0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.
Arkadaşlar hazır siz konuyu hortlatmışken bende 2007 model kaportasında tek parça bile boya olmayan mitsubishi lancer imi tanıdık bir arkadaşa satıp (yabancıya gitsin istemedim zaten 5 tane hazır müşteri vardı) 2004 model 3 parçası boyalı Avensis 2.0 Executive Elegant aldım. önceki aracım 0.25 lpg yakıyordu bu ise benzinde çok sakin kullanırsam 0,50 krş ve üzeri yakıyor. normal kullanımda 0,75 krş falan. Araca binince kendimi daha güvende hissediyorum virajlarda müthiş güven veriyor. Vs. Vs. Vs. herşeyin bir bedeli var... ESP TRC ECT SROOF DERİ KOL. ISITMA VS. VS. VS. iyimi yaptım derseniz şöylelikle sanki kendimi kandırıyorum . Kaliteli ama çok daha kaliteli bir arabaya çok ama çok daha az binerek durumu idare etmeye çalışıyorum. Eskiden ayda 1000 km den fazla yapardım . şimdi 500 anca yapıyorum. üzülsemmi sevinsemmi bilemiyorum..Sizce...
Bence güzel seçim,hayırlı olsun otomatiğin keyfide bir başkadır yakında görürsünüz:)
Araç tercihinde elbette beklentiler-maliyet-öncelikler sıralaması önemli. Öncelikli beklentiniz konfor, performans ise, fiyatı ve maliyeti bu sıralamaya sokmamalısınız. Eğer ki öncelikli beklentiniz yakıt ekonomisi ise konfor ve performans arayamayacaksınız. Ta ki hep hayalini kurduğum, kişiye özel, bol opsiyonlu toplama araçlar satılmaya başlayana kadar. Aynen toplama bilgisayar alır gibi, kasa şu kasa tipinden olsun, motor şu kadar cc, iç donanımında şunlar şunlar mutlaka olsun, şuna gerek yok, jant çapı şu kadar inç olsun... vs.vs.Çok mu ütopik sizce?
Aslında otomotiv sektörünü pek bilmem. Pek değil hiç bilmem. Ama hayalini kurduğum sistem, birazcık da araba üreten firmaların tüketicilere olan dayatmalarına bir tepki. Şöyle ki: A veya B segmentinde bir araçta E segmentinde bulunan konforu ve güvenlik donanımlarını bulmanız çok zor. Örneğin kasası küçük ama motor gücü fazla, iç donanımı da lüks olan bir araç bulmanız imkansız gibi. Aynı şekilde D veya E segmentindeki bir araçta da maliyeti aşırı yükselten bir sürü -kanaatimce gereksiz- donanım bulunuyor. Kendiliğinden yanan farlar, kendiliğinden çalışan silecekler, sürücüye ayrı, yolcuya ayrı sıcaklıkta hava üfleyen dual klima vs. vs.. Bu örnekleri çoğaltmak mümkün.İstiyorum ki; müşteri önce alacağı araba markasını belirlesin. Diyelim ki Toyota'da karar kıldı. Sonra Toyota'nın ürettiği kasa tiplerinden birini ve rengini seçsin. Ardından yine Toyotanın üretmekte olduğu motorlarladan birini seçerek, motor gücüne ve yakıt türüne karar versin. Daha sonra güvenlik donanımlarının seçimini yapsın. Hava yastığı sayısını kendisi belirlesin meselâ. Yine döşeme rengini, stilini kendisi seçsin. Tabiki burada da güvenlik açısından ve mühendislik açısından bazı kısıtlamalar ve mecburiyetler olacaktır. Ama bu mecburiyetler güvenlik gerekçesiyle olmalı ticari kaygıyla değil. Yani sözün özü dostlar; müşteri alacağı arabayı, üreticilerin kendisine dayattığı modeller arasından değil, zevkine ve bütçesine göre kendisi belirlemeli. Ne dersiniz?...
Dip Not: Bedava peynir; Sadece "Fare Kapanı"nda olur.
Bu arada yazmaya korktum konuya valla Avensisciler akın etmiş resmen