0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.
Triger kayışı kopacağı ana kadar sorunsuzca görevini yere getiriyor. Fakat iflası kısa sürede gerçekleşiyor ve onarılması güç hazarlar yaratıyor. Triger kayışı da fren balatası veya lastikler gibi aşınan bir parça. Kayış döndüğü yuvayla sürekli sürtünme halinde olduğu için zaman içinde aşınıyor ve gevşeyebiliyor. Triger kayışının motora zarar vermesi için kopması değil tek bir dişli bile atlaması yeterli olabiliyor. Yeteri kadar gergin olmayan kayış, hiçbir işaret vermeden üç dört diş birden atlıyor. Bunun neticesinde silindir boşluğundan çıkması gereken supaplar orada kalıyor ve pistonlar supaplara çarparak eğilmelerine sebep oluyor. Sonuçsa motor kabininden gelen büyük bir patlama sesi ve yolda kalan bir otomobil... Sonuçta motor kullanılmaz hale gelebiliyor. Kullanılmaz hale gelen motor için tek çareyse rektifiye... Supap ve pistonların biri birlerine çarpmasının sebebi sadece triger kayışının kopması değil. Aynı zamanda triger kayışının gergi rulmanı da önemli bir parça. Bu rulman bozulduğunda, yani dağıldığında, triger kayışı boşa çıkıyor ve eksantrik mili görevini yapamıyor. Bunun için triger kayışı kontrol edilirken ya da değiştirilirken kesinlikle gergi rulmanı da kontrol edilmeli ve gerekiyorsa değiştirilmeli.