merhaba arkadaşlar
bugün biraz farklı bir konu açmak istedim
bu yaz Toyota aracımla 3 günlük de olsa Yunanistan maceram dan bahsedim.Belki aranızda araç ile yunanistana gitmek isteyen vardır.
Geçen seneden beri düşünüyordum gitmeyi aslında bu sene bir sabah kalktım ve istanbulda 2.köprü yolu yanında çevre yolu kenarında çok güzel bir yere konumlanmış,yemyeşilikler içerisinde bir tesis.Umarım oraya da konup rezidans dikmezler .))
İşe gitmeden hemen araçla sabah gittim ve yurt dışı çıkışı ve yurt dışında gerekli olan evrakları çıkardım.
Girer girmez zaten çok yardımcı olan arkadaşlar hemen sizi yönlendiriyor.
Çıkarmanız gereken evraklar
1.Uluslar arası ehliyet(373 lira ilk alımda ve 1 yıl süresi var)
2.Green card araçlar için(uluslar arası sigorta) bunun fiyatı kaç aylık almak istediğinize göre değişiyor 63 € ile 115 € arasında bir rakam 1 ay ve 12 ay.
Bunları önceden aldım ve daha sonra vize işlemleri için gerekli evrakları topladım.Vize veren şirketten randevu aldım.Yunan konsolosluğu vize işlemleri için özel bir şirketle anlaşmış evraklarınızı oraya teslim ediyorsunuz.
daha sonra vizelerimiz geldikten sonra saat 2 gibi öğlen hadi çıkalım dedim.
eve gidip valizi hazırlamam ve çıkmamız 3-3.30 arası idi.
yol o kadar rahattı ki, bakırköyden kadıköye gitsem aynı sürede giderdim
2.5 de hiç hız yapmadan gayet sakin şekilde sınıra gittim.
yurtdışı çıkış pulumuzu da aldıktan sonra çıkış işlemlerine doğru yöneldim.2 gişeden geçtik en son gişede araç plakanızı kontrol ediyorlar.adam plakayı sorunca ben 34 ü söylemeden direkt gerisini söyledim(sanki herkes istanbuldan geliyor )
adam baktı sizin araç kayıtlı değil dedi
nasıl olur dedim tekrar söyledim
ha abi sen 34 müsün ben seni almancı sandım dedi 34 yazmadan baktım dedi
onlarıda okeyledikten sonra geçtim bu arada sıra bana geldiğinde çokta yabancı olmadığımız sistem çöktü sebebi yüzünden 30 dakika bekledim
sınırı geçtikten sonra yavaş yavaş ilerledim.bir tarafında Türk askerlerinin olduğu diğer tarafında ise Yunan askerlerinin beklediği köprüyü geçtim.Bu arada cidden disiplin farkı hemen belli oluyor.Bizim askerler hazrolda beklerken diğer taraf gayet rahat bir yere yaslanmış gayet araçları öylesine izleyen tiplerdi.
Yunan tarafına geldik ve dikkatimi çekene köpüklü bir sudan geldik.
Bence 2 sebebi var gibi geldi ama araştırmadan söylüyorum.ya araçlar temiz girsin diye
yada tarihi sebeplerden ayaklarınızı temizleyin gibisinden
bilemedim
hemen sınırda önce pasaport kontrol yarı Türkçe ile soruyorlar nereye tatile mi vs.
sonra gümrük kontrole geldim
adam gayet net Türkçe ile nereye dedi
alexandropoli dedim
bir eli cebinde diğer elini sallayarak direkt GEÇ dedi
hemen 50 metre ileride MECBURİ otobana bağlanıyorsunuz.
Açtım navigasyonu oteli girdim ondan sonra baktım ibre 190
biraz yavaşladım yol o kadar güzel ve düz dü ki hiç farkında bile değildim o kadar hızlı olduğumu.yavaşladım ve navigasyon dön diyene kadar sadeeece düz gittik.ama şuna dikkat ettim.
bir arkadaşım demişti doğa sınırı geçince hemen değişiyor diye
cidden daha farklı geldi bana ki daha önce uçakla diğer ülkelere de çok gittim.
Navigasyon beni 5 km daha uzun ama çok daha hızlı bir yoldan cuk diye otelin otoparkının içine bıraktı.
İlk dikkatimi çeken şeyin geleneksel avrupada olduğu gibi her yer çok temiz ve hemen hemen herkes koşuyordu,kendimden utandım
otel deniz kenarı ve tam şehir merkezinde astir egnatia oteldi.biz çok memnun kaldık personelden başla nerde bitiyorsa oraya kadar.
hemen akşam dedik balık yiyelim.internetten araştırdım ve oranın meşhur bir balık lokantası 500 metre kadar ileride idi.gittik eşimle ve zaten 4-5 masada türkler vardı
kesinlikle hayatımda yediğim en lezzetli deniz mahsüllerini tükettim :)fiyatlar birebir karşılaştırdığımda türkiyeden %30-40 daha ucuz ama lezzeti ise rahat 10 misli kadar vardır
yani dedimki o kalamarsa türkiyedeki ne
özeti budur
akşamları gayet herkes rahat dışarıda,yaşlıları olsun gençleri olsun gayet güleryüzlüler.
kimse kimseye karışmıyor.geç saatte bile gayet rahat cıbıl cıbıl hatunlar tek başlarına geziyorlardı.yani gayet güvenli geldi bana.
benzin fiyatı ise ben istanbulda fulledim ne olur ne olmaz diye ki çok da fark yoktu diye hatırlıyorum.dönüş günü sabah erkenden yola çıktık baktım bulutlar geliyor yağmur başlıyor.dönüşte o kadar sağanak vardı otobanda en ufak su birikintisi yoktu.
dönüşte sınırı geçtik türk tarafına yola çıktım yağmur yağıyordu araba ufak su birikintisinde güm diye ses geldi
ilk çukura düştüm
türkiyeye geldiğimiz belli oluyor dedim.
ondan sonra öyle bir fırtına rüzgara yağmura tutuldukki öndeki aracın sadece dörtlüsünün yandığını görüyorduk,sürekli herkes yolun sağına çekerek bekledi.
buda böyle bir macera idi
benim tavsiyem gidin görün,gayet güzel bir tecrübe oldu
ve avrupanın o kadarda iyi değil denildiği Yunanistan otobanı böyle ise arabayla norveçe kadar çok rahat giderim
sormak istedikleriniz varsa beklerim
kısa tutmaya çalıştım ama yinede biraz uzun oldu
bakırköye sınırdan 6 saatte geldik düşünün