Selam arkadaşlar, yaşadığımız evrende keşfettiğimiz ve keşfetmediğimiz bir çok canlı türü vardır bildiğiniz gibi(keşfetmediklerimizi bilmiyor, tahmin ediyoruz). Bu canlıların kimisinden binek kimisinden süt, et, yün ve kimisinden de bilimsel araştırmalar için faydalanıyoruz çoğu zaman farkında olmasak da. Biraz olsun farkındalık yaratmak ve bazı detayları görüp, bilgiye ulaşmak ve ruhumuzu duyurmak için hep beraber paylaşımlarda bulunabiliriz. Amacımız ise kesinlikle etik tartışma oluşturmak değil, farketmektir.
Hayvan nedir:
''Hayvan, canlılar dünyasının ökaryotlar (Eukaryota) üst âlemindeki hayvanlar (Animalia) âleminde sınıflanan canlıların ortak adıdır. "Hayvan" sözcüğü, günlük kullanımda esasen insan dışı nefes alan ve hareket eden şeyleri ifade etmek için kullanılırsa da biyolojik bağlamda insanı da içerir. Hayvanlar âleminin bilimsel ve Latince adı olan "Animalia" terimi ise yine Latince olan ve "yaşayan" ya da "ruh" anlamına gelen animadan türetilmiş animal sözcüğünün çoğuludur. Hayvanlar âlemini tanımlayan bir başka Latince bilimsel terim de Metazoa'dır.''
Bitki nedir:
''Bitkiler (Latince: Plantae), fotosentez yapan, ökaryotik, ağaçlar, çiçekler, otlar, yosunlar ve benzeri organizmaları içinde bulunduran çok büyük bir canlılar alemidir. Fotosentezi sadece bitkilerle beraber bazı tek hücreli canlılar yapar.''
Keçi sütü:
''Hiçbir gıda maddesi tek başına insanı besleyecek güçte değildir. Ancak yeni doğan bebek, anne sütü alamadığı ve çocukluk gelişimi dönemlerinde ihtiyaç duyacağı bazı besin elementlerini rahatça keçi sütünden alabilir.
KEÇİ SÜTÜ ANNE SÜTÜ GİBİDİR
Yeni doğan bir bebeğin doğum ağırlığının iki katına çıkabilmesi için 180 gün geçmesi gerektiği halde bu süre keçilerde 19 gündür. Çünkü anne sütünde yüzde 1,6 protein olmasına rağmen keçi sütünde bu oran 4,3'tür. ''
Deniz ürünleri:
''alık ve su ürünleri ; protein kaynağı olarak tükettiğimiz ve fosfor bakımından zengin A, D, E, K vitamini gibi hayvansal kaynaklı vitaminlerin doğadaki en önemli kaynaklarındandır.
Protein, vücudun yapı taşı olarak dokuların onarılmasında ve yeni dokuların yapılanmasında kusursuz vücut mekanizmamız tarafından öncelikli olarak kullanılmaktadır. Latince ” birinci sıradan” manasında kullanılan ”Proteis” kelimesinden türemesi de onun sözcük anlamında kendine özgü şifresinin yer aldığını göstermektedir.
Proteinlerin yapı taşları aminoasitlerdir. İnsanlar, proteinler için başka canlılara ya da besinlere muhtaçtır. Vücuda beslenme yoluyla giren proteinler sindirim işlemiyle aminoasitlere parçalanırlar veyahut bu aminoasitler başka aminoasitlere çevrilirler. Bazı aminoasitler de bu yöntemle yapılamazlar ya da yeterli miktarlarda yeterince hızlı oluşamazlar. İşte vücutta sentezlenemeyen ve başka besin kaynaklarından alınmak zorunda kalan bu aminoasitlere ” elzem aminoasitler” denir.
İnsanoğlu için elzem olan aminoasitler ve çoklu doymamış yağ asitlerince zengin olan bir besin kaynağıdır balık. Omega-3 ve Omega-6 bakımından oldukça zengin olan balık ve su ürünleri bir çok diyette en önemli protein kaynağı olarak yer almakla beraber çocuk ve beyin gelişimi açıcından oldukça faydalı besin kaynaklarıdır.
A,D,E,K VİTAMİNLERİ VE FAYDALARI
A vitamini dişler ve diş etleri, cildin nemli kalması ve idrar yolları,solunum yolları enfeksiyonlarında bedenin direncini artırmaktadır. Gözlere ve görme yetisine büyük faydası dışında soğuk algınlığına karşıda savaşçıdır. A vitaminin en iyi şekilde kullanılması için D vitaminini gereksinim olmakla beraber en çok bulunduğu besin kaynağıda balık ve bazı su ürünleridir.
D vitamini ise tıpkı bir hormon gibi çalışarak vücutta etkisini uzak dokulara kadar hissettiren bir vitamindir. Bunun yanında kalsiyum ve fosfor metabolizmasını etkilemekte , bu minerallerin barsaklarda emilimini sağlamaktadır.D vitamini idrar yoluyla kalsiyum ve fosforun atılımını engellemeinin yanısıra kemikten kana kalsiyum geçişini artırabilmektedir. Kemik ve diş yapısının oluşumunda rol alır ve de kalpte, kanın pıhtılaşmasında önemli rolleri vardır.
E vitamini antioksidan ( oksitlenmeyi önleyici ) etki gösteren bir takım tokoferol denilen maddelerin kısa adıdır. Bilinen 7 formu olmakla beraber en önemlisi alfa tokoferoldür. Faydaları uzun yıllardır bilinmesine karşın geçtiğimiz 10 yıl içinde dahada önem kazanmıştır. Antioksidan kelimesi oksijenle bozulmayı engellemek anlamındadır ve oksijeni tutarak, oksijen etkisiyle oluşabilecek zararları engellemektedir. Bu etki E vitaminin yanı sıra C vitamini, betakaroten, glutatyon ve selenyumdada vardır.
K vitamini ( naftakinon ) k-1, k-2 olmak üzere iki formda doğada bulunur. E vitaminin fazla alınması K vitaminin emiliminde bozukluğa yol açar. Yoğurt,süt ve kefirde bağırsaklarda ki bakterilerin K vitamini üretimini artırır ama antibiyotik alımı da aksi yönde durmasına yol açabilir. K vitamini karaciğerde bazı pıhtılaşma faaliyetlerinde yer alarak yaralanmalarda vücudun fazla kan kaybını engeller. Aspirin gibi kanı sulandırıcı maddelerin vücuda girişi K vitamini ihtiyacını artırmaktadır.''
Kaynak:
http://tr.wikipedia.org/wiki/Hayvanlar http://tr.wikipedia.org/wiki/Bitki http://lokman-hekim.net/bitkiler/keci-sutu.asp http://www.denizbilimi.com/balik-ve-su-urunlerinin-faydalar.html 
