Gönderen Konu: ElektroManyetik Alan  (Okunma sayısı 5150 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Site Yöneticisi
  • ******
  • Deus ex machina
  • Araç: Başka Marka
  • Kan Grubu: A+
  • Model Yılı: -
  • 2904 kere teşekkür etti
  • 3269 kere teşekkür edildi
Ynt: ElektroManyetik Alan
« Yanıtla #40 : Temmuz 31, 2013, 10:51:15 »
Yanlış biliyorsam kusura bakmayın, güneşten çıkan bir çeşit foton her türlü bilinen maddeden ve hatta yerin binlerce metre altına dahi geçebiliyor (insanların inipte ölçüm yapabildikleri derinliklerde).
Kara madde denen şeyden bahsediyor olabilirsiniz tahminimce. Yani anti madde. Zaten onun varlığını kanıtlamaya çalışıyorlar.

Toyota Club Türkiye

Ynt: ElektroManyetik Alan
« Yanıtla #40 : Temmuz 31, 2013, 10:51:15 »

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Efsane Toyotacı
  • *****
  • Honda CRV 1.5 Turbo Executive-Life Style
  • Araç: ---
  • Kan Grubu: ---
  • Kilometre: 63000
  • Model Yılı: '20
  • 2023 kere teşekkür etti
  • 2545 kere teşekkür edildi
Ynt: ElektroManyetik Alan
« Yanıtla #41 : Temmuz 31, 2013, 10:58:13 »
Kara madde denen şeyden bahsediyor olabilirsiniz tahminimce. Yani anti madde. Zaten onun varlığını kanıtlamaya çalışıyorlar.

Olabilir, oldukça uzun bir zaman önce yabancı bir belgeselde izlemiştim, aynı zamanda astronotların uzayda iken, hatta uzay aracı içinde olsalar dahi en çok tehlikeye maruz bırakan başka bir ışıma daha var sanırım.
Lastikler: Michelin Latitude Cross M+S (dört mevsim)

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Efsane Toyotacı
  • *****
  • .: Toyota Eco-Driver :.
  • Araç: Başka Marka
  • Kan Grubu: 0+
  • Kilometre: 11111
  • Model Yılı: '18
  • 66 kere teşekkür etti
  • 563 kere teşekkür edildi
Ynt: ElektroManyetik Alan
« Yanıtla #42 : Temmuz 31, 2013, 11:19:40 »
Olabilir, oldukça uzun bir zaman önce yabancı bir belgeselde izlemiştim, aynı zamanda astronotların uzayda iken, hatta uzay aracı içinde olsalar dahi en çok tehlikeye maruz bırakan başka bir ışıma daha var sanırım.

astronotlar için tehlikeli olan ışıma, kozmik ışınlardır. kozmik ışınları tespit edebilmek için, atmosfer dışına çıkmak gerekir çünkü ozon tabakası tarafından tutulurlar. zaten atom altı parçacıkların belirli bir kısmı da kozmik ışınlar doğrultusunda gözlemlenir. bunlardan ilk birkaç tanesi, sıcak hava balonu ile yeryüzünden oldukça yüksekte deney yapılırken şans eseri keşfedilmiştir.

fotonun çeşidi yoktur. foton, elektromanyetik dalganın enerji paketleri (kuantları) olarak adlandırılır. fotonlar dışında daha başka kuantlar da vardır. örneğin, graviton yer çekimi kuvvetinin temel bileşenidir. yine aynı şekilde fonon, kristal örgü yapılarındaki titreşimin kuantıdır. elektromanyetik dalgaların enerjileri sürekli değil, belirli ve kesik değerlere sahiptir. yani bir elektron uyarıldığında, bir üst yörüngeye geçmesi için belirli bir enerji aktarımı olması gerekir. aynı şekilde bir metalin üzerine ışık (foton) gönderildiğinde, metaldeki elektronun bağlanma enerjisi kadar bir enerji aktarılırsa elektron bulunduğu yörüngeden ayrılıp serbest hâle gelebilir ya da bir üst yörüngeye geçebilir. metalin yapısı gereği bu değerlik elektronlar koptuğu zaman bir ilekten üzerinde elektrik akımı oluşturabilirler.

fotonların kütlesi yoktur. buna karşın, momentumları vardır. esnek çarpışma yapabilirler. işte burada klasik fizik kanunları biter. çünkü "E = 1/2.m.V^2" formülünde kütle yerine sıfır koyduğunuzda enerjinin sıfır olması gerekir fakat fotonlar elektromanyetik dalganın enerji kuantları olduklarından enerji ve momentum taşırlar. bu yüzden daha önceki iletimde bahsettiğim fotoelektrik olay ve de broglie bağıntıları kullanılır. kuantum fiziği'ne hoş geldiniz.

anti madde olarak bulunmaya çalışılan parçacık, higgs bozonudur. bozonlar da yukarıda bahsettiğin mezon ya da baryonlar gibi atom altı parçacıklardır. higgs bozonunun evrenin oluşumu sırasında maddeye kütlesini veren parçacık olduğu düşünülüyor. yani etkisi düşündüğünüzden çok daha farklı.

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Efsane Toyotacı
  • *****
  • Honda CRV 1.5 Turbo Executive-Life Style
  • Araç: ---
  • Kan Grubu: ---
  • Kilometre: 63000
  • Model Yılı: '20
  • 2023 kere teşekkür etti
  • 2545 kere teşekkür edildi
Ynt: ElektroManyetik Alan
« Yanıtla #43 : Temmuz 31, 2013, 11:45:00 »
Belki gelecekte Nükleer Füzyon sistemleri dahi eski nesil olacaklardır, gündüzleri güneş pilleri geceleride higgs bozonu füzyonu ile elektrik üretilecektir.

Yine çok hoşuma giden şöyle bir bilgi var; hemen hemen herşeyin içinden geçebilen bir foton, masa üstünde dik olarak duran bir cama 45C açıyla yönlendiriliyor, camın içinden geçen foton camın diğer tarafında masada görünüyor fakat aynı zamanda aynı foton camdan yansıyor ve camın bu yanında masada yine görünüyor. Yani tek bir foton aynı anda farklı yerde olabiliyor.!?
Lastikler: Michelin Latitude Cross M+S (dört mevsim)

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Hiperaktif Toyotacı
  • ***
  • Araç: ---
  • Kan Grubu: ---
  • 10 kere teşekkür edildi
Ynt: ElektroManyetik Alan
« Yanıtla #44 : Temmuz 31, 2013, 12:03:31 »
Kara madde ... Yani anti madde.

Bunlar farklı şeylerdir. Aşağıdaki bağlantıları öneririm:

http://tr.wikipedia.org/wiki/Karanl%C4%B1k_madde

http://tr.wikipedia.org/wiki/Antimadde

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Site Yöneticisi
  • ******
  • Deus ex machina
  • Araç: Başka Marka
  • Kan Grubu: A+
  • Model Yılı: -
  • 2904 kere teşekkür etti
  • 3269 kere teşekkür edildi
Ynt: ElektroManyetik Alan
« Yanıtla #45 : Temmuz 31, 2013, 12:22:31 »
Bunlar farklı şeylerdir. Aşağıdaki bağlantıları öneririm:

http://tr.wikipedia.org/wiki/Karanl%C4%B1k_madde

http://tr.wikipedia.org/wiki/Antimadde
Gerçekten bunlar da çok güzel bilgiler.
 Ben farklı bir bakış açısı getireceğim. Karanlık madde(isminde madde geçse de) gerçekten madde mi, yoksa anti madde mi, bu henüz belli değil. Zaten bu bilgiler gözlemin yanında teori içermekte. Örneğin; her maddenin anti maddesi olduğu var sayılsa, o zaman her şeyin birbirini yok etmesi gerekirdi. Çünkü teoriye göre madde ve anti madde bir araya gelirse birbirini yok eder. Ama gerçekte durum daha farklı da olabilir.
 Yine genel fizike göre ışık hızına yaklaşılabilir, ulaşılamaz(yanlışsam düzeltin). Oysa ışık hızından daha hızlı hareket eden bir şeylerin(madde, anti madde ya da karanlık madde...) olduğu artık biliniyor(bence). :)
Belki gelecekte Nükleer Füzyon sistemleri dahi eski nesil olacaklardır, gündüzleri güneş pilleri geceleride higgs bozonu füzyonu ile elektrik üretilecektir.

Yine çok hoşuma giden şöyle bir bilgi var; hemen hemen herşeyin içinden geçebilen bir foton, masa üstünde dik olarak duran bir cama 45C açıyla yönlendiriliyor, camın içinden geçen foton camın diğer tarafında masada görünüyor fakat aynı zamanda aynı foton camdan yansıyor ve camın bu yanında masada yine görünüyor. Yani tek bir foton aynı anda farklı yerde olabiliyor.!?
Güzel bir bakış açısı. Acaba fotonların bir kısmı yansıyor, bir kısmı ise camdan geçiyor olabilir mi diye düşünüyorum.

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Hiperaktif Toyotacı
  • ***
  • Araç: ---
  • Kan Grubu: ---
  • 10 kere teşekkür edildi
Ynt: ElektroManyetik Alan
« Yanıtla #46 : Temmuz 31, 2013, 12:37:20 »
İlgilenenlere şu kitapları önerebilirim:

http://www.odtuyayincilik.com.tr/products/628-einsteindan-otesi.aspx

http://www.odtuyayincilik.com.tr/products/809-einsteinin-evreni.aspx

Söylemesi ayıp, her iki kitabın çevirisi de tarafımdan yapılmıştır! :alkis:

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Efsane Toyotacı
  • *****
  • .: Toyota Eco-Driver :.
  • Araç: Başka Marka
  • Kan Grubu: 0+
  • Kilometre: 11111
  • Model Yılı: '18
  • 66 kere teşekkür etti
  • 563 kere teşekkür edildi
Ynt: ElektroManyetik Alan
« Yanıtla #47 : Temmuz 31, 2013, 12:39:15 »
Belki gelecekte Nükleer Füzyon sistemleri dahi eski nesil olacaklardır, gündüzleri güneş pilleri geceleride higgs bozonu füzyonu ile elektrik üretilecektir.

Yine çok hoşuma giden şöyle bir bilgi var; hemen hemen herşeyin içinden geçebilen bir foton, masa üstünde dik olarak duran bir cama 45C açıyla yönlendiriliyor, camın içinden geçen foton camın diğer tarafında masada görünüyor fakat aynı zamanda aynı foton camdan yansıyor ve camın bu yanında masada yine görünüyor. Yani tek bir foton aynı anda farklı yerde olabiliyor.!?

öncelikle fisyon ve füsyon farklı mekanizmalardır. bunun dışında higgs bozonunun isteğimiz doğrultusunda kolayca üretilebilecek bir yapı olmadığını, üretilse bile elektrondan çok daha küçük bir yapı olduğunu belirtmek isterim. ışık hızına yakın ya da ışık hızıyla hareket eden parçacıkların kütleleri enerjiye dönüşür. yani sizi yeterince hızlı hareket ettirir isek tamamen enerjiye dönüşür, ışıma yaparsınız. diğer bir bakış açısıyla, ışık hızıyla gidip  enerjiye dönüşmediğinizi düşünelim (mümkün olmasa da). bu durumda elinizde tuttuğunuz aynaya baktığınız zaman kendinizi göremezsiniz.

elektronlar, fermiyon grubuna girer. yapılarında kuark bulunmaz. bu yüzden atom altı parçacıklar ile beraber günlük hayatta elektrik üretimi için şu anda en ideal olarak nötron ya da proton gibi çekirdekte bulunan bileşenler ile kullanılmaktadır.

foton, her türlü cismin içinden geçemez. sadece uygun kristal yapı bulduğunda içinden geçebilir. bu cisimlere zaten saydam cisimler diyoruz. bunun dışında diğer malzemelerin kristal yapısı gereği belirli bir mesafe kat edebilir fakat çok kısa bir mesafedir. bu süre zarfında malzemenin elektronları ile çarpışır; enerji kaybeder, absorbe edilebilir ya da elektronları uyararak iletken malzemelerde elektrik akımı oluşturabilirler. genellikle çoğu, üzerine düştüğü malzemeden geri yansır. bu sayede cisimleri görebilmiş oluruz. eğer bir cisim üzerinden geri yansıyan ışık demeti gözümüze ulaşmazsa o cisimi göremeyiz ya da kara cisim ışıması denen olay gibi malzeme üzerine düşen ışığın tamamı soğurulursa o malzemeyi siyah olarak algılamamıza yol açar.

renk denilen durum da aslında dalga boyu ile bağlantılıdır. düşük dalga boyu maviye doğru giderken, yüksek dalga boyu spektrumda kırmızıya doğru gider. cisimler üzerine ışık düştüğünde elektronlar uyarılıp bir üst yörüngeye geçtiğinde ya da iletim bandına geçtiğinde ayrıldıkları yerde bir boşluk bıraktıkları varsayılır. iletim bandındaki elektron ile değerlik bandındaki boşluk birbirine elektrostatik kuvvet ile bağlandığında (coulomb kuvveti) elektron-boşluk çifti oluşur. işte bu çiftin ışığı absorb edebilme düzeyi, cisimlerin rengini belirler.

bu mantıkla çalışan bir aksesuar da otomobillerimizde mevcuttur. kararan dikiz aynasının açma tuşuna bastığımız zaman, üzerindeki ince film tabakasına gerilim uygulanır ve elektron-boşluk çiftleri oluşur. bu çiftler aynanın üzerine düşen fazla ışığı absorbe ederek özellikle gece sürüşlerinde gözü rahatsız etmeyen bir görüntü oluşmasını sağlar.

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Efsane Toyotacı
  • *****
  • .: Toyota Eco-Driver :.
  • Araç: Başka Marka
  • Kan Grubu: 0+
  • Kilometre: 11111
  • Model Yılı: '18
  • 66 kere teşekkür etti
  • 563 kere teşekkür edildi
Ynt: ElektroManyetik Alan
« Yanıtla #48 : Temmuz 31, 2013, 12:43:41 »
Yine genel fizike göre ışık hızına yaklaşılabilir, ulaşılamaz(yanlışsam düzeltin). Oysa ışık hızından daha hızlı hareket eden bir şeylerin(madde, anti madde ya da karanlık madde...) olduğu artık biliniyor(bence). :)

Güzel bir bakış açısı. Acaba fotonların bir kısmı yansıyor, bir kısmı ise camdan geçiyor olabilir mi diye düşünüyorum.

ışık hızı bütün eylemli referans sistemlerinde sabit ve limit hızdır. örneğin, trafikte seyrederken karşıdan gelen araç bize olduğundan daha hızlı gözükür. bunun nedeni baktığımız yer ve referans sistemi, yani göreliliktir. ışık hızına hangi sistemden bakarsanız bakın, her daim aynıdır.

ışığın yansıması ile ilgili daha güzel ve enteresan bilgilere ulaşmak için young'ın çift yarık deneyini internette araştırabilirsiniz.

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Efsane Toyotacı
  • *****
  • Honda CRV 1.5 Turbo Executive-Life Style
  • Araç: ---
  • Kan Grubu: ---
  • Kilometre: 63000
  • Model Yılı: '20
  • 2023 kere teşekkür etti
  • 2545 kere teşekkür edildi
Ynt: ElektroManyetik Alan
« Yanıtla #49 : Temmuz 31, 2013, 12:56:39 »
Kimbilir? belki Karadelik denilen şey, görülebilen kararsız hale dönüşmüş bir antimaddedir? bunların bir doyum noktası olduğunu düşünüyorum. Sona gelindiğinde ya güneş gibi yanmaya başlayacak ve çıplak gözle görülebilecek yada patlayacak.

Kendinden kararan iç dikiz aynası teknoljiside böylece açıklanmış oldu, teşekkürler.

Bu arada bizlere beyin fırtınası yaşattığı için Hakan Aydın bey'e çok teşekkür ederim, üşenmeden bilgilerini bizlerle paylaşmakta ve evreni biraz daha iyi anlamamıza yardımcı olmaktadır.

Lastikler: Michelin Latitude Cross M+S (dört mevsim)

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Efsane Toyotacı
  • *****
  • .: Toyota Eco-Driver :.
  • Araç: Başka Marka
  • Kan Grubu: 0+
  • Kilometre: 11111
  • Model Yılı: '18
  • 66 kere teşekkür etti
  • 563 kere teşekkür edildi
Ynt: ElektroManyetik Alan
« Yanıtla #50 : Temmuz 31, 2013, 13:30:54 »
Kimbilir? belki Karadelik denilen şey, görülebilen kararsız hale dönüşmüş bir antimaddedir? bunların bir doyum noktası olduğunu düşünüyorum. Sona gelindiğinde ya güneş gibi yanmaya başlayacak ve çıplak gözle görülebilecek yada patlayacak.

Kendinden kararan iç dikiz aynası teknoljiside böylece açıklanmış oldu, teşekkürler.

Bu arada bizlere beyin fırtınası yaşattığı için Hakan Aydın bey'e çok teşekkür ederim, üşenmeden bilgilerini bizlerle paylaşmakta ve evreni biraz daha iyi anlamamıza yardımcı olmaktadır.



öncelikle ben teşekkür ederim. evreni ve çevremizdeki olan biteni anlamaya çalışan, bilime ilgi duyan herkese elimden geldiği kadar yardımcı olmaya çalışıyorum. laboratuarda hâli hazırda deneyleri yürüttüğüm için hemen cevap veremeyebiliyorum.

karadelikler ile ilgili bilgilerimi burada paylaşmam pek doğru olmayabilir çünkü üzerine kafa yorup çözmeye çalışanlar, çeşitli teoriler üretenlerin durumları pek iç açıcı değil. karadeliği bir parçacık olarak düşünemeyiz. genellikle karadelikler her türlü ışınımı, çekim alanını bünyesinde hapeden kozmik cisimlerdir. ayrıca zaman kavramı da yoktur. 1 mm'lik karadelik olabildiği gibi oldukça büyük karadelikler de bulunabilir, ortaya çıkabilir. işin içine uzayın ve zamanın bükülmesi (karadelik etrafında) gibi kavramlar giriyor. oldukça karışık. stephan hawking'in teorileri incelendiğinde mantıklı yaklaşımlar olduğu gözlemlenebilir. bunun dışında kara delikleri kullanarak zaman içerisinde geri gitme durumlarını içeren çalışmalar da var.