tertib senin küçükyalı ekibinden ses yok
gelirler sercan işleir vardır konuya muaf olurlar..gır gır sonuçta..
üzülüyolar şimdi ben asker olcem ya ondan giremiyolar konuya bensiz 6 ay yapcekler..aç kalcekler..piknik yapamecekler..ondadan bre be..gelirler sercan işleir vardır konuya muaf olurlar..gır gır sonuçta..
İlk başlarda zor geçer zaman,
usta birliğinize gittikten 1 ay sonra alışırsınız,
sonlara dağru zevk alırsınız,
döneceğinizde de üzülürsünüz.
desene ilkokul gibi aydın abi
he he önlük terlik kısa pantolan beslenme suluk değil tertib..postal palaska silah matara konserve nöbet.öyle sınıf başkanlığına benzemez..
nerden anladın tertib başkan olduğumu hakkaten başkanlık yaptım heeh
siz gidince zaten askerlikte 8 aya iner hemen bitirip gelirsiniz
hoba by sosyeteden tecrübelre bak markalara bak "nam-ı diğer Murat 124"..kaya mangal yakarken güneş gözlüğüde takam mı ya la..alengirli olur..kardeşim ya..la bu içlik dediğin BKM MUTFAK taki hıyarlı babanınkinden olur mu ?
kanka sen 1 ekrana bakıyosun bilgisayarda. benim çalışma masamda 3 monitör, 1 laptop var. tüm gün 4 tane monitöre bakınca dışarda güneşe bakamıyorum...
kanka sen 1 ekrana bakıyosun bilgisayarda. benim çalışma masamda 3 monitör, 1 laptop var. tüm gün 4 tane monitöre bakınca dışarda güneşe bakamıyorum...
takılıyorum kardeşim ya..anla işte.biliyoruz çalış çalış..nereye kadar..
abi vatanımızı korumaya gidiyoruz yahuu
güneş gözlükleir boşa değilmiş demek..takılıyorum kardeşim ya..anla işte.biliyoruz çalış çalış..nereye kadar..
acemi er yemeğin içinde çıkan taşı çavuşa şikayet eder
çavuş= ulan buraya vatanı korumayamı geldin yemek seçmeyemi...?
asker= vatanı korumaya geldim komutanım ama yemeye değil
acemi er yemeğin içinde çıkan taşı çavuşa şikayet eder
çavuş= ulan buraya vatanı korumayamı geldin yemek seçmeyemi...?
asker= vatanı korumaya geldim komutanım ama yemeye değil
Tabi bu biraz da psikolojik bir olgu, çekilen sıkıntıların daha çabuk unutulması ve karşı tarafın şevkinin kırılmaması için veya yapılan yanlışların farkına daha sonradan varılması gibi nedenlerle bu yola başvuruluyor, yadırgamamak lazım
Kendi adıma konuşacak olursam, askerliğimi 8 ay kısa dönem (275) olarak yaptım, dayak yemedim ama bayağı bir çile çektim. Çok sıkı bir temel eğitim aldım, küfür yedim, tuvalet temizledim, duş teknesinde bulaşık yıkadım, inşaat malzemesi indirdim, tank topu mermisi (52 kg) taşıdım, ot yoldum, diken temizledim, kar küredim, vitrin temizledim, yemek servisi yaptım, yüzlerce ekmek dilimledim, bol bol 3-5 nöbeti tuttum, 2 sivil memurdan daha fazla iş yaptım, gece yarılarına kadar çalıştım, çoğu zaman öğlen ve akşam yemeklere gidemediğim için komutanlarımın cebime para sıkıştırması gibi hem onları hem beni utandıran durumlar yaşadım. Velhasıl, sıcak çatışma dışında dolu dolu bir askerlik yaşadım diyebilirim
Size naçizane tavsiyelerim:
Tamam vatan borcu ama bu kadar ilgisiz işleri de yapmak zorunda değilsiniz.Sercan ve Murat, size şimdiden hayırlı tezkereler diliyorum. Kemal Bey'in "Allah kurtarsın" temennisini hafife almayın, çünkü nereye giderseniz gidin kamuflajları giydikten sonra çok garip duygular hissedeceksiniz. Özgürlüğünüzün kısıtlandığını anlayıp, benim burada ne işim var diyeceksiniz kendi kendinizi. Tecrübesi olanlar bu duygunun -Allah göstermesin- hapishaneye düşmek ile birebir aynı olduğunu söylerler. Ama bunu çok kısa sürede atlatacağınıza eminim. Zaten temel eğitime başladıktan sonra kafanızdaki pek çok şeyden sıyrılıp kendinizi akşam bir an önce yatağa atmak dışında hiç bir şey düşünmeyeceksiniz. Askerliğin keyfi ya da zorluğu bu tempoya alışdıktan ve her şey rutine bindikten sonra başlayacak. Osman kardeşimizin dediği gibi askerde çektiği çilelerden bahseden pek bulamazsınız ama emin olun bu pek mümkün değilTabi bu biraz da psikolojik bir olgu, çekilen sıkıntıların daha çabuk unutulması ve karşı tarafın şevkinin kırılmaması için veya yapılan yanlışların farkına daha sonradan varılması gibi nedenlerle bu yola başvuruluyor, yadırgamamak lazım
Kendi adıma konuşacak olursam, askerliğimi 8 ay kısa dönem (275) olarak yaptım, dayak yemedim ama bayağı bir çile çektim. Çok sıkı bir temel eğitim aldım, küfür yedim, tuvalet temizledim, duş teknesinde bulaşık yıkadım, inşaat malzemesi indirdim, tank topu mermisi (52 kg) taşıdım, ot yoldum, diken temizledim, kar küredim, vitrin temizledim, yemek servisi yaptım, yüzlerce ekmek dilimledim, bol bol 3-5 nöbeti tuttum, 2 sivil memurdan daha fazla iş yaptım, gece yarılarına kadar çalıştım, çoğu zaman öğlen ve akşam yemeklere gidemediğim için komutanlarımın cebime para sıkıştırması gibi hem onları hem beni utandıran durumlar yaşadım. Velhasıl, sıcak çatışma dışında dolu dolu bir askerlik yaşadım diyebilirim
Size naçizane tavsiyelerim:
- Cazip gibi görünen işlere hemen atlamayın "Kimler iyi futbol oynuyor" gibi bir soru ile karşılaştığınızda bunun bir komutanın evini taşımak veya buna benzer askeriye ile pek ilgisi olmayan angarya bir işe gönüllü bulmak için olduğunu unutmayınTamam vatan borcu ama bu kadar ilgisiz işleri de yapmak zorunda değilsiniz.
- Gücünüzün yettiği işlerden kaçmayın. Lafa gelince "Vatan, millet Sakarya"yı ya da müslümanlığını dillerinden düşürmeyen insanların iş yapmaya gelince arazi olma ya da yeteneklerini gizleme konusunda ne kadar mahir olduklarını, dağ gibi adam diye düşündüğünüz insanların meğerse 70 yaşındaki dedenizden daha sağlıksız olduğunu göreceksiniz. Bunun vatanınıza hizmet etmek için çok iyi bir fırsat olduğunu, kul hakkı yememek gerektiğini, ne yaparsanız yapın Güneydoğu'daki kardeşlerimizin yaptıklarını yanında çok hafif kalacağını, fakat elinizden gelenin en iyisini yaparak sizin de bu vatan borcunu ödeyebileceğinizi düşünerek çalışın. Merak etmeyin birileri mutlaka sizi takdir edecektir.
- Askere gidince dünyanın en zor işinin insanları idare etmek olduğunu göreceksiniz. Her şeyden önce birbirinden çok farklı coğrafi bölgelerden gelen ve çok farklı eğitim düzeyine, dünya görüşüne, görgüye sahip insanların zorunlu olarak bir arada tutulmasının ne kadar zor bir şey olduğunu baştan takdir edin. Bir askerin tek başına bir orduya savaş kazandırabildiği veya kaydettirebildiğini düşünerek disiplin ve otokontrolün tesisi için alınacak tedbirleri yadırgamayın. Bu açıdan bakarsanız Askeriye'de mantık yoktur şeklindeki klişe ifadenin geçerisiz olduğunu, tersine her şeyin bu amaç etrafında dizayn edildiğini göreceksiniz. Komutanlarınız da etten kemikten olduğunu bilerek yaşanabilecek şansız ve münferid olayları, ileride inşallah çocuklarınıza ve torunlarınıza anlatacağınız bir anı olarak görüp kafanızda büyütmeyin. Ayrıca bu tecrübelerin -Allah göstermesin- bir savaşta yaşanabilecek sıkıntılar yanında hiç bir şey olacağını, aslında sivil hayatımızda çok daha büyük sıkıntılar yaşadığımızı ve yaşayabileceğimizi, sadece geçmişimizin veya askerlik ortamının bu sıkıntıları olduğundan daha ağır algılamamıza neden olabileceğini ve ne olursa olsun yaşanan her şeyin zorlu hayat mücadelesinde sizi olgunlaştıracağını da bilin.
Hepinize tekrar hayırlı tezkereler diliyorum.

asker nedir?
460 gün uzunluğunda
60 hafta capında
15 ay yüksekliğinde
düdük ile yatıp düdük ile kalkan
86/4 model olup dayak ile uslanan bulgur ile beslenen
astsubayın ileri itmesi ile uzman cavusun geri tepmesi ile hareket eden
25 barfiks 50 şınav 75 mekik gücünde olupta yinede
tek tek ve seri halde dayak yiyebilen
kep ile postal arasına palaska ile sıkıştırılmış 3 ay gönüllü olarak sürünen
birgün biter diye kandırılmış özel üniformalı şahıslara denir...
askerdeyken bunu okuyup cok gülmüştüm şaka gibi ama gerçeklik payı da var yani
bunun bir görev olduğunu unutmayın yeter hayırlı teskereler diyelim şimdiden.
:D:D
Yaaaaw 5 ay 5 gun askerlık yapacaklar ortalıgı velveleye verdıler:D:D
Saka saka kardeslerım.
Allah hayırlısıyla gıdıp sagsalım gelmeyı nasıp etsın.
Allahım sızlerı bende dahıl sevdıklerınıze kavusmayı nasıp etsın.
Burada sadece sızlerı askerdeyken yer degıstıren havlu, tras bıcagı, sampuan, havlu, terlık gıbı malzemeler hakkında uyarmak ısterım. Mumkun oldugunca marka olmayan ucuz yollu urunlerı tercıh edınkı goze batmasınlar. Gıderken sıvıl elbısesı olarak en dandık kıyafetlerınızle gıdın.
Daha cok sey var ama bayram sonrası sahlep ıcerken anlatacagım kalanları