Konu: Avuç içi kadar 1.3 CDTI 1.2 TSI , 1.4 TSI , 1.6 TDI yüklenmek

[(Gizli Üye)]

Facebookta bakiyorum adamlar avuc içi kadar motorlara 200 250 bg yükleniyorlar 1.2 TSI 200 hp bu motorlar ileriye dönük ne kadar sağlıklı olur zaten TSI 1.4 turbo opel daha yeni olmalarına rağmen patlıyorlar ileri zamanlarda turbo destekli benzinli motor almak çok sakıncalı olacak sanırım

[(Gizli Üye)]

E VW, 1.4 TSI'larını 160hp yapmıştı da yağ eksiltmenin önüne geçememişlerdi ya, sonra 150hp'ye düşürdüler.
Şahsi düşüncem daha "şanzıman yağı değişmez.", "fren hidrolik yağı değişir mi abi?" söyleyen ustaların ve ilgisiz, arabanın "a"sından anlamayan "turbo motor başlatma, durdurma prosedürlerini bilmeyen" direksiyon şöförlerin olduğu bu memlekette 2. el araba alma şans işi. Şahsen turbo motorda 30-40bin km.den yüksek araba almazdım. 30-40bin km. de arabanın dayanabileceği bir süre olarak düşünüyorum.

[(Gizli Üye)]

İstersen 500 bg bile yaparsın teknoloji müsait ama onu kaldıracak motor lazım,ilk önce sürücülere turbolu motor kullanma eğitimi vermek gerekli, vatandaş aracı çalıştırıp direk yola devam ediyor, soğuk motorla yüksek devirlere çıkıyor,kaldıki atmosferik motorda dahi bu zararlı bir durum.

[(Gizli Üye)]

uzun ömürlü olması gerekmiyor zaten , 2. el alacaklara sabırlar diliyorum.

[(Gizli Üye)]

turbolu arabalar,aşırı protein alan sporculara benziyor ve sonuçta istenmeyen kötü sonuçlar oluyor,astra 1.4-150 bg-245 tork benzinli olanlarında piston kırma olduğu bu günlerde sıkça gündeme geliyor.sonuçta küçük hacimli motorların belli ve sınırlı olan bir yapısal gücü var,turbo olayı aracın motorunun sanki % 35-50 arası daha güçlü olduğu gibi bir izlenim vermesine rağmen ömrü az,sorunları çok oluyor,ihtiyar işi denilse de biz atmosferik klasik arabaları bu nedenle tercih ediyoruz,vergi,yakıt yüksekliği işi olmasa belki hepimiz en az 2000 cc arabaları hatta camry tercih edecektik.

[(Gizli Üye)]

tokay abi, bence protein alan değil de  doping yapan sporcu diyelim turbo motora. yan etkileri sonradan çıkıyor   vw ve turbo motor almak isteyenler yürek yemişler herhalde. vw zaten 2 yıl garanti verip, en küçük arızada kullanıcı hatası diyor. böyle araçlar alıp elin yüreğinde turbo ne zaman patlayacak, dsg ne zaman inecek diye gezmek pek mantıklı görünmüyor. atmosferik candır, gerisi heyecan ve maceradır. bu yaştan sonra macera aramaya gerek yok.

[(Gizli Üye)]

Opelin 1.3 cdti motoru ile 600 700 bin kmler yapanlar var.Aynı motoru Fiatta 1.3 multijet olarak kullanıyor. TSI ve TDI hakkında bilgim yok. 1.6 FSI kullanıcısıyım ama araba harbiden ok gibi hızlanıyor.(200.000'de)  Ufak hacim ve turbo olayına yorum yapamıyorum ama.Verimli motor olduğunu düşünüyorum fakat ilerisi ne olur ? 1.0 TSI dan 1.6 atmosferik gücü alıyorlar.

3.0 TDI ve 404.000 km de Audi a6.

[(Gizli Üye)]

Opelin 1.3 cdti motoru ile 600 700 bin kmler yapanlar var.Aynı motoru Fiatta 1.3 multijet olarak kullanıyor. TSI ve TDI hakkında bilgim yok. 1.6 FSI kullanıcısıyım ama araba harbiden ok gibi hızlanıyor.(200.000'de)  Ufak hacim ve turbo olayına yorum yapamıyorum ama.Verimli motor olduğunu düşünüyorum fakat ilerisi ne olur ? 1.0 TSI dan 1.6 atmosferik gücü alıyorlar.

3.0 TDI ve 404.000 km de Audi a6.

Opel 1.3 Multijet kullanıyor. Düzgün kullanıldıktan sonra sorun geç çıkarır benim bahsettiğim fındık kadar motorlara bu kadar çok yüklenmeleri ve ileri zamanlarda ikinci el piyasasında güvenilir araç kalmaması

[(Gizli Üye)]

1.0 tsi 3 silindir ,1.4 tsi artık 1.5 tsi act motor teknolojisi ile daha ekonomik daha istendiğinde çok daha iyi performans sunuyor.Akıllıcıa kullanıldığında epeyce km. sorun çıkaracağını sanmam.

[(Gizli Üye)]

Down sizing modası bence ülkemiz gibi araçların motor hacmine bağlı vergilendirilen
pazarlar için büyük avantaj.Hele ki son MTV tutarları göz önünde bulundurulduğunda.

1.4 TFSI 150ps bir makina 250nm torkuyla birlikte Türkiye şartlarında performansı ve
yakıt tüketimi ile 2.0 atmosferik Tork konvertörlü bir aracı hiç aratmıyor.1.4TFSI 150 ps
ile 7.vites 2000d/d de 120km/h hız ile gidebilmek uzun yolda büyük keyif.Atmosferik ile
devir çevirmek isteyenler ve LPG ile kullanım yapmak isteyenler de olabilir burada beklentiler
önemli rol oynuyor.

Yine  şunun altını kalın kalın çizmek lazım hangi marka/model araç olursa olsun bilinçli,düzgün,
zamanında bakımı yapılan araç kolay kolay bozulmuyor artık.
TSI,TFSI,TDI,MULTİJET,CRDİ gibi turbo olup yüzlerce km yapan araçlar var.
Evet turbo motorlar daha özenli kullanım istiyorlar ama zannedildiğikadar da çıtkırıldım değiller.
Soğuk motorla gazlayan,turbo motor kullanım kurallarına riayet etmeyen,uçuk yazılım yapılan,zamanında bakımı yapılmayan kısaca makina tanınmadan bilinçsizce kullanılan motor illaki arıza verir.

Farklı beklenti ve ihtiyaçlar olduğu sürece farklı teknolojiler elbette olacaktır.
Bu bir teknoloji iyidir diğeri kötüdür anlamına gelmemeli bence.

[(Gizli Üye)]

Sevdiğim bir söz vardır. Dünya kadar malın olacağına fındık kadar turbon olsun

Yürütülen makinalar kırılıyor tabiki, ama stage 1 yada 2 ye kadar motor içine girmeye gerek kalmıyor. zaten sahipleri 300v Motul yağ ile 5000 de bir bakım yapıyorlar. Sorun yaşanmaz kolay kolay. Yazılımı da düzgünse keyifli sürüşler. ama tutup çiğköftecide yazılım yapılırsa sıkıntı.

Mutlu abi yazmış 160 lık TSI larda sıkınt var diye ama hacimli dahi olsa yüksek güç üreten motorlarda sıkıntı hep oluyor.

[(Gizli Üye)]

Bu turbo motor kullanım kullanım prosedürünü detaylıca açıklayabilir misiniz? Nedir ne değildir?

1.0 tsi motorda bile start stop var artık. Araç ısındıktan sonra, ışıklarda pat diye durup gaz verince hemen start alıyor. Start stoplu dizel/benzinli turbo motorlar yüzbinlerce km yapıyor.

Bu problemi çözmeden bu motoru tasarlayıp üretmemişlerdir herhalde.

[(Gizli Üye)]

hayatta alabileceğim yegane turbolu motor 1.3 multijettir, gerisi tamamen maceradır. mulltjet motor teknolojisi devi GM ile avrupanın en iyilerinden FİAT ın beraberce geliştirip arabalarında kullandığı son derece güvenilir motordur.

[(Gizli Üye)]

 Güzel bir konu ve yorumlar bana göre.
Konuya yorum ypamadan önce az da olsa açmak daha faydalı olacaktır kanısındayım.
İçten yanmalı bir motora, mümkün en düşük maliyet ve karmaşa ile verimde en yüksek artışı sağlayan cihazdır aşırı besleme sistemleri. Özellikle motordan kasnak ile değil (bu alt devirler için tercih edilir), motordan, yanma sonucu ve basınçla atılan gazların enerjisinden yararlanmaktır (daha çok bunun üzerinde duralım) en kısa teknik anlamı ile aşırı besleme. Atmosferik motorlarda bu enerji kullanılmadan atmosfere verilmektedir. Atmosferiklerde ise, motor daha komplike hale getirilerek (egzoz, emme supap zamanlama, emme manifold değişken geometri vs.) benzer etkiye ulaşılamamaktadır. Ancak bu motorlar aşırı beslemelilerden daha yüksek devirlere çıkabildiklerinden, göz ardı edilemeyecek özellikler sunarlar.
Peki aşırı besleme (turbo) bu atık gazların basıncının sağladığı enerjiyi ne için kulanır?
Önce içten yanmalı motorların çalışma prensibine bakmak lazım. Silindir içine alınan hava-yakıt karışımının farklı yöntemler ile (buji, basınç), kontrollü olarak yanması ve bunun sonucu oluşan basıncın silindirleri itmesi ve bunun dairesel harekete çevrilip (piston kolu, krank, volan) tekerleklere iletilmesi(transmisyon üzerinden), ya da bununla aküleri şarj etmesidir. Silindir içine alınan hava yakıt karışımı belli oranlar içermelidir. Bunu miktar olarak belirleyen etmen, silindir hacmi ve geometrik yapısıdır.
Peki silindire giren yakıtı mekanik ve elektromekanik sistemler ile kontrol edebiliyoruz, havayı nasıl kontrol ediyoruz?
Hava, atm basıncına göre silindire girmektedir. Deniz seviyesi ve 20 C dereceyi 1 atm kabul edersek, motora girebilecek hava miktarını yaklaşık bulmuş oluruz. Bu da motora ne kadar yakıt verilebileceğini gösterir. Çünkü karışım oranları bellidir. Ancak gerçekte, hava kanalları yapısı, motor vakum performansı ve filtre özelliklerine göre bu 1 atmden daha az bir değer olur.
Peki neden deniz saviyesi ve 20 C derece önemlidir.?
Çünkü bu verilerdeki oksijen miktarı yaklaşık bellidir. Motora giren havanın biizm için önemli olan yanı içindeki oksijen miktarıdır. Sonuçta oksijen Yakıcı bir gazdır ve yakıtın yanmasını sağlar (üç bileşen; yakıcı, yanıcı, ateşleyici). Yani ne kadar oksijen, o kadar kolay ve verimli yanma.
Silindire 1 atm'den daha fazla havayı nasıl gönderebiliriz?
Pompa ile. DIşarıdakş havayı alıp, onu belli oranlarda sıkıştırıp, motora gönderirsek, artı bir performans olanağı sağlamış oluruz. Yalnız sıkıştırma oranı belli orandan fazla ise bu sefer sıkışan hava ısınacak ve genleşecektir. BU da birim hacimdeki oksijen molekülü miktarını azazlatacaktır. AYrıca silindir içi harareti da arttıracaktır. bunu önelemek için de farklı noktalara yerleştirilebilen (motor ve turbo düzenine göre aftercooler ya da intercooler) hava soğutucular mevcuttur. Radyatör mantığı ile çalışan bu sistemler, içinden geçen ve motora giden havayı soğutur, birim hacim oksijen miktarını arttırmış olur.
Motorun atmosferik halinden daha yüksek basınçlı hava girişine maruz kalması (silindire hava pompalama) bazı mekanik parçaların nispeten daha yüksek mukavemette üretilmelerini gerektirir. Ayrıca yakıt, yağ, ve kullanım mantığı konularında nispeten hassaslık gerektirir. Motora gönderilen havanın basıncının ne kadar olacağı da önemlidir. Motor buna göre tasarlanır.
Peki aşırı besleme, daha büyük boyutlu egzoz, hava emiş vs. gerektirmez mi ve bu motor alt devir gücünü düşürmez mi?
Evet, zaten bu yüzden kimi araçlarda alt devirler için kasnakta güç alan (motor rölantisi ile efektif hareketine başlayan, egzoz gaz basıncına bağımlı değil)  kompresörler mevcuttur. Ancak bunun olmaıdğı araçlar için değişken geometrili sistmeler geliştirilmiştir. Bu sayede düşük basınçlarda hava geçiş kanallarını kısan ve bu sayede hava akış hızını arttıran, yüksek egzoz basıncında açılan sistemlerdir. Bu da alt devir-üst devir güç dengesi sağlar.
Özellikle dizel teknolojisinde, sıkışan hava-yakıt üzerine, tek çevrimde 1 den fazlasayıda (5'e kadar) ve değişik miktarlarda yakıt püskürtülerek, yanma ve gaz çıkış verimi artırılabilmektedir. Yine kimi araçlarda, dizel mantığı dahilinde ancak nispeten düşük basınç ile (bazı Renault Dci ve Mazda Skyactive vb.) çalışabilmektedir.
Otomobiller için iş yapma yetenğini tork olarak açıklarsak, aşırı beslemenin ve özellikle buna gerekli enerjisini atık egzoz gazının enerjisinden yararlanarak sağlayan sistemlerin veirm konusundaki faydası yadsınamaz.

F1'in önemli zamanlarından bir bölümünde regulasyonlar farklı idi. Atmosferik 3.0Lt, aşırı besleme 1.5Lt, Wankel gibi sınırlamalar dahilinde motorlar vardı. Renault bu dönemde, belirgin farklar ortaya koyarak, 1.5Lt aşırı beslemeli ünitesi ile önemli başarılar elde etmişti.

[(Gizli Üye)]

hayatta alabileceğim yegane turbolu motor 1.3 multijettir, gerisi tamamen maceradır. mulltjet motor teknolojisi devi GM ile avrupanın en iyilerinden FİAT ın beraberce geliştirip arabalarında kullandığı son derece güvenilir motordur.

1.3 multijete bineceğime toplu taşımaya binsem daha rahat ederim

Bir araba bir insanı ne kadar yorar, 1.3 multijet kadar. Ne gidiyor, ne hızlı. Belli km sonra rektefiye istiyor. Amcam bireysel olarak 150 bin km oldu doblo kullanıyor. Az yakıyor tamam ama insanı bıktırıyor.

[(Gizli Üye)]

tsi motorun teknolojisi bence harika. sıfır alıp birkaç yıl kullanıp çöpe atmalık.

[(Gizli Üye)]

tsi motorun teknolojisi bence harika. sıfır alıp birkaç yıl kullanıp çöpe atmalık.

Hayrola abi memnun değil misin?

[(Gizli Üye)]

tsi motorun teknolojisi bence harika. sıfır alıp birkaç yıl kullanıp çöpe atmalık.

vw araçları zaten hep öyle bilinçli eskitme; kullan, at mantığıyla üretiliyor. dsg, turbo ve beyin arızaları boşuna çıkmıyor.  vw servisine çok sadık bir araba gerçekten.

[(Gizli Üye)]

Bence vw olarak genellemek çok yanlış.Çok iyi kondisyona sahip araçlar var.Yüksek kmlere rağmen ne bir trim sesi ne bir motor sesi ne de performans kaybı.Örnek kullandığım golf 5. Nazik bir araba olduğu algısını vermiyor hiç bana.

[(Gizli Üye)]

İstediğiniz kadar kötüleyebilirsiniz. Vw grubu her türü bir tık önde. Toyota hibrit teknolojisini ve turbo teknolojisini geliştirmezse ikinci planda kalmaya devam edecektir. Vw Trim sesi olmayan, gaza bastığın anda ok gibi fırlayan ve nispeten sorunsuz araçlar üretiyor. Yakın zamanda ülkemize fabrika kurma durumu da var. Kötüleyenler kötülemeye devam edebilir. Adamlar zaten peynir ekmek gibi satmaya devam ediyorlar. Satış rakamları da ortada zaten.