Gönderen Konu: Medya'dan Güncel  (Okunma sayısı 184582 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Efsane Toyotacı
  • *****
  • Araç: Corolla
  • Kan Grubu: 0+
  • Kilometre: 100
  • Model Yılı: '10
  • 367 kere teşekkür etti
  • 316 kere teşekkür edildi
Ynt: Medya'dan Güncel
« Yanıtla #400 : Temmuz 15, 2012, 19:01:56 »
Abicim bunun arkasında kim var sence? :D

-doğada bulunan dört element: ateş su toprak tahta.
-tahta mı?
-tahta tabii, zoruna mı gitti?

Toyota Club Türkiye

Ynt: Medya'dan Güncel
« Yanıtla #400 : Temmuz 15, 2012, 19:01:56 »

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Efsane Toyotacı
  • *****
  • Durum: Sakin
  • Araç: Verso
  • Kan Grubu: A-
  • 22 kere teşekkür etti
  • 22 kere teşekkür edildi
Ynt: Medya'dan Güncel
« Yanıtla #401 : Temmuz 15, 2012, 22:03:24 »
Toprak olmasın bak!
397-393-389-385-381 yok dolacak gibi değil.

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Efsane Toyotacı
  • *****
  • Araç: Corolla
  • Kan Grubu: 0+
  • Kilometre: 100
  • Model Yılı: '10
  • 367 kere teşekkür etti
  • 316 kere teşekkür edildi
Ynt: Medya'dan Güncel
« Yanıtla #402 : Temmuz 16, 2012, 06:36:50 »
Toprak olmasın bak!

tahta abi! mali arap faikten aldık. karabük de ikinci yüklemeyi yaptık. adanaya kadar kamyonu ben kullandım.

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Efsane Toyotacı
  • *****
  • Durum: Sakin
  • Araç: Verso
  • Kan Grubu: A-
  • 22 kere teşekkür etti
  • 22 kere teşekkür edildi
Ynt: Medya'dan Güncel
« Yanıtla #403 : Temmuz 16, 2012, 06:53:33 »
:D
397-393-389-385-381 yok dolacak gibi değil.

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Efsane Toyotacı
  • *****
  • Araç: Corolla
  • Kan Grubu: 0+
  • Kilometre: 100
  • Model Yılı: '10
  • 367 kere teşekkür etti
  • 316 kere teşekkür edildi
Ynt: Medya'dan Güncel
« Yanıtla #404 : Temmuz 16, 2012, 12:46:28 »
Bu köyün belediye başkanı bir sokak kedisi
ABD’de belediye başkanı seçimi için uygun aday bulamayan halk bir kediyi başkan makamına oturttu. 15 yaşında olan kediyi görmeye dünyanın dört bir yanından binlerce insan geliyor.


ABD’nin Alaska eyaletinin Talkeetna köyünde yaşayan halk belediye başkanı seçimlerinde adayların hiç birini beğenmeyince bir ilke imza attı.
15 sene önce gerçekleşen olayda 900 kişilik köyün sakinleri oy pusulasına sokak kedisi Stubbs’ın ismini yazdı.
Aldığı oylarla belediye başkanı seçilen Stubbs temsili başkan olsa da şimdi  koltuğunun keyfini çıkartıyor.
Dünyanın dört bir yanından binlerce insan belediye başkanı kediyi görmeye Talkeetna köyüne geliyor.

http://www.ntvmsnbc.com/id/25366737/

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Efsane Toyotacı
  • *****
  • Araç: Corolla
  • Kan Grubu: 0+
  • Kilometre: 100
  • Model Yılı: '10
  • 367 kere teşekkür etti
  • 316 kere teşekkür edildi
Ynt: Medya'dan Güncel
« Yanıtla #405 : Temmuz 16, 2012, 15:29:33 »
Otobüs şoförüne hız isyanı...
Trafik canavarı katliam yapmadan durduruldu...

HabeTurk GAZETE

FETHİYE’den aldığı 54 yolcuyla İstanbul’a doğru yola çıkan otobüsün yolcuları, sürücü Mustafa Ö.’yü aşırı hız yaptığı için birkaç sefer uyardı. Ancak sürücünün yavaşlamaya niyeti yoktu. Yolcular, çareyi polisi aramakta buldu. Seyir halindeyken 155 Polis İmdat hattını arayıp yardım istedi. Burdur’da polis ekipleri tarafından durdurulan otobüsün takografı incelendi. Sürücünün hız yaptığı tespit edildi ve ceza kesildi. Otobüs yapılan işlemden sonra aynı sürücüyle tekrar yola çıktı ama sorun gittikçe daha da büyüdü.

‘CAN GÜVENLİĞİMİZ YOK’
Sürücü klimayı kapattı, ikramı kesti ve İstanbul’a kadar hiç mola vermeyeceğini söyledi. Tepki gösteren yolcular sürücü ile yine tartışmaya başladı. Yeniden 155 arandı. Otobüs bu kez de Afyon Sandıklı’da jandarma ve polis tarafından durduruldu. Yolcular, can güvenliklerinin olmadığı gerekçesiyle aynı otobüsle yola devam etmek istemedi. Tartışmanın büyümesi üzerine bayılan yolcular için sağlık ekipleri çağrıldı. Jandarma ekipleri tarafından çağrılan firma yetkililerinin, yolculara başka bir otobüs ve personel sözü vermesi üzerine kriz sona erdi. 4 saat Sandıklı’da başka bir otobüs bekleyen yolcular, sabaha karşı İstanbul’a doğru yola çıktı.

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Hiperaktif Toyotacı
  • ***
  • İki çeşit araba vardır.TOYOTA ve diğerleri
    • Toyota club
  • Araç: Corolla
  • Kan Grubu: 0+
Ynt: Medya'dan Güncel
« Yanıtla #406 : Temmuz 17, 2012, 11:42:22 »
Bu köyün belediye başkanı bir sokak kedisi
ABD’de belediye başkanı seçimi için uygun aday bulamayan halk bir kediyi başkan makamına oturttu. 15 yaşında olan kediyi görmeye dünyanın dört bir yanından binlerce insan geliyor.


ABD’nin Alaska eyaletinin Talkeetna köyünde yaşayan halk belediye başkanı seçimlerinde adayların hiç birini beğenmeyince bir ilke imza attı.
15 sene önce gerçekleşen olayda 900 kişilik köyün sakinleri oy pusulasına sokak kedisi Stubbs’ın ismini yazdı.
Aldığı oylarla belediye başkanı seçilen Stubbs temsili başkan olsa da şimdi  koltuğunun keyfini çıkartıyor.
Dünyanın dört bir yanından binlerce insan belediye başkanı kediyi görmeye Talkeetna köyüne geliyor.

http://www.ntvmsnbc.com/id/25366737/
manyak la bu amerikanlar :lol: :lol:
2oo8 toyota™ corolla 1.6 elegant (tüpsüz) 124bg düz vites
1  3  5
|--|--|
2  4 ®

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Efsane Toyotacı
  • *****
  • Araç: Corolla
  • Kan Grubu: 0+
  • Kilometre: 100
  • Model Yılı: '10
  • 367 kere teşekkür etti
  • 316 kere teşekkür edildi
Ynt: Medya'dan Güncel
« Yanıtla #407 : Temmuz 17, 2012, 13:25:14 »
manyak la bu amerikanlar :lol: :lol:

amerikan park amerikan sinyalden sonra simdide amerikan kedi belediye baskani :)

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Efsane Toyotacı
  • *****
  • Durum: Sakin
  • Araç: Verso
  • Kan Grubu: A-
  • 22 kere teşekkür etti
  • 22 kere teşekkür edildi
Ynt: Medya'dan Güncel
« Yanıtla #408 : Temmuz 17, 2012, 22:42:32 »
Evet, belki haber 2008 in ama programlar güncel :D

Hep derdim ki; "Bundan nasıl para kazanıyorlar?" kanunlarımız müsait sanırım.




Gökan Şahin / TIMETURK

Aydın Doğan?ın yurtdışındaki gurbetçilere yönelik yayın yapan EuroD kanalının, yarışma adı altında gerçekleştirdiği programlara milyonlarca dolar topladığı ileri sürüldü.

Timeturk?un yaptığı araştırmada, Aydın Doğan?a ait EuroD isimli uydudan yayın yapan televizyon kanalında çeşitli isimler altında yıllardır yayımlanan, ismi ve soruları sürekli değişen yarışma programları aracılığıyla gurbetçilerden sadece 1 yılda yaklaşık 25 milyon dolar topladığı belirtildi.

GURBETÇİLERDEN MİLYONLARCA DOLAR TOPLANDI

Söz konusu yarışma programlarında ekrana bir kadın çıkıyor ve her gün yaklaşık 2.5 saat boyunca yarışma programı yapıyor. Yarışma ilk bakışta normal bir yarışma programı gibi görünüyor ancak ayrıntılara inildikçe bu yarışmanın Aydın Doğan?ın gurbetçilere yönelik bir para tuzağı olduğu ortaya çıkıyor.

Ekran başındaki seyircilere yayın sırasında telefon numaraları veriliyor ve yarışmanın sunucusu ?EuroD?den tam 2000 EURO kazanma şansı için aşağıdaki numaraları arayın? ifadesini kullanarak, cevapları çok basit olan, herkesin bileceği sorular soruyor. Sunucu, ilk arayıp soruyu bilenlere 1500-2000 EURO anında ödül verileceğini belirtiyor. Bunu duyan gurbetçiler hemen telefonlara sarılarak soruyu cevaplamak istiyor ancak telefon başında aradan geçen dakikalara rağmen programa bağlanamıyor. Zaman ilerliyor ancak programa hiçbir seyirci alınmıyor. Numarayı düşürdüğünüz zamanlarda ise programa bağlanmadan sizlere basit birkaç soru soruluyor ve telefonda vakit geçirmeniz sağlanıyor. Cevapları bilseniz de size dönüleceği belirtiliyor ve telefon kapanıyor.

İŞTE MİLYONLARCA DOLARLIK VURGUN

İşte milyonlarca dolarlık vurgun bu şekilde başlıyor. Yarışma sırasında alt kısımda ufak puntolarla hatta bazen hiç görünmeyecek şekilde bir yazı yer alıyor ve yazıda 'Dakikası 12 SMS -24 kontör.'. İfadesi yer alıyor. Yani cep telefonundan aradığınızda dakikasına 2.5 YTL ödüyorsunuz. Bu para ise siz aradığınız andan itibaren meşgul de olsa sizin hanenize yazılıyor, yani siz telefon başında beş dakika bağlantı olmadan dursanız bile size borç olarak geliyor. Size borç olarak gelen bu paralar ise Aydın Doğan?ın kasasına milyonlarca dolar olarak giriş yapıyor.

HER YIL 25 MİLYON DOLARLIK VURGUN

Tek kişi göz önüne alındığında küçük görülen rakamlar programın tamamı göz önüne alındığında akıl almaz boyutlara ulaşıyor.

İşte vurgunun büyüklüğünü ortaya çıkaran hesap..

Dakikası 2 EURO olan görüşme sırasında yaklaşık 10 dakika telefonda bekletilseniz bu 20 EURO ediyor. Verilen numarayı 2. kez aramanız halinde bu ücret 40 EURO?ya çıkıyor ve genelde izleyiciler 2. kez aramaları için yönlendiriliyor. İkinci kez aradığınızda ise haberiniz olmadan sizden çıkan para 40 EURO?yu buluyor. Bu program yaklaşık 2,5 saat sürüyor. Yarışma süresince 1000 kişinin aradığı göz önünde bulundurulduğunda günde gurbetçilerden toplanan para 40 bin EURO?yu buluyor. Bunu 30 ile çarptığınızda aylık toplanan para ise 1 milyon 200 bin EURO ediyor. Senelik toplanan para ise 14 nilyon EURO yani 25 milyon dolar.

Bu yarışmanın yıllardır çeşitli isimler altında yapıldığı düşünüldüğünde gurbetçilerden toplanan paranın büyüklüğü daha net ortaya çıkıyor.

KAZANAN SAYILI KİŞİLERE DE PARALARI ÖDENMİYOR

Söz konusu yarışma programlarında 2.5 saat boyunca gurbetçileri yarışmaya çekmek için göstermelik olarak 2-3 yarışmacı yayına alınıyor. Ancak bu yarışmacılar ya ekiplerinden kişiler oluyor ya da kazanamadınız deniliyor. Çok nadir kazanan kişilere ise paraları ödenmiyor.


http://www.timeturk.com/tr/2008/11/02/dogan-a-ait-eurod-den-sok-vurgun-video.html
397-393-389-385-381 yok dolacak gibi değil.

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Efsane Toyotacı
  • *****
  • .: Toyota Eco-Driver :.
  • Araç: Başka Marka
  • Kan Grubu: 0+
  • Kilometre: 11111
  • Model Yılı: '18
  • 66 kere teşekkür etti
  • 563 kere teşekkür edildi
Ynt: Medya'dan Güncel
« Yanıtla #409 : Temmuz 17, 2012, 23:18:19 »
bence az bile yapıyorlar bu yarışmalar sadece doğan grubunda değil bir sürü kanalda mevcut. düzmece olduğunu bilmeyen insanların beyin fonksiyonlarının sağlamlığından şüphe etmek gerek.

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Efsane Toyotacı
  • *****
  • Durum: Sakin
  • Araç: Verso
  • Kan Grubu: A-
  • 22 kere teşekkür etti
  • 22 kere teşekkür edildi
Ynt: Medya'dan Güncel
« Yanıtla #410 : Temmuz 18, 2012, 05:58:53 »
bence az bile yapıyorlar bu yarışmalar sadece doğan grubunda değil bir sürü kanalda mevcut. düzmece olduğunu bilmeyen insanların beyin fonksiyonlarının sağlamlığından şüphe etmek gerek.
Yaşasın Doğan Grubu :D
397-393-389-385-381 yok dolacak gibi değil.

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Efsane Toyotacı
  • *****
  • Araç: Corolla
  • Kan Grubu: 0+
  • Kilometre: 100
  • Model Yılı: '10
  • 367 kere teşekkür etti
  • 316 kere teşekkür edildi
Ynt: Medya'dan Güncel
« Yanıtla #411 : Temmuz 18, 2012, 10:33:30 »
bence az bile yapıyorlar bu yarışmalar sadece doğan grubunda değil bir sürü kanalda mevcut. düzmece olduğunu bilmeyen insanların beyin fonksiyonlarının sağlamlığından şüphe etmek gerek.

saf insanlar ariyor iste napsinlar. saf veya kaba tabirle aptal olmak bir baskasina onu dolandirma hakki vermiyor. Bence dikkat edilmesi ve ustune gidilmesi gereken nokta bu.

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Fanatik Toyotacı
  • ****
  • Araç: ---
  • Kan Grubu: A+
  • 4 kere teşekkür edildi
Ynt: Medya'dan Güncel
« Yanıtla #412 : Temmuz 18, 2012, 10:38:11 »

saf insanlar ariyor iste napsinlar. saf veya kaba tabirle aptal olmak bir baskasina onu dolandirma hakki vermiyor. Bence dikkat edilmesi ve ustune gidilmesi gereken nokta bu.

yaww o değilde bu yarışma programları canlı yayın ya bağlanıp küfürü basanları alkışlıyorum :)

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Hiperaktif Toyotacı
  • ***
  • İki çeşit araba vardır.TOYOTA ve diğerleri
    • Toyota club
  • Araç: Corolla
  • Kan Grubu: 0+
Ynt: Medya'dan Güncel
« Yanıtla #413 : Temmuz 18, 2012, 11:23:52 »
yaww o değilde bu yarışma programları canlı yayın ya bağlanıp küfürü basanları alkışlıyorum :)
hani ekranda kaç cent var?işte şu karedeki yüzü bulun vs.vs. programlar var ya bilmem kaç euro kazanın diyor.genelde euro star,euro d gibi kanallarda çıkıyor.adam arıyor cevabı küfür veriyor kopuyorum.nette var koycam ama koyamıyorum maalesef yine fırça atarlar. :D :D
2oo8 toyota™ corolla 1.6 elegant (tüpsüz) 124bg düz vites
1  3  5
|--|--|
2  4 ®

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Aktif Toyotacı
  • **
  • Araç: Başka Marka
  • Kan Grubu: 0+
Ynt: Medya'dan Güncel
« Yanıtla #414 : Temmuz 21, 2012, 13:53:36 »
Yaşasın Doğan Grubu :D

sirf bu yuzden uydu alicisini iptal ettim, su an hala varmi bilmiyorum?

hersey bundan bes alti sene evvel basladi, guzel guzel turkiye yayinlarini izlerken birden euro diye kanallar turedi. ilk once reklamlar degisti, avrupa reklamlari diye daha cok bizlerle dalga gecen bizi cahil, koylu gosteren reklamlar turedi ( saban turu bu reklamlar bazilarinin hosuna gitsede gelen tepkiler sonucunda daha duzeyli hal aldi bu reklamlar. sonra bu kazi kazan turu yarismalar turedi, ulkemde insanlar guzel guzel film yada dizi izlerken biz burada bu tur yarisma programlarina mahkum edildik. ben aramadim ama birkac merak edip arayan olmus aama oda sadece meraktan, herkes bir kere meraktan arasa zaten dunya para eder.. neyse bu tur yarsmalar belcika tv lerindede vardi , sahtecilikleri ortaya cikinca hepsi yasaklandi.. neyse avrupa insani gercekten gozu acilmamis ve parasi oldugu halde daha fazlasini isteyen bir yapida daha onceki Erbakan donemi olsun simdiki bu tur aldatmacalar hep bu acgozluluk yuzunden; kimse din iman icin yapmiyor yani.. ve hala bunlarin yolunda giden insanlar ,,, daha nelerini kaptirmalari gerekiyor ayilmalari icin...

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Efsane Toyotacı
  • *****
  • Resim gençliğimden (42 yaşımdayken)
  • Araç: Başka Marka
  • Kan Grubu: B+
  • 15 kere teşekkür etti
  • 84 kere teşekkür edildi
Ynt: Medya'dan Güncel
« Yanıtla #415 : Temmuz 21, 2012, 14:15:54 »
sirf bu yuzden uydu alicisini iptal ettim, su an hala varmi bilmiyorum?

hersey bundan bes alti sene evvel basladi, guzel guzel turkiye yayinlarini izlerken birden euro diye kanallar turedi. ilk once reklamlar degisti, avrupa reklamlari diye daha cok bizlerle dalga gecen bizi cahil, koylu gosteren reklamlar turedi ( saban turu bu reklamlar bazilarinin hosuna gitsede gelen tepkiler sonucunda daha duzeyli hal aldi bu reklamlar. sonra bu kazi kazan turu yarismalar turedi, ulkemde insanlar guzel guzel film yada dizi izlerken biz burada bu tur yarisma programlarina mahkum edildik. ben aramadim ama birkac merak edip arayan olmus aama oda sadece meraktan, herkes bir kere meraktan arasa zaten dunya para eder.. neyse bu tur yarsmalar belcika tv lerindede vardi , sahtecilikleri ortaya cikinca hepsi yasaklandi.. neyse avrupa insani gercekten gozu acilmamis ve parasi oldugu halde daha fazlasini isteyen bir yapida daha onceki Erbakan donemi olsun simdiki bu tur aldatmacalar hep bu acgozluluk yuzunden; kimse din iman icin yapmiyor yani.. ve hala bunlarin yolunda giden insanlar ,,, daha nelerini kaptirmalari gerekiyor ayilmalari icin...

Yavvww sen hala oralardamısın yavw

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Hiperaktif Toyotacı
  • ***
  • Araç: ---
  • Kan Grubu: ---
  • 2 kere teşekkür edildi
Ynt: Medya'dan Güncel
« Yanıtla #416 : Temmuz 23, 2012, 15:56:04 »
Uçuşa geçmiş millet :)

http://www.odatv.com/n.php?n=elektronik-sehadet-getirmeyen-bu-siteye-giremez-2307121200

Elektronik şehadet getirmeyen bu siteye giremez


".islam alan uzantısını kullanmak isteyen kullanıcılar, bir Müslüman olarak elektronik ortamda şehadet (Şahitlik ederim ki, Allah'tan başka hiçbir İlâh yoktur ve Hz. Muhammed, O'nun kulu ve elçisidir) getirdiğini kabul etmek zorundadır"

İnternet alan uzantılarındaki sınırlamaların kalkacak olması, şirketleri harekete geçirdi. 1930 yeni alan uzantısı için tescil girişimi yapılırken, elektronik ortamda 'kelime-i şehadet' şartı aranan .islam ve .halal uzantıları için tek başvuru Türkiye'den geldi

Habertürk'ten Necdet Çalışkan'ın haberine göre İnternet alan adlarındaki .com, .org gibi uzantılardaki sınırlamaların kalkması, dünya çapında 1930 yeni alan adı uzantısını gündeme getirdi. Bu alanda standartları belirleyen kuruluş olan İnternet Tahsisli Sayılar ve İsimler Kurumu'na (ICANN) Türkiye'den 2 kuruluş toplam 10 jenerik alan uzantısı için başvuru yaptı.

Bunlardan biri .ist ve .istanbul uzantıları için ICANN'a 370 bin dolar ödeyen İstanbul Büyükşehir Belediyesi olurken, diğer kuruluş olan Asia Green IT System Bilgisayar'ın alan uzantısı başvuruları ve bunların gerekçesi sadece teknoloji değil, siyaset alanında da tartışılacak cinsten. Merkezi İstanbul Bahçelievler olan Asia Green, ICANN'e toplam 8 alan uzantısı için 1.5 milyon dolar ödedi.

ELEKTRONİK ŞEHADET GETİRMEYENE VERİLMEYECEK

Asia Green'in İran asıllı Mehdi Abbasnia adlı yetkili ismi aracılığıyla yaptığı başvuruda, .islam, .halal, .shia gibi uzantılar da yer aldı. Bu uzantıları ne için kullanacağını da ICANN'e bildiren şirketin açıklamasında, Asia Green .islam alan uzantısını vereceği kişilerden elektronik olarak kelime-i şehadet getirme şartı da isteyeceğini duyurdu. Açıklamada, "(.islam alan uzantısını kullanmak isteyen kullanıcılar) Kayıt olanlar, bir Müslüman olarak elektronik ortamda şehadet (Şahitlik ederim ki, Allah'tan başka hiçbir İlâh yoktur ve Hz. Muhammed, O'nun kulu ve elçisidir) getirdiğini kabul etmek zorundadır" denildi.

'BU ALAN ADIYLA MÜSLÜMANLARI BİRLEŞTİRECEĞİZ'

Asia Green'in "topluluk" oluşturma adı altında yaptığı başvuruda '.islam' uzantısıyla dijital ortamda Müslümanları tek çatıda birleştirmenin amaçlanıldığı belirtildi. 82 sayfalık belgede şu ifadeler yer aldı: "Dünya çapında yüz milyonlarca Müslüman var ve inançlarını çok farklı şekilde yerine getiriyorlar. Temel inançları çerçevesinde birleşmiş olan bu gruplardan kökeni 1400 yıl geçmişe dayananlar bile var. Ancak şimdiye kadar bu kesimleri birleştirecek bir yol ve ortak bie İslam anlayışı yoktu. ".islam" jenerik alan uzantısı bunu değiştirecek."

TÜRKÇE KARAKTERE BAŞVURAN ÇIKMADI

Yeni uzantılara Türkiye'den ilginin az olduğunu söyleyen Deriş Patent ve Marka Acenteliği Marka Vekili Berrin Kalenderli, "Başvurular 30 Mayıs'ta sona erdi. 12 Ocak 2013'e kadar itiraz süreci var. 15 dilde, 13 farklı alfabede uzantı için başvuruldu ancak Türkçe tek bir başvuru olmadı" dedi.

Odatv.com


Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Hiperaktif Toyotacı
  • ***
  • Araç: ---
  • Kan Grubu: ---
  • 2 kere teşekkür edildi
Ynt: Medya'dan Güncel
« Yanıtla #417 : Temmuz 24, 2012, 12:50:55 »
http://siyaset.milliyet.com.tr/dort-parcali-buyuk-kurdistan-in-ikinci-ayagi-mi-/siyaset/siyasetdetay/24.07.2012/1571143/default.htm

Dört parçalı 'Büyük
Kürdistan'ın ikinci ayağı mı?

Kuzey Irak’ın Kürt Bölgesi’ndeki Zaho kentinin içinden geçen Dicle Nehri kıyısındaki Dera Bir mıntıkasından üzerlerinde üniforma bulunan binlerce Kürt’ün, yürüyerek Suriye sınırına geçtiğini gösteren görüntüler ortaya çıktı. Ellerinde silah olmamasına rağmen, hakim tepelerde bu kişileri koruyan silahlı askerlerin olduğu görülürken, cep telefonu ile çekildiği anlaşılan görüntülerde yürüyen askerlerin, "Kamışlo’ya yavaş yavaş ilerliyoruz. Kamışlo’yu almaya gidiyoruz" dedikleri anlaşılıyor. Kuzey Irak’tan giden Kürtlerin Dera Bir, Andivar ve Derka Hemko güzergahından geçip Mardin’in Nusaybin İlçesi’nin karşısındaki Kamışlı Kenti’ne gittikleri öne sürüldü.

 BARZANİ, SURİYELİ KÜRTLERİ EĞİTTİKLERİNİ DOĞRULADI

Kuzey Irak Bölgesel Kürt Yönetimi Başkanı Mesut Barzani, Suriye ordusundan firar eden Kürt askerlerden oluşan Batı Kürdistanlı gençleri bir kampta eğittikleri yönündeki iddaları doğruladı. Kuzey Irak’ta yayın yapan internet sitelerinde yer alan açıklamalarda Barzani, Suriye ordusunun Batı Kürdistan’dan çekilmesi durumunda, oluşacak güvenlik boşluğunu doldurmak amacıyla Suriyeli Kürtlerin eğitildiğini, gençlerin Hewler anlaşması çerçevesinde oluşturulan yüksek konseyin uygun görmesi durumunda Suriye’ye geçeceğini açıkladı.

Savaşçı gücün mevcut durumda sınırı geçmediğini anlatan Barzani, "Suriye’ye gönderilmediler. Onlar hala burada. Eğer yüksek konsey gitmelerini isterse gidebilirler. Eğer istemese durumun netleşmesini bekleyecekler, çünkü bu insanlar oralı ve sonuçta geri dönecekler" dedi.

Hewler’de 2 hafta önce Barzani başkanlığında bir araya gelen, aralarında PYD’nin de bulunduğu Batı Kürdistanlı örgütleri bünyesinde toplayan Halk Meclisi ile Kürt Ulusal Konseyi, ortak hareket etmelerini sağlayacak Yüksek Konsey’in kurulmasına karar vermişti. Kamuoyunda ’Hewler Anlaşması’ olarak bilinen 7 maddelik anlaşmada Batı Kürdistan’da savunma gücünün kurulması da yer alıyor.

********************************************************************************************
Size insan diyenin !

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Hiperaktif Toyotacı
  • ***
  • Araç: ---
  • Kan Grubu: ---
  • 2 kere teşekkür edildi
Ynt: Medya'dan Güncel
« Yanıtla #418 : Temmuz 24, 2012, 13:22:27 »
http://haber.gazetevatan.com/hizbullah-parti-kuruyor/467243/9/Manset

Hizbullah parti kuruyor!

Akşam gazetesinden Helin Alp'in haberine göre, 1990'lı yıllarda yüzlerce cinayete imza atan terör örgütü 'Hizbullah', kuruluş hazırlıkları Diyarbakır'da yürütülen iki ayrı parti çalışmasıyla yeniden gündemde.

İlk oluşumun liderliğini, mahkeme kararıyla kapatılan Mustazaf-Der'in Başkanı, Hizbullah davalarının Avukat Hüseyin Yılmaz yapıyor.

Kendilerini 'Azadi İnsiyatifi' olarak tanımlayan ikinci grubun başında ise bir başka Hizbullah Avukatı Sıdkı Zilan var. Her iki grubun da ortak söylemi, 'Kürdi - İslami çizgideyiz' sloganı.

Mustazaflar Hareketi Başkanı Hüseyin Yılmaz:

— Mustazaf- Der'in kapatılması bizim partileşme sürecimizi hızlandırmıştır. Programımızı ve tüzüğümüzü şekillendirmeye çalışıyoruz.

- Hareketimizin ana gövdesini Kürtler teşkil ediyor olsa da kendimizi etnik alanla sınırlamıyoruz. İslami referans alarak siyaset yapacak, buna göre toplumsal sorunlara çözüm üretecek bir siyasi yapıya ihtiyaç var. Bu ülkede yaşayan Türklerin de, Kürtlerin de, Arapların da, Lazların da dini İslam'dır. Halkın yüzde 98'i Müslüman'dır. 'İslam' üst kimlik olarak toplumu bir arada tutan ortak payda olabilir.

- Türklerin sahip olduğu tüm haklar, Kürtlere ve diğer kavimlere de verilmeli. Kürtçe ikinci resmi dil olmalı. Anayasada ve yasalarda Türkçülüğe vurgu yapan maddeler değiştirilmeli. Laiklik kaldırılmalı.

- AK Parti'nin İslami kimliği yok. Milliyetç -muhafazakar bir partidir. BDP'de Kürtlerin haklarından ziyade PKK ve Öcalan'ın meşruluğunu sağlamaya çalışıyor.

- Hareketimiz içinde geçmişte Hizbullah'tan yargılanmış insanlar da var, PKK'dan yargılanmış insanlar da. Bu insanlar legal alanda çalışmak istiyorsa bizimle çalışabilir. Ne Hizbullah'ı ne PKK'yı düşman olarak görmüyoruz.
***********************************************************************************************
son cümleye yanıt vermeden geçemedim. Şerrreffsizlerr !!!
**********************************************************************************************
alltakilerde haberin yorumlarından iki tanesi, çok yerinde bir tespit
**********************************************************************************************
  ..............
   Aynen osmanlıda olduğu gibi,Türk toplumu memleketinde misafir konuma getirildi.Sosyal devlettin birleştiriciliğini sağlamak     yerine sorunlar yaratarak din çatısında birleşmeye bu halkı zorlamak osmanlı çöküşü gibi felaketini doğuracaktır.
Yanıtla · 8 ·
· 4 saat önce

    ............................
    Türk milliyetçiliği 1950den beri islamcılar tarafından engellenmiş yarım kalmış bir milliyetçiliktir. gelecekte bu coğrafya Türk sorununu konuşuyor olacak.
    Yanıtla · 2 ·
    · yaklaşık bir saat önce

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Hiperaktif Toyotacı
  • ***
  • Araç: ---
  • Kan Grubu: ---
  • 2 kere teşekkür edildi
Ynt: Medya'dan Güncel
« Yanıtla #419 : Temmuz 24, 2012, 21:18:41 »
Vakti olanlar olanlar için güzel bir yazı..

http://www.odatv.com/n.php?n=ali-kemal-bunlari-gorse-sasirip-kalirdi-2003101200

Refii Cevat Ulunay...
Cenab Şahabettin...
Rıza Tevfik Bölükbaşı...
Mevlanzade Rıfat...
Abdullah Cevdet...
Ömer Feyzi...
Ali Kemal...
Ve benzerleri devrin önemli gazetecileri, yazarlarıydı.
Hepsi iyi yetişmiş Osmanlı münevveriydi.
Birkaç dil biliyorlar; üniversitede ders veriyorlardı.
Hasta Adam Osmanlı’nın iyileşmesi için hepsinin kafasında benzer “kurtuluş reçeteleri” vardı. Bunun Batı’nın el vermesiyle olacağına inanmışlardı. Burunlarının dibine kadar sokulan; İstanbul’u Anadolu’yu işgal eden ve ettiren İngilizlere emperyalist gözüyle bakanlara düşmandılar.
Kuvayı Milliye’nin yok edilmesi için İngilizlere yalvardılar. Bunun nedeni; Ankara Hükümeti’nin kafalarındaki “kurtuluş şablonuna” uygun hareket etmemesiydi.
Yani, aynı bugün olduğu gibi...
Örneğin; dün işçi sınıfının kurtuluşu için mücadele veren bir eski solcu gazeteci, gün geldi “şimdi zamanı mı” diye tekel işçilerine kızdı. Çünkü tekel işçisinin mücadelesi bu köşe yazarının kafasındaki teoriye uymuyordu! Arkasından bildik itham geldi; “Bu işçiler Ergenekoncuların oyununa geliyor!”
Kafa bildik o kafa...
Hiç değişmiyor aslında.
Örnekleri o kadar çok ki...
Gelin bu yazdıklarımızı somutlaştıralım. Yukarıdaki isimlerden birinin/ Ali Kemal’in işgal günlerinde neler yazdığına, tarih sırasına bağlı kalarak göz atalım.

Kurtuluşun reçetesi

Tarih 2 Ağustos 1919.
Ali Kemal Peyam gazetesini çıkarmaya başladı.
İlk yazısından başlayarak Ankara’daki Kuvayi Milliye’ye çattı.
Kafasındaki kurtuluş reçetesi somuttu:
“Bu memleket ancak siyaseten savunulabilir, kuvvetle değil. Kuvvete başvurulursa düşmanın eline fırsat verilmiş olur, bir kat daha zarar görürüz.”
Padişah Vahdettin’in “Ben daima İngiliz siyasetinin dostuyum” demeci üzerine, 7 Ağustos’ta “Ulu Hakan’ımızın ulvi sözleri” diye destek çıkıp rahatladı.
Osmanlı’nın bazı münevverleri “İngiliz mandası mı, Amerikan mandası mı daha iyidir” tartışması yapıyordu! Ali Kemal “demokrat” olduğunu bakın nasıl ortaya serdi: “Hangi devleti istediğimiz tek tek değil, milli ve umumi bir tarzda belirtmeliyiz. Tarihimize, geleneklerimize uygun olana reyimizi veririz.” (9 Ağustos)
Ona göre, Osmanlı, Osmanlılara bırakılmayacak kadar önemli bir ülkeydi.
İran Şahı’nı örnek gösterdi:
“İran Şahı’nın İngilizciliğini örnek almalıyız. Şah, saltanatının talihini İtilaf Devletleri’ne rapteyledi. Her dolaba, oyuna rağmen bu siyasetten dönmedi, doğru yoldan ayrılmadı. İran cidden istiklal sahibi bir devlet oldu.” Peyam’ın bir diğer yazarı Hüseyin Daniş, İngiltere-İran ilişkilerini övüp, Şah’a manzume bile yazdı!

Ali Kemal’e göre, güçlü devletlerden biriyle anlaşmamızı zora sokanlar vardı: Anadolu’daki milli hareket.
Önce, o pek tanımadığı Anadolu halkını ulusalcılara karşı uyaracağını düşündü:
“Anadolu Türk’ü, Anadolu’da Türklük namına yapıldığını bildiğimiz hareketlere külliyan ilgisizdir. Ne kadar bön, saf olursa olsun, akıl ve fikre sahiptir. O dalaverelerin gerçeğini çabuk keşfeder.” (18 Ağustos)

Yardakçılık tartışması

Ali Kemal, İngilizlerle iyi ilişkiler içinde olan Damad Ferid Hükümeti’ne çok güvendi. Damad Ferid’le aynı görüşteydi; işgalden barışçıl yollarla İngilizler sayesinde kurtuluşun gerçekleşeceğine umdu. Savaşarak kurtulacağına inanan Anadolu güçlerine kin duydu:
“Acaba bir işe yaramayan, bizi felekatten felakate sokan kuvvet kanununu bırakıp, siyaset düsturuyla hareket ettik mi? Ne gezer! Bu izmihlal içinde yine dört elle sarıldığımız, kılıç, top, tüfektir.” (7 Ekim)

Kuşkusuz Ali Kemal’in bu yazdıkları İstanbul basınından da tepki aldı. Onlara yanıt vermekten de geri durmadı:
“Bizi ecnebilere yardakçılık, millete ihanetle suçluyorlar. Yabancıların yardakçıya ihtiyaçları yok; millete ihanet edenler Anadolu’yu baştan aşağıya vuranlar, Anadolu’yu soyup sovana döndürenleri alkışlayanlar mı, yoksa hiç tehditten korkmayarak Allah hesabına bu gerçekleri mertçe söyleyenler midir?” (15 Kasım)

“Yontulmamış kafalar”

Ali Kemal, işgalcileri kızdıran her protesto eylemine karşı çıktı. Örneğin İzmir’in işgaline karşı çıkan mitingleri eleştirdi:
“İttihat ve Terakki milli birliği istismar ediyor. Mesela İzmir işgali karşısında kemal-i sükun ve itidal ile davranmak lazımdı, kargaşalığa boğdular.” (19 Kasım)
Çünkü mitingler Ali Kemal’in kafasındaki “kurtuluş şablonuna” uymuyordu. Bu nedenle görüşlerine karşı çıkanlara demediğini bırakmadı; hakaretler etti:
“Hala kırmakla, dökmekle, vurmakla bu devleti kurtarabileceğini sanan yontulmamış kafalar var. Bu zırtopuzların kafasına hakikati sokmak mümkün değil. Bunlar, sizi düşmana satılmakla suçlar.” (14 Aralık)
Fakat bu tavır, bu uslüp pek alıcı bulmadı; Peyam gazetesi tiraj almadı.
1 Ocak 1920’de Peyam ile Sabah birleşmek zorunda kaldı.
Ali Kemal Peyam-ı Sabah’da yine başyazı yazmayı sürdürdü...

MUSTAFA KEMAL’E
“BERDUŞ” DİYORDU
Peyam-ı Sabah ilk sayısında “Kuvayı Milliye’nin İçyüzü” manşetiyle yayın çizgisinin ne olacağını belli etti.
Ali Kemal İstanbul Hükümeti’ni; kuvvetli bir devletin yardımıyla kurtuluşu sağlayamadığı ve Mustafa Kemal hareketine bir türlü öldürücü darbeyi vurmadığı için eleştirdi.
Mustafa Kemal’e “Anadolu’yu dolaşan berduş” benzetmesi yapıp, “hala İttihat ve Terakki zihniyetiyle konuştuğunu” yazdı.(12-13 Ocak 1920)

Benzer görüşlerini bıkmadan tekrar etti: “Düveli Muazzama ile eski dostluğumuzu devam ettirseydik, değil İzmir’den hiç bir taraftan mahrum kalmayacaktık. İtilaf Devletleri’nin itimadını mütarekeden beri cidden kazansaydık, artık bu topraklarda İttihatçı olmadığını ispat edebilseydik, daha uygun sulh şartları elde edecektik.” (19 Şubat)
Bunun başlıca nedeni olarak Anadolu’daki milli hareketi gördü:
“Kuvayı Milliye medeniyet dünyasını aleyhimize çevirmek üzere Anadolu’da havsala sığmaz delilikler cinayetler işledi.” (4 Mart)

Liberaldi ama
gericileri destekledi

Ali Kemal liberaldi; hayatı boyunca gericilikten nefret etti ama Anadolu’daki gerici ayaklanmaları destekledi. Bu çevreleri kışkırttı: “Kuvayı Milliye zuhur edeli beri, biçara Anadolu tahribin en korkuncunu gördü. Yaralarını saracağı sırada yeniden asker, vergi, iane vermeye mecbur oldu.” (24 Mart)
“Anadolu Türkleri, şeriat hükmüne, padişah fermanına dayanarak bu şaklabanlara hadlerini yakında sildirecektir.” (13 Nisan)
“Ankara ile uzlaşmak boşuna emektir. Konyalılar ayaklanarak bize en kestirme yolu gösterdi.”

Anadolu’daki Kürtleri de kışkırtmak için Kürt Teali Cemiyeti’nin bildirilerini yayınladı: “Ey Müslüman kardeşlerimiz! Teşkilat-ı Milliye’ye aldanmayınız. Bolşeviklerin kafasını taşıyan yurtsuz serserilerdir bunlar.” (31 Mart)

Ankara’ya, Kuvayi Milliye’ye katılmaya gidenler de, Ali Kemal’in hışmına uğradı: “Ankara’yı boylayan Celalettin Arifler, Adnanlar, Halide Edipler milli hakimiyetle küstahça oynuyorlar. Foyaları şimdi ortaya çıktı.” (14 Nisan)

“İpsiz sapsızlar”

Her geçen gün üslubu sertleşti:
“Kuyucu Murad Paşa, Celalilere nasıl muamele etmişse Kuvayı Milliye’ye de öyle muamele edilmelidir. Saltana bağlı halim selim Anadolu halkı Mustafa Kemal şakisine haddini bildirecek.” (20 Nisan)
Ankara TBMM’yi açtığı gün Ali Kemal bakın ne yazdı:
“Teşkilat-ı Milliye sergerdeleri, bu mahluklar kadar başları ezilmek ister yılanlar tasavvur edilemez. Düşmanlar onlardan bin kere iyidir.” (23 Nisan)

Gün geldi baş istedi:
“İdam. İdam. İdam... Mustafa Kemal haydudu, Kazım Karabekir, Ali Fuat, Sami gibi çete reisleri haydutlar İttihatçılardan daha adi, daha kötü oldukları için cezalarını daha evvel bulacaklar.” (25 Nisan)

Mustafa Kemal, Ali Kemal’in yazılarının hedefi oldu: Yazılarının seviyesi her geçen gün düştü; küstahlaştı:
“Hükümet önce, Anadolu’nun henüz istilaya uğramayan yerlerini Mustafa Kemallerden; o ipsiz sapsız, akılsız, fikirsiz zorbalardan, canilerden temizlemelidir.” (6 Ağustos)

Yazılarında öve öve bitiremediği halka yabancıydı. Avrupalılar onun gözünde yenilmezdi.
“Mustafa Kemal ve yandaşları, Yunanlılara karşı büyük bir saldırıya hazırlanıyor. Bu çılgınca teşebbüsün amacı yine izmihlal, yine izmihlal, yine izmihlal. Çünkü Yunanistan’ın orduları var, mühimmatı var, teçhizatı var. Nihayet İngiltere gibi büyük bir yardımcıları var. Bu sergerdeler ise her hususta yoksul. Fazla olarak da gaddar haydut. Anadolu halkı, Allahını dinini sever. Onlar ise zındık, münafık.” (7 Ağustos)

Ali Kemal bıkıp usanmadan kafasındaki kurtuluş şablonunu yazdı: “İtilaf Devletleri’nin Şark siyasetini anlayamadığımızdan belimizi doğrultamıyoruz. Kendi düşen ağlamaz. Topla, tüfekle iş görülecek zaman çoktan geçti.” (31 Ekim)

YANILDIĞINI ANLADI
AMA...
Ali Kemal Anadolu’daki milli harekete hiç inanmadı. Olabilir. İnsan hata yapar. Ancak Ali Kemal’in benzerlerinden farkı vardı; üslubu çok çirkindi.
“Bu türediler, bu serseriler yüzünden Anadolu baştanbaşa harap türap oldu. Anadolu yarın yine istilalara maruz kalır. Bütün bu suret-i haktan görünen nasihatlar, bu halkı esarette yaşatmak için bir nevi afyondur, esrardır.” (12 Şubat 1921)
“Ankaralı hoppaların derdiyle yine fırsatı kaçırdık; bu idrakte bu irfanda bu kıratta adamlar bir hükümeti değil, ufak bir aşireti bile idare edemezler.” (13 Şubat)
İlk kez...
Ali Kemal ilk kez 29 Haziranda olumlu bir yazı kaleme aldı: “Ankara’nın hiçbir siyasetini tasvip etmiyorum. Fakat Yunanistan’a karşı bu gazada Kuvayı Milliye’nin en çoşkun bir ferdi gibi elimizden gelen her fedakarlığı ifa etmeyi bir namus vazifesi sayarız.”
Birkaç gün ardı ardına benzer makaleler kaleme aldı. Fakat, Yunanlılar tamamıyla yenilmeyince Ali Kemal tekrar eski görüşüne döndü. Yunanlılar ilerledikçe aleyhteki yazılarını yine şiddetlendirdi.
“Bolşeviklik çukuruna yuvarlanan Ankara’nın arkasından ayrılmalıyız. Büyük devletlerle, özellikle İngiltere ile uzlaşmalıyız. O zaman Yunanlılar Anadolu’dan çekilir.” (2 Ağustos)
“Yunanlılar Ankara kapılarına dayandılar. Konya isyan içindedir. Kastamonu ve Kocaeli düşmüş sayılır. Düşman Karadeniz sahiline asker çıkarırsa Mustafa Kemal’e barınacak yer kalmayacak. O hiç bir yerde dikiş tutturamaz. Hesap sorma zamanı geldi.” (19 Ağustos)
Uzatmaya gerek var mı?
Ali Kemal’in benzer üsluptaki yazıları Büyük Taarruza kadar sürdü.
9 Eylül 1922’de Yunanlılar denize dökülünce, bir kez daha döndü ve “Türk’ün Bayramı” makalesini yazdı. Bir gün sonra da “Gayeler Bir İdi ve Birdir” yazısını kaleme aldı: “Yurdunu ve ulusunu seven muhaliflere düşen –başka konularda görüşlerini korusalar bile- bu konuda yanıldıklarını itiraf etmelidirler.” (10 Eylül 1922)
Son yazısı bu oldu. Artık inandırıcılığını yitirmişti.
Yargılanmak üzere İstanbul’dan kaçırıldı. Fevri hareketleriyle bilinen Nurettin Paşa’nın tezgahıyla İzmit’te linç edildi. Yazık oldu.
İlhan Selçuk diyor ki; “Ali Kemal bugün gözlerini açıp bizleri görse şaşırıp kalırdı!..

Soner Yalçın
Odatv.com