Forumda aktif olduğum dönemlerde bol bol yazdığım gibi, çevremdekilerin çok da iyi bildiği şekilde büyük bir MK III mondeo hayranıyım. Hatta bilenler vardır, rollamı mondeo almak için sattım. Dışı füme, içi bej GHIAX aradım hep ancak ikinci el araba alırken öyle istediğin gibi istediğin renkte donanımda arabadan çok temiz bulduğunu almak zorunda kalıyor insan. Neyse sonuç olarak rollayı sattıktan tam bir yıl sonra istediğim temizlikte istediğim donanımda bir mondeo buldum. Tam istediğim donanım olmadı, tam istediğim renk olmadı ama Türkiye’de sayılı temizlikte kalan 2006-2007 arası, dizel, makyajlı mondeo buldum ve aldım.
Öncelikle araç ilana konduğu gün gittim kaporamı yatırdım, kalktım orduya kadar gittim İzmir’den yaklaşık 1300km. Bu kasa mondeo’lar tutmaz diye bir söylentidir dolaşır, muhakkak kulağınıza da gelmiştir ancak temiz ise araç alıcısı aşırı çok oluyor, ben arabayı almaya gittiğimde bekleyen 2 kişi vardı, benim aldığım fiyat üstüne 1000-2000 lira verip benden almak isteyen. Aldığım adamı da sıkıştırmışlar daha pahalıya satın almak için.
Neyse, ben alışıldığı üzere başlayım yine test yapmaya, testimi ve aracı anlatmaya
Aracı alalı 20 gün oluyor, ama öncesinde ailede 4 yıl kadar mondeo olmuştu, yine ghia ve TDCI idi ama bu otomatik vitesti ve 2004 modeldi. Şimdiki araba 2006 model yani 2. Makyaja sahip ve düz vites. Bu incelemeyi yazmak için 20 gün bekleyim, her şekilde kullanayım da öyle yapayım dedim.
Araç dediğim gibi GHIA donanımlı ve araçta sunroof ve deri koltuk dışında eksik yok. Donanım listesini şöyle bir yazayım;
Akıllı Güvenlik Sistemi (araç içinde bir göz var ve alarm aktifken araç içindeki bir hareket ile alarm çalıyor)
•ABS + EBD (Elektronik Fren Gücü Dağıtımı)
•EBA (Acil Durum Fren Desteği)
•Uzaktan kumandalı merkezi çift kilitleme (bu bizim alışkın olduğumuz bir şey değil, aracı kumandadan iki kere kilitleyince araç kesinlikle açılmıyor, camı kırsan da açılmıyor, kapıyı kırsan da açılmıyor. Bu camı kırıp kapıyı içerden açma ihtimaline karşı yapılmış bir önlem ve aşırı hoşuma gitti. )
•Alarm
•Immobilizer
•Kilitli motor kaputu (bu da bana çok mantıklı geldi. Fordlarda bildiğimiz gibi anahtarla açılıyor kaput. Hoş bir şey bence.)
•Yol bilgisayarı (corolladaki kadar detaylı değil malesef)
•Otomatik klima ve mikron hava filtresi
•Ön koltuklarda ayarlanabilir bel desteği (koltuklara laf söyletmem, hem 8 yöne hareketli hem bel destekli hem aşırı rahat falan. Çok güzeller.)
•Ön ve arka kol dayanakları
•Derinlik ve yükseklik ayarlı deri kaplı hidrolik direksiyon (derinlik ayarı olarak corollaya nazaran aşırı daha fazla bir alanda çalışıyor direksiyon, çok aşağı gelebiliyor çok derine gidebiliyor çok yukarı, çok dışarı vs vs.. çalışma aralığı geniş yani.)
•Tek dokunuşta açılıp kapanan elektrikli camlar (corollada olmayan bir şey daha. Camlar otomatik, bir kere dokun açılsın, kapansın..)
•Elektrikli ve ısıtmalı yan aynalar
•Alüminyum alaşımlı jantlar (16”)
•Yer aydınlatmalı, elektrikli ve ısıtmalı yan aynalar (kesinlikle çok şık bir şey.gece kapıların kilidini açınca aynaların altından yere ışık süzülüyor. Oyyy)
•Xenon farlar (öyle sonradan yaptırma falan değil
şeker gibi orijinal 1ds xenon)
•Ön far yıkama sistemi (e orijinal xenon olunca şart tabi)
•Isıtmalı ön cam ve silecek suyu (suyun donmasına son. Ama burda önemli olan kısım ısıtmalı ön cam! Camın içinde gizli rezistanslar var, normal kullanımda hiç gözle görünmeyen ancak dikkatli bakınca orda olan. O rezistanslar sayesinde buğudur, buzdur çatır çatır çözülüyor. Özellikle kış aylarında dizellerin geç ısınması düşünülünce zorunlulu gibi bir güzellik bu)
•8 yönde elektrikli ayarlı sürücü koltuğu
•Otomatik kararan iç dikiz aynası
•Otomatik ayarlı far yükseklik ayarı
•Hız kontrol sistemi (bildiğimiz hız sabitleyici, başka bir isimle cruise control, başka bir isimle el gazı.. artık ne derseniz. )
•Yağmur sensörü
•Otomatik yanan farlar
•Sony 6’lı CD değiştirici ve radyo (keşke her araba böyle olsa. 2012 avensise de bindim, 2011 508e de bindim, 2012 passata da bindim bir dünya D sınıfı araca bindim. Böyle ses sistemi olan yok ! Konu ses sistemiyse koşa koşa alacaksın Ford’u! Adamların ses sistemi kusursuz!!!)
•Krom şeritli gövde rengi kapı kolları ve tamponlar
•Anahtardan açılıp kapatılabilen camlar (Japonlara sonradan bile yaptıramıyoruz adamlar 2006 yılında standart olaram koymuş ghia donanıma.. arabaya binmeden 30 sn önce açıyorum camları kumandadan, o pis sıcağı çekmiyorum veya park ediyorum cam mam kapatmadan, basıyorum kumandaya hoooop kapanıyor camlar.. açma da kapatma da sunroof olsaydı ona da hükmedecekti)
Yakıt olarak aracı çözemedim! Bazen aşırı az yakıyor, bazen de hayvan gibi içiyor. Gerçi araç 1500kilo, 4731mm uzunluğuyla da bana dev gibi görünen bu aracı ileri itebilmek için hatta o itme işini de aşırı bir güçle yapmak için yakıt gerekiyor haliyle
incelemenin bazı yerlerinde hız sınırlarıyla ilgili sıkıntılı yerler geçecek, e mecbur araba deniyoruz! Arabayla ankaradan izmire 110-120km arası sabitleyerek (ve yokuş aşağı cruise control kapatarak) 4.6 litre ortalama tüketim elde ettim. E araç 2.0 litre, klima açık 110 sabit falan derken bana çok bile az geldi. Ancak iş şehir içine gelince canımı sıkıyor. Türkay kullanımı ile kullandım bir süre orta mesafede oldu 8.5-9.5 litre arası. Kısa mesafe kullanırsam 9-10 litre, uzun mesafe (20-30km kadar) kullanırsam da 8 litre ortalama yakıyor. Dün izmirden çeşmeye yarım saatte gitmem gerekti, hem d arabayı merak ediyordum ne yapacak diye, e zorunluluk da işin içine girince kadranın sonunda gözüken rakamın bile altına indi ibre. Neyse bu kullanımla 10 litre yakıt yaktı hayvan! İzmir-çeşme-izmir 50 lira yaktı, ki ben tüplü Corolla ile 100le giderek 30 lira yakıyorum.
Aracın boyutları 508 testinde de yazdığım gibi şehir içinde sıkıntı yaratacak şekilde büyük. Ve dikkat ettim de bir çok düşüncem 508 testindeki yazdıklarımla aynı. Ancak 508in yol tutuşuna mondeo ile karşılaştıracak kadar iyi demişim. Çooook ayıp etmişim
lastiklerim çok kötü denebilecek durumda, ancak öyle bir viraj dönüyor ki namussuz, ne arkadan kayma ne önden kayma ne başka bir şey.. ray üstünde gider gibi çatır çatır dönüyor, üstelik 350nm torka rağmen zorla önü koparabiliyorum. Adamlar süper bir şasi yapmışlar!
Fren olarak da abartı memnum araçtan.. 508 kadar efsane bir frene sahip değil ancak lastiğin etkisi olabilir. Çünkü lastiklerim eski be dişleri kötü durumda, ona rağmen corolladan çok daha iyi frenleri ve karşılaştırdığım corollada lastikler 225 taban ve sıfır. Mondeonun 205 taban ve eski kötü lastiklerine rağmen frene bastığın gibi duruyor, güven veriyor.
Aracın iç tasarımını da çok çok beğeniyorum ben, 2004 yılının tasarımları düşünülünce oldukça şık bir konsol yapmışlar bence. Her şey yerli yerinde ve sade. Haa bir de camdüğmelerine ışık koymuşlar, insan gibi görebiliyoruz
ancak direksiyondaki tuşlarda ışık yok ve gece kullanmak aşırı sıkıntı oluyor. Bu arada direksiyonda sadece cruise control düğmeleri var.
testi bitirirken bir de aracın fotoğraflarını koyayım;