Konu: Meclis'ten Toyoda'ya namaz mektubu

[(Gizli Üye)]

Meclis'ten Toyoda'ya namaz mektubu 
 


Sakarya'daki Toyata fabrikasının eski bir çalışanı Meclis İnsan Hakları Komisyonu'na gönderdiği mektupta 'dini inançlarından dolayı baskıya maruz kaldığını' iddia etti.
 
Sakarya’da bulunan Toyota Otomotiv Sanayi Türkiye AŞ’nin eski genel müdürü M.N., “dini inançlarından dolayı” baskıya maruz kaldığı için görevinden istifa ettiğini iddia ederek TBMM İnsan Hakları Komisyonu’na başvurdu.

M.N. dilekçesinde “Cuma namazlarına gidiyordum. Önce namaz kılmamam istendi. Ben namaz kıldığımda diğer işçilerin de namaz kılacağı söylendi. İslami terör örgütü üyesi olmakla suçlandım. Özel hayatım, eşimin durumu ve çocuklarımın okulunu bile araştırdılar. Çok yüksek olan performans notlarım bir anda düşmeye başladı. İstifa etmek zorunda kaldım. Buna karşı psikolojim olarak yıprandım” iddiasında bulundu. Benzer başka şikâyetlerin gelmesi üzerine komisyon, Sakarya Cumhuriyet Başsavcılığı ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na başvurdu.

‘İNSAN HAKLARINA AYKIRI’
 
Komisyon Başkanı Ayhan Sefer Üstün de Japonya’da bulunan Toyota’nın sahibi Akio Toyoda’ya bir mektup yazarak iddiaların araştırılmasını talep etti. Üstün, mektubunda Toyota’nın Türkiye’ye yaptığı yatırımlar için önce teşekkür etti, ardından iddiaları ince bir üslupla aktardı. Japonların kültürlerine bağlı olduklarını, başkalarının kültür ve inançlarına saygılı olduklarını, Sakarya’daki uygulamanın ise Türkiye’deki yönetim tarafından yapıldığını tahmin ettiklerini yazan Üstün, mektubunda, “Tamamen insan haklarına aykırı olan bu durum Toyota markasına zarar vermektedir” dedi.

[(Gizli Üye)]

Japonlar kültürlerine bağlı ama aynı zamanda hepsi iş hastası. Kendilerince iş disiplinini bozabilecek hiç bir şeye izin vermezler.

[(Gizli Üye)]

Japonlarda inancın çok zayıf olduğunu duymuştum, ne kadar doğrudur araştırmak lazım.

[(Gizli Üye)]

Shinto (Şinto) adında çok tanrılı değişik bir din felsefeleri var. Bu felsefede her insan (dini, milliyeti ne olursa olsun) kutsaldır.

[(Gizli Üye)]

Bu felsefede her insan (dini, milliyeti ne olursa olsun) kutsaldır.

valla iyiymiş Japon olasım geldi....

[(Gizli Üye)]

valla iyiymiş Japon olasım geldi....

Bu yüzden birebir ilişkilerde çok saygılı davranırlar

[(Gizli Üye)]

Ne zaman bu millet bunların mağdur edebiyatlarına kanmaz o zaman bu ülke yükselir.
 

[(Gizli Üye)]

valla iyiymiş Japon olasım geldi....

Bu yüzden birebir ilişkilerde çok saygılı davranırlar

Aman ha! Sakın Japon olasın gelmesin. Zaten istesende seni kabul etmezler. Çünkü Japonlar dünyanın (üzülerek söylüyorum) en ırkçı milletidir. Bizdeki Japon imajı ile gerçek Japonya inanılmaz derecede farklıdır. Çok sevdiğim ve saygı duyduğum bir abim oradaki günlerini anlatırken sanki cezaevi yada sürgün günlerini anlatıyor gibi idi. Biraz araştırırsan inan bu ülkeye ve insanlarına sempati dahi duymazsın iddia ediyorum. Haa arabaları güzel ama hakkını yemeyelim...

[(Gizli Üye)]

Aman ha! Sakın Japon olasın gelmesin. Zaten istesende seni kabul etmezler. Çünkü Japonlar dünyanın (üzülerek söylüyorum) en ırkçı milletidir. Bizdeki Japon imajı ile gerçek Japonya inanılmaz derecede farklıdır. Çok sevdiğim ve saygı duyduğum bir abim oradaki günlerini anlatırken sanki cezaevi yada sürgün günlerini anlatıyor gibi idi. Biraz araştırırsan inan bu ülkeye ve insanlarına sempati dahi duymazsın iddia ediyorum. Haa arabaları güzel ama hakkını yemeyelim...

sivil diktadan iyidir....

[(Gizli Üye)]

sivil diktadan iyidir....

Hande Hanım bilmiyorum sivil dikta varmı yokmu ama şuna bir bakın yada Japonyada kadın olmak nasıl bir şey diye araştırın isterseniz.
....71 yaşındaki Sağlık Bakanı Hakuo Yanagisawa, Ocak ayında yaptığı tanımlamada bayanları “bebek yapma makinesi” olarak niteledi...

[(Gizli Üye)]

Erkan Bey, konunun tam anlaşılmasını sağlamak için tüm hikayeyi paylaşmakta fayda var. Sağlık Bakanı tepetaklak olan doğum oranlarına ve hızla yaşlanan nüfusa dikkat çekmek için hem kadınları, hem de erkekleri makineye benzeterek ve aslında bu benzetmenin pek uygun olmayabileceğini de ilave ederek ülkesindeki doğum oranının artması için bir çağrıda bulunuyor Eminim ki sözlerinin çok daha fazla gündeme gelmesi için yapmıştır bunu. Bizim Başbakan'ın da buna benzer bir çağrı yaptığını hepimiz biliyoruz, bunu yadırgamamak gerek.

http://news.bbc.co.uk/2/hi/asia-pacific/6306685.stm

Hande Hanım bilmiyorum sivil dikta varmı yokmu ama şuna bir bakın yada Japonyada kadın olmak nasıl bir şey diye araştırın isterseniz.
....71 yaşındaki Sağlık Bakanı Hakuo Yanagisawa, Ocak ayında yaptığı tanımlamada bayanları “bebek yapma makinesi” olarak niteledi...

[(Gizli Üye)]

sivil diktadan iyidir....

+1907

[(Gizli Üye)]

Japonlar kültürlerine bağlı ama aynı zamanda hepsi iş hastası. Kendilerince iş disiplinini bozabilecek hiç bir şeye izin vermezler.

Evet katılıyorumi, ama bizim dinimizede saygı duymalılar

[(Gizli Üye)]

valla iyiymiş Japon olasım geldi....

Benim de valla

[(Gizli Üye)]

+1907

+ çok daha fazla

[(Gizli Üye)]

krizden falan yırtmış olabiliriz
ama tarihimizdeki en gurur duyamayacağımız dönemler bunlardır

[(Gizli Üye)]

İşçilerin dini inAnçları yüzünden işten atıldıkları iddiasıyla şikayetçi olmaları üzerine İnsan Hakları Komisyonu, durumu Çalışma Bakanlığı ve savcılığa bildirdi. Komisyon Başkanı Üstün de Toyota Başkanı’na mektup yazdı.

TOYOTA’NIN SAKARYA FABRİKASINDA 28 ŞUBAT’I ARATMAYAN UYGULAMA

Neşe Sarıdoğan

DÜNYANIN önde gelen otomotiv firmalarından Japon Toyota’nın Sakarya’daki tesislerinde çalışanların dini inançlarının sorgulandığı ve namaz kılan; oruç tutanların işken çıkarıldığı iddialarına Meclis el koydu. Sakarya’da bulunan Toyota Otomotiv Sanayi ve Toyota Boshoku Türkiye Otomotiv Sanayi’nde çalışırken işten çıkarılan çok sayıda işçi, İnsan Hakları Komisyonu’na başvurarak işe alımlarda inançlarının sorgulandığı, “namaz kılıyor musun, içki içiyor musun, oruç tutar mısın, domuz eti yer misin” gibi sorular yöneltildiği belirtildi. Ayrıca işe alınanlar arasında namaz kılan, bıyık bırakan, lavabolarda abdest alanların uyarıldığı, seccade benzeri malzemelerin toplatıldığı, amirlere namaz kıldırmamaları için talimat verildiği, çalışanların ailelerinin araştırıldığı, inançları gereği ibadet edenlere düşük performans notları verildiği de öne sürüldü.

‘Meslek hastalıkları örtbas edildi’

Bir başka iddia ise tekrar gerektiren işlerde işçilerin rotasyon yapılmadan çalıştırılması nedeniyle meslek hastalıklarına yakalanmaları oldu. Aynı yerde çalıştırılan işçilerin hastalıklarının örtbas edildiği, hasta veya sakat çalışanların baskıyla anlaşmaya zorlandıkları ve anlaşmaya yanaşmayanların da işten çıkarıldığı iddia edildi.

Dilekçeleri işleme alan Komisyon ise Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile Sakarya Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvurdu. Bakanlıktan iddiaların araştırılarak komisyona sunulması istenirken Sakarya Cumhuriyet Savcılığı’ndan da ‘ayrımcılık’ iddiasının araştırılması talep edildi.

Cumaya gittiğim için baskı gördüm

Cuma Namazı’na gittiği için baskı gördüğünü söyleyerek Komisyon’a başvuran Toyota Boshoku Türkiye Yönetim Kurulu Grup Müdürü, STAR’a şunları söyledi: “Toyota Boshoku’da genel müdürdüm. En yüksek seviyede çalışan kişi bendim. Benim üstümdeki Japon başkandı.

Namaza ‘gitme’ telkini yapıldı

İslami terör örgütü üyesi olmakla suçlandım. Böyle bir şey olmadığını söyledim ama bir başarısızlık söz konusu değilken kıdemli genel müdürlükten, genel müdürlüğe düşürüldüm. Cumaya gittiğimiz için tahmin ediyorum böyle bir şey yaptılar. O dönemde diğer çalışanları teşvik eder düşüncesiyle Cuma’ya gitmemem telkin edildi. Baskılar nedeniyle Belçika Toyota’ya gitmek zorunda kaldım. Orada da baskı devam etti, psikolojik tedavi görmeye başlayınca istifa etmek zorunda kaldım. Toyota’dan bu şekilde çıkarılan birçok arkadaş olduğu duyumunu aldım. Ben de iki hafta önce Komisyon’a başvurdum.”

Baskı gördüğü için Meclis’e başvuran Toyota çalışanı H.A. ise Sakarya Savcılığı tarafından Cuma günü ifade vermeye çağırıldıklarını söyledi.

İDDİALAR DOĞRU İSE ÇOK VAHİM

İNSAN Hakları Komisyonu Başkanı Ayhan Sefer Üstün iddialarla ilgili olarak Toyota Başkanı Akio Toyoda’ya mektup yazdı. Toyota’nın Türkiye ekonomisine katkısından dolayı teşekkür eden Üstün, genel müdürlük makamına kadar yükselen bir kişinin bile dini inancından dolayı iş akdinin feshedildiği yönünde iddialar olduğunu kaydetti. İddiaların Toyota markası üzerinde yaratacağı hasardan kaygı duyduklarını ifade eden Üstün, Toyoda’dan insan haklarına aykırı bu iddialara iç denetim faaliyetleri çerçevesinde el koymasını istedi. İşçi haklarındaki büyüme hızına aynı paralelde, işçi haklarının da sağlanması gerektiğine dikkat çeken Üstün şunları söyledi: ”İşin hem inanç ayrımcılığı hem mesleki yönü var. İşçilerin iddiaları doğru ise çok vahim. Türk yöneticiler Japon patronlarının gözünde performans yükseltmek için böyle yapıyorlar. Bunu hiçbir hukuk sistemi, hiçbir devlet kabul etmez. İnsanlar robot değil, robot gibi çalıştırılamaz. Dini inançlarla ilgili ayrımcılık ve baskı iddiaları da çok vahim. Bir an önce sorunların giderilmesi gerekir.”

http://www.stargazete.com/politika/namaz-kiliyor-musun-oruc-tutuyor-musun/haber-590018

[(Gizli Üye)]

Evet katılıyorumi, ama bizim dinimizede saygı duymalılar

Doğrusu o tabi ki ciğerim, ona şüphe yok. Fakat şöyle bir gerçek var. Uluslararası şirketler, bulundukları ülkenin yasalarına (vergi, vs) en çok dikkat eden kurumlardır. Fakat iş kültüre geldiğinde esnek olduklarını söylemek zor. Bu konuda genellikle çok katılar ve kendi kültürlerini dayatırlar. Bu şirketlerde çalışan Türk yöneticilerde izah edemeyecekleri durumlarla karşılaşmamak adına bazen gereğinden fazla sert olabiliyorlar. Fakat bu yüzden Toyota'nın üzerine gitmek kesinlikle çok büyük hata olur. Yabancı sermaye ürkektir. Olmuyorsa, kapatmakta fayda var.

[(Gizli Üye)]

Doğrusu o tabi ki ciğerim, ona şüphe yok. Fakat şöyle bir gerçek var. Uluslararası şirketler, bulundukları ülkenin yasalarına (vergi, vs) en çok dikkat eden kurumlardır. Fakat iş kültüre geldiğinde esnek olduklarını söylemek zor. Bu konuda genellikle çok katılar ve kendi kültürlerini dayatırlar. Bu şirketlerde çalışan Türk yöneticilerde izah edemeyecekleri durumlarla karşılaşmamak adına bazen gereğinden fazla sert olabiliyorlar. Fakat bu yüzden Toyota'nın üzerine gitmek kesinlikle çok büyük hata olur. Yabancı sermaye ürkektir. Olmuyorsa, kapatmakta fayda var.

Bu da benim için bir tecrübe oldu Reis. Teşekkürler.

[(Gizli Üye)]

adapazarı fabrikada çalışan bir çok tanıdık ve yakınım var.
okuduklarıma inanasım gelmedi.
işten çıkarma konularının olduğunu biliyorum ama bu şekilde bir baskı ya da mobbinng uygulaması yaptıklarını hiç duymamıştım.
genel olarak Türkiye deki çalışma şartlarını dikkate aldığınızda iyi denilebilecek şartlarda iş imkanları sunuyorlar.
çalışanlarının eğitim ve sosyal yaşantılarına önem verip, ciddi katkıda bulunuyorlar.
şahsen habere asparagas haber olarak bakıyor ve doğru olduğunu umut ediyorum...