0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.
s lerin sadece motorunu ele alacak olursan evet spor serisi diyebiliriz ama audinin asıl sporları RS lerdir. sahibindende biraz S serisi ilanları var onları bir incele derim.BMW demişken X6//M den haberin vardır,bak işte oda benim vazgeçilmezim olmaya aday çift turbo 555 hp fabrika çıkışı gücü olan bir suv diycem suv değil spor araba diycem oda değil
s serisini biliyorum.. ama dediğim gibi prestij model değiller.. bmwnin her modelinden haberim var ancak x6M beğendiğim bir araç değil çok.. tarzım değil. zaten x6ya binecek olsam 3.0 dizeline binerim, M modeline değil.. gerçekçiyim zaten SUV(sports utility vehicle) değil x6M modeli, SAV(sports activity vehicle)
19 litre şehir içi tüketimi ile zaten bize birkaçyüz beden büyük bencede audi baştan aşağı presitj zaten şaka bir yana S ler zaten siparişle getirtilir genelde, audi müdürleri ve bence işini bilen iş adamları biniyorlardı bir zamanlar.
...Onun hesabı şimdi işin japonu felan kalmadı kalmadı 2000 yılından bu yana araçlarda her türlü malzem çalma var bu aracı hafifletmek babında olsun performans olsun ne olursda olsun adını siz koyun artık ama kaliteden ödün verme işin içinde var artık.
Süleyman Bey buna çalma demeyelim de rekabetten ve artan üretim adetlerinden dolayı, modellerin yenilenme sürelerinin kısalması ve üreticilerin test aşamalarını kısaltmaları dersek daha doğru olur sanırım. Araçlar büyüdükçe ağırlıkları hafifletmek için yalıtımdan ödün verilebiliyor. Fakat üreticilerin performans konusunda ödün verdiklerini söylemek haksızlık olur. Çevre ile ilgili normalar ve düzenlemelere uymak adına emisyon miktarları sürekli sınırlandırılıyor. Buna rağmen aynı hacimli motorlardan alınan güç değerleri sürekli artışta.
bu durumun alışkanlık bir alakası olduğunu düşünmüyorum,beklentileri karşılamakla alakalı bir durum olabilir.