Gönderen Konu: Fıkralar & Karikatürler 2  (Okunma sayısı 109406 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Efsane Toyotacı
  • *****
  • pahalı zevklerim var, benzin gibi
  • Araç: Corolla
  • Kan Grubu: A-
  • 10 kere teşekkür edildi
Ynt: Ynt: Fıkralar & Karikatürler
« Yanıtla #480 : Mayıs 28, 2009, 20:54:45 »
aydın bey son fıkranıza yerlerde güldüm en helalinden alkışşşş
edit: ben yazana kadar son fıkralıktan çıkmış o, silikonlu fıkradan bahsediyorum ben :)
ae101 4a-fe+ junyan angel eye+ 8000k xenon+ usdm oem stop+ racing stripes+ 16" astra H jant+ 195/45r16 continental sport contact2 ve michelin pilot sport+ sonax cam filmi+ ışıklı kapı eşiği+ ayak aydınlatması+ beyaz gösterge aydınlatması+ oem anatomik spoyler+ bagaj led aydınlatma+ e34 paspas+ alpine CDE-9873RB teyp+ alpine mrv-f450 amfi+ alpine MRP-M500 mono amfi+ jbl komponent+ fli

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Efsane Toyotacı
  • *****
  • E12 HB Corolla D-Sport 2.0 D4D (Tek Kapı)
  • Araç: Corolla
  • Kan Grubu: A+
  • Kilometre: 332000
  • Model Yılı: '02
  • 208 kere teşekkür etti
  • 421 kere teşekkür edildi
Ynt: Ynt: Fıkralar & Karikatürler
« Yanıtla #481 : Mayıs 28, 2009, 20:56:26 »
emegine saglık Aydın abi, ancak plaka çok hoşuma gitti :D güle güle kullanınn 34 35 te güzel olmuş zaten AER

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Eski Toprak Toyotacı
  • *****
  • Achtung! Adolf Hakkı ohne Toyota Yaris Twin-Turbo
  • Araç: ---
  • Kan Grubu: B+
  • 17 kere teşekkür etti
  • 41 kere teşekkür edildi
Ynt: Ynt: Fıkralar & Karikatürler
« Yanıtla #482 : Mayıs 28, 2009, 21:09:59 »
:alkis:

Aydın bey maşallahınız var, coştunuz bu akşam :D

Tanışma mesajınızda İstanbul'da memur oduğunuzu yazmıştınız. Şimdi avatarınızda Almanya yazıyor. Hayrola tayininiz mi çıktı :D
Folgsamkeit macht frei...

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Fanatik Toyotacı
  • ****
  • Corolla 1.4 D4D Comfort
  • Araç: Corolla
  • Kan Grubu: B+
  • 1 kere teşekkür edildi
Ynt: Ynt: Fıkralar & Karikatürler
« Yanıtla #483 : Mayıs 28, 2009, 22:02:57 »
doğum yerim almanya :)
Amatörler ekipmanları için endişelenir, profesyoneller para için endişelenir, ustalar ışık hangi açıdan geliyor diye endişelenir.
http://www.resimupload.com/ds913095222_dscf0904.html

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Fanatik Toyotacı
  • ****
  • Corolla 1.4 D4D Comfort
  • Araç: Corolla
  • Kan Grubu: B+
  • 1 kere teşekkür edildi
Ynt: Ynt: Fıkralar & Karikatürler
« Yanıtla #484 : Mayıs 28, 2009, 22:12:46 »
KUAFÖR

Adam, lüks erkek kuaföründe oturmuş bir yandan sakal tıraşı yapılırken bir yandan da elleri manikürlenmektedir.
Manikürü yapan sarışın adamın ilgisini çekmekte gecikmez,
-"Güzelim, bu gece benimle çıkmaya ne dersin??"
Kız gülümser,
-"Özür dilerim ama ben evliyim."
-"Boşversene" der adam, 
-"Seninkine telefon et bu gece işin çıktığını eve gelemeyeceğini söyle!"
-"İstersen sen söyle, şu anda seni tıraş ediyor..."
Amatörler ekipmanları için endişelenir, profesyoneller para için endişelenir, ustalar ışık hangi açıdan geliyor diye endişelenir.
http://www.resimupload.com/ds913095222_dscf0904.html

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Fanatik Toyotacı
  • ****
  • Corolla 1.4 D4D Comfort
  • Araç: Corolla
  • Kan Grubu: B+
  • 1 kere teşekkür edildi
Ynt: Ynt: Fıkralar & Karikatürler
« Yanıtla #485 : Mayıs 28, 2009, 22:13:46 »
(Renk insanı değiştirir)

Amerika'da bir fuar açılmıştı. Fuarda zencileri beyaza dönüştüren bir makine tanıtılıyordu. Denemek 10 dolardı. iki zenci fuarı gezerken bu makineyi gördüler ve denemeye karar verdiler. Birinin 11 doları diğerinin ise 9 doları vardı. 9 doları olan arkadaşına dönüp
-Sen 1 dolarını bana ver. Gidip birlikte beyaz olalım. dedi. Arkadaşı ise :
-Dur! Önce ben gireyim, deneyeyim. Eğer memnun kalırsam sana 1 dolarımı veririm. Sen de beyaz olursun. dedi.
Anlaştılar. Zenci gidip makineye girdi ve bir süre sonra beyaz olarak çıktı. Dışarıda kalan zenci duruma çok sevinmiş olarak arkadaşının yanına gidip :
-Hadi dedi. 1 doları ver ben de beyaz olayım.
-Hadi oradan pis zenci!
Amatörler ekipmanları için endişelenir, profesyoneller para için endişelenir, ustalar ışık hangi açıdan geliyor diye endişelenir.
http://www.resimupload.com/ds913095222_dscf0904.html

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Fanatik Toyotacı
  • ****
  • Corolla 1.4 D4D Comfort
  • Araç: Corolla
  • Kan Grubu: B+
  • 1 kere teşekkür edildi
Ynt: Ynt: Fıkralar & Karikatürler
« Yanıtla #486 : Mayıs 28, 2009, 22:15:19 »
85 yaşında bir adam doğumhanenin kapısında beklemektedir..
Doğumhaneden çıkan doktor şöyle bir bakındıktan sonra yaşlı adama sorar:

Doktor: "İçerde doğum yapan bayan yakınınız mı?"

Adam: "Evet, eşim."

Doktor: "Ama bayan 25 yaşlarında..."

Adam: "Tamam işte, eşim o. Niye şaşırdınız, baba olamaz mıyım yani?"

Doktor: "Yoo, aklıma benim dedem geldi de."

Adam: "Nesi varmış dedenizin?"

Doktor: "Kendisi av meraklısı idi. sürekli ava çıkardı. Ancak yaşlanınca
zorlanmaya başladı. Bir gün ava çıkacakken kendisini uyardık, aman
yapma dedecim, sen yaşlandın, ava gidemezsin diye. Kendisi Israr etti
ve hazırlandı. E, tabi yaşlılık, çıkarken tüfek yerine baston aldı
eline. Ben de kendisiyle gittim.

Ormanda bayağı yol yürüdükten sonra bir geyik gördük. Dedim ya, dedem
yaşlı. Bastonu omzuna koydu, doğrulttu ve geyiğe bastonla ateş etti.
Geyik o anda vurulup yere düştü..."

Adam: "Olamaz, başkası vurmuştur."

Doktor: "Kesinlikle..."
Amatörler ekipmanları için endişelenir, profesyoneller para için endişelenir, ustalar ışık hangi açıdan geliyor diye endişelenir.
http://www.resimupload.com/ds913095222_dscf0904.html

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Fanatik Toyotacı
  • ****
  • Corolla 1.4 D4D Comfort
  • Araç: Corolla
  • Kan Grubu: B+
  • 1 kere teşekkür edildi
Ynt: Ynt: Fıkralar & Karikatürler
« Yanıtla #487 : Mayıs 28, 2009, 22:17:22 »
İki fanatik futbolsever konuşmaktadır.

Biri diğerine:

"Maça gitmiyor musun?" diye sorar diğeri de cevap verir:

"Ne diye gideyim allah aşkına? Oynanan futbol futbol değil ki. Hakemler kötü, oynanan oyun itiş kakış, saatlerce gişe önünde, kuyrukta bekle, içeride kavga gürültü, çıkışta vasıta
bulamazsın…"

Soruyu soran başını sallayarak:
"Beni de tıpkı senin gibi karım bırakmıyor."
Amatörler ekipmanları için endişelenir, profesyoneller para için endişelenir, ustalar ışık hangi açıdan geliyor diye endişelenir.
http://www.resimupload.com/ds913095222_dscf0904.html

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Fanatik Toyotacı
  • ****
  • Corolla 1.4 D4D Comfort
  • Araç: Corolla
  • Kan Grubu: B+
  • 1 kere teşekkür edildi
Ynt: Ynt: Fıkralar & Karikatürler
« Yanıtla #488 : Mayıs 28, 2009, 22:24:37 »
Oğlu kayseriliden para istiyor:
"Baba 500 bin lira verirmisin"
Kayserili baba :
"400bin mi dedin?...... naapçan lan 300 bini ......200 bin neyine yetmiyor..... al sana 100 bin yeter..."
ve çıkarıp kasadan bi 50 binlik verir....
Oğlu:
"eheh.. baba bana zaten 50 bin lazımdı..."
"Bak sen kerataya... demek sahte para vermesem kazıklayacaktın beni..."

                                                                                           (eşim kayserili)
Amatörler ekipmanları için endişelenir, profesyoneller para için endişelenir, ustalar ışık hangi açıdan geliyor diye endişelenir.
http://www.resimupload.com/ds913095222_dscf0904.html

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Fanatik Toyotacı
  • ****
  • ***AVENSIS***
  • Araç: Avensis
  • Kan Grubu: ---
  • Kilometre: 110000
  • Model Yılı: '13
  • 3 kere teşekkür etti
  • 6 kere teşekkür edildi
Ynt: Ynt: Fıkralar & Karikatürler
« Yanıtla #489 : Mayıs 28, 2009, 22:27:17 »
güzel fıkralar.
2013 Avensis 1.6 Elegant Extra

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Fanatik Toyotacı
  • ****
  • Corolla 1.4 D4D Comfort
  • Araç: Corolla
  • Kan Grubu: B+
  • 1 kere teşekkür edildi
Ynt: Ynt: Fıkralar & Karikatürler
« Yanıtla #490 : Mayıs 28, 2009, 22:31:07 »
Kadının Elini Neden Öpersiniz?

Fransız erkeğine sormuşlar. 'Kadının elini niye öpersiniz?' diye.

Fransız cevaplamış ' Kadına saygı duyarım. Erkek ile bir bütünü tamamlar.'

Alman erkeğine sormuşlar. 'Kadının elini niye öpersiniz?'

Alman cevaplamış 'Kadın kutsaldır. Hayatın devamını sağlar, doğurur.'

Türk erkeğine sormuşlar. 'Kadının elini niye öpersiniz?'

Türk erkeği cevaplamış-' Bir yerden başlamak lazım! '......  :D
Amatörler ekipmanları için endişelenir, profesyoneller para için endişelenir, ustalar ışık hangi açıdan geliyor diye endişelenir.
http://www.resimupload.com/ds913095222_dscf0904.html

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Fanatik Toyotacı
  • ****
  • Corolla 1.4 D4D Comfort
  • Araç: Corolla
  • Kan Grubu: B+
  • 1 kere teşekkür edildi
Ynt: Ynt: Fıkralar & Karikatürler
« Yanıtla #491 : Mayıs 28, 2009, 22:35:07 »
emegine saglık Aydın abi, ancak plaka çok hoşuma gitti :D güle güle kullanınn 34 35 te güzel olmuş zaten AER

teşekkür ederim ;)
Amatörler ekipmanları için endişelenir, profesyoneller para için endişelenir, ustalar ışık hangi açıdan geliyor diye endişelenir.
http://www.resimupload.com/ds913095222_dscf0904.html

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Eski Toprak Toyotacı
  • *****
  • Achtung! Adolf Hakkı ohne Toyota Yaris Twin-Turbo
  • Araç: ---
  • Kan Grubu: B+
  • 17 kere teşekkür etti
  • 41 kere teşekkür edildi
Ynt: Ynt: Fıkralar & Karikatürler
« Yanıtla #492 : Mayıs 28, 2009, 23:59:33 »
85 yaşında bir adam doğumhanenin kapısında beklemektedir..
Doğumhaneden çıkan doktor şöyle bir bakındıktan sonra yaşlı adama sorar:

Doktor: "İçerde doğum yapan bayan yakınınız mı?"

Adam: "Evet, eşim."

Doktor: "Ama bayan 25 yaşlarında..."

Adam: "Tamam işte, eşim o. Niye şaşırdınız, baba olamaz mıyım yani?"

Doktor: "Yoo, aklıma benim dedem geldi de."

Adam: "Nesi varmış dedenizin?"

Doktor: "Kendisi av meraklısı idi. sürekli ava çıkardı. Ancak yaşlanınca
zorlanmaya başladı. Bir gün ava çıkacakken kendisini uyardık, aman
yapma dedecim, sen yaşlandın, ava gidemezsin diye. Kendisi Israr etti
ve hazırlandı. E, tabi yaşlılık, çıkarken tüfek yerine baston aldı
eline. Ben de kendisiyle gittim.

Ormanda bayağı yol yürüdükten sonra bir geyik gördük. Dedim ya, dedem
yaşlı. Bastonu omzuna koydu, doğrulttu ve geyiğe bastonla ateş etti.
Geyik o anda vurulup yere düştü..."

Adam: "Olamaz, başkası vurmuştur."

Doktor: "Kesinlikle..."

:alkis:
Folgsamkeit macht frei...

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Eski Toprak Toyotacı
  • *****
  • Gülümseyin...
  • Araç: Yaris
  • Kan Grubu: 0+
  • Model Yılı: -
  • 1 kere teşekkür etti
  • 18 kere teşekkür edildi
Ynt: Ynt: Fıkralar & Karikatürler
« Yanıtla #493 : Mayıs 29, 2009, 18:30:50 »
bu fıkranın aynısını eklemiştim sadece doğumhane kapısı değildi başı ;)
neyse önemlideğil güzel fıkra adaşım :D

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Fanatik Toyotacı
  • ****
  • Corolla 1.4 D4D Comfort
  • Araç: Corolla
  • Kan Grubu: B+
  • 1 kere teşekkür edildi
Ynt: Ynt: Fıkralar & Karikatürler
« Yanıtla #494 : Mayıs 29, 2009, 21:06:52 »
bu fıkranın aynısını eklemiştim sadece doğumhane kapısı değildi başı ;)
neyse önemlideğil güzel fıkra adaşım :D

Olur böyle raslantılar adaşım ;)
Amatörler ekipmanları için endişelenir, profesyoneller para için endişelenir, ustalar ışık hangi açıdan geliyor diye endişelenir.
http://www.resimupload.com/ds913095222_dscf0904.html

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Fanatik Toyotacı
  • ****
  • ***AVENSIS***
  • Araç: Avensis
  • Kan Grubu: ---
  • Kilometre: 110000
  • Model Yılı: '13
  • 3 kere teşekkür etti
  • 6 kere teşekkür edildi
Ynt: Ynt: Fıkralar & Karikatürler
« Yanıtla #495 : Mayıs 29, 2009, 23:47:19 »
Arkadaşlar bunlar da temelin sevdiğim fıkraları. içlerinden ayırdım ve ekledim beğenirsiniz inşallah.

BİRA
Temel bara gitmiş üç bira istemiş. Barmen biraları vermiş. Temel sırayla her birinden birer yudum içmiş ve bu şekilde biraları bitirmiş.

Barmen dayanamamış sormuş; "Kardeşim niye üç birayı bir anda istiyorsun, bir tane söyle bitir diğerlerini sonra iste"

Temel: "Biz üç kardeşiz, ben burada, diğerimiz İngiltere diğerimiz Amerika da, aramızda kararlaştırdık her bara gittiğimizde üç bira istiyoruz ve hepimiz için bir yudum içiyoruz, berabermişiz gibi oluyor" demiş.

Bu barmenin çok hoşuna gitmiş ve böyle bir kaç ay geçmiş. Bir gün Temel bara girdiğinde barmen tam üç bira verecekken Temel ikide durmasını söylemiş.

Barmen donmuş kalmış, İrlandalı bir köşeye gitmiş sessizce biralarını içmiş tam çıkacak barmen bunu durdurmuş: "Kaybın için çok üzgünüm demiş"

Temel:"niye?" demis.

Barmen:"Bugün sadece iki bira istedin kardeşlerinden birini kaybettin herhalde"

Temel "Ha yok canım nerden çıkarıyorsun ben alkolü bıraktım sadece."




TEMEL VE MAYMUN

Nasa uzay üssünde yeni bir deneme yapılıyormuş. Gönüllü başvuranlar arasından Temel, astronot adayı olarak seçilmiş. Ön elemede oldukça sıkı testleri geçen Temel; 3 aylik ikinci bir eğitim ile iyi bir astronot olabilmiş. Beklenen an gelmiş ve Temel bir maymunla birlikte uzay mekiğine binerek havalanmış. Atmosfer aşıldıktan sonra Temel'in ilk işi; kendisine sıkı sıkıya söylenildiği gibi zarfları açıp maymunun ve kendisinin görev kartlarını okumak olmuş. Maymunun görevleri: "Yerküre ile bağlantıyı sürekli kontrol altında tutmak; her 2 saatte bir yörüngedeki sapmaları ayarlamak; füze içindeki hava basıncı, ısı, iletkenlik değerlerini aşağıya bildirmek; yakıt harcamasını ve motorların sırasını belirlemek..." diye devam ederken; okumaktan sıkılan Temel, kendi görev kartını açmış : "Maymunu iyi besle!"


BAŞKA ASKER YOKMU

Yeni asker olan Temel'e komutanı sormuş: - "Savaşta siperdesin, sağ taraftan düşman askeri geldiğini gördün. Peki ne yaparsın?" Temel heyecanla cevap verir: - "Hemen çevirir silahımı üzerlerine ateş açarım komutanım." Komutan tekrar sormuş. - "Peki, karşıdan geliyorsa?" - "Karşıya ateş açarım, komutanım." - "Arkadan geliyorsa?" deyince komutan, Temel dayanamamış: - "Komutanım, bu ordunun benden başka askeri yok mu?"

TEMEL KARAYOLLARI'NDA

Temel Karayolları Müdürlüğünde işe alınmıştır; görevi ise yollardaki çizgileri çekmektir. Temel'e bir kutu boya ve fırça verilir. Temel çizgileri çekmeye başlar. Bir gün amiri gelir ve çizelgeye bakar; "1. gün 500 metre, 2. gün 300 metre, 3. gün 150 metre, 4. Gün 100 metre.." "Temel", der "her gün gittikçe tembelleşiyorsun galiba?" Temel cevap verir: "Aksine amirum daha çok çalışayrum lakin gün geçtikçe boya kutusundan daha fazla uzaklaşayrum."

GOLF

İngiliz, Fransız ve Laz gene beraberler.. İngiliz - Golf için bir sopa, bir top ve bir delik gerekir, bende bir sopa var. Fransız: - Bende de bir top var. Temel: - Ben oynamıyorum.

İDRAR TAHLİLİ

Temel hastaneye gitmektedir. Girişte birinin ağladığını görür. Yaklaşır ve sorar: - "Hayrola hemşerim! Neden ağlıyorsun?" Adam: - "Kan tahlili yaptırmaya geldim. Parmağımı kestiler!" der. Temel daha şiddetli bir şekilde ağlamaya başlar. Bu sefer susan adam, Temel'e sorar: - "Hemşerim, sen niye ağlamaya başladın?" Temel: - "Ben" der, "idrar tahlili yaptırmaya geldim."
2013 Avensis 1.6 Elegant Extra

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Fanatik Toyotacı
  • ****
  • Corolla 1.4 D4D Comfort
  • Araç: Corolla
  • Kan Grubu: B+
  • 1 kere teşekkür edildi
Ynt: Ynt: Fıkralar & Karikatürler
« Yanıtla #496 : Mayıs 30, 2009, 09:33:15 »
Ford minibüs

Adamın birisi şehirlerarası yolcu taşımacılığında kullanmak üzere Ford minibüs satın alır. İlk sefere çıkacağı gün çok heyecanlıdır. Yolcuları tepelemeye doldurur ve yola çıkar. Fakat minibüsü öyle hızlı kullanmaktadır ki minibüsün en arka koltuğunda oturan 60 yaslarında bir ihtiyar amca şoföre :
- 'Yavrum biraz yavaş gitsene kaza yapacaksın.' deyince şoför heyecanla,' Beybaba sen Ford minibüsü bilir misin' der.İhtiyar adam :
-'Hayır bilmiyorum' deyince şoför.-' O zaman otur yerine bir daha isime kaarışma' der.Neyse seyahat bu şekilde devam eder. İleride keskin bir virajdan 120 Km hızla dönünce uçuruma yuvarlanmaktan son anda kurtulurlar. Bu arada minibüsteki yolculardan orta sıralarda oturmakta olanorta yaslı bir kadın:- 'şoför Bey rica ederim yavaş git,evde çoluk çocuğumuz bekliyor' deyince.Şoför kadına:
-'abla sen Ford minibüsü bilir misin?' ddeyinceKadın.
-'Hayır nereden bileyim' der. Şoför bunun üzerine.
-'O zaman sus, bana müdahale etme' der.Yola devam ederler. Artık minibüs öyle süratli gitmektedir ki herkesin yüreği ağzında şoförün insafa gelmesini bekler. şoförün sağında oturan adam dayanamayıp:
-'şoför Bey, yavaş gitsene canına mi sussadın' deyince
Şoför:-' Abi sen Ford minibüsü bilir misin?' ddeyince,
Adam:-' evet ulan biliyorum ne olacak!der. Bunun üzerine şoför heyecan içerisinde:
-'iyi o zaman çabuk söyle bunun freni nerede ?
Amatörler ekipmanları için endişelenir, profesyoneller para için endişelenir, ustalar ışık hangi açıdan geliyor diye endişelenir.
http://www.resimupload.com/ds913095222_dscf0904.html

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Hiperaktif Toyotacı
  • ***
  • Araç: Başka Marka
  • Kan Grubu: A+
  • Kilometre: 180
  • Model Yılı: '14
  • 175 kere teşekkür etti
  • 129 kere teşekkür edildi
Ynt: Ynt: Fıkralar & Karikatürler
« Yanıtla #497 : Mayıs 30, 2009, 12:48:41 »
Batı ülkelerinden birinde, matematikten sürekli zayıf notlar alan çocuğu, ailesi bir faydası olur düşüncesiyle Katolik okuluna gönderir. Bakarlar ki çocuk hep tam not almakta... Sebebini cok merak edip sene sonunda çocuğa sorarlar: "Ne değisti?" çocuk cevap verir:
- Okulun ilk gününde artı işaretine çivilenmiş adamı görünce durumun ciddiyetini anladım."
*******************************************************************************************************************Mafya babası haraçlarını toplaması için yeni bir tetikçi buldu. seçtigi adam sağır ve dilsizdi. Çünkü baba, bu tetikçi yakalanırsa polise fazla bir şey anlatması mümkün olamaz, diye düşünüyordu. Baba, bir gün ödemelerin geciktiğini fark etti ve tetikçiyi odasına çağırdı, bir de işaret dilini bilen tercüman buldular. Tercüman işaretle sordu:
- "Para nerede?" Sağır dilsiz işaretle yanıt verdi:
- "Ne parası? Benim paradan maradan haberim yok. Neden bahsettiginizi anlamıyorum." Tercüman tercüme etti:
- "Neden bahsettiğinizi anlamıyormuş. " Baba 38'liği koltuk altından çekip sağır dilsizin beynine dayadı:
- "Şimdi sor bakalım, para nerede." Tercüman işaretle sordu:
- "Para nerede?" Sağır
-dilsiz kan ter içinde işaretle yanıt verdi:
- "Şehir merkezindeki parkta, büyük heykelin olduğu kapıdan girince soldan 3. ağacın kovuğunda yüz bin dolar var."
- "Ne söyledi?" dedi Baba. Tercüman yanıtladı:
- "Dedi ki, hala neden bahsettiğinizi anlamıyormuş, ayrıca o tetiği çekmek de biraz g.t istermiş.
*******************************************************************************************************************
Temel bir gün kahveye girmiş. Üstü başı yırtıkmış. Ne oldu diye sormuşlar.
-Temel: "Kaynanamı gömdük."diye cevap vermiş.
- Kahvedekiler: "İyi de bu halin ne?"
-Temel: "Biraz direndi de."
*******************************************************************************************************************
Temel eczacılık fakültesini bitirmiş. Fakat eczane açacak parası yok, Girmiş bir eczaneye:
- Beyefendi sizde soğan var mı? Adam Temel'i başından savmış.Temel bu durur mu? Hergün yeni saçma soru larla geliyormuş. Birgün eczacı Temel'e:
-Kardeşim senin derdin ne?
-Burayı bana sat. Eczaci kurtulmak icin eczaneyi satmış,birkaç gun sonra Eczaneyi satan a dam içeri girmiş,Temel'e:
-Siz de soğan varmı? demiş... Temel adama 'biz de soğan var ama senin reçeten var mı?'demis....
*******************************************************************************************************************
Temel İngiltere'ye gidecekmiş. Arkadaşı Cemal İngiltere'de trafiğin soldan olduğunu ve bunun Temel için oldukça tehlikeli olacağını söyleyip, dikkatli sürmesini öğütlediğinde, Temel: "Merak etme yegen dün Rize'den Samsun'a soldan gittim, bunun ne kadar tehlikeli olduğunu bilirim daa !!!"
*******************************************************************************************************************
İYİ şoför, herhangi bir durumda, iki şoförden birinin durması, ya da yavaşlaması gerekiyorsa, 'Hak, kural' falan demeden, ilk davranan, arabasının kaderini başkasına bırakmayandır.

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Hiperaktif Toyotacı
  • ***
  • Araç: Başka Marka
  • Kan Grubu: A+
  • Kilometre: 180
  • Model Yılı: '14
  • 175 kere teşekkür etti
  • 129 kere teşekkür edildi
Ynt: Ynt: Fıkralar & Karikatürler
« Yanıtla #498 : Mayıs 30, 2009, 12:51:45 »
Dursun Ordu ile Trabzon arasında yük taşıyan bir kamyonun şoförüymüş.Radyoda çay elinden öteye çalarken birden yayın kesilir ve anonsta "Dikkat! Dikkat! Dünyamızı uzaylılar istila etmiştir.Uzaylıların kuzey yarım küreye indiği tahmin edilmektedir."Dursun umursamaz.Yoluna türkülerle devam ederken, yayın tekrar kesilir."Dikkat ! Dikkat! Uzaylıların Türkiye'ye indiği tahmin edilmektedir.Lütfen endişelenmeyin.iyi huylu uzaylılar ;ancak dilimizi pek iyi konuşamıyorlar,kolları uzun , bacakları kısa." Dursun Allah ,Allah bu da nerden çıktı der ve içine bir kurt düşer.Yoluna devam ederken bir daha yayın anonsla kesilir: "Uzaylıların Karadeniz bölgemiz, Ordu
-Trabzon arasına indiği tespit edilmiştir.Tekrar ediyoruz. Lütfen endişelenmeyin, iyi huylu uzaylılar ancak dilimizi pek iyi konuşamıyorlar, kolları uzun , bacakları kısa. Onlarla yavaş konuşarak anlaşabilirsiniz." Dursun'un içine bir kurt düşer ;ama ne yapsın ki,yoluna devam etmek zorundadır.Yaklasik 10
-15 km sonra yol kenarında, spikerin tarifine uyan bir yaratık görür,el frenini çekip iner, yavaş yavaş yaklaşır. Kolları uzun , bacakları kısa varlığa, yavas ve tane tane :
-"Be-nim a-dum Dur-sun.T-rab-zon-lu-yum.sa-na kö-tu-lük yap-mam.bana ken-di-ni ta
-nit. "der.
Yaratık da tane tane ,kızgınca ve yavaş cevap verir :
"A-dum te-mel. ri-ze-li-yum. ha bu-ra-ya si-çay-rum.
*******************************************************************************************************************
Temel ile Dursun tarlada çalışırken Temel'i penisinden yılan sokmuş dursun hemen koşarak telefonda doktora "Temeli yılan soktu ne yapalım?" demiş.Doktor da "Yılan sokulan yeri emip emip tükürün" demiş.Dursun Temel'in yanına gitmiş, Temel merakla "Doktor ne dedi?" demiş. Dursun cevap vermiş "Ölsün p...nk "dedi.
*******************************************************************************************************************
Temel ile Dursun Amerika'da itfaiye teşkilatına girerler, yangın ihbarı alınır.Çok katlı bir binanın kreş katında yangın çıkmıştır. İtfaiyeci merdiveni çalışmaz.Temel yukarı çıkar. Dursun aşağıda kalır..Temel aşağıda bekleyen Dursun'un kucağına çocukları atmaya baslar.Temel atar, Dursun tutar, kaldırıma koyar.Bir çocuk, iki çocuk, üç çocuk, derken beşinci zenci çocuktur..Temel bırakır, Dursun yakalamak için kollarını açmaz. Çocuk paat yerde.Tekrar at, tut kenara koy, tut at kenara koy. Temel yine zenci çocuk atar Dursun yine tutmaz. Çocuk paat gene yerde..Dursun yukarı bağırır: "Temel yanıkları atarak vakit kaybetme.."...!!
*******************************************************************************************************************
Clinton, Küba'ya gelecekmiş.. Kübalılar toplanmış, bir hoşluk yapacaklar.. Ülkenin en iyi ressamına başvurmuşlar.. Bir tablo yap.. Adı, 'Clinton Küba’da' olsun" diye.. Ressam "Hadi oradan" demiş.. "Ben adamı görmedim bile.. Adam hayatında Küba'ya gelmedi. Simdi ben nasıl 'Clinton Küba'da' diye resim yaparım?.." Tesadüf bu ya.. Bizim Temel, puro almaya Havana'ya gelmiş o sırada.. konuşmayı duymuş.. "Ben size istediğiniz tabloyu yaparım. Bana bir sandık puro verirseniz" demiş .. Vermişler.. Temel bir hafta sonra, Küba' lılari çağırmış.. "İste tablonuz" demiş.. Tuvalin üzerini örten bezi hızla aşağı çekivermiş.. Kübalılar da donuvermişler.. Tabloda, yatakta iki kişi .. "Bu ne" diye gürlemiş, Turizm Bakanı.: "Bu ne?.. Bu kadın kim?.." "Clinton'un karisi" demiş, Temel.. "Peki bu üstündeki adam kim?" "Clinton'un uşağı!.." "Peki Clinton nerde ulan!.." "Clinton Küba'da" .....
*******************************************************************************************************************
Gece karanlığında gezinen Temel önünde birşey olduğunu görmüş ve eğilip eline almış, mıncıklamış, yüzüne sürmüş, koklamış ve demişki "Ula pokmuş da iyiki üstüne basmadım"
*******************************************************************************************************************

Trabzon'da bir grup Laz çok ağaç kesebilmek için Amerika'dan motorlu testere getirtmeye karar vermişler. Gerekli bağlantılar kurulduktan sonra para ödenmiş ve birkaç tane elektrikli testere alınmış. Garanti kağıdında da günde enez 500 tane ağaç keseceği belirtiliyormuş.Her neyse, bizimkiler koyulmuşlar ise. Aksam olduğunda en fazla ağaç kesen Temel mis ve sadece 50 tane ağaç kesmiş. Doğal olarak herkes şaşırmış. Bir sonraki gün , Temel zorlayarak sayıyı 100'e çıkarmış. Daha sonraki gün aksam Temel yerinden kalkamaz hale gelmiş ama sadece 150 tane ağaç kesebilmiş. Artık bizimkiler Amerika'dan bir yetkili çağırmaya karar vermişler. Yetkili gelmiş ve birlikte ormana gitmişler. Amerikalı motorun ipini çekip çalıştırmış ve çıkan ses üzerine bizimkiler hep bir ağızdan:
- Uyy o ses ne daa ?
*******************************************************************************************************************
İYİ şoför, herhangi bir durumda, iki şoförden birinin durması, ya da yavaşlaması gerekiyorsa, 'Hak, kural' falan demeden, ilk davranan, arabasının kaderini başkasına bırakmayandır.

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Hiperaktif Toyotacı
  • ***
  • Araç: Başka Marka
  • Kan Grubu: A+
  • Kilometre: 180
  • Model Yılı: '14
  • 175 kere teşekkür etti
  • 129 kere teşekkür edildi
Ynt: Ynt: Fıkralar & Karikatürler
« Yanıtla #499 : Mayıs 30, 2009, 12:57:59 »
Temel, bir binanin altında durmuş, arkadaşları da çatıya çıkmış. Temel aşağıdan arkadaslarına,
-Ula sen iki kolunu yana aç aşağı öyle atla demiş. Birincisi atlamış gümm.
-Ikinciye "Sen sadece sağ kolunu yana aç, öyle atla? demiş.Ikinci de atlamış gümmm.
-Üçüncüye
-Sen iki kolunu yanına yapıştır öyle atla demiş. O da gümmm. Yoldan geçen bir adamın dikkatini çekmiş sormuş,
-Kardesim siz ne yapıyorsunuz Allah aşkına demiş. Temel cevap vermiş,
-Tetris oynayruz.
*******************************************************************************************************************
Gizli istihbarat teşkilatları kendi aralarında bir yarışma düzenlerler. yarışmanın amacı örgüt içindeki ajanların direncini ölçmek.kural şu ajana bir sır verilecek ve işkence yapılacak.acaba ajan bu işkenceye nekadar dayanacak.yarışmacılar amerika cıa,rusya kgb,Türkiye mit mit'ten de ''TEMEL''.YARIŞMAYA BAŞLANIYOR cıa ajanı işkence karşısında sırrı bir saat saklayabiliyor.kgb ajanı ise tam iki saat dayanıyor.sıra bizim temel de .Temel'e sırrı veriyorlar ve başlıyorlar işkenceye bir saat,iki saat,üç saat,dört saat derken bakıyorlarki temel ölecek biraz ara verelim tekrar devam ederiz diyorlar ve temel i bırakıyorlar.yarı baygın temel kafasını duvara vuruyor ve diyor ki ula hatirla oni yoksa gebertecekler seni.
*******************************************************************************************************************
Temel seyahat icin Amerika´ya gitmis.Bir otobüs yolculugunda zenciler ve beyazlar arasinda önde ve arkada oturmak konusunda kavga cikmis.Bir süre takip eden Temel dayanamayip olaya müdahale etmis ve
-Neden tartisiyorsunuz ki.Hepiniz de insansiniz beraber otursaniz neolur,farzedin hepiniz yesilsiniz demis.Herkes yerine oturmus ve otobus devam etmis.Bir süre sonra yine olay patlak vermis ve zencilerle beyazlar birbirlerine girmisler.Sonunda Temel dayanamamis ve bagirmis biktim sizden acik yesiller öne koyu yesiller arkaya...
*******************************************************************************************************************
Temel'le Fadime gezerlerken birkaç adam bunlara saldırır. Temel'i ağaca bağlayıp, Fadime'yi başlarlar soymaya. Fadime bağırır: 'Temel bunlar galiba beni ...' Temel: 'Başım ağrıyo de başım ağrıyı dee'.
*******************************************************************************************************************
Karadenizliler, bir konferans düzenlerler. Bu konferansa konusmacı olarak ünlü bir Amerikalı bilim adamı da davet edilir. Amerikali konuk, bir hafta erken gelir, hem tatil yapar hem de Türkleri yakından tanıma fırsatı bulur. Karadenizliler ile Amerikalı bilim adamı hemen her konuda anlaşırlar, uyum içinde konferans biter. Ayrılık günü gelir, Karadenizlileri alır bir düşünce. Biz bu değerli bilim adamına ne alalım? Aralarında toplanırlar, başkan konunun önemini vurgulamak için der ki: Biz bu Turk dostu, degerli bilim adamına nasıl bir hediye alalım ki bizi unutmasın? Hem kullanışlı bir şey olsun, hem her eline aldığında bizi hatırlasın? Salonda kısa bir sessizlik olur, arka sıralardan Temel elini kaldırır: "Sünnet ettirelim..! "
*******************************************************************************************************************
Adamın biri, papağan almak ister. Gittiği dükkândaki papağanları sırayla inceler.1.kafeste rengarenk, pırıl pırıl tüyleri olan papağanı beğenir. Etiketinde 5.000 dolar yazılıdır.
- Dükkan sahibine sorar. “Bu kuş niye bu kadar pahalı?”
- Dükkan sahibi “Bu papağan tam 7 dil biliyor, onun için”. Adam başka bir kafeste bembeyaz şahane bir kuş daha görür. Hem de 10.000 dolarlık. Yine sorar. Meğer bu kuş anayasayı ezbere okurmuş da ondan. Adam bir bakar en köşede ki kafeste, tüyleri dökülmüş ve kararmış yaşlıca bir kuş var. Ama o da ne tam 50.000 dolar. Peki der bu perişan haldeki kuşun nesi var.
- Dükkan sahibi “ Vallahi birader, bu kuşun nesi var biz de bilmiyoruz. Ama öteki papağanlar sabahları buna günaydın üstat diyorlar.”
*******************************************************************************************************************
Sherlock Holmes ile Dr. Watson kampa giderler. Güzel bir yemek yiyip bir şişe de şarabı devirdikten sonra uykuya dalarlar. Birkaç saat sonra Holmes uyanır ve arkadaşını dürtükler.
-"Watson, yukarıya bak ve bana ne gördüğünü söyle".
- Watson cevap verir: "Milyonlarca yıldız görüyorum."
- Holmes sorar: "Bu sana neyi gösteriyor?"
- Watson bir an düşünür ve yanıtlar: " Astronomik olarak milyonlarca galaksinin ve dolayısıyla milyarlarca gezegenin varlığını görüyorum. Yıldızların konumuna bakarak saatin 3'üçeyrek geçtiğini çıkarıyorum. Teolojik olarak tanrının kudretini ve kendi acizliğimizi görüyorum. Meteorolojik açıdan da bugün havanın çok güzel olacağını tahmin ediyorum. Neden sordun? Sana ne gösteriyor? " Holmes arkadaşını sabırla dinlemiştir ama artık dayanamaz:
- "Ulan hıyar, çadırımızı araklamışlar!"
*******************************************************************************************************************
Yolcular uçağın yanında otobüsten inmişler.. Bavullarını gösteriyorlar. Bir bakmışlar uçak şirketinin minibüsü yanlarında durmuş. İçinden kaptan pilotla, yardımcı pilot inmişler..Yolcular fena halde şaşırmışlar.. Nasıl şaşırmasınlar.. Kaptan pilotun elinde bir beyaz baston. Kolunda üç noktalı bant.. yardımcı pilotun elinde bir köpek taşması.. Tasmanın ucunda bir Köpek.. Sağa sola çarparak öyle ilerliyorlar uçağa.. Günlerden bir nisan değil ama, "Saka herhalde" demiş yolcular, doluşmuşlar uçağa.. Uçak pistte hızla ilerlemeye başlamış. Yolcuların gözleri camda, uçak hızlanmış.. Yolcular endişelenmeye başlamışlar.. Uçak daha hızlanmış. Pistin sonu hızla yaklaşmaya başlamış.. uçak iyice hızlanmış.. Bazı yolcular paniklemiş dua etmeye başlamışlar. Uçak son hıza ulaşmış. Bu arada pistin sonuna da ulaşmış. 10 metre sonra betonun bitip cimlerin başladığı gören yolcular dehşet içinde çığlığı basmışlar.. Tam o anda da kaptan pilot levyeyi sonuna kadar çekmiş.. Uçak tam pist biterken tekerleklerini yerden kesmiş, havalanmış. Kaptan pilot arkasına yaslanmış. Derin bir nefes almış ve yardımcı pilota dönmüş:
-"Biliyor musun?" demiş,"Bir gün çığlık atmayacaklar ve hepimiz öleceğiz!
*******************************************************************************************************************
Hitler ve Stalin bir barda oturmaktadırlar. Bir adam içeri girer ve barmene bunlar Hitler ve Stalin değil mi diye sorar. Barmen "Evet, onlar" der. Sonra adam onlara doğru yürür ve sorar:
- "Selam, ne yapıyorsunuz?"
- Hitler cevaplar: "3. Dünya savaşını planlıyoruz."
- Adam sorar. "Gerçekten mi? Neler olacak?"
- Hitler:"Bu sefer 14 milyon Yahudi yi ve bir bisiklet tamircisini öldüreceğiz" der.
- Adam sorar: "Bir bisiklet tamircisi mi???!"
- Hitler Stalin'e döner ve der ki: "Gördün mü, sana kimsenin 14 milyon Yahudi yi takmayacağını söylemiştim!"
*******************************************************************************************************************
İki Yahudi arkadaş, piyasayı araştırmışlar ve o sene haki renkteki kumaşın moda olacağını öğrenmişlerdi. Bütün varlıklarını paraya çevirdiler.Piyasadaki bütün haki kumaşları satın aldılar. Depoları bu renkteki kumaşlarla doldu ancak kimsenin bu kumaşlara talip olmadığı görüldü. İki kafadar artık iflasın eşiğine gelmişlerdi. Moiz ve Aron dertli dertli oturuyorlardı. Artık bıçağın kemiğe dayandığı bir gün kapı çalındı ve içeriye bir albay girdi: "Siz de dedi haki renkte kumaş var mı?" Kulaklarına inanamadılar. Hemen atıldılar: "Evet albayım var, gösterelim" dediler. Albay, dikkatle kumaşları inceledi. "Çok beğendim", dedi. "Bu sene askerlere 200.000, subaylara 50.000 adet haki renkte elbise yaptıracağız. Ancak tabii ki benim tek başıma beğenmem yetmez. Generalimin de oluru lazım. Bana bir parça numune verin. Yarın öğlen 12'ye kadar telgraf çekersem iptal ederim. Eğer telgraf gelmezse kumaşları kesip imalata başlayabilirsiniz." O gece bitmek bilmedi. Kimi zaman ümitlendiler, kimi zaman "ya iptal olursa" diye düşündüler. Ertesi gün saat 11, 11.30, 11.45, gözleri yolda, korku ile postacıyı beklediler. Gelmesin diye dua ederek. 12'ye 5 kala postacı sokağın köşesinden gözüktü. "Belki bize gelmiyordur" diye ümitlendiler. Ancak postacı gelip kapılarını çaldı. Moiz, büyük bir kederle koltuğa çöktü. Aron da çaresiz kapıyı açtı. Postacının elinde bir telgraf vardı. Aron titreyen elleri ile telgrafi açtı, okudu ve sevinçle seslendi: "Müjde Moiz, baban ölmüş!.."
*******************************************************************************************************************
Ülkenin yaşını başını almış ve en zengin işadamlarından biriyle yapılan röportajdır: Genç gazeteci çocuk soruyor,"Efendim, bugünlere nasıl geldiğinizi, bu inanilmaz servetin öyküsünü bizimle paylaşmak ister misiniz?" Ve cevap geliyor, "1928 yılıydı. 1.Dünya savaşının acılari yeni yeni sarılıyordu. Elimdeki birkaç sentten başka hiç bir şeyim yoktu. Elimdeki 5 sent ancak 1 elma almama yetiyordu, ve ben 1 tek elma aldım. Sabahtan akşama kadar elmayı sildim, pırıl pırıl oldu. O elmayı gün sonunda tam 10 sente sattım. Sabahı zor etmiştim. Ertesi sabah, elimdeki 10 sentimle 2 elma aldım. Sabahtan akşama kadar o 2 elmanın her tarafını sildim, bir güzel parlattım ve gün sonunda ikisini, toplam 20 sente sattım. Bu sistemle ay sonuna kadar devam ettim ve bir ay içersinde tam 1.37 dolar kazanmış oldum. Ertesi ayın ilk haftası karımın amcası öldü ve bize 5 milyon dolar miras bıraktı.
*******************************************************************************************************************
Zengin bir is adamının kızı, kendisiyle evlenmek isteyen erkek arkadaşını anne ve babasıyla tanıştırmak için evlerine yemeğe çağırdı. Yemekten sonra zengin is adamı damat adayıyla baş başa konuşmak istedi ve onu çalışma odasına götürdü.Senle söyle erkek erkeğe konusalım yavrum, dedi. Evlendikten sonra aileni geçindirmek için ne is yapmayı düşünüyorsun? Damat adayı duraksamadan yanıt verdi: Aslında benim elimden her is gelir efendim, evlendikten sonra bir yerde kesinlikle bir is bulurum. Sonra da nasıl olsa, Tanrı yardim eder.Damat adayının bu yanıtını kuşkuyla karşılayan iş adamı, bu kez daha somut bir soru sordu: Peki içinde kızımı oturtabileceğin bir eve nasıl sahip olmayı düşünüyorsun?Damat adayı yine duraksamadan cevap verdi: Ben aslında çok çalışkan bir insanımdır, dedi. Gece gündüz demez çalışır, para biriktiririm. Sonra da nasıl olsa Tanrı yardim eder, bizde bir ev sahibi oluruz.Kız babasının neşesi iyice kaçtı. Bu kez sesini yükselterek sordu: Peki oğlum ilerde çocuklarınız olunca onlara nasıl bakacaksınız? Damat adayı o soruyu da yanıtladı: Biraz önce söyledim ya, gece gündüz çalışır kazandığım tüm parayı biriktiririm. Sonrada nasıl olsa Tanrının yardımıyla çocuklarımızı büyütürüz.Damat gittikten sonra kızı koşarak babasının yanına geldi: Damadını beğendiğini gözlerinden anlıyorum babacığım, lütfen söyler misin onun en çok neyini beğendin? Babası kızının yüzüne dik dik baktı: Onun en çok hoşuma giden yani benim hakkımdaki görüşü, dedi ve ekledi: Beni Tanrı sanıyor! ...!!
*******************************************************************************************************************
Askerde kamuflaj yarışması var... Herkes çuvallara giriyor,, komutan gelip tekme atıyor onlarda hayvan sesleri çıkarıyorlar komutan onaylıyor... Birinci çuvala vuruyor.. Hav hav hav. Komutan aferin diyor köpek çuvalı.... İkinci çuvala vuruyor, miyav miyav.. Komutan gene beğeniyor.. Böyle on onbeş çuval geziyor. Hepsi çok iyi taklit yapıyorlar... En son çuvala vuruyor ses yok... Daha sert vuruyor gene ses yok, tekme, tokat, tahta, tüfek, ses yok... Askerlere emir veriyor iyicene tekmeleyin... Çuvaldan kan sızmaya başlıyor.. Beş dakika sonra da ince, bitkin bir ses: "Patateeeeeees".
*******************************************************************************************************************
Elektrik süpürgesi satıcısı, bir apartman dairesinin kapısını çalmış, kapıyı açan bayana
- "Hanımefendi, bu elimde görmüş olduğunuz kovanın içinde at pisliği var ! " demiş ve bu bir kova pisliği evin içine doğru savurarak döküvermiş. Sonrada
- "Hanımefendi, elimdeki elektrik süpürgesi ile 10 dakika içinde bunu temizleyemezsem, bu boku yiyeceğim..! "demiş. Kadın satıcıya şöyle bir bakmış.
- "Beyefendi, üstüne domates sosu da istermisiniz ? Elektrikler kesik de ....! "
*******************************************************************************************************************
Bir davada tanıklık etmesi için kürsüye yaşlı bir teyzeyi çağırırlar.. Kadın yerine oturur ve davalının avukatı kadına yaklaşır... "Bayan Jones.. Beni tanıyor musunuz?" Yaşlı teyze cevap verir: "Ah evet Bay Williams sizi çocukluğunuzdan beri tanıyorum..siz taa o zamanlar bile aileniz için tam bir baş belasıydınız..sürekli yalan söylüyorsunuz, karınızı komşunuzla aldatıyorsunuz, en yakınım dediğiniz insanların arkasından konuşuyorsunuz, 2 dolar fazla kazanmak için herkesi satarsınız..." Davalının avukatı başta olmak üzere bütün salon şok olur.. Adam ne yapacağını bilemez bir halde kadına tekrar sorar: "Peki Bayan Williams,ya karşı tarafın avukatını tanıyor musunuz?" Kadın yine cevaplar: "Elbette tanıyorum.. çocukluğunda ona dadılık yapmıştım.. Tembel,ödlek ve alkolik adamın tekidir..etrafında bir tek dostu yoktur ve herkes onun hala geceleri altına kaçırdığını söylüyor.." Yine herkes şokta.. bütün salonu bir uğultu kaplar.. hakim kürsüye tak tak tak vurup herkesi susturur ve her iki tarafın avukatını da kürsüye çağırır..Ve ikisine de eğilmelerini söyleyerek kulaklarına şunu fısıldar...  "Eğer bu kadına beni tanıyıp tanımadığını sorarsanız ikinizi de harcarım.
*******************************************************************************************************************
Sınava geç kalan 4 öğrenci hocalarından yalvar yakar kendilerini tekrar sınava sokmasını isterler.Fakat uyuya kaldıklarını söyleyemez ve arabanın tekerleğinin patladığını söyleyerek kendilerini haklı göstermeye çalışırlar. Bunun üzerine hocada sınava alacağını söyler ve her birini salonun 4 köşesine oturtturur. 2 soru vardır . sınav geçme notu 50 dir.  1. soru 40 puanlık matematik sorusudur.  2 .soru 60 puanlıktır ve soru şudur hangi teker patladı..?
*******************************************************************************************************************
İYİ şoför, herhangi bir durumda, iki şoförden birinin durması, ya da yavaşlaması gerekiyorsa, 'Hak, kural' falan demeden, ilk davranan, arabasının kaderini başkasına bırakmayandır.