Şimcik, bizim apartmanın karşısındaki apartmanda bazı yoğurtsuz cacıklar var. Bunlar, apartmanın otoparkından rahat rahat çıksın diye bir sağa bir de sola olmak üzere iki adet çiçek saksısı koymuşlar. İçinde çiçek filan yok ve çok da ağır bir şey. Bu yüzden oraya 2 araç park edebilirken, artık bir araç park edebiliyor. Yani bazı günler evimin kaç metre ötesine park ediyorum bu yoğurtsız cacıklar yüzünden. Ama serde inatçılık var. Gittim konuştum apartman görevlisiyle ‘Kaldırın şunu’ diye. 'Bakarız ederiz' dediler. Sonra bildiğin devletin sokağının ortasına saksıyı çimentoyla sabitlediler. Bir de saksı yere yakın bir şey. Yani yakın park eden çıkamaz, çarpar filan çünkü saksıyı göremiyorsun ki anacım! Neyse dün eve gelirken alışveriş yaptım ve bagajda bir ton şey var. Eve yakın park etmem lazım ve bu saksı yüzünden oraya park edemiyorum. Bir gün önce o saksıyı çekip park etmiştim. Çektim dediğim de 20 santim filan. Sonra araca indim gittim tabi geldiğimde saksıyı eski yerine çekmişlerdi. Şansa apartman görevlisi de oradaydı. Minik bir tartışmaya girdik. Bir apartman sakini de geldi, ama sakine hiç benzemiyordu.Ondan olsa olsa apartman bahçesinin hıyarı filan olur. Bu yoğurtsuz cacıkla, daha beter bir söz kavgasına başladık. O koydukları iki saksı arasından ben tır döndürürüm, adam cipini döndüremiyormuş. Neyse sonuç olarak adam dedi ki ‘ Buraya aracını çektiğini göreyim, aracını çektiririm!’.
Ben de ‘Çekeceğim, sen de çektirmezsen adam değilsin’ dedim ve gittim. ‘Terbiyeni takın, adam ol, insanlığı öğren’ gibi lafları saymıyorum bile. Akşam da arkadaşlarca bizde toplandık. Gece dedim bizimkilere ‘Yürüyün böyle böyle oldu, o saksıyı oradan kaldırıyoruz, arkadaşın aracına koyuyoruz ve vııınnnnn gidiyoruz. Ama içi toprak dolu. Önden 2 arkadaş gitti toprağını boşaltmaya. Sonra biz gittik ve arkadaşın aracı çektik ama saksı o kadar ağır ve tutma yerleri olmadığından kaldıramadık. Öyle denedik olmadı, böyle denedik olmadı. Olmadı. Arkadaş aracını eski yerine çekti biz de savaştan yenilgiyle ayrılmış birer savaşçı gibi başımız önde eve döndük. Gururumuza yediremedik. Ve benim aklıma bir fikir geldi. Gittim araç çekmek için halat bağlarlar ya hani, işte onu aracın arkasına geçirdim ve diğer ucunu da yine aynı yere bağladım. Sonra oluşan yuvarlağa saksıyı geçirdim. Araçla saksı arasında 5 santim filan vardı. Ama değerdi. Ve yola çıktık yavaş yavaş. Saksıyı olduğu yerden 200 metre ileriye taşıdık Vik’le Böylece zafer bizim oldu. Sonra sahile inip zevk sigarası yaktık
Sonra da geri dönüp geceye devam ettik. Saksıyı çalıştırıp, saksıyı yerinden oynattım. Ya da ben saksıyı mı oynattım?
Bugün, hani iki tarafında da saksı var dediydim ya, bir baktım adamlar diğer taraftakini diğer yere çekmiş. Yani benim saksıyı götürdüğüm yere çekmiş. Maç burada bitmediiiiiii...
Geçen sefer halatın üzerinden yanlışlıkla geçince halatı koparmıştım. Şimdi gidip başka ve daha uzuncana bir halat alıp yine aynı olayı 1-2 hafta içinde diğer saksıya da uygulayacağım
Manyak mıyım neyim? Tanrım kimseye benim gibi düşman vermesin...