Konu: Toyota yalın üretim

[(Gizli Üye)]

sağlamlık olmasın sizin kalite diye uzun süre dayanım kastınız ? kalite başka bir şey. kalite ses çıkarmaz, tıkırdamaz. dayanıklı olmayabilir fakat tasarımı ve hissiyatıyla insanı tatmin eder. kalite de kendi içinde kollara ayrılabilir (üretim kalitesi, işçilik kalitesi, malzeme kalitesi vb.); genel bahsedilen olgu malzeme kalitesidir. malzeme için kalite, belirli standartlara göre belirlenir.

örneğin; toyota'nın yeni nesil üst segment olmayan araçlarda kullandığı plastik ya da kumaş malzemeler kalitesizdir ancak sararıp solmama ya da dökülüp çatlamama olasılığı yüksek olduğundan sağlam/dayanıklı diyebiliriz.

[(Gizli Üye)]

Kaliteli mallar aynı zamanda sağlam da olur. Tabi ürünün yapisi gereği sağlam olmayanlar da olabilir. Sözlük anlamindan ziyâde Hakan Beyin size göre ifadesini kast ederek öğle yazdım, biraz da otomobilller için söyledim.

[(Gizli Üye)]

kalite, belirli bir çizgiden sonra göreceli bir kavramdır. kime ve neye göre kaliteli ?

kaizen felsefesinin de mantığı budur. toyota için yeterli kalitede üretim yapılır, yani "x" ürünü alacak müşteri kitlesine bu kadar kalite yeter diye karar verirler. malzeme üstünde fazla gördükleri eklentileri ya da çizgileri barındırmazlar.

sonra da müşteri isyan edince ışıklı düğmeli 4 otomatik cam geri gelir. bunlar hep kobay olduğunuzun göstergesidir. selefine göre donanım eksikliği bulunan ürünleri tercih etmezseniz, bu tarz üreticiler aldıklarını geri vermek zorunda kalırlar. yok bu nasıl olsa toyota derseniz, devir sattini bile çıkartırlar.

[(Gizli Üye)]

  Aslında yukarıdaki hemen her Kalite tanımı doğru kabul edilebilir. Zaten bu konuda uzmanlaşmış ve bu bilime katkılar sağlamış kimi uzmanların da kalite tanımları arasında bakış açısı farklılıkları mevcut. Örneğin Üretim Kalitesi, Tüketici Kalitesi vs Diğer yandan işin içine müşteri girdiğinde homojen bir yapı ortaya çıkmaz. Kaliteyi; ''müşteri istek ve beklentilerini karşılama yeteneği'' olarak tanımlarsak, bu sefer de hangi müşteri sorusu ortaya çıkar. Yukarıda yanlış hatırlamıyorsam Çağlar arkadaşımızın değindiği cinsiyete göre tüketici farklılıkları yaklaşımında aslında yine tek doğru yoktur. Örnek otomobil ise; kimisi aracın tasarımını ön planda tutar, kimisi mekanik çalışma şeklini. Başka bir kalite tanımına göre ise; ürünün üretim özellikleri yanında tasarım da yer almaktadır. Tasarım da yine kişiden kişiye farklı beğeniler ile ortaya çıkabilir. Üreticilerin amacı ise, hedef pazarlara göre genel kabul görecek tasarımlar ortaya koymaktır. Peki bitti mi? Tabi ki de hayır!. Bu sefer de işin içine zaman girer. Şöyle ki; birisinin bugün beğendiği bir şeyi yarın da beğenecek diye bir kural yoktur. Ayrıca sunulan ürünler de algıda değişimlere yol açar. Örneğin zamanında çok beğenilen bir araç modeli, üstüne yeni tasarımlar ile modeller gelince o ilgiyi çekmeyebilir. Yine fiyat da göz ardı edilmemesi gereken bir kalite unsurudur.
 Peki kalite bu kadar açık görülen bir şey midir dersek? Kısmen evet, kısmen hayır cevabına ulaşırız. Çünkü görünen ve görünmeyen kalite kavramları vardır. Diğer yandan çok farkedilmeyen ancak şimdi burada yazınca çoğu okuyucunun ''evet doğru'' diyeceği bir kalite yaklaşımı mevcuttur. Bay Kano'ya göre müşteri için zorunlu kalite ve cazip kalite kavramları vardır. Zorunlu Kalite; o üründe müşteri için olmaz ise olmaz özellikler bütünüdür ve o ürün tercih edilirken o özellikler aranır. Örneğin geri vitesi olmayan bir otomobil herhalde hiç bir müşteri açısından(yarış vb koşullar hariç) kabul görmezdi herhalde. Cazip Kalite ise; müşterinin talep etmediği, belkide bilmediği, aramadığı özelliklerdir. ANcak aldığı üründe varlığını keşfettiğinde yüzünde tebessüm uyandıran noktalardır. Bu üretici için can alıcı noktadır, bunları keşfedip(müşterilerini iyi tanıyarak) üretimlerini buna göre tasarlayan üreticiler önemli kitle genişliklerine ulaşabilirler.
 Yukarıda bir yazıda yanlış görmedi isem değinilmişti ''Toplam Kalite Yönetimi'' yaklaşımına. Gerçekten yaklaşım, ortaya çıktığından beri gelişmiş ve bilimsel olarak çok önemli katkılar sağlamıştır üretim ve hizmet anlayışı olarak. Yalnız Toplam Kalite Yönetimi yaklaşımı Japon menşeli değildir, Bay Feigenbaum 'a aittir. Bu noktaya gelmişken, ilgilenen arkadaşların Bay Deming'i de araştırmasını önerebilirim. Bay Demin Japonya'da çok bilinen ve görüşlerinden derinlemesine faydalanılmış bir bilim adamıdır. Yine ilgilenenlerin özellikle Bay Eiji Toyoda ve Taiichi Ohno 'yu araştırmasını öneririm. Üretim yaklaşımlarına çok önemli katkılar sağlamışlar ve konunun başında yer alan Yalın Üretim yaklaşımının gelişmesine ön ayak olmuşlardır.

 Yine yanlış hatırlamıyorsam Hamurabi kanunlarında da ilk defa kalite yaklaşımları ortaya konmuştur. Yaptığı ev yıkılan kişinin cezalandırılacağı o kanunlarda yer almaktadır.
 Bazı yaklaşımlara göre her fabrikanın içinde bir fabrika daha vardır ve bu kalitesizliğin neden olduğu, boşa maliyet, zaman kaybı vb israflara neden olan işlemlerin tümünü içeren iş faktörleridir. Burada kalitesizlik maliyeti kavramı da devreye girer. Çünkü ortaya konmuş standartın altında ürün üretmek, o üretici ya da ekonomi için o ürünün toplam maliyetine eklenecek(ham madde+ enerji+ iş gücü+ sabit yatırımlar+ vergiler vs.) bir maliyet unsurudur. Ayrıca olumsuz reklam unsuru olduğunu da unutmamak gerekir. Yine bu noktada devreye istatistik girer. Çünkü bir ürünün daha üretilmeye başlanmadan, siparişinin alındığı zamandan, nihai müşteriye vardığı noktaya kadarki sürecinin çok iyi haritalanması gerekir(VSM vb). Yani hangi ham maddeyi, ne kadar, hangi standartlarda vs alıyorsun(Sipoc vb) ve bu nasıl işleniyor, işleme sırasında hangi süreçlerden geçiyor, işlemede kullanılan cihazların bakımları ne şekilde programlanıyor(TPM, Figure 8, FMEA, OEE vs.), proses nasıl kontrol ediliyor bilerek izlemek gerekir. Ayrıca tesis hangi sigma düzeyinde üretim yapıyor ortaya konmalı. Keza bunun tüm yönetim ve çalışanlar ile geliştirme yöntemleri ve aşamaları da.

 Bazı Kalite tanımları;
(ASQC) Amerikan Kalite Dontrol Derneği; Bir mal veya hizmetin belirli bir gereksinimi karşılayabilme yeteneklerini ortaya koyan karakteristiklerin tümüdür.
(EOQC) Avrupa Kalite Kontrol Derneği; Belirli malın veya hizmetin tüketicinin isteklerine uygunluk derecesidir.
JIS (Japon Sanayi Standartları Komitesi); Kalite Ürün veya hizmeti ekonomik bir yoldan üreten ve tüketici isteklerine cevap veren bir üretim sistemidir.

 Devamında iseterseniz Sigma üretim seviyeleri ve Yalın 6 Sigma'ya da değiniriz hep birlikte.
 Bu arada bu konuda bilgisi olan arkadaşları da sayfada görmek çok güzel, keza fikri ve ilgisi olan arkadaşları da görmek çok güzel. Bu ülkemiz için çok önemli bir konu ve temelinde yatan olgulardan teki, aslında hepimizin çok iyi bildiği ancak yanlış örnekler ile anmalı unutturulmuş olan ''Muda'' konusudur. Yani bildiğiniz İsraf.

[(Gizli Üye)]

ben şunu anlamadım. müşterinin isteklerini karşılayan her mal kaliteli midir ?
ohalde herkes kendi arabasını kaliteli görmekte haklı olurdu.

[(Gizli Üye)]

ben şunu anlamadım. müşterinin isteklerini karşılayan her mal kaliteli midir ?
ohalde herkes kendi arabasını kaliteli görmekte haklı olurdu.

İnsanların (müşteri) istekleri bitmez, süreklidir, bu zamanında gelişimin  (dolayısı ile (JIT) tam zamanında üretimin) de bir parçasıdır ve gerekliliktir.

Pazara sunulduğu zaman  diliminde oluşan, ürüne hedef taleplerin her birini, ortalamanın üzerinde karşılayan ürün kalitelidir.

Kalite bir anlamda arz-talep ilişkisinin  de sonucudur, konu arz-talep olduğunda herkesin kendi aracını kaliteli görmesi gayet doğal zira talebe istinaden arz edilen doğru ürünü kullandığını gösterir.

[(Gizli Üye)]

Kalite; iyinin daha iyisi. Bana göre.

[(Gizli Üye)]

KAIZEN, sürekli iyileştirme, toplam kalite yönetimi, yalın imalat gibi kavramların babası Toyota'dır, Japonlardır. Yani bir fikrin babası, kendi ürettiği fikri yanlış anlamış olamaz.
Ama şu olabilir: Toyota çok büyük bir marka ve Dünyanın her bölgesinde ayrı kullanıcı tiplerine hitap ediyor. Dünyanın bir bölgesindeki tüketici Toyota felsefesini anlamamış olabilir, Toyota'nın oradaki fabrikası da Toyota'nın bu felsefesinden uzaklaşmış, yozlaşmış olabilir.
Açık konuşayım, Türkiye fabrikasının safkan Toyota felsefesinden uzaklaştığını düşünüyorum. Avrupa için üretilen , Avrupa'daki diğer fabrikalar da benzer durumda. Çin üretimi parça ve araçlar aynı durumda.

Dünyanın 'kullan at' sistemine giden ve çökmekte olan ekonomisi Toyota'yı da buralara getirdi.
Ama refleks gösterip düzeltme yapıyorlar.
Mesela bu yaptıkları düzeltmeleri , yeni araçlardaki klasik dijital , yeşil ekranlı SAAT i ekleyerek vurguladılar.
Ama Toyota felsefesini bilmeyen, bu saatin burada işi ne der. Bu dijital devirde böyle saat mi konulur konsola der.
O saat Toyota'nın bir 'özür dileme şekli'. Bu mesajı anlamıyor ve o saat gözünüze batıyorsa, Toyota'yı anlamamışınız demektir.

Yeni kasa Auris, Corolla kullanan arkadaşlara rahatlıkla şunu söyleyebilirim. Sizin kullandığınız Toyota , bizimkilerden daha Toyota.

Şimdi bunun atası toyota olabilir ama bu forumda herkes çok iyi biliyor ki bu yalin üretimin son kullanıcıya ne faydası var? Cevap neredeyse yok
İkincisi kimse üstüne alınmasın ülkemiz için konuşuyorum toyota ne yaparsa yapsın bir çok konuda en iyi olamadı olamayacak.
Donanım fakiri, 10 yıllık dizel deve motoru olan yine turbo benzinli motoru ülkeye getirmeyen bir distribütör  var.
Hal böyleyken istediği kadar yalın üretsin toyota bir OPEL bir wv olamayacak ülkemizde. Benim görüşüm budur. Sizin görüşlerinize de saygılıyım tabiki üzerinize alinmayin

[(Gizli Üye)]

 Aslında gerçek anlamda ve yaygın olarak(Bir çeşit Yokoten) Yalın Üretim mantığı tüm dünyada uygulansa, herhalde insanoğlu şu an güneş sisteminin dışında ilginç araçlar ile(Toyota marka da dahil) geziyor olurdu. Afrika'da ya da dünyanın başka yerinde insanlar açlıktan ya da hijyen yoksunluğu nedeni ile oluşan hastalıklardan daha az sağlık problemi yaşardı. Hidrojen bombasından değil, hidrojen ile çalışan araçlardan daha çok kişi etkilenirdi...

[(Gizli Üye)]

Staj yaptığım fabrikada 5s diye tabir edilen fabrikada genel kural haline gelmiş bir sistem vardı. Bu sistem Toyota nin kalite prosedürü imiş sonradan öğrenmiştim.  İlk başlarda arkadaşlarla bu ne biçim bi çalışma şekli gibi geyikler yapıyorduk ama sonradan anladık ki 5s uygulayan firmalarda kaliteden hiç odun verilmiyor.

[(Gizli Üye)]

 Evde yapılanın işe uyarlanmış halidir aslında 5S. Kim derli toplu ve temiz olmak istemez ki. Yani çalışma ortamı da ev gibi düşünülmeli. Aslında 6. S 'de mevcut, Shukan, yani bu düzeni alışkanlık haline getirmek. Tabi bunu sağlamak için aidiyet duygusu oluşturulmalı.

[(Gizli Üye)]

Felsefe hoşuma gitti 

[(Gizli Üye)]

Kalite; daha doğrusu EN BÜYÜK KALİTE; tüketicinin aldığı ürünün değer kaybetmemesidir.
Bunu başarabilen firma kocaman bir alkış hak ediyor..

Yeni kasa Auris kullanıcısıyım bu arada, kullananlar aradaki kocaman farkı görüp aracın hakkını vermiş.

[(Gizli Üye)]

Felsefe hoşuma gitti 

hahahha işte toyota TR de böyle

--abi donanım eksiği var neredeyde birçok firmanın bir sınıf alttaki donanımlarını kakalıyorsunuz.
-- felsefe bu yalın ürettik kafana takma
--- ....em felsefenizi

hahahha

[(Gizli Üye)]

Arkadaşlar, otokontrolü unutmayalım, küfür kimseye ve bu sayfalara yakışmaz.

Kalitenin böyle bir tanımı yok Mustafa. Zaten olsaydı, pastadan bir dilim yiyince o pasta hala ilk fiyatını korurdu. Ya da araç ikinci el fiyatları sıfır gibi olurdu (bunun istisnaları oldu ama bu kalitenin değil, iktisatın konusu, arz talebe girer.).

Kalitenin birden çok tanımı var, Cosby vs ye göre.
Kalite müşteri istek ve beklentilerini karşılama yeteneğidir en basit tanımıyla.
Bir de Temel, Beklenen ve Beklenti ötesi kalite kavramı vardır, Prof. Kano san'ın geliştirdiği.

Herkese kaliteli yaşamlar...

[(Gizli Üye)]

Arkadaşlar, otokontrolü unutmayalım, küfür kimseye ve bu sayfalara yakışmaz.

Kalitenin böyle bir tanımı yok Mustafa. Zaten olsaydı, pastadan bir dilim yiyince o pasta hala ilk fiyatını korurdu. Ya da araç ikinci el fiyatları sıfır gibi olurdu (bunun istisnaları oldu ama bu kalitenin değil, iktisatın konusu, arz talebe girer.).

Kalitenin birden çok tanımı var, Cosby vs ye göre.
Kalite müşteri istek ve beklentilerini karşılama yeteneğidir en basit tanımıyla.
Bir de Temel, Beklenen ve Beklenti ötesi kalite kavramı vardır, Prof. Kano san'ın geliştirdiği.

Herkese kaliteli yaşamlar...

Hocam küfür nerededir? Sadece karikatür görüyorum ben

[(Gizli Üye)]

Hocam küfür nerededir? Sadece karikatür görüyorum ben

Kendi yazdığına baksana neden karikatüre bakıyorsun 

[(Gizli Üye)]

Kendi yazdığına baksana neden karikatüre bakıyorsun  [emoji38]

Ben orada da göremiyorum [emoji593]

[(Gizli Üye)]

Kalite; daha doğrusu EN BÜYÜK KALİTE; tüketicinin aldığı ürünün değer kaybetmemesidir.
Bunu başarabilen firma kocaman bir alkış hak ediyor..

Yeni kasa Auris kullanıcısıyım bu arada, kullananlar aradaki kocaman farkı görüp aracın hakkını vermiş.

Toplam Kalite Yönetiminde , KAIZEN'de 'kalite'nin net bir tanımı vardır.  'Bir ürün veya hizmetin , Kullanıcının beklentilerine cevap verebilme kabiliyeti'.

Meselenin sosyolojik boyutundaki karmaşa şu:  'Mevcut toplum, beklentilerini ne yönde geliştirmektedir?  Gerçekten ihtiyaçlarına yönelik beklentiler mi geliştirmektedir? Yoksa vahşi kapitalizmin yıkadığı beyniyle, sosyal medyada kirlenmiş algısıyla mı beklenti geliştirmektedir. ' Yani aslında , gerçekte neye ihtiyacımız olduğu konusunda NET olabiliyor muyuz ki. Otomobil markalarından bunu bekliyoruz. Bu yüzden Toyota gibi markalar her şeyini, felsefesini, toplumların bu özelliklerine göre yeniliyor.
CHR yi görelim bakalım, ne kadar Toyota? Ne kadar beklentilere cevap veriyor. Ne kadar kaliteli yani...