Gönderen Konu: Tüm fıkralar buraya..  (Okunma sayısı 29640 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Efsane Toyotacı
  • *****
  • Resim gençliğimden (42 yaşımdayken)
  • Araç: Başka Marka
  • Kan Grubu: B+
  • 15 kere teşekkür etti
  • 84 kere teşekkür edildi
Tüm fıkralar buraya..
« Yanıtla #140 : Ekim 15, 2007, 04:29:25 »
PROFESYONELLIK..  
New York'ta bir bankanin önünde
duran son model RollsRoyce otomobilden

inen adam, hizli adimlarla bankaya girdi ve önüne cikan ilk görevliye, bireysel kredi icin basvuruda bulunmak istedigini söyledi.
Görevli onu,müsteri temsilcisine götürdü. Adam, cok acele

bir is icin Avrupa'ya gitmek zorunda oldugunu ve bu nedenle bir hafta vadeli bes bin dolar krediye gereksinim duydugunu söyledi.Müsteri
temsilcisi kisa bir

arastirma yaptiktan sonra döndü. "Ticari ve mali sicilinizi inceledik. Bu krediyi almaniz icin bir engeliniz yok" dedi ve ekledi:
Fakat bir konuyu belirtmeliyiz.Bizim bankamizla daha önce hic calismamissiniz. Banka olarak sizi resmen tanimiyoruz. Bu nedenle, söz konusu krediyi verebilmemiz icin karsiliginda sizden bir teminat almak zorundayiz". Adam cebinden RollsRoyce'un anahtarini cikardi,bankanin müsteri temsilcisine uzatti:

"Cok acelem var, ucaga etisecegim"dedi."kapidaki Rolls Royce'umu teminat olarak alabilirsiniz". Kredi islemleri cok hizlı bir bicimde tamamlandi.


Banka Rolls Royce otomobili bankanin garajina cektiler,adama da besbin dolar krediyi verdiler. Müsteri temsilcisi,kisisel merakini gidermek icin bir hafta boyunca özel bir arastirma yapti ve bankalarinin bu yeni müsterisinin cok büyük bir is adami ve cok büyük bir servet sahibi
oldugunu ögrendi.

Bir haftasonra adam yeniden gelip,borcunun ana parasi besbin dolarla, bir haftalik faizi dokuzbucuk dolari ödedikten sonra, müsteri temsilcisi bir türlü yenemedigi merakinin dürtüsüyle sordu: "Sizin,cok büyük bir is adami ve cok büyük bir servetin sahibioldugunuzu ögrendim" dedi. "Yalnizca kisisel merakimdan soruyorum.Lütfen söyler misiniz, sizin icin cok kücük bir miktar olan bes bin dolarlik krediye neden gereksinim duydunuz?"

Adam hafifce gülümsedi: "Siz de bana lütfen söyler misiniz?" dedi. "Böyle lüks bir Rolls Royce otomobili, New York'ta hangi kapali
garaja, bir hafta boyunca dokuzbucuk dolara
birakabilirsiniz?

Toyota Club Türkiye

Tüm fıkralar buraya..
« Yanıtla #140 : Ekim 15, 2007, 04:29:25 »

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Eski Toprak Toyotacı
  • *****
  • Araç: Başka Marka
  • Kan Grubu: 0+
  • 62 kere teşekkür etti
  • 14 kere teşekkür edildi
Tüm fıkralar buraya..
« Yanıtla #141 : Ekim 22, 2007, 18:51:05 »
Serçenin bir tanesi bahar günü dalgın dalgın
uçuyormuş.
Bir anda farketmiş ki, bir yolun üstünde uçuyor ve karşıdan da
motorsikletli bir adam geliyor. Her ikiside çarpışmayı engellemek
için ellerinden geleni yapmışlar ama nafile, serçe "Çotaaank" diye
kaska çarpıp düşmüş.
Motorcu arkadaşımız, Allahı var sıkı bi hayvansever.Doğal olarak
hemen atlamış motordan koşmuş serçenin yanına.
Serçe baygın yatıyor, kıyamamış, bırakamamış yolda,almış getirmiş
eve.Eskiden kalma bide kafesi var evde, koymuş az biraz su,az biraz
da ekmek, serçeyide koyup kafesin içine vurmuş kafayı yatmış.
Bizim serçe bi müddet sonra ayiılmaya baslamış,daha tam seçemiyor
hafif bul*nıklık var. bir bakmış; parmaklık ekmek su falan var
bulundugu yerde, birden dank etmis. vaziyet berbat tabii.
    -HASSSIITTIR......, motorcuyu öldürmüşüz beaaa !!!!!!
...

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Fanatik Toyotacı
  • ****
  • Araç: Corolla
  • Kan Grubu: ---
Tüm fıkralar buraya..
« Yanıtla #142 : Ekim 23, 2007, 23:05:42 »
süper
--dünya dönüyor--

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Fanatik Toyotacı
  • ****
  • Araç: ---
  • Kan Grubu: ---
Tüm fıkralar buraya..
« Yanıtla #143 : Ekim 24, 2007, 02:34:10 »
Alıntı yapılan: Dağhan Baştuğ
-Moldavyalı-

Babamla annem atışıyorlar.
Annem- Bir gün ölüp gideceğim, kalacaksınız böyle birbirinizle.(Beni göstererek)Hadi bu birini bulur da sen ne yapacaksın?Bu yaştan sonra kimse almaz seni.
Babam- Beş Moldavyalı alırım bu eve be, (Bana dönerek)değil mi oğlum güzel olmaz mı?
Ben-
Moldavyalı yalnız.Moldovalı değil [/quote]

Çok güzel, güzel ne kelime harikaydı... Babandaki cesarete hayran kaldım...    

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Eski Toprak Toyotacı
  • *****
  • Site Başçavuşu
  • Araç: Başka Marka
  • Kan Grubu: A+
  • Model Yılı: -
  • 52 kere teşekkür edildi
Tüm fıkralar buraya..
« Yanıtla #144 : Ocak 15, 2008, 21:25:00 »
İnternetten aldığım için Türkçe yanlışlarından dolayı özür...

BABAYA MEKTUP


> Adam oglunun odasinin onunden gecerken hayretle bakakaldi.. Yatagi
> guzelce toplanmisti ve odasi hic olmadigi kadar derli toplu
> gorunuyordu. Sonra adam yastigin uzerine birakilmis mektup zarfini
> fark
> etti. Uzerinde "Babama"
> yaziyordu.
> Aklindan gecen bin bir kotu dusunceyle mektup zarfini acti ve titreyen
> elleriyle mektubu okudu:
>
> Sevgili baba;
> Sana bu satirlari derin bir pismanlik ve uzuntu icinde yaziyorum.
> Kiz arkadasimla kacmak zorundaydim cunku seni ve annemi yasanacak
> rezaletten uzak tutmak istedim.
> Gercek tutku ve aski ben Sedef'le buldum ve o oyle tatli ki anlatamam...
> Sunu biliyordum siz onun vucudunun her yerine taktigi kupeleri,
> derisine islettigi dovmeleri, kendine has o cilgin giyim tarzini
> asla
> ama asla onaylamayacaktiniz ve tabi benden cok buyuk olmasi da bir
> sorundu.
> Fakat benim icin bunlar degildi gercek tutku ve gercek ask...
> Baba Sedef hamile!
> Sedef'in dedigine gore cok mutlu olacagiz. Ormanda kendine ait bir
> karavani ve tum kis yetecek kadarda yakacagi var. Bir suru cocuga
> sahip
> olma dusuncesi ruyalarimizi susluyor.
> Sedef benim gozlerimi esrar gercegine acti ve artik biliyorum ki esrar
> kimseye zarar vermez. Esrar yetistirecek ve insanlara pazarlayacagiz ve
> yine bu sayede ihtiyacimiz olan kokain ve extasieye ulasacagiz.
>
> Artik tam anlamiyla bilime yalvariyoruz dualar ediyoruz su AIDSin
> caresi bulunsun ve Sedef sagligina kavussun diye... O kesinlikle
> iyilesmeyi hak ediyor.
>
> Endiselenmeyi birak baba ben 15 yasindayim ve kendi basimin caresine
> bakabilirim. Eminim birgun geri donecegiz ve sen kendi torunlarini
> taniyacak, seveceksin.
>
> Oglun Cahit
>
>
> NOT: Baba yazdigim mektubun tek kelimesi bile dogru degil. Ben
> Fatih'lerdeyim. Sadece sana; masamin uzerinde seni bekleyen karneden
> daha kotu seylerin oldugunu hatirlatmak istedim.))

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Fanatik Toyotacı
  • ****
  • Araç: ---
  • Kan Grubu: ---
Tüm fıkralar buraya..
« Yanıtla #145 : Ocak 16, 2008, 01:00:25 »
Şoför Hidayet

Şoför Hidayet ölünce cennetin kapısında kuyruğa girer.Hemen önünde
bekleyen adam pederdir.Kapıda bir melek beklemektedir.

Melek pedere sorar:-Hiç günahın var mı peder?

-Aziz melek ben rahiptim. Tüm hayatım boyunca hep tanrıma dua ettim. Karıma ve çocuklarıma sadık kaldım.
İnsanlara ve hayvanlara hep yardim ettim ..

Melek:-Çok iyi, bunları biliyorduk zaten. Al sana cennetin gümüş anahtarı der.

Ve sonra Şoför Hidayet'e
döner,ve sorar:- Senin hiç günahın var mı?

Hidayet:-Ben de her zaman hayvanlara ve insanlara iyilik yapardım.Tanrıya dua etmedim açıkçası,
inancım da zayıftı ve bir günahım vardı...Çok sert ve hızlı otobüs kullanırdım... Melek Hidayet'e döner ve bunu da biliyoruz..

Çok iyi al sana cennetin altın anahtarı...

Peder bu olaya çok sinirlenir: - Ben hayatimi tanrıya adadım siz de gidip bu Adamı cennette benden üstün tutuyorsunuz, haksızlık değil mi?

Melek gülerek: -Akıllım benim, sen vaaz verirken herkes uyuyordu ama Hidayet otobüs kullanırken herkes dua ediyordu, Skor sayısı farklı yani...

Saygılarımla....




Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Hiperaktif Toyotacı
  • ***
    • www.pasabaharat.com
  • Araç: Verso
  • Kan Grubu: 0+
Tüm fıkralar buraya..
« Yanıtla #146 : Ocak 18, 2008, 14:23:54 »
Ayakkabıcı, yeni getirdiği malları vitrine yerleştirirken, sokaktaki bir çocuk onu izlemekteydi.
Okullar kapanmak üzere olduğundan, spor ayakkabılara rağbet fazlaydı.
Gerçi mallar lüks sayılmazdı ama, küçük bir dükkan için yeterliydi.
Onların en güzelini öntarafa koyunca, çocuk vitrine doğru biraz daha yaklaştı.
Fakat bir koltuk değneği kullanmaktaydı. Hem de güçlükle.. Adam ona bir kez daha göz attı.
Üstündeki pantolonun sol kısmı, dizinin alt kısmından sonra boştu. Bu yüzden de sağa sola uçuşuyordu.
Çocuğun baktığı ayakkabılar, sanki onu kendinden geçirmişti.Bir müddet öyle durdu.
Daldığı hülyadan çıkıp yola koyulduğunda, adam dükkandan dışarı fırlayıp:
- Küçükk!. diye seslendi. Ayakkabı almayı düşündün mü? Bu seneki modeller bir harika!.
Çocuk, ona dönerek:
- Gerçekten çok güzeller!. diye tebessüm etti. Ama benim bir bacağım doğuştan eksik.
-Bence önemli değil!. diye, atıldı adam. Bu dünyada her şeyiyle tam insan yok ki!.
Kiminin eli eksik, kiminin de bacağı. Kiminin de aklı ya da vicdanı.
Küçük çocuk, bir şey söylemiyordu. Adam ise konuşmayı sürdürdü:
- Keşke vicdanımız eksik olacağına, ayaklarımız eksik olsa idi.
Çocuğun kafası iyice karışmıştı. Bu sefer adama doğru yaklaşıp:
- Anlayamadım!. dedi. Neden öyle olsun ki?
- Çok basit!. dedi, adam. Eğer yoksa, cennete giremeyiz. Ama ayaklar yoksa,
problem değil. Zaten orda tüm eksikler tamamlanacak. Hatta sakat insanlar,
sağlamlara oranla, daha fazla mükafat görecekler...
Küçük çocuk, bir kez daha tebessüm etti. O güne kadar çektiği acılar, hafiflemiş gibiydi.
Adam, vitrine işaret ederek:
- Baktığın ayakkabı, sana yakışır!. dedi. Denemek ister misin?
Çocuk, başını yanlara sallayıp:
- Üzerinde 30 lira yazıyor, dedi. Almam mümkün değil ki!.
-İndirim sezonunu, senin için biraz öne alırım!. dedi adam. Bu durumda 20 liraya düşer. Zaten sen bir tekini alacaksın, o da 10 lira eder.
Çocuk biraz düşünüp:
- Ayakkabının diğer teki işe yaramaz!. dedi. Onu kim alacak ki?
- Amma yaptın ha!. diye güldü adam. Onu da, sağ ayağı eksik olan bir çocuğa satarım.
Küçük çocuğun aklı, bu sözlere yatmıştı. Adam, devam ederek:
- Üstelik de öğrencisin değil mi? diye sordu.
- İkiye gidiyorum!. diye atıldı çocuk. Üçe geçtim sayılır.
- Tamam işte!. dedi adam. 5 Lira da öğrenci indirimi yapsak, geri kalır 5 lira. O da zaten pazarlık payı olur.
Bu durumda ayakkabı senindir,sattım gitti!.
Ayakkabıcı, çocuğun şaşkın bakışları arasında dükkana girdi.
İçerdeki raflar, onun beğendiği modelin aynısıyla doluydu. Ama adam, vitrinde olanı çıkarttı.
Bir tabure alıp döndükten sonra, çocuğu oturtup yeni ayakkabısını giydirdi. Ve çıkarttığı eskiyi göstererek
- Benim satış işlemim bitti!. dedi. Sen de bana, bunu satsan memnun olurum.
- Şaka mı yapıyorsunuz? diye kekeledi çocuk. Onun tabanı delinmek üzere. Eski bir ayakkabı, para eder mi?
- Sen çok câhil kalmışsın be arkadaş.. dedi, adam. Antika eşyalardan haberin yok her halde. Bir antika ne kadar eski ise,
o kadar para tutar. Bu yüzden ayakkabın, bence en az 30- 40 lira eder.
Küçük çocuk, art arda yaşadığı şokları, üzerinden atabilmiş değildi. Mutlaka bir rüyada olmalıydı.
Hem de hayatındaki en güzel rüya. Adamın, heyecandan terleyen avuçlarına sıkıştırdığı kağıt paralara göz gezdirdikten sonra,
10 liralık banknotu geri vererek:
- Bana göre 20 lira yeterli.. dedi. İndirim mevsimini başlattınız ya!..
Adam onu kıramayıp parayı aldı. Ve bu arada yanağına bir öpücük kondurdu. Her nedense içi içine sığmıyordu.
Eğer bütün mallarını bir günde satsa, böyle bir mutluluğu bulamazdı. Çocuk, yavaşça yerinden doğruldu.
Sanki koltuk değneğine ihtiyaç duymuyordu. Sımsıcak bir tebessümle teşekkür edip:
- Babam haklıymış!. dedi. 'Sakat olduğum için, üzülmeme hiç gerek yok!' demişti.

Her Rüzgar Savuracak Bir Toz bulur,
Her Hayat Yaşanacak Bir Can Bulur,
Her Umut Gerçekleşecek Bir Düş Bulur
Bulunmayacak Tek Şey Senin Benzerindir

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • TcT Teknoloji Müdürü
  • *
  • Araç: Başka Marka
  • Kan Grubu: A+
  • Kilometre: 10300
  • Model Yılı: '23
  • 424 kere teşekkür etti
  • 983 kere teşekkür edildi
Tüm fıkralar buraya..
« Yanıtla #147 : Ocak 28, 2008, 14:28:51 »
Hep fıkra olmuş ya bu konu,

biraz da resim koyalım:
İnsanlar 10'a ayrılır
Binary saymayı bilenler ve bilmeyenler   

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Eski Toprak Toyotacı
  • *****
  • Mercedes CLA 180d AMG
    • Kendi Sitem
  • Araç: Başka Marka
  • Kan Grubu: A+
  • Kilometre: 100000
  • Model Yılı: '14
  • 2 kere teşekkür edildi
Tüm fıkralar buraya..
« Yanıtla #148 : Ocak 29, 2008, 17:38:35 »
buda benden olsun

 

Teknolojinin boylesi

 

www.envarencok.com
Lider dediğin...
ATATÜRK gibi OLmaLı......OLdu mu VATAN....ÖLdü mü EFSANE

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Eski Toprak Toyotacı
  • *****
  • Site Başçavuşu
  • Araç: Başka Marka
  • Kan Grubu: A+
  • Model Yılı: -
  • 52 kere teşekkür edildi
Tüm fıkralar buraya..
« Yanıtla #149 : Şubat 05, 2008, 13:03:48 »


 

Bu da Serkan Altuniğne'den güzel bir kare...


Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Aktif Toyotacı
  • **
  • Kan Grubu: B+
Tüm fıkralar buraya..
« Yanıtla #150 : Şubat 05, 2008, 19:54:04 »
Erdil YaşaroğluSelçuk Erdem
318

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Eski Toprak Toyotacı
  • *****
  • Site Başçavuşu
  • Araç: Başka Marka
  • Kan Grubu: A+
  • Model Yılı: -
  • 52 kere teşekkür edildi
Tüm fıkralar buraya..
« Yanıtla #151 : Şubat 05, 2008, 20:08:31 »
85 yaşında bir adam doğumhanenin kapısında beklemektedir.
Doğumhaneden çıkan doktor şöyle bir bakındıktan sonra yaşlı adama
sorar:
-"içerde doğum yapan bayan yakınınız mı?"
-"Evet, eşim."
-"Ama bayan 25 yaşlarında..."
-"Tamam işte, eşim o. Niye şaşırdınız, baba olamaz mıyım yani?"
-"Yoo, aklıma benim dedem geldi de.
-"Nesi varmış dedenizin?"
-"Kendisi av meraklısı idi. sürekli ava çıkardı. Ancak yaşlanınca zorlanmaya başladı. Bir gün ava çıkacakken
kendisini uyardık, aman yapma dedecim, sen yaşlandın, ava gidemezsin diye.Kendisi israr etti ve hazırlandı. Eee, tabi yaşlılık, çıkarken
tüfek yerine baston aldı eline. Ben de kendisiyle gittim. Ormanda bayağı yol yürüdükten sonra bir geyik gördük.Dedim ya, dedem
yaşlı. Bastonu omzuna koydu, doğrulttu ve geyiğe bastonla ateş etti. Geyik o anda vurulup yere düştü..."
-"Olur mu, başkası vurmuştur onu."
-"Ben de onu demeye çalışıyorum...

(Gizli Üye)

  • Ziyaretçi
Tüm fıkralar buraya..
« Yanıtla #152 : Şubat 06, 2008, 02:26:04 »
Temel birgün bi gazete ilanında bir Sirke Aslan eğitmeni alınacağı konusunda bi ilan görür. Gidip müracaat eder. Bir hafat sonra mülakat için çağrılır. Mülakata gittiğinde kendisi ve bir bayandan başkası yoktur. Yetkili kişi "beni takip edin" diyerek Temel'le kadını bi Aslan kafesinin önüne getirir. "Evet buyrun girin ve marifetelrini gösterin bakalım" der.

Temel centilmenliğini gösterek kadına "önce siz buyurun" der.
Kadın kafese girer ve elbisesinin askılarını omuzlarından sıyırarak yere bırakır. Sadece alt iç çamaşırı kalan kadına yaklaşan aslan ayak parmaklarından koklayarak yalamaya başlar. Kadının bacaklarından yukarı doğru devam ederek her yerini saçlarına kadar koklayıp yalar. Ve kadın giyinip çıkar.

Yetkili kişi;  "bunu sizde yapabilirmisiniz?" diye sorar.

Temel;  "valla gurban, Aslanı çıkar aynısını bende yaparım" der.    

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Eski Toprak Toyotacı
  • *****
  • Site Başçavuşu
  • Araç: Başka Marka
  • Kan Grubu: A+
  • Model Yılı: -
  • 52 kere teşekkür edildi
Tüm fıkralar buraya..
« Yanıtla #153 : Şubat 11, 2008, 16:46:25 »
Her gün yamaçtan tarlalarina ekine giden bi

gelin-kaynana varmis.. Iki adam gelinle

kaynanayi gözlerine kestirmisler..bunlari alip

kaldiralim,diye düsünmeye baslamislar..

Bi gün, gelinle kaynana tarlaya giderken ortaligi

yikan bi aglama duymuslar.. dinlemisler ki,

klübeden geliyor..çikalim bi bakalim, demisler..

gidip kapiyi çalmislar..adamlardan biri açmis..

Kaynana:


-"Hayirdir" demis "ne oldu ?"


Adam demis ki


-"Cenazemiz var...Buyrun içeri"

Gelin kaynana içeri girmisler...Giris o giris...!!!!

Adamlar islerini halletmisler.. Neyse..Gelin

kaynana evden çikmislar.. Gelin sormus,


-"Ana be, naapcaz simdi ?"

Kaynana cevap vermis,

-"Valla gelin seni bilmem ama, ben yedisine de gelicem kırkına da!...



Kadının Günlüğü:
Bugün üç yıl bitti. Onun karşısına gelinlikle
çıktığım günkü kadar
mutluyum. Tanrım, onu ne kadar seviyorum. Mükemmel
bir erkek, cazibeli,
yakışıklı, anlayışlı,sevecen, her şey var. Bugün
Cumartesi, bıraktım
arkadaşlarıyla eğlensin. En sevdiği yemek olan
pastırmalı kurufasulye ile
pilav yapıyorum. Pişti, demleniyor. Banyo yaptım, en
sevdiği kıyafeti
giydim. Yemekten sonra, şöminenin karşısına bir şişe
kırmızı şarapla
uzanacağız.. Eve geldi sonunda. Beni öpüşü biraz
soğuktu, aklı başka yerde
sanki. Aman Tanrım, yoksa? Tüm cilvelerime rağmen,
bana saldırmadı.
Arkadaşlarıyla ne yaptığını sordum, ağzında bir
şeyler Geveledi. Yemekte
biraz keyfi yerine gelir gibi oldu, ama hala dalgın,
hala uzak, hala
kabuğuna çekilmiş. Herhalde ÖTEKİNİ düşünüyor. Benden
genç mi acaba?
İşyerindeki sarışın pazarlama temsilcisi olmasın?
Şömine nin karşısında
şarabımızı yudumlarken, artık dayanamadım "neyin
var?" diye sordum.
Gülümsedi, zoraki bir gülümseme, acı dolu, uzaklık
dolu.. "Yok birşeyim"
diye geçiştirdi. O gürül gürül yanan aşkın bu kadar
çabuk biteceğine
inanamıyorum, daha dün bana ebediyete kadar benimle
olmakistediğini
söylüyordu. Bugün aramızda iletişim kopukluğu başladı
bile. Belki de kilo
alıyorum. Çok mu vır vır yapıyorum? Elini tuttum.
Elimi okşadı, ama eller
hissiz, parmak uçları soğuk...Stepe başlasam? Çocuk
istesem? Yalan, yalan,
yalan. Kendimi kandırmaktan başka bir şey değil
bunlar.
Bitti...Bittti...Bitti. Tanrım, ölmek istiyorum.
Kendimi son kez onun
kollarına attım. Ağlaya ağlaya uykuya dalmışım.


Erkeğin Günlüğü:
Öf be, Fener yine berabere kaldı.... Ama, kuru
fasülye güzeldi


Bankalarda Yaşanmış Olaylar...

(kredi kartları için call center genelde anne kızlık soyismini ve mezun
olunan ilk okulu güvenlik şifresi olarak kullanıyor)
- mezun olduğunuz ilk okul?
- ben lise mezunuyum.
- tamam da bana ilkokul adı lazım.
- iyi de ben liseyi bitirdim!
- ?
- anne kızlık soyismi?
- bilmiyorum.
- (pratiğiz ya!) dayınız soyismi ne?
- ya bi kart vereceniz taa dayımı karıştırıyonuz. istemem kart mart.
(hışımla şubeyi terk eder.)


Meraba
ben Serkan nasil yardimci olabilirim?
- Benim telefonda bi problem var bankomatta islem yapamadim
- Peki ilk önce telefonunuzun ''menü' tusuna sonra da ''5''tusuna basin...
- Evet... Tamam...
- Ekranda ne var simdi?
- Show tv...
- ???


İyi günler kredi karti basvurunuz için aramistim sizi...
- Tabi buyrun..
- Mesleginiz nedir acaba?

- Hayat kadini...
- ... Özel sektör yaziyorum ben...
- O da olur!...

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Eski Toprak Toyotacı
  • *****
  • Site Başçavuşu
  • Araç: Başka Marka
  • Kan Grubu: A+
  • Model Yılı: -
  • 52 kere teşekkür edildi
Tüm fıkralar buraya..
« Yanıtla #154 : Şubat 12, 2008, 15:42:46 »
ÖFKEYİ KONTROL ETME YÖNTEMLERİ))


Bazen işler yolunda gitmez ve cinlerimiz tepemize çıkar ve sinirimizi
başkasından çıkartırız! Ama böyle durumlarda sinirimizi tanıdığımız
birinden değil de, hiç tanımadığımız birisinden çıkartmak daha iyidir.

Bir gün arkadaşıma telefon edecektim, numarayı çevirdim, bir erkek 'alo?'
dedi, ben 'Zeynep'i aramıştım' deyince, adam bağırarak 's.....git lan,
doğru numarayı çevir!" demez mi! Bir insanın bu kadar kaba olabileceğine
inanamadım. Sonra gerçekten arkadaşımın son iki numarasını şaşırdığımı
farkettim.

Ama birden aklıma bir şey geldi. Bilerek, tekrar yanlış numarayı çevirdim.
Karşıma yine aynı adam çıktı. Ve 'alo' deyince, 'sen eşşolueşeğin tekisin'
deyip, telefonu yüzüne kapattım. Sonra o numarayı yazıp yanına 'eşşolusu'
diye not ettim.O günden sonra, ne zaman bir şeye sinirlensem, öfkelensem,
eşşsolusu'nu çevirip, 'sen eşşolueşeğin tekisin' deyip kapatıyor ve
rahatlıyordum.

Bir gün alışveriş merkezinde tam park yeri bulmuşken, siyah bir BMW benim
saatlerdir beklediğim yere girmez mi! Korna çaldım ama aldırmadı, arka
camında 'satılık' ilanı ve telefon numarası vardı. Hemen numarayı not
ettim. Eve dönünce, numarayı aradım, karşıma bir adam çıktı.

"Siz, siyah satılık BMW'si olan kişi misiniz?"
"Evet"
"Arabayı nasıl görebilirim?"
" Suadiye, Akın sokak, 34 numara, araba tam evin önünde duruyor"
"İsminiz?..."
" Mehmet....."
"Ne zaman müsait olursunuz Mehmet Bey?"
"Her akşam 6'dan sonra evde olurum"
"Sana bir şey söyleyeceğim Mehmet.."
"Evet?..."
"Sen eşşolueşşeğin tekisin"
Ve telefonu yüzüne kapattım, onun numarasını da yazdım ve yanına 'eşşolusu
2' diye not aldım.
Bundan sonra iki tane eşşolusu vardı. Bir gün eşşolusu 1'i aradım.
Telefonu açıp da ben "Sen eşşolueşeğin tekisin" der demez, "Senin kim
olduğunu bir bulursam..."
"Ne yaparsın?"
"Kıçına tekmeyi yiyeceksin!"
"O zaman sana adresimi vereyim de gel"
" Ver de gör gününü!.."
"Suadiye, Akın sokak, 34 numara, siyah bir BMW var kapıda.."
"Hemen geliyorum, son duanı etmeye başla!"
"Hah, hah ödüm koptu" deyip telefonu kapattım. Sonra 'eşşolusu 2' yi
aradım, ona da 'sen eşşolusueşeğin tekisin' deyince, çok kızdı, kim
olduğumu bilse beni öldüreceğini söyledi, ona 'öyle mi, birazdan
geliyorum, bekle' dedim.
Ve hemen polisi arayıp, Suadiye, Akın sokak 34 numarad a oturan gay
sevgilimi öldürmeye gittiğimi söyledim. Peşinden magazine meraklı bir tv
kanalını arayıp, aynı adresi verip, travestilerin çıngar çıkardığını,
ortalığı birbirine kattığını söyledim! Ve sonra arabama atlayıp,
olacakları izlemek için aynı adrese doğru sürdüm. Tam zamanında gitmiştim,
iki 'eşşolusu' birbirlerine girmişken, altı-yedi polis onları ayırmaya
geliyordu, tv. kameramanları da olayı görüntülüyorlardı.
Kendimi çok iyi hissettim. Öfkeyi kontrol etme mekanizması çok işe
yaramıştı.



Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Eski Toprak Toyotacı
  • *****
  • Site Başçavuşu
  • Araç: Başka Marka
  • Kan Grubu: A+
  • Model Yılı: -
  • 52 kere teşekkür edildi
Tüm fıkralar buraya..
« Yanıtla #155 : Şubat 16, 2008, 00:47:20 »
Eve gitmek üzere Bakırköy dolmuşu bekliyordum.

Sigaram kalmamıştı,

Tekel bayiine girecekken minibüs geldi. Apar topar bindim.

Şoföre parayı Bir Monte Carlo' diye uzatıım.

Adam birkaç saniye yüzüme bakıp:

- Abi bu Bakırköy'e gider' dedi.

---------------------------------------


Yolcu müsait bi yerde inmek ister ama dili sürçer:

- Müsait bi yerde iner misiniz?

Şoför:

- Niye sen mi kullancan???
-------------------------------------------

Rumeli-Hisarüstü otobüsüyle Taksim'e doğru gidiyoruz.

Adamın biri Beşiktaş dolaylarında,

- Kaptan orta kapıyı rica edebilir miyim? diye seslendi.

Şöfordan yanıt;

- Tabi abi ayıp ettin. Al götür senden kıymetli mi...

----------------------------------------------------------

İstanbul'dayiz... Dolmuşa bindik, tıklım tıkış dolu.

Biri kapıya yapıştı.

- Kaptan, yer var mı?

Şoför arkasını dönmeden kontağı çevirdi ve

- Bilmiyorum, üst kata bi bak bakalım...diye seslendi.

----------------------------------------------------------

Minibüs hareket etmek üzereyken, kavga ettikleri her hallerinden belli olan

iki arkadaşbindi.

Ayrı sıralara oturdular.Önde olan parayı uzattı

- Abi bir öğrenci bir de hayvan alır mısın?
 (Buna koptum, halen daha birleştiremediler  )

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Efsane Toyotacı
  • *****
  • Araç: Başka Marka
  • Kan Grubu: ---
  • Kilometre: 30000
  • Model Yılı: '16
  • 2 kere teşekkür etti
  • 8 kere teşekkür edildi
Tüm fıkralar buraya..
« Yanıtla #156 : Şubat 19, 2008, 18:06:32 »
süpersiniz:) Dağhan kardeş, öfkeyi kontrol etme yöntemine ayrıca bayıldım

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Efsane Toyotacı
  • *****
  • Araç: Başka Marka
  • Kan Grubu: ---
  • Kilometre: 30000
  • Model Yılı: '16
  • 2 kere teşekkür etti
  • 8 kere teşekkür edildi
Tüm fıkralar buraya..
« Yanıtla #157 : Şubat 19, 2008, 21:54:23 »
sihirli bir kurbaga ormanda yalniz yasiyomus. bir gün etrafi gezmeye cikmis ve onune ilk cikan bir ayi ve tavsana kiyak yapmak istemis.
"3 sey dileyin benden ne dilerseniz" demis.
ayi
- bu ormandaki tum ayilar disi olsun ve hepsi bana
hasta olsun demis. kurbaga hemen yerine getirmis istegi
tavsan
- bana bi kask ver demis o da hemen olmus ama ayi
icinden "manyak mi bu tavsan cuvalla para istesin istedigi
kadar kask alsin. deli bu yaaa" demis.
ikinci istek olarak ayi yine
-yan ormandaki tum ayilar disi olsun ve hepsi beni arzulasin demis. trilink!!!! o da tamam tavsan
- bana bi motosiklet verin
demis ve yerine gelmis ama ayi iyice sasirmis. bu tavsan deli olmali diye dusunmus.
sira gelmis son isteklere ayi
-bu gezgendeki tum ayilar disi olsun ve hepsi benim yanimda olsun demis. kurbaga bu istegi de hemen yerine getirmis.
tavsan once kaski takmis, motora binmis. marsi calistirmis. ve istegini son istegini soyleyip gaza basmis:
- bu ayi i*ne olsun!

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Aktif Toyotacı
  • **
  • Araç: Corolla
  • Kan Grubu: A+
Tüm fıkralar buraya..
« Yanıtla #158 : Şubat 22, 2008, 11:16:24 »
Adamın biri arabasıyla giderken yolda bir yolcu alır arabaya.... adam arka tarafa biner..... şoför... eee hemşerim kimsin nereye gidersin...der....yolcu ben Azrailim..canını almaya geldim der......şoför alaycı bir tavırla sen mi Azrailsin der..yav senin gibi Azrail olurmu hiç der....yolcu sakin bir tavırla sen daha önce Azrail gördün mü de tarif ediyorsun der...ve ekler yolcu....inanmadın bana öylemi der....

şöför

- inanmadım tabii der.....

yolcu

- o zaman 200 metre ileride bir adam daha alacaksın der.....gerçekten de adamın dediği gibi şöför 200 metre ilerde bir yolcu daha alır.. Ama yolcu ön tarafa oturur...olaylar bundan sonra daha da enteresanlaşır..... Şoför yanındakine...

- ee sen klimsin nereye gidersin der....öndeki- abi ben merkezde biryerde indirirsen çok sevinirim adım felanca der......

Şoför

- yavvv şu arkadaki adam bana Azrailim diyo görüyonmu şu herifi hem iyilik ediyoz hemde dalga geçiyor der.... öndeki arkaya bakar ama kimse yoktur....öndeki

- abi arkada kimse yokki.....Şoför hışımla arkaya bakar ve

- körmüsün be adam arkada oturuyor ya der.....öndeki arkaya bir daha bakar ve

- abi senin kafan iyimi yoksa dalga mı geçiyorsun der...bu sefer arkadaki söze girer....

- gördünmü der öndeki beni ne duyabilir nede görebilir der şoföre.Şoför bir anda dizlerinin bağı çözülür beti benizi atar....Arkadaki şoföre...

- hadi der arabayı kenara çek 2 rekat namaz kıl canını alacam der.....Şoför ağlamaklı çaresiz bir şekilde arabayı kenara çeker ve iner arabadan..... Sonra.... sonra ne olmuş biliyormusunuz?????

-adamlar arabayı aldığı gibi kaçmışlar...)

Eee.. güzel memleketimizin uyanıkları ve icatları bitip tükenmek bilmiyor..Daha neler duyacağız veya okuyacağız kimbilir???

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Efsane Toyotacı
  • *****
  • Araç: Başka Marka
  • Kan Grubu: ---
  • Kilometre: 30000
  • Model Yılı: '16
  • 2 kere teşekkür etti
  • 8 kere teşekkür edildi
Tüm fıkralar buraya..
« Yanıtla #159 : Şubat 22, 2008, 21:22:24 »
Temel apartmanin onikinci katindan düsmüs. Arkadaslari hemen gelip sormuslar:

"Ne oldu lan Temel" demisler.

Temel'de:"VALLAHA BEN DE YENI GELDIM" demis.