Konu: Dünyanın sonu!

[(Gizli Üye)]

benim teorime göre tam tersi gerçekleşirdi.. daha bir düşünmeyen yığın oluşurdu.. kararları düşünmeyen, sonucunu düşünmeyen, nedenini düşünmeyen.. düşünmeyen işte.. çünkü ne olursa olsun ölceksin, bitecek.

Bence yaşamlarını ve dünyayı sorgulamaya başlarlardı.(büyük bir çoğunluk) Bir sonuç alamazlardı ama bu onları daha agresif yapardı.. Aramızda gerçeklerle yüzleşen varmıdır bilmem ama Bir hayat boyu verdiğin mücadelelerin ne kadar boş olduğunu görmek insana soğuk duş etkisi yapar asosyalliğe sürükler.

Asıl mesele ne biliyormusun? Ölüm öyle böyle gelecek.. Önemli olan senin ölümü farketmen.. Yoksa neyi değiştirir ki ister 1 yıl ömrün kalsın ister 50 yıl... Sen ölüme bıraktıysan kendini, aklın düşünmeye başlar evreni... Bunu engelleyemezsin , düşünürsün ve farkedersin , gerçekler korkutucudur. Ama bağımlılık yapar. Sorularına cevap bulamamak ağır ağır öldürür insanı.. Bir dönemde ölüm benim için yarındı.. Artık ne yarınlara inanıyorum nede ölüme, Hepsi tanımsız bunların.. Hayat tanımsız..

 Bir yıl kalması gibi bir durumda ise Ölümü düşünen herkesin yaşadığı şeyi tüm insanlar yaşayacaktır. Her şey boş gelmeye başlar , ''Niye doğduk ki niye öleceğiz?'' tarzında.. Bu ilk başta daha çocukça ve basit başlar. Eğer bir dini inancı varsa ''Tanrının tek başına canımı sıkılmışta , insanlar doğsunda bakalım ne yapacaklar demiş'' der. Eğer bir dini inancı yoksa bu sefer önünde üç seçenek vardır. birincisi tam tersi dine yaklaşmalar başlar, bir teselli arar. İkincisi ise dini bağımlılığı yoktur ve bir adım önden başlar düşünmeye , Dini ideolojiden kurtulsada her insanın inandığı gerçek olmayan bazı değerler vardır , oda bunlara takılır. Üçüncü grubumuz ise senin dediğin gibidir, Bu süre içinde Hayatını yaşamaya çalışır, Ama bunun olması için Ya bütün bağlarından kurtulmuştur yada hayatı düşünmeden yaşayabilecek kadar pratik zekaya sahiptir.

[(Gizli Üye)]

Erdem, anlaşılan o ki, din deyince aklına hristiyanlık geliyor. İslamiyette tanrının canının sıkılması gibi bir durum yok. Bu tür düşünceler, hristiyanlıkta var. "Adem aleyküm selam  yasak meyveyi yemişte, doğan çocukların hepsi günahkarmış" tadında bir düşünce bu. İslamiyette böyle bir durum yok.

Anladığım kadarı ile araştırmışsın ama tatmin olmamışsın. Umarım yeterli bilgiye sahip kişilerle tanışır ve istifade edersin.

[(Gizli Üye)]

bu platformda beni en çok rahatsız eden şey; herkesin öyle yada böyle kendi fikrini ifade etmesi beklenen yerde başkalarının yazdıklarının irdelenmesi....

Vedat seni severim bilirsin bir başkasının yazdığına yorum da yapabilirsin ama içinden bir cümleyi alıpta "galiba" "sanırım" "anlaşılan o ki" şekline başlayan ifadelerden kaçınmalısın.... o Erdem'in kendince ifadesidir yüreğinde yada beyninde ne olup bittiğini bilemezsin...

ve beyler lütfen özellikle ve özellikle din inanç gibi kavramlardan bahsederken başkasının ifadeleri hakkında yorum yapmayın... yorum somut konular için olsun lütfen...

[(Gizli Üye)]

şahsen kendimi düşününce umrumda değil.. 5 dakika sonra kalp krizi geçirip ölebilirim, belki bu yazıyı bile bitiremem ama dediğim gibi umrumda değil.. ölüm korkusu denen şey yok bende. zaten ölüm korkusu çok saçma geliyor bana, bunun temelinde ne yatıyor bilemiyorum ancak bana tamamen bomboş geliyor bu hayat.. yaşadığın her an seviliyorsun, seviyorsun, bir şeyler yapıyorsun ancak bir an geliyor tamamı yok oluyor, arkada kalan şey adın oluyor, yaptıkların oluyor; tabi hatırlanmaya değer biri isen..

bahsettiğin sorgulama bende asosyallik değil sosyallik yaratıyor erdem.. nasıl diyeyim, madem bomboş, o zaman tadını çıkarayım da boşluk bir şekilde dolsun moduna giriyorum.. elimden geldiğince zevk almaya bakıyorum hayattan.. küçüklüğümden beri yüzme, basketbol, vücut geliştirme gibi sporlarla çok ciddi bir şekidle ilgilendim.. hobi olarak da değil, ciddi ciddi, eğitim alarak, profesyonelce hazırlanma isteğiyle..

hobi olarak bir çok saçma alana girdim girdim çıktım.. elektriğe ve elektroniğe bayılıyorum mesela, kaç kere elektrik çarptı beni, kaç kere alev aldı devrelerim kısa devre yüzünden, kaç kere çıldırdım yapamıyorum diye haddi hesabı yok ama durup bakınca bir TM mezunu ve uluslararası ilişkiler öğrencisi olarak yurt odamın ilk çekmecesinde sıcak slikon, havya, lehim, ampermetre, bir dünya alet edevat bulundurmaktan çok da mutluyum, gurur duyuyorum..

deli gibi kişisel gelişim kitapları okuyorum. ancak bu kitapları birilerinin görüşlerini okuyup onları uygulayım diye okumuyorum.. kendime bir şeyler katıp, bir şeyler öğrenip o bilgileri kendimce yoğurup o bilgiler eşliğinde bir türkay yaratmaya çalışıyorum.

her gün yeni ve gereksiz bir hobi peşinde koşuyorum, yeni bir şeyler öğrenmek muazzam bir duygu, her yıl, her dönem kendime bir şeyler katmaya çalışıyorum.. gelişmediğim, öğrenmediğim bir yıl benim için kayıp bir yıldır.. ancak öğrenmekten kastım okul, ders vs kesinlikle değil... nefret ediyorum derslerden de ödevlerden de sınavlardan da.. ben araştırma konusu verilip onu sunmayı seven biriyim, herkesin aynı cevabı vereceği ödevler, sınavlar bana göre değil.. öyle soru olmalı ki sayfalarca şeyler yazalım ancak herkesin yazdığı farklı olsun ve o farklılığa rağmen hepsi de doğru olsun..

reklamlar bittikten sonra konuya dönelim.. bahsettiğimiz o bağlardan kurtulmuş olan insan olarak kendimi görüyorum.. yaşamaksa olay, yaşıyorum.. zevk alıyorum aldığım nefesten ancak biraz sonra ölmek ise zerre umrumda değil.. 22 yıldır nefes alıyorum, 22 yılın tek bir anında pişmanlığım yok veya ah şu eksik oldu dediğim şeyler yok.. bi kıza açılıp reddedilmişliğim de oldu ancak üzülüp çıldırmadım, nasıl reddedilceğini öğrenmiş oldum. iktisatta başlayıp yapamadım bölüm değiştirdim ancak üzülüp yıkılmadım.. iktisat temelli bir uluslararası ilişkiler öğrencisi oldum.

neyse yine reklama başladım olay bağlardan kurtulmak değil erdem, olay tamamen barışık yaşamak.. kendinle barışık yaşamak, dünyayla barışık yaşamak, dinle barışık yaşamak.. aldığın nefesten zevk almak.. bir insan hep alabildiğine özgür olup hem de alabildiğine dindar olabilir. özgürlük anlayışına bağlıdır bu.

henry ford T-model denen aracı seri üretmeye başladığında bir söz söylemiş, çok hoşuma gitmişti benim...
T-model aracı istediğiniz renk satın alabilirsiniz, yeter ki istediğiniz renk siyah olsun. (henry ford)

mutlu olmak için hedef koy, ulaşmak için elinden geleni yap, uzak hedefler belirle ancak ulaşılması imkansız olmasın..

yani daha somut örnek verirsek, hedefi belirsiz olup üniversitede herhangi bir bölüme girdikten sonra ay hedefim buydu ben de ulaştım heey diyen bir tip olma veya tm öğrencisi olup tıp hedefleme.. kendini tanı, yapabileceklerinin farkında ol, yapabileceklerin için çabala...bir de ben insanın ruhunu arındırması için belli bir din öğretisine ihtiyacı olduğuna inanıyorum.. bir hristiyanın pazar günü ayine gitmesi, bir müslümanın başını secdeye koyması, hristiyanın günah çıkarması, müslümmanın tövbe etmesi vs vs.. kendini arındırıp mutluluğa ulaşmasına bir adım olacak şeyler bunlar.. o yüzden dini bir inanç insana gerekli diye düşünmekteyim.


bunları yaptıktan sonra zaten mutsuz olmak için, ölümden korkmak için, asosyal olmak için vs vs bir neden göremiyorum.. her gün ölecekmiş gibi yaşarsan ölümden korkmazsın ve bir gün öleceğin kesinleşirse (bu gibi bir durumda) değişmezsin.. herkes kaos ortamında sürüklenirken, sen hayattayken senin hayatını garipseyen insanlar hayatları taban tabana zıt bir şekilde sürüklenirken sen kendin olmaya devam edersin

not: evet narsistim

[(Gizli Üye)]

hiç mi için şişmedi....

[(Gizli Üye)]

hiç mi için şişmedi....

maden suyu candır

[(Gizli Üye)]

maden suyu candır

gel burda kasa kasa var...

[(Gizli Üye)]

gel burda kasa kasa var...

kurtlar vadisinin ilk sezonunda bir seyfo dayı vardı böyle sık sık şiştim der maden suyu isterdi, o geldi aklıma

[(Gizli Üye)]

Peki

[(Gizli Üye)]

Erdem, anlaşılan o ki, din deyince aklına hristiyanlık geliyor. İslamiyette tanrının canının sıkılması gibi bir durum yok. Bu tür düşünceler, hristiyanlıkta var. "Adem aleyküm selam  yasak meyveyi yemişte, doğan çocukların hepsi günahkarmış" tadında bir düşünce bu. İslamiyette böyle bir durum yok.

Anladığım kadarı ile araştırmışsın ama tatmin olmamışsın. Umarım yeterli bilgiye sahip kişilerle tanışır ve istifade edersin.

Yok yok , bende tatmin olmak diye birşey yok , ben kanıtlanamazcılardanım. 
Kur'an-ı Kerimi iki defa hatim ettim zaten. Çevirisinide Elmalılı Hamdi Yazır'ın çevirisinden okudum. Sağolsun ailem evin vestiyerindede cilt cilt dini kaynak barındırıyor. Hepsini okuyamasamda fırsat buldukça açıp bakıyor ve not alıyorum. Bide Ömer Nasuhi BİLMENin ilmihali ile FetullahGÜLENin Sonsuz nur seriisinin 1. ve 2.sini ikisini okuyabildim , Aslında bu adamların bazı görüşlerini bayada eleştirmişimdir. Her ne kadar sevmesemde Fetullah Güleninki içlerinde en mantıklısı.
Neyse, konumuz din değil zaten..
Dünyanın sonu gelse bizler ne yapardık? İnsanlar ne yapardı adına tarafsız ve mantıklı görüşlerimi söylemek istedim sadece..

[(Gizli Üye)]

camilerde yatıp kalkmak tamamen kendinizi kandırmak olurdu bence. sonuçta dünyanın sonu  geliyor denmeden önce camide yatıp sabahlanmıyorsa bu yapat ibadet bence bir işe yaramaz.. içtenlik yok gibi geliyor bana..

neyse hakkı reise katılıyorum, kaos olur.. ben de herkes gibi ölüm riski olan şeyleri yaparım! ölmeyi göze alırım zevkle

Bencede ama genelde biliyorsun bizim insanımız genelde ibadetlerini belli bir yaştan sonra dahada arttırıyor ona gönderme yapmak istemiştim. Ayrıca dünyanın sonu bir yana ne zaman öleceğimiz belli mi?

[(Gizli Üye)]

Yok yok , bende tatmin olmak diye birşey yok , ben kanıtlanamazcılardanım. 
Kur'an-ı Kerimi iki defa hatim ettim zaten. Çevirisinide Elmalılı Hamdi Yazır'ın çevirisinden okudum. Sağolsun ailem evin vestiyerindede cilt cilt dini kaynak barındırıyor. Hepsini okuyamasamda fırsat buldukça açıp bakıyor ve not alıyorum. Bide Ömer Nasuhi BİLMENin ilmihali ile FetullahGÜLENin Sonsuz nur seriisinin 1. ve 2.sini ikisini okuyabildim , Aslında bu adamların bazı görüşlerini bayada eleştirmişimdir. Her ne kadar sevmesemde Fetullah Güleninki içlerinde en mantıklısı.
Neyse, konumuz din değil zaten..
Dünyanın sonu gelse bizler ne yapardık? İnsanlar ne yapardı adına tarafsız ve mantıklı görüşlerimi söylemek istedim sadece..

Çok güzel Erdem. Güzel okumuşsun.

Sayın forumdaşlar, duyuru yapmama gerekiyor. Forum içinde dini çıkışlarım oluyor. Bunlar propaganda amaçlı değildir biline.
Aksine savunma amaçlıdır. Dinime değerlerime alaycı veya basit yorumlar geldiği zaman en azından rahatsız olduğumu belirtmek amaçlı yazılardır bunlar.
Bir müslüman olarak Kur'an-ı Kerim'de, adı çoğunlukla Allah diye bildirilen yaratıcımıza tanrı diye hitap edilip, adını ağzına almamak veya türkler tengri derdi gibi basit bir bahane koymak beni cidden üzüyor.

Ben ve bir çok kimse tarafından, kimsenin darwin'ine, marx'ına, elton john'una, alkolüne, uyuşturucusuna, sigarasına dil uzatılmadığı halde, değerlerine saygısızlık , gerici, tutucu, hain tepkisi ile karşılaşıyorum.

Fikirler, karşı fikirlere duyulan saygı ile saygıyı hakeder. Değerlerimi küçümseyerek yapılan fikir beyanı değil, dil uzatmadır. Bu durumdada kim olsa susmaz.

[(Gizli Üye)]

  Öncelikle barışsever mesajlardan dolayı herkesi kutlamak lazım sanırım.
 Kim bilir, belki öyle bir olay olur ama kimimiz yaşamaya devam eder, bunu bilemeyiz herhalde ama çok klişe olacak biliyorum ama; bugün hayatımızın geri kalanının ilk günü değilmidir zaten. Tarihte başka 2 mart 2011 var mı, birdaha bugünü yaşama imkanımız var mı? Yok diyorsanız bunun değerini bilmek gerekmez mi daha en başta. Almadan vermenin dayanılmaz hafifliğini hissetmek güzel olmaz mı? Bunlar dünyayı daha yaşanılır bir yere dönüştürmez mi? İnsanoğlu olarak duyurulan o 1 sene sonraki afete karşı önlem almamız gerekmez mi!?
 Gerçekten hayatın farkına varıp kendimiz ve sevdiklerimiz için birşeyler yapmaya başlamamız için kendimize şans tanımalıyız.

[(Gizli Üye)]

konfiçyus

[(Gizli Üye)]

Çok güzel Erdem. Güzel okumuşsun.

Sayın forumdaşlar, duyuru yapmama gerekiyor. Forum içinde dini çıkışlarım oluyor. Bunlar propaganda amaçlı değildir biline.
Aksine savunma amaçlıdır. Dinime değerlerime alaycı veya basit yorumlar geldiği zaman en azından rahatsız olduğumu belirtmek amaçlı yazılardır bunlar.
Bir müslüman olarak Kur'an-ı Kerim'de, adı çoğunlukla Allah diye bildirilen yaratıcımıza tanrı diye hitap edilip, adını ağzına almamak veya türkler tengri derdi gibi basit bir bahane koymak beni cidden üzüyor.

Ben ve bir çok kimse tarafından, kimsenin darwin'ine, marx'ına, elton john'una, alkolüne, uyuşturucusuna, sigarasına dil uzatılmadığı halde, değerlerine saygısızlık , gerici, tutucu, hain tepkisi ile karşılaşıyorum.

Fikirler, karşı fikirlere duyulan saygı ile saygıyı hakeder. Değerlerimi küçümseyerek yapılan fikir beyanı değil, dil uzatmadır. Bu durumdada kim olsa susmaz.

Darvinle marxla töbe haşa Yaradanı karşılaştırma Vedat..... ama ben bu forumda kimsenin dine Allaha küfür ettiğini dalga geçtiğini görmedim.... bir "tanrı" kelimesine çok takılmamak lazım "Allah" "Tanrı" "Yaradan" daha pek çok şekilde bahis edilebilir buna çok takılıpta karşıdakinin inançsız olduğu gibi bir ithamda bulunmak yanlış olur dedim...

ha forumda inançsız üyelerde olabilir onlara da saygı duyulur....

[(Gizli Üye)]

Son 1 yıl boyunca hiç okula gitmezdim ve evde son 1 yılmı yaşar. Ölümümü beklerdim.

[(Gizli Üye)]

Ablacım, tanrı bir sıfattır. Hristiyanınki ayrı, hindununki ayrı, mecusininki ayrı, budistinki ayrı. İnsan kim hakkında konuşuyorsa belirtmeli. Heleki bu bazı insanlar tarafından yaratıcı olarak kabul edilmişse.

İnsanları inançsızlıkla yargılamak kimsenin haddi değil. Bu yönde bir cümlem olmadığı için üstüme alınmıyorum

[(Gizli Üye)]

Dünya çapında bir anarşizm ve yağmalama silsilesi ortaya çıkardı "ha şimdi haa 1 yıl sonra" zihniyetiyle talan ve pervasız bi tüketim olurdu diye tahmin ediyorum bense pılımı pırtımı toplar dünya turuna çıkmayı denerdim vize derdi de olmaz zaten ne kalmış ölüme tellerin arasından süzülürüm 

[(Gizli Üye)]

Vedatın haklı olduğu bir nokta var; tanrı tam olarak allah karşılığı değil
eski türkler tengri derlerdi doğru,ama o zamanlar daha islamiyet doğmamıştı ve türklerde çok tanrılı dinler vardı
Allahın kullanılan pek çok adı var, mesela hak-tala, mesela "rab" "yaratan",  genellikle  refleks olarak allah adını kullanırız
mesela panik durumunda "aman allahım" veya şaşkınlık durumunda "allah allah" (bu ne iş ya) veya birine kızınca "allah belanı versin"
bir işe kalkışınca "ya allah" deriz; genellikle tanrı kelimesini kullanmayız, ama ülkemizde tanrı da allahın adlarından biri olarak benimsenmiş; hiç kimsenin  inançsızlık  veya başka bir dine inanmak gibi nedenlerle allah yerine tanrı kelimesini kullandığını sanmıyorum, zaten önemli olan iç inançtır, niyettir, yoksa arapça kelimeler kullanmakla daha makbul müslüman olunmaz

[(Gizli Üye)]

Hakan, böyle bir durumda dünya büyük ihtimalle kaosa sürükleneceği için planladığımız hiç bir şeyi yapamayız. Büyük ihtimalle "Ben nerde yanlış yaptım" şarkısını söyler, hiç bir şey planlamayız bile

kaos ve yapılacak işler konusunda hem fikirim, ama dünyanın son yılı olduğunu sadece ben biliyorsam, benden başka kimse bilmiyorsa o başka.

herşeyden önce tanıdığım bildiğim herkesle tekrar görüşüp hal hatır edip gönlü almak isterdim, helallik alırdım, sonra herşeyi tadında denerdim, hiçbirşeyi abartmadan.

aslında burada hakan abinin vermek istediği mesaj başka, dünyada son günleriniz olabilir, ona göre yaşayın, kimseyi kırmayın, küsmeyin, herşeyin tadını çıkarmaya bakın mesajı veriyor. gerçekten belkide bir yılımız bile yok şu yalan dünyada...