0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.
ne kadar yaslandıgımı hatırlattı bana ama ne oynardım birde topaç vardı hatta elektrik boruları ıle kagıt kulah yaparak bırbirini vurmalarsizin hiç tornetiniz oldu mu ?
çocuk olmak vardı anasını satayım yaaşimdikiler leblebi tozunu da bilmezler
Hiç unutmam sokaklarda plastik, bakır filan toplarlardı, terlik kova ne varsa verirdik onun yerine keçiboynuzu leblebi tozu filan verirdi adam Az kapıdan terlik yürütmemiştik arkadaşlarla, Allah affetsin
şimdi eski mersedeslerin öndeki yıldızı koparıp telefon diregine atıp saplamaya calısırdık deme
ben tornet(tahtalı araba) ve külaha da yetiştim
Sanırım budur Mors (Müselles, Üçgen)Mors, misketlerle oynanan bir sokak oyunu. Çoğunlukla diğer oyuncuların misketlerini almak için oynanır.Yere önce bir üçgen çizilir. Her oyuncu bu üçgenin içine kendi misketlerini diker. Oyuncular ayrıca, ellerine iyi oturan çocuk argosunda kaflik adı verilen bir oyun misketi kullanırlar ve başlangıçta bu kafliği üçgenden uzak bir yere atarlar. Oyuna ilk olarak, üçgenden en uzağa kafliğini atan oyuncu başlar. Amaç, bu misketle üçgen içindeki misketlere vurarak üçgen dışına çıkarmak ve bu çıkardığı misketleri kazanmaktır. Çocuk argosunda misket kazanmaya ise ütmek adı verilir. Eğer oyuncunun misketi ya da başka bir deyişle kafliği bu üçgenin içine oturursa oyuncu üçgene dikili misketi vurmuş ve dışarı çıkarmış olsa da kaybeder ve diskalifiye olur. Ayrıca bir oyuncu diğer oyuncunub kafliğine vurursa, vurduğu oyuncu diskalifiye olur ve oyunu kaybeder. Bazen, üçgendeki misketlerin önüne madeni para da dikilir ve bu para da vurularak üçgen dışına itilmeye ve kazanılmaya çalışılır.Mors oyununun yine aynı kurallarla oynanan üsküpden farkı, oyuncunun misketinin üçgen içine ilk oturuşta diskalifiye olmasıdır. Üsküpde ise ikinci oturuşta elenir.