Konu: karneler alındı;peki başarı yada başarısızlık kime ait???

[(Gizli Üye)]

bazı öğrenciler oldukca başarılı iken bazılarıda benim gibi 4 den kaçam 5 den şaşma mantalitesi ile deva mederler:))) sizce bu noktada öğrencinin başarılı olması yada başarısız kabul edilmesinin sebebi nedir?

[(Gizli Üye)]

Eğitim sisteminin çok fazla eksikleri ver.Sadece tek balıkta toplamak zor olasada genelleme yapınca sistem bozukluğu ortaya çıkıyor....

[(Gizli Üye)]

Öğrencileri, salt karne sonuçlarına göre başarılı ya da başarısız olarak değerlendirmek sadece skora bakarak spor yorumculuğu yapmak gibidir bana göre. Toplum olarak nota çok fazla önem veriyoruz ve bu da öğrencilerin kendilerini geliştirmelerine engel oluyor.

[(Gizli Üye)]

Öğrencileri, salt karne sonuçlarına göre başarılı ya da başarısız olarak değerlendirmek sadece skora bakarak spor yorumculuğu yapmak gibidir bana göre. Toplum olarak nota çok fazla önem veriyoruz ve bu da öğrencilerin kendilerini geliştirmelerine engel oluyor.

yani?

[(Gizli Üye)]

Avrupa ülkelerindeki gençlerin üniversite okumadan sadece meslek okullarıyla çok iyi yaşam standartlarına sahip olmasına rağmen ,
bizim başbakanımız; ''Her Üniversite Mezunu İş Bulacak Diye Bir Kaide Yok'' diyorsa,
Eleştirince, cevap olarak ''ama onların nüfusları az'' demesine rağmen , ''her aileye en az üç çocuk'' gibi saçma sapan bir söylem içerisindeyse
Bu gidişle Bizim üniversite mezunumuz Avrupalı, Amerikalı amelenin altında çıraklık yapacaktır..

Bu ülkede,
Babanızın parası varsa ''Nası olsa bu ülkede okuyanda bi halt olmuyo, Ben en iyisi babamın işinin başına geçiyim''dersiniz?
Babanızın mevkisi varsa '' Nasıl olsa babam beni işe koyar, bi üniversiteyeye kapak atıyımda keyfimi yapayım dersiniz..

Kusura bakmayın ama bu ülkede garibanın çocuğu okusada ezilir, okumasada ezilir.. Bitek ona fark eden bişey yok.. Diplomalı eşekmi olacağız, Diplomasız eşekmi olacağız.. Biz bunun hesabını yapıyoruz..

Bu ülkenin gençleri bu psikolojiyle okuyor. Kaliteli yaşama değil! Yaşama mücadelesi veriyor insanlar..

 2 saat daha az mesai yapabileceği, o iki saat içindede çoluğunun çocuğunun yüzünü görebileceği bir iş bulabilmek için üniversite okuyan insanlardan oluşan bir toplumda, millet yaşam kalitesini arttırmak için kafayı yemişken..

Gelecekte bir umut göremeyen öğrenciler ne kadar başarılı olabilir ki?

Başarısızlıkta Tek problem eğitim sistemi değil!..  Problem bu ülkenin sistemi.. Ve aslında yalnızca zihniyetlerde problem..

[(Gizli Üye)]

Yani, karne notlarının ölçüt olmaması gerektiğini söylüyorum. Bir insanın iletişimini, empati yeteneğini ve duygusal zekasını geliştirebileceği beşeri ilişkiler içerisinde bulunması, entellektüel altyapısını sağlamlaştırmaya çalışması (kitap okumak, sanata ilgili duymak, hobi edinmek, vs ...) veya bedeni yeteneklerini geliştirmesi (spor yapmak), derslerinde iyi not almaktan çok daha öncelikli olmalıdır bana göre.

[(Gizli Üye)]

Yani, karne notlarının ölçüt olmaması gerektiğini söylüyorum. Bir insanın iletişimini, empati yeteneğini ve duygusal zekasını geliştirebileceği beşeri ilişkiler içerisinde bulunması, entellektüel altyapısını sağlamlaştırmaya çalışması (kitap okumak, sanata ilgili duymak, hobi edinmek, vs ...) veya bedeni yeteneklerini geliştirmesi (spor yapmak), derslerinde iyi not almaktan çok daha öncelikli olmalıdır bana göre.

katılıyorum
Karne kesinlikle bir ölçüt olmamalı... önemli olan; çocuk ve gençlerin, duygusal ve sosyal zekasının olması gerektiği oranda geliştirebilinmesi.

Ayrıca sürekli ders çalış demek bazen ters tepsi yapabiliyor. Bazende öğrencinin dersleri gözünde fazla büyütmesine sebep oluyor.
 Ve öğrenci bu sefer başaramayacağını düşünmeye başlıyor. Karnedeki başarısızlığın en büyük sebebide başaramayacağını düşünmek oluyor. Yoksa ortalama zekaya sahip her çocuk derslerinin tamamının notunu 4ün üstünde çıkarabilir. Önemli olan düzenli ders çalışma alışkanlığı.
Yeni neslin en büyük eksiğide budur; ''kendini geliştirme'' ihtiyacı duymamak ve buna bağlı olarak baş gösteren genel kültür eksikliği.

[(Gizli Üye)]

Efasane milli eğitim bakanı İsmail Hakkı Tonguç u anlatan bir köy öğretmeninden:

Birgün Tonguç bir köy okuluna gelir.Gördüklerinden memnundur ancak sınıfın birine girer ve öğretmene ne dersi işlediğini sorduktan sonra kendisi de bir soru sormak ister.Rastgele bir öğrenci kaldırır ve sorusunu sorar.Öğrenci birazda heyecandan dolayı kekeler ve pek de bir şey anlatamaz.Yılların tecrübesi İsmail bey çocuğun birşeyler bildiğini anlar.Çocuga sevgi ile bakarak oturmasını ve daha çok kitap okumasını söyler.
Öğretmen  mahcup bir şekilde Bakandan özür diler ve bu konuyu işlediğini hatta iki defa anlattığını söyleyince Tonguç şöyle der;
   Öğretmenin;sizin çabanızın farkındayım,ancak siz bırakın kerrat cetvelini,mendel kanunlarını.Bu ÇOCUKLARA ÖZGÜVENLE KONUŞMAYI öğretiniz.....
Bütün köy entitüsü ÖĞRETMELERİ ni  saygıyla anıyorum....

[(Gizli Üye)]

bence başarısızlık çoğunlukla öğrenciye ait ama eğitim sistemininde eksiklikleri yok denemez