Konu: Yerli Otomobil Serüveni

[(Gizli Üye)]

Yerliye kaynak halktan çıkar
Yerli otomobilde çıkacak finasman yüküne karşı sektör kendi modelini üretti


Yerli otomobil raporunun Bakan Ergün’e sunulmasından sonra, sektörde finansman modeli de tartışılmaya başlandı. En çarpıcı öneri ise 'devlet ve özel sektör birlikte yapsın, araç ortaya çıkınca devlet hissesini halka satsın' oldu.


Türkiye'nin kendi otomobilini üretmesi macerasında önceki günden itibaren yeni bir  dönem başladı. Sanılanın ve küçümsenmeyecek büyüklükte bir kitlenin beklentisinin aksine otomotiv sanayicileri, Bilim Teknoloji Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün'e  “Türk Otomobili”ni neden yapacaklarını değil, nasıl yapabileceklerini içeren oldukça kapsamlı bir rapor sundular. Yaklaşık iki saat süren toplantı sonunda, Nihat Ergün Türkiye'de bu işin yapılabileceğine artık daha fazla inandığını açıkladı. Sekiz ayı bulan  raporun hazırlanması sürecinde gerek başbakan, gerekse konuyla ilgili tüm bakanlar sektörü olabildiğince motive ederek, böyle bir işin yapılması halinde, işe soyunanların azami ölçüde teşvik edileceklerini ifade ettiler.


HALK DAHA ÇOK BENİMSEYECEKTİR
Yerli markanın olup olmayacağı, olursa hangi şartlarda olacağı tartışmalarını  konuştuğumuz sektör temsilcilerinin önemli bir kısmı bu işin finansman kadar  hükümetin inancı ve kararlılığıyla ilgili olduğunu, kararlılık ortaya konduğuna göre yatırımcı bulmanın da zor olmayacağı konusunda birleşiyorlar. Her ne kadar olayın sıcaklığında kimse adını vererek fikir beyan etmek istemese de, yol gösterici fikirler de çıkıyor. Hükümetin yerli marka yatırımını net olarak nasıl destekleyeceği henüz açıklanmadıysa da, sektörde devletin de bu işin içinde yatırımcı olarak yer alacağı kanaati ağır basıyor.


Bunun bir adım sonrasındaise markanın toplumun tüm kesimleri tarafından benimsenmesi için devletin kendi payını halka arz edebileceği gelen öneriler arasında önemli miktarda taraftar buluyor.


YERLİ MARKA YERLİ ÜRETİMLE REKABETE GİRECEK
Yerli markanın araç üreteceği segment olarak açıklanan B ve C segmentleri pazarda en fazla ürün çeşitliliği sunulan alan. Öyle ki toplam binek otomobil satışlarının yüzde 84'ünü oluşturan bu sınıftaki otomobillerin satış sıralamalarına bakıldığında ise ilginç bir tablo çıkıyor karşımıza. 2011 yılının ilk 8 ayındaki satış rakamlarının ortaya  koyduğu pazar payları Türk tüketicisinin söz konusu segmentlerde zaten ağırlıklı olarak Türkiye'de üretilen araçları tercih ettiğini gösteriyor. Yani hem küçük  tomobillerin yer aldığı B1 ve B2 segmentlerinde hem de kompakt araçların  oluşturduğu C1 ve C2 segmentlerinde çok satan araçların tamamı Türk markasıyla  olmasa da Türkiye'de üretilen araçlar. Bu segmente üretilecek olan yerli markalı araç ya da araçlar, yine ağırlıklı olarak Türkiye'de üretilen araçlarla rekabet edecek. Bir  şekilde yerli marka, yerli pazarda üretilen markaların rakibi olup, asıl kapışmayı onlarla yaşayacak.


PARANIN BÜYÜĞÜ ÜRÜN GELİŞTİRMEYE GİDECEK
Planlanan otomobilin B ve C segmentinde yani Türkiye'de satılan binek araçların ortalama yüzde 84'ü oluşturan bölümünde rekabet edeceği ifade edildi. Ancak bu segmente ayrıntılı bakıldığında yerli markanın pazarda rekabet edeceği araçların önemli bir kısmının yine Türkiye'de üretilen otomobiller olduğu görülüyor. Yatırım rakamının yaklaşık 3'te biri yeni, rekabetçi, Türk halkının ihtiyaçlarına cevap verecek yenilikçi araçların geliştirilmesi için harcanacak. Pazar Türkiye ile sınırlı kalmayacağından bu araçların aynı zamanda ihraç edilmesi planlanan ülkelerdeki ihtiyaçları da karşılayabilmesi gerekecek.

Kaynak:
http://ekonomi.haberturk.com/otomotiv/haber/674868-yerliye-kaynak-halktan-cikar

[(Gizli Üye)]

Yerli arabanın birde deposunun nasıl dolacağını anlatsalarda bizde bilsek..

[(Gizli Üye)]

Hepsi hikaye hiç birine inanmıyorum şahsen.Suni gündem.

[(Gizli Üye)]

Bunların hepsi taktik,yerli araba diye şekil yap sonra zam yap..

[(Gizli Üye)]

Yerli otomotiv adı altında sanki birilerine rant alanı yaratmak istiyorlar gibi geldi bana. Samimi olduklarına zerre kadar inanmıyorum ve konu hakkında hiç bir yorum yapmamayı tercih ediyorum. 

+1 Her zaman yerli otomobili savunmuşumdur.Devrim'i devirmeselerdi şimdi farklı yerlerde olurduk. Ama neden bu otomobili ''belli' bir grup üretecek? Neden Albayrak diye sormadan geçemiyorum...

[(Gizli Üye)]

İranın "sament" inden farksız olur bizim kızılderili

[(Gizli Üye)]

Aklın yolu bir ciğerim

doğru dedin hakkı hocam aklın yolu 1 )))  sözüm dostlara değil fakat yazıları okudukca kafam karıştı... daha düne kadar kendi otomoblimiz yok,bir hintliler,bir iranlılar kadardamı yokuz ve olması için çaba bile gösterilmiyor denilirken verilen tepkileri çok okudum ve hak verdim.... bugün araç için başlatılan projeler yeni yeni şekilllenirken binbirtürlü seneryoları diziyoruz yine )) neredeyse bui işlemlerde bile israilin parmağı var diyeceğiz diye korkuyorum(belki de vardır )) )   araçın neredeyse tasarımına kadar her detayına takmışız, türkiyede üretilen ve dünyaya ihraç edilen araçların bir çoğunun tasarım babası bizde değilmi ; bırakalım onlar tasarlasın devamında biz beğenelim... eleştiri güzel birşey fakat bunun olumlusu var olumsuzu var, nerede kullanılacağı da önem arzetmeli diye düşündüm... bu arada aracın bantdan çıkarılması ne zaman olur onu bilemem,program dahilinde 2023 diyorlar sanırım:)))


diyeceğim o ki belli kısım eleştirileri ele alıcak olursak ortaya güzel araç çıkacak... bence ilk imaj önem arz edeceği ve itibar bırakacağı için güzel 1 araç çıkacağını düşünüyorum...

[(Gizli Üye)]

  Selam arkadaşlar.
Sizce, üretilmesi düşünülen yerli otomobil nasıl olmalı. Duruma duygusal olarak değil, rasyonel olarak bakılmalı. Türkiye'mizin çıkarına olacak model, neler içermeli?

Benim görüşüme gelecek olursak. Öncelikle, şehir içi ulaşıma yönelik, küçük hacimli bir model üretilmeli. Devamında kompakt sınıf bir araçta olacaktır elbetkide.
Küçük sınıf otomobil bence 3 kişilik olmalı ve arkada, ortada tek koltuk olmalı. Araç, elektrikli ya da Türkiye için nispeten yerli denebilecek enerji ile güç almalı. Petrol'den enerji alan araca bence yerli araç denemez.

[(Gizli Üye)]

donanım bakımında ve kaporta bakımından  diğer arac modellerine göre geride kalmamasını istiyorum...

[(Gizli Üye)]

Başlangıçta, küçük ve orta ebatta bir kasa çıkartma ihtimalleri yüksek,

-Mevcut olan, özellikle ihtiyaç bütün elektronik konfor-güvenlik donanımlarının olmasını (tavan açılır vs olmasada olur),

-90hp veya altında bir güce sahip, kasnak kavramalı 7 - 8 ileri Otomatik şanzımana sahip, evde de şarj edilebilir Dizel-elektrik melezi bir
 motora sahip olmasını,

-Havayı yarma katsayısının 0.24, 0.25 Cw gibi olmasını, Son süratinin 150km/h'te kısıtlanmasını,

-Özellikle lastik ses yalıtımını iyi yapmalarını,

-Bazı üreticilerin koymadığı gibi, Alüminyum jantı, Paspası, CC'ü pazarlama tekniği olarak görmemeleri,

-El kitapçığını fazla gereksiz tarifler, anlatımlarla doldurmadan, periyodik değişim parçalarının ne olduklarını ve sürelerini, araç sahibinin
 kendisinin neler yapabileceği gibi konuları, kısaca açık, net bir şekilde anlatmasını,

-Servis işçilik-parça fiyatlarının çok iyi ayarlanmasını,

Şeklinde isteklerimi sıralayabilirim.

 

[(Gizli Üye)]

Şanzıman ve süspansiyon üreten(tüm detayları ile) yerli firma bilmiyorum. Sadece lastik üretenler var. Cam da yerli olarak üretilebiliyor. Bir de far vs. Motor ve batarya üreten de bilmiyorum. Melez motorlu bir araç seçilirse, enjeksiyon sistemi parçaları Türkiye de üretilebiliyor ancak tasarım, teknoloji ve Ar-Ge dış kaynaklı bildiğim kadarı ile.
Bakalım bu noktalarda yatırım ve piyasa gelişimi nasıl olacak. Ayrıca tüm bu soru işaretlerine rağmen nasıl oluyor da birileri maliyet hesabını çıkartabiliyor(25 bin Tl diyenler duymuştum) bu da çok düşündürücü.
Umarım üretim en başta tüm Türkiye'nin faydasına olur, belli mecraların değil.

[(Gizli Üye)]

Hakan bey,

Zaten biliyorsunuz, firmalar her parçayı kendileri yada ülkelerindeki sanayiler üretmiyor/üretemez, buna gerekte yoktur. Kim, hangi konuda başarılı ve ucuz ise, o tercih ediliyor.

O maliyet konusu da, zannedersem piyasa yoklaması gibi geldi bana, öyle bir durumda ne ülkemizde ne de dünyada şansı olmaz diye düşünmekteyim.

Öncelikle ülkemize hayırlı olmasını dilerim.

[(Gizli Üye)]

Açıkçası bana pek piyasa yoklaması gibi gelmedi. Bu işler bu şekilde olmaz. Ha, öncesinde fizibilite yapıldı ve bu bazı yerlere sunuldu ise, o zaman durum daha kötü.

Motor üretemedikten sonra(tasarım, teknoloji vs) yerli araç sözünün zaten bir anlamı olmaz. Bu açıdan bakarsak,  zaten şu anda yerli araç üretiliyor.
Kendi teknolojisi olmadıktan sonra ben marka olamayacağından eminim. Motor üretirsin ama enjeksiyon sistemini bir yerden alırsın, bu ayrı ve kabul edilebilir. Ama bu sınır çok önemli eğer yerli araç üretim iddiası varsa.
İşte bu sebeplerden dolayı da  elektrikli araca yönelinebilinir. Bu araçlara ihracatta da rekabet gücü sağlar. Çünkü bu pazar henüz gelişmekte.

[(Gizli Üye)]

şahin tofaş gibi birşey olaak gibime geliyor olursa bile... saabı alıpta made in turkey yazısı vursak daha akıllıca bir iş yapmış oluruz... bugün dünyanın en dandirik markası çinlilerin chery bile bilmem kaç yıllık geçmişi varmış...

[(Gizli Üye)]

Kendi teknolojisi olmadıktan sonra ben marka olamayacağından eminim.

Hakan bey,

Çok güzel bir nokta yakalamışsınız.

Zaten, Türkiye'nin önündeki asıl zorlukta bu, kendi teknolojisini, modelini sınıf/sınıflarını yaratmak,
Yoksa, motorunun yada herhangi bir parçasının ülkemizde yada başka ülkede yapılıp yapılmaması değil.

Örnek; Avrupa ve ABD menşeli otomobillerinin bazı modelleri sadece uzak doğu ülkelerinde üretilip dünyaya dağıtılıyor.

Yani aslında, Türkiye'nin önünde de böyle bir seçenek vardır, ama elbette ilk yerli olarak üretileceğinden ve ülkemiz insanı için istihdam ve katma değer yaratacağından, böyle bir seçim yönünde karar alınmayacaktır.

Diğer yandan, en önemli konulardan biri, imaj konusunda en büyük etken, bu otomobilin adı ve amblemi ne olacaktır?

Bu konuda bir başlık açıp üyelerimize isim üretmelerini, aralarından en iyilerini seçip, onlarıda oylara sunmak,
Sonrada seçilen isme bir amblem bulmak gerekir, diye düşünüyorum.

Müsadenizle, ben ve eşimin düşündüğümüz ismi hemen açıklamak isterim;

Aynı zamanda çevreciliği vurgulayan o meşhur rengiyle yazılan,  Turquoise

[(Gizli Üye)]

Birçok tasarım ve proje ortaya çıkar ama hangileri gerçeğe dökülebilir merak ediyorum.Alınabilirlik açısından fiyatıda önemli.

[(Gizli Üye)]

Bence en başta kaliteli olmalı

[(Gizli Üye)]

bence küçük sınıfın yanında sedan bir b sınıfı ve bunun yanında bir de hafif ticari olmalı.. böylece ticari - filo tarzı satışlarda başarı sağlanır

[(Gizli Üye)]

Bence Türk tüketicisi artık kaliteyi çok yii ayırt ediyor .Eski dogan şahin mantıgı bitti.Yapılacak aracın herkesin alım gücüne hitap etmesi lazım.Kaporta aksamı orta düzeyli .İç mekan bizim için herşey.Hele bagaj kesinlikle büyük olmalı .Türk milleti kullanmasada büyük bagajı sever .İç dizayn göze hitap etmeli ve kesinlikle yumuşak malzeme kullanılmalı. Motor küçük ama  kesinlikle güçlü olmalı vede tüpe uyumlu olmalı Türk milletini kalbini feth edebilmesi için.Veya dizel seçenekleri olabilir.Bunlar saglanırsa kesinlikle Türk halkı otomobiline sahip çıkar .

[(Gizli Üye)]

Koç, Fiat’tan teknolojik destek aldı, Türk malı oto için düğmeye bastı
Emre ÖZPEYNİRCİ
16.01.2012
Koç Grubu, Tofaş’taki ortağı İtalyan Fiat’ın teknolojik desteğiyle Bursa’da ‘Türk malı’ otomobil üretmek için düğmeye bastı. Fiat’ın mevcut modellerinden yola çıkılarak geliştirilecek aracın, tasarım ve mühendislik çalışmalarını Tofaş yapacak.

BAŞBAKAN Recep Tayyip Erdoğan’ın Ocak 2011’de ilk olarak TÜSİAD Genel Kurulu’nda dile getirdiği ve hükümetin 2023 programı içindeki en önemli hedeflerden biri olan ‘Türki oto projesi’ gerçekleşiyor. Koç Holding Onursal Başkanı Rahmi Koç’a “Artık soyadınız gibi bir markayla yerli otomobilimizi üretelim ve dünyaya diyelim ki, bak bu da artık bizim otomobilimiz. Bunu başaralım” çağrısı yapan Erdoğan’a 1 yıl sonra kesin yanıt hazırlandı. Türkiye’de otomotiv üretiminin yüzde 50’sini gerçekleştiren Koç Holding, Bursa’daki Tofaş tesislerinde İtalyan Fiat’ın teknolojik desteğiyle Türk malı otomobili üretecek. Fiat’ın B veya C sınıfındaki platformlarından biri seçilip, Bursa fabrikasında oluşturulacak 200 bin adetlik ek kapasitede üretim gerçekleştirilecek. İlk etapta 500 milyon Euro harcanacak projeyle ilgili ilk prototipler 2013, ilk model ise 2014 yılında piyasaya çıkacak.

Erdoğan’a ilgimizi ilettim

Yerli otomobille ilgili müjdeyi Detroit Fuarı’nda Fiat ve Chrysler’in CEO’su Sergio Marchionne verdi. İtalyan Fiat’ı krizden, Amerikan Chrysler’i ise iflastan kurtardığı için dünyanın en başarılı CEO’su kabul edilen Marchionne, en başından beri kesinlikle ‘Türk markalı’ otomobil projesinin mümkün olacağını düşündüğünü belirtti. Marchionne, “Bence hükümetin bu adımı kesinlikle doğru. Stratejik olarak bu işle ilgilendiğimi daha önce iletmiştim. Bunu en son eylül ayında Türkiye’ye geldiğimde Başbakan Erdoğan’a da söyledim” dedi.

Başlangıç için gereken bizde

Bu projeyi sahip oldukları alt yapı, bilgi ve teknolojiyi yönlendirerek rahatlıkla geliştirebileceklerini kaydeden Marchionne, şunları söyledi: “Bu konuda ortağımız Koç Holding ve Türk hükümetiyle görüşmelerimiz sürüyor. En kısa zamanda tam çözüm yolunu bulacağız. ‘Türk malı’ otomobilde anlaşılması gereken konu şu, ‘Bir temel altyapınız, tarihiniz ve motorunuz olmadan kağıt üzerindeki bu fikri hayata geçiremezsiniz. Bizim elimizdeki teknoloji ve bilgi birikimi demetiyle çok rahatlıkla yeni bir marka yaratabilirsiniz. İşte bu noktada bizimle çalışmanın yararı bizim bu demete sahip olmamız. Başlangıç için gereken de budur. En kısa zamanda bu yöndeki çalışmalar başlayacaktır.”

Marchionne: Bizim için fırsat yaratır

SERGIO Marchionne, “Türk malı otomobil, Türkiye’de bir takım desteklerle pazarda kendine yer açar. Bizim için de Türk malı otomobil projesi önemli. Çünkü bu markanın uluslararası alanda Türkiye üzerinden dağıtılmasıyla büyüme potansiyeli olacağına ve bizim için de önemli fırsat sunağına inanıyoruz” dedi.

Kişisel dostluğumuzla ilişkilerimiz gelişti

FIAT-Chrysler CEO’su Sergio Marchionne, Koç Ailesi ve Fiat arasındaki ilişkinin göreve geldiği 2004 yılından çok öncelere dayandığını belirterek, “2004’ten sonra gerek benim, gerekse Fiat Grubu Başkanı Johnn Elkan’ın Mustafa Koç ve aileyle olan kişisel dostluğumuzun da etkisiyle iki grubun ilişkileri daha da gelişip büyüdü. Türkiye’de kendini ispat eden çok kaliteli işler yapıyoruz. Türkiye’nin dünya çapındaki gelişmesinden çok memnunuz. Özellikle Tofaş CEO’su Ali Pandır çok iyi işler yapıyor ve markanın pozisyonunu çok iyi yerlere getirdi. Türkiye’deki yatırımımıza devam edip gelişmemizi sürdüreceğiz. Biz Koç’la olan ilişkimizden ötürü Türkiye’de çok rahatız. Bundan sonda yeni fırsatlara bakıyoruz” diye konuştu

Koç’un Türk malı oto planından satırbaşları

Fiat’ın B veya C sınıfı platform ve altyapısı kullanılacak.
Motor ve şasisi ilk etapta Fiat’tan gelecek.
Yedek parça tedariki ve tasarım Türkiye’de gerçekleşecek.
Yatırımın ilk etapta yaklaşık 500 milyon Euro olması öngörülüyor.
İlk prototipin 2013, ilk modelin 2014’te çıkması planlanıyor.
Fiyatının bugünün koşullarıyla
20-25 bin TL olması hedefleniyor.

Farklı bir DNA’sı olmalı, çakışmamalı

TÜRK malı otomobilin, diğer markalar ve modellerle çakışmaması için DNA’larının farklı olması gerektiğini savunan Sergio Marchionne, şunları söyledi: “Türk markasını çok dikkatli bir şekilde yaratmalıyız. Ortaklarımızla diyaloğumuz devam ediyor. Bu aşamadan itibaren markanın artık Türkiye dışında uluslararası pazarlarda konumlanmasını belirleyip bunların dikkatli bir şekilde etüd edilmesi gerekir. Konuyu Noel öncesinde görüştük bu hafta içinde tekrar ele alacağız.”

Tasarımı Türkiye’de yapılacak

MARCHIONNE, ‘Türk malı oto’ için yapabileceklerini şöyle anlattı: “Mevcut bir  platformu verip, rahatlıkla bu işi yapabilir ve bu şekilde işin içine  dahil oluruz.  Biz her türlü  desteği verip üretim yollarını açar, başlangıç için gerekeni yaparız. Ama yedek parça tedariği, yan sanayi ve tasarım gibi  diğer etkenler tamamen Türkiye’de geliştirilir.”

Albea’nın yerini alacak Fiat’ın önünü kesmeyecek

Fiat ile birlikte çalıştıkları projenin detaylarını anlatan Tofaş CEO’su Ali Pandır, aracın Albea’nın yerine geçecek ürün olacağını ve üretimi sona eren bu modelin platformunu paylaşacağını açıkladı. Yerli otomobilin B-C segmentinde yer alacağını belirten Pandır, “Fiat’ın hazır teknolojisini, platformunu kullanacağız. Aracın birden fazla versiyonu olabilir. Albea’nın üretiminin bitiyor olması, Fiat için bir şans yaratacak. Albea’nın segmenti çok güçlü. Yerli otomobil markası, Albea’nın yerini alacağı için Fiat’ın diğer modellerinin önünü kesmeyecek, onlarla rekabet etmeyecek. Yani Fiat’ın pazar payını düşürmeyecek aksine yeni bir pazar yaratacağı için satışlarını artıracak” diye konuştu.

200 bin adetlik kapasite

Fiat ile Tofaş’ın üzerinde çalıştığı yerli araç için Bursa fabrikasının yeterli olacağını ifade eden Ali Pandır, projeyle lgili planları  şöyle aktardı: “Albea’nın üretimden çıkması Tofaş’a 50 bin adetlik bir yer kazandıracak. Tofaş’ın kapasitesi şu an yıllık 400 bin adet  ancak mevcut alan üzerinde 550 bin adede  rahat çıkabiliriz. Örneğin yedek parça deposunu dışarı çıkabiliriz. Kuş Serisi’nin hâlâ parçaları, kaputları bile fabrikanın içindeki alanda duruyor. 550 bin adetlik kapasiteyle birlikte, yerli otomobil için 200 bin adetlik üretim hazır hale gelmiş olacak.”

Milyar dolara gerek yok

Ali Pandır, yerli otomobil markasında hükümetin sağlayacağı teşviklerin büyük önem taşıyacağını belirterek, şunları dile getirdi: “Fiat’la yerli oto üzerinde çalışıyoruz. Şu an hükümetin bize sağlayacağı teşvikleri bekliyoruz. Otomotiv Sanayi Derneği’nin (OSD) hazırladığı rapor, yerli otomobil markasının sıfırdan yatırımla üretilmesini içeriyor. Fiat işin içinde olduğu için mevcut yatırımlardan faydalanılacak. Fiat teknolojisini, platformunu ortaya koyacak. Bu yüzden 2-3 milyar dolarlık yatırımlar söz konusu değil. Daha az bir yatırımla yerli marka
yaratılmış olacak.”

25 bin liradan pahalı olmamalı

YERLİ otomobilin fiyatıyla ilgili anketlerin yapıldığını anımsatan Ali Pandır, “Tüketiciler aracın 20-25 bin lira arasında olmasını istiyor. Bence de otomobil ucuz olmalı ki herkes ulaşabilsin. Müşteri 2-3 yaşında ikinci el bir otomobil yerine yerli markayı tercih edecektir bu sayede. Böylece yaratılacak araç, mevcut markaların pazar payından almayacak” dedi.

Koç, Anadol’u Ford desteğiyle üretti

KOÇ Grubu’nun Türkiye’de seri üretilen ilk otomobil markası olan Anadol’u da Ford Motor Company’nin desteğiyle geliştirmişti. Otosan fabrikasında 1966’da üretimine başlanan Anadol’un motoru Ford’dan alınırken, aracın tasarımını İngiliz Reliatn ve Ogle Design tarafından yapılmıştı. Anadol’da kullanılan ilk motor Ford’un Cortina modelinin 1200 cc’lik Kent motoruydu.

Hürriyet gazetesinde 15.01.2012 tarihinde çıkan haberdir , ekonomi sayfasında tam sayfa yer almakta.Linki: http://hurarsiv.hurriyet.com.tr/goster/ShowNew.aspx?id=19692903