Gönderen Konu: İstanbul  (Okunma sayısı 1593 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Site Yöneticisi
  • ******
  • Deus ex machina
  • Araç: Başka Marka
  • Kan Grubu: A+
  • Model Yılı: -
  • 2854 kere teşekkür etti
  • 3226 kere teşekkür edildi
İstanbul
« : Haziran 08, 2019, 19:15:49 »
Selam;
İstanbul başlı başına bir konu. Doğası, tarihi, trafiği, kültürü...
İstanbul'un iyi tanınması ve dünyada özel bir yeri olan İstanbul'da yaşamanın daha güzel olabilmesi için görüş ve fikirlerinizi paylaşabilirsiniz.

İzninizle başlayalım;
Yöneticilerden önemli ricam, bayramlarda toplu ulaşımın ücretsiz yapılmamasıdır!. 300 metre sonraki durakta inmek için otobüslere binenlerden, tramvay ve vapurlardaki izdihamlar hoş ve medeni görüntüler oluşturmuyor. Bir de insanların bir kısmındaki toplu ulaşım kültürü konusundaki duyarsızlık ve genel saygısızlık ortaya çıkınca, durum çekilmez oluyor. Bayramlarda toplu ulaşım indirimli ancak belli ücret karşılığı olmalı.

İstanbul'un medeni şekilde kaldırabileceği nüfus belli. Maalesef bunun üzerine çıkılmış durumda. Üstelik bir çok kişi kendi kuralı (kuralsızlığı) ile şehirdeki akışın içinde bulunuyor. Bu da kaosa neden oluyor. İstanbul için belli bir nüfus sınırı artık konulmalı.

Şehirde bisiklet yollarının yapılması çok doğru ve güzel oldu. BUnların doğru şekilde kullanılması güvence altına alınmalı. Ayrıca bu yolların arttırılması ve birleşmesi gerekli. Bisiklet yollarının olmadığı bölümlerde, sağ şerit iki bisiklet yan yana olabilecek şekilde, diğer arçlarla şerit paylaşımı şeklinde düzenlenmiştir. Yalnız bu bir çok kişi tarafından bilinmiyor. Bunun için bilgilendirme ve denetimlerin daha sıkı şekilde yapılması doğru olur. Bisiklet vb. araçların kullanımı da özendirilmeli.

Toyota Club Türkiye

İstanbul
« : Haziran 08, 2019, 19:15:49 »

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Site Yöneticisi
  • ******
  • Deus ex machina
  • Araç: Başka Marka
  • Kan Grubu: A+
  • Model Yılı: -
  • 2854 kere teşekkür etti
  • 3226 kere teşekkür edildi
Ynt: İstanbul
« Yanıtla #1 : Kasım 03, 2020, 17:34:08 »
Bu konu biraz ilgisiz kalmış ancak hem İstanbul'da yaşayanlar, hem tüm dünya için önemli bir konu aslında.

İstanbul'un ve Türkiye'deki bazı büyük şehirlerin nüfus kapasiteleri çoktan dolmuş gibi görünüyor bana göre. Bir şehir plancısı, çevrem mühendisi, sosyolog vb. farklı konulardan da durumu ele alacaktır. Artık yeni ilçelere ve daha yüksek binalara değil, rasyonel şekilde planlanmış yeni şehirlere ihtiyaç olduğu açık. Ayrıca ülkenin daha az rağbet gören yerleri için de daha etkili cazibeler oluşturulmalı.
Tabi söylerken bunları nispeten kolay söylüyoruz ancak başlamak ve yapmak için de en başta düşünce ve irade şart. Bu, orta-uzun vadede çok daha verimli bir yol olacaktır ülke için.

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Efsane Toyotacı
  • *****
  • Dinozor
  • Araç: Avensis
  • Kan Grubu: 0+
  • Kilometre: 49060
  • Model Yılı: '16
  • 195 kere teşekkür etti
  • 1147 kere teşekkür edildi
Ynt: İstanbul
« Yanıtla #2 : Kasım 03, 2020, 21:09:26 »
İstanbul'un gayri resmi nüfusu 20 milyon,her gün anadoludan çeşitli yollarla kente girip çıkanlarda belki 1-2 milyon olabilir,dolayısıyla büyük kent kültürü oluşturmak zor;10 milyon insanla sınırlı olması gereken bir kent,yüzölçümüne oranlarsak,kaynaklarını,çevre kirliliğini,ürün tedariğini vs hesaplarsak ne kadar gayret ederseniz edin vahşi yerleşim ve trafiğin önüne geçmeniz mümkün değil,İstanbul gibi dünya mirası ,dini kitaplarda adı tescilli kentleri koruma yerine tüm işleri,şirket genel merkezlerini,banka genel müdürlüklerini ,petro kimya tesislerini önemli üniversiteleri,hastaneleri,havalimanlarını ,limanlarını ihracatı,ithalatı vs ucuz iş gücü için evinden köyünden kopanı alırsanız trafiğinden,içme suyundan,pahalılığından şikayet etmeye hakkınız olmaz,bunun yerine sanayi,tekstil vb yatırımları ölçülü bir plan dahilinde kıraç iç anadolu kuşağındaki illere dağıtmış olunsaydı hem iç göç,uyum sorunu olmayacaktı hem de anadolu kalkınmış olacaktı,Atatürk cumhuriyet kurulduktan sonra meşhur bir alman deprem profesörünü tr davet ediyor ve fay hatları çalışması yaptırıyor,rapor şöyle ben izmit'te 2 katlı istasyon binasına izin vermem diyor,biz ne yaptık?siyasi iktidarların tercihi ile tüm yatırımları İstanbul merkezli marmara kuşağına yaptık.Nasıl İzmir kentini fay hatlarının üzerinde inşa ettiysek ,denizde olan depremden ne kadar etkilendiğimiz ortada ,kim bilir İstanbul'da neler yaşanacak? son söz;İstanbul tüm gücüyle anadoluya bakar,anadolu İstanbul' a bakabilecek mi?
Tokay Ceritoğlu

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Site Yöneticisi
  • ******
  • Deus ex machina
  • Araç: Başka Marka
  • Kan Grubu: A+
  • Model Yılı: -
  • 2854 kere teşekkür etti
  • 3226 kere teşekkür edildi
Ynt: İstanbul
« Yanıtla #3 : Kasım 04, 2020, 18:00:56 »
Katılıyorum size Tokay Bey. İstanbul aslında bir kültür, tarih, stratejik bölge olmasının yanında bir marka. Kendine has bazı özellikleri var/dı. Bunların kaybedilmemesi gerekir. Dünyadaki başka şehirlere benzemeye çalışmanın anlamı yok, bu zaten doğru bir strateji de değil.

Artık pek görülemeyen İstanbul'un Çeşmeler'ine bir örnek;

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Fanatik Toyotacı
  • ****
  • Araç: Corolla
  • Kan Grubu: ---
  • Kilometre: 93000
  • Model Yılı: '12
  • 543 kere teşekkür etti
  • 290 kere teşekkür edildi
Ynt: İstanbul
« Yanıtla #4 : Kasım 04, 2020, 18:59:12 »
valla bence bugün İstanbul`da 1 tane bile yeni imar vermem,hani devlet hastanesi okul vs hariç.

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Site Yöneticisi
  • ******
  • Deus ex machina
  • Araç: Başka Marka
  • Kan Grubu: A+
  • Model Yılı: -
  • 2854 kere teşekkür etti
  • 3226 kere teşekkür edildi
Ynt: İstanbul
« Yanıtla #5 : Kasım 05, 2020, 18:05:43 »
Bu konuda ülke çapında, etraflı ve rant merkezli olmayan bir düzenleme şart. Maalesef şu anda kentsel dönüşüm diye tabir edilen şey, binasal dönüşüm. Bu işte de kar amacı güden müteahhit inisiyatifine bırakılmış durumda çok şey. Zaten bu şekilde sürecin işleyemediği oldukça açık. Gerek Şehir'den Kent olgusuna geçişin sağlanması (merak edenler şehir ve kent tanımlarını araştırabilir), gerek güvenli, uygar, rasyonel ve kültürü olan yerleşim yerlerinin oluşturulması/dönüştürülmesi için doğru adımlar belli. Sadece rant kaygısından çıkılıp, bu temel ihtiyaçlar gözetilmeli.
Örneğin bir sokaktaki binaların tek tek yıkılıp, yerine yenilerinin yapılması, o mahalleye hemen hiç bir katkı sağlamamakta. Oysa en azından adalar bazında planlama (şehir plancıları vb bu konuda daha detaylı bilgi verecektir) daha rasyonel ve uzun vadeli olacaktır. Bu değişimler olmadıkça aslında hem manevi, hem maddi olarak çok daha büyük maliyetler ortaya çıkmaktadır. Bunu her geçen gün tekrar tekrar görüyoruz.

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Efsane Toyotacı
  • *****
  • Dinozor
  • Araç: Avensis
  • Kan Grubu: 0+
  • Kilometre: 49060
  • Model Yılı: '16
  • 195 kere teşekkür etti
  • 1147 kere teşekkür edildi
Ynt: İstanbul
« Yanıtla #6 : Kasım 05, 2020, 21:52:56 »
Öncelikle kentsel dönüşüm yasası ile 634 sayılı kat mülkiyeti kanunu arasında uyum sağlanmalı,bir binada kat maliklerinin oybirliği ile karar alması neredeyse olanaksız,çoğunluk veya yarıdan 1 fazla bile olsa bir kişi dava açıp arsa payı veya karşıyım dediğinde mahkemeye gittiğinde süreç 2-3 yılı aşıyor,bizzat yaşadığımız için biliyorum,öncelikle deprem için bu tür konularda resen devlet kararı ile derhal açılmış davalar kapatılmalı,resen yıkım ve yapım aşamasına geçilmeli ve bu işler Hakan Öztürk beyin bahsettiği gibi ada bazında olmalı kente uygun ,kişiliğini yansıtan bir mimari ve mühendislikle yapılmalı,eski Türk evleri gibi görsel yapılar yıkılma aşamasına geldiyse yine aynı mimari görünüm ile yapılmalıdır.Bakınız eski Prag,yeni Prag,bakınız eski Paris'i muhafaza ediyorlar,çünkü dış kısmının değişimi yasak,yenisi banliyölere yapılıyor.Artık apt.altına market,eczane vs yasaklanmalı,apt .da sadece daireler olmalı ada bazında olacağı için uygun bir alana küçük çarşılar yapıp dükkanlar buralara nakledilmelidir,en azından kolon kesmekten kurtuluruz.Şu anda İzmir'de bazı apt.lar beklenmedik şekilde patlamış ve tahliye edilmiş durumda,halbuki ada bazında 15-20 apt,temel jeofizik araştırmaları yapılmış,yönetmeliğe uygun,zemine uygun şekilde güçlü müteahhitler tarafından yapılmış olsaydı hiç kaybımız olmazdı.Yurt dışından İstanbul'a gelen gezginlere eski ve yeni İstanbul'u gösterecek mahallelerimiz var mı ? tam bir keşmekeş var,neden gelsin? Marka değeri olan Paris' e yılda 50 milyar dolardan fazla gelir bırakan yabancılar geliyor,bir tane demir yığını,pis ve kirli bir Seine nehri ,ama mimari görünüm,müzeler vs..
Tokay Ceritoğlu