Konu: BioNTech ve Pfizer’in geliştirdiği corona virüsü aşısının fiyatı belli oldu

[(Gizli Üye)]

Corona virüsü aşısını geliştiren Prof. Dr. Uğur Şahin’in kurucusu olduğu BioNTech ve ABD merkezli ilaç şirketi Pfizer’in gelen olumlu verilerinin ardından bu ay içinde ABD’ye corona virüsü aşısı için onay başvurusunu sunacakları belirtildi.

Pfizer, ABD hükümeti ile Temmuz ayında 1,95 milyar dolarlık anlaşma imzaladı. İki doz halinde uygulanan bu aşının ABD’deki fiyatlandırılmasında doz başına 159 TL, iki dozunun ise 318 TL olacağı bildirildi.

ALMANYA AŞIYI 2021’İN İLK ÇEYREĞİNDE BEKLİYOR

Almanya Sağlık Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada aşının 2021´in ilk çeyreğinden önce alınmayacağı ifade edildi.

Açıklamada, “Olumlu bir risk-fayda oranının teyit edilebileceği varsayılırsa, ilk onayların en erken 2021’in ilk çeyreğinde gelmesi bekleniyor” denildi.

“AŞI YÜZDE 90 ETKİLİ”

COVID-19’a karşı Almanya merkezli BioNTech ile birlikte bir aşı geliştiren Pfizer, yapılan sonuçlarda aşının yüzde 90’dan fazla bir oranda etkili olduğunu duyurmuştu.

Aşıyı geliştiren BioNTech’in Türk CEO’su, “Bu bir zaferdir. Aşı en az 1 yıl insanları hastalıktan koruyacaktır” demişti. Sozcu.com.tr-DHA

[(Gizli Üye)]

Bakalım , göreceğiz. Aşının 1 yıl koruyucu olacağı öngörüsü ancak bir tahmin, henüz uygulanan deneklerde o kadar süre geçmedi , bu karara varmak için 8-9 ay daha geçmesi gerekir. Ayrıntıları da bilmiyoruz , hangi yaş guruplarında etkili , ne kadar sürede üretime hazır hale gelebilir , kaç doz üretilebilir , ülkemize ne kadarı kaç yılda gelebilir ?
Unutmayın , hala basit bir maskeyi ya da bir grip aşısını alıp dağıtmayı beceremeyen bir ülkede yaşıyoruz, bu aşıda işler hepten çorba olur.

[(Gizli Üye)]

Daha aşının faz çalışmaları yeni bitmiş iken bir yıl koruyuculuğu var demek için aşının iki defa yapılmış,aradan 1 yıl geçmiş ve bağışıklığın tam sağlandığının eliza testleriyle ortaya konulmuş olması gerekir henüz bunlar tam olarak uygulanmadığı için ifade edilen iddia olmaktan öteye geçmez.Milyarlarca doz ihtiyaç var ve diyelim ki ilk aşıyı yaptınız ancak 21 gün sonra yapılması gereken 2.ci aşı temin edilemedi,yapılamadı bu durumda bağışıklık bir kaç haftayı geçmeyecek ve fayda sağlanamayacaktır,diğer aşı çalışmalarında bir noktadan sonra durdurulma olayı yaşanmaktadır,umut edelim de yanılalım,maliyeti ise başka bir konudur öncelikle sağlık çalışanları,güvenlik güçlerimiz ve genç çalışanlarımız aşılanmalı,kaç kişilerdir ve bu aşıyı almak için yeterli bütçe sağlanacakmıdır? Sürü bağışıklığı konusunda başarı sağlamak çok zordur,% 90 çok iddialı orandır.

[(Gizli Üye)]

Bu günkü bir haberde aşının -80 derecede saklanarak taşınması gerektiği yazıyor. Bunun için gerekli altyapının olduğunu sanmıyorum şu anda.

[(Gizli Üye)]

Virüsün güya yayıldığı hatta insanların yolda yürürken düşerek öldüğü çin'de ne devlet tarafından bir aşı bulma çabası ne de insanlara maske takma zorunluluğu kalmadı. Şu an çin'de okullar maskesiz bir şekilde tam kapasite çalışıyor.

Çin devleti sadece şu açıklamayı yaptı: Son bin yıldır özellikle yaşlılarımızı normal gripten kaybediyorduk, isteyen yaşlılarımız normal gripten korunmak için istediği zaman ve mekanda maske takabilir. Yaşınıza bakınmaksızın, havalar soğuduğunda normal grip yayılımını düşürmek için toplu taşımaya bindiğinizde isteyen maske takabilir.

Şimdi, bu tarz olmayan bir virüsün aşısının bulunduğu açıklamalarına ne derece inanmak gerekiyor?

Böyle olağan dışı bir virüs yok ki aşısı olsun.

 

[(Gizli Üye)]

iyi de abi adamlarda evde kalın, gereken her şeyi biz sağlayacağız diyebilecek mali güç var. 2 ay dünyanın anahtarını kapatsak hiçbir yerde virüs kalmaz, hatta dediğin gibi grip virüsü bile kalmaz belki.

[(Gizli Üye)]

Çin'de aşı üretimi başlıyor , hatta biz de müşterileri arasındayız.
Salgının ilk başladığı yerde bitmesi gayet normal bir durumdur , ayrıca onların aldığı tedbirlerin onda birini hiç bir ülke alamadı henüz , çünkü para yok. 1 pozitif adam çıktı diye 1 haftada 3 milyonluk şehri testten geçirdi adamlar. Saygıyla eğiliyorum.

[(Gizli Üye)]

iyi de abi adamlarda evde kalın, gereken her şeyi biz sağlayacağız diyebilecek mali güç var. 2 ay dünyanın anahtarını kapatsak hiçbir yerde virüs kalmaz, hatta dediğin gibi grip virüsü bile kalmaz belki.

çin'de evde hapis kaldıkları sürede hiç bir mali yardım yapılmadı, zaten bu virüs gerçek olsaydı bu şartlarda geçen 1 yıllık sürede dünya nüfusu yarısının bile altına düşerdi veya tüm dünya ülkeleri 2 ay eve kapanırdı. Normal grip virüsü wuhanda balıklara ve diğer deniz ürünlerine enjekte edildi, italyada ise dronlarla kalabalıkların üzerine alçaktan püskürtüldü herkes çekim yapılıyor sandı drona el salladı.

Çin'de aşı üretimi başlıyor , hatta biz de müşterileri arasındayız...

Çinde yapılan aşı üretimi batılıların kurduğu fabrikalarda üretilen dünyaya satıp para kazanmak amaçlıdır. Grip aşılarının zaten %100 koruyuculuğu olmaz. Grip aşıları sonsuza dek korumaz. Grip aşısı bir önceki griplerin aşısıdır ve bu yılın mutasyona uğramış aşısı diye bir şey yok. Grip aşısı olan bir kişi olmayan biri kadar yeni virüse açıktır çünkü içindeki antikorlar yeni virüsü tanımaz.

İnsanoğlunun hayatta kalmasını sağlayan şey de mutasyondur yani çeşitlilik. İki kardeş arasında bile bağışıklık çeşitliliği vardır, biri her yıl grip olur diğeri olmaz. Yani normal şartlarda grip olan kardeş kanser olmaz kalp ve damar sorunları yaşamaz ise büyük olasılıkla yaşlanıp zatürriyeden hayatını kaybedecektir.

Oysa isteseler genetik değişiklik ile insanoğlu nezleye ve grip'e sonsuza dek veda edebilir ama şu anki nüfus bile dünyaya çok fazla geliyor.

Dünyayı yönettiğini sananların önümüze koydukları Tiyatronun yardımcı oyuncuları olmayalım, seyircisi olalım.

300.TL ye aşı olup 7 ay sonraki kış aylarında zattüriyeden ölenlere ne diyecekler?
"Biz size demiştik, en fazla 1 yıl korur ve kovid-19 virüsü mutasyona uğruyor"

Bizim yapacağımız şey şu:
Giderlerimizi yine en aza indirip, ayağımızı yorganımıza göre uzatmak ve 10 yıl klasik düzendeki işlerin düzelmeyeceği üzerine plan yapmak.

Bu arada bir bilgi paylaşayım..

İngiliz ve Los Angeles devletlerinin yaptığı açıklamaya göre;  Benzinli, Hybrid ve Dizel motorlu araçların satışı 01.01.2035 yılından itibaren yasaklanacaktır.

Yani konvansiyonel motorların üretimine katkıda bulunan bir çok firma ve onbinlerce çalışanın son 15 yılı.

Sahte kovid konusundan ziyade bu ve bunun gibi diğer sorunlar sağlığımızı çok daha yakından ilgilendirmektedir.

15 yıl sonra üretilen son yeni araçlardan alırsanız satamayacaksınız demektir.
15 yıl sonra benzin istasyonlarında ne kadar süre ile yakıt satılacağı bilgisi o gün satılan ve şu an kullanmakta olduğumuz konvansiyonel motorlu araçların kullanım ömrünü belirleyecektir.

Yani, yakıt sektörü ağacında ne kadar kuruma ve işsizlik oluşacak düşünün.

Önümüzde yıkılacak çok geniş bir iş ağı var ve her nekadar yeni iş alanları ve meslekler oluşacak densede işsizlikler malesef azalmayacak.

Türkiyenin petrol yataklarından ziyade gaz yatakları bulması ümidiyle herkese yeni dünyada sağlık ve huzur dilerim.

İnsanlığın işi zor..

Konu dışına çıktığım için kusura bakmayın ama en azından kovid 19 konusu bize şunu sağladı, alınan önlemler ve hijyene daha çok dikkat ile bu kış çok çok daha az üst solunum hastalıkları yaşanacak ki bu da iyi birşey.

[(Gizli Üye)]

çin'de evde hapis kaldıkları sürede hiç bir mali yardım yapılmadı, zaten bu virüs gerçek olsaydı bu şartlarda geçen 1 yıllık sürede dünya nüfusu yarısının bile altına düşerdi veya tüm dünya ülkeleri 2 ay eve kapanırdı. Normal grip virüsü wuhanda balıklara ve diğer deniz ürünlerine enjekte edildi, italyada ise dronlarla kalabalıkların üzerine alçaktan püskürtüldü herkes çekim yapılıyor sandı drona el salladı.

Çinde yapılan aşı üretimi batılıların kurduğu fabrikalarda üretilen dünyaya satıp para kazanmak amaçlıdır. Grip aşılarının zaten %100 koruyuculuğu olmaz. Grip aşıları sonsuza dek korumaz. Grip aşısı bir önceki griplerin aşısıdır ve bu yılın mutasyona uğramış aşısı diye bir şey yok. Grip aşısı olan bir kişi olmayan biri kadar yeni virüse açıktır çünkü içindeki antikorlar yeni virüsü tanımaz.

İnsanoğlunun hayatta kalmasını sağlayan şey de mutasyondur yani çeşitlilik. İki kardeş arasında bile bağışıklık çeşitliliği vardır, biri her yıl grip olur diğeri olmaz. Yani normal şartlarda grip olan kardeş kanser olmaz kalp ve damar sorunları yaşamaz ise büyük olasılıkla yaşlanıp zatürriyeden hayatını kaybedecektir.

Oysa isteseler genetik değişiklik ile insanoğlu nezleye ve grip'e sonsuza dek veda edebilir ama şu anki nüfus bile dünyaya çok fazla geliyor.

Dünyayı yönettiğini sananların önümüze koydukları Tiyatronun yardımcı oyuncuları olmayalım, seyircisi olalım.

300.TL ye aşı olup 7 ay sonraki kış aylarında zattüriyeden ölenlere ne diyecekler?
"Biz size demiştik, en fazla 1 yıl korur ve kovid-19 virüsü mutasyona uğruyor"

Bizim yapacağımız şey şu:
Giderlerimizi yine en aza indirip, ayağımızı yorganımıza göre uzatmak ve 10 yıl klasik düzendeki işlerin düzelmeyeceği üzerine plan yapmak.

Bu arada bir bilgi paylaşayım..

İngiliz ve Los Angeles devletlerinin yaptığı açıklamaya göre;  Benzinli, Hybrid ve Dizel motorlu araçların satışı 01.01.2035 yılından itibaren yasaklanacaktır.

Yani konvansiyonel motorların üretimine katkıda bulunan bir çok firma ve onbinlerce çalışanın son 15 yılı.

Sahte kovid konusundan ziyade bu ve bunun gibi diğer sorunlar sağlığımızı çok daha yakından ilgilendirmektedir.

15 yıl sonra üretilen son yeni araçlardan alırsanız satamayacaksınız demektir.
15 yıl sonra benzin istasyonlarında ne kadar süre ile yakıt satılacağı bilgisi o gün satılan ve şu an kullanmakta olduğumuz konvansiyonel motorlu araçların kullanım ömrünü belirleyecektir.

Yani, yakıt sektörü ağacında ne kadar kuruma ve işsizlik oluşacak düşünün.

Önümüzde yıkılacak çok geniş bir iş ağı var ve her nekadar yeni iş alanları ve meslekler oluşacak densede işsizlikler malesef azalmayacak.

Türkiyenin petrol yataklarından ziyade gaz yatakları bulması ümidiyle herkese yeni dünyada sağlık ve huzur dilerim.

İnsanlığın işi zor..

Konu dışına çıktığım için kusura bakmayın ama en azından kovid 19 konusu bize şunu sağladı, alınan önlemler ve hijyene daha çok dikkat ile bu kış çok çok daha az üst solunum hastalıkları yaşanacak ki bu da iyi birşey.

Tekin abi şöyle bir ek bilgi ekliyim,grip aşısının asıl amacı gripten korumaktan ziyade gripten ölmeyi engellemektir ve %99 bunu engelliyor.yoksa tabi grip aşısı olan grip de olabiliyor

[(Gizli Üye)]

iyi de abi adamlarda evde kalın, gereken her şeyi biz sağlayacağız diyebilecek mali güç var. 2 ay dünyanın anahtarını kapatsak hiçbir yerde virüs kalmaz, hatta dediğin gibi grip virüsü bile kalmaz belki.

Nüfus artar 

ABD'de bir hocanın çalışması vardı, grip aşısının mevcut Covid için daha riskli olduğunu göstermişlerdi (çalışmanın detayına bakmadım, incelemek lazım). Ancak bir yalanlama olmadı bildiğim kadarı ile.

Los Angeles kontluğu değil de, California eyaleti 2035 için tüm (benzinli, dizel vs.) akaryakıtla çalışan araçların kaldırılacağını açıklamıştı. Traktör, yat vs. için durum ne bakmak lazım.

[(Gizli Üye)]

...Traktör, yat vs. için durum ne bakmak lazım.

+ Taksi, İlkyardım, Yangın, Polis, TIR , uzun yol otobüsleri, kamyonlar, iş makinaları ve diğer tüm ağır vasıtalar Hidrojen Yakıt Hücreli Elektrik olacaklar.

Devasa büyük tanker, cruise gemilerde ve bu tarz büyük araçlarda, mekanlarda soğuk fizyon reaktörü ile üretilen elektrik ile ...

[(Gizli Üye)]

+ Taksi, İlkyardım, Yangın, Polis, TIR , uzun yol otobüsleri, kamyonlar, iş makinaları ve diğer tüm ağır vasıtalar Hidrojen Yakıt Hücreli Elektrik olacaklar.

Devasa büyük tanker, cruise gemilerde ve bu tarz büyük araçlarda, mekanlarda soğuk fizyon reaktörü ile üretilen elektrik ile ...

Konuyla alakası yok ama sormadan edemedim,
Covid 19 konusu ise koca bir yalan değil sadece grip virüsünün daha etkili hali,
Herşeye evet diyelim de,uçak helikopter vs hava araçları ne olacak?
Dünyada sayıları ve yakıt tüketimleri hiçte azımsanmayacak hava aracı var ve bir yolcu jeti 30 yıl bakımı yapılarak kullanılabiliyor.

[(Gizli Üye)]

Herşeye evet diyelim de,uçak helikopter vs hava araçları ne olacak?
Dünyada sayıları ve yakıt tüketimleri hiçte azımsanmayacak hava aracı var ve bir yolcu jeti 30 yıl bakımı yapılarak kullanılabiliyor.

Günü geldiğinde bugünki kadar sık kullanılıyor olmayacaklar çünkü o günün nüfusu için bu kadar fazla uçağa gerek olmayacak.

Helikopterlerde hidrojen elektrikli dronlara dönüşecektir.

[(Gizli Üye)]

"Virüs dronlarla İtalya'da halkın üzerine püskürtüldü" kısmından sonrasını okumadım.

[(Gizli Üye)]

Bu başlıkta bence üzerinde durulması gereken noktalardan ikisi, Özlem Türeci Hanımefendi ve Uğur Şahin Beyefendi. Bu noktalara değinirsek, başka konuların da açılması gerekecek. Bunu da yine Ekonomi... başlıklı konumuzda değinebiliriz. Çünkü, sorulması ve cevaplanması gereken çok önemli noktalar var. Bu sorular sorulur ve doğru cevaplara göre sistem şekillenirse, örnek almaktan ya da başkalarının yaptıklarını izlemekten, örnek alınan, izlenen konumuna geçilebilir.

[(Gizli Üye)]

Korona aşısının mucidi Prof. Dr. Uğur Şahin, 'dünyadaki en zengin Türk' oldu

ABD'li Pfizer şirketiyle birlikte Covid-19 aşısını geliştiren Alman BioNTech firmasının CEO'su Prof. Dr. Uğur Şahin, 5,12 milyar dolarlık servetiyle Bloomberg'in en zengin 500 kişi listesine girdi. Böylece Şahin, 4,7 milyar dolarlık servetiyle Türkiye'nin en zengin ismi olan Murat Ülker'i geçti.


ABD'li Pfizer şirketiyle birlikte Covid-19 aşısını geliştiren Almanya merkezli BioNTech şirketinin hisseleri bu yıl yüzde 250'nin üzerinde değer kazandı. ABD'de Nasdaq borsasında işlem gören BionTEch hisselerinin değerindeki yükseliş, Dr. Özlem Türeci ile birlikte aşıyı geliştiren bilim insanları ve BioNTech hissedarları arasında yer alan Prof. Dr. Uğur Şahin'in, 5,12 milyar dolarlık servetiyle dünyanın en zengin 500 insanı arasına girmesini sağladı.

ŞAHİN'İN SERVETİ BU YIL 3,7 MİLYAR DOLAR ARTTI

Yıla 38,5 dolar seviyesinden başlayan BioNTech hisse fiyatı, bugün 120 dolar seviyesinde bulunuyor. Şirketin piyasa değeri de şu an 28,9 milyar dolar seviyesinde. Bloomberg milyarderler endeksi' verilerine göre, BioTEch'in yüzde 18,8'lik hissesini elinde bulunduran ve şirketin aynı zamanda CEO'su olan Uğur Şahin yıl başından bu yana servetini 3,7 milyar dolar artırarak 5,12 milyar dolara yükseltti ve dünyanın en zengin 500 kişisi arasına girdi. Listedeki tek Türk de Uğur Şahin oldu. Yıllar önce Türkiye'den Almanya'ya göç etmiş ailelerin çocukları olan Dr. Özlem Türeci ve Prof. Dr. Uğur Şahin, Covid-19'a karşı aşı geliştiren ilk bilim insanları arasında yer alıyor.Dünyanın en zenginleri listesinde birinci sırada, 185 milyar dolarlık servetiyle Amazon'un patronu Jeff Bezos bulunuyor. İkinci sırada 145 milyar dolarlık servetiyle Tesla'nın patronu Elon Musk, üçüncü sırada 129 milyar dolarlık servetiyle Microsoft'un patronu Bill Gates bulunuyor.

TÜRKİYE'NİN EN ZENGİNİ Murat Ülker

Forbes Türkiye dergisinin, Mart 2020'de yayımladığı listeye göre, Türkiye'nin en zengin ismi, 4,7 milyar dolarlık servetiyle Murat Ülker. Yıldız Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ülker'in ardından ikinci sırada, Beştepe'deki Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nin de müteahhidi olan Rönesans Holding Yönetim Kurulu Başkanı Erman Ilıcak yer alıyor. Ilıcak'ın serveti 3,2 milyar dolar.

[(Gizli Üye)]

"Virüs dronlarla İtalya'da halkın üzerine püskürtüldü" kısmından sonrasını okumadım.

 

[(Gizli Üye)]

Fiyat demişken , Çin aşısı çok daha pahalı Avrupa aşılardan. Eski , denenmiş , yavaş ve pahalı bir yöntemle üretiliyor.
Ayrıca Türk olan bu arkadaşların sadece isimleri Türk , orada doğmuş veya küçükken taşınmış , eğitimlerini Almanya'da yapmış ve şirketlerini orada kurmuş , devlet tarafından orada teşvik edilmişler, bizim övünmemiz için en ufak bir sebep yok.

[(Gizli Üye)]

1 çin yuan = kabaca 1 TL olarak düşünürsek,

Çin aşısının tek dozunun çindeki fiyatı 250 Yuan yani 250 TL

Çinden Türkiye'ye 50 milyon doz aşı geldiği haberlerini biliyoruz.

21 gün arayla yapılan Kişi başı çift dozun fiyatı 250 x 2 = 500 TL

[(Gizli Üye)]

Geçtiğimiz günlerde bir yorumda Özlem-Uğur hekimler için çok başarılı  ve milletçe övünmeliyiz diyordu,ben de başarılı olan bizim Türkler mi ? yoksa Almanya mı ? diye sormuştum.Elbette Almanya başarılı toplamda..İskenderun'dan giden insanlarımızın 3-5  yaşlarındaki aile resimlerini hepimiz gördük,fakru-zaruret içinde iken gitmişler, çalışmışlar ,okumuşlar ve sonuçta başardılar; eğer Almanlar bilime ve ar-ge bütçelerine dünyalar kadar maddi manevi olanaklar sunmasalar bu gençler bunları başarabilirmiydi ?tabii ki hayır,Almanya yaptığı insan yatırımının karşılığını maddi manevi misliyle alacak.Biz ne yapıyoruz Refik Saydam enstitüsünü ve Manisa tavuk hastalıkları enstitüsünü kapatıyoruz,aşı konusunda ve bilimsel araştırmalar konusunda elimizdekilerden de oluyoruz,kuş gribi yine Hollanda'da hortladı ,insana yatırım yapsaydık gelişmiş ülkeler gibi şimdi kendi aşımızı hemen uyguluyor ve aşının dozu şu kadar tl diye konuşmuyorduk,yabancıya dünyalar kadar ödeyeceğimiz parayı ülkemiz yetişmiş insan ve araştırma enstitülerine harcamak daha akıllıca olmazmıydı? Bulunduğumuz koşullarda aşı dozuna ne isteseler vermek durumundayız,bu arada Çin devleti beklenmedik fonlarla milyonlarca dolar elde ettiğini ve çok daha fazla üretim yapacağını duyurdu,ayrıca bsl 4 seviyesinde 4 adet laboratuvar yapacaklarını,ebola,lassa,sars vb virüslarla çalışmalarını üst düzeyde sürdüreceklerini açıklıyorlar.