18 SORUDA 4+4+4 EĞİTİM SİSTEMİ İÇİN TIKLAYINIZ
Herkesin merak ettiği konuların başında 4+4+4 sistemi geliyor. 4+4+4 eğitim sisteminin neler getireceği konusunda kafalar hala karışık. 12 yıllık zorunlu eğitim getiren 4+4+4 sisteminde neler değişeceğini eğitimciler yorumladı.
Sabancı Üniversitesi bünyesinde kurulan ve eğitim alanındaki çok sayıda STK'nın da üyesi olduğu Eğitim Reformu Girişimi (ERG), TBMM Genel Kurulu'nda görüşülen ve zorunlu eğitimi 12 yıla çıkaran, 4+4+4 olarak bilinen yasa ile ilgili kapsamlı bir araştırma yaptı.
Habertürk gazetesinin haberine göre, Uluslararası karşılaştırmalar da yapılan Prof. Dr. Üstün Ergüder direktörlüğündeki ERG, araştırma sonuçlarını 18 soru-cevaplık bir deklarasyonla kamuoyuyla paylaştı. Yasa teklifinin eğitim ve çocuk gelişimi açısından ciddi riskler içerdiğine dikkat çekildiği görüldü.
Yasa geçerse, 2012-2013 yılında ilköğretime başlayacak olan çocuk sayısının 2 milyonu aşacağı, artan öğrenci ve iş yükünün eğitimde kaliteyi düşüreceği ve üniversite kapısında yığılmanın tetikleneceği uyarısı yapıldı. Ayrıca sistemin çocuklar ve öğretmen üzerinde baskı yaratacağı, din derslerinin seçiminin çocuklar arasında ayrımcılığı tetikleyeceği de belirtildi.
1. Kesintisiz temel eğitim ne demek?
* Kesintisiz temel eğitim, çocuklara en azından liseye başlayana kadar ortak bir öğretim programı ile eğitim sunulmasıdır. İrlanda dünyada 8 yıllık kesintisiz eğitim verilen tek ülke değil. ABD, İngiltere, Fransa vb. ülkelerde ilkokul ve ortaokul ayrımı var ama öğrenciler 16 yaşından önce eğitim programları arasında seçim yapmaz.
2. Yasa teklifi kademeler açısından ne yenilik getiriyor?
** Türkiye'de 5 ve 3 yıllık iki kademeden oluşan ilköğretim, çocukların gelişim özelliklerine uygun. Yeni yasa teklifiyle, 4'er yıllık kademelerle eğitime başlama yaşı geriye çekilirken, çocukların gelişim dönemlerine uyumsuz bir sistem yaratılıyor. Çocuk, işlemler dönemine geçmeden 5 yaşında ilkokula, soyut işlemler dönemine geçmeden 9 yaşında ortaokula ve 13 yaşında ortaöğretime başlıyor. 9 yaşından itibaren çocukları farklı programlara yönlendirebiliyor. Dünyadaki deneyimler bu yaşta farklı programlara ayrıştırmanın eşitsizliklere neden olabileceğini gösterdi.
3. İlköğretimde temel becerilerin edinilmesine ayrılan süre değişecek mi?
** İlkokul 1. sınıf 5 yaş grubuna göre yeniden tasarlanır ve ilk yıl müfredatı bu yaş grubuna göre uyarlanırsa ilkokul eğitimi fiilen 4 yıldan az olacak. Çocukların ortaokulda seçmeli dersler almaya başlamadan önce temel becerileri edinmek için daha az zamanı olacak. Ortaokuldaysa temel eğitim ve farklı programlar arasında kurulacak denge belirsiz.
4. Eğitim sisteminde yaş hesabı nasıl yapılır?
** Eğitim sisteminde yaş hesabı, bitirilen yıla göre yapılır. Örneğin, 60 ay yaşamış bir çocuk 5 yaşında, 72 ay yaşamış bir çocuk 6 yaşındadır.
5. Halen geçerli olan düzenlemede çocuklar ilköğretime kaç yaşında başlıyor?
** 6 yaşında... Örneğin 2005 doğumlu çocuklar, 6 yaşında, yani 2011-2012'de ilköğretime başladı. İlköğretim Kurumları Yönetmeliği gereği, belirli bir yılın başından sonuna dek 72 ayını dolduran çocukların tamamı aynı yıl okula başlıyor.
6. Yeni düzenlemeyle kaç yaşında ilköğretime başlanılması öngörüyor?
** Bakanlık, yeni düzenlemeyle birlikte, çocukların 60-72 ay aralığında, yani 5 yaşlarının içindeyken okula başlamalarını öngörüyor. Buna göre, 2012-2013 öğretim yılında 2006 doğumlu çocuklara ek olarak 2007 yılında Eylül'e kadar doğmuş çocuklar da ilköğretime başlayacak. Eylül 2012'de hem 2006'da hem de 2007'nin ilk dokuz ayında doğan çocukların okula başlamasıyla, okula başlayan çocuk sayısı 1,2 milyon yerine 2 milyona çıkar.
7. Çocukların kaç yaşında ve hangi hazırlıkla okula başlaması gerekir?
** Çocuklar gelişimsel olarak ilköğretime hazır olduklarında başlamalı. Bunun için okula başlamadan en az bir yıl okul öncesi eğitim önemli. 177 ülkede çocuklar okula 6 ya da 7 yaşında başlıyor. Bilimsel araştırmalara göre; 7-11 yaş somut işlemleri, 12 yaş üstü ise soyut işlemleri kavrayabiliyor. Türkiye'nin de aralarında yer aldığı 18 ülkede yapılan araştırmaya göre; çocuklar arasındaki öğrenme beceresi ülkemizde 10 yaşında daha yüksek iken 15 yaşına geldiğinde düşüyor.
8. Çocukların okula 5 yaşında başlaması ne sonuç doğurur?
** 5 yaşındaki çocukların birçoğu henüz ilkokula gitmeye hazır ya da okuma-yazma becerilerini edinebilecek durumda olmayabilir. Anaokuluna gitmeden ilköğretime başlayacak olan çocuklar, yeterli bilişsel, duygusal, sosyal ve fiziksel gelişimi sağlayamadan ilköğretimde sunulan becerileri edinememe riski var. Bu sayı artışı öğretmenler ve kademeler arası geçiş/sınav sistemleri üzerinde kalıcı bir baskı yaratabilir. Artan öğrenci sayısı nedeniyle ortaya çıkan sistemdeki bu şişkinlik üniversite kapılarına dek sürer ve tüm çocuklarımıza istediğimiz kalitede eğitim vermemiz riske girebilir.
9. Farklı türlerde ortaokullar mı olacak?
** Ortaokullar tek başına kurulabileceği gibi ilkokul ya da liselerle beraber de kurulabilecek. Çocuklar 9-13 yaşları arasında ortaokullarda farklı seçmeli dersler ve programlar alabilecek. Eğer çocuklar devam etmek istedikleri liseye göre ortaokul seçmeye yönlenirse, çocuklara erken yaşta yanlış seçimler yaptırılması riski doğabilir.
10. Ortaokula geçiş nasıl olacak?
** Şu an ortaokula nasıl bir geçiş ve bu süreçte nasıl bir seçme sistemi olacağı belirsiz.
11. Ortaokulda seçmeli dersler mi sunulacak?
** İlköğretim ikinci kademede seçmeli dersler mevcut sistemde de var; Örneğin Medya Okuryazarlığı, Düşünme Eğitimi vb. temel eğitimi ve yaşam becerileri edinimini destekleyecek seçmeli dersler sunuluyor. Yasa ile yapılan değişiklik, ortaokullarda seçmeli derslerin ortaöğretimi yani lise eğitimini destekleyecek şekilde oluşturulacağının ve öğrencilerin "yetenek, gelişim ve tercihlerine göre verileceğinin belirtilmesi. Teklif, ortaokullarda oluşturulacak program seçeneklerini MEB'in takdirine bırakıyor. Seçmeli ders ve programların ilişkisi ise belirsiz.
12. Ortaokulda sunulacak seçmeli derslere ve programlara ilişkin nelere dikkat edilmeli?
** İlköğretim, temel becerileri edinme çağı. Çocuklar toplumsal yaşama en iyi birçimde katılabilmek için Türkçe ve matematik becerileri kazanmalı, fen ve sosyal bilgiler edinmeli, eleştirel düşünme becerilerini geliştirmeli ve İngilizce öğrenmeli. Programlar temel eğitimin ağırlığını azaltarak mesleki ya da dini yönlendirme ve eğitime ağırlık verirse, çocukların temel becerileri edinmesi zorlaşır. Seçmeli dersler, "yetenek ve gelişimlerine" verilecek denmesine karşın henüz yetenekleri tam olarak şekillenmemiş ki bu durum tamamı olmasa da öğrencilerin çoğunluğu için geçerliöğrencilerin yanlış derslere yönlendirilme olasılıkları var 9-13 yaş çocuk gelişiminin henüz oturmadığı bir yaş aralığı. Özel gereksinimli ve risk altındaki çocuklar için de sakıncalar doğabilir.
13. Din derslerinin seçmeli dersler arasında olması ya din eğitimi ağırlık bir program olması çocukları nasıl etkiler?
** Çocuklar okul, aile veya akran baskısına maruz bırakabilir ve çocuklar arasında ayrımcılığa yol açabilir. Bu olumsuzlukları aşmanın bir yolu din eğitiminin "seçmeli" değil, "isteğe bağlı"
sunulmasıdır. Çocukların gelişimini önceliklendiren bir denge, okulda temel eğitim almaları ve müfredat dışı saatlerde, aileleri ve kendi talepleri doğrultusunda, yani isteğe bağlı din eğitimi almaları sağlanabilir.
14. Yeni düzenlemede zorunlu yapılmayan okul öncesi eğitim neden önemli?
** Bireyin yaşam boyu edineceği becerilerin temeli okul öncesi dönemde atılır. Gerekli becerileri edinerek okula hazır başlayan çocuklar okul ortamındaki beklentileri daha kolay karşılarlar. İlköğretime hazırlık kapsamında okumayı ve yazmayı öğrenmek ve matematiksel işlemleri yapabilmek için gerekli sözel ve sayısal becerilerin çocuklara kazandırılması ancak okul öncesi eğitimle gerçekleşir.
15. Okulöncesi eğitim ve ilköğretim arasında fark var mı? Varsa bunlar nelerdir?
** Evet; anaokulları ya da anasınıflarında öğrenim programları, öğretmenlerin aldıkları eğitim, fiziksel ortam ve kullanılan eğitim yöntemleri ve araçları ilköğretimden farklı. Okula başlama yaşı ne olursa olsun, tüm çocukların en az bir yıl okulöncesi eğitime devamı tavsiye ediliyor.
16. Türkiye'de 5 yaşındaki çocukların yüzde 65-70'i okul öncesi eğitime gidiyor. Zorunluluk gerekli mi?
** Okulöncesi eğitim, en çok, yoksul ve daha az eğitimli ailelerin çocukları için yararlı. Bu çocuklar okulöncesi eğitim aldıklarında daha iyi koşullara sahip ailelerin çocuklarının bilişsel becerilerine yetişiyorlar. Böylelikle ilköğretime eşit koşullarda başlama olasılıkları artıyor. Şu anda ailelerden ayda 50-200 TL arasında ücret alınıyor ve bu yoksul aileler için engel oluşturuyor. Zorunlu olursa bu ücret alınmaz ve herkes çocuklarını okulöncesi eğitime gönderebilir.
17. Okulöncesi eğitim zorunlu olursa köy ve mezrada yaşayan çocuklara ne olacak?
** MEB, UNICEF ve Avrupa Birliği desteğiyle 2009'dan bu yana yürüttülen 16.8 milyon Euro bütçeli, "Okul Öncesi Eğitimin Güçlendirilmesi Projesi" özellikle dezavantajlı bölgelerde, farklı koşullara sahip ailelerin çocuklarının erişebileceği, alternatif okulöncesi eğitim modelleri oluşturmayı hedefliyor. Dolayısıyla taşımalı eğitim şart değil.
18. Dünyada okulöncesi eğitimi zorunlu kılan ülkeler var mıdır?
** Avrupa'da Polonya, Lüksemburg, Macaristan, Letonya, Yunanistan, Kıbrıs Rum Kesimi ve Bulgaristan'da okulöncesi eğitim zorunlu.İsviçre'de kantonların yarısından çoğunda okul öncesi eğitim iki sene için zorunlu. Ayrıca Avrupa'da birçok ülkede okulöncesi eğitimde okullulaşma yüzde 90'ın üzerinde. Orta ve Güney Amerika'da Arjantin, Kolombiya, Kosta Rika, Dominik Cumhuriyeti, El Salvador, Meksika, Panama, Peru, Uruguay ve Venezüella'da okulöncesi eğitim zorunlu. Batı Avustralya eyaleti de 2013'te zorunlu okulöncesi eğitime geçiyor.
4+4+4 Eğitim sistemi nedir? Ömer Dinçer anlattı
Ömer Dinçer 4+4+4 sistemini anlattı
Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer 4+4+4 sistemiyle ilgili merak edilen soruları açıklarken; okula başlama yaşının alt sınır 60, üst sınır 72 ay olarak öngörüldüğünü söyledi. Bakan Dinçer, ilköğretime erken başlayan çocuklar için ilk 4 yılın programının değiştirilerek yeni bir müfredatın yapılacağını söyledi.
Bakan Dinçer, 4+4+4 sistemiyle ilgili şunları söyledi:
"SORUNLARI ÇÖZMEYECEK"
Bu kanun, eğitim sisteminin sorunlarını çözen bir kanun değil sadece yapısal düzenleme yapan bir kanun. Bazı sorunlar bugünkü kanun çıkmasa da vardı, çıktığında da devam edecek.
YENİ GELENLERE YENİ SİSTEM
Yeni sisteme geçerken, bugün itibarıyla okullarda olan çocuklarımızın derslerinde herhangi bir program değişikliği yapılmayacak. Şu an okula devam eden çocuklar mevcut program neyse ona devam edecek. Geçiş sürecinde bir süre çifte müfredat uygulanacak. Bu yıl birinci sınıfa başlayanlar normalden bir yıl erken başlayacağından müfredat yeniden düzenlenecek.
"KÖY OKULLARI YENİDEN AÇILABİLİR"
Yeni sistem hayata geçmeden önce yerel düzeyde derslik belirleme çalışmalarının yapılması gerekiyor. İl Milli Eğitim müdürlerine talimat verdik. Taşımalı eğitim nedeniyle boşalan köy okulları var. Yeni sistemle yerel düzeyde ortaya çıkacak okul ihtiyacı göz önünde bulundurularak bunların yeniden açılıp açılmayacağı konusunda kararlarımızı vereceğiz.
ÜST LİMİT 72 AY
Okula başlama yaşı bir yaş erkene alınıyor. Şu anda okula başlamada 72 ay alt limittir, biz bunu üst limit haline getirdik. Okula başlamada alt limit ise 60 ay olacak. Böylece çocuklarımızın ömründen bir yıl kazanacağız. 0 48-60 ay aralığı da okul öncesi.
ALEVİLİK SEÇMELİ DERS OLABİLİR
Din dersinin verilmesi gerektiğine inanıyorum. Gerçek anlamda bir din dersinden bahsediyorsanız, çocukların kendi dinlerini ve inanışlarını öğrenebileceği bir bilginin verileceği ders anlaşılmalıdır. O yüzden de Müslüman çocuklar İslam'ı, Hıristiyanlar Hıristiyanlığı, Musevi çocukların Museviliği öğrenecekleri bir din dersi konulursa ancak bu isteğe bağlı olarak verilebilir. Alevilik de bunun içinde olabilir. Şu anki din dersi daha çok genel dini kavramların ve ahlaki kavramların öğretildiği, toplumsal sorumlulukların açılandığı bir değerler eğitimi mantığı üzerinde kurgulanabileceğini ve verilebileceğini düşünüyorum.
KÜRTÇE'YE HOCA BULURUZ
Kürtçenin seçmeli ders olması durumunda hoca ihtiyacını karşılayabiliriz.
HAFIZLIK EĞİTİMİ
Hafızlık eğitiminde bir takım yasaklar vardı. İlkokulu okurken Diyanet'teki bir kursa öğrenciler katılamıyordu. Okulöncesi döneminde bir dini eğitime katılamıyordu. Bir kanun düzenlemesi yapıldı ve yaz döneminde din eğitiminin önü açıldı.
Diyanet Başkanı Mehmet Görmez, 4+4+4 teklifi ile ilgili açıklama yaptı. Mehmet Görmez yaptığı açıklamada, din eğitiminin asla ayrışma konusu olmaması gerektiğini söyledi.
Mecliste gergin anların yaşansına neden olan 4+4+4 teklifi ile ilgili bir açıklamada Diyanet İşleri Başkanlığı'ndan geldi. Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez konu ile ilgili açıklama yaptı.
Mehmet Görmez, 4+4+4 düzenlemesinin Meclis'teki görüşmeleri sırasında Kur'an-ı Kerim'in seçmeli ders olmasına yönelik önergenin kabul edildiğinin hatırlatılması üzerine, eğitim konusunun tüm toplumun geleceğini ilgilendiren bir konu olduğunu söyledi.
"KİMSE KUR'AN'IN ÖĞRETİLMESİNİN YANLIŞ OLDUĞUNU SÖYLEYEMEZ"
"Din eğitimi konularının bir ayrışma konusu olmaktan çıkarılması lazım" diyen Görmez, din eğitimi konusunun, din ve inanç özgürlüğünün ayrılmaz bir parçası olduğunu söyledi. Bu konudaki tartışmaları izlediğini anlatan Görmez, "Doğrudan hiçbir arkadaşımız Kur'anı Kerim'in kendisinin öğretilmesinin yanlış olduğunu ifade etmez. Kur'anın isteğe bağlı olarak hem yüzünü, hem anlamını öğrenme bakımından herkesin talebi olabilir" dedi.
KAYNAK: www.kamudanhaber.com