Konu: Petrol Fiyatları

[(Gizli Üye)]

Lpgye zammı 

Kurdan elini ayağını çekersen böyle olur . Meydanı boş buldular .

Şaka bir yana kardeşim eni sonu güncelleme yapacaklardı . Benzin ve mazota da yakın zamanda gelir .

[(Gizli Üye)]

Kurdan elini ayağını çekersen böyle olur . Meydanı boş buldular .

Şaka bir yana kardeşim eni sonu güncelleme yapacaklardı . Benzin ve mazota da yakın zamanda gelir .

Abi saka maka bugun hesabimdaki son dolarida bozdurdum haftaya maasi alacagim benzin deposunu doldurayim o zaman

[(Gizli Üye)]

Abi saka maka bugun hesabimdaki son dolarida bozdurdum haftaya maasi alacagim benzin deposunu doldurayim o zaman

Doldur be kardeşim bu fırsat her zaman gelmez .

[(Gizli Üye)]

Sorunuzun cevabı mesajın içinde. [emoji4] Benzin ucuzlarken LPG'nin zamlanmasının nedeni saçma sapan bir ülkede yaşiyor oluşumuz.

İşte bunlar hep rusya...

[(Gizli Üye)]

Sanıyorum amaçları lpg kullanımını tamamen bitirmek Fiyatları ortada eşitleyecekler herhalde benzin/ lpgnin

[(Gizli Üye)]

 Neden sadece Lpg odaklı düşünüyorsunuz ki? Lpg zammı(güncellemesi) muhtemelen kur odaklı, yani kısa süre önce 2.200Tl maaş alan birisi 1.000$ alabiliyorken, bugün aynı para ile çok daha az dolar alabiliyor. Yani maaşını dolar olarak alan dünya insanları karşısında geliri eriyor. Tabi bu durum bir çok diğer farklı para birimi karşısında da böyle.
 Diğer taraftan vatandaşların ihtiyacı olmadığı durumlarda sırf yatırım için elinde döviz bulundurması ülke adına düşündürücü bir durum, bence ülkesini seven insanlar, ihtiyacı olan dışında elinde döviz bulundurmamalı. Çünkü her birim döviz, o ülke zenginleştirirken, senin para biriminin değerini düşürüyor. Bugün dünyada kaç kişinin cebinden Türk Parası çıkar bir sorun kendinize.
 Yanlışsam da bunu ortaya koyun.

[(Gizli Üye)]

Neden sadece Lpg odaklı düşünüyorsunuz ki? Lpg zammı(güncellemesi) muhtemelen kur odaklı, yani kısa süre önce 2.200Tl maaş alan birisi 1.000$ alabiliyorken, bugün aynı para ile çok daha az dolar alabiliyor. Yani maaşını dolar olarak alan dünya insanları karşısında geliri eriyor. Tabi bu durum bir çok diğer farklı para birimi karşısında da böyle.
 Diğer taraftan vatandaşların ihtiyacı olmadığı durumlarda sırf yatırım için elinde döviz bulundurması ülke adına düşündürücü bir durum, bence ülkesini seven insanlar, ihtiyacı olan dışında elinde döviz bulundurmamalı. Çünkü her birim döviz, o ülke zenginleştirirken, senin para biriminin değerini düşürüyor. Bugün dünyada kaç kişinin cebinden Türk Parası çıkar bir sorun kendinize.
 Yanlışsam da bunu ortaya koyun.

Kesinlikle haklısın abi.
Konvertibl bir paramız olmasına rağmen nedense sınırlarımız dışında bir tek gürcistan tarafında birazcık bilinirliği var.
Ama bir japon yeni veya bir riyal mutlaka ülkemizde birilerinin cebinde mevcut. Yatırımlarımızı döviz yerine altında değerlendirmek daha mantıklı kaldı ki  dünyanın en eski yatırım aracı altın. Şahsen bu şekilde değerlendirip hem kendi paramızın değerini düşürmemek hemde dünyanın her yerinde geçerliliği olan bir yatırım aracını kullanmayı tercih ederim.
Küçük bir bilgi yanlış hatırlamıyorsam ABD de lpg ve benzin aynı fiyatta satılıyor.

[(Gizli Üye)]

....Diğer taraftan vatandaşların ihtiyacı olmadığı durumlarda sırf yatırım için elinde döviz bulundurması ülke adına düşündürücü bir durum, bence ülkesini seven insanlar, ihtiyacı olan dışında elinde döviz bulundurmamalı. Çünkü her birim döviz, o ülke zenginleştirirken, senin para biriminin değerini düşürüyor. Bugün dünyada kaç kişinin cebinden Türk Parası çıkar bir sorun kendinize.
 Yanlışsam da bunu ortaya koyun.

Yalnız, şöyle bir durum var, ülkesini sevenlerin ellerindeki döviz miktarı, sevmeyenlerin % 1 oranı kadar bir tutara sahip olduğundan kurun yükselmesinde pek etkisi olduğunu söyleyemeyiz. Buna örnek olarak, herkes gece 22'de evinde çayını içerken dövizin delice fırlamasını gösterebiliriz.

Ülkesini sevmeyenleri ise büyük iş adamları olarak değil sistemden faydalanan, zaten dededen mal ve nakit zengini olan, böyle bir ülkede yatırıma girmeyen, batıdan bir ülkeden çifte vatandaşlığı olan, her an kaçmaya hazır uyanıklar olarak tarif edebiliriz.

Asıl problem, ithalatçı olan bir ülkenin döviz girdisinin, çıktısından herzaman çok daha az olmasıdır.
Çin'de petrolü ithal ediyor ama her yıl 300 milyar dolar cari fazla veriyor, abd'ye verdiği 800 milyar dolar borcunu da hala geri almadı.

Türkiyemizin tek çıkar yolu; devletçe AR-GE çalışmaları yapmak, icat edilen patentli teknolojiyi %100 yerli özel sektöre kiralamak/satmak yolundan geçmektedir.
Özel sektörde bu kalemleri üretmek için fabrikalar kurar, istihtam sağlar ve ihracat yaparak çok miktarda döviz girdisi sağlar.
Çok olan bir şeyin değeri düşer, kur düşerken işçinin aldığı maaş artar.
Şirketlerin değeri arttıkça büyümek ve kendi AR-GE'leri için nakit ihtiyaçlarını bankalardan faizli kredi yerine, ortaklık kurma sistemi olarak Borsaları kullanırlar ve Borsa gerçekten yatırım aracına dönüşür.

Sonuç olarak, ekonomi devletin sorumluluğundadır, devlet kendi ülkesi için mi birşeyler yapıyordur yoksa bir kol saatine başka ülkelerin empozelerinimi uyguluyordur?

Bu forumda otomobil ana konusu altında sohbetler ettiğimizden, devletin AR-GE yapması gereken konulardan biride Pil teknolojisi olmalı, aynı süreçtede yerli otomobil üretilmelidir. 

[(Gizli Üye)]

bu zam nedir böyle ya. benzin ucuzlarken..

[(Gizli Üye)]

 Tekin abi, katılıyorum çoğu yerine.
 Pil konusunda üretim olarak değil ancak ithalatta da önemli yanlışlar var, ayrıca girilebilir bu konuya.
 Çin Malı diye bir algıda dalmış insanlar ama Çin Ekonomisi diye de bir şey var. Oldukça esnek yapıdalar ve bu sırada büyüyorlar.
 Bu arada büyük bir ekonomi %7 büyüyünce, nispeten daha küçük bir ekonomi %4 büyüdüğünde aslında o nispeten küçük ekonomi büyümemiş, küçülmüştür diğer ekonomik oluşum karşısında.

[(Gizli Üye)]

Oldukça esnek yapıdalar ve bu sırada büyüyorlar.
Bu arada büyük bir ekonomi %7 büyüyünce, nispeten daha küçük bir ekonomi %4 büyüdüğünde aslında o nispeten küçük ekonomi büyümemiş, küçülmüştür diğer ekonomik oluşum karşısında.

Evet, esneklikleri devletten geliyor, her nekadar fabrikaları özelmiş gibi görünsede aslında devlet garantisi altında.

Kesinlikle, zaten bizdeki büyüme, hacimsel, kar/zarar anlamında değil. Zaten öyle olsaydı, belirttiğin gibi maaşlar kur karşısında erimezdi.

Sadece Turizm ve Domates ile nereye kadar?

[(Gizli Üye)]

bu zam nedir böyle ya. benzin ucuzlarken..

indirimler olurken bret petrol varili 58 leri gördü, şuan 63 leri zorluyor,  türkçe meali yukarı çıkışdaki direnç noktalarını patlatarak hareketlilik devam ederse 12-16 kuruş zam kapıda...

[(Gizli Üye)]

Yalnız, şöyle bir durum var, ülkesini sevenlerin ellerindeki döviz miktarı, sevmeyenlerin % 1 oranı kadar bir tutara sahip olduğundan kurun yükselmesinde pek etkisi olduğunu söyleyemeyiz. Buna örnek olarak, herkes gece 22'de evinde çayını içerken dövizin delice fırlamasını gösterebiliriz.

Ülkesini sevmeyenleri ise büyük iş adamları olarak değil sistemden faydalanan, zaten dededen mal ve nakit zengini olan, böyle bir ülkede yatırıma girmeyen, batıdan bir ülkeden çifte vatandaşlığı olan, her an kaçmaya hazır uyanıklar olarak tarif edebiliriz.

Asıl problem, ithalatçı olan bir ülkenin döviz girdisinin, çıktısından herzaman çok daha az olmasıdır.
Çin'de petrolü ithal ediyor ama her yıl 300 milyar dolar cari fazla veriyor, abd'ye verdiği 800 milyar dolar borcunu da hala geri almadı.

Türkiyemizin tek çıkar yolu; devletçe AR-GE çalışmaları yapmak, icat edilen patentli teknolojiyi %100 yerli özel sektöre kiralamak/satmak yolundan geçmektedir.
Özel sektörde bu kalemleri üretmek için fabrikalar kurar, istihtam sağlar ve ihracat yaparak çok miktarda döviz girdisi sağlar.
Çok olan bir şeyin değeri düşer, kur düşerken işçinin aldığı maaş artar.
Şirketlerin değeri arttıkça büyümek ve kendi AR-GE'leri için nakit ihtiyaçlarını bankalardan faizli kredi yerine, ortaklık kurma sistemi olarak Borsaları kullanırlar ve Borsa gerçekten yatırım aracına dönüşür.

Sonuç olarak, ekonomi devletin sorumluluğundadır, devlet kendi ülkesi için mi birşeyler yapıyordur yoksa bir kol saatine başka ülkelerin empozelerinimi uyguluyordur?

Bu forumda otomobil ana konusu altında sohbetler ettiğimizden, devletin AR-GE yapması gereken konulardan biride Pil teknolojisi olmalı, aynı süreçtede yerli otomobil üretilmelidir. 

Tekin abi hep savunuyorum tüketiciden üreticeye geçmeliyiz diye senin görüşünle birlikte doğru tezi savunduğumu iyice kanıtsamış oldum.
Devlet bu süreçte birşeyler yaptı ama sivri zekalı bazı mahlukatlar bunu da kılıfına uydurup har vurup harman savurdular yine kaybeden ekonomi ve bizler olduk.

Geçenlerde bir yerde okudum DMA diye bir grup toyota corolla araca hybrit motor uygulaması yapmış. Tabiki ne kadar yerli üretim kullandı soru işareti. Bu tarz ar-ge çalışması yapan kişiler ve kuruluşlar desteklenmeli bence.
Bizim sanayilerimizde kaportadan adam yapan ustalarımız var isteseler kralını yapabilecek kapasitedeler çünki ağaç yaşken eğilmiş ama hep aynı cevap "bize yedirmezler bukadar büyük varken biz mi yapacağız" bence bir araya toplayıp desteklenir ise üretim saffasında çok şeyler elde edilebilir.

Yine doğu illerimizden birinde bir belediye şöförü kendi imkanlarıyla mini bir tır yapmıştı haberlere bile konu olmuştu. Bu kadar kısıtlı imkanlar ile bunları yapabilen azimli insanlarımıza bence imkan ve destek sağlanmalı...

[(Gizli Üye)]

Tekin abi hep savunuyorum tüketiciden üreticeye geçmeliyiz diye senin görüşünle birlikte doğru tezi savunduğumu iyice kanıtsamış oldum.
Devlet bu süreçte birşeyler yaptı ama sivri zekalı bazı mahlukatlar bunu da kılıfına uydurup har vurup harman savurdular yine kaybeden ekonomi ve bizler olduk.

Geçenlerde bir yerde okudum DMA diye bir grup toyota corolla araca hybrit motor uygulaması yapmış. Tabiki ne kadar yerli üretim kullandı soru işareti. Bu tarz ar-ge çalışması yapan kişiler ve kuruluşlar desteklenmeli bence.
Bizim sanayilerimizde kaportadan adam yapan ustalarımız var isteseler kralını yapabilecek kapasitedeler çünki ağaç yaşken eğilmiş ama hep aynı cevap "bize yedirmezler bukadar büyük varken biz mi yapacağız" bence bir araya toplayıp desteklenir ise üretim saffasında çok şeyler elde edilebilir.

Yine doğu illerimizden birinde bir belediye şöförü kendi imkanlarıyla mini bir tır yapmıştı haberlere bile konu olmuştu. Bu kadar kısıtlı imkanlar ile bunları yapabilen azimli insanlarımıza bence imkan ve destek sağlanmalı...

Aslında Tübitak destekliyor, şöyle ki Ar-Ge çalışmalarını artırmak amacıyla akademisyenler ile sanayicileri buluşturmayı ve proje yapmayı teşvik ediyorlar. Projede belirli kalemlerde istenen miktar uygun görülürse veriliyor, ya da fazla görülürse bir kısmı veriliyor sanayiciye. Daha sonra da bu proje izleniyor, buna göre başarılı ya da başarısız sürdüğü belirleniyor, buna göre de istenilen miktarın tamamını ya da bir kısmını sanayiciye veriyor Tübitak. Proje olumlu sonuçlanır da seri üretime geçmek isterlerse, belirli kriterleri sağlamak koşuluyla seri üretim desteği de veriyor.

Türkiye'de Ar-Ge olmuyor değil, oluyor fakat sanayicilerden, yatırımcılardan çoğu hala Ar-Ge'nin önemini anlayabilmiş değil. Adam sektöre para yatırıyor ve bunun karşılığını almak istiyor hemen, ama Ar-Ge'de işler hep böyle yürümez ki, uzun bir süreçtir.
 
Velhasıl kelam, destek konusunda Tübitak iyi destekler vermekte, fakat yeni kurulan üniversitelerde özellikle akademisyenlerin ders yükü ya da idari yükü fazla olduğundan ötürü ya bu projelere vakit ayıramamaktalar, ya da ayırsalar da kaliteli bir iş ortaya çıkmamakta. Odtü'deki bir hoca haftada 4-8 saat ders verip geri kalan tüm zamanlarını projeye ayırıyor, yüksek lisans öğrencilerinden oluşan bir grup kurarak katkı yapmalarını sağlıyor, öte yandan yeni kurulmuş üniversitelerde hoca sayısı az olduğundan ve sürekli yeni bölüm kurularak fazla öğrenci aldıklarından hocalar 25-30 hatta 40 saat derse girenleri olmaktadır. Bence sorun çoğu üniversitelerdeki akademisyenlerin, Odtü'deki akademisyenlerin projelere ayırdıkları vaktin çeyreği kadar zaman ayırabildiklerinde ülkenin atılımı daha fazla olacaktır, burada da iş YÖK'e düşmektedir. Gençler kıraathanede değil de üniversitede otursun mantığıyla bir yere varılamıyor maalesef.

[(Gizli Üye)]

 Mutlu'da, Kadir de çok güzel yaklaşmış konuya bence. En önemlisi farklı yönlerden görüşler ortaya konmuş.

 Ar-Ge denen olguyu çok iyi anlamak ve anlatmak gerekir. Ar-Ge sadece bir hedef belirleyip, onu üretmeye çalışmak değil, sürekli bir süreçtir. Bu süreçte sizin ön görmediğiniz ve bir kısmı bulunduğunuz zaman içinde belki işe de yaramayacak bir çok sonuç ortaya çıkarır. Ancak günü geldiğinde başka bir çalışmanın parçalarını birleştirmeye çalışan bir araştırmacının sonuca varmasını hızlandırır.
 Diğer yandan araştırmalar fizibilite sürecinden geçmeli ve yatırım yapılabilir, uzun dönemli olmalıdır. Bu sayede istenene yakın sonuçlara ulaşması muhtemel çalışmalara daha fazla beyin ve parasal destek sağlanabilir.
 Diğer taraftan bunların hepsinin temelinde bir kültür yatar beynin ve ahlakın yanında.
 Ayrıca sadece sahada ya da masa başında eğitilmek ile olmaz, koordinasyon gerekir teorik bilgi ile pratik uygulamaları örtüştürmek için.
 Yine hep belirttiğim konu; ilkokul çağlarında insanlara trafik, vatandaşlık, bilimsel bakış vb eğitimler belli düzeyde de olsa verilmeli.
 En önemlisi; orta düzey gelir grubu genişletilmeli.

[(Gizli Üye)]

Abi sonuç yine eğitimden ve ahlaki değerlerden geçiyor.
Dünya üzerinde bizler kadar pratik çözüm üreten başka bir millet yok. Maalesef hep hınzırlığa yoruyoruz (asfalta yama yapmak misali)
Gerçek anlamda üzerine düşsek doğru sonuçlar elde edebiliriz. Bunun için profesöre ihtiyacımız yok.
En basiti biz forum üyeleri hangimiz araçlarımızın bir yerleri ile oynamadık?
1.si merak ettiğimizden
2.si keyif aldığımızdan mutlaka birşeyler yaptık.
Üretken olmakda bence aynı şey. Merak edip araştırmak, sabır gösterip keyifle o iş üzerinde zaman harcamak basitce bir ar-ge çalışmasının altında yatıyor.
Zaten belli bir aşamaya geldiğimizde bizlere teknik olarak destek verecek birileri mutlaka çıkacaktır. Mevzu işi o aşamaya kadar getirmek.
Örneklemek gerekirse Türkiyede üretilen yerli sanayi tipi elektrikli motorların ithal ürünlerden daha dayanıklı ve sağlam olduğunu biliyormuydunuz?

Hoş devlet bile asgari ücreti belirlerken TUİK verilerini dikkate almayıp soba borusu ve pamuğu hala baz aldığı sürece azınlıkta olan ve geleceğin dahileri olabilecek kapasitedeki insanların hevesini kırmaya devam ettiği sürece 20 yıl geriden gitmeye mecburuz.

Bu arada bence yeni bir konu açıp oradan devam etsek daha iyi olacak

[(Gizli Üye)]

 İyi bir başlık bulmak lazım.

[(Gizli Üye)]

...Bu arada bence yeni bir konu açıp oradan devam etsek daha iyi olacak

İyi bir başlık bulmak lazım.

Ekonomiyi düzeltmek için neler yapmak gerekir?

[(Gizli Üye)]

Ekonomiyi düzeltmek için neler yapmak gerekir?

Bence mantıklı, gerçi Kimin Ekonomisi şeklinde bir soru da ortaya çıkar bu durumda ama o sayfada bunlara değinirsek daha güzel olur.

[(Gizli Üye)]

İyi bir başlık bulmak lazım.

Geleceğimiz Türkiye'si ve Biz