19 Nisan akşamı sevgili ustam Sadık'ın yaptığı son kontrolle "tamamdır hocam git ve Türkiye'yi gez" demesiyle 20 Nisan sabahı yola çıktım...

Mersin'de ki arkadaşımın nişanına katıldım ertesi sabah Hakkı Reyizin eşiyle yaptığım konuşmada Elazığa geç kalmamak için Adana'ya uğrayamayacağımı belirttim ama sonra bin pişman oldum zira Elazığ'a gayet erkenden ulaşmıştım

22 Nisanı da Elazığ'da geçirdikten harputu keban barajını Elazığın göllerini alabalık çiftliklerini gezdikten ve iki gün boyunca hem balık hem kırmızı ete doyduktan sonra 23 Nisan sabahı tekrar yola koyuldum...
Kayseri'ye kadar gelip mantı yememek olmazdı tabi

bir arkadaşımı da Kayseri'den aldıktan sonra en iyi Mantı mekanını sorup soruşturup merkeze girdik... ve "Ananın Yeri" isimli mekanı bulduk

Mantılar yağlamalar pastırmalar sucuklar hepsi yendikten sonra...
Akşam saat 19:30 gibi Ankara'ya doğru dönüş başladı... Kırşehirden sonra yol çalışması ve tek şerit sıkıntısında karşı yönden gelen bir otobüsten Allah tarafından kurtarıldım ve Şükür Ankara'ya sağ salim geldim.

Yolculuğun en komik tarafı polis çevirmeleriydi.... Hiç biri benim ne yaptığıma anlam veremedi

Ben mesleği bırakmaya ve uzun yol şoförü olmaya karar verdim ne diyordunuz?
