Arkadaşlar herkese merhabalar,
Yaklaşık 6 yıldır kullanmakta olduğum 2005 model Toyota Corolla HB Sol model aracımdan ayrılıyorum. Çok severek aldığım ve hala çok sevdiğim aracımdan ayrılmak ne kadar zor olsa da değişim vakti geldi çattı
Umarım tekrar bu kadar güzel, sorunsuz ve iyi performanslı bir araca sahip olma şansım olur.
Bu doğrultuda 0 km yeni araç bakmaktayım. Pek çok markayı dolaştım. Hepsi ile test sürüşü yapmasam da hemen hemen bildik markaların çoğunun hatchback model araçlarını sıkı sıkı incelemeye çalışıyorum. Kesinlikle hatchback bir araç alacağım tekrar. Gönül isterdi ki Toyota ile devam edeyim ancak bence Toyota talihsiz bir dönem yaşıyor. Kimse yanlış anlamasın buradaki talihsiz dönemden kastım geri çağrılmalar filan ile ilgili değil. Bu her model her marka aracın başına gelebilir ve geliyor da. Bence Toyota hala en sorunsuz araçları üreten markadır. Bu imaj benim zihnimde pek değişmedi açıkçası. Bahsettiğim talihsizlik tamamen model yelpazesi ve Auris ile ilgili. Açıkçası beğenemedim bu aracı bir türlü. Estetik, malzeme kalitesi, ergonomi, iç mekan tasarımı, performans neresinden baksam tutamıyorum. Hatta bazen keşke Auris öncesi var olan hatchback Corolla'ların üretimi motor vs. gibi konularda geliştirmeler ve ufak makyajlarla devam etseydi diye düşünüyorum. Üzerinde ısrar edilse bence Golf gibi bir klasik olabilecek kalitedeydi Auris öncesi Corolla hatchbackler.
Lafı çok da uzatmadan konuya geleyim. Yeni araç bakarken VW ile başladım. Yeni nesil Golf 6 lara baktım. Estetik olarak bir türlü çekmedi beni. Bildiğimiz sıradan klasik bir golf hissi uyandırdı. Estetik açıdan kesinlikle heyecan verici bir araç olmadığını düşünüyorum. Hatta sanki bu yeni golf 6 lar bana daha hafif kalitesiz bir his verdi. Golf 5 öncesi eski kasalar çok daha oturaklı duruyordu.
Citroen'e gittim. C4'leri de bir türlü sevemedim. Zaten yüzü eskimiş bir araç. Kasa değişimi yakındır. Ha keza durum Ford Focus için de öyle. 2011 ortaları gibi yeni kasaları geliyor. Bu dönemde alınacak araçlar değil diye düşündüm.
Hyundai'ye baktım. 2005 Toyotamdan sonra açıkçası bana çok kalitesiz geldi. Özellikle iç malzeme kalitesi açısından.
Yeni Megane'ın iç mekan tasarımını berbat buldum
İçime hiç sinmedi araç direkt kaybetti.
Peugeot'ya bakmadım bile ve düşünmüyorum açıkçası. Çünkü peugeot ile sorun yaşayan arkadaşlarım çok oldu. Bende bu yüzden hep sorunlu bir marka imajı olmuştur.
Opel’e gelmişti sıra. Opel’i en sona bıraktım çünkü aklımın ucundan geçen bir marka değildi. Ancak itiraf etmeliyim ki bir önceki kasalarını hiç ama hiç beğenmeme rağmen yeni Astra’lara resmen bayıldım. Estetik olarak, yolda duruş olarak çok ama çok beğendim. İç tasarımını da oldukça başarılı buldum. Malzeme kalitesi, işçilik sanki bu sınıfa ait olmayan bir araç hatta ufak Insignia hissi veriyordu insana. Oturuş iç mekan genişliği sürüş konforu olarak Golf’te yakalayamadığım konforu hissettim. Çünkü uzun boyluyum. Golf sanki bana biraz küçük gelmişti
İlk izlenimler olarak Opel Astra’yı çok beğendim. 2005 model sevgili Corolla’mdan sonraki aracım bu olabilir mi diye daha da detaylı incelemelere başladım. Motor seçeneklerine baktığımda Opel’in eksi noktaları burada başladı. Araç çok ağır bir araç. Boş ağırlığı yaklaşık 1.5 ton. Motor seçeneklerinde 1.3 cdti gördüm ve inanamadım. Böyle bir araç için Corsa’nın 1.3 cdti motoru mu ? Şaka yapıyor olmalıalr deyip direkt eledim bu seçeneği. 1.4 100 hp ‘lik seçenek aynı sebepten elendi. Böylesine ağır ve oturaklı bir araç için alternatifler arasında bile yer almaması gereken bir motor seçeneği bence.
Geriye zaten 3 seçenek kaldı. 1.6 115 hp, 1.4 140hp turbo ve 1.6 180 hp turbo. Teknik verilerine baktığımda 1.4 140hp turbo vesiyonunun 1.6 115hp’lik versiyondan daha az yakıt tüketimi olduğunu ve daha iyi performans verileri olduğunu görünce 1.6 115’lik de direkt elendi ve geriye 1.4 140hp turbo ve 1.6 180 hp’lik turbo versiyonları kaldı. Tabi kendi kendime de hala sormadan edemiyorum. Neden böylesine güzel ve yeni araçla Opel son kullanıcılarına yeni motor seçenekleri sunmaz diye. Mesela bir 1.6 110-120 hp lik dizel motoru olsa hiç düşünmeden alacağım bir araç olabilirdi. Ancak 1.3 cdti sonrası alternatif 1.7 cdti ve bir üst vergi sınıfı demek.
Geriye kalan iki alternatifim olan 1.4 turbo ve 1.6 turboyu test etmek istedim. Bu arada şunu da belirteyim iki araç da henüz Türkiye’de satılmıyor. Turbolu modellerin Mayıs sonları ya da Haziran başı gibi geleceği söyleniyor. Ancak 1.4 turbo versiyonunun test aracını bile bulmayı başaramadım. 1.6 turboyu buldum ve test ettim.
Aracın içine oturunca keyif aldığım daha showroomda ilk görüşümde karşılaştığım bir gerçekti zaten ve yine aynı keyfi aldım test sürüşüne başlarken
Dışarıdan görünüşü de açıkçası bana büyük keyif veriyor. Kontağı açtım test sürüşüne başladım ve herşey harikaydı. Araç daha 1. Viteste hemen arkasından 2. Viteste hadi dercesine sürücüyü dürtüyor ve ileri doğru atılıyor. Sürüş konforu, yol tutuş, performans, direksiyon, aracın tepkileri bana mükemmele çok yakın geldi ki inanın arkadaşlar mükemmel kelimesini çok kullanan biri değilimdir. Araçla trafikte yavaş seyrederken inanılamz yumuşak pedalları ve sürüşü insanı hiç yormuyor. Çok sessiz. Gerek düşük, gerek yüksek hızlarda oldukça sessiz. Biraz rüzgar sesi oluyor diyebilirim ama genel anlamda oldukça sessiz bir araç. Yüksek hızlar esnasında aracın
99km/s’e kadar inanılamz ivmelendiğini ancak bunun ötesinde
120 ve üstü için biraz temkinli davrandığını fark ettim. Bir de dikkatimi çeken diğer bir konu çok yumuşak olan direksiyonun yüksek hızlarda gerekli sertliği sağlamadığı ve biraz yumuşak kaldığı izlenimi edindim. Ancak sorun ya da kusur olarak gösterilcek nitelikte bir durum değildi.
Araca bayıldım diyebilirim. Yüzümde gülücüklerle test sürüşüne başladığımız noktaya dönerken aklıma birden o altın soru geldi
İyi tamam herşey güzel ama şu an 1.6 turbo destekli 180 hp bir araç kullanmaktayım. Yoğun trafikte 1. 2. Vites ağırlıklı kullanım ve açık yolda performanslı kullanım sonrası acaba yakıt tüketimi ne vaziyetteydi ? Hemen araçtaki Opel görevlisi arkadaşın da yardımıyla yol bilgisayarında yakıt tüketimini gösteren kısma baktım ve gördüğüme inanamadım
20lt/100km yazıyordu. Şok oldum. Yüzüm birden asıldı. Ancak test sürüşüne başlamadan önce yol bilgisayarını sıfırlamadığımı ve hepimizin bildiği üzere sıfırlanmadığı zaman oldukça yanlış veriler verebileceği de aklımın bir kenarındaydı. Nitekim Opel görevlisi arkadaş da bu durumun sağlıklı bir veri olmadığını, aracı herkesin benim gibi değil çok hor kullananlar olduğunu ayrıca sıfırlanmadığı için verinin kesinlikle yanlış olduğu konusunda fikrini belirterek biraz olsun sakinleşmemi sağladı. Gelin görün ki Insignia gibi yeni astradan daha ağır bir araçta da aynı motor kullanılıyor ve kullanıcıların söylediği veriler genelde şehir içinde 11/12lt/100km gibi yaktığı yönünde. Tabi 9/10lt’ye inebildikelrini söyleyenler de var ama ne kadar inandırıcıdır bilemem. Açıkçası benim şu an kullanmakta olduğum 1.6 110hp toyotamda yoğun trafikte 9/10lt gibi tüketim değerlerine çıkabiliyor 1.6 turbo 180 hp lik aracın aynı değerlerde kalabileceği çok inandırıcı gelmiyor. Ancak şunu da söylemeliyim ki 20lt/100km gibi görünen veride de kesinlikle bir yanlışlık vardı. AMG’ler bile bu kadar yakmıyor ya da Audi r8
Yeni Astra’yı ben beğendim. 1.6 180hp turbo olanı özellikle çok beğendim ama yakıt tüketimi konusu biraz belirsiz şu aşamada benim için. İstanbul gibi bir şehirde 1.4 turbo 140 hp lik versiyonu da daha az yakıt tüketimi ile fazlasıyla yeterli olur diye de düşünmüyor değilim. Ayrıca 140 hp lik bir güç uzun yolda da yeterli performansı sağlayacaktır sanırım. Ancak 1.6 180 hp den oldukça keyif aldım.
Şu aşamada emin olduğum bir konu varsa o da yeni aracım olma yolunda en güçlü adaylarımın benim açımdan en beklenmedik markanın araçlarından olan 1.6 180 hp turbo ( yakıt tüketimi konusunu netleştirmem önemli ) veya 1.4 140 hp turbo yeni astra olduğu...Çok ufak bir ihtimal Golf 6 1.4 TSI’da da karar kılabilirim.
Sizlerin de tavsiyelerinizi, fikirlerinizi beklerim...Herkese saygılar...
Trafik kurallarına uyalım, uymayanları uyaralım. Türkiye Cumhuriyeti Karayolları Trafik Kanununa göre otomobiller için azami
hız sınırları, eğer aksine bir işaret belirtilmemiş ise; şehiriçi 50Km/s., şehirlerarası 90Km/s., otoyol 120Km/s. dir.
