Gönderen Konu: Korkmayın evladım, size bir şey yapmazlar, bunlar iyi aile evladı!!!  (Okunma sayısı 847 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Hiperaktif Toyotacı
  • ***
  • Araç: Corolla
  • Kan Grubu: A+
  • 3 kere teşekkür edildi
   Paylaşacağım konuda en ufak bir teferruat,eksik ve fazlalık yok.İster hikaye, ister roman, isterseniz ilginç bir macera diyebilirsiniz. Çünkü başımdan geçen bu olayın içinde her şey var.
   Yıl 1979, her gün anarşi ve terörün bir çok can aldığı, banka soygunlarının normal kabul edildiği alışılmış bir dönem.
   Çalıştığım banka Göztepe-Çemenzar'da Minübüs caddesinde bir apartmanın altındaydı.O zaman karşısında otobüs durağı vardı. Şu anda banka hala var,fakat otobüs durağının yeri değişti. Şimdiki gibi trafik yok,yollar kalabalık değil,orta röfüjde bıraksanız kuzular otlardı.O derece sakin az işleyen bir caddeydi.Otobüs durağının hemen yanında kum, çakıl ve tuğla ticareti yapan bir müşterimiz vardı.Bankanın kapısından girdiğiniz zaman yola paralel bir banko ve bitiminde vezne vardı.Serviste çalışan tüm arkadaşlar yolu görebiliyordu.Servisten 4 basamak merdivenle benim odama çıkılıyordu.Arkam apartmanın bahçesine bakan cama dönük,sol tarafım ise geniş cam'la servisi ve kapıyı görüyordu.
   Hatırladığım kadarıyla 79-Mart ay'ının ortalarıydı. Şef arkadaşla bir hafta önce soyulan Şenesenevler şubesini konuşuyorduk.''sıra bize geldi'' gibi sözlerle şakalaştık ve arkadaş yanımdan ayrıldı.Soygunlar çoğalmıştı, kritik yerdeki şubelere asker nöbetçi veriyorlardı. Bize de 15 gün kadar verdiler sonra tekrar geri çektiler.O zaman özel güvenlik yoktu.
   Satt 10.oo sıralarında banko tarafından bir ses geldi.''bu bir soygundur, kimse kıpırdamasın''.Başımı kaldırdığım anda kısa boylu birinin elinde tabancayla, pire hızıyla karşıma geldiğini gördüm.Telefon kablolarını kopardı ve benimde aşağı inmemi istedi.Alarm'a bile basmaya fırsat bulamadım.Soyguncular 3 kişiydi. Biri müşteri holünde, diğeri beni aşağı indiren, diğeri ise veznedar bayandan paraları almaya giden.Müşteri holündeki ve vezneden paraları alan Deniz Harp Okulu ünüforması giymiş, diğeri sivildi.benim yanımdaki soyguncu diğer personelide alarak duvara dönmemizi ve ellerimizi kaldırmamızı söyledi.Ben bazen arkaya baktığımda çok nazik bir şekilde'' önünüze dönün'' diye ikaz ediyordu.Bu arada yanımda duran bayan hizmetli bayılır gibi oldu.Diğer bayan arkadaş ağlamaya başladı.Veznedar bayan arkadaşımız ise ''ne olur paralarımı almayın diye'' yalvarıyordu.(Halbuki biz böyle bir olayla karşılaşırsan kesinlikle istediklerini yap, kimseyi riske atma diye defalarca söyledik).Bir arkadaşın ağlaması, diğerinin yalvarması, benim arkama dönüp bakmam üzerine müşteri holündeki soyguncu ''Bizim işimiz parayla,korkmayın size bir şey yapmıyacağız '' dedi. O anda çok sakin, normal şartlarda konuşan bir bayanın sesini duyduk.''korkmayın evladım, size bir şey yapmıyacaklarmış, bunlar iyi aile evladı''Ben gülmeye başladım, ağlayan arkadaşda gülmeye başladı.O anda başımı tekrar çevirdim.Müşteri holünde 60 yaşlarında başörtülü, yanında torunu olan bir teyze.Soygun anında içerde kalmıştı, ve olanları seyrediyordu. Vezneden paraları alan soyguncu ''şimdi kimse arkasını dönmesin ve kıpırdamasın, kapıya bamba bırakıyoruz'' dedi ve koşarak çıkarlarken ben arkalarından koştum ve kutuyu alarak uzağa attım. Kutu gazete kağıdına sarılmış kola kutusuydu. Aramızda 30 metre mesafe vardı.Yan sokağa bıraktıkları üzeri siyah deri kaplı Anadol arabaya binerek Selamiçeşme Özgürlük Parkına doğru kaçtılar.plakalarını alamadım. Geri döndüm ve bankanın kapısından girerken ''dur kıpırdama'' sesiyle tekrar irkildim.Arkama baktığımda 3 sivil polis, ellerinde thompson makinalı tabanca ile geldiler ve soyguncuları kim iyi tanıyabilir dediklerinde, arkadaşlar Kemal Bey dediler. Polisler benide yanlarına alarak taka bir jiple soyguncu aramaya çıktık.Selamiçeşmede 2 Anadol araba gördük.Fakat ilgilenmediler.''O namussuzlar bu evlerden birinde olabilir'' dediler.Tam bu sırada telsizden''bütün ekipler Erenköy İstasyonuna'' diye çağrı geldi. Taka jiple 40 km. süratle Erenköy İstasyon Meydanına gittik. yüzlerce polis etrafa dağılmış arama yapıyorlardı.Komik durum yarım saat sonra anlaşıldı.Erenköy istasyonuna inen sokakta arama yapan polisler, 2 kişinin bir arabayı bırakıp kaçtığını görüyorlar ve peşine düşüyorlar.Çocuklardan biri babasının arabasını alıyor, ehliyeti yok korkudan arabayı bırakıp kaçıyorlar.Polislerde bunlar soyguncu diye peşine düşüyor.Ve bütün ekipleri oraya topluyorlar.
  Bence tam film gibi bir soygun. Bu günün parasıyla 40-45 bin tl.,komedi bir arama ve elini kolunu sallıyarak kaçan iyi aile evladı soyguncular.
   


   
98 Corolla 1.6 GLI Special


Düşüncelerle karşılaşınca,zayıflar korkar,aptallar karşı gelir,akıllılar karar verir,ustalar da yönetir.
''Mme Jeanne Roland''

Toyota Club Türkiye


Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Site Yöneticisi
  • ******
  • Deus ex machina
  • Araç: Başka Marka
  • Kan Grubu: A+
  • Model Yılı: -
  • 2904 kere teşekkür etti
  • 3269 kere teşekkür edildi
  Çok geçmiş olsun. Şu sıralar durum daha vahim sanırım çünkü her gün buna benzer bir olay duyuyoruz.
 Bu arada o üstü siyah vinleks kaplı Anadol'dan bizimde vardı. Hala özlerim o aracı. Çünkü herşeyi ile özeldi.
 Bu arada izninizle birşey sorabilirmiyim? Bırakılan poşetin içindeki kola şişesi mi idi, kutu kola imi? Yanlış hatırlamıyorsam o yıllarda belli özel yerler haricinde Türkiye'de kutu kola yoktu ve satılmıyordu. Cam şişe 1 litrelikler ve küçük, yine cam şişeler vardı.
 Tam söylediğiniz yerde seneler önce bir bayanın yolunu iki mahlukat kesmişti, bende fırlayıp kurtarmıştım. :)

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Eski Toprak Toyotacı
  • *****
  • Achtung! Adolf Hakkı ohne Toyota Yaris Twin-Turbo
  • Araç: ---
  • Kan Grubu: B+
  • 17 kere teşekkür etti
  • 41 kere teşekkür edildi
Trajikomik bir hikaye. Paylaşım için teşekkürler Kemal Bey.
Folgsamkeit macht frei...

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Hiperaktif Toyotacı
  • ***
  • Araç: Avensis
  • Kan Grubu: 0+
çok ilginç ya...gerçekten trajikomik bi hikaye...geçmiş olsun abi...önemli olan sizlere bişey olmamış...

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Hiperaktif Toyotacı
  • ***
  • Araç: Corolla
  • Kan Grubu: A+
  • 3 kere teşekkür edildi
  Çok geçmiş olsun. Şu sıralar durum daha vahim sanırım çünkü her gün buna benzer bir olay duyuyoruz.
 Bu arada o üstü siyah vinleks kaplı Anadol'dan bizimde vardı. Hala özlerim o aracı. Çünkü herşeyi ile özeldi.
 Bu arada izninizle birşey sorabilirmiyim? Bırakılan poşetin içindeki kola şişesi mi idi, kutu kola imi? Yanlış hatırlamıyorsam o yıllarda belli özel yerler haricinde Türkiye'de kutu kola yoktu ve satılmıyordu. Cam şişe 1 litrelikler ve küçük, yine cam şişeler vardı.
 Tam söylediğiniz yerde seneler önce bir bayanın yolunu iki mahlukat kesmişti, bende fırlayıp kurtarmıştım. :)
  Çok teşekkür ederim. Cam şişe değildi.Kutu gazete kağıdına sarılı, ucundan kısa tel gibi bir şey çıkartılmıştı. Çok ani bir hareketle aldım ve yan apartmanın bahçesine attım.Kutuyu polisler aldı. Ben şimdiki kola kutularına benzettim ve öyle vasıflandırdım. Aynı kola kutusu boyutlarında.Polislerde teneke kutu demişti.
   Şimdi o yoldan karşı karşıya gecerken kaç kişi hayatını kaybetti araba çarpmasından.Nerde eski tenhalık. :)
  
98 Corolla 1.6 GLI Special


Düşüncelerle karşılaşınca,zayıflar korkar,aptallar karşı gelir,akıllılar karar verir,ustalar da yönetir.
''Mme Jeanne Roland''