Konu: Biz Türkler Olarak Araçlarımızı Neden Hor Kullanırız ?

[(Gizli Üye)]

Merhaba, bu konuyu gerçekten çok merak ediyorum. Türkiyede ehliyetli olan yüzdeyi %100 olarak varsayalım bu %100'ün mutlaka %85 veya %90'ı araçlarını hor ve gereksiz yere hızlı kullanmaktadırlar. Peki neden çok şahit oluyorum kafam kadar çukurlardan paldur küldür geçenler tadilatlı yollardan 65 70 le geçenler hem şirket araçları hemde şahsi kişiler yapmaktadırlar. Ben yurt dışına gittiğimde 3 kere gittim Almanya hollanda belçika fransa adamlar arabaların hem devirli kullanıyorlar hemde sakin kullanıyorlar. Ama bizim türkler öyle değil ! geçen gün bir tane  2011 kasa honda civic gördüm body kit var büyük kanatlı spoiler var warex ekzoz takmış adam vay be iyi yapmış adam tam derken  tadilatlı yoldan öyle bir geçti ki arabanın arkası hafiften havalandı ön tampon altı güm diye yere çarptı ve yine aynı hız da devam etti. Ayrıca araba fiyatlar yedek parça fiyatları bu kadar yüksekken yurt dışında adam 1.500 2.000 euro ya 2000 model kısa clio alıyor gözü gibi bakar bizim burada  sanki rally yapar gibi kullanırız. Ve neden insanlarda sürekli vay efendim sen beni nasıl geçersin psikolojisi var anlam veremiyorum. kusura bakmayın ama hiç yapmayacağım şey yaptım evden çıkarken tekirdağ süleymanpaşa da baykallar kavşağını bilen var mı bilmiyorum ama oradan 100. yıl a gidiyorum ışıklarda durdum yanımda bir tane linea neyse yeşil yandı ben onu geçtim adam hırs yaptı beni geçti ve önüme bir den kırdı. Neyse tabi bana da şart oldu buna dersini vermeye  bende makasa girdim 100.yıl ın sonuna kadar makas ata ata gittim fakat farkettim ki adam benim arkamdan gelip makas atıyordu ve makaslara girememeye başladı. Madem makas atmayı bilmiyorsun hemşerim niye benimle makasa girmeye çalışıyorsun arkadaşım ? gerçekten kimseye örnek olmak istemiyorum. zaten daha önce yapmıştım ve sonunun olmadığını düşündüğüm için artık sakin gidiyorum bir kereye mahsustu neyse  konumuza gelelim neden hor kullanırız biz araçlarımızı ? mesela yabancıla 3.000 euroluk arabaya bile ayda bir detailing yaparlar ama biz 65 70 milyarlık arabalarla pislik içinde bırakır önemsemeyiz.

[(Gizli Üye)]

Elde etmesi çok kolay olduğundan mı acaba diyorum?
Zor elde edenler ve malının kıymetini bilenler daha çok önem veriyorlar.  Ama dediğin gibi belirli bir zümre var anlamsız yere dediklerini yapıyorlar. Sosyolojik bir araştırma konusu ( Hakan Öztürk gibi konuyu bağlıyayım  )

[(Gizli Üye)]

Merhaba, bu konuyu gerçekten çok merak ediyorum. Türkiyede ehliyetli olan yüzdeyi %100 olarak varsayalım bu %100'ün mutlaka %85 veya %90'ı araçlarını hor ve gereksiz yere hızlı kullanmaktadırlar. Peki neden çok şahit oluyorum kafam kadar çukurlardan paldur küldür geçenler tadilatlı yollardan 65 70 le geçenler hem şirket araçları hemde şahsi kişiler yapmaktadırlar. Ben yurt dışına gittiğimde 3 kere gittim Almanya hollanda belçika fransa adamlar arabaların hem devirli kullanıyorlar hemde sakin kullanıyorlar. Ama bizim türkler öyle değil ! geçen gün bir tane  2011 kasa honda civic gördüm body kit var büyük kanatlı spoiler var warex ekzoz takmış adam vay be iyi yapmış adam tam derken  tadilatlı yoldan öyle bir geçti ki arabanın arkası hafiften havalandı ön tampon altı güm diye yere çarptı ve yine aynı hız da devam etti. Ayrıca araba fiyatlar yedek parça fiyatları bu kadar yüksekken yurt dışında adam 1.500 2.000 euro ya 2000 model kısa clio alıyor gözü gibi bakar bizim burada  sanki rally yapar gibi kullanırız. Ve neden insanlarda sürekli vay efendim sen beni nasıl geçersin psikolojisi var anlam veremiyorum. kusura bakmayın ama hiç yapmayacağım şey yaptım evden çıkarken tekirdağ süleymanpaşa da baykallar kavşağını bilen var mı bilmiyorum ama oradan 100. yıl a gidiyorum ışıklarda durdum yanımda bir tane linea neyse yeşil yandı ben onu geçtim adam hırs yaptı beni geçti ve önüme bir den kırdı. Neyse tabi bana da şart oldu buna dersini vermeye  bende makasa girdim 100.yıl ın sonuna kadar makas ata ata gittim fakat farkettim ki adam benim arkamdan gelip makas atıyordu ve makaslara girememeye başladı. Madem makas atmayı bilmiyorsun hemşerim niye benimle makasa girmeye çalışıyorsun arkadaşım ? gerçekten kimseye örnek olmak istemiyorum. zaten daha önce yapmıştım ve sonunun olmadığını düşündüğüm için artık sakin gidiyorum bir kereye mahsustu neyse  konumuza gelelim neden hor kullanırız biz araçlarımızı ? mesela yabancıla 3.000 euroluk arabaya bile ayda bir detailing yaparlar ama biz 65 70 milyarlık arabalarla pislik içinde bırakır önemsemeyiz.

  Konu güzel ancak kendinden verdiğin örnek ile TÜRK tipi araç kullanmayı özetlemişin,"doğruları,yanlış davranışlarla izah etmeyin"

[(Gizli Üye)]

Kim demiş hor kullandığımızı 

[(Gizli Üye)]

Genellemek çok doğru olmaz diye düşünüyorum, araçlarımıza bakmalıyız sonuçta milli servettir. Hız tutkusu ve daha iyisini alma isteği nispeten daha az gelişmiş toplumlar için normal bir davranış.

[(Gizli Üye)]

Merhaba, bu konuyu gerçekten çok merak ediyorum. Türkiyede ehliyetli olan yüzdeyi %100 olarak varsayalım bu %100'ün mutlaka %85 veya %90'ı araçlarını hor ve gereksiz yere hızlı kullanmaktadırlar. Peki neden çok şahit oluyorum kafam kadar çukurlardan paldur küldür geçenler tadilatlı yollardan 65 70 le geçenler hem şirket araçları hemde şahsi kişiler yapmaktadırlar. Ben yurt dışına gittiğimde 3 kere gittim Almanya hollanda belçika fransa adamlar arabaların hem devirli kullanıyorlar hemde sakin kullanıyorlar. Ama bizim türkler öyle değil ! geçen gün bir tane  2011 kasa honda civic gördüm body kit var büyük kanatlı spoiler var warex ekzoz takmış adam vay be iyi yapmış adam tam derken  tadilatlı yoldan öyle bir geçti ki arabanın arkası hafiften havalandı ön tampon altı güm diye yere çarptı ve yine aynı hız da devam etti. Ayrıca araba fiyatlar yedek parça fiyatları bu kadar yüksekken yurt dışında adam 1.500 2.000 euro ya 2000 model kısa clio alıyor gözü gibi bakar bizim burada  sanki rally yapar gibi kullanırız. Ve neden insanlarda sürekli vay efendim sen beni nasıl geçersin psikolojisi var anlam veremiyorum. kusura bakmayın ama hiç yapmayacağım şey yaptım evden çıkarken tekirdağ süleymanpaşa da baykallar kavşağını bilen var mı bilmiyorum ama oradan 100. yıl a gidiyorum ışıklarda durdum yanımda bir tane linea neyse yeşil yandı ben onu geçtim adam hırs yaptı beni geçti ve önüme bir den kırdı. Neyse tabi bana da şart oldu buna dersini vermeye  bende makasa girdim 100.yıl ın sonuna kadar makas ata ata gittim fakat farkettim ki adam benim arkamdan gelip makas atıyordu ve makaslara girememeye başladı. Madem makas atmayı bilmiyorsun hemşerim niye benimle makasa girmeye çalışıyorsun arkadaşım ? gerçekten kimseye örnek olmak istemiyorum. zaten daha önce yapmıştım ve sonunun olmadığını düşündüğüm için artık sakin gidiyorum bir kereye mahsustu neyse  konumuza gelelim neden hor kullanırız biz araçlarımızı ? mesela yabancıla 3.000 euroluk arabaya bile ayda bir detailing yaparlar ama biz 65 70 milyarlık arabalarla pislik içinde bırakır önemsemeyiz.

Bu soruya 'toplum psikolojisi' üzerinde uzmanlaşmış sosyologlar cevap verebilir.
Benim yüzeysel olarak konuyu değerlendirmem şu yönde, ülke olarak 'sistemin olmadığı', 'adil ve öngörülebilir' avrupa tarzı bir yaşamın olmadığı , ' hayvalık yapanın, bağıranın, öküzün bir adım öne geçebildiği' , adaletin işlemediği, aile yapısının zedelenmeye başladığı , insanların sevgi bağını kaybetmeye başladığı, 'devlet' anlayışı yerine , toplumun her ferdinin 'devletin' ve 'toplumun yararına' çalışmak yerine, herkesin bir cemaate, gruba hizmet ettiği, insanların çoğunun emeğinin karşılığını alamadığı, çeklerin ödenmediği, dolandırıcıların cirit attığı, bu başıboşluk sonucundaki psikolojiyle direksiyona geçen vatandaş 'bir trafik canavarına dönülşebiliyor'.
Özellikle büyük ve trafiği yoğun olan şehirlerde bu tip durumlar fazla.
Eskiden trafikte kapışsan da , bir adabı vardı ve insanlar birbirine bir şekilde saygı duyardı, bunun 'mekanik' bir iş olduğunu fark edecek ruhsal ve zeka seviyesine sahip insanlar vardı.
Şimdi olayı kişisel algılayanlar fazla.
Hatta çok iyi eğitimli, kariyerli sosyopatlar da çoğunlukta. Benzer şeyleri biz de yaşıyoruz. Egoları direksiyona bağlı salaklar, direksiyonda kendinden geçen sosyopatlar keyifle araç kullanmayı engelliyor malesef.
Yani düzgün ve kaliteli bir toplum olmadıkça, bu hoyratlık, sosyopatlık olacak. Malesef gerçek şu ki , kent sistemi bizim için çöktü. Daha da yaşanmaz ve kaos içeren büyük şehirler göreceğiz ileride.
Belki çok büyük bir ekonomik buhran trafiği rahatlatır.

Ben de haftasonu bisikletimle 115 km yol yaptım. Frig yolu dediğimiz , Afyon Eskişehir arasındaki güzergahta, köylerden , kırlardan, ormanlardan , geçip 2-3 otomobil dışında görmeden 2 gün geçirmenin keyfini sürdüm.
Tavsiye ediyorum. Otomobil bu ülkede , büyük şehirlerde keyif değil eziyettir, ne kadar az vakit geçirilrse kardır. Makastan, süratten uzak durmak, keyifli müzikler dinleyerek etrafımızdaki sosyopatların gazına gelmemek en hayırlısı olacaktır.

[(Gizli Üye)]

Konuya bende şöyle müdahil olayım . İnsanların kişiliklerinin yansımasıdır arabalarına verdiği önem ve sürüş şekli . Bu yaşam şeklini ve huylarını bildiğiniz insanlarla örnekleyebilirsiniz .Şöyle ki gündelik hayatında sakin olan ve tertip düzenli olan kişilerin araçlarına bakın araçlarıda temiz düzenli özenli olur araçlarını kullanırken de sakin olurlar . Ama dağınık salaş yaşamayı seven ve agrasif yapıdaki kişiler bunun tam tersi örneği sergilerler .Tabi bu çok nitelendirilebilir .Ama işin başka bir boyutu da " Belediyelerin hiç mi suçu yok " Yurt dışındaki yollara bakarsanız bizimki gibi obruk şeklinde çukurlar özensiz ve düzensiz yamalar hiç beklenmedik yerde aracı takla bile attıracak düzeyde zıp zıp lar yoktur . Şöyle bir dikkat ediyorum resmen yolda düzegün girmiyor araç her anda ani manevra ile çukurlardan kaçamıyorsunuz ki trafiği tehlikeye sokmamak için .İsteyerek veya istemeyerek çukurlara kasislere giriyoruz . Hele yağmurlu havalarda hiç şansınız yok bubi tuzağı gibi yollar .Birde millet olarak hayatı üst sınırlarında yaşamayı seviyoruz arkadaş yoksa elin gavurunun içine bile binmeye cesaret edemeyeceği Tofaşlarla yıllarca ibre dayadım muhabbetleri dinleyemezdik . Yazdıkça yazasım var neyse işin tabanı osmanlıya dayandırmaktan korkuyorum 

[(Gizli Üye)]

Dur bakalım, hop dedik. Ben hiç bir arabamı hor kullanmam. Ha, çok da acımam ama asla hor kullanmam. İçi daima temizdir, süpürge dahi değmez benim arabalarıma. Bakımlarını asla aksatmam ve daima servise giderim, en ufak vidası dahi orjinaldir. Ve hangi km. de ne bakımı veya neyini değiştirmişsem hazırladığım excel tablosuna tarihi ile kayıt ederim. Hatta her 10 bin km ye nerede, ne zaman, saat kaçta girdiğini bile not ederim. Benim arabamı ikinci el olarak alan sıfır km. araba almış gibi olur.

[(Gizli Üye)]

bence her ülke için geçerlidir bu. bunun tespitinin en doğru şekilde yapılabilmesi için örnek verilecek ülkede uzun yıllar yaşanılmalıdır. bir ay ile bir yıl ile söz konusu ülke için bir tespitte bulunmak değil sadece trafik-araç için; başka bir mesele, husus içinde doğru olmayacaktır. ben arabama tertemiz bakarım. babamda tertemiz bakar. abimde keza bizden iyi bakar. bakın hemen ne oldu, çevremde üç farklı ailenin arabaları tertemizmiş. bu tamamen karakter, kişilik meselesi zannımca. ben gündelik hayatta, rutinimde, yaşantımda nasılsam arabamdaki düzende o minvalde şekillenir. kekolara gelirsek onlar her yerde var maalesef. onlara yapacak çok fazla bir şey yok. mümkün olduğunca kendimiz sakınacağız, uzak duracağız.

[(Gizli Üye)]

Bu hor kullanma durumunu tek bir noktada belirtemeyiz. Bunun sebepleri o kadar çok ki saymakla bitmez. Ülkenin gelişmişliğinden tutunda aileden yetişmeye, aldığı eğitimden takıldığı insanlara kadar bir çok nokta var bunu etkileyen. Ama şu da var senin gördüğün bir iki örnek toplum olarak araçlarımızı hor kullandığımızı avrupada gördüğün bir iki örnekte onların hor kullanmadığını yansıtmaz. Bunun en güzel örneğini de Burak bey kendisinden vermiş zaten. Aslında bizler arabasına eşinden daha çok değer veren bir milletiz. Özellikle bayanlar bunu üstüme kuma geldi diyerek betimlerler

Ama konuyu başka bir noktaya çekerek toplum olarak artık eski sakinliğimiz, saygımız, sabrımız kalmadı. Haberlerde her gün izliyoruz incir çekirdeğini doldurmayacak sebeplerden birbirine silah çekenleri, eşler arasında ki kavgaların ölümle sonuçlandığını... vs. vs. Ben 5 yıldır ceza infaz kurumunda psikolog olarak görev yapıyorum. Mesleğe ilk başladığımda Türkiye de cezaevlerinde toplamda 165bin mahkum varken bugün 180bin kişiyi geçmiş durumda. Bu azımsanacak bir rakam değil. Benim mesleki olarak gözlemlediğim ise (kendi kurumumda görüşme yaptıklarımdan) suç işleyenlerin %90nının aile yapısının bozuk olmasından dolayı. Kimisinin annesi babası ilgisiz davranmış kimisi sokaklarda büyümüş.

Konuyu dağıttığım için kusura bakmayın toparlıyorum şimdi. Hani dedik ya biz neden araçlarımızı hor kullanıyoruz, kurallara riayet etmiyoruz; hepimiz diyoruz ki ülkenin adalet sistemi bozuk, belediyeler şöyle, yok şu şöyle oldu bu böyle oldu. Kimse kusuru kendinde aramıyor hep bir üst makama suç atar olduk. Ama asıl suç bizlerde, anne babalarda. Eğer bir ülkeyi adaletli ve saygı değer bir millet olarak görmek istiyorsak önce aile bütünlüğümüzü korumalıyız. Aile içinde anne babalara çok görevler düşüyor bu nokta da. Benim ellerinizden öper 2.5 yaşında ve 1 yaşında 2 tane kızım var. Bu analizi psikolog olarak sadece varsayım olarak biliyordum ama baba olunca çocuklara verilen eğitimin(0-3 yaş) ne kadar önemli olduğunu daha iyi anladım. Çocuklar tertemiz bomboş bir defter yaprağı gibi sen ne yaparsan çocuk onu takip ediyor oda kendisini ona göre şekillendiriyor.

Toplum olarak özellikle anne baba olan forum üyelerimiz ne olur çocuklarınızla ilgilenin ve onu sakın ola onları küçüktür anlamaz bilmez diyerek küçümsemeyin. Onlar ilk olarak sizleri örnek alıyor. Konuyu dağıttığım içinde çok özür dilerim. Ama toplumun kanayan bir yarası olduğu için bu konudaki ufak bir çatlaktan girmek istedim affedin.

[(Gizli Üye)]

Bunu onlara söyleseniz ne kadar cimrisin altı üstü bir araba derler , lakin malın değerini bilmezler.

[(Gizli Üye)]

bu konu sosyo kültürel olarak üniversitede tez yapılır.. ancak daha çok dış etkenlerden kaynaklanır. Hor kullanma derken sokakta otoparkta dışı toz çamur içerisinde olan aracınızı haftada 1 götüreceğiniz yıkamacı 30tl alır aylık ciddi bir paradır. 5tl ye otomatlara da sokmazsınız çünkü suyu kısık bol fırçalı yıkama çizer diye çünkü avrupa gibi belirli zamanlarda o fırçalar da değişmez, aynı şekilde benzinlerdeki 5tl ye cilalı yıkamacılar da kostikli 1tl/ltr. ucuz şampuanla mahvederler aracın boyasını lastiklerini. yani 3 kağat vardır insanlarda ya güvenmez veremezsin ya pintilikten yada avrupa gibi kısa çalışma saatlerimiz olmadığından zamansızlıktan.
başka niye hor kullanır.. trafik vardır, yollarda geçer ömrün, evine varmak istersin usanırsın hız yaparsın, hak yersin yollarda, sağ akar sağa sol akar sola girersin.. yayalar da insan gibi değildir bir de bunlar araba sahibi olduğu zaman yaya olduğunu unutur yollarda.. onları dizginlemek için de tümset yapar belediyeler, yavaş gitsin araba süren hayvan diye. yavaş da gidemeyiz, evimiz bekler, arkadaki saygısız korna çalar selektör yapar taciz eder. Avrupada selektör yapmanın para cezası var.  43 ülke gezdi kardeşim dünyada bu kadar tümset olan ülke olmadığını söylüyor. zaten tümsetin yapılma amacını düşündüğümüz zaman insanlığımızdan utanırız aslında. tümseti geçtik yoldaki çukurlar da bitmez altyapı çalışmaları da. yolları yapan adamlar cahil cüheyla olduğu için de her sene söker baştan yaparız. F1 pilotu David Coulthard Boğaz köprüsünden geçip Beşiktaşa gidene kadar motor yandı tutuştu. adam "yollarınız çok kötü hız yapamadım, araç hararet yaptı" diye konuşmuştu hatırlarsanız. sonuç olarak aracımızın yürüyen aksamı bu yollarda mahvolur ve 3-5 senede alt takımlardan ses gelen araçtan soğur "artık değiştirme zamanı geldi deriz" bir de kültürümüz gereği gösterişi severiz biraz arap kültürü gibi abartılı pahalı şeyler cezbeder bizi. komşu yeni araba alınca biz de almak isteriz, en yeni telefon en son model araba bizdedir. VW anavatanı Almanya gibi 4 cam manuel Polo satılmaz burda kimse almaz..

[(Gizli Üye)]

Herkes forumlarda takılıp bizim gibi ilgili olmuyor. Bakımını yaptırmak için ayrılan paraya kıyamayanlar var. Çoğunluğa göre araba bir makine, a noktasından b noktasına götürme amacı onlar için. Böyle bir insan için de aracını düzgün kullanmak önemli değil ki, sıkıntı çıkarırsa satarım kafası hakim toplumun genelinde.
Aracı değiştireceği için bitik lastikle gezip kendi ve başkalarının hayatını riske atanları gördüm...
Velhasıl kelam, niye kötü kullanırlar? Bu millet iflah olmaz da ondan...

@Selman Yalçın (18649)  abi çok güzel bilgiler paylaşmışsın, müsait zamanlarında psikoloji, çocuk büyütme tarzında yazılarını görmek isterim.

[(Gizli Üye)]

Okuduğun için teşekkür ederim @Mutlu Tekir (30216) 

Henüz alanımla ilgili bir yazı yazmış değilim, ancak böyle konular da denk geldikçe bilgim dahilinde paylaşım yapmaya çalışıyorum.

[(Gizli Üye)]

"Her insan dünyaya kendi gözleri ile bakar" diyelim bu soruya cevap olarak. Ve bir paradox ile mesajı bitirelim "hiç bir konuda asla genelleme yapmayalım"

[(Gizli Üye)]

Genelleme yapmak çok doğru değildir ama hor kullanmaktan ziyade bilinçsiz kullanım var diyebilirim.

Almanya'ya gittiyseniz bilirsiniz, orada otobanların yarısından fazlasında hız limiti yoktur. Adamlar arabalarını sonuna kadar zorlayabiliyorlar, son hıza kadar çıkabilecek bir ortamları var ve bunu gerçekleştirebiliyorlar. Hız göstergesinin sonuna kadar geldiği yerde "bu araba hor kullanılmıyor" demek bence oldukça yanlış. Araba oldukça hor kullanılıyor fakat oldukça da bilinçli kullanılıyor. Dolayısıyla Almanya ve Türkiye'yi trafik kazaları bakımından karşılaştırdığımızda arada kocaman bir fark oluşuyor.

Her şey eğitim, her şey bilinçlendirmeden geçiyor.


Sent from my iPhone using Tapatalk

[(Gizli Üye)]

Yüksek deviri görerek kullanmak hor kullanmak mıdır? Yoksa motor çalışma sıcaklığına ulaşmadan yüksek devir çevirmek mi hor kullanmaktır? Düşük devir kullanıp çukurlardan kasislerden paldır küldür yavaşlamadan geçmek mi hor kullanmaktır? Yoksa düşük devirlerde çukur ve kasislerde yavaşlayarak geçmek mi hor kullanmaktır?

[(Gizli Üye)]

...Hani dedik ya biz neden araçlarımızı hor kullanıyoruz, kurallara riayet etmiyoruz; hepimiz diyoruz ki ülkenin adalet sistemi bozuk, belediyeler şöyle, yok şu şöyle oldu bu böyle oldu. Kimse kusuru kendinde aramıyor hep bir üst makama suç atar olduk. Ama asıl suç bizlerde, anne babalarda. Eğer bir ülkeyi adaletli ve saygı değer bir millet olarak görmek istiyorsak önce aile bütünlüğümüzü korumalıyız. Aile içinde anne babalara çok görevler düşüyor bu nokta da. Benim ellerinizden öper 2.5 yaşında ve 1 yaşında 2 tane kızım var. Bu analizi psikolog olarak sadece varsayım olarak biliyordum ama baba olunca çocuklara verilen eğitimin(0-3 yaş) ne kadar önemli olduğunu daha iyi anladım. Çocuklar tertemiz bomboş bir defter yaprağı gibi sen ne yaparsan çocuk onu takip ediyor oda kendisini ona göre şekillendiriyor.

Toplum olarak özellikle anne baba olan forum üyelerimiz ne olur çocuklarınızla ilgilenin ve onu sakın ola onları küçüktür anlamaz bilmez diyerek küçümsemeyin. Onlar ilk olarak sizleri örnek alıyor. Konuyu dağıttığım içinde çok özür dilerim. Ama toplumun kanayan bir yarası olduğu için bu konudaki ufak bir çatlaktan girmek istedim affedin. ...

Saygılar
Çekirdek (yani çocuklar) bozulduğu için sonraki meyvalar da (yani araç kullananlar, yolda yürüyenler, ...vs.) maalesef bozuk oluyor.

[(Gizli Üye)]

O kadar dogru seyler yazilmis ki. Umarim bu konular ile ilgili bir program da hazirlanir toplum icin.

Gittikce hizli ve ofkeli olunuyor, kim, hangi isi yaparsa yapsin degisik kaygilar icinde. Hepsi birbirine bagli, sarmal sekilde yayiliyor. 25-30 sene onceki film, cizgi film vs lere bakin, simdikilere. Eskiden yapici, adaletci, aileci, durustcu mesajlar vardi.
Insanoglu bozuldukca ve bencillesip, mantik ve vicdandan uzaklastikca, daha cok bozuluyor, adaletsizlesip, bencillesip, mantik ve vicdandan uzaklasiyor. Yokus asagi bosa alinan arac gibi... Umarim daha kotu seyler olmadan duze cikilir, yoksa tarih istemedigimiz sekilde yazacak.

[(Gizli Üye)]

Biz malına değer vermeyen bir milletiz. Hem çok zor elde eden, hemde çok çabuk tüketen. Sonrada dini bilgisizlikle yaptığımız hata ve yanlışlıkları kader ile yorumlayan ve suçu başkasına atan. 10 yılı aşkındır bir deneme yazıp bitirmeyi hedefliyorum ancak o kadar hatamız ve yanlış algımız var ki hangisini yazmaya kalksam ayrı bir kitap oluyor.

1. Asla gözlem yapmayız. Başkalarının hatalarından ders almayız. (kaza yapmış birine bakarken kaza yapan sürücü dünyada sadece bizde vardır sanırım !)
2.Hava atmayı çok severiz. Babasının arabasıyla hava atıp ölen arkadaşım var.
3.Değer yargılarımız sanal gerçeklerden oluşur.
4. Araştırmayız.
5.Okumayız.
6.Saygı duymayız.

    Dünyada uluslar arası toplumda siz hiç "birşey olamamış profesör olmuş. piyasada beş para etmez" diyeni duydunuz mu ? Duyamazsınız. Bu bize özgü bir hatadır.