Konu: Nisan ayı: yeni zamlar hayirli ugurlu olsun

[(Gizli Üye)]

Evet arkadaslar gozunuz aydin arabalara nisan ayi itibari ile zam gelmis
Yanlis anlasilmasin,burada hayirli olsun ile ironik bir yorum kast ediyorum
Ozellikle 2. el fiyatlarini dıusmesinden yakinan arkadaslar icin iyi bir haber
İkinci olarak ta ozellikle OTV konu baslıgı altında bir cok arkadasimizin soylediklerinin ve yorumlarinin hakli ciktigini gostermesi acisindan iyi bir haber
Ozellikle bayilerin ne kadar firsatci (ya da akıllı) oldugunu gostermesi acisindan da iyi oldu
Benim yorumum ise su: OTV sonrasi fiyatlar gene degismeyecek bu fiyatlardan satilacak
Su an bu fiyatlardan araba alinir mi yorum sizin

[(Gizli Üye)]

Araba alacaklar düşünsün:)))) Benim veya hanımın orta veya uzun vadede böyle bir ihtimalimiz yok...Eskiciyiz ve mutluyuz:)))

[(Gizli Üye)]

Arkadaslar iyi incelememistim ama fiyatlara bakinca bayagi bir anormal zam gelmis
Toyota ortalama 2000 YTL zam yapmis liste fiyatlarina
 

[(Gizli Üye)]

Alper Bey, EURO kuru 1.70'lerden mevcut seviyelerine çıkarken oluşan fark fiyatlara tam olarak yansıtılmamıştı az çok takip edebildiğim kadarıyla. Stoklar bittiği için şu anda bu fark yavaş yavaş fiyatlara ekleniyor bence.

[(Gizli Üye)]

Firmalar tarafindan da kur farki yansimasi oldugu soyleniyor ve mantikli gibi.
Elimde liste yok bulamadim ama bilen arkadaslar teyid edebilirler
Dolar 1,15-1,20 lerde iken corolla ve auris (elegant) satis fiyati dolar olarak ortalama 33-35000 dolar civarina denk geliyordu (40 bin ytl)
2008 Agustos ve eylul aylarinda arac alan arkadaslar kaca aldiklarini yazarlarsa dolar olarak fiyati buluruz
Bu durumda aylar oncesinden bu araclarin fiyatlarinin 58-60000 YTL olmasi gerekirdi
Bu da su demek aylardir eski kurlardan alinan stoklardaki arabalar satilmis bu nedenle simdi fiyatlar yavas yavas 60 binlere gelecek
Tabii arabalarin dolar olarak satis fiyati sabit bu nedenle fiyatlar kurlara bagli

[(Gizli Üye)]

aralıkta 40 a verdıklerı arabayı ötv ındrımıne ragmen sımdı 41 e alabılıyoruz saka gibi+yazıklar olsun

[(Gizli Üye)]

  Yalnız yerli üretim oranını göz ardı etmemek lazım bu hesaplamaları yaparken. Tabi bir şu da var, döviz kuru bir süre önce yine oldukça yüksekti ve sonra büyük oranda düştü, TL. değer kazandı. Ama o durumda araçların fiyatlarında da bir düşüş olmadı hatırladığım kadarı ile. Fiyatı üzerinde en önemli argüman piyasa koşullarıdır. Yani arz-talep dengesi. Yine aynı üründen çok sayıda üretim sayesinde bunun sabit maliyeti aynı kalırken değişir maliyeti üretim adedine bağlı olarak düşer. Bu durumda çok satan, üretilen ürünlerin ucuzlaması gerekir. Tabi tüketici bilincide (sadece kendisi için değil, yaşadığı toplum için) bu noktada çok önemlidir.

[(Gizli Üye)]

Hakan bey sanirim sabit maliyet duser degisir maliyet artar demek istediniz

[(Gizli Üye)]

  Alper (beyi kaldırabiliriz sakıncası yoksa) hayır, tam olarak Sabit maliyetler adı üstünde sabittir ve üretimin ilk oluşturulma aşamasını (fabrika, tasarım, üretici cihazlar vs.) kapsar ve farzımisal bir ürünü üretmek için ilk önce bu teşhizata, alana, tasarıma vb. 100TL. harcandığını düşünün. Bu sabit şekilde ve ilk olarak katlanılması gereken zorunlu maliyettir. Ancak üretim süreci maliyeti de vardır ki onada değişir maliyet deriz. Üretim adedi arttıkça bu maliyetin ortalaması düşer ve bu ürüne yansır. Yanlış anlaşılma şu noktada olmuş olabilir, değişir maliyet toplamda artar fakat ürün başına, üretim adedi arttıkça düşer. Çünkü bir üründen 5 adet üretmek her zaman 500 adet üretmekten değişir maliyet noktasında daha az karlıdır. Bu yüzden üretim için büyük üretici firmalarla anlaşırken sizden kota isterler adet ya da değer olarak. Çünkü fazla üretilen ürünün, ürün başına maliyeti azalır.
 Örnek: Bir üründen 1 adet üretmek için toplamda (değişir ve sabit)100Tl. gerekiyorsa (bunun 80Tl. si sabit, 20Tl. si değişir maliyettir), o üründen 10 adet üretmek için 1.000Tl. den daha az (yine 80Tl. si sabit 20x10=200Tl = 280Tl.) gereklidir. Aslında bu toplam maliyettir. Değişir malitette ise farklı bir düşüş gerçekleşir. Yani ürün başın 1 adet üretmek için  20Tl. değişir maliyet gerekiyorsa, 10 adet üretmek için alınacak ham madde vs. daha ucuza (toptan miktarına bağlı olarak) maledilebilinir. Yani böyle bir süreçte üretim adedi arttıkça toplam maliyet azalan oranda artar. Değişir maliyet ise ürün üretim adedi arttıkça ürün başına azalır. Yanlışım varsa düzeltin.

[(Gizli Üye)]

  Konu başlığınıda izninle ''Nisan'' olarak değiştirdim Alper.

[(Gizli Üye)]

Hakan, Alper arkadaşımız haklı bence de. Doğrudur, sabit maliyet üretim miktarı ne olursa olsun aynıdır. Fakat birim başına düşen sabit maliyet (sabit maliyet/üretim miktarı) üretim miktarı arttıkça yani payda büyüdükçe azalacaktır. Belli bir üretim mikarı aralığında ise değişken maliyet üretim mikarı arttıkça aritmetik olarak artar fakat birim başına aynı kalır.

[(Gizli Üye)]

  Bunu iyi açıklamak için öncelikle terimleri birbirinden net şekilde ayırmak gerek bence.
 Sabit maliyet: her zaman aynı kalır. Ürün üretim adedine göre değişmez. Hatta üretimi tamamen durdursanız bile sabit maliyet aynı kalır, artmaz, azalmaz.
 Değişir maliyet: üretim sürecinde kullanılan her türlü girdinin maliyetidir. Enerji, amortisman, hammadde vs.
 Maliyet ise: bir malın üretilebilmesi için girdilere yapılan tüm ödemelerdir. Yani maliyeti sabit ve değişir maliyetler oluşturur.
 Sabit maliyet her zaman aynıdır, üretilen ürünün adedindeki payı, üretim adedi arttıkça azalır.
 Değişir maliyet, toplamda üretilen ürünün adedi arttıkça artar ancak ürün başına payı, üretilen ürünün adedi ne kadar fazla olursa o kadar azalır. Bunu klasik iktisat teorilerinden ayrı tutmamız gerekir. Şöyleki;
 Sabit maliyet stratejik kararların ürünüdür ve değişmez. Değişir maliyet ise; taktiksel kararların ürünüdür. Piyasa koşullarına göre (enflasyon vb.) belli dış etkilerden(firmanın elinde olmayan) de etkilenirler. Bunun dışında işletmenin elinde olan bir unsur ise üretim adedidir. 1 demir bilyanın üretimi 2Tl. ise ve buna 10gr. demir kullanılıyor ise, eğer o firma 1.000 adet demir bilya üretecekse 10.000gr. demire ihtiyacı vardır. Firmanın piyasadan 10gr. demir ile 10.000gr. demiri aynı fiyattan alması beklenemez. Bu maliyetin bir boyutudur. Birde maliyetin sosyal boyutu vardır. Burada işin içine ücretleri ekleyebiliriz. Bu teoriye göre ise, çalışan primle (mesai de ayrıyaten incelenebilir) çalışıyor dahi olsa, ona belli adette ürünü üretmesi için ödenen miktar azalan oranda artar. Yani bir işçi fazla ürettikçe o işçi kazanır ancak firma daha çok kazanır. Bu da maliyetin bir boyutudur. Fakat, örneğin işçinin de belli bir üretim potansiyeli vardır.
 İşte tüm bunlar kapasiteyi belirler. Kapasite kullanım oranı arttıkça üretim faktörlerinin verimliliği artar ve dolayısı ile Ortalama Değişir Maliyet azalır. Fakat bu belli bir noktaya kadar olur. O noktayı ise stratejik kararla belirlenmiş kapasite oranı belirler. Fakat bu kapasite de daha önceden planlanan şekilde ve gerekli ise arttırılabilinir. Optimum kapasite kullanımının üstünde ise Ortalama Değişir Maliyet, faktörlerin verimliliğinin azalmasına bağlı olarak artar.

[(Gizli Üye)]

Tamam Hakan, şimdi anlaştık  Ölçek ekonomisinin faydası Zaten ben belli bir üretim miktarı aralığında derken aslında ölçek ekonomisinden kaynaklanan bu farklılığı yok saymak istemiştim. Aslında firmalar zaten yüksek kapasite oranları ile çalıştıkları için bu maliyet çok fazla oynamıyor. Firmalar daha çok birim başına düşen sabit maliyeti dikkate alıyor ve üretimi durdurmak veya işçi çıkarmak gibi stratejik kararları buna göre veriyorlar.

[(Gizli Üye)]

  Evet, malesef.
 Bu arada sanayide kapasite kullanım oranınında ne kadar düşük olduğunu, ihracatla büyüyen bir ekonomi olmadığımız halde dünya krizinden sanayimizin nasıl bu kadar etkilendiğini (aslında kriz önceside kapasite kullanım oranları düşüyordu hatırladığım kadarı ile ve bu zaten bir sorunun habercisi idi) insan, içi acıyarak izliyor. Hatta kapasite kullanım oranının yanında yeni bir yatırım ve dolayısı ile eklenen bir kapasite yok. İstihdam sorununun sebeplerinden biride bu. İstihdamın düşmesinin iç piyasaya yönelik çalışan firmaları etkilemeside çok doğaldı.
 Konumuza dönersem Corolla'da zam olmuş sanırım ama beklediğim gibi Auris'de bir zam yok.

[(Gizli Üye)]

Almayı düşünenler ne yapar bilemem ötv indirimi yok suan Otomotiv firmaları suan kazıklayacagı müsterileri beklıyor..Kasımda 39,000 tl ye satmak ıcın yalvardıkları corolla elegant için Simdiki ötv indiriml 39,100  adamlar yüzünüze bile bakmıyorlar..Ben degiştirmeyi zaten düşünmüyrum ama cidden de iyice gıcık oldum..Plazalarda Tok satıcı artık alırsan al almazsan cokta...önemli degil..

[(Gizli Üye)]

Konu basliginin duzeltilmesi iyi olmus, bu arada Bey kelimesine de hic gerek yok gercekten
Simdi burada Hakan beyin soyledikleri iktisat teorisi acisindan bazi dogrular iceriyor ama temelde yanlis
Ben en basta sabit maliyet ayni kalir degisir maliyet duser denince direk yanlis denmek istedi diye duzeltmek istemistim
sanirim burada kisa ve uzun donem ayrimi yapmak daha dogru olacak
kisa donem icin uretim tekniklerini degistiremeyiz
Simdi basit ve kisaca formul olarak su sekilde ifade edilebilir
"toplam maliyet=toplam sabit maliyet+toplam degisir maliyet"
burada onceden dendigi gibi sabit maliyet uretim miktarından bagimsizdir, degisken maliyet ise uretim miktarina gore degisir (baska bir deyisle bu bir uretime bagli fonksiyondur ve uretim teknikleri ile girdi fiyatlarina baglidir)
Dolayisiyla toplam maliyet aslinda degisir maliyetin bir fonksiyonudur
Ortalama maliyeti bulmak icin uretim miktarina bolmemiz gerekir
bu durumda formul (Topla maliyet/Q)=(toplam sabit maliyet/Q)+(toplam degisir maliyet/Q) olur
veya
ortalama maliyet=ortalama sabit maliyet+ortalama degisir maliyet olur
Burada quantity sonsuza gittikce ortalama sabit maliyet sifira yaklasir ortalama degisir maliyet ise fonksiyona bagli olarak artar
Tabii burada daha onemli bir kavram vardir o da marjinal maliyet yani bir birim urun uretiminin toplam maliyette meydana getirdigi artis
Ya da toplam maliyetin quantity e gore turevi, burada da aslinda sabit maliyet quantity e bagli olmadigi icin degisir maliyetin turevine esittir, veya degisir maliyetteki degimleri yansitır
kisa donemde uretim kapasitesini ve teknikleri degistiremeyecegimize gore MC kacinilmaz olarak artacaktir (yani toplamdegisir  maliyet artacaktir)
Uzun donemde ise olcek ekonomileri devreye girecegi icin yani uretim kapasiteside dahil her turlu uretim tekniklerini degistirebilecegimiz icin uzun donem ortalama maliyetler kisa donem maliyetlere gore azalacaktir
Ancak onemli olan nokta su kendi icerisindede uzun donemde maliyetler ayni sekilde isler
yani uretim miktari arttikca degisir maliyetler gene artacaktir
sadece uzun donemde kisa doneme gore ortalama maliyetlerde dusus olacaktir
iktisatta en onemli varsayim kaynaklarin kit olmasi
Eger iktisatta uretim arttikca maliyetler kesinlikle ve devamli dusse idi o zaman iktisat olmazdi
Daha detayli bilgi icin su linke bakilabilir

http://william-king.www.drexel.edu/top/prin/txt/cost/cost2.html

[(Gizli Üye)]

Satışlar tavan yapınca indirimden sonra, fiyatları yükselttiler açığı kapatmak için...

[(Gizli Üye)]

  Yazdıkların A'sından Z'sine kadar iktisat teorilerini düşününce doğru Alper. Zaten bu noktada aynı düşünüyorum. Fakat şundan emin olunmalı ki; en basitinden büyük ölçekli bir işletme, küçük ölçekli bir işletmeye nazaran ve küçük ölçekli işletmenin nispeten daha az sayıdaki ürettiği aynı ürünü, büyük ölçekli işletme Ortalama Değişir Maliyetler düşünüldüğünde daha ucuza üretir ve bu da iktisatın olmazsa olmazlarındandır. Küçük ölçekli işletmenin ise üretim esnekliği daha fazladır, bu ise ayrı bir şeydir. Ayrıca büyük ölçekli işletmenin sabit maliyet gerektiren yatırımlarıda ortalamada daha ucuzdur. Yani aynı cihazla 3 adet ile üretim yapacak bir firmanın o 3 cihaza vereceği para, 6 cihaza vereceği paranın yarısından daha fazladır ve iktisat ta bunu söyler, piyasa ekonomiside. Aynı şekilde 1.000 Br. (önceden hedeflenmiş) ürünü üretmek için yapılması gereken faaliyetlerin masrafının ürün başına düşen oranı, 2.000Br. için olanın yarısından fazladır. Tüm bunlarda ürün başına ortalama maliyetleri üretim adedi arttıkça düşürür. Üretim hedefleride belli töleranslar gözetilerek, daha önceki benzer satışlardan önraporlamalar yapılarak hesaplanır ve stratejik kararlarla faaliyete geçer.

 Hesaplama açısından burada MC (marjinal maliyet)=TC' (toplam maliyetin türevi) Marjinal maliyet ise; Üretim miktarını bir br. arttırınca, toplam maliyette meydana gelen değişmeyi bize gösterir. Amaç ise Optimum üretim miktarını yakalamaktır. Bunun altı ve üstlerinde fayda azalır. Üretim sürecinde de değişir maliyetler yönünden ilk üretilen üründe katlanılması gereken değişir maliyet, üretim bandındaki süreç uzadıkça (bilgi, deneyim, alışkanlık ve pratiklik artar, bazı noktaların daha kolay yolu bulunur, hata oranı düşer) değişir maliyette belli bir noktaya kadar düşer.
 Sonuç olarak konuya tek bir noktadan değil, üretime etki eden tüm noktalar açısından bakmakta fayda var. Bu durumda söylemeye çalıştığımın daha iyi anlaşılacağını düşünüyorum.

[(Gizli Üye)]

Ya Hakan abi iktisatın iyiydide niye bana yardımcı olmuyorsun.Bugün sınavda tökezledim vallahi...
  Nisan ayının ikinci yarısında araç fiyatlarına ikinci bir zam daha gelebilirmiş.Bilginiz olsun arkadaşlar.

[(Gizli Üye)]

Hakan bey söyledikleriniz doğru. Ayrıca gercekten sizinle iktisat konusunda konuşmak zevkli.
İzninizle bir ekleme daha yapacam. Son bahsettiğiniz örnek (aslında biliyorsunuz) ölçeğe göre artan getirilerle ilgili (increasing returns to scale-IRS) ve ya ortalama toplam maliyetlerin uzun dönemde artan üretimle kısa dönemlere göre daha fazla düşmesi. Bu durumda uzun dönem ortalama maliyet egrisi sağa doğru bir azalma gösterir (Tabii teoride "ölçeğe göre azalan ve sabit getiriler-CRS ve DRS" de var)
Ancak bir kere yatırım kararı verildiğinde de artık kısa dönem gecerli olur.
uzun dönem ortalama maliyet eğrisi bu kısa dönem maliyet eğrilerinin birlesiminden oluşur. (kısa dönemlerde marjinal maliyet-MC eğrisinin ortalama maliyet-AC kestiği minimim noktalar)
İktisat teorisindede uzun donem ortalama maliyet eğrisinin U seklinde oldugu varsayılır
BAska bir deyisle ölçek artışı belli bir noktaya kadar maliyetleri düşürebilir o noktadan sonra artan üretim sorunları nedeniyle ve fırsat maliyetleri nedeniyle maliyetlerde artacaktır (bu su an GM gibi dev firmaların neden krizde olduklarini bir nebzede olsa çok iyi açıklıyor)
Bu nedenle optimum olan bu eğrinin en düşük noktasına denk gelen ölçeği bulup orada üretim yapmaktır. Tabii bu da çok zor bir karar işin içinde binlerce bireyin kararı ve piyasa koşulları var.