Gönderen Konu: Forum Erkeklerini Bilgilendirme  (Okunma sayısı 2923 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Fanatik Toyotacı
  • ****
  • Captiva 2,0A/T High 7k / Hyundai i20A/T
  • Araç: Başka Marka
  • Kan Grubu: A+
  • Kilometre: 130000
  • Model Yılı: '10
  • 167 kere teşekkür etti
  • 38 kere teşekkür edildi
Forum Erkeklerini Bilgilendirme
« : Temmuz 29, 2011, 08:24:19 »
(ALINTIDIR)
Düşük Testosteron

 Yemekten hemen sonra uyuya mı kalıyorsunuz? Uyanır uyanmaz harekete geçebilme özelliğinizi kayıp mı ettiniz? Cinsel ilişkiye olan ilginiz azaldı mı? Ereksiyonlarınız eskisi kadar sert değil mi? Bunlar erkeklerin yaşlandıkça sıklıkla karşılaştıkları ve hipogonadizme veya erkeklik hormonu testesteronun azalmasına bağlı sorunlardır. Çoğu erkekte testosteron seviyesi 40 yaşından itibaren azalmaya başlar ve bu azalma bazı erkeklerde daha erken başlar. Bu değişiklik enerji seviyenizi, kemik dansitenizi kas kitlenizi duygudurumunuzu ve cinsel fonksiyonunuzu etkileyebilir.  İşin iyi tarafı, bu etkiler, testosteron tedavisi ile geri döndürülebilir. Gençliğinizdeki testosteron seviyelerine dönmek tekrar genç hissetmenizi sağlayabilir.

Testosteron Tedavisi nedir?

Testosteron tedavisi, testosteron seviyesinin normal aralıkta tutulmasını sağlamak amacıyla testosteronun yerine konmasıdır. Tedaviyle, düşük testosteronla ortaya çıkan problemler azalabilir ya da tamamen ortadan kalkabilir.

Testosteron tedavisi nasıl uygulanmaktadır?

 Testosteron seviyesini artırmak için kullanılan her birinin kendine göre avantajları ve dezavantajları olan birçok etkili yöntem mevcuttur.

Testosteron Prostat Kanserine yol açar mı?

Uzun zamandır, hekimler testosteron desteği uygulamanın prostat kanseri riskini artırdığını ve prostatta büyümeye neden olduğunu düşünmekteydiler. Ancak güncel çalışmalar göstermiştir ki, testosteronun prostat kanserine yol açtığına dair kanıt yoktur. Prostat kanseri olan bir erkeği kastre ettiğimiz zaman kanserin ilerlemesinin durduğunu biliyoruz. Bununla birlikte prostat kanseri olan bir hastada testosteron kullanımının kanserin ilerlemesini hızlandıracağı yönünde bir kaygı mevcuttur. Testosteron tedavisi ile prostat kanserinin ilerleme riski düşük olsa da doktorunuzun size testosteron reçete etmeden önce PSA seviyenize bakması ve prostat muayenesi yapması daha güvenlidir.

Prostat kanseri başarılı bir şekilde tedavi edilmiş hastalarda testosteron tedavisi kullanılabilir, ancak, doktorunuzla yarar-zarar durumunu iyi bir şekilde değerlendirmeniz gerekir. Testosteron seviyenizi düşürücü bir tedavi alıyorsanız, testosteron tedavisi kullanmanız önerilmez.

Testosteron kullanırsam  agresyonumda artma olacak mı?

Çoğu insan testosteron kullanınca agresif bir ruh halleri vücut geliştirmeciler gibi gelişmiş kasları olacağını düşünür. Steroid suistimali ile bu durumlar ortaya çıkabilir, ancak bu durumlar genellikle normal erişkine göre kat kat yüksek testosteron seviyeleriyle ilişkilidir. Testosteron seviyesinin normal seviyesine yükseltilmesi gelişmiş kaslara veya agresif ruh haline yol açmaz. Bununla birlikte hipogonadal olan ve testosteron seviyesi normal seviyeye yükselen çoğu erkek artık daha az huysuz olduklarını ve daha keyifli olduklarını ifade etmektedirler.

Vücudumun diğer kısımlarında testosteronun nasıl etkileri olmaktadır?

Testosteron hem erkek hem de kadın vücudunda önemli rollere sahiptir. Genellikle testosteron birçok sistem için etkisiz ya da faydalı bir etkiye sahiptir. Örneğin daha güçlü kemikler, daha fazla kas kitlesi ve daha az yağ kitlesi gibi…

                             Kısa Dönem Tedaviler

Testosteron enjeksiyonları

Önceleri iki ayda bir verilmesi önerilmekteydi, ancak günümüzde her hafta veya iki haftada bir uygulanmasının daha güvenli olduğu bilinmektedir.

Avantajlar: Özellikle kendi kendine uygulamada en ucuz tedavi.

Dezavantajlar: Her enjeksiyonda hormon seviyeleri çok yükselmekte ve diğer njeksiyona kadar gitgide azalmaktadır.


Testosteron jelleri
 

Ciltten emilebilen jel formunda testosteron preparatları.


Avantajlar: Günlük normal testosteron ritmi korunur. Enjeksiyon ya da iğneye gerek yoktur.

Dezavantajlar: Gerekli önlemler alınmadığı takdirde, temas ettiğiniz insanlara hormon geçişi olabilmektedir. ( partner / eş / çocuk)
 

Uzun dönem tedaviler
 

Testosteron pelletleri


Cilt altına her 4-6 ayda bir enjekte edilir, yavaş çözünür ve testosteron salınımı yapar.
 

Avantajlar: Uzun süreler boyunca hormon seviyeleri sabit kalır, hormonun başkalarına geçiş riski yoktur, tedaviyi unutma riski yoktur.

Dezavantajlar:  Birçok ülkede bulunmamaktadır, uygulanması çok küçük bir işlem gerektirir.
 

Testosteron undecanoat enjeksiyonları.
 

Her 10-14 haftada bir uygulanmaktadır.
 

Avantajlar: Uzun süreler boyunca hormon seviyeleri sabit kalır, hormonun başkalarına geçiş riski yoktur

Dezavantajlar: Birçok ülkede bulunmamaktadır.

Uyarılar:
 

• Testosteron desteği kullandığınızda, vücudunuz testisten testosteron yapımını durdurabilir. Bu da testislerde küçülmeye ve sperm üretiminin durmasına yol açabilir. Bu halen çocuk sahibi olmak isteyen erkekler haricinde problem teşkil etmez. Çocuk sahibi olmak isteyen erkekler kesinlikle testosteron preparatı kullanmamalıdır. Klomifen sitrat sperm sayısını düşürmeden testosteron üretimini artırabilen oral bir tedavidir.

• Testosteron jel kullanıyorsanız, çocuklara geçişini engellemek için yatmadan önce kullanmanızı ve eşinize ya da partnerinize geçişini önlemek için bir tişört giymenizi önermekteyiz.

• Jel duş almadan önce değil, sonra uygulanmalıdır. Jelin ciltten emilmesi saatler sürmektedir, ve üstünüzden yıkanıp gitmesine neden olabilir.

 
 Prof. Dr. Onder Yaman
Ankara Universitesi Tip fakultesi
Uroloji Anabilim dali ogretim uyesi

https://twitter.com/#!/m_onderyaman

monder.yaman@gmail.com

İlk hamlede piyon deyip geçilenler oyunun sonlarında şahı sıkıştıran kahramanlardır...
Güvendiğim iki şey;aynaya baktığımda gördüğüm ve yukarı baktığımda göremediğimdir...

Toyota Club Türkiye

Forum Erkeklerini Bilgilendirme
« : Temmuz 29, 2011, 08:24:19 »

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Fanatik Toyotacı
  • ****
  • Captiva 2,0A/T High 7k / Hyundai i20A/T
  • Araç: Başka Marka
  • Kan Grubu: A+
  • Kilometre: 130000
  • Model Yılı: '10
  • 167 kere teşekkür etti
  • 38 kere teşekkür edildi
Ynt: Forum Erkeklerini Bilgilendirme
« Yanıtla #1 : Temmuz 29, 2011, 08:30:23 »
SORULAR:

 

Erkeklerin ileri yaşlarda karşılaştıkları önemli cinsel sorunları nelerdir?
 Erkekler yaşlanmalarıyla beraber bir takım sağlık problemleri yaşamaktadır. Bunların ürolojik yani üro-genital sistemi ilgilendirenleri; işeme (prostat) bozuklukları, ereksiyon yani penis sertleşme bozuklukları, erken boşalma ve boşalma hacminde azalma, cinsel istekte azalma, peniste şekil bozuklukları (özellikle sertleşme olduğunda) ve orgazm bozuklukları en sık gördüklerimizdir.   
Sertleşme güçlüğü dediniz, sebepleri nelerdir?
Aslında bu sorunun cevabını tam anlamıyla verebilmek için genel hatlarıyla ereksiyon (sertleşme) fizyolojisine bakmak gereklidir. Erkeklerde penis ereksiyonun olabilmesi için bir kere şartların uygun olması yani seksüel olarak uyarılmaları gereklidir. Bu cinsel uyarılarla penisin süngerimsi yapısında bir gevşeme olacak ve bununla eş zamanlı olarak penise kan akışında artma olacaktır. 2. aşamada penise gelen bu kan peniste belirli ve yeterli bir süre kalacak ve ilişki için yeterli sertliği sağlayacaktır. Bu durumda sorunuza dönersek sertleşme güçlüğünün nedenleri genel hatlarıyla uyarılmaya ait, penis dokusuna ait, penis damarlarına ve sinirlerine ait (arter ve ven) olabilir.     
Erkeklerde görülme sıklığı nedir?
40-70 yaş grubu erkeklerde değişik ülkelerde yapılan çalışmalarda ki buna ülkemizde dahildir ereksiyon bozukluğu görülme sıklığı %40 ila %70 arasındadır. Doğaldır ki bu oran yaş ve diğer yandaş başka hastalıklarla birlikte artmaktadır. Sağlıklı erkekler arasında Ereksiyon bozukluğu  sıklığı ise  %16 olarak bildirilmektedir. Bir başka deyişle her 6 sağlıklı erkekten 1’i Ereksiyon güçlüğünden yakınmaktadır. 1995 yılında tüm dünyada 152 milyon ereksiyon güçlüğü çeken erkek olduğu hesaplanırken, bu rakamın 2025 yılında 322 milyon erkeğe çıkması beklenmektedir. 
Başka hastalıklarla birlikte görülür mü? 
Sebep sonuç ilişkisi var mı?  Yaşın dışında riskin arttığı bir takım hastalıklar mevcut bunları sıralayacak olursak: Hipertansiyon, Ateroskleroz (damar sertliği-tıkanıklığı), Diabet (şeker hastalığı), Depresyon, Dislipidemi (kolesterol yüksekliği), Pelvik, perineal, penil travma (geçirilmiş ameliyat veya kazalar), Nörolojik (sinirsel) hastalıklar, Endokrinopati (hormonal bozukluklar) ve kullanılan ilaçlar ve maddeler (özellikle sigara ve alkol)
Sertleşme güçlüğü demek için durum ne kadar sürmeli?
Sertleşme güçlüğünün tanımına bakacak olursak , başarılı bir cinsel ilişki için gerekli penis ereksiyonunu sağlayamama veya devam ettirememe durumu olarak tanımlanmaktadır; fakat burada en önemli nokta bu durumun süreklilik göstermesi ve giderek kötüleşmesidir. Yani yukarda da bahsettiğim gibi bir takım koşulların oluşmadığı veya stres altındaki durumlarda zaman zaman ereksiyon oluşmayabilir. Burada önemli nokta hemen “ben iktidarsız oldum korkusuna kapılmamaktır”. İlla bir süre vermek gerekirse en az 3-6 aylık süreç boyunca tüm cinsel denemelerinde ereksiyonun oluşmaması veya sürdürülememesi durumunda inceleme gerekli olabilir.   
Teşhis için neler yapılır?
 Teşhiste öncelikle kişiyle  hatta eşiyle birlikte  görüşerek problemin ereksiyon güçlüğü mü  yoksa başka bir problem mi  o ortaya konmalıdır. Tam bir fizik muayene yapılmalı daha sonrada kan tetkikleriyle yukarda saydığımız risk faktörlerinin varlığı araştırılmalıdır. Daha sonra sorunun organik mi yoksa psikojenik mi ayrımının yapılması gereklidir. Bu amaçla da bir takım özel testler mevcuttur: Uyku testleri, penis damar yapısını gösteren ultrasonografiler  gibi.
Sertleşme sorunu tedavisinde neler yapıyorsunuz?
 Tedavide basamak tedavisi ismini verdiğimiz algoritmamız mevcuttur. Doğaldır ki öncelikle eğer mevcutsa yandaş risk hastalıklarının kontrolünü yapmaktayız (Şeker, hipertansiyon, kolesterol yüksekliği gibi). Daha sonra ağızdan alınan ilaçlar kullanılmaktadır (sildenafil, vardenafil, tadalafil). Genellikle hastalarımızda bu iki basamakla yüz güldürücü sonuç almaktayız. Eğer başarısız olunursa öncelikle bu ilaçların doğru kullanılıp kullanılmadığı sorgulanmalı eğer uygun doz ve şekilde kullanıldığı kesin ve yanıt alınamadıysa 3. basamağa geçilmelidir. Bu basamakta penis ve idrar yoluna uygulanan enjeksiyon ve pellet formunda ilaçlar bulunmaktadır. Bu aşamada vakum cihazları da denenebilinir. Son çare olarak da halk arasında uzun yıllardır “mutluluk çubuğu” olarak adlandırılan penis protezlerini kullanmaktayız.     
Tedavide ağızdan kullanılan ilaçlar etkili mi?
 Bu ilaçlarla (sildenafil, vardenafil, tadalafil) genel etkinlik yandaş hastalıklardan bağımsız olarak %70-80’ler seviyesindedir.
Hangi sorunlarda bu tip ilaçlar öneriliyor?
Bugün için kabul edilen tek kullanım endikasyonu erkek ereksiyon bozukluğudur.
Bu ilaçlar iyileştirici mi yoksa sorun giderici  mi? Bu ilaçlar esasen sorun giderici olmakla birlikte bir takım özel durumlarda (ör: performans sıkıntısı veya prostat kanser ameliyatları sonrasında) sürekli kullanım sonrasında iyileştirici de olabilirler. Yani hastanın bir daha ilaca gereksinimi olmayabilir.
Bu ilaçların yan etkileri var mı?
Kullanılan tüm ilaçlarda olabileceği gibi bu ilaçlarında yan etkileri vardır. Bunlar: Baş ağrısı (En sık; %10-30), Sıcak basması (%10-20), hazımsızlık (%3-16), Burun akması (%1-11), Görme bozuklukları (%2-10), Kas ağrıları (%0-10). Fakat unutulmamalıdır ki bu yan etkiler hafif ve geçicidir ve yan etki nedeniyle ilaca devam etmeme oranı %2’den azdır.
İleri yaşlarda kullanımı kalp krizine neden oluyor mu? Bu ilaçların kendisinin kalp krizine neden olması gibi bir durumu yoktur. Yalnızca kontrol altına alınmamış kalp hastalığı olanlar ve beraberinde “nitrat” içeren ilaç kullanan hastalarda ani tansiyon düşüklüğüne ve buna bağlı kalp sıkıntılarına neden olabileceği göz önünde bulundurulmalıdır.
İlaçları aldıktan ne kadar saat sonra etkisini gösteriyor?
 Ne kadar süreyle etkisi devam ediyor? Üç ilaçta alındıktan sonra 1 saat  civarında etkisi başlar, Sildenafil ve vardenafil’in 4-6 saat devam eder; tadalafilde ise etki süresi 36 saate kadar uzamaktadır.   
Kadınlar üzerinde de etkili mi?
Kadınlarda yapılan çalışmalarda şu an için klinik olarak anlamlı bir iyileşmenin olmadığı tesbit edilmiştir.
Başka nedenlerle kullanılıyor mu?
Yasal ve etik açıdan şu an için ereksiyon bozukluğu dışında kullanımı yoktur fakat başka konulardaki çalışmalar devam etmektedir (erken boşalma, bazı akciğer hastalıkları gibi) 
Gençler tarafından kullanımı doğru mu? Cinsel performanslarını arttırıyor mu?
 Reçetesiz satıldığı için maalasef tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de gençlerin performans arttırıcı olarak kullanabildiklerine tanık oluyoruz. Ereksiyon güçlüğü olmayan bir insanda ereksiyonu daha da arttırması bu ilaçların beklenemez. Bağımlılık farmokolojik olarak yapmasa da yanlış kullanımda psikolojik olarak kişi ilaçsız yapamayacağı korkusuna kapılabilmektedir.
ED sorunu olmadığı halde kullananlarda cinsel performans artışı sağlıyor mu?
Hayır, yalnızca ikinci ereksiyona geçiş süresini kısaltabilir.
Bu ilaçları hangi doktorlar reçete edebilir? Reçetesiz alınabilyor mu?
Yukarda cevabı sanırım verildi
Internet üzerinden satılan taklitlerinin güvenilirliği nedir? Taklitlerinin hem güvenilirliliği olmadığı gibi etkinliği de bilinmemektedir. Bu nedenle eczane dışı alımı son derece tehlikelidir.
Türkiye ve Avrupa’ da kullanım oranları nedir?
En çok hangi yaş grubu kullanıyor? Net kullanım oranları bilinmese de  tüm dünyada 1998 yılından itibaren 30 milyon erkeğin bu ilaçlardan kullandığı hesap edilmektedir. En çok da 40-70 yaş arasındadır.
Utandığı için doktora başvurmayan hastaların oranı nedir?
 Bu hastalarda doktora başvuru oranları hastalık yaygınlığını göz önüne alırsak son derece düşüktür. Yani ancak %5-10’lar seviyesindedir. Bu batı toplumlarında da çok yukarılara  (En çok %20) çıkmamaktadır. Fakat hastalar tarafından unutulmaması gereken nokta bu durumun belkide bir kardiovasküler hastalığın habercisi olabileceği ve erken önlem alınması (Ör: yaşam tarzının değişikliği, kolesterol kontrolü, hipertansiyon ve şeker hastalığının düzenlenmesi, sigaranın bırakılması gibi) gerekliliğidir.
ED sorununun hastalar üzerindeki psikolojik etkileri neler?
 Bu hastalar da tabidir ki iş başarısı ve verimlilik düşmekte, sinirli ve gergin olmakta ve etraflarına da negatif enerji vermektedir. Bir süre sonra tabloya depresyonun da girmesi ile bu defa tedavi daha da zor hale gelebilmektedir.
Bu sorun ile karşılaşmamak için erkeklere önerileriniz nelerdir?
Aslında satır aralarında bu sorunun cevabı verildi. Özetlemek gerekirse sağlıklı yaşam prensibleri dediğimiz; Sigarayı bırakma, tansiyonu 130/80 mmHg’nın altında tutma, Sağlıklı yeme paterni kazanma, yüksek riskte düşük doz aspirin kullanma, kolesterol seviyesini özellikle de LDL seviyesini düşük tutma,  30 dakika/gün egzersiz yapma, Vücüt ağırlığını dengeleme (BMI 18.5-24.9 kg/m2), Kan şekerini < 110mg/dl’ altında tutma gibi durumlara dikkat edilmelidir. Son olarak da bugün için sertleşme güçlüğünün tedavi edilebilir bir hastalık olduğunun bilinmesi ve doktora gitmekten kaçınılmaması en önemli noktadır.   
İlk hamlede piyon deyip geçilenler oyunun sonlarında şahı sıkıştıran kahramanlardır...
Güvendiğim iki şey;aynaya baktığımda gördüğüm ve yukarı baktığımda göremediğimdir...

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • ゴールドメンバ
  • *****
  • just do it
  • Araç: Camry
  • Kan Grubu: 0+
  • Kilometre: 225000
  • Model Yılı: '06
  • 351 kere teşekkür etti
  • 565 kere teşekkür edildi
Ynt: Forum Erkeklerini Bilgilendirme
« Yanıtla #2 : Temmuz 29, 2011, 09:39:37 »
yazı çok uzun hepsini okuyamadım ama daha sonra okurum.Sağlık önemlidir.Paylaşım için teşlekkürler...
Akıl ile sabrı birleştir ve zekan ile konuş...

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Eski Toprak Toyotacı
  • *****
  • chappuler
  • Araç: Corolla
  • Kan Grubu: 0+
  • 34 kere teşekkür etti
  • 52 kere teşekkür edildi
Ynt: Forum Erkeklerini Bilgilendirme
« Yanıtla #3 : Temmuz 29, 2011, 09:43:07 »
hocam bunu izninizle kültür sanat bölümüne alıyorum....
Tüm üye ve üye olacakların dikkatine! lütfen forum kurallarını gözden geçiriniz....
http://www.toyotaclubtr.com/index.php?topic=3.0
"Bir insanın bildiğini zannettiği bir şeyi öğrenmesi imkansızdır..."

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Fanatik Toyotacı
  • ****
  • Captiva 2,0A/T High 7k / Hyundai i20A/T
  • Araç: Başka Marka
  • Kan Grubu: A+
  • Kilometre: 130000
  • Model Yılı: '10
  • 167 kere teşekkür etti
  • 38 kere teşekkür edildi
Ynt: Forum Erkeklerini Bilgilendirme
« Yanıtla #4 : Ağustos 04, 2011, 09:22:15 »
benim bilgilendirme "kültür sanata" alınınca forum ahalisi pek okumamış:(
ben dahil çok ilgili değiliz galiba sanatla... gerçi bu tıbbi bir paylaşım.. özellikle genç kardeşlerimin soramadığı bazı soruların cevabı var
İlk hamlede piyon deyip geçilenler oyunun sonlarında şahı sıkıştıran kahramanlardır...
Güvendiğim iki şey;aynaya baktığımda gördüğüm ve yukarı baktığımda göremediğimdir...

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Site Yöneticisi
  • ******
  • Deus ex machina
  • Araç: Başka Marka
  • Kan Grubu: A+
  • Model Yılı: -
  • 2904 kere teşekkür etti
  • 3269 kere teşekkür edildi
Ynt: Forum Erkeklerini Bilgilendirme
« Yanıtla #5 : Ağustos 04, 2011, 09:32:28 »
  Kültür, Sanat deyince çekiniyor demek ki bazılarımız. :)
 Aslında daha önemlisi; erkeklerde Prostat ve kadınlarda Kemik Erimesi (Osteoporoz). Çünkü bunlara karşı genç yaşlarda önlem alınması gerekiyor. Yoksa ileri yaşlarda çıkacak prostat ve kemik kalitesi sorunlarına fazla müdahale şansı olmuyor.

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Hiperaktif Toyotacı
  • ***
  • "Balık ve Toyota"
  • Araç: Corolla
  • Kan Grubu: A+
  • 1 kere teşekkür edildi
Ynt: Forum Erkeklerini Bilgilendirme
« Yanıtla #6 : Ağustos 04, 2011, 10:21:34 »
Teşekkürler,
yararlı ve güzel paylaşım,
bu belirtilerin bende olmamasına ayrıca daha bir sevindim :D
.............."Önce can güvenliği".................
         2011 Corolla 1.6 M/T Elegant
     .........Toyotayı çok sevdi:-)........

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Efsane Toyotacı
  • *****
  • Shiro (beyaz) ve ben
  • Araç: Corona
  • Kan Grubu: A+
  • 5 kere teşekkür edildi
Ynt: Forum Erkeklerini Bilgilendirme
« Yanıtla #7 : Ağustos 04, 2011, 18:21:04 »
Tedavi gerektiren durum olmasa bile. Önlem olarak çinko ve magnezyum yönünden zengin beslenmek yararlı olabilir.
Yoksa birkaç şirin aksesuar için, ya da uymak için sürüye,...  Binmeli mi konserve kutusuna araba diye,
Veremem üç kuruş daha diyerek yedek parçaya,...  Boyun mu eğmeli her nissan ya da honda'ya..
İstemem eksik olsun..!  
    Corona de Bergerac

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Fanatik Toyotacı
  • ****
  • Captiva 2,0A/T High 7k / Hyundai i20A/T
  • Araç: Başka Marka
  • Kan Grubu: A+
  • Kilometre: 130000
  • Model Yılı: '10
  • 167 kere teşekkür etti
  • 38 kere teşekkür edildi
Ynt: Forum Erkeklerini Bilgilendirme
« Yanıtla #8 : Ağustos 05, 2011, 13:02:14 »
Şimdi Saw Palmotto (cüce palmiye) diye bişeyde mevcut bitkisel karışımlarda var ben bu tip şeyleri GNC den alıyorum genelde yada Naturline tercih ediyom ama daha 40 yaşındayım daha 3-5 senem var bunlara deve dikeni kullanıyorum zayıflamak için bi de çinko çok zinde tutuyor adamı ve gribe karşıda kısmen koruyucu
İlk hamlede piyon deyip geçilenler oyunun sonlarında şahı sıkıştıran kahramanlardır...
Güvendiğim iki şey;aynaya baktığımda gördüğüm ve yukarı baktığımda göremediğimdir...

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Efsane Toyotacı
  • *****
  • Araç: Başka Marka
  • Kan Grubu: ---
  • Model Yılı: '14
  • 230 kere teşekkür etti
  • 234 kere teşekkür edildi
Ynt: Forum Erkeklerini Bilgilendirme
« Yanıtla #9 : Ağustos 05, 2011, 13:21:01 »
Hepsini okumadım ama aklımızda bulunsun nolur nolmaz  :P Teşekkürler. Vücut geliştirme sporunu öneririm ben zinde oluyorsunuz.

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Efsane Toyotacı
  • *****
  • Resim gençliğimden (42 yaşımdayken)
  • Araç: Başka Marka
  • Kan Grubu: B+
  • 15 kere teşekkür etti
  • 84 kere teşekkür edildi
Ynt: Forum Erkeklerini Bilgilendirme
« Yanıtla #10 : Eylül 24, 2011, 16:14:36 »
ben sadece başlığı okudum :asikadam: :P

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Efsane Toyotacı
  • *****
  • Araç: Corolla
  • Kan Grubu: A+
  • Model Yılı: '20
  • 252 kere teşekkür etti
  • 709 kere teşekkür edildi
Ynt: Forum Erkeklerini Bilgilendirme
« Yanıtla #11 : Eylül 24, 2011, 16:22:52 »
konuyla ilgileniyorum, güzel hazırlanmış ama ben sağlıkçı olarak okumakta bazen zorlandım biraz daha basit hazırlanabilirmiş.

tabi herkeste olan bir rahatsızlıkta hastalıktan hastalık kapmadır. mesela acaba dersiniz bendede varmı böyle bişey ? semptomlar hep insanlara yakın gelmiştir.

hormon kullanımının yan etkisi olmaz diye bişey söylenemez bence. dikkatli davranmak lazım.

bide olması gereken ilerleyen yaşlarda böyle hissetmemiz gerekense hiçbir müdahale sağlıklı olmayacaktır.

ama şimdi bu yazı ile benimde aklımın bir köşesinde dursun. bu günlerde aşırı yorgunluk ve halsizlik gibi sebep bulamadığım davranışlarıma uygun bir zamanda bu teori ile cevap bulmaya çalışırım...

paylaşım için teşekkürler