0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.
İnsanlarla geçimin bence en önemli unsuru, kişinin o anki psikolojik durumu.Şahsım adına konuşuyorum;Psikolojimin iyi olduğu zamanlarda, karşımdakinin ne söyleyeceğini dinlemek için uzun uzun dinlerim ve sonunda anlaşmaya çalışırımPsikolojimin kötü olduğu zamanlarda, karşımdakinin ne söyleyeceğini dinlemem mümkün değil. Gayet tahammülsüz olabiliyorum.
Bende kendime göre bir yorum yapayım.Artık insanlar öyle bir hale geldiki kimin kim olduğu hiç belli değil. Bunu en iyi görenlerden biri de sizsinizdir sayın yöneticim. Şöyle ki insanlar çoğu zaman güzel, terbiye almış, topluma yararlı, iş güç sahibi, sevecen, güvenilir, kültürlü, akıllı ve karizmatik olarak görünüp kendilerini tanıtıyorlar. Sonra onun altından bir yaratık çıkıp geliyor ki işsiz güçsüz, milletin arkasından kuyu kazan, hiçbir işten anlamayan, ne yaptığını bilmeyen, asla güvenilmeyecek, yalanlarla bir dünyada yaşayan, aslında serseri ama üzeri örtülmüş bir insan çıka geliyor. Birilerinden birşey bekleyip, birilerini ne kadar tanıyacağımıza karar vermeden önce bence gerçek yüzünü görmek lazım insanların. Öyle insanlar var ki kimin kim olduğu kimin ne kadar adam olduğu hiç belli olmuyor...
Uğraşmak, değiştirmeye çalışmak, ikna etmeye çalışmak öncelikle sizi üzüp yıpratacaktır. Hiç gerek yok.
Nedendir bilemiyorum ama buaralar insanlardan cabuk SIKILIyorum.
İnsanlarla geçinebilmek için egolarımızdan sıyrılmamız ve empati yapabilmemiz şart. Bir davranış sergilemeden önce her zaman şu soruyu sorarım kendime: "Karşımdaki bana bu şekilde davransa rahatsız olur muyum?" Bu sorunun cevabına göre hareket ederim. Her durumda kişinin kendisine bu soruyu sorabilmesi çok önemli.
Etrafımızdaki insanlar çoğunlukla bencil. Bu bazen eşimiz bile olabilir. Anneler fedakâr gerisi boş. Az menfaatleri bozulsun gerçek karakterler ortaya çıkar. Allah sonumuzu hayr etsin.
Biri Hakkı Abi nin hesabına girmiş