0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.
Konunun şekli olabildiğince değişmişken bir rüzgarda ben estireyim nereye esecek bakalım. Ben bu konuda araştırmacı biri değilim, yalnızca bir psikolog olarak, kamu kurumunda çalışarak ve bir memur maaşıyla geçimini sağlan 3 çocuklu bir ailenin evladı olarak gözlemlerimi yazıyorum.1-Babam tek maaşla 3 çocuğunu okuttu evini ve arabasını aldı dahada biriktirdi, kenara ayırdıklarıyla zamanında arsa almış vs vs.Peki ya ben? Ben ve eşim 6 yıllık memuruz. Güncel olarak elimize ortalama 6-6.500 lira para geçiyor. Peki ben neye sahibim? Düğünümü babamın sayesinde yaptım. Takılan takıların desteğiyle İyi kötü bir arabam oldu, 250 binliralık bir ev aldım 150 binlirasını babam kendi birikimiyle aldığı arsayı satarak destek verdi geri kalan 100 binlirayı ben 5-6 sene daha ödeyerek ev sahibi olacağım nasip olursa. Yani babamın desteği olmasa ben evimi emekli olana kadar anca alabilirdim. Bundan şunu çıkarıyorum. Hani diyorsunuz ya galerilerde araba kalmıyor diye. Emin olun ki sıfır araba alanların bir çoğu ya atadan deden bir evi vardır yada ek bir desteği vardır ki araba almaya cesaret edip yıllarca kredi ödüyor. Geriye kalan azınlık(belkide çoğunluktur) kendi imkanlarıyla ticari başarıyı yakalayan zengin insanlardır. 2- Kamu kurumunda çalışıyorum dedim. Ben Adalet bakanlığına bağlı bir ceza infaz kurumunda çalışıyorum. Şuan Türkiye genelinde 200bin civarı yatan mahkum var. Bu mahkumların yemekleri, hastane giderleri, elektrik vs. aklınıza ne geliyorsa bütün gelirleri devlet tarafından karşılanıyor. Her yere yeni yeni cezaevleri yapılıyor. Cezaevlerinin maliyetleri öyle ucuzda değildir kabul edersiniz ki. Ve bu yapılanların denetimi ne kadar doğru yapılıyor tartışılır. Bu kadar cezaevi yapılana kadar bu ödenekle gençlik merkezleri, eğitim merkezleri ve uyuşturucuyla mücadele için merkezler yapılsa bu kadar suç işlenmeyecek ve ceza yatan mahkum olmayacak.3- Dedim ya ben bir psikologum. Cezaevlerinde yatan mahkumların 3te 2si madde bağımlısı ve bu maddenin krizlerini en aza indirgemek için ilaç kullanıyorlar. Peki ya bu ilaçlara mahkum para ile mi ulaşıyor? Hayır. Benden sağlık adında bir kesenek yapıldığı halde hastaneye gittiğimde para ile muayene oluyorum ilacı mı para ile alıyorum. Benden senden kesilen vergilerle burada ciğeri beş para etmez insanlara ilaç veriyoruz, ve bu sadece benim alanımla ilgili olan kısmı. Bunun aile hekimi var, diş hekimi var, tedavisi hastanede olması gerekeni var, dışarıya giden devletin aracıyla askeriyle memuruyla gidiyor.(gerçek manada sağlık ihtiyaçları olanları ayrı tutuyorum, ama ne yazık ki dışarıda tedavi olmayıp cezaevinde her türlü sağlık imkanını kullanan mahkumlar var.). Mahkumun canı sıkılır beni bu koğuştan alın şuraya verin vermezseniz kendimi keserim diyor ve dediğinide yapıyor. Ama korkmayın öyle kendini öldürmek için değil ha sadece dediğini yaptırabilmek amacı ile kendince çok küçük bir kesik yapıyor ve kan akıtıyor. Sonra ne oluyor benim devletimin ambulansı içinde sağlık ekibiyle birlikte geliyor ve buna müdahale ediyor.Sonuç olarak devlet bizden vergi alacak tabi ki, buna amenna, ama bunun nerelerde harcandığını gördükçe gerçekten içim el vermiyor. Alınan vergiden çok bazı durumlardan kısmaya çalışsalar, denetimleri daha sağlıklı yapsalar daha olumlu belkide daha da büyük bir açığı kapatacak ve benim gibi ve benden daha da zor şartlarda geçim sıkıntısı çekenler isyan noktasına varmayacak. Yoksa rızkı veren Allahtır, Allah bu günümüzü aratmasın. Ama daha iyisinin olabilecek yolları varken kimse zor durumda yaşamak istemez.