Yüksek dağlarda yapay oksijen kullanımı

Yüksek dağlarda yapay oksijen kullanımı, oksijen tüpleri, çalışma prensipleri, tarihsel gelişimi, insanın üzerindeki olumlu ve olumsuz etkileri, etik değeri vb. konuları net olarak bir yazıda veya çalışmada bulmak çok zordu, özellikle bu makaleyi kaleme almaya karar verdiğimde internet üzerinden fazla bir kaynağa ulaşamadım. Zaten bu konuda Türkçe bir kaynak aramak çok yersiz olacaktı. Böyle bir çalışmayı ancak daha önce yüksek dağlara tırmanmış ve özellikle tırmanışlarında yapay oksijen solumuş tırmanıcılardan aldığım bilgilerle yapabilirdim. Sevgili Tunç Fındık ve Serhan Poçan ile kısa bir röportaj yaparak, yüksek dağlarda oksijen kullanımıyla ilgili deneyimlerine ve bilgilerine başvurdum. Bu doğrultuda aşağıdaki yazıyı kaleme aldım. Umarım yararlı ve zevkle okunabilecek bir makale olur.
-O2-
İnsanoğlu yaşam alanı ve fiziksel yapısı gereği 8000 metre üzeri bir yükseklikte yaşayamaz, daha doğrusu hayatını sürdüremez. Temelde düşük hava basıncı ve buna dayalı olarak düşük oksijen oranı bunun en belirgin sebepleri olarak karşımıza çıkmaktadır.
İlk olarak 1920’li yıllarda Everest Dağı’na tırmanma (fethetme) denemeleriyle yapay oksijen kullanımı ortaya çıkmıştır. Bu yıllarda gerçekleştirilen İngiliz Everest Ekspedisyonlarında ilk olarak yapay oksijen sistemleri kullanılmış hatta 1924 yılında Everest Dağı’nda kırılan yükseklik rekoru oksijen desteğiyle yapılmıştır. Fakat o dönemde kullanılan yapay soluma cihazları ve özellikle tüpler çok ağır ve hantaldı. Tüpler döküm çelikten üretiliyordu ve hantallığı ciddi boyuttaydı.
TUNÇ FINDIK
1- Neden dağlarda yapay oksijen?
Dağlarda demek doğru olmaz, sadece dünyanın en yüksek dağlarında demek daha doğru olur çünkü başka yerlerde bu gereç kullanılmıyor zaten. 5000 metre üzerinde kalıcı yaşam yok iken 8000 metre üzerindeki yüksekliklerde insan hayatını sürdürmek tamamen imkansızdır. Normal bir insanı deniz seviyesinden 8000 metreye çıkartırsanız yükseklik nedeniyle kısa sürede ölür. Bunun nedeni de çok düşük basınç ve havadaki çok düşük oksijen doymuşluğudur. Dolayısı ile yüksek dağlara yapılan tırmanışlarda yaşam desteği olarak yapay oksijen sistemleri kullanımına gidilmiştir. Ancak bu bir zorunluluk değildir. Oksijen desteği olmadan da dünyanın en yüksek dağlarına tırmanılabilmektedir. Ama yükseklik hastalığının en önemli sebebi olan düşük basınç yine aynıdır, bu değişmeyecektir, dolayısıyla oksijen kullanmak bir garanti olamaz.
2- Özellikle yüksek dağlara tırmanırken yapay oksijen kullanmanın sizce faydaları ve zararları nedir?
Oksijen kullanmanın çeşitli avantaj ve dezavantajları vardır. Her dağcı bunları ölçüp biçmeli ve kararını ortama göre verebilmelidir.
Dezavantajları: Her şeyden önce oksijen sistemleri çok ağır ve şekilsizdir. Everest gibi bir dağda kullanılacak 3-4 tüp oksijen, maske ve regülatör neredeyse 15 kilo ekstra yük ve hacim anlamına gelir. Sırtta oksijen tüpleriyle dolu çantayla hareket etmek ve tırmanmak, maske takılıyken önünü görmek zordur ve oksijen soğukta gözlük camına daima buğu yapar. Kısacası yüze takılan maskenin klostrofobikliği hoş bir his değildir. Ayrıca tüp beklendiğinden önce veya kazara biter veya valfi donar da çalışmazsa oksijensiz kalıp, alışık olmadığınız yükseklikte hayatınızı bir anda büyük tehlikeye sokabilirsiniz. Ayrıca oksijen sistemleri son derece pahalıdır. Kullanılan oksijen tüpleri, bitip taşınmayınca çevre kirliliği yaratabilmektedir ve yaratmıştır da (örnek: Everest Dağı 2000 yılı öncesi).
Avantajları: Oksijen sizi görece sıcak tutar veya ekstremitelerin (el ve ayak) donmasını büyük oranda engeller. Çünkü aşırı yükseklikte kanın dolaşımla oksijen taşıması ve dokuların oksijene olması çok çok azalır, bu da donuğun esas sebeplerinden biridir (sıvı kaybı ile beraber). Ayrıca beyniniz de oksijenle çalışır (yani oksijensiz çalışmaz!). Aşırı yükseklikte karar verme ve mantıklı davranmanın yolu sadece beynin yeterince oksijenlenmesinden geçer. Bunun yokluğu mantıksız karar ve hareketlere, reflekslerde azalma ve yavaşlığa, zihni bulanıklık ve halüsinasyona yol açar. Oksijen kullanımı bunları azaltır (yine de ortadan kaldırmaz). Oksijen kullanımı yüksekte iyi uyku kalitesi bulmaya ve fiziki dinlenmeye de yararlıdır. Yani zirve gününde fark yaratabilir. Zira oksijen olmadan 7600 metre üzerinde uyku yoktur ve tipik bir Everest tırmanışında 7500 metre üzerinde neredeyse 3 gün kalırsınız. Böyle bir tırmanışın en kritik 3 gününü tamamen uykusuz (ve çok aç) yaptığınızı farz edin!
3- Yapay oksijen kullanmak etik midir? Dünyada bunun etik değeri nasıl ölçülmektedir?
Etik konusu her tırmanıcıya göre değişir. 8000 metrelik bir dağa oksijen kullanmadan çıkmak tabii ki daha prestijlidir ve çok kişisel bir karardır, yapmadınız diye de kimse size kızmaz. Oksijen kullanmadan çıkmayı deneyip, kurtarılacak duruma düşüp diğer insanların başına dert açmak etik değildir mesela. Veya oksijensiz çıkış deneyip, yanındaki Sherpalara 5 tüp oksijeni taşıtıp, zorlanınca tüpe bağlanmak da hiç etik değildir. Etik, başkasına zarar vermemektir; sonuç sadece sizi ilgilendirecekse etiktir. Diğer yandan Everest’e oksijen kullanmadan çıkıp tüm el ve ayak parmaklarını kaybetmek değerli ve sonuçta etik midir? Yoksa salaklık mıdır? Bunlar ince hesaplardır. Şununla karşılaştırın: Paraşütçülükte paraşüt kullanmak etik midir? Veya büyük kaya yüzlerini ipsiz serbest solo çıkan insanlar da var diye, ip ve teknik malzemeyi herkes bir yana bırakmalı mıdır? İşte ölçüt budur. İster kullan, ister kullanma, kendine, başkalarına ve çevreye zarar vermiyorsan işte o etiktir. Dağcılık bir spordur ve her dağcı sporun kendi fizyolojisi için gerektirdiğini yapmakla yükümlüdür…
Dünyada birçok 8000’lik dağda zaten oksijen kullanılmıyor. Genelde Everest gibi popüler dağlarda kullanılıyor ve 8500 m. üzerinde kalan K2, Kangchenjunga, Makalu, Lhotse gibi dağlarda da kullanıldığı görülüyor. Ticari ekspedisyonlar tabii ki oksijen kullanımını destekliyor çünkü bu tür ekspedisyonlarda çok daha deneyimsiz kişiler dağa çıkmayı deniyor. Bu tür oluşumlarda daha alçak 8000’liklerde de oksijen kullanımı öneriliyor.

devamı için:
http://tirmanis.org/alpinizm/genel/yuksek_daglarda_yapay_oksijen_kullanimi.html