Anket

Özel aracınız ile son aylarda yaptığınız kilometre ne yönde değişti.

Daha çok kilometre yapıyorum
Daha az kilometre yapıyorum
Değişmedi
Aracı artık çoğunlukla kullanmıyorum

Gönderen Konu: Ekonomi, Yatırım, Sanayi, Strateji  (Okunma sayısı 20195 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Hiperaktif Toyotacı
  • ***
  • Araç: Corolla
  • Kan Grubu: 0+
  • Kilometre: 190000
  • Model Yılı: '13
  • 227 kere teşekkür etti
  • 187 kere teşekkür edildi
Ynt: Ekonomi, Yatırım, Sanayi, Strateji
« Yanıtla #40 : Ekim 15, 2021, 00:29:10 »
İzmir İktisat Kongresi'nde alınan bazı kararlar;
Hammaddesi yurt içinde yetişen veya yetiştirilebilen sanayi dalları kurulması gerekmektedir. El işçiliğinden ve küçük imalattan süratle fabrikaya veya büyük işletmeye geçilmelidir.

Hatırlanması ve hatırlanması ve hatırlanması ve dahası hatırlatılması gereken ilk oturum kararları;
Madde-1: Türkiye, milli hudutları dahilinde, lekesiz bir istiklal ile, dünyanın sulh ve terakki unsurlarından biridir.
Madde-2: Türkiye halkı hakimiyetine, kanı ve canı pahasına elde ettiğinden, hiçbir şeye feda etmez;ve milli hakimiyete müstenit olan meclis ve hükümetine daima zahirdir.
Madde-3: Türkiye halkı, tahribat yapmaz; imar eder. Bütün mesai iktisaden memleketi yükseltmek gayesine matuftur.
Madde-4: Türkiye halkı, sarf ettiği eşyayı mümkün mertebe kendi yetiştirir. Çok çalışır, vakitte, servette ve ithalatta israftan kaçar. Milli istihsali temin için icabında geceli gündüzlü çalışmak şiardır.
Madde-5: Türkiye halkı, servet itibarı ile bir altın hazinesi üzerinde oturduğuna vakıftır. Ormanlarını evladı gibi sever, bunun için ağaç bayramları yapar; yeniden orman yetiştirir. Madenleri kendi milli, istihsali için işletir ve servetlerini herkesten fazla tanımaya çalışır.
Madde-6: Hırsızlık, yalancılık, riya ve tembellik en büyük düşmanımız; taasubdan (bağnazlık, uzak dindarene bir selabet (ağlamlık) her şeyde esasımızdır. Her zaman fa ideli yenilikleri severek alırız. Türkiye halkı mukaddesatına, topraklarına, şahıslarına ve mallarına karşı yapılan düşman fesat propagandalarından nefret eder ve daima bunlarla mücadeleyi bir vazife bilir.
Madde-7: Türkler, irfan ve marifet aşığıdır. Türk, her yerde hayatını kazanabilecek şekilde yetişir; fakat her şeyden evvel memleketinin malıdır. Maarife verdiği kutsiyet dolayısıyla (Mevlûdu şerif) Kandil günü, aynı zamanda bir kitap bayramı olarak tes'id eder.
Madde-8: Birçok harpler ve zaruretten dolayı eksilen nüfusumuzun fazlalaşması ile beraber sıhhatlerimizin, hayatlarımızın korunması en birinci emelimizdir. Türk mikroptan, pis havadan, salgından ve pislikten çekinir, bol ve saf hava, bol güneş ve temizliği sever. Ecdat mirası olan binicilik, nişancılık, avcılık, denizcilik gibi bedeni terbiyenin yayılmasına çalışır. Hayvanlarına da aynı dikkat ve himmeti göstermekle beraber cinslerini düzeltir ve miktarlarını çoğaltır.
Madde-9: Türk, dinine, milliyetine, toprağına, hayatına ve müessesatına (kurum ve kuruluş) düşman olmayan milletlere daima dosttur; ecnebi sermayesine aleyhtar değildir. Ancak kendi yurduna kendi lisanına ve kanununa uymayan müesseselerle münasebette bulunmaz. Türk, ilim ve sanat yeniliklerini nerede olursa olsun doğrudan doğruya alır ve her türlü münasebette fazla mutavassıt istemez.
Madde-10: Türk, açık alın ile serbestçe çalışmayı sever; işlerde inhisar (tekel, tek başına sahip olma) istemez.
Madde-11: Türkler, hangi sınıf ve meslekte olurlarsa olsunlar, candan çalışırlar.
Madde-12: Türk kadını ve kocası, çocuklarını iktisadi misaka göre yetiştirir.
Zamanına göre güzel tespitler ve kararlar alınmış. Ancak ilk 10-15 sene sonrasında üretime yönelik atılımlar azalmış. Üretimden ziyade tüketim toplumuna dönüşmüşüz. Milletimize imkan ve zaman verildiğinde üretemeyeceği birşey yoktur. Yeter ki destek olunsun. Ancak anlamadığımız nedenlerden dolayı sürekli ithalata yöneltilmemiz, yerli üretime destek ve vergi kolaylıkları verilmemesi yerli üretimi baltalıyor.

Toyota Club Türkiye

Ynt: Ekonomi, Yatırım, Sanayi, Strateji
« Yanıtla #40 : Ekim 15, 2021, 00:29:10 »

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Hiperaktif Toyotacı
  • ***
  • Araç: Yaris
  • Kan Grubu: ---
  • Kilometre: 140000
  • Model Yılı: '15
  • 65 kere teşekkür etti
  • 127 kere teşekkür edildi
Ynt: Ekonomi, Yatırım, Sanayi, Strateji
« Yanıtla #41 : Ekim 15, 2021, 09:08:30 »
Bazılarımız anlamayabilir, o yüzden bu halde değil miyiz?
80 öncesi yerli sanayii ve üretim için çok uğraşırdı yöneticiler, ama sürekli onların önüne bela çıkardılar. Sonra darbe oldu, o ekipler tasfiye edildi, yerine malum kişiler getirildi, en büyük özellikleri yapılmış olanları da satıp ülkeyi tamamen yabancı şirketlerin eline teslim etmekti, bu görevlerini de başarıyla yaptılar. Ve bunu yaptıkları sürece de arkalarındaki gizli-açık destek hiç eksik olmadı. Güya göz önündeyken onlarla kavga ettiler, bu da danışıklı dövüş değil miydi? Tam seçim öncesi illa ki dışardan birileri bizimkilerle dalaşır, düşen oylarını tekrar yükseltmelerine yardım ederdi (En yakın örnek : MHP siliniyor, oyları tarihi düşüşte ,  ABD Ülkü Ocakları'nı terörist örgüt sayıyor. Ne alaka öyle değil mi? Hep aynı numara). Onlardan daha kullanışlı hiç kimse gelmedi bu ülke yönetimine, şu anda da durum değişik değil, beceriksizlikleri yüzünden artık işleri ellerine yüzlerine bulaştırıyorlar ama gittiği yere kadar gidecekler, sonra muadili başkasına destek verecekler. Bizim seçmen uyumaya devam edecek.

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Efsane Toyotacı
  • *****
  • Dinozor
  • Araç: Avensis
  • Kan Grubu: 0+
  • Kilometre: 56100
  • Model Yılı: '16
  • 215 kere teşekkür etti
  • 1348 kere teşekkür edildi
Ynt: Ekonomi, Yatırım, Sanayi, Strateji
« Yanıtla #42 : Ekim 15, 2021, 09:55:36 »
Cumhuriyetin kurduğu fabrika ve tesisler güzel işler yaptılar ve ürettikleri ürünleri yıllarca giydik,eskitemediğimiz ayakkabılar,pamuklular,basmalar;boya apre,ham yağ,küspe üreten fabrikalar vs...kendi yağımızla kavruluyorduk, dış güçlerin teşvikiyle özelleştirme güzelleştirme planları çerçevesinde fabrikalarda kadrolara beceriksiz yöneticiler eliyle kadro şişirmesi oldu,seçimler öncesi ve sonrası,dolayısıyla zarar etmeye başladı,yeterli teknolojik yatırımlar yapılmadı,canım ne gerek var şuradan ithal ederiz daha ucuza diye vazgeçtiğimiz uçak üretimlerini hatırlayın,şimdi ne oldu? tarihte parasını verdiğimiz gemileri alamadığımız gibi,parasını verdiğimiz uçakları da alamaz hale geldik,aşı üretimini durdurduk,dışardan alırız diye salgında yeterli sayıda aşıya ulaşamadık,toplumsal bağışıklık elden kaçtı, özet sonuç ;Türk'ün Türk'ten başka dostu yoktur diyerek fabrika ayarlarına döneceğiz,liyakatli yöneticiler ve sürekli teknoloji yenilemesi ile kritik konularda devlet kurumları olacak,özel kurumlarda olacak,fiyat,üretimde kontrol her konuda vatandaş ve ülke için devlette olacak,dış gücü de iç gücü de haddini bilecek,sonuç yine siyasetin tercihine kalıyor.
Tokay Ceritoğlu

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Site Yöneticisi
  • ******
  • Deus ex machina
  • Araç: Başka Marka
  • Kan Grubu: A+
  • Model Yılı: -
  • 2904 kere teşekkür etti
  • 3269 kere teşekkür edildi
Ynt: Ekonomi, Yatırım, Sanayi, Strateji
« Yanıtla #43 : Ekim 15, 2021, 21:23:49 »
Bazı yapılmış şeylerin sonucunun ne olacağı aslında bellidir, zaten bunlar akademik olarak insanlara okutulur. İktisat teorileri boşuna geliştirilmemiştir zamanında.
1923-1940 döneminde alınan çok doğru kararların etkilerini zaten veriler ortaya koymuştu zamanında. Tabi iş sadece iktisadi davranışlar ile açıklanamaz bana göre. Ticaret etiği, yani ahlakı da kazanılması gereken önemli bir erdemdir. Tüm toplumsal yapı da asla vazgeçilmemesi gereken önemli erdemler ön plana çıkarılarak yönlendirilmelidir.

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Site Yöneticisi
  • ******
  • Deus ex machina
  • Araç: Başka Marka
  • Kan Grubu: A+
  • Model Yılı: -
  • 2904 kere teşekkür etti
  • 3269 kere teşekkür edildi
Ynt: Ekonomi, Yatırım, Sanayi, Strateji
« Yanıtla #44 : Ekim 15, 2021, 21:25:22 »
Anketin mevcut durumunu da paylaşıyorum. Yeni bir anket oluşturmak da yararlı olabilir.

Yurt dışından yabancı yatırım gelmesi hakkında ne düşünüyorsunuz?
İyi olur 6 (40%)
Kötü olur 0 (0%)
Detaylarına bakmak lazım 9 (60%)
Fikrim yok 0 (0%)

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Hiperaktif Toyotacı
  • ***
  • Araç: Corolla
  • Kan Grubu: 0+
  • Kilometre: 190000
  • Model Yılı: '13
  • 227 kere teşekkür etti
  • 187 kere teşekkür edildi
Ynt: Ekonomi, Yatırım, Sanayi, Strateji
« Yanıtla #45 : Ekim 16, 2021, 11:24:27 »
Cumhuriyetin kurduğu fabrika ve tesisler güzel işler yaptılar ve ürettikleri ürünleri yıllarca giydik,eskitemediğimiz ayakkabılar,pamuklular,basmalar;boya apre,ham yağ,küspe üreten fabrikalar vs...kendi yağımızla kavruluyorduk, dış güçlerin teşvikiyle özelleştirme güzelleştirme planları çerçevesinde fabrikalarda kadrolara beceriksiz yöneticiler eliyle kadro şişirmesi oldu,seçimler öncesi ve sonrası,dolayısıyla zarar etmeye başladı,yeterli teknolojik yatırımlar yapılmadı,canım ne gerek var şuradan ithal ederiz daha ucuza diye vazgeçtiğimiz uçak üretimlerini hatırlayın,şimdi ne oldu? tarihte parasını verdiğimiz gemileri alamadığımız gibi,parasını verdiğimiz uçakları da alamaz hale geldik,aşı üretimini durdurduk,dışardan alırız diye salgında yeterli sayıda aşıya ulaşamadık,toplumsal bağışıklık elden kaçtı, özet sonuç ;Türk'ün Türk'ten başka dostu yoktur diyerek fabrika ayarlarına döneceğiz,liyakatli yöneticiler ve sürekli teknoloji yenilemesi ile kritik konularda devlet kurumları olacak,özel kurumlarda olacak,fiyat,üretimde kontrol her konuda vatandaş ve ülke için devlette olacak,dış gücü de iç gücü de haddini bilecek,sonuç yine siyasetin tercihine kalıyor.
Bizde ki en büyük sorun maalesef ki devlete kapağı atmak ve kendimizi sağlama almakla ilgili. Zamanında devlete ait fabrikalarda aşırı kadrolaşma, liyakatsiz yönetimler nedeniyle aşırı zararlar etti. Çocuğumuz işe girsin diye siyasi torpiller peşinde koştuk. Tabi siyasilerin de oy deposu bu kadrolar oldu. Üretim önemli değildi, bizim çocuğumuz devlette kadro alsın, siyasi oyum artsın derdindeydi. Üretim kimsenin derdi olmadı. Sonuçta aşırı zarar eden, yüksek maaş alan devlete ait fabrikalar oldular. İşe liyakate ve iş alanına bakarak alımlar yapılsaydı. Yöneticiler yangel yat yerine üretimi geliştirmeye çabalasaydı şimdi bu fabrikalar ihracat ve vergi rekorları kırıyor olabilirdi. Hakan beyin de yazdığı gibi bizim başta ticari olmak üzere ahlaki yönden kendimize çeki düzen vermemiz gerekiyor.

Bugün ne yapılabilir. Büyük fabrikalar kurmak ve yönetmek hele hele ilk kurulum maliyetleri gözönüne alındığında herkesin harcı değildir. Devlet burada özel sektör ile ortaklık kurup büyük fabrikalar kurup, uçak, gemi, savunma sanayinde atılımlar yapabilir. Bunun başka bir örneğini tarım alanında da yapabilir. Özel sektörün kurup da karşılaşacağı sorunları devlet desteği ile bertaraf edip pazardan pay alması sağlanabilir. Her üretim yeri için planlama yapıp çalışacak işçi, mühendis, vb. çalışan sayısı belirlenip, bu sayının ek yatırım olmadan çoğalması katı kurallarla engellenebilir. Fabrika belirli bir kapasiteye gelip pazarda yeri olduğunda belirli şartlar sağlanmadığında tekrar devletin el koyacağı, firmanın yabancılara satılamayacağı şartı ile yerli firmalara özelleştirilebilir.

İhtiyaç duyulan hammadde hariç ithalatımızı en aza indirmezsek gelecekte afrika ülkeleri gibi sersefil yaşarız. Hele hele tarımda, savunma sanayinde dışa bağımlı olursak bu durum daha tehlikeli hal alacaktır. Osmanlı Devletinin ekonomik alanda neden battığını kavrayamayanlar ülkenin şuan ki durumunu da zor kavrayacaklardır.

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Hiperaktif Toyotacı
  • ***
  • Araç: Corolla
  • Kan Grubu: 0+
  • Kilometre: 141000
  • Model Yılı: '03
  • 111 kere teşekkür edildi
Ynt: Ekonomi, Yatırım, Sanayi, Strateji
« Yanıtla #46 : Ekim 16, 2021, 13:23:41 »
Şu durumda üretime ağırlık vermekten başka çaremiz yok. Sanayi işi büyük yatırımlar istiyor evet ama devlet desteğiyle gayet olabilecek birşey. tarım da şuanda dünyada sayılı ülkelerden olabilirdik ama yanlış politikalar sayesinde en gerilerdeyiz. Bukadar verimli topraklara sahip olup bukadar başarısız olmakta büyük meziyet ister. Dışardan dolarla ürün alana kadar çiftçiye mazotu gübreyi tohumu KDV siz verseler hem çiftçi hem ülke kazanır. Gerçi ordan gelen rantları düşündükçe, 80 lerdeki hayali ihracatlar devede kulak kalıyor..Uzun lafın kısası istenirse bal gibi olur gerisi hikaye..
sonuna kadar toyota...

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Site Yöneticisi
  • ******
  • Deus ex machina
  • Araç: Başka Marka
  • Kan Grubu: A+
  • Model Yılı: -
  • 2904 kere teşekkür etti
  • 3269 kere teşekkür edildi
Ynt: Ekonomi, Yatırım, Sanayi, Strateji
« Yanıtla #47 : Ekim 16, 2021, 21:02:31 »
Başka konuda değindiğimiz Şeftali Otobüsleri gibi, 1920'ler ve 1930'larda bazı tarım ürünleri ve teknolojilerini (bildiğiniz gibi 1920'lerin ortalarına kadar ilkel tarım uygulaması hakimdi) getirmek için transfer yapılan ülkelere nakti değil ürün olarak (trampa) karşılık verilmesinin ne kadar anlamlı olduğu görülebilir.
Ulusal para biriminin bir ülke ve ülkenin dış dünyadaki prestiji için ne kadar önemli bir gösterge olduğunun bilincinde olan karar alıcıların o zamanlar tüm zorluklara rağmen aldığı ve tavizsiz uyguladığı kararların anlamını yürekten hissetmek gerekir. Bunlar gösteriyor ki, doğrular yapılınca, doğru sonuçları almak da doğaldır.

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Moderatör
  • *****
    • XenForo Destek Forumu
  • Araç: Corolla
  • Kan Grubu: 0+
  • Kilometre: 95000
  • Model Yılı: '21
  • 763 kere teşekkür etti
  • 798 kere teşekkür edildi
Ynt: Ekonomi, Yatırım, Sanayi, Strateji
« Yanıtla #48 : Kasım 04, 2021, 18:50:52 »
Faturaları düşürmek için tasarruf önerisinde bulunan Bakan Dönmez'den yeni açıklama: Sözlerimi çarpıttılar



Faturaları düşürmek için vatandaşa tasarruf önerisinde bulunan ve evi 1 derece az ısıtmanın faturaları yüzde 7 düşüreceğini söyleyen Bakan Fatih Dönmez'in sözleri tepkilere neden olmuştu. Konu hakkında yeni bir açıklama yapan Dönmez, sözlerinin çarpıtıldığını belirterek, "Evlerimizde alınması gereken ufak tefek önlemlerle de enerjiyi daha fazla verimli kullanacağımızı ifade etmiştim. Muhalefet yapmak adına 'cımbız siyaseti' yaptığını zannedenler gerçeği çarpıtmakla meşgul oluyorlar" dedi.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, bir medya grubunun düzenlediği Türkiye 2023 Zirvesi'ne katıldı. Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu ve Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum'un da konuşmacı olarak yer aldığı zirvede konuşan Bakan Dönmez, son birkaç gündür kamuoyunda çarpıtılarak aktarılan bir konunun olduğunu belirterek, "Plan ve Bütçe Komisyonu müzakerelerinde enerji verimliliği ile alakalı olarak sayın milletvekillerimizin bakanlığın bu konudaki aksiyonları ve planlarıyla alakalı sorusuna da deminki çerçeve içerisinde bir cevap vermiştim" hatırlatmasını yaptı.

"ISITMA DERECESİ İLE ALAKALI BİR ÖRNEK AKTARMIŞTIM"
Bakan Dönmez, özellikle Tasarruf Genelgesi kapsamında kamu kurumlarının bu konuda öncü olması açısından 2023'e kadar yüzde 15'lik bir enerji tasarrufu sağlanması hedefi olduğunu anımsatarak, "Bu konu 7'den 70'e herkesi ilgilendiriyor. Bu kültürün ve bilincin tüm vatandaşlarımızda olması gerekiyor. Bu kapsamda da evlerimizde alınması gereken ufak tefek önlemlerle de enerjiyi daha fazla verimli kullanacağımızı ifade etmiştim. Bu kapsamda da daha iyi anlaşılsın diye evlerimizde ısıtma derecesi ile alakalı bir örnek de aktarmıştım" dedi.

"CIMBIZ SİYASETİ"
Bakan Dönmez, bir derecelik bir etkinin tüketimler üzerindeki etkisinin yüzde 7 azalma olmasının yanı sıra kış ve yaz mevsiminde bu konuya dikkat edilmesi gerektiğini ifade ettiğini belirterek, "Maalesef bazı yazılı ve sosyal medyada bu bağlamdan kopartılarak ve çarpıtılarak aktarıldı. Muhalefet yapmak adına bazı gerçekleri cımbızlayarak, 'cımbız siyaseti' yaptığını zannedenler gerçeği çarpıtmakla meşgul oluyorlar. Biz ise milli enerjiye, ülkenin geleceğine karşı doğru bildiklerimizi yapmaya devam edeceğiz" diye konuştu.

"BAŞKA BİR NOKTAYA ÇEKMEYE ÇALIŞIYORLAR"
Dünya Sağlık Örgütü'nün bilimsel verilerine göre insanların çalıştığı ve yaşadığı mekanlarla ilgili olarak ideal oda sıcaklığının 21 derece olduğunu dile getiren Bakan Dönmez, "Buna uyan vatandaşlarımız zaten var. Fazla dikkat etmeyen insanlarımız olabiliyor. Ama maalesef başka konularda da olduğu gibi bağlamından kopartarak, cımbızlayarak başka bir noktaya çekmeye çalıştılar. Ama biz doğruları ve bilimsel verileri her fırsatta kullanmaya devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.

BAKAN DÖNMEZ NE DEMİŞTİ?
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, son dönemde üst üste gelen zamlar sonrası vatandaşa faturaları düşürmek için tasarruf önerisinde bulundu. Evin bir derece daha düşük ısıtılmasının faturaya yüzde 7 etkisi olacağına dikkat çeken Dönmez, 7'den 7'e herkesin bunu yapması gerektiğini söylemişti.

Bakan Dönmez şunları söylemişti:

"Daha çok kullananların biraz daha tasarrufa riayet etmesini istiyoruz. Evlerimizde özellikle 1 derecelik sıcaklık değişikliği, yani 23 yerine 22 derecede evinizi ısıtmanın aylık faturanıza etkisi yüzde 7 olur. Yazın da eğer klimayla soğutuyorsanız, 18 derecede soğutacağınıza 19 derecede soğutmuş olsanız yüzde 7 faturanıza katkı var. Bunu 7'den 70'e herkesin yapması gereken, adeta bir vatandaşlık görevi olduğunu düşünüyoruz. Hem bu kaynaklarda dışa bağımlıyız hem de gereksiz yere bu enerjiyi üretebilmek için kaynak tüketiyoruz"

Bakan Dönmez'in bu sözlerini "Evi daha az ısıtın" diye yorumlayan birçok kişi tepki göstermişti.



https://www.haberler.com/bakan-donmez-den-cimbiz-siyaseti-cikisi-14507040-haberi/

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Efsane Toyotacı
  • *****
    • Sadece Toyota
  • Araç: Corolla
  • Kan Grubu: 0+
  • Kilometre: 6500
  • Model Yılı: '20
  • 1130 kere teşekkür etti
  • 2372 kere teşekkür edildi
Ynt: Ekonomi, Yatırım, Sanayi, Strateji
« Yanıtla #49 : Kasım 04, 2021, 19:13:42 »
Faturaları düşürmek için tasarruf önerisinde bulunan Bakan Dönmez'den yeni açıklama: Sözlerimi çarpıttılar



Faturaları düşürmek için vatandaşa tasarruf önerisinde bulunan ve evi 1 derece az ısıtmanın faturaları yüzde 7 düşüreceğini söyleyen Bakan Fatih Dönmez'in sözleri tepkilere neden olmuştu. Konu hakkında yeni bir açıklama yapan Dönmez, sözlerinin çarpıtıldığını belirterek, "Evlerimizde alınması gereken ufak tefek önlemlerle de enerjiyi daha fazla verimli kullanacağımızı ifade etmiştim. Muhalefet yapmak adına 'cımbız siyaseti' yaptığını zannedenler gerçeği çarpıtmakla meşgul oluyorlar" dedi.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, bir medya grubunun düzenlediği Türkiye 2023 Zirvesi'ne katıldı. Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu ve Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum'un da konuşmacı olarak yer aldığı zirvede konuşan Bakan Dönmez, son birkaç gündür kamuoyunda çarpıtılarak aktarılan bir konunun olduğunu belirterek, "Plan ve Bütçe Komisyonu müzakerelerinde enerji verimliliği ile alakalı olarak sayın milletvekillerimizin bakanlığın bu konudaki aksiyonları ve planlarıyla alakalı sorusuna da deminki çerçeve içerisinde bir cevap vermiştim" hatırlatmasını yaptı.

"ISITMA DERECESİ İLE ALAKALI BİR ÖRNEK AKTARMIŞTIM"
Bakan Dönmez, özellikle Tasarruf Genelgesi kapsamında kamu kurumlarının bu konuda öncü olması açısından 2023'e kadar yüzde 15'lik bir enerji tasarrufu sağlanması hedefi olduğunu anımsatarak, "Bu konu 7'den 70'e herkesi ilgilendiriyor. Bu kültürün ve bilincin tüm vatandaşlarımızda olması gerekiyor. Bu kapsamda da evlerimizde alınması gereken ufak tefek önlemlerle de enerjiyi daha fazla verimli kullanacağımızı ifade etmiştim. Bu kapsamda da daha iyi anlaşılsın diye evlerimizde ısıtma derecesi ile alakalı bir örnek de aktarmıştım" dedi.

"CIMBIZ SİYASETİ"
Bakan Dönmez, bir derecelik bir etkinin tüketimler üzerindeki etkisinin yüzde 7 azalma olmasının yanı sıra kış ve yaz mevsiminde bu konuya dikkat edilmesi gerektiğini ifade ettiğini belirterek, "Maalesef bazı yazılı ve sosyal medyada bu bağlamdan kopartılarak ve çarpıtılarak aktarıldı. Muhalefet yapmak adına bazı gerçekleri cımbızlayarak, 'cımbız siyaseti' yaptığını zannedenler gerçeği çarpıtmakla meşgul oluyorlar. Biz ise milli enerjiye, ülkenin geleceğine karşı doğru bildiklerimizi yapmaya devam edeceğiz" diye konuştu.

"BAŞKA BİR NOKTAYA ÇEKMEYE ÇALIŞIYORLAR"
Dünya Sağlık Örgütü'nün bilimsel verilerine göre insanların çalıştığı ve yaşadığı mekanlarla ilgili olarak ideal oda sıcaklığının 21 derece olduğunu dile getiren Bakan Dönmez, "Buna uyan vatandaşlarımız zaten var. Fazla dikkat etmeyen insanlarımız olabiliyor. Ama maalesef başka konularda da olduğu gibi bağlamından kopartarak, cımbızlayarak başka bir noktaya çekmeye çalıştılar. Ama biz doğruları ve bilimsel verileri her fırsatta kullanmaya devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.

BAKAN DÖNMEZ NE DEMİŞTİ?
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, son dönemde üst üste gelen zamlar sonrası vatandaşa faturaları düşürmek için tasarruf önerisinde bulundu. Evin bir derece daha düşük ısıtılmasının faturaya yüzde 7 etkisi olacağına dikkat çeken Dönmez, 7'den 7'e herkesin bunu yapması gerektiğini söylemişti.

Bakan Dönmez şunları söylemişti:

"Daha çok kullananların biraz daha tasarrufa riayet etmesini istiyoruz. Evlerimizde özellikle 1 derecelik sıcaklık değişikliği, yani 23 yerine 22 derecede evinizi ısıtmanın aylık faturanıza etkisi yüzde 7 olur. Yazın da eğer klimayla soğutuyorsanız, 18 derecede soğutacağınıza 19 derecede soğutmuş olsanız yüzde 7 faturanıza katkı var. Bunu 7'den 70'e herkesin yapması gereken, adeta bir vatandaşlık görevi olduğunu düşünüyoruz. Hem bu kaynaklarda dışa bağımlıyız hem de gereksiz yere bu enerjiyi üretebilmek için kaynak tüketiyoruz"

Bakan Dönmez'in bu sözlerini "Evi daha az ısıtın" diye yorumlayan birçok kişi tepki göstermişti.



https://www.haberler.com/bakan-donmez-den-cimbiz-siyaseti-cikisi-14507040-haberi/

Sayın bakan bu "ince" hesabı yaparak kullanıcıya tavsiye vermek yerine yapı mükelleflerine (nam-ı diğer müteahhitlere) doğalgaz ile ısınma sağlanan binalarda oda termostatı, termostatik vana vs. yaptırımı ile birlikte, uygun bölgelerde inşaat ruhsatı için ısı pompası, güneş enerjisi panelleri, rüzgar jeneratörü gibi yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımını zorunlu tutarak milli servetin korunmasını sağlasaydı, millet zaten evinin iç ısısını korkmadan ayarlayabilirdi.

Anlamadığını düşündüğüm asıl nokta "kombi" üzerinden 1 derece kısmak ile evin iç ısısını sabit tutmanın mümkün olmadığı, tabi burada ülkenin özellikle doğu kesiminde odun, kömür gibi fosil yakıtlarla ısınan vatandaşı düşünmediğini de görebiliyoruz, yoksa "sobaya bir odun eksik atsanız...." şeklinde bir öneri de görebilirdik.

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Efsane Toyotacı
  • *****
  • Araç: C-HR
  • Kan Grubu: AB+
  • Kilometre: 95000
  • Model Yılı: '17
  • 156 kere teşekkür etti
  • 401 kere teşekkür edildi
Ynt: Ekonomi, Yatırım, Sanayi, Strateji
« Yanıtla #50 : Kasım 04, 2021, 19:22:12 »
Faturaları düşürmek için tasarruf önerisinde bulunan Bakan Dönmez'den yeni açıklama: Sözlerimi çarpıttılar



Faturaları düşürmek için vatandaşa tasarruf önerisinde bulunan ve evi 1 derece az ısıtmanın faturaları yüzde 7 düşüreceğini söyleyen Bakan Fatih Dönmez'in sözleri tepkilere neden olmuştu. Konu hakkında yeni bir açıklama yapan Dönmez, sözlerinin çarpıtıldığını belirterek, "Evlerimizde alınması gereken ufak tefek önlemlerle de enerjiyi daha fazla verimli kullanacağımızı ifade etmiştim. Muhalefet yapmak adına 'cımbız siyaseti' yaptığını zannedenler gerçeği çarpıtmakla meşgul oluyorlar" dedi.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, bir medya grubunun düzenlediği Türkiye 2023 Zirvesi'ne katıldı. Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu ve Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum'un da konuşmacı olarak yer aldığı zirvede konuşan Bakan Dönmez, son birkaç gündür kamuoyunda çarpıtılarak aktarılan bir konunun olduğunu belirterek, "Plan ve Bütçe Komisyonu müzakerelerinde enerji verimliliği ile alakalı olarak sayın milletvekillerimizin bakanlığın bu konudaki aksiyonları ve planlarıyla alakalı sorusuna da deminki çerçeve içerisinde bir cevap vermiştim" hatırlatmasını yaptı.

"ISITMA DERECESİ İLE ALAKALI BİR ÖRNEK AKTARMIŞTIM"
Bakan Dönmez, özellikle Tasarruf Genelgesi kapsamında kamu kurumlarının bu konuda öncü olması açısından 2023'e kadar yüzde 15'lik bir enerji tasarrufu sağlanması hedefi olduğunu anımsatarak, "Bu konu 7'den 70'e herkesi ilgilendiriyor. Bu kültürün ve bilincin tüm vatandaşlarımızda olması gerekiyor. Bu kapsamda da evlerimizde alınması gereken ufak tefek önlemlerle de enerjiyi daha fazla verimli kullanacağımızı ifade etmiştim. Bu kapsamda da daha iyi anlaşılsın diye evlerimizde ısıtma derecesi ile alakalı bir örnek de aktarmıştım" dedi.

"CIMBIZ SİYASETİ"
Bakan Dönmez, bir derecelik bir etkinin tüketimler üzerindeki etkisinin yüzde 7 azalma olmasının yanı sıra kış ve yaz mevsiminde bu konuya dikkat edilmesi gerektiğini ifade ettiğini belirterek, "Maalesef bazı yazılı ve sosyal medyada bu bağlamdan kopartılarak ve çarpıtılarak aktarıldı. Muhalefet yapmak adına bazı gerçekleri cımbızlayarak, 'cımbız siyaseti' yaptığını zannedenler gerçeği çarpıtmakla meşgul oluyorlar. Biz ise milli enerjiye, ülkenin geleceğine karşı doğru bildiklerimizi yapmaya devam edeceğiz" diye konuştu.

"BAŞKA BİR NOKTAYA ÇEKMEYE ÇALIŞIYORLAR"
Dünya Sağlık Örgütü'nün bilimsel verilerine göre insanların çalıştığı ve yaşadığı mekanlarla ilgili olarak ideal oda sıcaklığının 21 derece olduğunu dile getiren Bakan Dönmez, "Buna uyan vatandaşlarımız zaten var. Fazla dikkat etmeyen insanlarımız olabiliyor. Ama maalesef başka konularda da olduğu gibi bağlamından kopartarak, cımbızlayarak başka bir noktaya çekmeye çalıştılar. Ama biz doğruları ve bilimsel verileri her fırsatta kullanmaya devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.

BAKAN DÖNMEZ NE DEMİŞTİ?
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, son dönemde üst üste gelen zamlar sonrası vatandaşa faturaları düşürmek için tasarruf önerisinde bulundu. Evin bir derece daha düşük ısıtılmasının faturaya yüzde 7 etkisi olacağına dikkat çeken Dönmez, 7'den 7'e herkesin bunu yapması gerektiğini söylemişti.

Bakan Dönmez şunları söylemişti:

"Daha çok kullananların biraz daha tasarrufa riayet etmesini istiyoruz. Evlerimizde özellikle 1 derecelik sıcaklık değişikliği, yani 23 yerine 22 derecede evinizi ısıtmanın aylık faturanıza etkisi yüzde 7 olur. Yazın da eğer klimayla soğutuyorsanız, 18 derecede soğutacağınıza 19 derecede soğutmuş olsanız yüzde 7 faturanıza katkı var. Bunu 7'den 70'e herkesin yapması gereken, adeta bir vatandaşlık görevi olduğunu düşünüyoruz. Hem bu kaynaklarda dışa bağımlıyız hem de gereksiz yere bu enerjiyi üretebilmek için kaynak tüketiyoruz"

Bakan Dönmez'in bu sözlerini "Evi daha az ısıtın" diye yorumlayan birçok kişi tepki göstermişti.



https://www.haberler.com/bakan-donmez-den-cimbiz-siyaseti-cikisi-14507040-haberi/

Bakan doğru söylüyor.. Ancak söylediği yer yanlış.. :argh:

Sürdürülebilirlik her geçen gün daha da önem kazanıyor..Dünya üzerindeki kaynaklarımız hızla azalıyor,kirlenme artıyor. Bu sözleri bir sürdürülebilirlik konferansında söylemiş olmalıydı.. Ama yanlış uygulama ve politikalarla kur ve enflasyon altında ezilen halka bu sözleri "tasarruf tedbiri" olarak söylerseniz haklı bir tepki yersiniz..
2017 C-HR Hybrid Diamond

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Efsane Toyotacı
  • *****
  • En masrafsız ve sağlıklı araç tabanvay.
  • Araç: Corona
  • Kan Grubu: A+
  • Kilometre: 420000
  • Model Yılı: '93
  • 419 kere teşekkür etti
  • 2293 kere teşekkür edildi
Ynt: Ekonomi, Yatırım, Sanayi, Strateji
« Yanıtla #51 : Kasım 04, 2021, 20:18:48 »
Sayın bakan bu "ince" hesabı yaparak kullanıcıya tavsiye vermek yerine yapı mükelleflerine (nam-ı diğer müteahhitlere) doğalgaz ile ısınma sağlanan binalarda oda termostatı, termostatik vana vs. yaptırımı ile birlikte, uygun bölgelerde inşaat ruhsatı için ısı pompası, güneş enerjisi panelleri, rüzgar jeneratörü gibi yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımını zorunlu tutarak milli servetin korunmasını sağlasaydı, millet zaten evinin iç ısısını korkmadan ayarlayabilirdi.

Anlamadığını düşündüğüm asıl nokta "kombi" üzerinden 1 derece kısmak ile evin iç ısısını sabit tutmanın mümkün olmadığı, tabi burada ülkenin özellikle doğu kesiminde odun, kömür gibi fosil yakıtlarla ısınan vatandaşı düşünmediğini de görebiliyoruz, yoksa "sobaya bir odun eksik atsanız...." şeklinde bir öneri de görebilirdik.
Abi termostat konusunda çok haklısın yıllardır montajını ve satışını yaptığım termostadın önemini vatandaşa bir türlü anlatamıyoruz,yurt dışında ilk defa gaz açma işlemi olduğunda gelen görevlinin ilk kontrol ettiği şey oda termostadı varmı yokmu ona bakıyor eğer termostat yoksa gaz açılmıyor,adamlar işi o kadar sıkı tutuyorlar,yani Avrupa'da oda termostadı kullanmak mecburi,ben kendi evimde hem termostat hem de ayriyeten termometre kullanıyorum ikisinide,devamlı kontrol ederim.
EGEA 1.4 BENZİN 95 HP URBAN
TOYOTA CORONA 3S FE
BAYRAKLARI BAYRAK YAPAN UĞRUNDA AKAN KANDIR TOPRAK EĞER UĞRUNDA ÖLEN VARSA VATANDIR.
EMNİYET KURALLARINA UYALIM UYMAYANLARI UYARALIM.

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Efsane Toyotacı
  • *****
  • Dinozor
  • Araç: Avensis
  • Kan Grubu: 0+
  • Kilometre: 56100
  • Model Yılı: '16
  • 215 kere teşekkür etti
  • 1348 kere teşekkür edildi
Ynt: Ekonomi, Yatırım, Sanayi, Strateji
« Yanıtla #52 : Kasım 04, 2021, 21:24:46 »
Vatandaş bu kış kombiyi 1 derece aşağı kısmak yerine hiç açmayacak,bu güne kadar kimsenin sırf keyif olsun diye aşırı yaktığı da görülmemiştir,rivayet o dur ki zengin AB ülkeleri doğalgazı bize göre % 50 daha ucuza alıyor.
Tokay Ceritoğlu

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Hiperaktif Toyotacı
  • ***
  • Araç: Yaris
  • Kan Grubu: A+
  • Kilometre: 144000
  • Model Yılı: '13
  • 170 kere teşekkür etti
  • 120 kere teşekkür edildi
Ynt: Ekonomi, Yatırım, Sanayi, Strateji
« Yanıtla #53 : Kasım 05, 2021, 09:25:40 »
Vatandaş bu kış kombiyi 1 derece aşağı kısmak yerine hiç açmayacak,bu güne kadar kimsenin sırf keyif olsun diye aşırı yaktığı da görülmemiştir,rivayet o dur ki zengin AB ülkeleri doğalgazı bize göre % 50 daha ucuza alıyor.

 

Maalesef rivayet değil gerçek bahsettiğiniz durum. AB ülkeleri doğalgazı Rusya'dan  bizden en az %30 gamında ucuz almaktalar çünkü karşılığında Rusya'nın da onlardan ithal etmek zorunda kaldığı pek çok ürün var. (Otomotiv, yedek parça, teknoloji............)Maalesef durum bizde sadece Domates veya diğer bir kaç ürüne bakmakta. Oda masaya sağlam oturmak için yeterli değil. Turizmde dahi Ruslar gelsin de nasıl gelirlerse gelsinler diye atmadığımız takla kalmadı yazın bir hatırlasanıza.
Cep telefonları;
Trafikte sosyal medya takibi veya  Kırmızı ışıkta beklerken mesajlaşma için DEĞİLDİR.
Sağa veya Sola dönerken önce sinyal sonra dikiz aynaları LÜTFEN

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Efsane Toyotacı
  • *****
  • En masrafsız ve sağlıklı araç tabanvay.
  • Araç: Corona
  • Kan Grubu: A+
  • Kilometre: 420000
  • Model Yılı: '93
  • 419 kere teşekkür etti
  • 2293 kere teşekkür edildi
Ynt: Ekonomi, Yatırım, Sanayi, Strateji
« Yanıtla #54 : Kasım 05, 2021, 11:38:44 »


Maalesef rivayet değil gerçek bahsettiğiniz durum. AB ülkeleri doğalgazı Rusya'dan  bizden en az %30 gamında ucuz almaktalar çünkü karşılığında Rusya'nın da onlardan ithal etmek zorunda kaldığı pek çok ürün var. (Otomotiv, yedek parça, teknoloji............)Maalesef durum bizde sadece Domates veya diğer bir kaç ürüne bakmakta. Oda masaya sağlam oturmak için yeterli değil. Turizmde dahi Ruslar gelsin de nasıl gelirlerse gelsinler diye atmadığımız takla kalmadı yazın bir hatırlasanıza.
Aslında zamanında anlaşmalar yapılmış olsaydı bugün bu sıkıntılar çekilmezdi,ne diyelim ön görmemişler, Avrupa dan karşılıklı alışveriş yapıyorlarsa Bizim topraklar üzerindende gazı pazarlıyorlar, Türk akım boru hattı üzerinden geçiyor gaz,burada ülke olarak illaki söz hakkımız vardır ama neden gaz bu kadar yükseliyor.
EGEA 1.4 BENZİN 95 HP URBAN
TOYOTA CORONA 3S FE
BAYRAKLARI BAYRAK YAPAN UĞRUNDA AKAN KANDIR TOPRAK EĞER UĞRUNDA ÖLEN VARSA VATANDIR.
EMNİYET KURALLARINA UYALIM UYMAYANLARI UYARALIM.

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Efsane Toyotacı
  • *****
    • Sadece Toyota
  • Araç: Corolla
  • Kan Grubu: 0+
  • Kilometre: 6500
  • Model Yılı: '20
  • 1130 kere teşekkür etti
  • 2372 kere teşekkür edildi
Ynt: Ekonomi, Yatırım, Sanayi, Strateji
« Yanıtla #55 : Kasım 05, 2021, 16:33:32 »
Abi termostat konusunda çok haklısın yıllardır montajını ve satışını yaptığım termostadın önemini vatandaşa bir türlü anlatamıyoruz,yurt dışında ilk defa gaz açma işlemi olduğunda gelen görevlinin ilk kontrol ettiği şey oda termostadı varmı yokmu ona bakıyor eğer termostat yoksa gaz açılmıyor,adamlar işi o kadar sıkı tutuyorlar,yani Avrupa'da oda termostadı kullanmak mecburi,ben kendi evimde hem termostat hem de ayriyeten termometre kullanıyorum ikisinide,devamlı kontrol ederim.

Ben de yıllardır termostatik vana kullanırım, son 5 yıldır akıllı (internet erişimli) oda termostatı ile birlikte kullanıyorum, gerekli montaj şekli ve koşulları, kullanım senaryoları vb. konularda da bilgisizlik had safhada, mecburen kendim montajını değişimi vs. yapmak zorunda kalıyorum.

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Efsane Toyotacı
  • *****
  • Araç: Corolla
  • Kan Grubu: ---
  • Kilometre: 84000
  • Model Yılı: '07
  • 425 kere teşekkür etti
  • 307 kere teşekkür edildi
Ynt: Ekonomi, Yatırım, Sanayi, Strateji
« Yanıtla #56 : Kasım 05, 2021, 18:34:24 »
Ben oda termostadini kullaniyorum. Gunduz 22 gece 21 e ayarli.. bir de odalarda petek degilde alttan isitma olsa cok guzel olacak...
E 12 corolla2007
Xp9 yaris2 2007

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Efsane Toyotacı
  • *****
  • En masrafsız ve sağlıklı araç tabanvay.
  • Araç: Corona
  • Kan Grubu: A+
  • Kilometre: 420000
  • Model Yılı: '93
  • 419 kere teşekkür etti
  • 2293 kere teşekkür edildi
Ynt: Ekonomi, Yatırım, Sanayi, Strateji
« Yanıtla #57 : Kasım 06, 2021, 07:38:36 »
Ben oda termostadini kullaniyorum. Gunduz 22 gece 21 e ayarli.. bir de odalarda petek degilde alttan isitma olsa cok guzel olacak...
Gece gündüz farkı çok fazla,eğer kullandığınız cihaz dijital ve 24 saat diliminde farklı ayarlamalar imkanı sunuyorsa kadameli olarak artırmanızı tavsiye ederim,(örnek olarak 21,5  21,8  22.0 bu şekilde kademeli artışlar) bide kullandığınız oda termostadı ısı hassasiyeti 0,1 C⁰ olan cihazları tercih ediniz,zira piyasada ki cihazların %99 u 0,5 C⁰ hassasiyete sahip, hassasiyet yükseldikçe gaz yakışıda yükselir,
0,5 C⁰ hassasiyete sahip 22 C⁰ ye set edilmiş bir termostat 22,5 C⁰ ye kadar ısıtma yapar ve durur öğrenme modu da yoksa petekte kalan ısıyla oda 23 C⁰ yi bulur,tekrar çalışması için 21,5 C⁰ düşmesini bekler içeride 1.5 C⁰ ye yakın ısı farkı oluşur,buda içeride ısı dalgalanması anlamına gelir, insan vücudu 1 C⁰ ile üşüyüp veya terleyebilir, devamlı ısı farkı oluşması daha çok üşüme hissiyatına sebeb olur,
ODA TERMOSTADINDA OLMASI GEREKEN ÖZELLİKLER,
Öğrenme modu olmalı,
Hassasiyet ayarı yapılabilmeli, (0.1 C⁰)
Günü (24 saat) 5 ayrı ayar yapılabilmeli,
Haftalık ayar yapılabilmeli,
Tatil modu ve geri dönüş modu olmalı,
Tahmini tüketm (24 saat) olmalı,
Gün içinde kombinin kaç dakika/saat çalıştığını göstermeli,
Isı değerleri başka bir termometreye göre değiştirilebilmeli.

Mesaj Birleştirildi: Kasım 06, 2021, 07:49:19
Yerden ısıtmalarında avantaj ve dezavantajları bulunmakta,yerden ısıtma sistemleri panel radyatör gibi hemen anında ısı iletimi sağlamaz ısınması çok uzun sürer ve yerdeki mikro tozları havaya kaldırma özelliği vardır, astım hastaları için sakıncalıdır,her yıl temizlik yapılması gerekir ve yapan servisin işinde uzman olması gerekir, aynı zamanda döşenen boru oksijen barlı olmalı ve döşeme şekli dış duvar ve balkon kenarları sık geçilmeli,arıza durumunda müdahalesi zordur,sama konforludur ayak ısındığı için vucüt daha kolay ısınır.
EGEA 1.4 BENZİN 95 HP URBAN
TOYOTA CORONA 3S FE
BAYRAKLARI BAYRAK YAPAN UĞRUNDA AKAN KANDIR TOPRAK EĞER UĞRUNDA ÖLEN VARSA VATANDIR.
EMNİYET KURALLARINA UYALIM UYMAYANLARI UYARALIM.

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Site Yöneticisi
  • ******
  • Deus ex machina
  • Araç: Başka Marka
  • Kan Grubu: A+
  • Model Yılı: -
  • 2904 kere teşekkür etti
  • 3269 kere teşekkür edildi
Ynt: Ekonomi, Yatırım, Sanayi, Strateji
« Yanıtla #58 : Kasım 06, 2021, 12:03:28 »
Şeftali Otobüsleri yine karşımıza çıktı.
1920'lerde dönemin Rusya'sından tarım cihaz ve teknolojileri alındı, karşılığında verilenler yine çok anlamlı.

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Hiperaktif Toyotacı
  • ***
  • Dört Dörtlük Şehir (44) MALATYALI
  • Araç: Corolla
  • Kan Grubu: 0+
  • Kilometre: 57000
  • Model Yılı: '18
  • 217 kere teşekkür etti
  • 318 kere teşekkür edildi
Ynt: Ekonomi, Yatırım, Sanayi, Strateji
« Yanıtla #59 : Kasım 07, 2021, 08:57:19 »
Evet Türkiye'de bir ekonomik kriz var, hayat çok pahalı ve her geçen gün daha da pahalılaşıyor ama bir taraftan da aşağıdaki haberi okuyunca madalyonun öbür yüzünü göreceksiniz. Malumumuz Türkiye'de ara elaman sıkıntısı had safhaya ulaşmış durumda. Bu yüzden bu işleri çoğunlukla suriyeliler ve afganlar yapıyor.  Gençlerimizin büyük çoğunluğu ise masa başı, rahat iş istiyor öte yandan herkes çocuğunu okutma sevdasına düşmüş ki bana göre ara elaman sıkıntısının en büyük nedeni de bu ki Okumak istemeyen bir çocuğu zorla okutmaya çalışmak da o çocuğa en büyük zulümdür.

Bir misalle bunu açıklayayım. Tanıdığım bir ailenin çocuğu aşçı olmak istiyordu, ailesi de çocuğu okuması için zorla düz liseye yazdırdı, çocuk bunalıma girdi, okulu bırakmak üzereyken ben araya girip ailesini ikna ederek turizm lisesine yazdırdım, çocuk mezun oldu ve şu an Antalya'da aşçı ve aylık geliri birçok memurdan daha yüksek. Çocuk da ailesi de şimdi bana dua ediyor. Allah rızası için çocuklarımızı zorla okutma sevdasıyla onlara ihanet etmeyelim, Allah herkese bir iş ve meslek sahibi olacak kadar en az bir yetenek vermiş, çocuklarımız eğer istiyorlarsa ve işlerini severek yapacaklarsa bırakın aşçı, elektirikçi, berber, fırıncı ve  tamirci olsunlar bu ülkenin bu insanlara da ihtiyacı var.

Geçenler de inanın bir tesisat işi için usta bulamadım, kimisi burun kıvırıyor, kimisi işim çok diyor, kimisi yüksek fiyat istiyor. Ekonomik krizin en büyük nedenlerinden biri de bence bu ara eleman sıkıntısı. Devletin acilen zorunlu eğitimi kaldırıp, okumak istemeyen gençleri yeteneklerine göre meslek liselerine veya yeteneklerine uygun iş alanlarına yönlendirmesi gerekiyor, ailelerin de benim çocuğum doktor olacak, mühendis olacak, öğretmen olacak sevdasından vazgeçip çocuklarının yetenek ve ilgilerine uygun okul ve mesleklere yönlendirmesi gerek. Okumak isteyen çocuk her şartta okur zaten, okumak istemeyeni ise dünyanın en iyi okullarına gönderin beyhude çabadır. Bir acı gerçekte şu ki z kuşağı dediğimiz 2000 ve sonrası doğan çocuklarımız çok rahat yetiştiler ve bu yüzden şimdi çoğu iş beğenmiyor ve yurt dışı hayaliyle yaşıyor.

Söz konusu haber:

Sanayici işçi krizinde! Çalışan yok, makineler kapanıyor!

İşsiz gençler fabrikada çalışmak yerine evlerde oturmayı tercih ediyor, eleman bulmakta zorlanan fabrikalar ise makineleri durduruyor. Sanayici "Eğer Suriyeli göçmenler olmasa fabrikalar durur" diyor.

Türkiye'de bir tarafta genç işsiz sayısı artarken diğer tarafta iş beğenmeme problemi yaşanıyor. Gençler fabrikada çalışmak yerine evlerde oturmayı tercih ederken, sanayide eleman sıkıntısı had safhaya ulaşmış durumda. Kimi sektörler eleman bulamama yüzünde makineleri durdururken, kimileri de çözümü Suriyeli göçmenlerde buluyor. Türkiye'nin en büyük iki maske üreticisinden biri olan Ece AŞ'nin genel müdürü Nuri Doğan sanayi firmalarının üretim çalıştıracak eleman bulamadığını belirterek "Navlun kriziyle Türkiye'ye sipariş yağmaya başladı. İhracat rekor üstüne rekor kırıyor. Talebe yetişebilmek için makine almak yatırım yapmak yetmiyor. Mavi yakalı çalışana da ihtiyaç var" dedi.


100 KİŞİ GELSE HEMEN ALIRIZ
Doğan, Türkiye'de işsizlikten çok iş beğenmeme sorunu olduğunu belirterek şunları kaydetti: Ece olarak Dilovası'nda 25 bin metrekare alanda üretim yapıyoruz. Ayda 75 milyon adet üretim ka-pasitesiyle Türkiye'nin en büyük iki maske üreticisinden biriyiz. Çocuk maskesinde lideriz. Aynı şekilde plastik bardak, kaşık, çatal gibi kullan at ürünlerde Türkiye'nin lider firmasıyız. Pandemi ile birlikte talep patladı. Gel gör ki çalıştıracak adam bulamıyoruz. İŞKUR'a, mahalle muhtarlıklarına ilan veriyoruz. Mühendis için ilana çıksak 1.000 kişi başvuruyor. Ama mavi yaka için bir kişi bile gelmiyor. Özellikle mavi yaka tarafında acil eleman ihtiyacımız var. Seçme şansımız yok. Yüz kızartıcı suçu olmadığı müddetçe herkesi işe alabiliriz. Yeter ki gelsinler. Şu an 100 kişi gelse inanın hepsini istihdam edecek durumdayız.


ZORA GELİNCE KAÇIYORLAR!

İşçi bulamadıkları için bazı zamanlarda makineleri kapatmak zorunda kaldıklarını dile getiren Doğan, şöyle devam etti: Herkes üniversite mezunu olmak istiyor. O zaman da beklenti yükseliyor. Sonuçta sanayide çalışacak elemana ihtiyaç var. Herkes iş adamı olacak herkes mühendis olacak diye bir şey yok. Herkes aynı işi yaparsa sanayide kim çalışacak. Bu insanlara mesleğin dışında iş verseniz kabul etmiyor. Üç beş gün çalışıp kaçıyor. Özellikle Z kuşağı zorluğa gelmiyor. Gençler evde oturmayı tercih ediyor ama çalışmıyor.

MESLEKİ EĞİTİM ŞART
Sorunun ancak mesleki eğitimle çözülebileceğini ifade eden Doğan "Bizim için şu an teknik eleman, üniversite mezunundan daha değerli. Bizim makine bozulduğunda elinde anahtarla tamir edecek çalışana ihtiyacımız var. Böyle giderse yarın tesisatçı, berber bile bulmakta zorlanacağız. Onun için mesleki eğitim bir ihtiyaç değil zorunluluktur" ifadelerini kullandı.


Ece AŞ Genel Müdürü Nuri Doğan sanayideki eleman sıkıntısına karşı "göçmen" önerisinde bulundu. Doğan "Geçtiğimiz haftalarda bir bakan 'eğer Suriyeliler olmasa çöker' demişti. Bu sözün altına imzamı atarım. Şu an Gaziantep ekonomisi şahlanmış durumda. Suriyeliler el çeksin orda da eleman bulamazlar. 1970-80'li yıllarda Almanya'nın işçi aldığı döneme döndük. Biz de ona doğru gidiyoruz. Piyasada mavi yakalılar şu an göçmenler üzerinden dönüyor. Düzenleme yapılırsa Suriyeli göçmenler Türkiye ekonomisine katkı sağlar. Üçüncü dünya ülkelerinden de eleman transfer edebiliriz. Bunu siyasiler cesurca telaffuz etmeli. Bu durum siyasi linç mevzu olmaktan çıkarılmalı. Sosyal medyada sürekli dezenformasyon yapılıyor. Başka çaremiz kalmadı. Realist politikalara dönmeliyiz" diye konuştu.


Kaynak: https://www.memurlar.net/haber/999416/sanayici-isci-krizinde-calisan-yok-makineler-kapaniyor.html