Konu: Kadın, Kültür, Feodalite ve Aile.

[(Gizli Üye)]

  Genel bir tanımlama ile;
  Kadın       : Katun (Kadın, Hatun). Kendine has cinsiyet özellikleri sergileyen insan. Karşılığı; Erkek.
  Feodalizm: Toplumu sınıflara ayıran, köleliği benimseyen ortaçağ kültürü.
  Kültür       : Zaman içinde yaratılan anlam sistemi.
 Aile            : Toplumun yapı taşı (bireylerin oluşturduğu), en küçük birimi.

 Günümüzde resmen Feodal yapının varlığından söz edemeyiz herhalde. Ancak fiilen o yapının sürdüğü gözle görülen bir gerçek. Özellikle toplumumuzda (kimi kesimlerde) aileye ait bazı istenmeyen olayları haber programları sayesinde sıkça rastlıyoruz ve bu haberlere her gün bir yenisi ekleniyor malesef. Sanırım kadın toplumumuzda hala büyük oranda bir Köle olarak görülüyor. Aslında Orta Asya Türk geleneklerinde kadın hem karar almada, hem silah kullanmada, hem de savaş alanlarında erkek ile aynı statüde idi. Kadınında görüşü, fikirleri önemli idi yaşadığı toplumda. Oysa günümüzde kadın bir Meta halini almış durumda. Erkek için sevgi ile ve bağlanılması gereken (aynı şey karşılıklı olarak geçerli) o özel kişi sadece kadınlık görevleri için kullanılan bir meta halini almıştır ve bunun sonunda da kadının karar verme hakkı göz ardı edilmiştir. Gerçi bu duruma erkeklerin değil daha çok kadınların sebep olduğunu söylesek yanlış olmaz sanırım. Çünkü kadın yanında eş değil üstüne baş arıyor. Yani yöneten, emreden, sürekli kontrol eden bir otorite arayışında. Bu da kadının hala kendini birey olarak göremediğinin göstergesi sanırım.
 Başımdan geçen iliginç bir diyaloğu anlatayım; bir süre önce çocukluk arkadaşlarımın bulunduğu bir ortamda tanımadığım bir bayan da vardı. Genel konuşma içinde ben; bir yere gidildiğinde bence kadın ve erkek her yönden eşit hissetmeli ve davranmalıdır, elbetkide kadın ve erkek aynı değildir, birbirlerine üstünlükleri vardır, bir arada bütündür demiştim. O bayan ise lafa atıldı ve; erkek kadınını sürüklemeli, giderlerini karşılamalı, ona iyi bir ev ve hayat sunmalı demişti. Tabi bence bunları herkes ister ama bunu bir bayandan duymak tuhaf gelmişti. Ben de; kadını o özel kişi olduğu için değil sadece kadın olduğu için yanında (aslında altında, meta olarak) bulunduran erkeğin o kadından beklentilerinin çok kolay tahmin edileceğini ve bunun çok aşağılayıcı bir durum olduğunu söylemiştim. Kızın verdiği cevap tm olayı açıklamıştı. - Alan razı veren razı, elbetkide kadınlar neye karşılık neyin olduğunu bilirler demişti.    
 Buradan bir sonuç daha çıkıyor ki; toplumumuzda aile kavramı gerçekten çöküş belirtileri gösteriyor değer yargıları ve hayat görüşü ile.
 İşte bu zihniyet ve heleki erkeklerin yanında kadınlar arasında var olduğu sürece malesef haberlerde üzücü olaylara sıkça rastlayacağız ve asla gelişmişlikten söz edemeyeceğiz. Gelişmişlik sadece kıyafet, yollar, araçlar, evler ya da okul eğitimi ile değil bu düşünce yapısında da kendini belli etmesi gereken bir olgudur bence.
 Kadın kocasına karşı koruma istemiş ve bu sağlanmış gerekli organlar tarafından (çoğu zaman geç kalınıyor ya). Ama kadına söylenen; problem olduğunda bizi arayın hemen geliriz, olmuş. Sonunda gelmişlerde, cenazeleri almaya.
 Malesef hala değer yargılarımız bu şekilde tüm uyarılara ve eğitimlere ve hatta tarihi geçmişimize rağmen.

 

 

[(Gizli Üye)]

düşünemeyen çok birey var malesef

[(Gizli Üye)]

ben yörüğüm
Yörükler kavimlerinde kadın lider seçen benim bildiğim ilk Türklerden
bende hep o şiarı ilke edindim
KARISINDAN KORKMAYAN DAŞ OLSUN:)

[(Gizli Üye)]

Abicim kadını anlama sanatı üzerine ihtisas yapmış biri bile çıkıp kadın hakkında mantıklı açıklamalar yapamaz. Çünkü Rabbim (C.C.) kadını erkeklerden çok farklı yaratmış. Yaradılış böyle. Kadın kadınlığı ile yaşar. Günü günlerini tutmaz. Bi gün somurtur, bir gün ağlar, bi başka gün bakmışsın güler oynar. Kadınlar anlaşılmaz yaşanır.  

Hakan beyin dediği gibi Aile kavramı malesef çökmüş durumda. Evlenecek arkadaşlara tavsiyem maddi anlamda kendilerini ıspat ettiklerine inanıyorlarsa evlilik yapsınlar. Yoksa kadınını mutlu edeceğim diye hem kendi sağlıklarından olurlar, hemde temelsiz bir bina inşaa etmiş olurlar.!

Kültür deseniz, herkes geçim derdinde. Kültür, örf anane bunların hepsi paraya bakıyor. Düğün yapıyorsun, evleniyorsun. Adettir el öpmeye gideceksin. Sülale kalabalık. En az 20 kapı var dolaşacak. Şehir içi şehir dışı... Paran yoksa nereye gidiyorsun. 

Sonuç; yuvayı dişi kuş yapar. dişi kuş bozar

[(Gizli Üye)]

  Son günlerde yaşanan; ''Bilim Adamı'' tartışması da aslında bu konunun çok dışında bir olay değildir bence. Hala toplumda insanlar erkek ve kadın olarak yerini belirlemeye çalışıyor anlamsız bir şekilde. Tabi bu da rekabete neden oluyor. Ancak bu geliştirici bir rekabetten çok yıprandırıcı, çatışmacı ve faydasız bir rekabet. Trafikde dahil kadın sürücü ya da tacizci sürücü (nedense bu da genelde erkek sürücü tiplerindendir) olgusu ile karşılaş mıyormuyuz? Kadın ve Erkek özelliklerini nedense anlamsız şekilde ortaya koyuyoruz gibime geliyor.

[(Gizli Üye)]

Kadın-Erkek eşitliği bizim ülemizde bu gün bir ütopyadır. Bunu söylemek için büyük örnekler gerekmezken ülkemizde çok çok rastlıyoruz ne yazık ki:( O açıdan ben bunun bir tartışma konusu olacağını düşünmüyorum Kadın-Erkek yoktur "birey" vardır.

[(Gizli Üye)]

  Aslında bu kişisel gelişim ile ilgili. Erkek kadına karşı gücü elinde tuttuğunda kadını bir meta oalrak görüyor, sadece bazı kişisel çıkarları için kullanıyor ve kadına sabit görevler attediyor. Bu kalıplaşmış ancak yozlaşmış bir kültürün etkisi. Kadın çocuk doğurur, kocasının isteklerini yerine getirir, ev işlerini yapar gibi. Yani kadın birey değil sadece cinsiyeti ön planda olan bir metadır bu anlayışta. Tabi bu kültürdeki erkeğinde aile kavramı üzerinde düşünce yapısı ve eve, aileye bağlılığı da ne kadar sağlıklı olur tartışılır. Diğer yandan kadın eline ekonomik güç aldığını hissettiğinde bu sefer aynı yozlaşmış kültür anlayışı onda cereyan ediyor ve bunu erkeğe karşı bir özgürlük, üstünlük gücü olarak görüyor. Yani bir türlü ideale yakın denge kurulamıyor. Bunun sonucunda da ebeveyinsiz yetişen çocuklar, bozuk aile yaşamı ve sosyal çöküntü geliyor. Daha düne kadar erkeğin aldatması tartışılırken bugün kadın aldatmasının geldiği boyut gerçekten endişe vericidir. Bu da toplumun temel değerlerini ve dolayısı ile sağlıklı geleceğini çıkmaza sokmaktadır.
 Sonuç: mutsuz ve gerçek hedeflerden uzaklaşmış bireyler, saygısızlık, sevgisizlik ve yalnızlıktır. Bu sonucun vahim boyutu yakın zamanlarda toplumumuzda önemli sorunların görünür hale glemesine ve hemen herkesin endişe duymasına sebep olacağı bugünden bellidir bence.

[(Gizli Üye)]

1950'lere kadar süren savaşlardan dolayı, dünyada kadın hep ikinci plana itildi aslında. Son 50-60 yıldır işlerinde başarılı olmaya ve erkeklerin üstüne geçmeye başladılar ve bu bir geçiş dönemi sonuçta... Hataları olacaktır... Aralarında bu başarıyı kaldıramayanlar da olacaktır. Zamanla oturacak bir şey ama bizler görür müyüz onu bilemem

Diğer konuya gelince ise bunun tek nedeni kontrolsüz göçtür! Eskiden köyden şehre göç edenler, şehir yaşantısına ayak uydurmak zorunda kalmışlardır. Ancak 'Züğürt Ağa' filminden de bildiğiniz gibi komple bir köy gidip de şehrin bir mahallesine taşınınca, köydeki yaşantılarını şehirde devam ettirdiler. Ve bu göç o kadar hızlı ve yoğun oldu ki, şehirler dışarı doğru gecekondularla taştılar... Oy uğruna o mahallelere elektrik-su vs. götüren belediyeler de burada en büyük suçludur... Eskiden Taksim'e gidenler en güzel kıyafetlerini giyer öyle giderlermiş. Şimdi gece 12 oldu mu içiniz rahat kaç kişi erkek başına(!) Taksim'in ara sokaklarına girmeye cesaret edebilir... İşte o sizi ara sokaklara girmeye korkutan kişilerin karılarına-kız arkadaşlarına nasıl davranmalarını beklersiniz?