Gönderen Konu: Kanser!  (Okunma sayısı 2163 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Site Yöneticisi
  • ******
  • Deus ex machina
  • Araç: Başka Marka
  • Kan Grubu: A+
  • Model Yılı: -
  • 2904 kere teşekkür etti
  • 3269 kere teşekkür edildi
Kanser!
« : Ocak 03, 2012, 13:48:43 »
  Selam arkadaşlar.
 Bu sefer çok iç açıcı bir paylaşımda bulunamayacağım ancak hepimizin çevresinde sıklıkla görmeye başladığımız bir sağlık sorununu hatırlatmanın iyi olabileceğini düşünüyorum. Son yıllarda gerek teşhis kabiliyetinin gelişmesi ve gerek ise düzensiz hayatın(sanayileşme ile) yaygınlaşması, bu problemin yaygınlaşmasında önemli rol oynamaktadır. Konunun hala çok küçük bir kısmı uzmanlarca bilinebilmesine rağmen herkesin az çok fikir sahibi olması gerektiği aşikardır.

 ''Kanser, hücrelerde DNA'nın hasarı sonucu hücrelerin kontrolsüz veya anormal bir şekilde büyümesi ve çoğalmasıdır. Günde vücudumuzda (DNA'da) yaklaşık 10.000 mutasyon olmasına rağmen immün sistemimiz her milisaniye vücudumuzu tarar ve kanserli hücreleri yok eder.
vücudumuzdaki tüm organlar canlının en küçük yapı taşı olan hücrelerden oluşur
Sağlıklı vücut hücreleri bölünebilme yeteneğine sahiptirler. Ölen hücrelerin yenilenmesi ve yaralanan dokuların onarılması amacıyla bu yeteneklerini kullanırlar. Fakat bu yetenekleri de sınırlıdır. Sonsuz bölünemezler. Her hücrenin hayatı boyunca belli bir bölünebilme sayısı vardır. Sağlıklı bir hücre ne zaman ve nerede bölünebileceğini bilme yeteneğine sahiptir
Buna karşın kanser hücreleri, bu bilinci kaybeder, kontrolsüz bölünmeye başlar ve çoğalırlar. Kanser hücreleri toplanarak urları ( tümörleri ) oluştururlar, tümörler normal dokuları sıkıştırabilirler, içine sızabilirler yada tahrip edebilirler. Eğer kanser hücreleri oluştukları tümörden ayrılırsa, kan yada lenf dolaşımı aracılığı ile vücudun diğer bölgelerine gidebilirler. Gittikleri yerlerde tümör kolonileri oluşturur ve büyümeye devam ederler. Kanserin bu şekilde vücudun diğer bölgelerine yayılması olayına metastaz adı verilir.
Kanserler oluşmaya başladıkları organ ve mikroskop altındaki görünüşlerine göre sınıflandırılırlar. Farklı tipteki kanserler, farklı hızlarda büyürler, farklı yayılma biçimleri gösterirler ve farklı tedavilere cevap verirler. Bu nedenle kanser hastalarının tedavisinde, var olan kanser türüne göre farklı tedaviler uygulanır. Her kanser aynı yapıya sahip değildir.
Vücutta mutasyona uğrayan hücrelerin ancak çok küçük bir kısmı kansere yol açar. Bunun birçok nedeni vardır:
Mutasyon gösteren hücrelerin yaşama kabiliyetleri normal hücrelere göre daha azdır. Bu yüzden ölürler.
Mutasyon gösteren hücrelerin pek çoğunda bile hâlâ aşırı büyümeyi önleyen normal geridönüm kontrol düzeneği("Tümör baskılayıcı genler") bulunur. Bu yüzden hayatta kalabilen mutant hücrelerin çok azı kanserli hücreye dönüşür.
Sıklıkla, kanser potansiyeli taşıyan bu hücreler büyüyüp kanser oluşturmadan önce vücudun bağışıklık sistemi tarafından yok edilirler.
Bu olay şöyle açıklanmaktadır:
Mutant hücrelerin çoğu, değişikliğe uğramış genleri nedeniyle kendi içlerinde anormal protein oluştururlar. Bu anormal proteinler vucudun bağışıklık sistemini uyararak antikor yapımına veya kanserli hücreye karşı duyarlılık kazanmış lenfositlerin oluşmasına neden olarak kanserli hücrenin yok edilmesini sağlarlar. ( Bu olayı destekleyen bir gerçek de organ trasnplantasyonu nedeniyle immünsupresif tedavi gören hastalarda kanser riskinin beş kat artmasıdır.
Bağışıklık sisteminin etkinliğini bozan durumlar kanseri hazırlayıcı etmenler (predispozan) olarak bilinir. Bağışıklık sistemi tarafından yok edilmemiş olan bu hücreler konrolsüz biçimde üreyerek bulundukları dokuyu işgal ederler. Sadece o dokuyla sınırlı kalmayıp komşu dokulara da yayılırlar (invazyon). Kan ve lenf dolaşımı yoluyla vucudun ilgisiz bölgelerine de taşınabilirler (metastaz).
Kanser başlangıcı olan alanda en önemli özellik, kitlenin çevre dokulara girift, yapışık olmasıdır. İyi huylu (benign) tümörler genellikle sınırları belirgin kitlelerdir. Ancak kötü huylu (malign) tümörler, sınırları belirsiz ve çevre dokuya sıkıca yapışık halde bulunurlar. İlk evrelerde genellikle ağrısızdırlar.
Kanser, oluştuğu yani köken aldığı dokuya göre adlandırılır.
Kanser hücreleri; civarlarındaki doku lara ulaşarak, kan dolaşımı, lenf sistemi ya da vücut boşlukları ve yüzeyleri yollarıyla vücudun diğer taraflarına yayılırlar. Buna metastaz denir.
Vücudumuzda kontrolsüz olarak büyüyen kötü huylu tümörlere kanser denir. Kanserler iyi huylu ve kötü huylu olmak üzere iki kısma ayrılır. Kötü huylu tümörler başka dokulara ve organlara yayılma (Metastaz) özelliği gösterirler.

Kanserin sebepleri :
Kanserin esas nedeni hücre bölünmesi esnasında DNA replikasyonunun (eşlenmesi) hatalı olması sonucu hücrenin farklılaşmasıdır. DNA replikasyon anormalisine sebep olduğu sanılan birçok faktör mevcuttur ve bunlara predispozan (hazırlayıcı) faktörler denir. Hücre bölünmesi, doku tamiri ve yenilenmesi amacıyla yapılır. Doku tamiri ve yenilenmesini hızlandıran tüm etmenler aslında bir kanser hazırlayıcısı olabilir.
X-ışınları, gama ışınları, radyoaktif maddelerden yayılan partikül radyasyonları ve ultraviyole ışınları gibi iyonize edici radyasyonlar kansere zemin hazırlamaktadır. Bu radyasyonların etkisi altında doku hücrelerinde oluşan iyonlar yüksek derecede reaktif olduklarından DNA zincirlerini kopararak mutasyona sebep olmaktadır. Gürültü ve Radyasyon kirliliği, Yoğun trafik, Dar sokaklar, Mega kentleşme Ozon ve Oksijen kontaminasyonu.
Bazı kimyasal maddelerin mutasyon potansiyeli yüksektir. Mutasyona neden olan kimyasal maddelere kanserojenler denir. Anilin boya türevleri, sigara dumanındaki çok sayıdaki kimyasal, metilmetakrilat, asbest, silika tozları, kömür ve alçı tozu bunlara örnektir. Günümüzde toplumda en büyük sayıda kansere neden olan kanserojenler sigara dumanında bulunmaktadır. # Fiziksel olarak tahriş edici maddeler de kansere neden olmaktadır. Dokuda oluşan harabiyet hızlı bir mitoz faaliyetiyle tahrip olan hücrelerin yerine yeni hücreler oluşturur. Mitoz ne kadar fazla ve hızlı olursa mutasyon riski o kadar artar. Bu tür fiziksel etmenler arasında (dudak ısırma, saçla oynama, ben (nevus) koparma), yara kabuklarıyla oynama, bazı tahriş edici gıdaların aşırı ve sık tüketimi sayılabilir.
Birçok ailede kansere yakalanmaya karşı güçlü bir kalıtsal eğilim vardır. Bu olay belki de birçok kanser tipinde kanserin oluşmasından önce birden fazla mutasyona ihtiyaç olduğu gerçeğininden kaynaklanmaktadır. Kansere özellikle yatkınlığı olan bu ailelerin kalıtsal genomlarında bir veya daha fazla mutasyona uğramış gen bulunmaktadır. Bu yüzden böyle şahıslarda kanser büyümeye başlamadan önce çok daha az sayıda ilave mutasyon olması, kanseri başlatmak için yeterlidir.
Kanser oluşumunda viral faktörlerin etkisi de vardır.
Kadınlarda en çok meme, rahim ve kalın bağırsak kanseri; erkeklerde ise en çok akciğer, prostat, mide ve kalın bağırsak kanserleri görülmektedir. Tüm kanserlerin %16'sı, tüm kanser ölümlerinin %28'i ( erkeklerde %35, kadınlarda %19 akciğer kanseri nedeniyledir. Akciğer kanseri büyük ölçüde sigara kullanımı ile ilişkilidir.

 Kanserin görüldüğü yerler aşağıda gösterildiği şekilde yüzdelenebilir
Beyin ve omurilik %1
Cilt %10
Genital bölgeler: erkeklerde %20, kadınlarda %8
Meme  %14
Sindirim sistemi %25
Solunum yolları: erkeklerde %2, kadınlarda %3
Karaciğer ve safra kesesi %3
Diğer organlar %8

 Diğer Yaşa bağlı durumlar:

Teknoloji ve tıbbın ilerlemesiyle birlikte hergeçen gün uzayan insan ömrü ve başarılı insan ve hayvan tedavilerinden başka, Naturel bir son olarak zaman aşımına bağlı veya istisnai durumlarda hastalığı İlerlemiş bir bir hastanın yakınları ve doktoru, hastanın kalan ömrünün süresini ve o hasta için ifade ettiği değeri bilemezler ve tayin edemezler. Üstelik kanser hastalığının zaman zaman gösterdiği kendiliğinden gerilemelerin (spontan remisyon) ne zaman olacağını kestirmek mümkün değildir. Zaten kansere bağlı ölümlerin çoğunluğu kanser hastalığının hayati organları tutmasından değil; enfeksiyon, kan hücre sayısında anormal düşmeler, yetersiz beslenme, yatak yaraları gibi yan nedenlerden olmaktadır. Bu nedenle ilerlemiş kanserli hastanın yakınları ve doktorları, kansere yönelik tedaviler iflas etmiş ve hastalığa yönelik tedavi yapılamıyor bile olsa hastaya son ana kadar tıbbi ve moral desteklerini sürdürmelidirler.Kanserli hastaların ve yakınlarının en korktukları sorunlardan bir tanesi ağrıdır. Ağrı bazen direkt olarak kanser ile ilgili olmamakla beraber, tümör tıkanmaya neden olduğu, enfeksiyon başlattığı veya sinirleri tuttuğu zaman ortaya çıkar. [1]
İyi huylu ve kötü huylu tümörler.

İyi huylu (benign) tümörler kanser değildir. Komşu bölgelere yayılmazlar. Sınırları belirgindir. Komşu dokuları eritmezler. Bu hücreler, onkogen yani farklılaşmışlardır (mutasyon)ancak yine de orijinlerini tahmin etmek mümkündür. Tamamen çıkartıldığı zaman genellikle tekrarlamazlar.
Kötü huylu (malign) tümörler ise kanser olarak adlandırılır. Komşu organ ve dokulara yayılırlar, kemik doku ile karşılaştıklarında onu dahi eritirler (rezorbsiyon). Sınırları belirsizdir. Malign tümörü oluşturan hücreler o kadar farklılaşmışlardır ki orijinlerinin ne olduğunu söylemek imkânsızdır. Lenf ve kan yoluyla uzak organlara da yayılırlar.

 Kanser tedavisi:

Herşeyden önce, tüm hastalıkların tedavilerinde esas rolü vucudun Bağışıklık Sistemi üstlenmektedir. Bağışıklık sistemini zayıflatan etmenlerin ortadan kaldırılması tedavinin ilk basamağıdır. Kanserli hücrelerin ne kadar ve nerelere metastaz yaptığını tesbit etmek olanaksız olduğundan kanser tedavisi gören hastaların bağışıklık sistemlerinin güçlendirilerek bu yayılmış hücreleri yok etmesi arzu edilen bir durumdur.
Kanser tedavisi onkoloji uzmanı doktorlar tarafından yapılır. Birçok merkezde Onkoloji Hastahaneleri mevcuttur.Genel bilindik kanser tedavileri 4 çeşit yolla yapılır:
Cerrahi (Kanserli dokuyu ve çevresindeki invazyon riski taşıyan bir miktar sağlıklı dokuyu alıp çıkartmak. Bazı durumlarda kanserli dokuyu cerrahi müdahale ile çıkartmak imkânsız olabilir. Bu durumda radyoterapi veya kemoterapi uygulanır.)
Radyoterapi (ışın) tedavisi (Uygun dozda ışın uygulayarak kanser hücrelerinin öldürülmesi)
Kemoterapi (kanser hücrelerini öldürmek üzere ilaçlar kullanılması
Alternatif tıp Bağışıklık sistemini güç vermeyi, asıl tedaviye destek olmayi amaçlayan ancak marjinalliğe açık olması nedeniyle, güvenilirliği ve etkinliği kontrollü deneylerle ispatlanmamış ön-tıbbi yöntemlerdir.

Uzmanlar, Anadolu kültürü yemek tarzının kanseri önlediğini belirtti.
Sarma, zeytinyağlılar, ev çorbaları ve özellikle tarhana çorbası gibi klasik ev
yemekleri kanseri önlüyor!

Kanserden korunmada beslenmenin önemine dikkat çeken
onkoloji uzmanları, özellikle tarhana çorbasının kanser tedavisine
yardımcı faktörler olduğunu vurguladı. Meyve, sebze, lifler, tahıllar vb. gibi
birçok besin maddeleriyle beslenmenin kanser belirtilerini önlemede
etkili olduğunu söyleyen uzmanlar, et türü gıdalardan uzak bir yaşamın sağlık  açısından daha olumlu olduğunun altını çizdi. Kanserden korunmak için  yapacağınız basit uygulamalar belki de hayatınızı değiştirecek. Örneğin; doktorların en çok önerdiği kanserden korunma yöntemi; sigaradan uzak durmak ve kilo kontrolünü sağlamak.

 Zencefil:
Kansere iyi gelen bitkiler arasında yerini alan zencefil aslına bakılırsa yüzyıllar boyunca birçok hastalığın tedavisinde kullanılmıştır. Fakat daha yeni yeni zencefilin ne kadar önemli bir bitki olduğunu görüyoruz. Faydası saymakla bitmeyen bu bitkinin kansere iyi gelen zencefil olarak da bilmek kanser hastaları için önemli bir bilgi oluyor. Fakat zencefili düzenli tüketmek de önemli. Zencefilin belki de en bilinen etkisi soğuk algınlığına iyi gelmesidir ve neredeyse soğuk algınlığını gidermesidir.

Kendinizi yorgun hissettiğinizde, grip olduğunuzda zencefil tükettiğinizde siz de iyi sonuçlar aldığınızı biliyorsunuz. Araştırmalar da bunu destekliyor zaten. Yapılan araştırmalarda zencefil;

Özellikle yumurtalık kanseri sürecinde tüketildiğinde kanserli hücrelerin küçülmesini sağlamaktadır. Araştırmalar zencefilin bu kanserli hücrelerini yok ettiğine dair veriler de sunuyor bizlere.
Kolon kanserini önlediği gözlemlenmiştir. Yapılan araştırmalarda kolorektal kanser hücrelerinin büyümesini engellediği görülmüştür.
Kanser hastalarının tedavilerinde yani kemoterapi ve radyoterapi süresince oluşabilecek olan mide bulantılarını azaltmaktadır özellikle yemeklerde tüketildiğinde.
En doğal ağrı kesicilerden biri olan zencefil aynı zamanda enfeksiyon gidericidir.
Sindirim sistemini düzene sokmaktadır ve mide bulantısı, kusma gibi durumların önüne geçmektedir.
Besin zehirlenmelerine karşı önleyicidir.
Vücutta oluşan belli ağrılara karşı da faydalıdır. Özellikle migren ve regl ağrıları…
Hafızayı güçlendirmekte büyük bir rolü vardır.
Kanı temizleyip damar tıkanıklığını önlemektedir.
Bir nevi sakinleştiricidir.
Total kolesterol ve LDL kolesterol seviyesini düşürmektedir.
Tüketim miktarı önemlidir kanın pıhtılaşmasını da önlemektedir.
Kalp ritmini düzenlemekte, ıhlamur ve tarçınla tüketildiği taktirde kan şekerini dengelemektedir.
Solunumu düzene soktuğu için astım hastalarının tüketmesi gerekir.
Gaz problemlerini gidermektedir.
 
 Tarhana Çorbası:

 Neden Tarhana Çorbası?
Eskiden köylerde tamamen doğal ortamda yapılan, hemen hemen hepimizin anneannelerimizden duyduğumuz tarhana çorbası özellikle kansere iyi gelen yiyecekler arasındadır. Uzmanlara göre tarhana çorbasının içeriğinde kanserden koruyan birçok  besin maddesi bulunuyor. Yoğurtan domatese kadar içeriğinde faydalı
besinler taşıyan tarhana çorbası hazır olmaması şartıyla elde yapılan haliyle kanseri
uzak tutmada bire bir!

 Kanseri önlemek adına yapacaklarınız bunlarla sınırlı değil tabi ki!
En başta kilo almamak, sağlığınızı ve kilonuzu korumak en önemli etkenlerden.
Kalorisi
düşük yiyecekler ve içecekler tercih edin.
Yağlı yemeklerden uzak durun.
Günlük olarak çeşitli renkte sebze ve meyve tüketimine özen gösterin.
Kırmızı et tüketimi sınırlandırın.

 Kansere Neden Olan 5 Besin:

1. Sosisli Sandviç

İçerisinde çok fazla nitrat bulunmaktadır. Kanser koruma koalisyonu özellikle çocukların sosisli sandviçten uzak durması gerektiğini vurgulamış ayda en fazla 12 adet sosisli sandviç yemelerini önermektedir. Ve eğer sosisli sandviç yapamıyorsanız sodyum nitratsız olanını tercih etmelisiniz.

2. İşlenmiş Et ve Pastırma

Sosisli sandviç gibi işlenmiş tüm etlerde sodyum nitrat vardır ve yüksek derecededir. Sodyum nitrat kansere neden olduğu gibi kalp rahatsızlıklarını da tetikler.

3. Yağda Kızarmış Şekerli Çörek ya da Lokma

Lokmalar kansere neden olan en etkili nedenlerden biridir. Çünkü lokmalar, beyaz undan, şekerden, hidrojene yağdan yapılıp yüksek ısıda kızartılmaktadır. Bu yüzden yeterince zararlıdır. Kanser riskini çok fazla arttırır.

4. Kızarmış Patates

Lokmalarda olduğu gibi hidrojene yağlarla kızartılan bir diğer besin ise kızarmış patatestir. Bu yüksek ısıda kızartılan patates kızartması, kızartma sırasında akrilamid denen bir madde ortaya çıkar ve bu da kanseri tetikleyen maddelerden biridir. Patates kızartmasından uzak durmakta fayda var.

5. Cips, Kraker, Kurabiye, Bisküvi Gibi Abur Cuburlar

Bunların tümü de beyaz un ve şekerden imal edilirler. Trans yağ içermedikleri yazsa da ambalajlarında genellikle az da olsa trans yağ vardır. Kansere yakalanmamak adına bunlardan da uzak durmak en iyisi. ''



 Kaynak:http://tr.wikipedia.org/wiki/Kanser
             http://www.kanser.com.tr/
 Düzenleme: Hakan Öztürk

Toyota Club Türkiye

Kanser!
« : Ocak 03, 2012, 13:48:43 »

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Hiperaktif Toyotacı
  • ***
  • Araç: Yaris
  • Kan Grubu: A+
  • 1 kere teşekkür edildi
Ynt: Kanser!
« Yanıtla #1 : Ocak 03, 2012, 14:10:49 »
orjinal tarhanayı nerden bulacaz ki...marketlerde satılanlar bilakis kansorejen madde içeriyor.. :wacko:
tevazu erdemdir...

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Site Yöneticisi
  • ******
  • Deus ex machina
  • Araç: Başka Marka
  • Kan Grubu: A+
  • Model Yılı: -
  • 2904 kere teşekkür etti
  • 3269 kere teşekkür edildi
Ynt: Kanser!
« Yanıtla #2 : Ocak 03, 2012, 14:30:12 »
orjinal tarhanayı nerden bulacaz ki...marketlerde satılanlar bilakis kansorejen madde içeriyor.. :wacko:
İşte arada Anadolu'ya sırf böyle alışveriş için bile olsa gitmek lazım. Zaten İstanbul'un stresi başlı başına hastalık kaynağı artık.

 Bu arada bayanların da bazı konularda dikkatli ve bilgili olması gerek. Tabi erkeklerin de. Tüm bunların yanında evham yapmaya da gerek yok. Sadece bazı şeylerin farkında olunmalı.

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Efsane Toyotacı
  • *****
  • Honda CRV 1.5 Turbo Executive-Life Style
  • Araç: ---
  • Kan Grubu: ---
  • Kilometre: 63000
  • Model Yılı: '20
  • 2023 kere teşekkür etti
  • 2545 kere teşekkür edildi
Ynt: Kanser!
« Yanıtla #3 : Ocak 03, 2012, 14:44:28 »
Merhaba arkadaşlar,

Çok önemli olduğundan çok geniş bir konu,

Bu konuya kısa bir katkıda bulunmak isterim, elbette yaşadığımız ortam ve besinler çok önemlidir.

Sonuç itibariyle ne kadar değil, nasıl yaşadığımız ve diğer insanları ne kadar memnun ettiğimizdir önemli olan.
Lastikler: Michelin Latitude Cross M+S (dört mevsim)

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Efsane Toyotacı
  • *****
  • Araç: Başka Marka
  • Kan Grubu: ---
  • Model Yılı: '14
  • 230 kere teşekkür etti
  • 234 kere teşekkür edildi
Ynt: Kanser!
« Yanıtla #4 : Ocak 03, 2012, 15:57:17 »
Salam ,sosis ,sucuk ,pastırma vs. uzak duruyoruz eve pek almıyoruz. Ama sırf gıdalar etken değil heralde pek çok şeyin etken olduğunu düşünüyorum.Radyasyon,vücut direnci / bağışıklık,genetik yapı ,hijyen ,sigara vs.... Doğal beslenmeye çalışıyoruz ancak son zamanlarda GDO meselesi gündemde..
Bisküvi,kraker,cips vs. azda olsa yiyorum kesebilirmiyim bilemem :P

Tarhana çorbası ananem ve teyzelerim yapar içmeyeli oldu baya içesim geldi burda görünce :P Kırmızı tarhana mı beyaz tarhanadan mı bahsediyorlar acaba.


Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Site Yöneticisi
  • ******
  • Deus ex machina
  • Araç: Başka Marka
  • Kan Grubu: A+
  • Model Yılı: -
  • 2904 kere teşekkür etti
  • 3269 kere teşekkür edildi
Ynt: Kanser!
« Yanıtla #5 : Ocak 03, 2012, 16:04:29 »
Sonuç itibariyle ne kadar değil, nasıl yaşadığımız ve diğer insanları ne kadar memnun ettiğimizdir önemli olan.
Aynen katılıyorum. Nicelikden çok nitelik önemli bu dünyada. Hayatımızın, çevremizin farkında olmalıyız, elimizdekileri görmeye çalılmalıyız.

Orçun, % 100 olmasada bazı şeylere dikkat etmenin de çok faydası olacağından eminim. Hiç tadsız hayatta çekilmez. :)

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Efsane Toyotacı
  • *****
  • Araç: Başka Marka
  • Kan Grubu: ---
  • Model Yılı: '14
  • 230 kere teşekkür etti
  • 234 kere teşekkür edildi
Ynt: Kanser!
« Yanıtla #6 : Ocak 03, 2012, 16:18:11 »
Aynen katılıyorum. Nicelikden çok nitelik önemli bu dünyada. Hayatımızın, çevremizin farkında olmalıyız, elimizdekileri görmeye çalılmalıyız.

Orçun, % 100 olmasada bazı şeylere dikkat etmenin de çok faydası olacağından eminim. Hiç tadsız hayatta çekilmez. :)

Aynen Hakan abi. Ayrıca hamburger,pizza ve lahmacun vs. çok tüketiyorum mecbur kalınca.Tahminim ben gibi tüketen çoktur.Bunlarında etkisi malesef çok olmalı.

http://www.beslenme.saglik.gov.tr/index.php?lang=tr&page=89

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Eski Toprak Toyotacı
  • *****
  • chappuler
  • Araç: Corolla
  • Kan Grubu: 0+
  • 34 kere teşekkür etti
  • 52 kere teşekkür edildi
Ynt: Kanser!
« Yanıtla #7 : Ocak 04, 2012, 13:01:37 »
orjinal tarhanayı nerden bulacaz ki...marketlerde satılanlar bilakis kansorejen madde içeriyor.. :wacko:


bi adres alayım canım....
Tüm üye ve üye olacakların dikkatine! lütfen forum kurallarını gözden geçiriniz....
http://www.toyotaclubtr.com/index.php?topic=3.0
"Bir insanın bildiğini zannettiği bir şeyi öğrenmesi imkansızdır..."

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Hiperaktif Toyotacı
  • ***
  • Araç: Yaris
  • Kan Grubu: A+
  • 1 kere teşekkür edildi
Ynt: Kanser!
« Yanıtla #8 : Ocak 04, 2012, 13:07:44 »

bi adres alayım canım....

nasıl pardon  ::)
tevazu erdemdir...

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Site Yöneticisi
  • ******
  • Deus ex machina
  • Araç: Başka Marka
  • Kan Grubu: A+
  • Model Yılı: -
  • 2904 kere teşekkür etti
  • 3269 kere teşekkür edildi
Ynt: Kanser!
« Yanıtla #9 : Ocak 04, 2012, 21:08:30 »
  Rahim ağzı kanseri aşısı çıkmıştı yakın zaman önce. Şimdi onun da önemli handikaplarının olduğu tartışılıyor.

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Efsane Toyotacı
  • *****
  • Yan cehennem yan, geliyorum yan yan..
  • Araç: Corolla
  • Kan Grubu: A+
  • Model Yılı: -
  • 45 kere teşekkür edildi
Ynt: Kanser!
« Yanıtla #10 : Ocak 04, 2012, 21:42:44 »

bi adres alayım canım....

Beypazarı tarhanası 10 numara ama Uşak tarhanası daha güzel sanki :)
2012 Auris - Beyaz- 06UZ 400- 1.4 D-4D- Dizel Comfort Plus
2013 Avensis - Füme - 06UZ 789 - 1.6 - Benzinli Elegant Ex.
2016 Auris - Açık Mavi  - 06 MBM 96 - 1.6 Benzinli Premium
2015 VW Passat Variant - Mavi - 06UZ 776 - 1.6 TDİ Comfortline

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Eski Toprak Toyotacı
  • *****
  • chappuler
  • Araç: Corolla
  • Kan Grubu: 0+
  • 34 kere teşekkür etti
  • 52 kere teşekkür edildi
Ynt: Kanser!
« Yanıtla #11 : Ocak 05, 2012, 15:55:04 »
nasıl pardon  ::)

Beypazarı tarhanası 10 numara ama Uşak tarhanası daha güzel sanki :)

:) burda da heryerden almamak lazım....

Tüm üye ve üye olacakların dikkatine! lütfen forum kurallarını gözden geçiriniz....
http://www.toyotaclubtr.com/index.php?topic=3.0
"Bir insanın bildiğini zannettiği bir şeyi öğrenmesi imkansızdır..."

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Aktif Toyotacı
  • **
  • Araç: Rav 4
  • Kan Grubu: 0+
  • 15 kere teşekkür etti
  • 1 kere teşekkür edildi
Ynt: Kanser!
« Yanıtla #12 : Ocak 06, 2012, 00:16:54 »
teşekkürler hakan abi...güzel bir konu açmışsın.bazen arabalarımıza verdiğimiz değeri sağlığımıza vermediğimizi düşünüyorum.başımıza gelmeden anlayamıyoruz ne yazıkki.
İnandığın gibi yaşamazsan,yaşadığın gibi inanmaya başlarsın!

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Site Yöneticisi
  • ******
  • Deus ex machina
  • Araç: Başka Marka
  • Kan Grubu: A+
  • Model Yılı: -
  • 2904 kere teşekkür etti
  • 3269 kere teşekkür edildi
Ynt: Kanser!
« Yanıtla #13 : Ocak 06, 2012, 00:56:11 »
Ben teşekkür ederim Barış.
Bu konuda aynen katılıyorum, asıl kendimizi ihmal ediyoruz. Aracın kapısını sert kapatana ters ters bakarız ama kafamıza çıkana bir şey demeyiz.

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Aktif Toyotacı
  • **
  • Araç: Rav 4
  • Kan Grubu: 0+
  • 15 kere teşekkür etti
  • 1 kere teşekkür edildi
Ynt: Kanser!
« Yanıtla #14 : Ocak 06, 2012, 11:21:17 »
                                                  HASTA OLMAYAN SAĞLIĞIN KIYMETİNİ BİLEMEZ

Sadi-i Şirazi'den:

  "Bir padişahın acemi bir kölesi vardı. Bir gün bu köle ile bir gemi­ye binmişti. Köle o zamana kadar hiç gemiye binmemiş, deniz yüzü görmemiş olduğundan, geminin sallantıları onu korkutmuştu. Titremeye başladı. Ne yaptılarsa, onu sakinleştiremediler.

Gemide bilge bir kişi vardı. Padişaha...

   Müsaade ederseniz, ben onu sakinleştireyim, dedi. Padişah da o zata izin verdi. O zat, köleyi denize attırdı. Köle bir kaç kere suya bat­tı çıktı. Can havliyle geminin bir tarafına tutundu. Sonra onu gemiye aldılar. Bu olaydan sonra, kölenin heyecanı geçti. Geminin bir köşe­sinde sessiz, sakin oturdu. Hükümdar, bilge kişiden, bu işin sırrını sordu. O da...

   Hükümdarım, köle, suya girmeden önce, gemide olmanın kadir ve kıymetini bilmiyordu. Denize atılınca öğrendi. İşte huzur ve sıhhat de böyledir. Huzur içinde yaşayan, bir felâkete uğramadıkça o huzu­run kıymetini bilemez. İnsan hasta olmadıkça, sağlığın değerini anIıyamaz... Cevabını verdi."
İnandığın gibi yaşamazsan,yaşadığın gibi inanmaya başlarsın!

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Efsane Toyotacı
  • *****
  • Auris 1.6 132HP M/M
  • Araç: Auris
  • Kan Grubu: 0+
  • 54 kere teşekkür etti
  • 76 kere teşekkür edildi
Ynt: Kanser!
« Yanıtla #15 : Ocak 06, 2012, 12:13:33 »
Allah hastalarına ve yakınlarına sabır ve şifa versin. İnsan başına gelmeden anlamıyor maalesef. Kayınvalidemi yeni kaybettik malum hastalıktan. Türkiyenin en iyi doktorları çare bulamadı.
Kalitenin fiyatı VARDIR..!!!

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Site Yöneticisi
  • ******
  • Deus ex machina
  • Araç: Başka Marka
  • Kan Grubu: A+
  • Model Yılı: -
  • 2904 kere teşekkür etti
  • 3269 kere teşekkür edildi
Ynt: Kanser!
« Yanıtla #16 : Ocak 06, 2012, 13:36:00 »
  Allah rahmet eylesin Sinan.

 Bir konuşmada geçen güzel bir sözü aktarayım; '' zenginlik, nelerin olduğu ile değil, ne kadar şeye ihtiyacın olduğu ile ölçülür''.

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Efsane Toyotacı
  • *****
  • Auris 1.6 132HP M/M
  • Araç: Auris
  • Kan Grubu: 0+
  • 54 kere teşekkür etti
  • 76 kere teşekkür edildi
Ynt: Kanser!
« Yanıtla #17 : Ocak 06, 2012, 14:14:40 »
sağol Hakan abi. Herkes kefenle gidiyor doğru.
Kalitenin fiyatı VARDIR..!!!

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Fanatik Toyotacı
  • ****
  • Captiva 2,0A/T High 7k / Hyundai i20A/T
  • Araç: Başka Marka
  • Kan Grubu: A+
  • Kilometre: 130000
  • Model Yılı: '10
  • 167 kere teşekkür etti
  • 38 kere teşekkür edildi
Ynt: Kanser!
« Yanıtla #18 : Ocak 06, 2012, 14:15:22 »
çaresi olmayan yada zor olan her hastalık kötü
Allah hastalarımıza şifa versin...
birkaç konuda da belirttim organikte bile hile var
http://www.ipekhanim.com/ipek_hanim_ciftligi/ciftlige_giris.html
diye bir bayanın mail gurubundayım her hafta liste gönderiyor ve faydalı bilgiler veriyor
baldızım alışveriş yapıyor taaa istanbuldan accık pahalı ama öneririm...

salam sosis sucuktan uzak durun içi nitrit dolu direkt kanserojen
dr arkadaşın kangalı bile sosis yemezdi..
İlk hamlede piyon deyip geçilenler oyunun sonlarında şahı sıkıştıran kahramanlardır...
Güvendiğim iki şey;aynaya baktığımda gördüğüm ve yukarı baktığımda göremediğimdir...

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Fanatik Toyotacı
  • ****
  • Captiva 2,0A/T High 7k / Hyundai i20A/T
  • Araç: Başka Marka
  • Kan Grubu: A+
  • Kilometre: 130000
  • Model Yılı: '10
  • 167 kere teşekkür etti
  • 38 kere teşekkür edildi
Ynt: Kanser!
« Yanıtla #19 : Ocak 06, 2012, 14:37:13 »
  Rahim ağzı kanseri aşısı çıkmıştı yakın zaman önce. Şimdi onun da önemli handikaplarının olduğu tartışılıyor.


* Rahim ağzı kanseri "Papillomavirus" denilen, son derece yaygın ve çoğunluğu uysal virüslerden kaynaklanıyor. Ve "Papillomavirus"lerin pek azı kansere yol açıyor.
* Herkes seks hayatının başlamasıyla birlikte gerek ilişkiyle, gerekse basit cilt temasıyla "Papillomavirus" ile tanışıyor
* Rahim ağzındaki kanser içerebilen dokular ya da hücreler virüsle temastan 5-12 yıl sonra ortaya çıkıyor.
* Rahim ağzı kanserinin gelişmesi, 25-65 yaş arasında her 2-3 yılda bir sistemli ve düzenli rahim ağzı hücresi aldırıp inceletmekle önlenebilir.
* Piyasadaki aşılar 100 virüs türünden sadece 4'üne karşı koruma sağlayabiliyor. Çünkü aşı gerçekten etkiliyse, gücünü 16 ve 18 no'lu virüslere karşı gösterebiliyor. Ancak doğa boşluğa asla izin vermediği için, hepsi de "Kanserojen" olan başka virüsleri sahaya sürüyor. Son derece tehlikeli olan 45 ve 31 no'lu virüsler gibi. Veya hepsi de en az yüzde 25 olasılıkla rahim ağzı kanseri yapabilecek 33, 35, 39, 51, 52 ve 58 no'lu virüsler gibi.
* Aşılanma kanseri değil, kanserden sorumlu bazı virüs türlerinin belirmesine karşı koruyabiliyor.
* Aşının yan etkileri konusunda belirsizlikler sürüp gidiyor ve toplanan veriler çok ciddi risklerin varlığını işaret ediyor.
* Kadınların aşı yaptırsalar bile, rahim ağzı kanserini önlemek için 25-65 yaş arasında her 2-3 yılda bir rahim ağzı hücrelerini inceletmeleri gerekiyor.
İlk hamlede piyon deyip geçilenler oyunun sonlarında şahı sıkıştıran kahramanlardır...
Güvendiğim iki şey;aynaya baktığımda gördüğüm ve yukarı baktığımda göremediğimdir...