Hoşgeldiniz
Ziyaretçi
. Lütfen
giriş yapın
veya
kayıt olun
.
Aktivasyon eposta
nız mı yok?
Aralık 10, 2025, 22:59:16
↓
Buradan sitemiz içinde arama yapabilirsiniz
Ana Sayfa
Forum
Yardım
Giriş Yap
Kayıt Ol
Toyota Club Türkiye
»
Sosyal
»
Sohbet - Otomobil
»
Konu:
otomobil sözlüğü ( merak ettiğiniz hemen hemen herşey burda)
Yazdır
Sayfa: [
1
]
Gönderen
Konu: otomobil sözlüğü ( merak ettiğiniz hemen hemen herşey burda) (Okunma sayısı 1228 defa)
0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.
(Gizli Üye)
Hiperaktif Toyotacı
Araç: Avensis
Kan Grubu: B-
Kilometre: 115000
Model Yılı: '11
1 kere teşekkür edildi
otomobil sözlüğü ( merak ettiğiniz hemen hemen herşey burda)
«
:
Şubat 19, 2011, 11:48:06 »
A Sütunu:
Otomobilin orta gövdesinin önünde yükselen, tavanı taşıyan sağ ve sol köşede bulunan ve içinde pasif güvenlik destekleri olan sütun.
ABS:
Almancadaki Anti-Blockier System'in kısaltmasından oluşur. Bunu bazı firmalar ALS (Anti-Lock System) adıyla da kullanıyor. Tekerleklerin frenleme sırasında kilitlenmesini önler. Bu sistemde her bir tekerlekteki algılayıcılar yoluyla ABS'nin beynine tekerleklerin durumu hakkında bilgi gönderilir. Tekerleğin durduğu iletildiğinde sistem devreye girerek freni kısa bir süre için serbest bırakır. Frenleme sürdüğü için yeniden tekerlek kilitlenir ve sistem yeniden freni serbest bırakır. Bütün bunlar aslında frenleme sırasında bazı sürücüler tarafından uygulanan "pompalama" işleminin makine tarafından yapılan biçimidir. Doğal olarak, bu sistem çok daha çabuk ve etkili bir şekilde çalışır. ABS ile ilgili yanlış bir inanış fren mesafesini "her zaman" kısalttığıdır. Genel olarak bakıldığında otomobillerin çoğunda ABS sayesinde fren mesafesi biraz daha kısadır ama bazılarında ABS ile fren mesafesi değişmez ya da biraz daha uzun olabilir. Ama ABS'nin esas işlevi frenleme sırasında direksiyon kontrolünü sağlamaktır. Böylece, bir virajda lastikleri kilitleyecek kadar sert fren yapıldığında araç viraj dışına kaymadan normal çizgisine yakın bir çizgide frenleme yapabilir. Ya da, frenlemeye rağmen araç duramayacaksa öndeki araç ya da engele çarpmamak için direksiyonu kırarak yana geçebilir ve böylece kaza önlenmiş olur. ABS' li araç kullanan sürücülere uyarı: A.B.D.'de yapılan bir araştırmaya göre ABS' li araç kullanan sürücülerin daha fazla kaza yaptığı ve bu kazalarda araçların daha fazla hasar gördüğü belirlenmiş. Bunun nedeni ise, ABS'nin nasıl kullanılacağının doğru bilinmemesi. ABS ile ilgili olarak şunların akılda tutulması gerekir: Birincisi, ABS ancak herhangi bir tekerlek kilitlendiğinde devreye girer. Yani tekerlekler kilitlenmediği sürece normal bir fren gibi kullanılır (yani, fren yapılır). İkincisi, ABS' li araçların fren pedallarına normal frenlerde olduğu gibi basılır; hafif fren için biraz, sert fren için daha sert gibi. Yapılan araştırmada Amerikalı sürücülerin araçta ABS bulunmasına güvenerek frene az bastığı ve bu nedenle (sürücüye bağlı olarak) daha çok kaza ve hasar meydana geldiği belirlenmiş
AC - Klima Sistemi:
Aracın içindeki havanın sıcaklığını ve nem oranını ayarlayan sistem.
Acil Durum Freni:
Hidrolik fren sisteminden ayrı olarak çalışan, acil durumlarda aracı durdurmaya veya yavaşlatmaya yarayan fren sistemidir.
Ackermann Direksiyon Sistemi:
Araç dönerken içte kalan tekerleğin daha keskin bir dönüş yapmasını sağlayan bir sistem
Adezyon:
Sıvıların veya madenlerin birbirlerine yapışmasını sağlayan kuvvete adezyon denir.
Aerodinamik:
Aerodinamik, araçların havanın içinde nasıl hareket ettiğini inceler. Aerodinamik genelde hava ile havanın içinde hareket eden katı kütleleri inceleyen bir bilim dalıdır. Otomobillerin hava sürtünme katsayısının düşük olması ve havanın içinden daha kolay geçebilmesi, aracın dengesini ve yakıt tüketimini olumlu etkileyen faktördür.
Airbag (Hava Yastığı) - SRS (Suplementary Restraint System) :
Hava yastığı çarpışmalara karşı yolcuyu koruma derecesi son derece yüksek olan bir ek koruma sistemidir. Hava yastığı bir çarpışma sırasında algılayıcılardan gelen uyarı sonunda şişerek, çarpışma yönünde yolcuyu karşılayan koruyucu bir kalkan oluşturur.
Akıcılık Derecesi (Viskozite) :
Bir sıvının dar bir boğazdan akabilmesine o sıvının akıcılık derecesi denir. Bu, belli bir hacimdeki sıvının belli bir çaptaki delikten akma zamanıdır. Akıcılık derecesi viskozite ile ifade edilir.
Aks:
Üzerinde bir veya daha fazla tekerleğin döndüğü otomobil eksenine dik bir mildir.
Aks Mesafesi ("muhterem aks kafasi" Mesafesi) (Aks Açıklığı):
Ön tekerleklerin merkezi ile arka tekerleklerin merkezi arasındaki uzaklıktır. Büyük aks mesafesi, aracın dengesini ve sürüş özelliklerini olumlu olarak etkileyen bir faktördür.
Akselerometre (İvme ölçer):
Aracın ivmelenmesini ölçen alet.
Aktarma Organları:
Motor gücünü tekerleklere aktaran parçalar.
Aktif Güvenlik Sistemleri:
ABS, ESP, mesafe kontrol sistemi gibi aracın kaza yapmasını engellemeye çalışan ve güvenliği arttıran sistemlerdir.
Aktif Gergili Emniyet Kemeri:
Bu tip bir sistemde özel bir algılayıcıya bağlı bir gergi sistemi devreye girerek, yolcu, emniyet kemeri üzerine yüklenmeden önce kemeri gerer. Böylece yolcunun hareketi en aza indirgenmiş olur.
Akümülatör:
Akümülatörler elektrik enerjisini kimyasal enerji halinde depo ederek, devrelerine elektrikli alıcılar bağlandığı zaman bu kimyasal enerjiyi tekrar elektrik enerjisine çeviren araçlardır.
Ana yataklar:
Ana yataklar, motorda krank milini taşıyan yataklardır.
Antifriz:
% 50 glycol + % 50 su karışımı bir sıvıdır. Soğutma sisteminde bulunan radyatör içindeki su, soğuk havalarda donarak genleşebilir ve soğutma sistemine zarar verebilir. Radyatörde bulunan suya ilave edilen antifriz suyun donmasını engeller. Antifriz ayrıca radyatörü ve soğutma sistemini pas ve korozyondan korumak amacıyla da kullanılır.
ASR - Patinaj önleme Sistemi:
Kaygan yol koşullarında özellikle kalkış anında otomobilin patinaj yapmasını engelleyen sistem
Ateşleme avansı:
Silindirde sıkıştırılan yakıt-hava karışımının ateşlendikten sonra tamamen tutuşabilmesi için gereken süredir.
Ateşleme bobini:
Ateşleme sisteminin bir parçasıdır. Transformatör gibi görev yaparak batarya voltajını yüksek volta yükseltir.
Ateşleme noktası:
Motorinin sıkıştırılma sonucunda silindir kafasındaki sıcak gazların içine püskürtüldüğü anda kendiliğinden ve hemen ateş alma sıcaklık noktasına ateşleme noktası denir.
Ateşleme sıçraması:
Yanlış bujinin karışımı tutuşturmasına ateşleme sıçraması denir. Ateşleme sıçraması genellikle buji veya distribütör kapağının ya da tevzi makarasının hatalı oluşundan meydana gelir.
Ateşleme sırası:
Motor silindirlerinin ateşlenme sırası veya silindirlerde güç zamanının meydana geliş sırasıdır.
Ateşleme sistemi:
Otomobil motorlarında silindirlerde sıkışan hava-yakıt karışımının yakılabilmesi için bujilere yüksek voltajlı kıvılcım sağlayan sistemdir. Ateşleme sisteminde batarya, ateşleme bobini, distribütör, kablolar ve bujiler vardır.
Atmosferik basınç:
Dış hava ağırlığının aşağıya doğru basma kuvvetine atmosferik basınç denir.
AWD - All Wheel Drive:
Araçlarda kullanılan bir tür tüm tekerleklerden çekişin sağlandığı sistem. Genellikle off-road amaçlı kullanılmayan bir sistemdir.
AWS - All Wheel Steering:
Direksiyonun dört tekerleği birden yönlendirebildiği sistem.
Ayarlanabilir Amortisörler:
Yol durumuna göre yumuşaklığı ayarlanabilen bir tür amortisör sistemi.
B
B Sütunu:
Otomobilin orta gövdesinin ortasında yükselen, tavanı taşıyan sağ ve sol tarafta bulunan sütun.
Baga:
Supap yuvalarına takılan madeni halka. Genellikle yüksek sıcaklığa dayanabilen malzemeden yapılır ve egzoz yuvalarına takılır.
BAS - Brake Assist System:
Ani frenlemede fren hidroliği içindeki basıncı arttıran ve her tekerde eşit fren gücünün oluşmasını sağlayan sistem
Basınçlı kapak:
Soğutma sistemini basınç altında çalıştıran supaplı bir kapak olup, suyun kaynamasını ve kaybını önler.
Baskı yatağı:
Kavrama pedalına basıldığı zaman, baskı parmaklarını bastırarak motorla güç aktarma organlarını ayırır.
Benzin:
Ham petrolden elde edilen ve motorda yakıt olarak kullanılabilen bir hidrokarbondur.
Beygir gücü:
Belli miktarda bir güç ölçüsü: dakikada 33.000 ft-lb'lik (foot-pounds) veya saniyede 75 kg metrelik iş.
BHP - Brake Horsepower:
Tekerlekler veya kardan mili yerine "genellikle" krank milinden ölçülen ve motor tarafından üretilen gerçek gücü gösteren ölçüdür. Bu ölçümde vites kutusu, alternatör, diferansiyel, su pompası gibi parçalar bağlı değildir. "Brake Horsepower" denmesinin sebebi mildeki gücün bir frenleme mekanizması tarafından absorbe edilmesiyle ölçülür
Biyel yatağı:
İçinde krank mili biyel muylusunun döndüğü, biyel başındaki yatak.
Boxer motor:
Silindirleri yatay bir düzlem üzerinde ve krankın iki tarafında bulunan yatık silindirli motor.
Buji:
İki elektrotu ve porseleni bulunan bir parçadır. Motor silindirlerinde bir kıvılcım atlama aralığı sağlayacak şekilde yapılmıştır.
Buji Tırnak Aralığı (Buji Elektrot Aralığı):
Bataryalı ateşleme sisteminde buji tırnak aralığı genellikle 0,6 - 0,8 mm arasındadır.
C
C Sütunu:
Otomobilin arka tarafındaki, tavanın arka kısmını ve arka camı taşıyan sütun.
CBC - Cornering Brake Control:
Arka akstaki frenlerin optimal kullanımını sağlayan yardımcı fren sistemi.
Cabriolet (Cabrio):
Üstü tümüyle açılabilen araçlara verilen isim.
CDI - Common-rail Direkt Injection:
Bosch tarafından geliştirilen dizel yakıtın yaklaşık 1350 bar basınç ile yanma odasına püskürtülmesini sağlayan sistem. Common-rail sisteminde her enjektörden silindirin o anlık ihtiyacı kadar motorin geçiyor. Böylece yakıt tüketimi azalıyor ve performans artıyor.
Coupe:
İki bazen de üç kapılı olarak tasarlanan ve sert tavanlı, üstü açılmayan, dört ya da beş kişinin seyahat edebildiği otomobillerdir.
Concept otomobil:
"Kavram otomobilleri" de denilen, henüz üretime girmemiş, muhtemelen de girmesi planlanmayan otomobillerdir. Bu araçlar, genel olarak gelecekte üretilmesi planlanan araçlarda kullanılabilecek teknolojik yeniliklerin sergilenmesi amacını taşır. Bu tür araçların çok azının üretimine karar verilir.
D
Debriyaj (Kavrama):
Pedalla harekete geçirilen ve motorla vites kutusunun bağlantısını keserek vites değiştirilmesini sağlayan sistem.
Değişken Supap Ayarı (Zamanlaması):
Bir supabın, üst ve alt ölü noktalardan tam olarak kaç derece önce açılması ve kapanması işleminin zamanlamasıdır.
DIN -Deutsches Institut für Normung:
Tüm ölçümlerde kullanılan Alman endüstri normu, 1 DIN= 1.12 SAE
Dıştan Yanmalı Motorlar:
Yakıtın dışarıda yakılması ile üretilen ısı enerjisini mekanik enerjiye dönüştüren motorlar. Otomobillerde kullanılmaz.
Dişli:
Bir milden diğerine dönme hareketini ileten, güç aktarımında kullanılan parçalardır.
Dişli Oranı:
Birbirlerinin dönmesini sağlayan iki dişlinin veya milin dönme oranlarıdır.
Dişli Yağları:
Hassas olarak işlenmiş dişli yüzeylerinde kullanılan yağlardır. Bu tür dişli yüzeylerinde korozyona ve yağın kalınlaşmasına neden olacak maddelerin meydana gelmemesi için dişli yağlarının kimyasal stabiliteye sahip olmaları gerekmektedir.
Diferansiyel:
Otomobil viraj alırken iç ve dış tekerleklerin farklı hızlarda dönmesini sağlayan dişli çark sistemi
Dimming Mirror (Autodimming):
Dikiz aynalarında kullanılan duyarlı aynanın ışığı daha yoğun kırarak, kararması.
Diyot:
Transistorlü ateşleme sisteminde kullanılan parçalardır. Diyotlar, bir voltaj rölesi gibi görev yaparak, transistörü aşırı voltajın etkisinden korur.
Distribütör:
Yüksek voltajlı akımı, motorun ateşleme sırasına göre bujilere dağıtan elektrik sisteminin bir parçasıdır
Distribütör Kapağı:
Genellikle bakalitten imal edilen bir kapaktır. Kapak içinde, ateşleme bobininden gelen yüksek voltajın bujilere iletilebilmesi için motor silindir sayısı kadar eşit aralıklı madeni uçlar bulunmaktadır.
Dizel çevrimi:
Dizel motorlarda motorin, silindire emilerek sıkıştırılmasının ardından püskürtülür ve daha sonra sıkıştırılan havanın sıcaklığı ile tutuşur. Dizel motorlarda bu şekilde gerçekleşen çalışma düzenine dizel çevrimi denir.
Dizel motorlar:
Dizel yakıtı yani mazot ile çalışabilen motorlardır. Bu tür motorlarda, pistonu itecek patlamanın olabilmesi, mazotun iyi yanabilmesi için yakıt yüksek basınçlı enjektörlerle pompalanır ve yanma odasının daha fazla ısınması sağlanır.
Disk frenler:
Bu tür fren sistemleri, ısıya dayanıklı materyallerden yapılan fren balatalarının, tekerleğe monte edilmiş diskleri sıkması prensibiyle çalışır. Disk frenler, kampana olarak bilinen sistemlerden daha iyi sonuçlar vermekte ve yüksek performanslı araçlarda da bu nedenle disk frenler tercih edilmektedir
DOHC - Double Over Head Camshaft:
Her silindir sırasının üstünde bulunan çift eksantrik mili.
Donma Noktası:
Yakıtın katılaştığı veya donduğu ısı derecesine donma noktası denir. özellikle motorin soğuk havalarda kristalleşerek donabilir.
Dönüş Dairesi çapı:
Aracın dönebileceği en küçük dairenin dış çapıdır.
Döner Pistonlu Motor (Rotary Motor) (Wankel Motor):
1954 senesinde Felix Wankel tarafından geliştirilmiş bir motor türüdür. Bu motorda silindir geometrik elips biçimi şeklindedir. Bu motorun çalışma prensibi kısaca, yakıt odasına sahip blok içinde üçgen şeklinde bir döner pistonun dönerek, silindir içinde değişik yakıt hacimleri ve sıkıştırma oranları meydana getirmesidir.
Dört Zamanlı Motorlar:
Dört zamanlı Otto motoru prensiplerine göre geliştirilmiş olan dört zamanlı çalışma sistemi olan motorlardır. Bu dört çalışma zamanı emme, sıkıştırma, iş (güç, yanma, genişleme) ve egzoz olarak sıralanır.
E
EBD - Electronic Brake Distributor:
Fren gücünün dört tekerlekte eşit olmasını sağlayan hidrolik dağılım destek sistemi.
EGR - Egzoz Gazı Devir daim Sistemi:
Dizel araçlarda egzoz gazlarının devir daimini ve böylelikle tüm yakıtın atmosfere verilmeden yanmasını sağlayan bir sistemdir. Bu proses egzoz gazındaki Nox bileşenlerini azaltır.
Egzantrik:
Merkezden kaçık.
Egzoz Emisyon Kontrolü:
Egzoz gazındaki zehirli maddeleri azaltmaya yönelik yapılan işlemlerdir. Genel olarak iki grupta incelenir. 1- Zehirli gazların oluşumunu önleyen sistemler, 2- Bu gazları oluştuktan sonra yok etmeye çalışan sistemler.
Egzoz Emisyonları:
Motordaki yanma sonrası dışarı atılan yanmamış hidrokarbonlar, karbon monoksit, nitrojen oksitleri ve diğer zehirli gazların tümü.
Egzoz gaz analizörü:
Egzoz gazlarını analiz ederek, karbüratörün çalışmasını değerlendirir.
Elektronik Stabilite Programı (ESP):
ESP kısaltmasıyla bilinen sistem, temel olarak aracın ani manevralarda savrulmasını önlemek amacıyla geliştirilmiştir. Sistem, aracın kaydığı yönü ve doğrultuyu algılayıcılar sayesinde belirleyip, gerektiğinde ilgili tekerleklerin frenlemesini veya bu tekerleklere daha fazla güç uygulanmasını sağlayarak dengenin bozulmamasını sağlıyor. Otomobilin savrulma ihtimaline karşı dört tekerleğin dönüşünü sürekli kontrol eden sensörler ile gerektiğinde tek bir tekerleğe bile fren yaptıran ve amortisörlerin hareketini de kontrol eden sistem.
Elektronik ateşleme sistemi:
Elektronik ateşleme sistemi, manyetik alandaki değişmelerin meydana getirdiği elektrik akımı prensibine dayanır ve klasik ateşleme sistemindeki mekanik ayırıcılar, platin ve meksefe yoktur.
Elektrik sistemi:
Otomobilde, motoru ilk hareket için elektrikli olarak döndüren, motorun silindirlerinde sıkışan hava-yakıt karışımını ateşlemek için yüksek voltajlı kıvılcım sağlayan, lambaları yakan, kalorifer motorunu, radyo vb gibi aletleri çalıştıran bir sistemdir. Bu sistemde marş motoru, kablolar, batarya, şarj dinamosu, regülatör, distribütör ve ateşleme bobini gibi kısımlar vardır.
Elektrikli Yakıt Pompası:
Kamyon, otobüs gibi genellikle ağır hizmet tipi araçlarda bulunan elektrikli yakıt pompası, aracın bataryasından veya şarj dinamosundan aldığı akımla çalışarak, yakıt deposundan karbüratöre yakıt aktarır.
Elektrolit:
Sülfirikasit ve saf su karışımından ibaret olup, akümülatör içerisindeki kimyasal reaksiyona yardım eden sıvıdır.
Emme manifoldu:
Karbüratörden motorun silindirlerine karışım akımını sağlayan, bir seri borudan yapılmış motor parçasıdır.
Emme manifoldunun ayarlanması :
Emme manifoldunun süper şarj etkisi gösterebilmesi için belli bir uzunlukta ve hacimde yapılmasıdır.
Emme stroku:
Üst ölü noktadan alt ölü noktaya olan piston stroku. Emme zamanında emme açılarak silindire hava-yakıt karışımı girer.
Emme supabı:
Emme zamanında açılarak silindire hava-yakıt karışımının girmesine izin veren supaptır.
ETC - Electronic Traction Control:
Elektronik çekiş kontrol sistemi.
Etil:
Kurşun tetraetil.
Kayıtlı
Hattı müdafa yoktur sathı müdafa vardır o satıhta bütün vatandır. K.Atatürk
Toyota Club Türkiye
otomobil sözlüğü ( merak ettiğiniz hemen hemen herşey burda)
«
:
Şubat 19, 2011, 11:48:06 »
(Gizli Üye)
Hiperaktif Toyotacı
Araç: Avensis
Kan Grubu: B-
Kilometre: 115000
Model Yılı: '11
1 kere teşekkür edildi
Ynt: otomobil sözlüğü ( merak ettiğiniz hemen hemen herşey burda)
«
Yanıtla #1 :
Şubat 19, 2011, 11:50:27 »
F
F tipi motor:
Bazı supapları silindir kapağında bazıları silindir bloğunda bulunan bir tip motordur.
Fabrika verileri: Bir otomobilin performans, motor gücü, tüketim, lastik ebadı gibi unsurları hakkında üreticisi tarafından yürütülen testler sonucunda ortaya çıkarılan ve kataloglarında yer alan değerlerdir
Fakir Karışım:
Fakir karışım, benzinin birim ağırlığının havaya nazaran daha az oranlarda olması ve yanma işlemi için gerekli oranda oksijen ile birleşememesidir.
Fren:
Herhangi bir hareketle cismin veya makinenin hareketini yavaşlatan veya durduran düzendir.
Fren Balatası:
Fren pedalına basıldığı anda fren kampanasına sürterek yavaşlama ve durma etkisi yaratan parçalardır. Fren balataları yarım daire şeklinde kavis verilmiş metal parçalarıdır.
Fren Boşalması:
Balataların aşırı ısınmasından dolayı frenlerin tutmaması.
Fren Diski:
Merkez pompasından gelen hidrolik basınç, fren diskindeki pistonları etkileyerek fren pabuçlarını açar ve frenleme için kampana iç yüzeyine temas ettirir.
Fren Destek Sistemi:
"Break Assist System" olarak bilinen sistem, ABS'nin çalışması için gerekli azami fren basıncına, pedal üzerinde çok büyük kuvvetler uygulamaksızın ulaşılmasını sağlar. ideal frenlemeyi sağlamak amacıyla son yıllarda üretilen otomobillerde standart olarak yer almaya başlayan sistem, durma mesafesinin kısalmasını da sağlıyor.
Fren Kampanası:
Dökme demirden veya alüminyumdan yapılır. Fren kampanası fren pabuçlarının etrafında döner ve pabuçlar açıldığında kampananın iç yüzeyine sürterek frenleme gerçekleşir.
Fren Merkez Silindiri:
Araçlarda güvenliği arttırmak için fren sistemi iki bölüme ayrılmıştır. Böylece bir taraf çalışmasa da frenler 2 tekerleğe kumanda eder ve aracın durması sağlanır. Fren merkez silindiri bu iki devrenin çalışması için gerekli basıncı sağlar.
Fren Silindiri (Tekerlek Silindiri):
Tekerlek silindirinde bulunan pistonlar, merkez pompasından gelen basınç yardımıyla fren sistemini harekete geçirir.
Fren Yağı (Fren Sıvısı):
Hidrolik fren sistemlerinde kullanılan özel yağ
G
Gasoline Direct Injection (GDI):
Tıpkı dizel motorlarda olduğu gibi yakıtın, yanma odalarına yüksek basınçlı pompalar (enjektörler) aracılığıyla püskürtülmesi prensibiyle çalışan benzinli motorlardır. ilk kez Mitsubishi'nin kullandığı sistem, gerek performans, gerekse de yakıt tüketimi ve daha az atık gaz konusunda büyük avantajlar sağlıyor.
Mitsubishi Motors tarafından geliştirilen sistem direkt olarak benzini yanma odasına püskürtür.
Gaz kelebeği:
Karbüratör karışım boğazının alt tarafında bulunan yuvarlak bir disktir. Ekseni etrafında dönerek silindirlere giden karışım miktarını artırır veya eksiltir.
Geri Vites Dişlisi:
Geri viteste giriş mili ile çıkış milinin arasında bulunan ek dişli. Bu dişli sayesinde çıkış mili ve tekerlekler ters yöne döner.
Gerilim (Voltaj) Regülatörü:
Elektrik sisteminde dinamonun çıkış voltajını ve akımını kontrol ederek dış devreyi aşırı voltajdan ve dinamoyu aşırı akımdan koruyan düzen
Gösterge Paneli:
Kilometre saati, devir göstergesi ve araçta kullanılan sistemlerle ilgili diğer göstergelerin bulunduğu bölüm.
H
Hacimsel verim:
Gerçek çalışma şartlarında silindirlere giren karışım ağırlığının, normal şartlarda girmesi gereken karışımın ağırlığına oranıdır.
Hatchback:
Bagaj çıkıntısı olmayan arkası yere dik inen 3 veya 5 kapılı otomobil.
Hava Sürtünme Katsayısı:
Araçların hava içinde ne kadar dirençle hareket ettiğini gösteren bir katsayır. Bu katsayının düşük olması araçların dengesini ve yakıt tüketimini olumlu bir şekilde etkiler.
Hava Yastığı:
Hava yastığı çarpışmalara karşı yolcuyu koruma derecesi son derece yüksek olan bir ek koruma sistemidir. Hava yastığı bir çarpışma sırasında algılayıcılardan gelen uyarı sonunda şişerek, çarpışma yönünde yolcuyu karşılayan koruyucu bir kalkan oluşturur.
Hava-Yakıt Oranı:
Motora birim zamanda alınan hava ile yakıtın kütlesel oranıdır.
Havalı Süspansiyon:
Yaylar yerine basınçlı havayla dolu pnömatik silindirlerin kullanıldığı süspansiyon sistemi.
Hararet:
Bir aracın çalışması sırasında motor içinde açığa çıkan sıcaklık ve bu sıcaklığın dengede tutulması veya düşürülmesi için kullanılan suyun radyatör içindeki derecesidir.
Hava soğutmalı motor:
Aracın motorunda oluşan sıcaklığın, hava ile soğutulduğu motorlara verilen genel isimdir. Daha çok arkadan motorlu araçlarda kullanılan bu tür motorlarda soğutma, suyun değil havanın dolaşımıyla sağlanır.
Head-up Display:
Gösterge tablosundaki hız ve devir datasını ön cama rakamlar ile yansıtma sistemi
Hidrolik:
Güç aktarımında sıvı kullanan sistemlere verilen genel ad. Otomobillerin fren sistemlerinde kullanılır. İlk hidrolik sistemlerde su kullanılıyordu. Bugün ise su kadar çabuk donmayan sıvılar ve yağ kullanılmaktadır.
Hidrolik fren:
Fren pedalına basıldığı zaman fren pabuçlarını, fren kampanalarını hareket ettirmek için hidrolik basınç kullanan fren sistemidir.
Honlama:
Zımpara taşının silindir veya burç içinde döndürülerek talaş kaldırma işlemidir.
I
Isı Göstergeleri:
Motor ve radyatör içindeki sıcaklık derecelerini veren göstergelerdir.
Isıtma bujisi:
Kızdırma bujisi olarak da adlandırılan bu sistem, dizel araçların soğukken kolay çalıştırıl
i
İ.BG:
İç güç.
İç güç:
Motorun silindirleri içinde meydana gelen güçtür.
içten yanmalı motorlar: Benzinli ya da dizel motorlar gibi, yakıtın güç oluşturmak amacıyla içeride yanması prensibine dayanan motor türüdür. Dıştan yanmalı motorlarda ise, yakıt, motor için gerekli gücü sağlamak amacıyla motor bloğunun dışında bir bölmede yanma gerçekleştirir. Örneğin eski lokomotiflerde kullanılan buharlı motorlarda gücü sağlayacak olan buhar, yakıt veya kömürün ayrı bir kapta yakılması sonucu açığa çıkarılır.
İmmobilizer:
Motorun elektronik işletim sistemini kilitleyerek aracın çalışmasını engelleyen bir şifreli koruma sistemi.
İntercooler:
Turbo motorlarda havanın soğutulması için kullanılan ek soğutucudur. Soğutulan havada daha fazla oksijen molekülü vardır. Bu sayede motordan daha yüksek verim ve güç alınmaktadır.
J
Jikle mekanizması:
Benzinli motorlarda, motorun soğukken ilk çalıştırılması sırasında kullanılır. Karbüratörlü eski tip motorlarda rastlanan bu sistem, mekanik yani elle kumanda edilen ya da elektronik yani kendiliğinden devreye giren şekillerde bulunabilir. Prensipte jikle, karbüratörün hava kelebeğini kapatmak veya iyice kısmak suretiyle karışıma giren hava miktarını azaltırken, yakıtın akısını hızlandırıp zengin karışım elde edilmesini sağlar. Jikle, motor ısındığında elle veya elektronik olarak devre dişi bırakılarak, benzin harcamasının artama sinin ve aracın aşırı zengin karışım nedeniyle boğulmasının önüne geçilir.
K
Kam mili:
Bir dişli ya da zincir yardımıyla hareketini krank milinden alan, her silindirin emme ve egzoz supaplarını çalıştıran mil.
Karoseri:
Aracın saçtan yapılmış kısmıdır. Bu kısımda pencereler, kapılar, koltuklar, yolcu ve motoru koruyan kısım bulunur.
Karbüratör:
Motorda yanma işlemi için gerekli olan yakıt-hava karışımını düzenleyen ve bunu motorun ihtiyacına göre çeşitli oranlarda karıştıran bir mekanizmadır. arbüratör, ortasında dar bir kısım bulunan silindirik bir boru, yakıt fıskiyesi ve açılıp kapanan bir kelebek supaptan oluşur. Yuvarlak olan bölüme hava giriş boğazı, daraltılmış kısma ise Venturi boğazı denir.
Karbondioksit:
Karbondioksit, motordaki yanma sonucu ortaya çıkarak egzoz ile atılan bir gaz çeşididir. Karbondioksit ayrıca belli oranlarda atmosferde bulunan bir gazdır.
Karoser:
Şasiye monte edilen, aracın saçtan yapılmış kısmı.
Karter havalandırma sistemi:
Motor çalışırken havanın karterde devretmesini sağlayan sistemdir.
Karter:
Motorun alt tarafına bağlanan ve genellikle çelik saçtan yapılmış bir parçadır. Krank muhafazasının altını kapatır ve yağa depoluk eder.
Katalitik Konvertör:
Egzoz sisteminden atılan gazları zararsız hale getirmek için kullanılan parça.
Kavrama:
Araçta, motor krank mili ile güç aktarma organlarını birleştiren ve ayıran bir düzendir.
Kontrol paneli:
Konsol olarak da adlandırılan, aracın iç kısmında tüm göstergelerin ve düğmelerin topluca bulunduğu bölümdür.
KPH:
Hız birimidir. Bir saate gidilen kilometre cinsinden hızı gösterir.
Krank:
Doğrusal hareketi, dairesel harekete çeviren bir makine parçasıdır.
Krank mili:
Biyellerin bağlanması için kollu yapılarak, biyellerin doğrusal hareketini dairesel harekete çeviren bir mildir.
Kurşun tetra-etil:
Benzinin oktan sayısını yükseltmek veya vuruntuya dayanıklılığını artırmak için benzine katılan kimyevi maddedir.
Kurşunsuz Benzin:
Egzoz gazındaki kurşun emisyonunun çevreye verdiği zarar üzerine kullanılmaya başlanan yakıt çeşididir. Benzinde kurşun kullanılması motordaki detonasyonu azaltmak ve yakıtın oktan sayısını arttırmak ve ayrıca egzoz subapının yağlanmasını sağlar.
Katalitik Konvertör(Katalizör):
Motordan çıkan zararlı maddeleri zararsız maddelere dönüştürmek için araçlara takılır. Seramikten yapılan ve gözenekleri katalitik etki sağlayan maddelerle (katalizör) kaplı katalitik dönüştürücünün içinden geçen egzoz gazları reaksiyona girerek zararsız maddelere dönüşür. Dönüştürücüye NOx (Azot Oksit), CO (Karbon monoksit) ve HC (Hidrokarbonlar) olarak giren maddeler reaksiyon sonucunda canlılara zararsız N2 (Azot), CO2 (Karbon dioksit) ve H2O (su) olarak egzozdan dışarı verilir. Dizellerde ayrıca is parçacıklarını yakalamak için ek bir sistem ve EGR denilen (Exhaust Gas Recirculation) egzoz gazı devir daimi sistemi bulunur. Bazen performans arttırmak için katalitik dönüştürücünün iptali gündeme gelmektedir. Bu işlem araca ek güç sağlasa da çevreyi kirletmesine neden olduğu için kaçınılması gereken bir durumdur. Aracın egzozundan zararlı gazlar çıktığında bundan yine en çok kendimiz ve yakınlarımız zarar görür. Son olarak, katalizör ile katalizatör arasındaki dikkat edilmesi gereken farklılık: katalizör, katalitik etki sağlayan madde demektir, katalizatör ise katalitik etki sağlayan cihaz. Katalitik konvertör yerine katalitik dönüştürücü de denilebilir. Böylece herkes anlayabilir
L
LPG:
Likit, sıvılaştırılmış petrol gazının kısaltmasıdır
Kayıtlı
Hattı müdafa yoktur sathı müdafa vardır o satıhta bütün vatandır. K.Atatürk
(Gizli Üye)
Hiperaktif Toyotacı
Araç: Avensis
Kan Grubu: B-
Kilometre: 115000
Model Yılı: '11
1 kere teşekkür edildi
Ynt: otomobil sözlüğü ( merak ettiğiniz hemen hemen herşey burda)
«
Yanıtla #2 :
Şubat 19, 2011, 11:51:08 »
M
Manüel Şanzıman:
Vites değiştirme işlemlerinin tamamen sürücünün kontrolü altında olduğu şanzıman sistemidir. Tekerleklere iletilecek motor gücünün miktarlarını daha iyi ayarlamak, yakıt tasarrufu sağlamak, aracın performansını daha iyi kontrol etmek açısından avantajlı olduğu yönleri bulunur. Son zamanlarda üretilen otomatik şanzımanlara, tıpkı manüel şanzıman gibi sürücünün kontrol edebildiği, ancak debriyajın kullanılmadığı seçenekler de eklenmektedir.
Motor yağı:
Motor içindeki parçaların sürtünmelerini azaltarak, bu parçaların ömrünü uzatan veya motor içinde sürtünmeden doğan sıcaklığın artmasını engelleyen petrol bazlı sıvıdır. Sıcaklıkla birlikte özelliğini yitirmeye başlayan motor yağı, motor parçaları üzerindeki koruyuculuğunu kaybedeceğinden, parçaların da ömrünü kısaltabilmekte, motorun hararetinin artmasına neden olabilmektedir. Sentetik olarak üretilmiş çeşitleri de bulunmaktadır.
Metal kaplama:
Hazırlanmış bir madeni yüzey üzerine eritilmiş metal püskürtme işlemidir.
Metalin yorulması:
Tekrarlanan etki sonucu meydana gelen bir metal arızasıdır ve sonunda metalin çatlamasına neden olur.
Mikrometre:
Parçaların kalınlığını, dış ve iç çaplarını hassas olarak ölçen bir ölçü aletidir.
Motor:
Yakıtı yakarak güç elde eden makinedir. Güç kaynağı da denir.
Motor Yağı:
Motor içindeki hareketli parçaların aşınmasını, paslanmayı ve korozyonu önleyen yağ.
Motorin:
Dizel motoru yakıtıdır. Ham petrolün birinci kuledeki damıtılması sırasında, 200 - 380 derece arasında kaynama aralığından alınan üçüncü ana ürün, motorindir.
MPH:
Hız birimidir. Bir saate gidilen mil cinsinden hızı gösterir.
MPV - Multi Purpose Vehicle:
Ticari kullanıma da dönüştürülebilen çok amaçlı binek araç.
N
NASCAR:
Açılımı, National Association of Stock Car Auto Racing'dir. Amerika'da büyük ilgiyle izlenen ve güçleri 800 - 850 beygir arasında değişen motorlarla donatılmış araçların özel pistlerde kullanılmasıyla yapılan yarışları düzenler. ilk baslarda bu yarışlara katılan araçlar, hurda otomobillerin motorlarının güçlendirilmesiyle ortaya çıkarılıyordu. şimdilerde ise bu araçlarda kullanılan karoseriler, fabrikalar tarafından özel olarak geliştirilip, imal ediliyor. Motorlar ise, özel olarak geliştiriliyor.
Normal benzin:
Daha düşük oktanlı, ancak daha fazla kursun içeren benzin türüdür. Genellikle karbüratörlü araçlarda kullanılmakta.
Negatif İvmelenme (Deselerasyon):
Aracın yavaşlaması.
O
Oktan:
Benzinin motorda vuruntu yapmadan, düzenli bir şekilde yanabilme özelliği oktan sayısı ile belirtilir
Otomatik Hız Kontrolü:
Sürücünün ayağını gazdan çekmesine olanak tanıyarak, otomobili belli bir hızda tutabilen bir sistemdir. Bu sistemde, araç ayarlanmak istenilen hıza ulaştığında ilgili sistem ile ilgili bir düğmeye basılır ve ayak gaz pedalından çekilir. Sistem devreden çıkarılmak istendiğinde tekrar gaza basmak ya da ilgili düğmeye tekrar basmak yeterlidir.
Otomatik Vites:
Tekerleklere, motorun üzerindeki yük ve hıza uygun güç ve torkun iletilmesini sağlayan ve vites değiştirme işlemine gerek olmayan otomatik sistemdir. Otomatik vitesin sadece ileri, geri, boş ve park gibi seçenekleri vardır.
Overdrive (Ekonomi Vitesi):
Düşük yakıt tüketimi sağlayan vites. Bazı araçların beşinci vitesi (ya da varsa altıncı vitesi) aracın hızını artırmak için değil yakıt tüketimini düşürmek için tasarlanmıştır.
OHC - Overhead Cam:
Silindir sırasına dik yer alan eksantrik mili.
P
Park Freni:
El veya ayak ile çalıştırılan, otomobil park edildiğinde hareket etmesini önleyen, genellikle arka frenlere bağlı fren sistemi. (El freni)
Pasif Güvenlik Sistemleri:
Aracın ve yolcuların kaza anında ve sonrasında güvenliğini sağlayan sistemlerdir.
PDC - Park Distance Control:
Otomobilin tampon hizasında ses dalgaları ile boşluk kontrolü yaparak çalışan park yardım sistemi.
Propan:
Bir tür LPG yakıtıdır. Atmosferik basınçta -42 derecenin altında sıvı haldedir.
PSİ:
İnç kare başına libre olarak basınç sıvı ve gaz basınçlarını ifade etmek için kullanılır.
PS - Power Steering:
Hidrolik destekli ve hıza duyarlı elektrik motorlu direksiyon sistemi.
Pul (Layner):
Yatak boşluklarını arttırmak için kullanılan, madenden yapılmış bir parçadır.
R
Radyal Lastikler:
Radyal lastikler, kemer ve karkas katları lastik çevresine dik açı yapacak şekilde paralel olarak dizilen ve çeşitli katlardan oluşan lastiklerdir.
Rölanti:
Gaz kelebeği serbest durumda iken motorun yüksüz ve boş viteste çalışma devri.
Rölanti devresi:
Karbüratörde, motor rölantide çalışırken karışım sağlayan devredir.
Rölanti devri:
Gaz kelebeği serbest durumdayken, motorun yüksüz ve boşta çalışma devridir.
Radyatör:
Soğutma sisteminde, içeriden geçen suyu soğutur. Radyatör motordan sıcak suyu alır ve soğuttuktan sonra motora gönderir.
Rayba:
Üzerinde seri keskin bıçağı bulunan metal kesme aletidir. Rayba ayarlanıp delik içinde döndürüldüğünde delik yüzeylerinden talaş kaldırılır.
Regülatör:
Elektrik sisteminde dinamonun çıkış voltajını ve akımını kontrol ederek, dış devreyi aşırı voltajdan ve dinamoyu aşırı akımdan koruyan düzendir.
Roll Bar:
Bazı araçlarda bulunan ve bir "takla" kazasında sürücüyü koruyan arka taraftaki koruma barı.
Rotlar:
Direksiyon sisteminde, pitman kolunu tekerleklere birleştirirler.
RPM - devir/dakika:
Motorun 1 dakikadaki devri.
S
Sıkıştırma ile Yanma:
Motorda kıvılcım olmadan gerçekleştirilen yanmadır. Dizel motorlarda silindir içine alınan hava sıkıştırılarak üzerine yakıt püskürtüldüğünde yanmayı sağlayabilecek sıcaklığa çıkartılmasıdır.
Sıkıştırma Oranı:
Pistonun silindir içinde en aşağıdayken üstünde kalan hacmin, en üst konumdayken üstünde kalan hacme oranı. Benzin motorlarında iyi bir yanma ve yanma sonucu basıncı elde edebilmek için, karışımın sıkıştırılması ve sıkıştırıldıktan sonra ateşlenmesi gerekir. Benzin motorlarında sıkıştırma oranı istenildiği kadar arttırılamaz. Bunun nedeni ise, yükselen sıcaklık nedeni ile benzinin kendi kendine yanmaya başlamasıdır. Bu nedenle benzin motorlarında sıkıştırma oranı, karışımın kendi kendine tutuşmasına neden olmayacak şekilde gerçekleşir.
Sıkıştırma Zamanı:
Pistonun silindir içindeki en alt konumundan en üst konumuna ulaşıncaya kadar geçen zaman. Bu sırada supaplar kapalı ve hava-yakıt karışımı sıkışmaktadır.
Silindir:
Motorlarda gücü sağlayan hareketli parçalar olan pistonların yukarı aşağı (boxer motorlarda yatay yani sağa-sola) hareket ettiği silindir şeklindeki yuvalar. Motora güç sağlayan işlem olan ateşleme için hava ve yakıt karışımı silindire verilir, burada buji tarafından ateşlenir ve oluşan patlamanın gücüyle silindirin içindeki hareketi ileten parça olan piston aşağıya itilir. Aşağıya itilen piston da krank mili denilen ve diğer silindirlerdeki pistonların da bağlı olduğu bir mili döndürür. Bu mil, vites kutusu (şanzıman) yoluyla gücü tekerleklere aktarır.
Silindir Hacmi:
Silindirin hacmi cc yani, santilitre (ayrıca santimetreküp -cm3- de denir) olarak belirtilir. Bir motorun silindir hacmi 1.6 litre denildiğinde aslında bu yuvarlak bir rakamdır. Gerçek rakam 1598 cc ya da 1580 cc gibi bir rakamdır. Örneğin 4 silindirli bir motorda dört silindirin hacimleri toplamını gösterir. Silindirin taban alanı ile strokunun, yani, geometrik olarak düşündüğümüzde bir silindirin taban alanı ile yüksekliğinin çarpılmasıyla bulunur. Daha fazla tork elde etmek ya da daha yüksek devirli yapmak gibi amaçlarla motordaki silindirin çapı ve stroku daha büyük ya da daha küçük yapılmaktadır (hacim aynı kalarak).
Supap(Valf):
Otomobil terimlerinin çoğu gibi Fransızcadan Türkçeye geçmiş bir kelimedir, daha çok supap olarak kullanılmaktadır. İngilizceden yapılan çeviriler nedeniyle bazıları tarafından aynı şeye valf de denmektedir. Supap, silindirin üstünde yer alır ve açılıp kapanarak yakıt/hava karışımının silindire emilmesine ya da egzoz gazlarının silindirden atılmasına olanak tanır. Bu nedenle emme supabı ve egzoz supabı olarak ikiye ayrılır. 8V ve 16V gibi işaretler otomobilin kaç supaplı olduğunu gösterir. Motorlar çoğunlukla dört silindirli olduğu için bu iki ifadeyi en sık görürüz. 8V dört silindirli bir motorda 8 supap bulunduğunu yani her silindire iki supap düştüğünü (1 emme, 1 egzoz supabı) gösterir. Dört silindirli motor için kullanılan 16V (ya da 16 supap) ifadesi ise o motorda silindir başına 4 supap (2 emme, 2 egzoz) bulunduğunu gösterir. 24V ise altı silindirli bir motorda silindir başına 4 supap bulunduğunu gösteriyor. Ayrıca, örneğin Citroen'in 4 silindirli 12 supaplı (silindir başına 3 supap, 2 emme, 1 egzoz) turbo dizel motoru, son zamanlarda Volkswagen'de gördüğümüz 5 silindirli 20 supaplı motor (silindir başına dört supap) ve Ferrari'nin kullandığı silindir başına 5 supaplı motor (3 emme, 2 egzoz) gibi örnekler de vardır.
Susturucu:
Egzoz sisteminde, içinden egzoz gazları geçen ve gazların sesini azaltan sistem.
SUV - Sport Utulity Vehicle:
Sportif hobi amaçlı araçlar için kullanılan genel tanımlama.
Süper şarjör (Turbo şarjör):
Egzos manifoltuna entegre edilen turbo ünitesi motordan çıkan egzos gazının tahrikiyle dönmeye başlar. Bir mil sayesinde giren hava bölümüne de bağlı olan turbo sistemi silindirler içerisine daha çok hava girmesi için sistemi zorlamaya başlar. Bu sayede silindirler içine daha çok hava girmesi sağlanır. Daha çok hava daha şiddetli yanma demektir. Bu sayede yüksek oranlarda güç ve tork artışı sağlanır.
Sürtünme Katsayısı:
Herhangi iki yüzey arasındaki sürtünme kuvvetinin sürtünme yüzeyine dik gelen kuvvete oranıdır. Yüzeylerin şekline ve malzemeye göre değişiklik gösterir.
Süspansiyon Sistemi:
Süspansiyon sistemi, tekerleklerdeki titreşimlerin otomobilin gövdesine ulaşmasına ve gövdenin kontrolsüz olarak hareket etmesine engel olur.
SAE: Society of Automotive Engineers:
Amerikan motorlu araç mühendisleri birliği. Normları belirlerler.
Sedan:
Dört kapılı, bagaj uzantısı çok belirgin, binek otomobil tipi.
Senkromeç:
Vites değiştirilmesini kolaylaştıran, iki dişlinin hareketini ayarlayan vites kutusundaki parça.
Servo:
Emme manifoldunun emme gücünden yararlanarak ayak freninin çalışması sırasında fren pedalının gücünü kontrol eden aygıt.
SOHC - Single Over-Head Cam:
Motorun üst kısmında emme ve egzoz supaplarını çalıştıran tek kam mili.
Spoiler:
Aracın aerodinamik yapısına etki ederek hava sürtünmesini azaltan ve aracın yol tutuşunu arttıran bir parçadır.
Şasi:
Aracın önemli parçalarını kapsayan bir ünitedir. Genellikle karoseri dışında, otomobilin bütün parçalarını kapsar.
T
Takometre (Devir Göstergesi):
Krank milinin dakikada yaptığı devir sayısını sürücüye bildiren gösterge.
TDI - Turbo Diesel Injection:
Turbo beslemeli dizel enjeksiyon sistemi.
Tekleme:
Motorun bir veya birkaç silindirindeki ateşlemenin kusurlu veya ateşleme olmamasıdır.
Termostat:
Sıcaklık değişmesiyle çalışan bir parçadır. Motor soğutma sisteminde ve ısı kontrol klapelerinde çeşitli termostatlar kullanılır.
Tiptronic:
Vites geçişlerine manüel olarak da kumanda edilmesini sağlayan elektronik kontrollü şanzıman sistemi.
Tork anahtarı:
Cıvata ve somunlar sıkılırken uygulanan döndürme momentini gösteren, göstergeli özel bir anahtardır.
Tork:
Döndürme veya burma çabasıdır. Metre, kilogram veya pound-foot'la ölçülür.
Tork çubuğu (Torsiyon çubuğu):
Bir ucu süspansiyon sistemine bir ucu da şasiye bağlı olan ve burulma yöntemiyle yoldaki engebelerden kaynaklanan sarsıntıyı absorbe eden çubuk.
TPC - Tire Pressure Control System:
Jant içlerindeki gelişmiş sensörler ile çalışan elektronik lastik basınç kontrol sistemi.
Transistör:
Elektrik anahtarı gibi kullanılan bir elektronik düzendir. Bazı ateşleme sistemlerinde platinlerin ömrünü artırmak için kullanılır.
Trim:
Aracın içinde veya dışında kullanılan genelde metal ve plastikten yapılmış dekoratif parçalar.
Tubeless Lastik (İç Lastiği Olmayan Lastik):
İç lastiği olmayan, janta yapışan lastik yatağı sayesinde havanın tutulduğu lastik.
Turbo (-şarjör) (Süper şarjör):
Motora atmosferik basıncın üzerinde hava vererek küçük hacimlerden büyük güçler alınmasını sağlayan, gücünü egzoz gazının fiziksel etkilerinden alan bir çeşit pompa.
Türbülans:
Hava-yakıt karışımının silindirdeki hızlı dönüş hareketidir.
U
Uçuculuk yeteneği:
Sıvının buharlaşma kolaylığının ölçülmesidir.
W
Watt:
Uluslararası güç ölçün birimi. Kilowatt, motorun güç değerini elektrik gücü olarak gösterir. 1 kW= 1.34 ECE= 1.35 PS (DIN).
Üst ölü nokta (ÜÖN):
Pistonun silindir içinde yukarıya doğru çıkarken, biyel ekseninin silindir ekseni ile paralel hale geldiği anda durduğu ve ters yönde harekete başladığı noktadır.
Üstten kam mili:
Kam milinin silindir bloğu yerine, silindir kapağının üzerine veya silindir kapağına yerleştirilmesidir.
Üstten supaplı:
Supaplar yanma odasının üzerine silindir kapağına yerleştirilmiştir. I tipi motor.
V
V tipi motor:
Silindirleri V şeklinde, iki eğik düzlem üzerinde bulunan motorlara denir.
Vakum:
Havanın veya diğer maddelerin yokluğu veya eksik oluşudur.
Venturi:
Karbüratör hava boğazındaki daraltılmış kısımdır. Havanın hızını artırarak vakum meydana getirir ve havanın içine benzin karışmasını sağlar.
Viskozite:
Sıvıların akmaya karşı direncini gösteren bir terimdir. Kalın bir yağın viskozitesi, ince bir yağın viskozitesinden daha fazladır.
Volan:
Krank miline bağlanan madeni bir tekerlektir. Aynı zamanda kavramaya yataklık eder ve ilk hareketi vermeye yarayan volan dişlisini de üzerinde taşır.
Vuruntu:
Silindirde karışımın çok hızlı yanması ile meydana gelen çekiçleme şeklindeki vuruntudur.
Z
Zaman ayarı:
Motorda supapların zaman ayarının veya ateşleme zamanı ayarının yapılmasına verilen isimdir.
Kayıtlı
Hattı müdafa yoktur sathı müdafa vardır o satıhta bütün vatandır. K.Atatürk
(Gizli Üye)
Hiperaktif Toyotacı
Bir kere TOYOTA, hep TOYOTA
Araç: Corolla
Kan Grubu: A+
1 kere teşekkür etti
4 kere teşekkür edildi
Ynt: otomobil sözlüğü ( merak ettiğiniz hemen hemen herşey burda)
«
Yanıtla #3 :
Şubat 19, 2011, 12:10:52 »
http://www.toyotaclubtr.com/index.php?topic=30271.msg402638#msg402638
Kayıtlı
Yumuşak huylu isem kim demiş uysal koyunum; kesilir belki ama çekmeye gelmez boynum.
Yazdır
Sayfa: [
1
]
Toyota Club Türkiye
»
Sosyal
»
Sohbet - Otomobil
»
Konu:
otomobil sözlüğü ( merak ettiğiniz hemen hemen herşey burda)