0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.
Şimdi herkes başından geçen komik olayları anlatmış.Hepsini tebessüm ederek zevkle okudum. ama ben başlığa uyumlu olarak, utancımın tavan yaptığı bir anımı paylaşayım. Komik bulanlar da olabilir tabii.Şirkette işlerim yoğun, öğle civarında da bankadan bir grup gelecek, toplantı yapacağız. Sabah işyerinin karşısındaki pidecide kahvaltımı yaptım ve hemen masamın başına geçtim. Herkese gülümseyerek "günaydın" falan diyorum. Evraklar arasında yoğun tempoyla çalışıyorum. Birden öğlen vakti olmuş ve bankacılar şirkete geldi. Bizim kapının önünden toplantı odasına geçtiler. Şöyle bir göz ucuyla baktım, 3 tane manken gibi hatun. Topuklu ayakkabılarıyla biz burdayız diyerek uzun adımlarla yürüyorlar. Neyse, hemen evraklarımı toparlayıp ben de toplantı odasına geçtim. Patron da masasında oturuyor. İçeri girerken "cool" bir tavırla merhaba dedim ve tek tek ellerini sıktım. hatunlar 10 numara gerçekten. Parfüm kokuları odayı sarmış. Onlar anlatıyor biz dinliyoruz, biz anlatıyoruz onlar dinliyor...derken saat 3 civarı falan toplantı bitti. kartlarını dağıttılar, hoşçakalın diyerek şehvetli bakışlarıyla şirketten ayrıldılar. daha öğle yemeğini bile yiyememiştim. elimi yüzümü yıkayıp, yemeğe gitmek üzere lavaboya gittim. aynaya bir baktım ve beynimden vurulmuşa döndüm. Ön dişlerimin, bir tarafında koca bir maydanoz yaprağı, diğer tarafında kıpkırmızı bir domates kabuğu bana bakıyor. Ulan bu ne? dedim. Kendimden soğudum. Bir an hayata küstüm. yarım dakika boyunca, aynadaki meymenetsiz suratıma öfkeyle baktım. Ulan tam 3 tane manken gibi hatunun geleceği gün reva mıdır? Ya sabah millete ettiğim tebessümler. Bir Allahın kulu da uyarmadı mı beni? Hiç mi sevenim yoktu? O günü hiç yaşamasam iyiydi. sonrasında 2 gün eve kapandım. hayatla iletişimi kopardım. Düşündükçe halıyı yumrukladım, utancımdan kahroldum. Bu da böyle bir anım işte.
Sene 2011 Versoya yeni renk geliyor.Renk uyumu için güneş altında renk'e bakıyor arkadaşlarım.Sonrasında itirerek yerine koyuyorlar. (Araba sadece sac)4 çift ayak görüyorum ama hepsinin kim oldugu belli degil arkada kalanlar var.O yeni Verso 4 beygir mi diye espiriyi patlatıyorum.Veee arkada göremedigim taraftan bir kafa yükseldi müdürüm!!!!Ahmet 4. beygir benim dedi. Tabii şakayı çok seven bir abimiz.
Yine birgün ofiste PC'mde çalışıyorum.Bi arkadaşım geldi ve makas alabilirmiyim dedi.Makasım yok dedim.Yanımdaki sekreter hanıma gitti.Makas alabilirmiyim dedi.Sert bi ses tonu ile;Ne demek istiyorsun sen dedi!!!!Tabii arkadaşımın renk felan patlıcan, hiç aklında bile olmayan şeyden rezil olmuştu.Sekret ise kahkahayı patlatım bildigimiz kesme için kullandıgımız makası uzatarak buyur dedi.
Ender iyi olmuş,Sen yengeye atarlan manken gibi kızlara yüksel Oh olmuş
Evet hakettim. Allah belamı verdi zaten. )ama yalana gerek yok Murat hocam, hatunlar yükselinmiycek gibi değildi. bak yine hatırladım o lanet dakikaları.
Sen hele dur bi forumdan bir arkadaş Hangi banka hangi şube idi diye sorarsa sen o zaman YÜKSELMEYİ ve POT kırmayı görürsün Bi kere bende böyle bişi yaşadım çünkü
staj zamanım idi 2001 yılları,sigorta şirketindeyim sağlık bölümünde, nedense bizim bölümde hep güzel ablalar falan vardı diğer bölümlerde hasar vs. abiler. neyse bir kaç ay geldi geçti iyice kaynaştık samimi olduk. yine sataj günlerimden bir gün lavaboya gittim (bu arada bendede figürlü boxer sevdası var ) çıktım dükkanları kapamayı unutmuşum bakıp bakıp gülüolar en az 10 dk böle geçti en sonunda vildan diye bir abla vardı o seslendi sedat dükkanları erken açmışsın demezmi ben kıpkırmızı oldum
gerçekden süper bombalar varmış burada... elinize sağlık...
Mesaj Birleştirildi: Kasım 20, 2014, 13:45:22Orta okulda iken sınıfta yaşadığım bir mahcubiyet aklıma geldi:İki arkadaş teneffüste kavga etti. Müdür yardımcısı Seyit hoca, uzun boylu, kemik gibi elleri olan iri yarı bir adam. Bir de o dönem 90 larda okullarda olan disiplini bilen kardeşlerim bilirler. Neyse Seyit Hoca çağırdı kavga eden iki kişiyi, e bir de şahit lazım. Kim gördü: Mustafa, ooo tutun getirin Mustafa'yı hemen, gittik. Seyit Hoca önce kükredi, ardından bizimkilere bir girişti. Patır kütür sesler geliyor ama nasıl. Ahh uff hocam, hoc.. hocc.. çat bir daha derken ben yanlarında duruyorum. Çıkan seslerden dolayı biraz da sinirlerim bozuldu galiba hafifçe güldüm ve pıskırdım. ve... sen ne gülüyorsun lan... çat bir tane de bana. Kulağımda çınlama sesleri, yanağımı zor hissediyorum. Sınıfa girdik. Arkadaşlar derse başlamışlar. Millet bir iki kavga eden arkadaşa bakıyor haşat olmuşlar. Bana bakıyorlar e benimde yanağım kızarmış. Durumu anlatınca iyi gülmüşlerdi köftehorlar.
ortaokul zamanlarım, sınıfımız müdür yardımcı odasının yanında, o zamanlar kendimi okulun gelecek vaadeden jönleri arasında görüyorum,neyse sınıf kapısının önünde kızlarla konuşuyoruz,kapının kasasına sırtımı vermiş durumda havanın nefes almada kullnıldığını pek umursamaz ağır abi modunda kızlarla konuşuyordum,elemanın biride sınıf kapısını kastırarak "gırc gırc gırc" diye ses çıkartıyor,neyse velet bi an kapıyı bıraktı gitti,peşinden kulağımın dibinde bir zınlama oldu,tökezledim,felç geldi sandım,müdür yardımcısı ağzından köpükler saçarcasına kapıyı gösterip bişeyler anlatıyordu,herşey ağır çekimde ilerliyordu sanki,o an kızlarla gözgöze geldim bişey söylüyorlardı yada çığlık atıyorlardı ama sesi hissedemiyordum, o veledin kapıyı kastırarak "gırc gırc" yapmasının şaplak etkisi bana patlamıştı,bazen hiçbirşey gözüktüğü gibi olmaya biliyor,