Otobüs yolculuklarını çok severim...
Bir aciliyetim yoksa, gideceğim yere otobüsle giderim...
Koltukta değişik şekillere girsem de, ayaklarım uyuşsa da...
Yanıma geveze biri otursa da, bir bebek ağlayarak geceyi zehir etse de...
Otobüs yolculuğunun bendeki anlamı her zaman farklıdır.
Şehrin ışıklarından kurtulup gecenin karanlığına doğru yol alınca, uzaklardan bakan ışıklar, önünden geçilen terkedilmiş tesisler, şoförün radyosundan belli belirsiz duyulan türküler ve daha nice ayrıntılarla süslenen bir ritüeldir otobüs yolculuğu...
Ve birden otobüsün ışıkları yanar, yolcular kimi panik halinde kendilerine gelir, kimi uykudan uyanmış gözlerini ovuşturur, kimi uyumaya devam eder...
Herkeste bir kıpırdanma vardır, muavin anonsunu yapar..
30 dk ihtiyaç molası....
Herkes biryerlere koşuşturmaya başlar, şoför hırkasını giymektedir, otobüsün tekerleklerinden hava sesi gelmeye devam ediyor...
Etrafta bir sürü insan, belki de hayatları boyunca bir kez bile bir araya gelmeyecek bir sürü insan işte orada...
Çocuğunun elinden tutan bir baba, gece yarısı olmasına aldırmadan sevgilisiyle telefonla konuşan bir genç kız, sigarasını tüttüren ihtiyar amca, etrafına anlamsızca bakan bir sürü mahmur gözler...
Ama her daim orada olan, ancak kimsenin farkında olmadığı birisi daha var,
Işıklarını söndürmüş, kapılarını kapatmış otobüsü yıkayan ayakları çizmeli amca...
tahminen 50 yaşlarında, yüzü buruşmuş, ağzında sigarası...
Çok güzel bir tablo çizen bir ressamı seyreder gibi seyrediyorum onu...
Hava çok soğuk...
Ucuna hortum takılı fırçasıyla yıkıyor otobüsü
Önce ön camı, sonra diğerlerini...
Sonra karanlığa doğru yürüyor, otobüsün arkasında hendi halinde...
Kim bilir kaç otobüse merhaba, kaç otobüse hoşçakal dedi...
Kim bilir kaç insana el salladı arkalarından....
kalabalığın ortasında, yapayalnız....
aklımda cevapsız sorular...
Şehre ırak bu tesise, nasıl gelip nasıl gider ?
Evli mi acaba?
Çocukları var mı?
Gecenin bu vaktinde, bu soğukta neden...?
Kaç zamandır buralarda..?
Belki bir yolcuya aşık olmuştu yıllar önce, ona arkasından el sallamıştır bir daha görüşmemek üzere..kim bilir

Hortum bağlı fırçayı yere bıraktı...Soğuktan pembeleşen ellerine biraz nefes verdi, ovuşturdu.
Duvarın dibine çöktü, bir sigara daha yaktı..
...LÜTFEN YERLERİNİZİ ALINIZ
Ön kapıdan bindim, koridora geçmeden yıkamacı amcaya son bir defa daha baktım kafamdaki sorularla....
...KAPTAN VE YOLCULARA HAYIRLI YOLCULUKLAR DİLERİZ
İşte biz de uzaklaşıyoruz, gözüm hala onda. Yeni gelen yolcuları karşılıyor.
otobüs ışıkları söndürdü.. karanlığa doğru yol aldık tekrar... Şoförün radyosunun sesini ancak duyabiliyorum.
Otobüs yıkayan çizmeli amca,
Ne biz onun farkındayız,
Ne de dünya farkında...