Konu: öğretmenim...

[(Gizli Üye)]

KUTSAL MESLEĞİM
 Öğretmenlik, kutsal olduğu kadar talihsiz bir meslektir. Neden mi? Tabi bu söylediğim maalesef günümüz Türkiye’sinde. Öğretmene sahip çıkması gereken kişiler çıkar derki:”Bizim Hocalar 3 ay tatil yapıyor bunu kısaltalım.” Bunu duyan öğretmen düşmanları, yalakalar ve bazı kendini bilmez kişiler mal bulmuş harami gibi... saldırırlar gariban öğretmenin üstüne, öğretmen cılız bir sesle bağırsa da biz 3 ay tatil yapmıyoruz diye kimseyi inandıramaz çünkü büyüğümüz öyle demiştir. Sonra aniden başka bir büyüğümüz çıkar ve derki öğretmenin kaç saat mesaisi var hep yatıyorlar. Oradan hemen bazı öğretmen düşmanları başlarlar yaygara he doğru bu öğretmenler hem tembel hem de hımbıl. Gariban öğretmen yine anlatamaz derdini, bir sesi çıksa bağıracak öğretmen mesaisinin evde tamamlandığını ve bütün öğretmenler günlük en az iki saat evde öğrencileri ile ilgili yazılı okuma, plan yapma vb. işlerle uğraştığını. Ancak hiç kimse duymak istemediğinden homurtularla bastırırlar öğretmenlerin sesini. Ses vermesi gereken yetkili sendika ise sokar başını toprağa deve kuşu misali...
 Sonra bir bakarsınız öğretmenler kaçırılır. Hatta ne hikmetse (ben biliyorum da) depremde en çok ölen öğretmenlerdir. Hatta tehdit edilen, dövülen, sövülen, horlanan öğretmenlerdir.Ve bütün MEB’ te çalışan memurların (yönetici, şef memur , hizmetli) hepsine zam verilir ve gariban öğretmene verilmez. Öğretmen düşmanları durur mu? Durmaz hemen bizleri sokaktaki vatandaşla karşılaştırırlar zaten siz çok maaş alıyordunuz bana kalsa hiç vermem gibi edepsizlik ederler.
 Öğretmen Düşmanları ve Yalakalar!
 Bu kadar öfke niye anlamıyorum. Hırsızın hiç mi günahı yok. Yarın O 13 yaşındaki psikopat sizlerin karşısına geçecek ve bir cep telefonu için sizi bıçaklayacak. Böyle devam ederse daha vahim olaylar kaçınılmaz olacak. Amerikan filmlerinde izlediğimiz okul basmaları bizde de yaşanacak. Disiplinsiz bir eğitim sorumsuz gençlik demektir. Bu da geleceğimiz için tehlike canları demektir. Düşünün bir öğretmen suç işleyen öğrencisine öte git diyemiyorum. Sizin suçladığınız saygıdeğer meslektaşlarımla oturun bir gün konuşun ama ciddi ciddi bir hal hatır sorun. Suçlamadan ön yargısız. Doğrudur bizim meslekte de çürük elmalar çıkar. Bunlar zamanla ayıklanır çıkarılır meslekten bu kadar basit.
 Sevgili anne ve babalar!
 Öğretmenize sahip çıkın sahip çıkmaz iseniz bu gün öğretmene karşı gelen asilik eden unutmayın yarın size yapacaktır. Tabii ki ergenlikte doğru ve yanlış kavramı iç içedir. Ergenlerimizin yaptığı yanlışları onlara söyleyin gerekirse usulüne uygun cezalar getirin. Yoksa bu ergen çocuklar yarın siz sokakta gezerken karşınıza çıkar cebinizdeki elli veya yüz lira için bir bıçak darbesi vurabilir. Veya filmlere özendiği için veya macera olsun diye kardeşinin gittiği bir okula silahla veya bıçakla basar ve önüne geleni ya öldürür ya da yaralar. Bu yüzden ergen çocuklarımızın haklarını savunurken birilerini hedefe koyarak değil yanlışı ve doğruyu vurgulayarak sorumluluklarınızı yerine getirin. Sizler, ülkemizde bundan 10 yıl önce seri katil diye bir şey duyar mıydınız? Duymazdınız. Ama bugün var değilmi.
 Japonların eğitim sisteminin ne kadar katı olduğuna bir bakın Allah aşkına, İngiliz danıştayı bu gün kısmi şiddeti tartışıyor hatta öğretmen kendini müdafa etmek üzere kısmi şiddete onay verdi. Almanya’ da okullarda disiplini sağlamak için formaya dönmeyi tartışıyor. Avrupa ve Batı aşırı özgürlükçü eğitim sisteminden vazgeçti. Neden mi? Çünkü gençliğini kaybetti. Batı gençliği bugün alkol, uyşturucu vb. zararlı madde bataklığında can çekişiyor. Bu yüzden haberlerde bunalıma giren öğrenciler okul basarak insanları öldürüyor. Biz gençliğimizi ve aile yapımızı bozmadan geleneksel eğitim sistemine lütfen geri dönelim çok geç olmadan.
 Sonra bir gün bozulmuş sistemin içinden çürük, piskopat, katil, hırsız insanların çoğaldığında nerde hata yaptık diye sorgularlar. O zaman kafalarını yerlere vuracaklar eyvah öğretmenim ancak iş işten geçmiş olacak maalesef.Yoksa öğretmenin kendini yönetmesine bile izin vermediğiniz bugün. O, 13 yaşındaki çocuk size bir şeyler söylüyor eğer anlarsanız ey öğretmen düşmanları ve devekuşları…

[(Gizli Üye)]

Hocam sana katılıyorum. Bunun sebebi de milli eğitimin başına eğitim camiasın dan bir kişinin getirilmemesi. bu sebepten dolayı sorunlar "tribünlere oynanmak" suretiyle çözülmeye çalışılıyor. Sağlk bakanlığının başına bakanlığın ana unsuru olan Doktorlardan atama yapılıyor. Diğer bakanlıklara da ihtisas alanına göre atama yapılıyor. Ancak MEB e kimi getirirsen getir oluyor(!) uyuyor(!) Bu sebepten dolayı da bizim sorunlarımız. Toplumun huzurunda ifşaa edilerek çözülmeye çalışılıyor. Bu durum da toplum nezdin de öğretmen yata yata para alıyor, bir sürü tatili var, basit  iş intibaalarına sebep oluyor. Bir şey demiyorum Bizimle ilgilendiği için BAKANIMIZ SAĞOLSUN(!)

[(Gizli Üye)]

daha önce çalışma bakanı iken Zonguldak ta maden göçüğü altında ölen işçiler için "gördüm güzel ölmüşler" diyen bir devlet adamından ne bekleyebilirsiniz ki? malesef önemli mevkiler artık sanki halı saha maçında adam paylaşımı yapılır gibi dağıtılıyor. abi sen savunma bakanı ol, sen milli eğitim falan filan...

[(Gizli Üye)]

Murat Hocam, paylaşımın için teşekkürler. Ülkemizde maalesef pek çok konuda olduğu gibi eğitimin de sadece fiziki kalitesini arttırmak adına çalışmalar yapılıyor. Bedava kitaplar, derslik sayısının arttırılması, taşımalı sistem, vs hepsi iyi de tüccar zihniyeti ile ülkeyi yönetmenin sonucu olarak ruh kaybolup gidiyor.

[(Gizli Üye)]

Hele hele o verilen canım bedava kitaplar var yaa. Bu yıl bir ilk olarak meslek kitaplarıda basıldı. O kitapları geçen hafta bizde okulumuzda dağıttık. Tabii bir kısmını. (Orası da ayrı bir konu..) Ancak bizim öğrencilerimizden bazıları, babasının cebinden çıkmayan bu kitapları aynı gün içinde okul önündeki boş tarlaya atıyorlar. Hatta bazıları dağıtıldığı gün utanmadan; -"Aaa. bunlar bizim sobada iyi yanar." derler. Daha fazla yazamıyorum. Yorumu size bırakıyorum.

[(Gizli Üye)]

arkadaşlar maalesef elimizi kolumuzu bağlıyorlar. bunlar planlanmış oyunlar. bir ülkeyi savaşla dize getiremediler yüzyıllarca, böyle oyunlarla tarihimizi unutturup, eğitimsiz bırakıp dünümüzü düşünemez bugünümüzü yaşayamaz yarınımızı hazırlayamaz olduk. milli eğitim bakanlığı 1950 li yıllardan beri ülkemizin edirnesinden ardahanına kadar olan topraklarımızda yaşayan vatandaşlarımıza öğrencilerimize amerikadan satın aldığı eğitim programlarını uygulatmaya çalışıyorlar. yani maalesef kendi eğitim programımızı bile amerikadan alıyoruz. insanlarımız ayağa kalkıp sesini yükseltmezse 10 yıl içinde eğitim tamamen bitecektir.
bir öğretmen olarak meslekte yeni sayılırım. 8 yılı bitirdim. mesleğimdeki her anımı öğrencilerime daha iyi nasıl bilgi veririm çabasıyla geçirdim. yeri geldi iş elbiselerimle harç kardım, çivi çaktım, kaynak yaptım. yaptığım hiçbirşeyden de pişmanlık duymadım. bundan sonra da yapmaya devam edeceğim. onların istedikleri öğretmeni maddi ve manevi oalrak yıldırmak, Atatürk Cumhuriyeti'ni başıboş bıraktırmak. onlar köstek olmaya devam etsinler, benim Atam var yanıbaşımda....

[(Gizli Üye)]

murat hocam çok haklısın.. bende öğretmen adayı olarak sonuna kadar katılıyorum.. öğretmenler gereken değeri görmüyor maalesef !!

[(Gizli Üye)]

yalnız şöyle de bir durum var pek çok öğretmen de mesleğinin öneminin farkında değil. kendi öğretmenlerimden de biliyorum, tabi öğrenciyken farkında değildik hatta onlar "kral hoca" idi. ilkokuldan üniversiteye eğitim kalitesi çok düştü. meslek yüksek okulundan yeni mezun olmuş genç bir teknik ressamı işe aldık. bölümünün adı makina tasarımı ama çocuk teknik resim bilmiyor. hadi üniversiteyi bi şekilde kazandı bitirdi diyelim dairenin çevresini, dik üçgenin hipotenüs hesabını yapmayı da bilmiyor. bir insan ilk orta lise nasıl pas geçer anlamadım. üstelik bu ilk kez karşılaştığım bir durumda değil. yazık kaybımız çok büyük. şimdi burada suç kimde? öğrencide mi, öğretmende mi, sistemde mi?

[(Gizli Üye)]

haklısın oktay kardeş. ben ilkokul sınıf öğretmeniyim. şimdiki okutulan ders kitaplarından birkaçı eline geçerse incele. bizim zamanımızda kitapların içeriği de konuları da daha iyiydi. şimdi kitaplar bomboş. kaynak kitap kullanalım diyoruz. kesinlikle yasak. zorunlu eğitim deniyor. öğrenci birgün okula gelsin onu sınıfta bırakamıyorsun. istediği davranışlarda bulunuyor yaptırım gücün yok. sistem öyle kurulmuş ki sonuçlar yavaş yavaş ortaya çıkıyor işte.

[(Gizli Üye)]

biliyorum kardeşimde sınıf öğretmeni. onun ve aynı bölgedeki öğretmenlerin işi daha da zor çünkü bazı öğrencilerine önce türkçe öğretmesi gerekiyor.

[(Gizli Üye)]

haklısın oktay kardeş. ben ilkokul sınıf öğretmeniyim. şimdiki okutulan ders kitaplarından birkaçı eline geçerse incele. bizim zamanımızda kitapların içeriği de konuları da daha iyiydi. şimdi kitaplar bomboş. kaynak kitap kullanalım diyoruz. kesinlikle yasak. zorunlu eğitim deniyor. öğrenci birgün okula gelsin onu sınıfta bırakamıyorsun. istediği davranışlarda bulunuyor yaptırım gücün yok. sistem öyle kurulmuş ki sonuçlar yavaş yavaş ortaya çıkıyor işte.

evet myo larda eğitim düzeyi çok vahim sınavsız geçiş yüzünden ama şimdiki devletin eğitim yaklaşımı gereği öğrencilerin üst düzey bilgi ve becerilerini geliştirmeye dönük.. ayrıca staja gittiğim okullarda öğretmenlerim şimdiki eğitim yaklaşımına alışma sıkıntısı çekiyor.. söylediğiniz dairenin çevresinin nasıl bulunduğunu vs bilmeyen nesil benim akranlarımdı ama artık bitti.. şu an suçlu varsa eski sisteme göre ders anlatmak isteyen öğretmenlerindir... o konuda biraz katılmıyorum sizlere sayın öğretmenlerim