Gönderen Konu: Verilen hak'ların sınırı aşılırsa, o hak kötüye kullanılmış olur.  (Okunma sayısı 2392 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Hiperaktif Toyotacı
  • ***
  • Araç: Corolla
  • Kan Grubu: A+
  • 3 kere teşekkür edildi
  Bildiğiniz gibi 1980 ihtilalinden önce Türkiye'de iki büyük sendika vardı.İsimlerini çok kişi bilir.Bu sendikalardan biri heryerde öne çıkan çok güçlü bir sendikaydı.Benim çalıştığım banka bu sendikanın üyesi olmuştu.Hatta son güne kadar üye olunmazsa bütün haklardan muaf tutulacaktık.O zaman Galatasaraydaki Genel Müdürlükte 2 yıllık memurdum.Ne bankacılık tecrübem ne de sendikal tecrübem vardı.Şeflerimizin önerileri ve baskıları neticesinde sendika üyesi olmuştuk.Beni de işyeri Baş temsilcisi seçmişlerdi.Müdürler sendikalı olamıyordu.Genel Müdürlük işveren olarak onları muaf tutmuştu.Aradan 3-4 yıl geçti. Bankanın Göztepe-Çemenzar şubesine tayin oldum. 1978 yılında sendika seçimleri yenilendi.Burada da arkadaşların oylarıyla işyeri baş temsilcisi seçildim.Sendikanın aşırı faaliyetleri artmıştı.Kanunsuz yürüyüşler,işi yavaşlatma, İşyerini(Şubeyi) kapatma ve usulsüz yapılan şube toplantılarını teşvik gibi eylemlerin arkası kesilmiyordu.Bildiğiniz gibi işyeri temsilcileri sendikanın oradaki vekilidir.Birgün sendikadan bana bir telefon geldi.Telefondaki başkan yardımcısı işleri yavaşlatmamı ve Şube kepenklerini indirtmemi istiyordu.Işıkları da söndürecektik.O zamanki kepenkler halka şeklinde olduğu için içeriye gün ışığı giriyor fakat müşteriye kapalı hissi uyandırıyordu.Yapılacak eylem tamamen kanunsuzdu(sendika kendi işyeri baş temsilcisini bile düşünmeden hareket ediyordu).Ben bunu kabul etmedim ve yazılı talimat vermelerini istedim.Buna yanaşmadılar.Bana aynen şunu dediler ;''aman Kemal kendine iyi bak.Bu günlerde biraz rahatsız gibisin).O zaman 1.nci imzalı şef olarak görev yapıyordum.Arkadaşları topladım ve şubede kesinlikle kanunsuz ve yönetmeliklere aykırı bir hareket yapılmamasını söyledim.Aradan 2 veya 3 gün geçti oturduğum cam kenarına bomba atıldı.Kalorifer radyatörü ve koltuğum parçalandı.saat 18.30 civarında yapılan bu saldırıdan belki 2 dakika farkıyla kurtuldum.
     Maddi bakımdan çok iyi neticeler alınıyordu.Fakat anarşi ve terör yaratmak ellerinde tuttukları en büyük silahtı.Çalışanları işverene karşı kışkırtmak ve kendileri geri çekilip personeli ön saflara çekmek birinci hedefleriydi.Bilinçli personel bu oyunlara gelmiyordu.O yıllarda terörün şehir içinde yayılmasının sebebi de bu biliçsiz ve kasıtlı eylemlerdir.
    Sendikalar kendilerine verilen hakların sınırını aştılar.Çalışanlar da kendilerine verilen hakları kötüye kullandı(Örneğin; 2 saat mesai yapan arkadaş 4 saat olarak deftere yazar veya akşam kalmadığı halde kalmış gibi gösterirdi.%75 ten yaptığı mesai ücretini %100 olarak tatil günü yapmış gibi yazardı.Müdür veya şefi kabul etmezse hemen sendikaya bildirir ve şikayet konusu olurdu.Maaşından fazla mesai ücreti alan ve 1 ay çit, bir ay tek maaş almanın kıymeti de bilinmedi.
  En sonunda 12 Eylül geldi ve ihtilal neticesinde bize kanunsuz talimat veren sendika yöneticileri hepsi dış ülkelere kaçtılar.Bizim gibi suçsuz işyeri baş temsilcilerini de 1 ay Alemdağ Askeri Birliğinde gözetim altında tuttular.Neden tutulduğumuzu sorduğumuzda verilen bir cevap yoktu.Sadece K.... Paşanın emri olduğunu söyleyen subaylar vardı.Neticede 1 ay sonra 2 istihbarat görevlisi, 2 subay ifadelerimizi aldı ve bir bildiri okuttu.Bildiri İhtilalin bildirisiydi.Altında K.... Paşanın imzası vardı.Okuyup kabul etmiyenler tekrar koğuşa döndü.Ellerinde kalın bir klasör güvenlik tahkikatımız vardı.En ufak bir yanlış affedilmiyordu.Hatta neden sendika temsilcisi olduğumu bile sordular.
   Ardından  suçsuz olanları askeri servis aracına bindirip maceramıza son verdittiler.Ve böylelikle sendikaları bitirdiler.Biz de suçsuz olduğumuz için tekrar işimizin başına döndük.
   Şunu çok iyi bilmemiz gerekir.Ekmek aslanın(İşverenin demek daha doğru olur) ağzında, sendikalar'da hükümetin ağzında.  SON SÖZ: sendika diye bir şey yok.
98 Corolla 1.6 GLI Special


Düşüncelerle karşılaşınca,zayıflar korkar,aptallar karşı gelir,akıllılar karar verir,ustalar da yönetir.
''Mme Jeanne Roland''

Toyota Club Türkiye


Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • ゴールドメンバ
  • *****
  • Araç: Hilux
  • Kan Grubu: A-
  • Kilometre: 184000
  • Model Yılı: '13
  • 32 kere teşekkür etti
  • 59 kere teşekkür edildi
yaşımın ufak olması sığınak olmasada bir miktar hafifletir ayıbımı, farkında olmadığım yakın tarihten oldukça güzel bir kare paylaşımınız için teşekkürler

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Eski Toprak Toyotacı
  • *****
  • Achtung! Adolf Hakkı ohne Toyota Yaris Twin-Turbo
  • Araç: ---
  • Kan Grubu: B+
  • 17 kere teşekkür etti
  • 41 kere teşekkür edildi
Kemal Bey paylaşım için çok teşekkür ederim. Emekli öğretmen olan anne ve babamdan da benzer pek çok hikaye dinledim. Gerçekten çok sıkıntılı yıllarmış. Bazı şeylerin kıymeti kaybedilmeden anlaşılmıyor maalesef. Fakat kuşaklar ilerledikçe toplumsal hafıza da zayıfladığı için tarihin tekerrür etme riski de artıyor. Umarım şu yaşadığımız günleri de aramayız yakın gelecekte.
Folgsamkeit macht frei...

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Hiperaktif Toyotacı
  • ***
  • Araç: Corolla
  • Kan Grubu: A+
  • 3 kere teşekkür edildi
Bazı şeylerin kıymeti kaybedilmeden anlaşılmıyor maalesef. Fakat kuşaklar ilerledikçe toplumsal hafıza da zayıfladığı için tarihin tekerrür etme riski de artıyor. Umarım şu yaşadığımız günleri de aramayız yakın gelecekte.

  Yukarıdaki düşüncelerinize aynen katılıyorum. Millet olarak öz eleştiriyi pek kabul edemiyoruz.Sevapları hep üzerimize alıp, günahları karşı tarafa yüklemeyi savunma unsuru olarak görüyoruz. Benim şahsi düşüncem; araştırmayı pek sevmiyoruz.Okuma alışkanlığımız eskisi gibi yok.Birilerinin bize hazır bilgi vermesini bekliyoruz.O zaman geçmiş olayları ve tarihimizi de eksik veya yanlış öğreniyoruz.Dediğiniz gibi acı tarihlerin tekerrür etme riski de artıyor.
  Kafaların karıştırıldığı ve her gün garip olayların olduğu, önümüzü göremediğimiz bir dönemden geçiyoruz. Hep inşallah diyoruz.İnşallah bu günleri aramayız.
98 Corolla 1.6 GLI Special


Düşüncelerle karşılaşınca,zayıflar korkar,aptallar karşı gelir,akıllılar karar verir,ustalar da yönetir.
''Mme Jeanne Roland''

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Efsane Toyotacı
  • *****
  • Araç: Corolla
  • Kan Grubu: 0-
  • Kilometre: 317000
  • Model Yılı: '94
  • 14 kere teşekkür etti
  • 33 kere teşekkür edildi
Yok yok, geriye gidis yok. Krili camasirlar yikanacak, daha iyi olacak... :)
Fe... :-)

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Hiperaktif Toyotacı
  • ***
  • Araç: Corolla
  • Kan Grubu: A+
  • 3 kere teşekkür edildi
  Bu arada, beyazlarla renklileri ayrı yıkasalar da renkler birbirine karışmasa. :)
98 Corolla 1.6 GLI Special


Düşüncelerle karşılaşınca,zayıflar korkar,aptallar karşı gelir,akıllılar karar verir,ustalar da yönetir.
''Mme Jeanne Roland''

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Efsane Toyotacı
  • *****
  • Araç: Corolla
  • Kan Grubu: 0-
  • Kilometre: 317000
  • Model Yılı: '94
  • 14 kere teşekkür etti
  • 33 kere teşekkür edildi
:D  Dogru, haklisiniz Kemal Bey...
Fe... :-)

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Site Yöneticisi
  • ******
  • Deus ex machina
  • Araç: Başka Marka
  • Kan Grubu: A+
  • Model Yılı: -
  • 2904 kere teşekkür etti
  • 3269 kere teşekkür edildi
  Bu arada lekeli çamaşırlarıda önce çamaşır suyuna bastırmak lazım. Şekle girmeyen gömlek yaka ve kollarına da kola kullanılabilir.
 İşte bu nedenler (geçmişde yapılan hataların unutulması dolayısı ile) toplumun bireylerine hurafeden uzak, gerçek bilimsel yaklaşımla Milli Eğitim (tekke ve zaviye eğitimi değil) verilmeli ve bu arada bazı şeylerde hatırlatılmalı.

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Hiperaktif Toyotacı
  • ***
  • Araç: Corolla
  • Kan Grubu: A+
  • 3 kere teşekkür edildi
    :D  Lekeler o kadar derin ki, çamaşır suyuna bastırdıktan sonra kaynayan kazana da atmak lazım.
98 Corolla 1.6 GLI Special


Düşüncelerle karşılaşınca,zayıflar korkar,aptallar karşı gelir,akıllılar karar verir,ustalar da yönetir.
''Mme Jeanne Roland''

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Efsane Toyotacı
  • *****
  • pahalı zevklerim var, benzin gibi
  • Araç: Corolla
  • Kan Grubu: A-
  • 10 kere teşekkür edildi
    :D  Lekeler o kadar derin ki, çamaşır suyuna bastırdıktan sonra kaynayan kazana da atmak lazım.
aman abi o kadar yıkamayın, yakaları bozuluyor, renklilerin renkleri soluyor ;)
ae101 4a-fe+ junyan angel eye+ 8000k xenon+ usdm oem stop+ racing stripes+ 16" astra H jant+ 195/45r16 continental sport contact2 ve michelin pilot sport+ sonax cam filmi+ ışıklı kapı eşiği+ ayak aydınlatması+ beyaz gösterge aydınlatması+ oem anatomik spoyler+ bagaj led aydınlatma+ e34 paspas+ alpine CDE-9873RB teyp+ alpine mrv-f450 amfi+ alpine MRP-M500 mono amfi+ jbl komponent+ fli

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Site Yöneticisi
  • ******
  • Deus ex machina
  • Araç: Başka Marka
  • Kan Grubu: A+
  • Model Yılı: -
  • 2904 kere teşekkür etti
  • 3269 kere teşekkür edildi
  Bozulanların yerine yenisi gelir. Ama önemli olan bozulmayan, yıkanmaya ihtiyaç duymayan, kirlenmeyen (kir tutmayan demiyorum çünkü onlardan çok var, üzerlerine hiçbirşey yapışmıyor) tertemiz olanlarını bulmak.

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Efsane Toyotacı
  • *****
  • pahalı zevklerim var, benzin gibi
  • Araç: Corolla
  • Kan Grubu: A-
  • 10 kere teşekkür edildi
hakan abi katılıyorum, benim dediğim zaten temizi yıkamak, kirliyi yıkamak tamam gerekli hatta kirliyi temizlemek için rengin solması yakanın bozulması gerekiyorsa bozulsun zaten ama temizle kirliyi ayırmadan yıkamaya çalışırsak temizi boşlu boşuna bozmuş oluruz..
ae101 4a-fe+ junyan angel eye+ 8000k xenon+ usdm oem stop+ racing stripes+ 16" astra H jant+ 195/45r16 continental sport contact2 ve michelin pilot sport+ sonax cam filmi+ ışıklı kapı eşiği+ ayak aydınlatması+ beyaz gösterge aydınlatması+ oem anatomik spoyler+ bagaj led aydınlatma+ e34 paspas+ alpine CDE-9873RB teyp+ alpine mrv-f450 amfi+ alpine MRP-M500 mono amfi+ jbl komponent+ fli

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Hiperaktif Toyotacı
  • ***
  • Araç: Corolla
  • Kan Grubu: A+
  • 3 kere teşekkür edildi
aman abi o kadar yıkamayın, yakaları bozuluyor, renklilerin renkleri soluyor ;)

  :)  Mallar kaliteli olursa yakalar da bozulmaz, renkler de solmaz.Yıkamaya devam edelim de kaliteleri belli olsun. :)
98 Corolla 1.6 GLI Special


Düşüncelerle karşılaşınca,zayıflar korkar,aptallar karşı gelir,akıllılar karar verir,ustalar da yönetir.
''Mme Jeanne Roland''

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Efsane Toyotacı
  • *****
  • Resim gençliğimden (42 yaşımdayken)
  • Araç: Başka Marka
  • Kan Grubu: B+
  • 15 kere teşekkür etti
  • 84 kere teşekkür edildi
sendikalar gerçekten sendika gibi çalışsa çok iyi , ama o dönemde sendikalar çok farklı çalışmalar içindeydi, bu yanlışlıklar her 10 yılda bir darbe getiriyordu, şimdide etnik ayrılıklar yüzüden ya darbe yada iç savaş çıkacağından korkuyorum

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Hiperaktif Toyotacı
  • ***
  • Araç: Corolla
  • Kan Grubu: ---
  • Kilometre: 160000
  • Model Yılı: '07
  • 1 kere teşekkür etti
  • 1 kere teşekkür edildi
arkadaşlar unuttuğunuz yada göz ardı ettiğiniz bişey var.. bazı kişiler hatta çok büyük bazı güçler yasal yollardan size hakkınızı vermeyebilir.türkiyenin yaşadığı 80 öncesi durumda aynen böyle.. işçiler sömürü altında vatandaç aç perişan..ülke birkaç emperyalistin ve yerli işbirlikçilerin kontrolünde.. sizin yasa dediğiniz kanun dediğiniz şeye bu yasayı çıkaran devletin kendisi uymuyor zaten. hakkını arayan insanlar sokaklarda öldürülüyor.. şimdi biz hakkımızı aramak için hangi yasalara uyalım.. ben hakkını arayan sömürüye karşı çıkan insanların yağtığı çoğu şeyi mübah buluyorum.. lütfen arkadaşlar.. hak verilmez alınır...

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Eski Toprak Toyotacı
  • *****
  • Achtung! Adolf Hakkı ohne Toyota Yaris Twin-Turbo
  • Araç: ---
  • Kan Grubu: B+
  • 17 kere teşekkür etti
  • 41 kere teşekkür edildi
... ben hakkını arayan sömürüye karşı çıkan insanların yağtığı çoğu şeyi mübah buluyorum.. lütfen arkadaşlar.. hak verilmez alınır...

Örnek verebilir misiniz?
Folgsamkeit macht frei...

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Hiperaktif Toyotacı
  • ***
  • Araç: Corolla
  • Kan Grubu: A+
  • 3 kere teşekkür edildi
arkadaşlar unuttuğunuz yada göz ardı ettiğiniz bişey var.. bazı kişiler hatta çok büyük bazı güçle kanunsuzr yasal yollardan size hakkınızı vermeyebilir.türkiyenin yaşadığı 80 öncesi durumda aynen böyle..
  1980 den önce Lenin, Stalin ve Mao'nun posterlerini asarak, pankartlarını taşıyarak, kanunsuz yürüyüş yapan sendikaların işçi haklarını korumak gibi bir amaçları yoktu.
  Mao ve Lenin'e Atatürk elbisesi giydirip , orak çekiçli bayraklarla meydanlara çıkanların ne gibi yasal amaçları olabilirdi? Bunlar Türk milleti ve değerlerine savaş açmadılar mı? O yıllarda ortaokul ve lise öğrencilerinin eline silah verip anarşi ve teröre itmediler mi? Birçok masum gençleri kendi saflarına çekmek için her türlü hileyi yapmadılar mı?
  Türkiyede silahlı mücadele arzusunu geniş halk kitlelerine yaymak için probaganda yapmadılar mı?
  Devrimci mücadelede şehit vereceğiz diyerek,bir çok günahsız insanın kanına girmediler mi?
  1980 öncesi sendikalar çok güçlüydü.Vatandaş aç ve perişan değildi. Vatandaş
her gün çıkan kanlı olaylar yüzünden tedirgindi.Sendikalar her istediklerini yaptıracak güce sahiptiler.
  İşte; 1980 öncesi durum aynen böyleydi.

  Kanunsuz eylemler ve taşkın hareketlerle hak almak mümkün değildir.Her alınan hak bir fikir mücadelesi ile olmalıdır.Meclis kanun çıkartıp, yetkililer uygulamazsa bizim de bunu uygulamaktan kaçınmamız pek masum bir hareket olarak kabul edilemez.
98 Corolla 1.6 GLI Special


Düşüncelerle karşılaşınca,zayıflar korkar,aptallar karşı gelir,akıllılar karar verir,ustalar da yönetir.
''Mme Jeanne Roland''

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Hiperaktif Toyotacı
  • ***
  • Araç: Corolla
  • Kan Grubu: ---
  • Kilometre: 160000
  • Model Yılı: '07
  • 1 kere teşekkür etti
  • 1 kere teşekkür edildi
80 öncesinde devrimci gençlerin leninin düşüncelerini savundukları doğrudur aynı zamanda sizinde leninin düşünce ve görüşlerini okumanızı tavsiye ederim. fakat kesinlikle atatürk elbisesi gibi saçmalıklar yoktu devrimciler için atatürkün yeri her zaman farklıdır gerisi iftiradır karalamadır. ayrıca hiçbir zaman türk değerlerine savaş felan açmadılar sadece haklarını aradılar ve ülkeyi emperyalistlere teslim eden hainlerden kurtarmaya çalıştılar. 6. filoyu ülkemize davet edenleri unutuyorsunuz sanırım yine devrimcilerin onları denize döktüğünü de. bu mu şimdi anarşi.. devrimcileri bitirmek için yapılan eylemlerin saldırıların arkasında amerika olduğunu herkes biliyor kanlı bir mayısta continental otele yerleştirilen amerikalılarıda biliyor herkes.. şimdi siz kendinize şunu sormalısınız dünyanın en büyük sömürücüsü olan amerika neden birkaç devrimcinin peşine düşmüştür? acaba nedeni etinden sütünden toprağından işçisinden kısacası herşeyini sömürdükleri türkiyeyi aartık sömürememe korkusu olabilirmi? size sorarım atatürkün de yaptıkları osmanlı yasalarına göre suçtu o da kanunsuzdu osmanlıya göre emirlere uymamıştı istanbula çağırılmıştı ama atatürk gitmemişti doğrumudur.. peki atatürk önce kanun deseydi biz bugünlere gelebilirmiydik.. kanundan bahseden insanlar öncelikle bu kanuna uymazken hemde.. işçi bayramında işçilere ateş açmakmı kanundur yoksa istanbul üniversitesnden çıkan öğrencilerin üstüne ateş açmakmı? yoksa karakollarda devrimci öldürmekmi? hangisi kanun? eğer söz konusu olan vatansa vatanın satılması sömürülmesiyse kanunlar değersizdir bunun da en büyük örneği atatürktür.

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Hiperaktif Toyotacı
  • ***
  • Araç: Corolla
  • Kan Grubu: A+
  • 3 kere teşekkür edildi
  Bir kere daha yazmak mecburiyetinde kaldım.Konu başlığı:'' Verilen hak'ların sınırı aşılırsa, o hak kötüye kullanılmış olur''
  13 Ocak tarihli mesajımı iyi okumamışsınız.Bu mesajımı da başka yönlere çekmişsiniz.
  Şunu belirtmemde fayda var.Kulaktan dolma bilgilerle tarih yazamazsınız.Bu bahsettiklerimi ben bizzat yaşadım ve gördüm.Benim gibi aynı yaşda olanlar da gördüler.Geçmişi yazan bir çok kitap var.Hepsi aynı cümleyi mi kullanıyor?Aynı yorumu mu, yapıyor?
  Sizin kadar Lenin'in düşüncelerini açıklayan kitapları okumamış olabilirim.Ancak Lenin'in kendi halkından nefret eden zalim bir lider olduğunu da bir yerlerde okumuştum.Belki de yanlış okumuş olabilirim.Konu bu değilki.Verilen hakları kullanırken bir sınır vardır ki bunu aşmamak gerekir. Devrimleri yapan Atatürk değil mi? O halde en güzeli Atatürk'çülük değilmi? Sonra siz sapla samanı karıştırıyorsunuz.Atatürk Savaş yıllarında vatanı kurtarmak için mücadele ederken Osmanlının kanunlarını mı düşünecekti?
  Çok yakında Kadıköy mitinginde Lenin'le Atatürk resmini yanyana koyup pankart açanlara Savcılık soruşturma açmadı mı? 80 li yıllardan önce de aynı hatalar yapılmadı mı?
  Atatürk'ü hiç bir devlet adamı ve lider'le yanyana koyamayız.
  Konumuz bunlar değildi ama,nereden nerelere geldik. :)
 
98 Corolla 1.6 GLI Special


Düşüncelerle karşılaşınca,zayıflar korkar,aptallar karşı gelir,akıllılar karar verir,ustalar da yönetir.
''Mme Jeanne Roland''

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Site Yöneticisi
  • ******
  • Deus ex machina
  • Araç: Başka Marka
  • Kan Grubu: A+
  • Model Yılı: -
  • 2904 kere teşekkür etti
  • 3269 kere teşekkür edildi
  Aslında görüğüm kadarı ile hepimiz aynı şeylerden bahsediyoruz, bu durumda önemli olan hep beraber sonuca ulaşabilmek. Elbetkide kimi noktalarda olayları farklı bakabiliriz ama saygı içinde sonuca ulaşabileceğimizi düşünüyorum.
 Benim fikrime gelince, Atatürk, bu toplumun içinde barındırdığı kimi duyguları uyandırmış ve istenirse nelerin başarılabileceğini göstermiştir. Bunu sadece cephede değil, iktisatta da, bilimde de, sporda da, insan haklarında da başarmıştır.
 ''Atatürk dönemini kapsayan (1923-1938) 15 yıllık süredeki Türkiye Cumhuriyetinin ortalama büyüme oranını biliyormusunuz?   %10.
 
 Eğer okumadı iseniz; ''Tugut ÖZAKMAN/Şu Çılgın Türkler'' kitabını okumanızı öneririm.
 
 Unutmayalım, bu ülke hepimizin ve hep beraber yaşayacağız ama bunun için sevgi, dürüstlük ve saygı ile ilerlemeli, kendimizin çıkarları için değil, tüm toplum için birşeyler yapmalıyız, bireyler ve yöneticiler olarak. Eğitimi gözardı etmemeliyiz. Herşey eğitimle başlıyor. Bizlerin dikkatli sürücüler olarak şikayet ettiği şey, trafikteki kural tanımaz ya da bilmez sürücüler değil mi?