin verdiği teşviklerle tarım ve hayvancılık yapıp zengin ve mutlu olanına da rastladım.

Bence  sorun, biz velilerin ve çocukların biraz işin kolayına kaçmasından da kaynaklanıyor yani okumak istemeyen çocukların ailelerinin, çocuğunun masa başı devlet memuru olma hayaliyle zorla okutmak dayatmasından kaynaklanıyor diye düşünüyorum. Okumak isteyen çocuklara zaten sözümüz yok onlar her zorlukta okuyor, kaldı ki günümüzde okumak da tek başına yetmiyor zaten. Bilgisayarı, yabancı dili, yazılımı olmayan gençlerin çoğu yine boşta geziyor, yani iş biraz da gençlerin kendilerini geliştirmelerine bağlı. Lise mezunu iyi bir yazılımcı iş bulur ama üniversite mezunu donanımsız biri boşta kalır.
Kutay Bey bakın bir aile eğer bir elektrik teknisyeninin, bir tornacının, bir metalcinin...vss (aklınıza ne kadar alan/bölüm geliyorsa ) meslek lisesinden sonra iyi bir  maaşla iş bulabilme derdi olmadan (araya yönetici konumunda bulunan emmi dayı eş dost aramadan yani torpilsiz) iş bulabileceğini görsün emin olun zaten çocuğunu kendisi yönlendirir meslek lisesine, ülkemizde üniversite mezunları işsiz doğrudur, ama meslek lisesinden çıkan çocuklarında büyük bir kısmı işsiz, turizm meslek lisesinden mezun olan her çocuk sizin bahsettiğiniz gibi şanslı değil bir çoğu yalnızca sezonluk otellerde çalıştırılıyor otel kapanınca işsiz kalıyorlar. Ha zorla 12 yıl eğitim gereklimidir? Bu tartışılabilir evet haklı olduğunuz yönler var ancak mesleğe yönelmiş elemana eğer iş bulunamıyorsa (İNSANİ ŞARTLARDA), burda şuçlu yeni iş arayan gençte, ailede değildir

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Efsane Toyotacı
  • *****
  • Araç: Corolla
  • Kan Grubu: ---
  • Kilometre: 84000
  • Model Yılı: '07
  • 425 kere teşekkür etti
  • 307 kere teşekkür edildi
Ynt: Ekonomi, Yatırım, Sanayi, Strateji
« Yanıtla #65 : Kasım 07, 2021, 17:36:07 »
Olay 8 yillik zorunlu egitimle koptu.. bu benim fikrim.. siyasi bir seye girmiyorum..
E 12 corolla2007
Xp9 yaris2 2007

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Hiperaktif Toyotacı
  • ***
  • Araç: Corolla
  • Kan Grubu: 0+
  • Kilometre: 190000
  • Model Yılı: '13
  • 227 kere teşekkür etti
  • 187 kere teşekkür edildi
Ynt: Ekonomi, Yatırım, Sanayi, Strateji
« Yanıtla #66 : Kasım 07, 2021, 21:11:28 »
Geçmişte de günümüzde de meslek liseleri aynı konumdaydı. Aileler, ders çalışmayan, sorunlu, okuma umudu olmayan çocukları en azından bir meslek edinsinler diye meslek liselerine gönderiyorlar. Çoğu zaman da çocupun yapmak istediği, el becerisinin olduğu bölümler değil ailenin istediği bölümlere kayıtlar oluyor. Asıl sorun burada başlıyor. Çocuklar meslek lisesinden mezun oluyor ve mesleğini yapmak istemiyor.

Ayrıca , yukarıda da yazılmış hepimiz çocuklarımızı yönetici, mimar, mühendis, doktor, eczacı, avukat olsun diye zorluyoruz. Ancak bu çocuk bu mesleği yapmak istiyor mu, eli yatkın mı demiyoruz. 18 yaşında lise bitiren ve üniversite kazanamayan veya iyi bir üniversiteden mezun olamayan gencin el becerisi gerektiren işleri sıfırdan öğrenmesi, çıraklık yapması zor oluyor.

Bence ilk okulda öğretmenler çocuğun durumunu gözden geçirip mesleki eğitime yönlendirmeli, meslek liselerinde ki eğitim, anadolu liselerinde ki gibi sıkı olmalı ve hem mesleki dersler hem de diğer dersler öğretilmeli, mesleki üniversitelere (mühendislik, mimarlık, eczacılık, doktorluk, diş hekimliği) ilgili meslek liselerinden girişlerde kolaylık sağlanmalı, ek puanlar verilmeli. Üniversitelerin diğer bölümlerine de düz anadolu liselerinden mezunların girişi olmalı.

Üniversiteler siyasi amaçla her ile/ilçeye açılmamalı. Öncelikle Ülkenin mesleki ihtiyacı belirlenmeli ve bu ihtiyacın yüzde 50 fazla kapasitede öğrencinin o bölümde eğitimi sağlanmalı. Bugün her yer inşaat, makine, elektrik mühendisi dolu ve asgari ücretle bile iş bulamıyorlar. Sınıf öğretmenliğinden mezun öğretmenler işsiz güçsüz atama bekliyor. Bununla birlikte sanayi de küçük esnaf veya fabrikalar, el becerisi olan vasıflı gençler arıyorlar ancak meslek liselerinden mezun olanların çoğu asker, polis olmak için çabalıyor ve sanayide ki işlere tenezzül etmiyor. Haa burada maaş azlığı, gelecek kaygısı da var. Herkes kendini devlet eline atıp garantide olmak istiyor. Bu sorun uzun yıllardır var ve her geçen gün katlanarak artıyor.

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Efsane Toyotacı
  • *****
  • En masrafsız ve sağlıklı araç tabanvay.
  • Araç: Corona
  • Kan Grubu: A+
  • Kilometre: 420000
  • Model Yılı: '93
  • 419 kere teşekkür etti
  • 2293 kere teşekkür edildi
Ynt: Ekonomi, Yatırım, Sanayi, Strateji
« Yanıtla #67 : Kasım 07, 2021, 22:05:32 »
Sorunun ana kaynaklarından biride köylerden büyük kentlere rahat yaşamak için göç etmekten kaynaklanıyor, halbuki köyünde tarlasına,ağacına,hayvanına baksa şehirdeki memurdan daha rahat geçinecek (kimse gübre şu fiyat ilaç bu fiyat demesin sattıkları üründe ona göre pahalı) 2 buçuk ay zeytin işi yapan bir aile sağlam çalışsa topladığı gelirle 1 yıl geçiniyor aylığı 8 , 10bin arasına geliyor,bu parayla sigortasını bile yatırabilir,aynı zamanda ekonomiye katkıda bulunacak ama çoğu köylü iş beğenmiyor şehirlere kaçıyor şehire gelipte elindeki hazır parada bitince anlıyor anyayı konyayı,bizim 1 dönümlük zeytinlik bile iki ailenin bir yıllık yağını çıkarıyor,bugün bizim evde yılda 80 kg yağ gidiyor 80*35=2800 TL eder bu bir aile için bide daha babamlar var onlarla beraber 5600 TL eder,bide 500 1000 ağacı olanları düşünün,
Ara eleman sıkıntısı gerçekten var ve söylendiği gibi her yerde Suriyeli çalışıyor ve buna canlı şahidim çünkü bizim memleket (Gaziantep, Şanlıurfa, Hatay) en çok yaşadıkları şehirlerden biri, düzgün maaş alamıyorlar denmiş ama en kötü işletmede asgari ücretin altında maaş yok kalifiye eleman için,zaten şuanda usta sıkıntısı olduğu için patronlar ücrette kısamıyor,küçük bir dükkan açsa dahi rahatça ev geçindirecek kadar kazanıyor,benim arkadaşım sanayide elektrikçilik yapıyor ev geçindiriyor,kendi dükkanı bile yok egzozcunun yanında aynı yeri paylaşıyorlar,millet çıraklıktan başlayınca dolgun ücret alsın istiyor,yok öyle bir dünya bizim zamanımızda karın tokluğuna çalışırdı çıraklar,çünkü meslek öğreniyordu arada bir cenine usta isterse harçlık koyardı,o parada çoğu zaman yol kirasına giderdi,şuanda sanayide dükkanı olan bir Usta'nın aylığı doktoru geçiyor memur bir kenarda dursun hele,söze gelince eli yüzü yağ içinde deniyor,el kiri geçer ama fikri kirli olursa ona çare yok,kimse kusura bakmasın herkes masa başı iş yapacaksa diğer işleri kim yapacak,
Öğrenmişler sosyal devlet halkına bakmak zorunda diye bir söz,evet sosyal devlet halkının yanında olmakla yükümlüdür ama düşkün kimsesiz,aç, açık olanın yanında olmakla yükümlüdür,devlet halkı koruyan kollayan gözetendir,halkın görevide çalışarak ekonomi ye katkı sağlamaktır,iş beğenmeyerek evde yatmak değildir,

Benimde iki evladım var,çocuklarınızı başkalarıyla kıyaslamaktan vazgeçin,filanın kızı doktor olmuş sende oku pilot ol gibi telkinlerde bulunmak en büyük yanlıştır,eğitim kurumlarında acilen analiz bölümleri açılmalı öğrencinin neye meyilli olduğu denetlenmeli aile ile görüşülerek doğru yönlendirmeler yapılmalı.
EGEA 1.4 BENZİN 95 HP URBAN
TOYOTA CORONA 3S FE
BAYRAKLARI BAYRAK YAPAN UĞRUNDA AKAN KANDIR TOPRAK EĞER UĞRUNDA ÖLEN VARSA VATANDIR.
EMNİYET KURALLARINA UYALIM UYMAYANLARI UYARALIM.

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Hiperaktif Toyotacı
  • ***
  • Araç: Yaris
  • Kan Grubu: A+
  • Kilometre: 144000
  • Model Yılı: '13
  • 170 kere teşekkür etti
  • 120 kere teşekkür edildi
Ynt: Ekonomi, Yatırım, Sanayi, Strateji
« Yanıtla #68 : Kasım 08, 2021, 10:12:18 »
Geçmişte de günümüzde de meslek liseleri aynı konumdaydı. Aileler, ders çalışmayan, sorunlu, okuma umudu olmayan çocukları en azından bir meslek edinsinler diye meslek liselerine gönderiyorlar. Çoğu zaman da çocupun yapmak istediği, el becerisinin olduğu bölümler değil ailenin istediği bölümlere kayıtlar oluyor. Asıl sorun burada başlıyor. Çocuklar meslek lisesinden mezun oluyor ve mesleğini yapmak istemiyor.

Ayrıca , yukarıda da yazılmış hepimiz çocuklarımızı yönetici, mimar, mühendis, doktor, eczacı, avukat olsun diye zorluyoruz. Ancak bu çocuk bu mesleği yapmak istiyor mu, eli yatkın mı demiyoruz. 18 yaşında lise bitiren ve üniversite kazanamayan veya iyi bir üniversiteden mezun olamayan gencin el becerisi gerektiren işleri sıfırdan öğrenmesi, çıraklık yapması zor oluyor.

Bence ilk okulda öğretmenler çocuğun durumunu gözden geçirip mesleki eğitime yönlendirmeli, meslek liselerinde ki eğitim, anadolu liselerinde ki gibi sıkı olmalı ve hem mesleki dersler hem de diğer dersler öğretilmeli, mesleki üniversitelere (mühendislik, mimarlık, eczacılık, doktorluk, diş hekimliği) ilgili meslek liselerinden girişlerde kolaylık sağlanmalı, ek puanlar verilmeli. Üniversitelerin diğer bölümlerine de düz anadolu liselerinden mezunların girişi olmalı.

Üniversiteler siyasi amaçla her ile/ilçeye açılmamalı. Öncelikle Ülkenin mesleki ihtiyacı belirlenmeli ve bu ihtiyacın yüzde 50 fazla kapasitede öğrencinin o bölümde eğitimi sağlanmalı. Bugün her yer inşaat, makine, elektrik mühendisi dolu ve asgari ücretle bile iş bulamıyorlar. Sınıf öğretmenliğinden mezun öğretmenler işsiz güçsüz atama bekliyor. Bununla birlikte sanayi de küçük esnaf veya fabrikalar, el becerisi olan vasıflı gençler arıyorlar ancak meslek liselerinden mezun olanların çoğu asker, polis olmak için çabalıyor ve sanayide ki işlere tenezzül etmiyor. Haa burada maaş azlığı, gelecek kaygısı da var. Herkes kendini devlet eline atıp garantide olmak istiyor. Bu sorun uzun yıllardır var ve her geçen gün katlanarak artıyor.

Almanya'nın  sanayinin günümüzdeki başarısının sırrı bunda yatmaktadır. Daha ortaokul ve ilerisinde lise eğitimi sırasında bir öğrencinin becerileri tetkik edilmekte ve neredeyse sıfıra yakın bir yanılma payı ile yönlendirilerek hem öğrencinin kendisi hem de ülke için sisteme dahil edilmektedir.
Cep telefonları;
Trafikte sosyal medya takibi veya  Kırmızı ışıkta beklerken mesajlaşma için DEĞİLDİR.
Sağa veya Sola dönerken önce sinyal sonra dikiz aynaları LÜTFEN

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Site Yöneticisi
  • ******
  • Deus ex machina
  • Araç: Başka Marka
  • Kan Grubu: A+
  • Model Yılı: -
  • 2904 kere teşekkür etti
  • 3269 kere teşekkür edildi
Ynt: Ekonomi, Yatırım, Sanayi, Strateji
« Yanıtla #69 : Kasım 09, 2021, 17:24:24 »
Son yazılsn yazılar için kendim bir genellemede bulunursam, bahdi geçen eğitim ve ekonomi bağlantısında kültür ayağı da var. Belli noktaya gelmiş uygarlıklarda kişi eğitim ya da ekonomik özellikleri ile değil, tabii davranışları ile değerlendirilir. Toplum bir bütündür, herkes birbirinin tamamlayıcısıdır. Bir fizik kuramcısının da ilkokul öğretmeni vardır, bir fırıncının yaptığı ekmeğe, bir çiftçinin biçtiği buğdaya ihtiyacı vardır.
Sosyal Devlet yaklaşımında ise, yalın dini mesajların da içerdiği gibi, belli standartın altına inmek ve üstüne çıkmak dengeleyici yaklaşımlarla zorlaştırılır. Bunun olmaması durumunda, Sanat insan ya da sanat için değil, para için, sağlık bilim ya da insan için değil para için olmaya başlar. Sürdürülebilirlik! politikaları ile tüm akışlarda odak noktası paraya dönmeye başlar. Bu noktadan sonra orada bilimsel eğitim, gelişme ve huzurdan söz etmek mümkün olmaz.

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Hiperaktif Toyotacı
  • ***
  • Dört Dörtlük Şehir (44) MALATYALI
  • Araç: Corolla
  • Kan Grubu: 0+
  • Kilometre: 57000
  • Model Yılı: '18
  • 217 kere teşekkür etti
  • 318 kere teşekkür edildi
Ynt: Ekonomi, Yatırım, Sanayi, Strateji
« Yanıtla #70 : Kasım 12, 2021, 18:21:49 »

Merkez Bankası faiz indirimine devam edecek !

Merkez bankası faiz kararını 18 kasım'da açıklayacak. Beklentiler 100 punlık bir faiz indiriminin geleceği yönünde. Hatta faiz indirimi sonraki dönemlerde de devam edecek.

NTV muhabiri Ahmet Ergen konuya ilişkin şu açıklamalarda bulundu:

Piyasaların beklentisi bu ayda faiz indirimlerinin süreceği yönünde, 100 baz puanlık bir faiz indiriminin beklenildiği, Merkez Bankasından verilen son değerlendirmeler çerçevesinde, hatta bazı analizlerin raporlarında değerlendirmelerinde aralık ayında da faiz indirimlerinin devam edeceği ve politika faizinin yılı yüzde 14 seviyesinde kapatacağı yönünde ifadeler, değerlendirmeler var.

Yine önümüzdeki haftanın, hatta ondan sonraki dönemlerde konuşulacak şekilde en önemli gündem başlığı PPK oluşacak 18 Kasım itibariyle kurul kasım ayı toplantısını gerçekleştirecek ve dediğimiz gibi beklentiler şu an itibariyle faiz indirimlerinin süreceği yönünde.


Kaynak: https://www.memurlar.net/haber/1000283/merkez-bankasi-faiz-indirimine-devam-edecek.html

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Site Yöneticisi
  • ******
  • Deus ex machina
  • Araç: Başka Marka
  • Kan Grubu: A+
  • Model Yılı: -
  • 2904 kere teşekkür etti
  • 3269 kere teşekkür edildi
Ynt: Ekonomi, Yatırım, Sanayi, Strateji
« Yanıtla #71 : Kasım 13, 2021, 11:18:05 »
İşin ilginci faiz inmiyor (hangi faizin indiği, hangisinin çıktığı verilerde görülebiliyor).

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Efsane Toyotacı
  • *****
  • Dinozor
  • Araç: Avensis
  • Kan Grubu: 0+
  • Kilometre: 56100
  • Model Yılı: '16
  • 215 kere teşekkür etti
  • 1348 kere teşekkür edildi
Ynt: Ekonomi, Yatırım, Sanayi, Strateji
« Yanıtla #72 : Kasım 13, 2021, 14:55:40 »
Herkes politika faiz oranlarına bakıyor,munzam karşılıklara ve ek önlemlere bakmıyor,faizlerin ppk kararlarıyla düşmeye devam edeceğini düşünebiliriz,rezerv döviz birikimimiz açıklamalara göre emanet olunca, dövize müdahale yapılmayınca serbest dalgalanma olacaktır, ihracatımız artmasına rağmen birim gelirde düşme olduğu söyleniyor..
Tokay Ceritoğlu

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Site Yöneticisi
  • ******
  • Deus ex machina
  • Araç: Başka Marka
  • Kan Grubu: A+
  • Model Yılı: -
  • 2904 kere teşekkür etti
  • 3269 kere teşekkür edildi
Ynt: Ekonomi, Yatırım, Sanayi, Strateji
« Yanıtla #73 : Kasım 14, 2021, 14:06:45 »
Üstelik üretim girdisi ara mamüllerin ortalama fiyatı artıyor.
Bu arada yurt dışından gelen arkadaşım $ alacaktı, bazı bürolar satmıyor!.

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Efsane Toyotacı
  • *****
  • Dinozor
  • Araç: Avensis
  • Kan Grubu: 0+
  • Kilometre: 56100
  • Model Yılı: '16
  • 215 kere teşekkür etti
  • 1348 kere teşekkür edildi
Ynt: Ekonomi, Yatırım, Sanayi, Strateji
« Yanıtla #74 : Kasım 14, 2021, 14:37:08 »
Döviz büroları 1 günlüğüne döviz satmadılar,belki o güne denk gelmiş olabilir ancak başka günlerde satmadılarsa dövizin yükseleceğine olan duyumlar olabilir,iyurt dışı bankalar yıl sonu itibariyle 11.7 gibi dolar /tl tahmini yapıyor.
Tokay Ceritoğlu

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Site Yöneticisi
  • ******
  • Deus ex machina
  • Araç: Başka Marka
  • Kan Grubu: A+
  • Model Yılı: -
  • 2904 kere teşekkür etti
  • 3269 kere teşekkür edildi
Ynt: Ekonomi, Yatırım, Sanayi, Strateji
« Yanıtla #75 : Kasım 24, 2021, 19:11:02 »
Görünene göre, piyasada fiziki para birimi Türk Lirası, gerçek para birimi ise USDolar.

Bu dönem bilinmeden oluşturulmuyordur, aman dikkat, sağduyu.

Senenin başında örneğin A ürünü üreten bir işçi ondan bir aylık maaşı ile 100A kadar satın alabiliyorsa, henüz sene sonu gelmeden 50A alabiliyor. Üstelik bunlar temel tüketim ürünleri.

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Efsane Toyotacı
  • *****
    • Sadece Toyota
  • Araç: Corolla
  • Kan Grubu: 0+
  • Kilometre: 6500
  • Model Yılı: '20
  • 1130 kere teşekkür etti
  • 2372 kere teşekkür edildi
Ynt: Ekonomi, Yatırım, Sanayi, Strateji
« Yanıtla #76 : Kasım 26, 2021, 13:25:10 »
Bu sabah itibariyle Toyota Türkiye tarafından orijinal yedek parça fiyatlarına ortalama %15 oranında zam yapıldı, benzer oranda sıfır araçlar üzerinde de etki beklenebilir.

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Efsane Toyotacı
  • *****
  • En masrafsız ve sağlıklı araç tabanvay.
  • Araç: Corona
  • Kan Grubu: A+
  • Kilometre: 420000
  • Model Yılı: '93
  • 419 kere teşekkür etti
  • 2293 kere teşekkür edildi
Ynt: Ekonomi, Yatırım, Sanayi, Strateji
« Yanıtla #77 : Kasım 26, 2021, 19:56:14 »
Bu sabah itibariyle Toyota Türkiye tarafından orijinal yedek parça fiyatlarına ortalama %15 oranında zam yapıldı, benzer oranda sıfır araçlar üzerinde de etki beklenebilir.
Evet fiyat güncellendi,1.5 dynamic force dreem Toyota Corolla 360 bin TL oldu,
1.8 hybrit dreem Toyota Corolla 406 bin TL,
 Araç sorsanız ya opsiyonlu yada 1 veya 2 tane oluyor ve araçlar Ocak ayı teslimi olacak.
EGEA 1.4 BENZİN 95 HP URBAN
TOYOTA CORONA 3S FE
BAYRAKLARI BAYRAK YAPAN UĞRUNDA AKAN KANDIR TOPRAK EĞER UĞRUNDA ÖLEN VARSA VATANDIR.
EMNİYET KURALLARINA UYALIM UYMAYANLARI UYARALIM.

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Hiperaktif Toyotacı
  • ***
  • Dört Dörtlük Şehir (44) MALATYALI
  • Araç: Corolla
  • Kan Grubu: 0+
  • Kilometre: 57000
  • Model Yılı: '18
  • 217 kere teşekkür etti
  • 318 kere teşekkür edildi
Ynt: Ekonomi, Yatırım, Sanayi, Strateji
« Yanıtla #78 : Kasım 27, 2021, 08:46:47 »
Yılbaşından İtibaren Vergi, Harç ve Cezalara %36 Zam!

Vergi, harç ve cezaların artışında belirleyici olan yeniden değerleme oranı belli oldu. Geçen sene yüzde 9,11 olan yeniden değerleme oranı bu yıl yüzde 36,2 oldu. Karar Resmi Gazete'de yayımlandı.

CUMHURBAŞKANI DEĞİŞTİREBİLİR!

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bu rakamı düşürme ve artırma yetkisi bulunuyor. Ancak değişiklik olmaması durumunda yeni yılda Motorlu Taşıtlar Vergisi, ehliyet-pasaport harçları ve trafik cezaları bu oranda artış gösterecek.

2022 yılında uygulanacak olan vergi, harç ve ceza tutarları, yıl sonunda Resmi Gazete’de yayımlanmasının ardından son şeklini almış olacak.

Pasaport ücretleri       

2021             2022
6 ay   227   309,174
1 yıl   332   452,184
2 yıl   542   738,204
3 yıl   770   1048,74
4 yıldan fazla   1085   1477,77
Defter ücreti   179   243,798


Trafik cezaları       

Kırmızı ışık   314   427,668
Hız sınırını yüzde 30 aşma   314   427,668
Hız sınırnıı yüzde 30 ve fazla   652   888,024
Alkollü araç   1400   1906,8
Cep telefonu   314   427,668

BAZI YARGI HARÇLARI       

Yurt dışından gelen telefon kullanım izin harcı   2006   2732,172
İcraya başvurma harcı   59   80,358
Keşif harca   419   570,678
İflas harcı   97,7   133,0674
Şahıs şirketi ticaret sicil harcı   1269   1728,378
Tebliğ, ihbar, protesto nüshası   33,4   45,4908
Vekaletnamede her imzi için   25   34,05
Vergi mahkemelerine başvurma   59,3   80,7666
Danıştaya başvurma   123,6   168,3432
Vize müracaat harcı   758,9   1033,622
Yabancıların 1 yıl çalışma izin belgesi   1017   1385,154
Yabancıların süresiz çalışma izin belgesi   10181   13866,52

FİNANSAL FAALİYET HARÇLARI       

Banka şube açma harcı   168213   229106,1
Sermaye piyasası aracı kurum(her yıl)   103856   141451,9
Finansal kiralama şirketi kuruluş izni   103856   141451,9
Faktoring şirketleri kuruluş izni   103856   141451,9
Döviz büfeleri(her yıl)   48441   65976,64
Sigorta şirketi kuruluş(her yıl)   259646   353637,9
Emeklilik şirketi kuruluş(her yıl)   182754   248910,9
YMM ruhsatı   5092   6935,304
Bağımsız denetçi yetki belgesi   2545   3466,29
Serbest muhasebeci yetki belgesi   1272   1732,46

TRAFİK HARÇLARI       
A sınıfı ehliyet   272   370,464
B sınıfı ehliyet   820   1116,84
Uluslararası sürücü belgesi   546   743,652

Kaynak: https://www.sgkrehberi.com/haber/339517?utm_source=memurlar&utm_medium=newsletter&utm_campaign=haber

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Efsane Toyotacı
  • *****
    • Sadece Toyota
  • Araç: Corolla
  • Kan Grubu: 0+
  • Kilometre: 6500
  • Model Yılı: '20
  • 1130 kere teşekkür etti
  • 2372 kere teşekkür edildi
Ynt: Ekonomi, Yatırım, Sanayi, Strateji
« Yanıtla #79 : Aralık 01, 2021, 15:19:45 »
Bu konu ile ne kadar alakalıdır bilemiyorum ancak sektörün içerisinden biri olarak forum sakinlerine naçizane tavsiyemdir, aracınızı uzun vadeli kullanacaksanız ve durumunuz müsait ise periyodik kullanılabilecek ürünleri alın ve stoklayın, önümüzdeki süreçte "cebinizde paranız olsa dahi" temin edemeyeceğimiz ve/veya istenilen kalitede ürün temin edemeyeceğimiz, şu an aynı ürünün önümüzdeki süreçte fiyat farkını cebinizdeki hiç bir para biriminin, emtianın artışının karşılayamayacağı bir süreç bizi bekliyor olacak gibi görünüyor.