Gönderen Konu: Kuş katili hızlı trenlerimize çözüm önerileri  (Okunma sayısı 2234 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Efsane Toyotacı
  • *****
  • Araç: Başka Marka
  • Kan Grubu: ---
  • Model Yılı: '14
  • 230 kere teşekkür etti
  • 234 kere teşekkür edildi
Kuş katili hızlı trenlerimize çözüm önerileri
« : Ağustos 17, 2014, 04:26:05 »


Bir keresinde araçla Malatya’ya giderken Kayseri dolaylarında bir otobanda ufak bir serçe grubunun aniden önüme fırlaması sonucunda birkaçına çarpmıştım. Aslında kaputa ve altına doğru uçan bu küçük kuş grubunu fark etmiştim ama hızlı olduğum için ani bir hareket ya da fren yapma şansım yoktu. Malatya’ya geldiğimde aracın ön ızgarasına sıkışmış, yolda giderken tüyleri iyice dökülüp etleri ortaya çıkmış bir serçe cesediyle karşılaştım. Üzülmüştüm, canım sıkılmıştı ve kendimi de suçluyordum. Daha yavaş gidebilir miydim, en azından serçelerin baş edebileceği kadar? Daha gençtim, daha düşüncesiz ve daha aptaldım. Yüksek hızdan birkaç ceza aldığımı itiraf etmeliyim, bunu söylemek utanç verici, ama ne yazık ki bu hatayı yaptım. Sanıyorum hız limitlerine uysaydım Kayseri’deki birkaç küçük serçeyi katletmemiş olacaktım.

Büyüdükçe daha düşünceli ve sorumluluk sahibi olmakla birlikte, duygusallığımızı da biraz yitiriyor olmalıyız. Küçükken, abim ve kuzenlerimle köydeyken sapanla serçe vurmuştuk. Serçe düşmüş, fakat ölmemişti. Yaralı serçenin acı çekmesine dayanamayıp “onu kurtarmak” için kafasını “koparmaya” karar verdik. Bu zor görevi gerçekleştirmek için sulama göletinin kenarına yan yana oturduk. Sırayla, evet sırayla yaralı küçük serçenin kafasını koparmayı denedik. Mecburen sırayla denedik çünkü ilk deneyen çocuk başaramadığında bir diğeri, bir diğeri derken dördümüz de bu hedefte başarısız olduk. Serçe can çekişiyordu ve koparmak istediğimiz kafası biz çektikçe bir lastik gibi sünüyordu. Belki çocuk kollarımız kafayı koparmaya yetecek kuvveti üretemiyordu, belki de “bir canlının kafasını koparmak için” yeterince duyarsız değildik ve kendimizi bu işe tam anlamıyla veremiyorduk.

Ellerimizde biraz daha can çekişen serçe son nefesini verdiğinde çoktan hepimiz hıçkırmaya başlamıştık. Aslında gözlerimiz, serçenin kafasını koparmayı denemeye başladığımız ilk andan itibaren dolmaya başlamıştı. O tarihten sonra ben bir daha sapanla hiçbir canlıya nişan almadım, abim ve kuzenlerim için de böyledir sanırım. Biz, acı ama öğretici bir ders almıştık ve bu uğurda bir serçeyi hunharca katletmiştik. Yıllar sonra yine bu serçenin canını aldığımda canım sıkıldı, ama, bu sefer ağlamadım.

Bu noktada, biz çocukken aldığımız bu “sapan dersinin” etkili olmasına sebep olaya “yakından” tanık olmamız olabilir. Bizzat deneyimlediğimiz, gözümüzün önünde gerçekleşen hadiselerin, bizim tüm algılarımıza etkili bir şekilde hitap ettiğine ve bu sebeple daha kuvvetli deneyimler olduğuna kuşku yok. Nitekim her yıl yüzlerce cinayet haberi okuruz ancak bir cinayete tanıklık ettiğimizde bunu unutamaz, etkisinden kurtulamaz ve üzerine çokça düşünür. İnsan olarak, “mesafelerden” kaynaklı bir duyarsızlık geliştirdiğimize de kuşku yok.

Fakat “duyarsızlık” söz konusu olduğunda, mantaliteden de bahsetmek gerekli diye düşünüyorum. 19 veya 20 yaşlarımdayken, yani pek de küçük sayılmazken kestiğin bir koyunu hatırlıyorum. Üstelik, buna hevesle gönüllü olmuştum. Babannem adına kesilecek bu koyun, onun kurban bayramında adadığı koyundu ve kesme vekaletini de ben almıştım. Birkaç kişinin tuttuğu koyunu keskin bir bıçakla boğazlama işinden zerre kadar rahatsızlık duymamıştım. Her şeyden önce, bu koyun Allah adına kesiliyordu ve bu Allah’ın istediği bir işti. Bir diğer nokta ise bizim “et yiyen” canlılar olmamız, ayrıca “pek et yiyemeyen” fakirlerin de et yemesini bu kurbanla sağlayacağımız gerçeğiydi. Evet, sonuçta koyunu kestim ama ona saygı duydum. Bu durum, bizim birtakım inanışlarımız ve yaşamsal addettiğimiz bazı beslenme ihtiyaçlarımız için başka canlıları onlar istemediği hâlde kurban ettiğimiz gerçeğini değiştirmiyor. Mantalite konusuna biraz sonra din ekseninden çok daha farklı bir açıdan bakarak tekrar değineceğim.

Bugün de mecbur kalıp bir canlıya zarar verdiğimde içimden bolca özür diliyor ve üzülüyorum. Bu, bir koyunu kurban etmekten daha farklı bir durum, bence biraz zaruret. Örneğin yattığım odaya giren bir akrebi uzaklaştırma şansım yoksa, onu öldürmem gerekiyor. Bana veya sevdiklerime zarar verme ihtimali bulunan canlılar, yaşam alanıma girip risk oluşturduğunda uzaklaştırılmalı ya da etkisi hâle getirilmeli düşüncesindeyim. Nitekim ben bir büyük beyaz köpekbalığının bölgesine girdiğimde, üstelik risk yaratmadığım hâlde, sırf “yenebilir” olduğum için canlı canlı tüketilebilirim. Yahut diğer yırtıcılar için de durum çok farklı değil. Hatta, yırtıcı olarak sınıflandırmadığımız canlılar için de “risk yarattığımıza” inanılırsa öldürülme riskimiz var. Çeşitli geyik türleri yırtıcı sayılmamasına rağmen doğrudan ya da dolaylı yollarla insanları öldürebilmektedir. Bu, doğada bulunan “yaşam alanı” hususudur ve bu kural, geçerli bir kuraldır. Bu çerçeveden baktığımızda, kendi zaruri yaşam alanlarımızda “tehdit” oluşturan çeşitli yırtıcı veya haşereleri katletmekte pek bir yanlışlık bulmuyoruz. Ancak konu ekosistemimiz içinde anlamlı görevleri olan başka canlıların yaşam alanlarına tecavüz etmek olduğunda, sırf onlar bizi öldüremiyor diye, oldukça duyarsız davranabiliyoruz.

Bunun bir sebebi, tekrar mantalite konusuna geldiğimiz yer burası, doğaya ticaret gözlükleri arkasından bakmamızdır. Fakat ticaret kısa vadeli, doğal denge ise uzun vadeli ve sürdürülmesi zorunlu bir olgu. Bu noktada bizler, “Ne alıyoruz, neyi kurban ediyoruz,” çerçevesinden olaya yaklaşıyoruz. Nitekim bugün iktidar partisinden yöneticilere “akıl veren” isimlerden biriyle 3 yıl önce bir sohbet esnasında tanışmıştık. Konu nasıl oldu bilmem, ağaçlara gelmişti. Bu bey, ağaç meselesinin çok büyütüldüğünden dem vurmuştu, ona göre ağaç kesilmesi büyütülecek bir şey değildi çünkü yenilerini dikip 30-40 yıl gibi bir sürede istediğimiz alanı tekrar ağaçlandırabiliyorduk. Örnek olarak İstanbul’u verdi, bundan 50 sene önce hiçbir ağaç olmayan İstanbul’un çeşitli bölgelerinden bahisle, bugün buraların yemyeşil ve ormanlık olduğunu söyledi. O gün ben bu sığ konuşmayı sürdürme gereği duymamıştım çünkü ortamda bulunan ikisi müteahhit diğer dört kişi de onu çok kuvvetli biçimde desteklemişler ve gündem “çevrecilerin” ne kadar “salak” olduğuna gelmişti.

Bu beyin unuttuğu, bilmediği veya gizlemek istediği bir şey vardı: Ağaçlık alan bir “orman” değildir ve orman ekosistemi özellikleri taşımaz. Evet, ağaçlandırmak kolaydır ancak ekosistem yaratmak daha uzun yıllar ister. Çeşitli özellikleri haiz ufak lokasyonlar dışında ekosistem oluşturmak için 50 yıldan daha uzun sürelere ihtiyacımız vardır (bu durum yok edilen ekosistemler için değil, hasar gören ekosistemleri düzeltmekte geçerli olabilmektedir). 50 yıl bize uzun gelebilir, ancak milyon yıllık dünyamız için bir hiçtir. Ağaçların toprak altında, üstünde ve çevresinde yaratıp sürdürdüğü canlılığı sona erdirdiğinizde, tam anlamıyla tamiri en azından bir asır ister, o da şanslıysanız.

Burada mantalite konusu şöyle işlemektedir: Biz doğal unsurları kaldırıp yerine “ihtiyacımız olan” yapı veya sistemler koyuyorsak, biz doğadan daha önemli olduğumuz için bu hareketimiz mazurdur. Üstelik, doğayı da istediğimiz gibi yeniden geliştirebiliriz. Bu zihniyet her iki yönden de tehlikelidir. İlk olarak, biz doğadan daha önemli değiliz, doğal şartlara tabi ve doğal dengeye muhtaç canlılarız. Biz başka bir gezegenden gelmiş, dünya dışı yaşam koşullarına göre hayatlarını sürdüren canlılar değiliz. Bu dünyadayız ve bu dünyaya muhtacız, dolayısıyla doğal dengeyi korumak önceliğimizdir, ki bu sayede neslimiz daha sağlıklı bir şekilde devam edebilir. Aksi bir uç senaryoda, biraz bilimkurgu koksa da, doğayı gerçek anlamıyla tükettiğimizde hızla tükeneceğimize hiç kuşku yoktur.

Katil hızlı tren meselesi

kus-olduren-hizli-trenler
Hızlı tren yolunun inşası esnasında, bu güzergâhın göçmen kuşların yollarını kestiği birkaç defa ifade edildi. Belki geç ifade edildi ve inşaat başladığı için artık “yapılanlar boşa gidemez” diye güzergâh değiştirilmedi, belki de tek güzergâh buydu, ya da belki de boş verin kuşların, insanlar hızlı seyahat edecek dendi. Sonuç olarak, hızlı trenlerimiz göçmen kuşların yollarını kesiyor ve daha beteri, onlara çarparak ölümlerine sebep oluyor. İddialara göre, göç dönemlerinde her gün yüzlerce kuş bizim hızlı trenlerimiz tarafından katlediliyor.

Kuşlar ölüyorsa ne olur demeyin. Kuş dediğimiz canlılar, doğal dengeyi koruyan ve sürdüren canlılardır. Gittikleri bölgelerdeki başka canlıları tüketerek oradaki beslenme döngüsünün sağlıklı ölçülerde kalmalarını sağlarlar ve kuşlar tüketmediği için aşırı çoğalacak başka canlıların nüfusunu kontrol altında tutarlar. Bir diğer nokta ise, bitki örtüsünün korunması ve yayılmasına sebep olurlar. Eğer kuşlar bir yeri terk ederse, orası çok kısa, öyle 50 yıl falan beklemeden birkaç yıl içerisinde tamamen değişebilir.

Çözüm ne olabilir

Bu konu yetkililerce ne kadar değerlendirildi hiçbir bilgim yok. Ancak, benim aklıma gelen ilk adım, şimdiden sonra derhâl hangi çözüm sağlanabilir diye olaya bakmaktır. Milyonlarca liraya yapılan tren yolları sökülemez veya 250 km hızla giden tren yavaşlatılamaz. Ancak, tren yolu güzergâhına bir ses örtüsü kurulabilir. Daha iyisi, trenlerin önüne yerleştirilecek bir ses yayıcısıyla, yalnızca kuşların duyabileceği ve onları uzaklaştıran bir ses yayılabilir. Kuşların 250 km hızla giden bir trenden kaçma şansı yoksa da, bu sesi erken alarak onun yolundan uzaklaşmaları mümkün olabilir.

Önündeki bu ses yayan aletle ileri doğru birkaç kilometre, yukarıya doğru on metre kadar ses dalgaları yayabilir. Belki böyle bir yöntem kuşlarımızı kurtarabilir.

Sonuç olarak, ben bu alanda uzman biri olmayarak bir şeyler dedim ama, bu konular uzmanlarla görüşülmelidir. Kim bilir, belki de kuşların göç yollarını keserek hızlı tren yapma hatasına düşmüş tek millet biz değilizdir. Eğer öyleyse, diğerlerinin bunu nasıl çözdüğünü ve kuşları nasıl kurtardığını acilen öğrenmek şart.

Alıntı: http://www.bodytr.com/2014/08/kus-katili-hizli-trenlerimize-cozum-onerileri.html

Toyota Club Türkiye

Kuş katili hızlı trenlerimize çözüm önerileri
« : Ağustos 17, 2014, 04:26:05 »

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Siftahı Yapmış Toyotacı
  • *
  • 1 kere teşekkür edildi
Ynt: Kuş katili hızlı trenlerimize çözüm önerileri
« Yanıtla #1 : Ağustos 17, 2014, 04:59:02 »
askerihava alanlarında hızlı jetlerin iniş kalkışları sırasında kuşlara çarpmasınlar diye
önceden helikopter uçurup kuşları kaçırtıyorlar, ama burda amaç kuşları kurtarmak değil
uçakları korumak

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Efsane Toyotacı
  • *****
  • Araç: Başka Marka
  • Kan Grubu: ---
  • Model Yılı: '14
  • 230 kere teşekkür etti
  • 234 kere teşekkür edildi
Ynt: Kuş katili hızlı trenlerimize çözüm önerileri
« Yanıtla #2 : Ağustos 17, 2014, 05:05:55 »
Uçakları korumak değil sırf aynı zamanda yolcu ve uçucu personel güvenliği için..

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Moderatör
  • *****
  • Scientia Dux Vitae Certissimus
  • Araç: Başka Marka
  • Kan Grubu: ---
  • Kilometre: 38000
  • Model Yılı: '21
  • 2116 kere teşekkür etti
  • 3162 kere teşekkür edildi
Ynt: Kuş katili hızlı trenlerimize çözüm önerileri
« Yanıtla #3 : Ağustos 17, 2014, 06:27:12 »
Yüksek hızlı trenlerin test sürüşlerinden alınan bir görüntü. Ankara-Eskişehir, Ankara-Konya test sürüşlerinde bu problem olmuş, bir türlü çözüm bulamamışlar. En sonunda Avrupadaki hızlı trenlerle ilgili yetkililer Türk yetkilileri uyararak, hızın kademeli olarak yükseltilmesini, kuşların ancak böyle alışacaklarını söylemişler, bu nedenle hatların tam olarak açılması 6-9 ay süre kadar uzamış, çünkü kuşların 250 km/saat hıza alışmasını beklemişler.

Söz konusu tren ses hızında gitmediği için, zaten sesi çok önceden geliyor. Ama en fazla arabaların hızına alışkın olan kuşlar, kendilerini otomobillerin 2.5 katı hızdaki trenden kurtarmak için geç kalıyor. Neyseki bu sorun halledildi, kuşlar alıştı.

Fransa'da 350 km/saat operating hıza sahip TGV var, dünya rekorunu elinde bulunduruyor 510 km/saat idi sanırım. Aynı şekilde Japonların Maglev 500 km/saat diye hatırlıyorum. Buralarda sorun olmuyor, bizim ülkemizde de sorun olmaz. Sonuçta Yüksek hızlı tren dediğimiz trenlerimiz dünyaya kıyasla alt sınıfta. 300-350 km/saat üstü bir çok yht varken...
Dacia Duster 1.3 TCE EDC Comfort 2021 model (2023-...) 38bin km- ...
Dacia Sandero Stepway 0.9 TCE Easy-R 2017 model (2021-2023) 32bin km-56bin km
Toyota Corolla 1.6 Multidrive S 2019 model (2019-2021) 0 km-23bin km.
Mazda 3 1.6 Touring 2010 model (2015-2019) 96bin km-171bin km Toyota Yaris 1.3 Terra 2007 model (2013-2015) 55bin-91bin km.

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Site Yöneticisi
  • ******
  • Deus ex machina
  • Araç: Başka Marka
  • Kan Grubu: A+
  • Model Yılı: -
  • 2904 kere teşekkür etti
  • 3269 kere teşekkür edildi
Ynt: Kuş katili hızlı trenlerimize çözüm önerileri
« Yanıtla #4 : Ağustos 17, 2014, 06:33:29 »
  Karabük'te Üniversitede Demiryolu ile ilgili bölümde mi okuyorsun Mutlu?

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Moderatör
  • *****
  • Scientia Dux Vitae Certissimus
  • Araç: Başka Marka
  • Kan Grubu: ---
  • Kilometre: 38000
  • Model Yılı: '21
  • 2116 kere teşekkür etti
  • 3162 kere teşekkür edildi
Ynt: Kuş katili hızlı trenlerimize çözüm önerileri
« Yanıtla #5 : Ağustos 17, 2014, 06:38:14 »
  Karabük'te Üniversitede Demiryolu ile ilgili bölümde mi okuyorsun Mutlu?

Hayır Makine Mühendisliği Araştırma Görevlisiyim Karabük Üniversitesi'nde. Makine, Otomotiv, Raylı Sistemler Mühendisliği asistanlığını yürütüyoruz aynı zamanda.
Dacia Duster 1.3 TCE EDC Comfort 2021 model (2023-...) 38bin km- ...
Dacia Sandero Stepway 0.9 TCE Easy-R 2017 model (2021-2023) 32bin km-56bin km
Toyota Corolla 1.6 Multidrive S 2019 model (2019-2021) 0 km-23bin km.
Mazda 3 1.6 Touring 2010 model (2015-2019) 96bin km-171bin km Toyota Yaris 1.3 Terra 2007 model (2013-2015) 55bin-91bin km.

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Site Yöneticisi
  • ******
  • Deus ex machina
  • Araç: Başka Marka
  • Kan Grubu: A+
  • Model Yılı: -
  • 2904 kere teşekkür etti
  • 3269 kere teşekkür edildi
Ynt: Kuş katili hızlı trenlerimize çözüm önerileri
« Yanıtla #6 : Ağustos 17, 2014, 06:42:03 »
Hayır Makine Mühendisliği Araştırma Görevlisiyim Karabük Üniversitesi'nde. Makine, Otomotiv, Raylı Sistemler Mühendisliği asistanlığını yürütüyoruz aynı zamanda.
Bu çok güzel, eminim Raylı Sistemler konusunda çok istişaremiz olacaktır. Başarılar dilerim bu arada.

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Moderatör
  • *****
  • Scientia Dux Vitae Certissimus
  • Araç: Başka Marka
  • Kan Grubu: ---
  • Kilometre: 38000
  • Model Yılı: '21
  • 2116 kere teşekkür etti
  • 3162 kere teşekkür edildi
Ynt: Kuş katili hızlı trenlerimize çözüm önerileri
« Yanıtla #7 : Ağustos 17, 2014, 06:43:46 »
Bu çok güzel, eminim Raylı Sistemler konusunda çok istişaremiz olacaktır. Başarılar dilerim bu arada.

Elimden geldiğince yardımcı olmaya çalışırım tabiki de :) teşekkürler.
Dacia Duster 1.3 TCE EDC Comfort 2021 model (2023-...) 38bin km- ...
Dacia Sandero Stepway 0.9 TCE Easy-R 2017 model (2021-2023) 32bin km-56bin km
Toyota Corolla 1.6 Multidrive S 2019 model (2019-2021) 0 km-23bin km.
Mazda 3 1.6 Touring 2010 model (2015-2019) 96bin km-171bin km Toyota Yaris 1.3 Terra 2007 model (2013-2015) 55bin-91bin km.

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Site Yöneticisi
  • ******
  • Deus ex machina
  • Araç: Başka Marka
  • Kan Grubu: A+
  • Model Yılı: -
  • 2904 kere teşekkür etti
  • 3269 kere teşekkür edildi
Ynt: Kuş katili hızlı trenlerimize çözüm önerileri
« Yanıtla #8 : Ağustos 17, 2014, 07:00:36 »
 Bu arada henüz fırsat bulup görmedi isen Bozkurt ve Karakurt'u görmeyi tavsiye edebilirim. Dışarıda bu değerlerimiz çok bilinmez ama bence anlamları ve heybetleri ile özel lokolardır kendileri.

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Efsane Toyotacı
  • *****
  • Araç: Corolla
  • Kan Grubu: A+
  • Model Yılı: '20
  • 252 kere teşekkür etti
  • 709 kere teşekkür edildi
Ynt: Kuş katili hızlı trenlerimize çözüm önerileri
« Yanıtla #9 : Ağustos 17, 2014, 09:55:54 »
ben bukadar kuşun bir seferde katledileceğine inanmıyorum.

yol üstünde kuşların yaşam alanı vardır. bir sazlıktan veya su kaynağından geçiyor olabilir. bu sorunlar çevre mühendisleri ile düzeltilir. kuşların ilgileri tren hattının dışına çekilir. bence sorun büyük oranda çözülür.

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Efsane Toyotacı
  • *****
  • .: Toyota Eco-Driver :.
  • Araç: Başka Marka
  • Kan Grubu: 0+
  • Kilometre: 11111
  • Model Yılı: '18
  • 66 kere teşekkür etti
  • 563 kere teşekkür edildi
Ynt: Kuş katili hızlı trenlerimize çözüm önerileri
« Yanıtla #10 : Ağustos 17, 2014, 10:34:01 »
trenin gelişine birkaç saniye kala hızı ile orantılı olarak ses ile korkutup kaçırma işlemi olabilir. sanırım kuşların göç güzergâhının belirli bir kısmından geçiyor. bizim akıllılar nasıl olsa bir şey olmaz demişlerdir, zamanla alışırlar diye. yeni alınan araca abartıp baştan aşağı sürülmüş kurban kanı gibi olmuş tren.

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Efsane Toyotacı
  • *****
  • Araç: Başka Marka
  • Kan Grubu: ---
  • Model Yılı: '14
  • 230 kere teşekkür etti
  • 234 kere teşekkür edildi
Ynt: Kuş katili hızlı trenlerimize çözüm önerileri
« Yanıtla #11 : Ağustos 17, 2014, 12:27:58 »
Ben bizzat gördüm ölen guvercinler vardi ustunde

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Efsane Toyotacı
  • *****
  • Araç: ---
  • Kan Grubu: ---
  • Model Yılı: -
  • 2928 kere teşekkür etti
  • 2553 kere teşekkür edildi
Ynt: Kuş katili hızlı trenlerimize çözüm önerileri
« Yanıtla #12 : Ağustos 17, 2014, 12:43:41 »
Yazık olmuş :( acaba bu yht lerdeki wcler eski trenelerdeki gibi direk raylara indirme mi. Kuşlar yiyecek bişiler bulup raylardamı geziniyor  :islik:
THE END

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Efsane Toyotacı
  • *****
  • Araç: Corolla
  • Kan Grubu: 0+
  • Kilometre: 100
  • Model Yılı: '10
  • 367 kere teşekkür etti
  • 316 kere teşekkür edildi
Ynt: Kuş katili hızlı trenlerimize çözüm önerileri
« Yanıtla #13 : Ağustos 17, 2014, 13:21:54 »
Gercekten uzucu bir durum. Insallah cozum bulunur.

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Site Yöneticisi
  • ******
  • Deus ex machina
  • Araç: Başka Marka
  • Kan Grubu: A+
  • Model Yılı: -
  • 2904 kere teşekkür etti
  • 3269 kere teşekkür edildi
Ynt: Kuş katili hızlı trenlerimize çözüm önerileri
« Yanıtla #14 : Ağustos 17, 2014, 23:37:52 »
  WC ler vakumlu sistemlidir, bazı montaj detayları önemlidir bu sistemlerin özellikle yükseklik kısıtı olan mekanlarda.
 Bazı konularda olasılık ya da ön yargı olabilmekte ancak bu konuda daha önce çalışma yapılmıştı arkadaşlar. Yani bu fenomen ile ilk karşılaşıldığında çözüm yolları için araştırmalar yapıldı. Bence doğru yol da izlendi.
 Sonuç; insanoğlu olarak yapılacak çok fazla bir şey yok, zaten kısa zaman içinde gözcü kuşlar ve doğal uyarı sistemleri Yüksek Hızlı Tren ve Daha Yüksek Hızlı Trenlere adapte olacak ve çözümleri kendileri geliştirecektir.
 Evet üzücü bir olay ancak gittikçe bu karşılaşmalar azalacaktır.

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Efsane Toyotacı
  • *****
  • Araç: Corolla
  • Kan Grubu: 0-
  • Kilometre: 317000
  • Model Yılı: '94
  • 14 kere teşekkür etti
  • 33 kere teşekkür edildi
Ynt: Kuş katili hızlı trenlerimize çözüm önerileri
« Yanıtla #15 : Ağustos 18, 2014, 00:06:40 »
Ilginc, Japonlar nasil bas ediyor acaba?
Fe... :-)

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Site Yöneticisi
  • ******
  • Deus ex machina
  • Araç: Başka Marka
  • Kan Grubu: A+
  • Model Yılı: -
  • 2904 kere teşekkür etti
  • 3269 kere teşekkür edildi
Ynt: Kuş katili hızlı trenlerimize çözüm önerileri
« Yanıtla #16 : Ağustos 18, 2014, 19:10:47 »
Ilginc, Japonlar nasil bas ediyor acaba?
Aynı yöntem ile Ahmet. Kuşlar tahminimizden daha hızlı öğreniyor bazı şeyleri.

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Efsane Toyotacı
  • *****
  • Araç: Corolla
  • Kan Grubu: 0+
  • Kilometre: 100
  • Model Yılı: '10
  • 367 kere teşekkür etti
  • 316 kere teşekkür edildi
Ynt: Kuş katili hızlı trenlerimize çözüm önerileri
« Yanıtla #17 : Ağustos 18, 2014, 19:29:10 »
TCDD’den ‘kuş göç yolu’ açıklaması
TCDD, Ankara-Eskişehir Yüksek Hızlı Tren hattının kuşların göç yolu üzerinde bulunmadığını bildirdi.
http://www.ntvmsnbc.com/id/25532208/

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Efsane Toyotacı
  • *****
  • Araç: Corolla
  • Kan Grubu: 0-
  • Kilometre: 317000
  • Model Yılı: '94
  • 14 kere teşekkür etti
  • 33 kere teşekkür edildi
Ynt: Kuş katili hızlı trenlerimize çözüm önerileri
« Yanıtla #18 : Ağustos 19, 2014, 23:32:55 »
Dun bir yerde okudum, ruzgar santralleri de kuslar icin tehdit olusturuyormus. Ruzgar gullerine carpiyorlar herhalde.
Fe... :-)

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Site Yöneticisi
  • ******
  • Deus ex machina
  • Araç: Başka Marka
  • Kan Grubu: A+
  • Model Yılı: -
  • 2904 kere teşekkür etti
  • 3269 kere teşekkür edildi
Ynt: Kuş katili hızlı trenlerimize çözüm önerileri
« Yanıtla #19 : Ağustos 20, 2014, 13:41:00 »
Aslında hızlı dönmez ki o türbünlerin palleri. Min rüzgar ise 40km/s olmalı. Aerodinami yönünden ilginç çalışmalar var o pallerin, fiğer taraftan dikkat etti iseniz hep 3 pallidir çalışma mantıklarından dolayı(ek bilgi umarım ilgi çeker).
 Bu arada aşırı hız kontrolleri vardır yoksa sabit maliyeti yüksek olan sistrem zarar görür.