Konu: karsi cins

[(Gizli Üye)]

Tam tersine gobek cok kotu birsey.

bu da tartışılır

Turkay, senin durum bana uymadi, ben ozgurce yururum genelde, cok el ele (istisnalarim vardir) yurumeyi bile sevmem.

elele yürümeye gerek yok hakan abi, yanyana yürürken bile sol tarafta yürümüyor musun ??

Bizde bu durumun tek sebebi, çantayı sağ omzumda taşımam

çanta olmasa sağda yürüyor mu çağatay?

[(Gizli Üye)]

yani göbek iyi bişey

göbek şu bakımdan iyi bişey. hepimiz göbeklilerin soyundan geliyoruz. sıskalar kıtlık durumunda ölüyor
. ama şu bakımdan da kötü bişey. göbekli adam çok yiyordur, çok avlanması gerekiyordur. e çok avlanmak demek çok risk demek. bilemedim hangi taraf daha karlı 

[(Gizli Üye)]

çanta olmasa sağda yürüyor mu çağatay?

Eğer yolun sağ tarafta olduğu bir kaldırımdaysak tabii sağda yürüyor. Sadece bir örnek. Onun dışında da dediğim gibi çanta taktığım için hep sol tarafımda yürür.

[(Gizli Üye)]

birkaç kişi daha görsün açıklayım o zaman neden böyle bir içgüdü olduğunu

[(Gizli Üye)]

Eğer yolun sağ tarafta olduğu bir kaldırımdaysak tabii sağda yürüyor. Sadece bir örnek. Onun dışında da dediğim gibi çanta taktığım için hep sol tarafımda yürür.

Ben böyle durumlarda hep sol tarafta oluyorum, nedeni  çanta yüzündenmiş meğersem hiç düşünmemiştim

[(Gizli Üye)]

bende yolun durumuna gore yon secerim. Ama guzel bir analiz bu anlasilan turkay. Kalple bir ilgisi olabilirmi, ya da saglak olmakla? Peki onunla tanismak kadermi, yoksa onunla tanistiginiz icin mi o, o oluyor?

[(Gizli Üye)]

Her şey kader kısmet.

[(Gizli Üye)]

abi bunun nedeni de içgüdü, yani eski zamanlarda sol tarafa kılıç asıp o kılıcı sağ elle kınından çıkarırlarmış, bir tehlike geldiğinde yanındaki bayanı korumak için en hızlı ve bayana zarar vermeyecek şekilde kılıcı kınından çıkarıp savunmaya geçmesi gerekiyormuş..bu yüzden solda yürüme iç güdüsü oluyor(muş) ben şahsen hep solda yürümek istiyorum, solda olmayınca çok huzursuz oluyorum..bu yazıyı okuduğumda o yüzden çok heyecanlanmıştım, neden huzursuz olduğuma cevaptı çünkü


şimdi senin soruna cevap vereyim abi..ben kader olarak görüyorum..çünkü biz 8. sınıfta dershanede LGS'ye çalışırken aynı dershanedeymişiz, bir ay aynı sınıfta okumuşuz ve tanışmamışız, ondan sonra ben çeşme anadolu lisesini kazanıyorum, o 60.yıl anadolu lisesini kazanıyor..ben 4-5 ay sonra 60.yıl anadolu lisesine nakil oluyorum çeşitli nedenlerden dolayı..hep ortak bir arkadaş grubumuz oluyor, hatta sıkça birlikte buluşup geziyoruz grup olarak fakat ben kendisini hiç hatırlamıyorum bile. aynı okuldayız, sıkça beraber geziyoruz ama bir türlü birbirimiz farkedemiyoruz..en sonunda msnde bütün okul üniversite gezisi hakkında muhabbet etmek için konuşmaya birbirini davet ediyor, konuşma penceresine 50-60 kişi var, her ağızdan bir ses çıkıyor, o ara herkes kendisinde ekli olmayanı ekliyor listesine.geziye gidiyoruz vs ben artık o grupla takılmıyorum, başka başka gruplarım var, birkaç ay sonra 10.sınıfın yazına doğru, listemde asporça nickli birisi var, kim olduğunu bile bilmiyorum, açıp bakıyorum resmine, resim tanıdık geliyor ancak yine de tam çıkaramıyorum derken meleğe soruyorum ;

pardon ekleşmişiz ama sen kimsin???

yıllarca tanışmak için çeşitli fırsatlar olmuş ancak bir türlü yakınlaşmamışız..en sonunda bu şekilde başlıyor arkadaşlık..ve ben inanıyorum o soruyu sormayıp silseydim, başka bir gün, başka bir yerde yine bir fırsat çıkacak yine yakınlaşacaktık!

[(Gizli Üye)]

Sahih bir kaynak:

Kişi 3 şey hakkında cüzzi iradesini kullanamaz.

1- Doğacağı günü...
2- Evleneceği kişiyi...
3- Öleceği günü...

Tabi şimdi bazı arkadaşlar düz kontak yapıp "ne alaka ben iki defa evlenip boşanmışsam ne olacak" derler... Suale cevaben:

Evlilik, bizim dünyada bildiğimiz o basit evlilik değildir. Kişi en son kiminle evli olarak vefat etmişse Ahiret'te onunla evli olarak dirilir. ""Onun için Eşim Tefidem'e AHİRİM derim. Çok özel ve güzel bir kelimedir bizim aramızda...""

Kişi bekar olarak vefat etmişse, cennete girdiğinde Yaratan onun gönlüne göre eş seçmesi konusunda serbesti verir.

Tefidem'le benim tanışmam kesinlikle tesadüf değil. Kesinlikle tesadüf olduğuna inanmıyorum. O kadar gariptirki... Onun için ben tanışmamızı "İLAHİ BİR MUCİZE" olarak değerlendirim.

[(Gizli Üye)]

O zaman kardeşim Neşet Ertaş'tan Evvelim sen oldun Ahirim sensin türküsünü armağan ediyorum yengeyle size

[(Gizli Üye)]

Eyvallah bro

[(Gizli Üye)]

Her şey kader kısmet.

Allah güzel yazı yazsın... annem der hep "ah kızıımm tahtını veririm de bahtını veremem" diye... haklı kadıncağız....

[(Gizli Üye)]

Allah güzel yazı yazsın... annem der hep "ah kızıımm tahtını veririm de bahtını veremem" diye... haklı kadıncağız....

Amin cümlemize...

[(Gizli Üye)]

  Tanışma kısmı çok güzel, gerçektende bu kısımda kader etkilidir denebilir, eminim herkesin değişik hikayesi, yaşanmışlığı vardır. Ama O, o mu sorusunun tam karşılığı bu olmaz herhalde, sanırım O nu O yapan en önemli etmen, beraber yaşananlar, aşılan zorluklar. Gerçek zorluklar görülmeden iki taraf birbirini tam olarak tanıyamaz bence, önemli olan kilit anlarda iki tarafın hangi yolları tercih ettiğidir, bu o ilişkinin geleceğini belli eder, tabi yaşantımızın geri kalanınıda. Yine söylüyorum, her şey o kadar da kader değil, programlanmış bir yapının taşlarıyız ve büyük oranda rolümüzü oynuyoruz, bunu farketmek bile, yaşamı anlama yolunda büyük bir adım bence. Birisinden hoşlanmanın (kadın ve erkek için) farklı sebepleri vardır ancak bunları büyük oranda fizyolajik yapı etkiler. Aslanların aile hayatından çok da farklı bir yapımız yok sanırım.
 Diğer yandan bakarsam, dünya nüfusu 6 milyarın üzerinde ve benim açımdan bunun yarısından fazlası karşı cins. Bunlarında en azından bir kaç yüz milyonu, benimle tanışma potansiyeli olanlar. İçlerinden de herhalde bir kaç yüz bini ile o veya bu şekilde anlaşabilirimde. İşte kader burada devreye giriyor. Ama bence çok sığ düşünmemek lazım, hayatı tek birisini bağlamak, bir bakıma çok güzel ama diğer yandan olasılıklarda çok. (şimdi GK'dan darbe gelebilir ). Kendi açımdan bakarsam; karşı cins nazik, ince olunması gereken, nadide varlıklardır ancak bir çoğu bu özelliğini kaybetmiştir ve bence bu tarz davranışlar bazılarını şımartabilir bile. Bu durumda kalan erkek, o kadın için bir şokella tüpüne benzer...Bu yüzden malesef kadınlara karşı erkeklerin politik davranma zorunluluğu oluşur. Hatta daha da ileri gidersem bence erkekler kadınlardan (belli kısmı) genel olarak daha duygusaldır. Bu yüzden bence bir erkek, kadının ne çok üzerine gitmeli, ne de az, yani illaki oyunlar oynamalı.
 Sanırım kadınlar biraz köle olmaktan da hoşlanıyorlar, söyleyince çok itici gelmesine rağmen. İşin daha da ilginci kadınların genel özellikleri dünyanın her yerinde aynı.

[(Gizli Üye)]

simdi durum daha iyi anlasiliyor turkay, cunku ben kucukken solakmisim :-) burada da yazma konusunda cekinceleri (ozel) olan cok arkadas var galiba, baslarina is acmak istemiyorlar herhalde:-)

[(Gizli Üye)]

simdi durum daha iyi anlasiliyor turkay, cunku ben kucukken solakmisim :-) burada da yazma konusunda cekinceleri (ozel) olan cok arkadas var galiba, baslarina is acmak istemiyorlar herhalde:-)

  ... Bu yüzden bence bir erkek, kadının ne çok üzerine gitmeli, ne de az, yani illaki oyunlar oynamalı...

Tavsiyene uyuyoruz Hakan

[(Gizli Üye)]

Tavsiyene uyuyoruz Hakan

Peki abicim biz  gençler  sizden  feyz alalım mı ? almayalım mı ?

[(Gizli Üye)]

bence bir erkek, kadının ne çok üzerine gitmeli, ne de az, yani illaki oyunlar oynamalı.
 Sanırım kadınlar biraz köle olmaktan da hoşlanıyorlar, söyleyince çok itici gelmesine rağmen. İşin daha da ilginci kadınların genel özellikleri dünyanın her yerinde aynı.

ben oyunlar oynanması olayına karşıyım. yani birini seviyorsanız içinizden ne geliyorsa o şekilde davranmalısınız, ben şimdi buna sevgimi çok çaktırmayayım da kıymetimi bilsin, sevmiyor gibi yapayım azcık sürünsün, yok efendim her aradığında ulaşamasın azcık meraklansın filan. bunlar bana gerçek sevgide olmaması gereken şeyler gibi görünüyor. bence insan tam anlamıyla rahat olmalı sevdiğine karşı içten pazarlıklarla karşı tarafı kendine bağlamaya çalışmamalı, kartları açık oynamalı, ve insan birini seviyorsa iyi ve kötü huylarıyla birlikte sevmeli.

kadınların köle olmaktan hoşlanmasına gelince, her insan sevdiğini mutlu etmekten hoşlanır. kadınların köle olmaktan hoşlandığı kadar erkekler de hoşlanır. önemli olan karşı tarafı köle gibi hissettirmemektir.

[(Gizli Üye)]

kadınların köle olmaktan hoşlanmasına gelince, her insan sevdiğini mutlu etmekten hoşlanır. kadınların köle olmaktan hoşlandığı kadar erkekler de hoşlanır. önemli olan karşı tarafı köle gibi hissettirmemektir.

meleğim ne güzel demiş...

[(Gizli Üye)]

Peki abicim biz  gençler  sizden  feyz alalım mı ? almayalım mı ?

Feyz değil de gardınızı alın bence