0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.
"nam-ı diğer Murat 124"m onu bunu bırak ta Ata altını ne olur onu söyle sen?)))))))))))
Ahmet, akaryakıt fiyatları konusunda hükümeti canla başla savunmaya çalışmanı takdir etmemek mümkün değil Fakat şuna emin ol, ne ben, ne de diğer arkadaşlarım sırf iktidarda AKP var diye hükümeti bu konuda topa tutuyor değiliz. CHP de olsa, MHP de olsa hepimiz yine aynı sert tepkiyi verirdik. Bu iktidarla birlikte ortaya çıkan “iyi olan her şey bizden, kötü olan her şey Allah’dan” anlayışının bu konuya da yansımasından açıkçası çok rahatsız oluyorum. Ben, partizan biri değilim, eğriye eğri, doğruya doğru derim ve bu hükümetin doğru yaptıklarını da yeri geldiğinde bu forumda ve çevremde paylaşıyorum. Beni bu yüzden yadırgayanlar bile oluyor. Neyse, siyaseti bir kenara bırakıp konuyu irdeleyelim.Aşağıda, OPEC’in petrol sepetinin 1999 yılından bu yana yıllık ortalama fiyatlarını gösteren grafiği sizlerle paylaşmak istiyorum. Kaynak: http://www.opec.org/opec_web/en/data_graphs/40.htm?selectedTab=annuallyGörüldüğü üzere AKP iktidara geldiğinde 25 USD/varil civarında olan fiyatlar özelikle 2005 yılından sonra hızla yükselmeye başlamıştır. AKP, iktidara geldiği döneme göre şu an 4 kat daha yüksek bir ham petrol fiyatı ile karşı karşıyadır, bunu kimse inkar edemez. Fakat AKP’nin şansızlığı, petrol fiyatlarındaki sert hareketlerin ÖTV’nin fahişliğini ve saçmalığını kabak gibi ortaya çıkarmasıdır. Özellikle filmin kopmaya başladığı 2008 yılındaki hareketleri analiz etmek lazım. Küresel krizden hemen önce Temmuz 2008 başlarında varil fiyatı 140 dolara kadar yükselmişti. O sırada benzinin pompa fiyatı 3,50 TL/lt civarında idi. Hepimizin bu fiyatlara nasıl isyan ettiğini hala dün gibi hatırlıyorum. Fakat kamuoyu da petrol fiyatlarındaki yükselişi gördüğü için fazla sesini çıkaramadı ve o dönemde ÖTV tartışması gündeme gelmeye başladı. Neyse Eylül sonunda Lehman Brothers’ın batmasıyla krizin fitli ateşlendi ve fiyatlar dibe çakıldı. Aralık 2008 sonunda varil fiyatı 33 dolara kadar düştü. Bu arada pompa fiyatları 2,80 TL/lt’ye kadar düştü. Fakat kamuoyunun beklentisi fiyatların çok daha fazla inmesi yönündeydi. Petrol fiyatları % 75 düşerken, pompa fiyatları nasıl sadece % 25 düşebilirdi. Birilerinin bunu kamuoyuna izah etmesi gerekiyordu. İktidar bu konuda çok zorlandı. Şeffaf ve dürüst olmadığı, yapılan zamları sadece “Ne yapalım, petrol bu kadar arttı, zam kaçınılmazdı” şeklinde kamuoyuna açıkladığı, yani kısaca olumsuz gelişmeleri işine geldiği gibi izah ettiği için kamuoyu da durumu işine geldiği gibi algılıyordu. Kaç vatandaş bizim gibi hesap yapıp petroldeki artışın rafineri çıkış fiyatına birebir yansımayacağı, rafineri çıkış fiyatındaki artışın bile yüksek ÖTV nedeniyle yine pompa fiyatlarına aynı oranda yansımadığını, buna karşılık düşüşlerin de aynı oranda yansımayacağını görüyor ki (Bkz. önceki sayfalarda yaptığım hesaplamalar). Fakat o dönemde gazetelerdeki okuyucu yorumlarını okuyan herkes partizan AKP’lilerin “Bakın, fiyatlar 2 kart attı (2008 başında varil fiyatı 70-80 Dolar, benzin 3 TL/lt idi) ama hükümetimiz sadece % 20 yaptı” şeklinde böbürlenirken, partizan muhaliflerin ise Ocak 2009 başlarında “Ulan fiyatlar % 75 düştü, fiyatlar neden sadece 25 düştü” diye yaygara kopardıklarını hatırlar. İşte burada kamuoyu tam anlamıyla bu ÖTV saçmalığını fark etti ve rafineri çıkış fiyatı 0 TL olsa bile 2,5 TL/lt’den aşağı benzin alamayacağını gördü.Benim kısaca görüşüm şudur, mevcut ÖTV oranı Türkiye için ağır bir yüktür ve mutlak surette düşürülmelidir. İktisattan biraz anlayan bir bünye, harcanabilir gelirinin daha fazla kısmını akaryakıt için harcayan bir tüketicinin, diğer harcamalarını kısmak zorunda kalacağını, bunun da ekonomiyi daraltacağını bilir. Bunu bile bile, iktidarın ağlayarak da olsa vergi toplayamadığı için ÖTV’ye yüklenmek zorunda kaldığını itiraf etmesi çok büyük bir acizliktir. Ha, bu iktidar gerçekten bu kadar aciz midir? Hayır, bana göre gelmiş geçmiş en güçlü iktidardır ve istese kayıt dışı ekonomiyi 1 haftada bitirir. Fakat Türkiye’nin sosyal, kültürel ve ekonomik durumunu bilen herkes iktidarın bunu yaptığı takdirde değil % 47, % 4,7 bile oy alamayacağını bilir. Çünkü siyasi gücün temeli paradır ve bundan önceki tüm iktidarlar gibi bu iktidar da tavşana kaç, tazıya tut taktiğini uygulamaya devam etmektedir. Dolayısıyla ben bu konuda kısa ve orta vadede hiçbir şey beklemiyorum.Son olarak eklemek istediğim, 2001 yılından sonra dünya ekonomisinin daha önce eşi benzeri görülmemiş bir şekilde gelişmesi ve bu gelişmeden Türkiye’nin de kaçınılmaz olarak pay alması ile iktidarını sağlamlaştıran bir hükümetin bu gelişmenin en önemli yansıması olan petrol ve gıda fiyatlarındaki artışlardan en son şikayet edecek kurum olduğudur.
Ercüment, Tüpraş yanmadığı sürece rafineri yangınları bizi etkilemez
yok şimdi günahlarını almıyayım 1-2 kere düştü 3 kuruş düştü 8 kuruş geldi
Benzin 8 kuruş insin!İndirim bekliyoruz...