Konu: Diş sağlığıyla ilgili doğru ve yanlışlar

[(Gizli Üye)]

Bembeyaz dişlere sahip olmada ilk adım, diş sağlığı hakkında bilinçli olmaktır.

“Dişlerimi karbonatla bastırarak fırçalıyorum ki beyazlasın”, “Diş taşlarımı temizlettim, daha da kötü oldu”, “ Diş ağrısına kolonya iyi geliyor”… Hangisi doğru hangisi yanlış? Maalesef halk arasında doğru bilinen yanlışlar diş kayıplarından, diş eti rahatsızlıklarına kadar pek soruna neden oluyor. Bu nedenle diş sağlığına oldukça bilinçli bir şekilde yaklaşmamız gerekiyor. İşte diş hastalıklarında doğru bilinen yanlışlar…

“Dişlerimde önemli bir problem yoksa, diş hekimine gitmeme gerek yok. Nasıl olsa problem olsa hissederim.” (YANLIŞ)
Genelde aksayan diş hekimi kontrolleri erken teşhisi imkansız kılar. Erken tanıyla saptanıp en kolay yolla çözülebilecek diş probleminiz için, daha fazla zaman ve para harcamak zorunda kalabilirsiniz.

“Dişlerimi çok sert fırçayla bastıra bastıra, çok uzun süre ve çok sık fırçalıyorum. Ama buna rağmen dişlerim beyazlamıyor, rengi hep aynı.” (YANLIŞ)
Fırçalamadaki amaç, ağız hijyenimizi en iyi seviyede tutup, dişlerimizi en iyi şekilde temizlemektir. Dişleri çok sert fırça, çok sert kuvvetle, çok uzun süreyle fırçalama, mine tabakalarında aşınmaya neden olur. Dişin alt tabakasının ortaya çıkması, hassaslaşmasına ve daha sarı görünmesine neden olur. Memorial Suadiye Tıp Merkezi Diş Hastalıkları Bölümü’nden Dt. Aslı Tapan, bir diş hekimi yardımıyla ağız bakımı yöntemlerinin ve etkin ürünlerin saptanarak belirlenmesi gerektiğini söylüyor ve “Eğer dişlerde kalıcı bir beyazlık arzulanıyorsa, yine diş hekimi kontrolü ile yapılacak uygun beyazlatma yöntemlerini öğrenmek ve uygulamak daha doğru olur” diyor.

“Dişlerimi karbonat ve tuzla fırçalıyorum; çok beyazladı.” (YANLIŞ)
Bu işlem çok bilinçli bir yaklaşım olmamasının yanı sıra, diş minesinde oluşan çizikler nedeniyle daha fazla renk değişikliği yapabilir.

“Yaş açısından çok geç kaldım artık. Dişlerimdeki çapraşıklıklar artık düzelmez.” (YANLIŞ)
İlerleyen yaşınız kaybedilmiş zaman olmayabilir. Artık her yaşta ortodontik tedavinin mümkün olduğunu söylemek doğru olur.

“Diş taşlarımı temizletmek istemiyorum, çünkü diş minelerim çizilir, daha fazla renklenir, daha fazla taş oluşur.” (YANLIŞ)
Diş yüzeyinde oluşan taş ve plak temizlenmediği takdirde, daha yoğun sorunlara yol açar. Diş etlerinizde kanama, hassasiyet, ilerleyen vakalarda sallanma, daha yoğunlaşan periodontal problemlerle beraber dişinizi kaybetmenize neden olabilir. Dolayısıyla, diş yüzeyinde olmaması gerekli taş ve plak uzaklaştırılmalı, diş minesine herhangi bir zarar vermesi önlenmelidir.

“Kalıcı olarak dişlerimi beyazlatmak istiyorum. Dişimin minesi eriyip hassaslaşır diye endişeleniyorum.” (YANLIŞ)
Diş hekimi kontrolünde belirlenen yöntemler ve hastanın beklentisine uygun bir ortak çalışma yürütülerek yapılan bilinçli beyazlatmanın hiçbir zararı yoktur.

“Diş fırçalarken dişlerim çok kanıyor. Ben de diş etlerim sağlıklı olsun, iltihap boşalsın diye, bastırarak ve kanata kanata fırçalıyorum.” (YANLIŞ)
Kanama, diş eti hastalığının en önemli belirtisidir. Fırçalama esnasında yoğun oluşan kanama, sizi hemen bir diş hekimine götürme sebebidir.

“Dişim çok ağrıyordu. Dişin üzerine kolonya, rakı, kesmeyince akü suyu koydum. Ağrım hemen kesildi.” (YANLIŞ)
Bu tür maddeler ağrı kesici ve tedavi edici özelliği bulunmadığından, sıkıntınızı geçirmeyecektir. Diş etlerinizde hasarlara neden olacaktır. Dişteki ağrı ancak mevcut sorun ortadan kaldırıldığında kaybolacaktır.

“Dişimi uyuşturmadan çektirdim. Bir kere ağza uyuşturucu madde yapılırsa, tüm dişlerimi kaybederim.” (YANLIŞ)
Diş hekimliğinde kullanılan lokal anestezik maddelerin bağımlılık yapma, diş dökme gibi yan etkileri yoktur.

[(Gizli Üye)]

Genellikle diş rahatsızlıkları küçük büyük denmeden bir hekime danışılmalıdır. Geçen senede benim diş etlerime kan doluyordu. Önce bir süre kaşınıp, ardından fırçalama ihtiyacı duyuyordum. Fırçalardan dişlerimi kaşıyordum böylece tahriş oluyordu. Diş eti rahatsızlığı çeken tüm herkese tavsiyem direkt olarak diş hekimine gitmeleridir.

[(Gizli Üye)]

Olması gereken her gün uygun bir diş fırçası ve macunu ile dişleri fırçalamak,nasıl her 10.000 km de arabalarımızı periyodik bakıma götürüyorsak yıl da bir genel kontrol için diş hekimine uğramak,sorun,çürük vs varsa zaman geçirmeden hekime giderek kısa yoldan çözüm aramak;yoksa diş kaybı,köprü,damak yaptırma,implant gibi yüksek maliyetli ve bezdirici işlemlere muhatap olmak suretiyle maddi manevi sıkıntı yaşamak kaçınılmaz oluyor.

[(Gizli Üye)]

Günlük düzenli fırçala yeter,dişlerin sağlam olması birazda tükürük kalitesi ile alakalı eğer tükürüğünüz çok asitli değilse dişleriniz daha uzun ömürlü olur,en çok dikkat ettiğim husus diş macunu yıllardır florür var diye hep doğal diş macunları aradım durdum en sonunda Eyüp Sabri Tuncer'in karanfil özlü diş macunu nu kullanıyorum mükemmel ötesi bişey.

[(Gizli Üye)]

Konu neden gündeme geldi ki?
Bana göre;
Kişisel bakım (doğru fırça, doğru macun, ip, su ile çalkalama vs.) Sürekli aynı macunu kullanmamak daha makul bana göre. Macunda içeriğe de dikkat etmek gerekir. Bu konuda tercih ettiğim bazı ürünler var.
İyi bir dişçi (kötüsü çok kötüdür).
Doğru beslenme (elma, havuç vs.).
Diş yanında çoğunlukla gözden kaçan diş eti sağlığına dikkat (kekikli su gargara vs.).
Metabolizmanın da dişler üzerinde önemli etkileri var, örneğin kimi mineral, vitaminlerde eksiklik, hamilelik evresi, stres, diş gıcırdatma, spor esnasında çene sıkma (dişlik kullanılabilir) vs.

Zamanında bazı ülkelerde diş sağlığı için şebeke suyuna florür bile eklendiği olmuş ancak bunun çok daha sakıncalı olduğunu fark etmişler zaman içinde. Florür ile kalsiyum arası zıtlaşmalara da dikkat etmek gerekir.

[(Gizli Üye)]

Bu gün Kanada'lıların yaptığı bir çalışmayı anlatan bir makalede diş eti iltihabı(periodontitis) olan kişilerde coronavirüsün 8.9 kat daha etkili olduğunu okudum,Kısaca bedenimize göstereceğimiz özen farklı olarak ta bizleri koruyor.

[(Gizli Üye)]

her şey iyi güzel anlatılmış ama  ben bunun biraz da genetik olduğunu düşünüyorum. Afrika'da çekilen belgesellere bakın. çocukların çoğunun dişleri inci gibi..

[(Gizli Üye)]

Sağlık kurallarına aykırı ama diş fırçalamayı bu yaşa kadar alışkanlık edinemedim. Fakat Ninemin neden ara öğün olarak meyve verdiğini ancak büyünce anladım. Elmayı soyunca kızar portakalı sıkıp veren Anneme gelinnnn diye lafa girer sonrası malum....  Sağlıklı yaşam sağlıklı çevre ve sağlıklı ürünlerle oluyor. % 70 hormonlu besinlerle istediğin kadar diş fırçala sonun yine implant yada hareketli protez. Ama siz yine de fırçalayın...

[(Gizli Üye)]

Elektrikli diş fırçaları ve markaları  hakkında müspet  veya menfi bilgisi olan arkadaşların tavsiyelerini bekliyoruz.

[(Gizli Üye)]

Elektrikli diş fırçaları ve markaları  hakkında müspet  veya menfi bilgisi olan arkadaşların tavsiyelerini bekliyoruz.

Merhaba Kutay,

4 seneden fazladır kullanıyorum. İlk olarak Philips'in aşağı yukarı hareket eden diş fırçasıyla başladım. İlk olarak çok memnun kaldım. Normal diş fırçasıyla temizlediğimde diş yüzeyi üstü pütürlü gibi kalırken, elektrikli diş fırçalarının ultrasonik yöntemle binlerce kez titreşmesiyle çok daha iyi bir temizlik sağlanıyor. Elektrikli diş fırçasıyla temizlik sonrası diş yüzeyi kaygan gibi oluyordu. Gel zaman git zaman bu durum bazı problemlere yol açtı. Ben farkında değildim tabi ama uzun vadede hassas diş etlerine yol açtı. Kıpkırmızıydı. Ayrıca ileri geri hareket nedeniyle diş taşı oluşumuna da yol açıyordu. Basınç sensörü olmadığından sert mi yumuşak mı fırçalıyorum bilemiyordum. Tüm hepsi sıkıntılara yol açıyordu. İlk elektrikli diş fırçam olduğundan acemiydim de iyi zannediyordum.

3 sene ardından geçtiğimiz Kasım indirimlerinde Oral-B aldım ve hayran kaldım. Tamamen dönme şekilde hareket ediyor. Kirleri diş etinin içine itme gibi bir sorun olmuyor. Temizlik mükemmel. Ve diş eti hassasiyeti sorunum da kalmadı. Oral-B yi kullandıktan sonra Philips'in ileri geri hareketinin ne kadar saçma olduğunu anladım, Oral-B ile rahat ettim kesinlikle. Kasım'dan beri kullanıyorum ve çok memnunum. Oral-B'nin başlık çeşitleri çok daha fazla ve daha uygun. Philips'i emekliye ayırmamın bir sebebi de elimde başlıkların kalmaması ve hiç uygun fiyatlı olmamasıydı.

Alacaksan eğer Oral-B'yi kesinlikle tavsiye ederim.

[(Gizli Üye)]

her şey iyi güzel anlatılmış ama  ben bunun biraz da genetik olduğunu düşünüyorum. Afrika'da çekilen belgesellere bakın. çocukların çoğunun dişleri inci gibi..

Onların sebebi hiç şeker yememeleri. Şeker nedir bilmiyorlar, çünkü çikolatanın fiyatı aylık geçim ücretlerine eşit.

[(Gizli Üye)]

Merhaba Kutay,

4 seneden fazladır kullanıyorum. İlk olarak Philips'in aşağı yukarı hareket eden diş fırçasıyla başladım. İlk olarak çok memnun kaldım. Normal diş fırçasıyla temizlediğimde diş yüzeyi üstü pütürlü gibi kalırken, elektrikli diş fırçalarının ultrasonik yöntemle binlerce kez titreşmesiyle çok daha iyi bir temizlik sağlanıyor. Elektrikli diş fırçasıyla temizlik sonrası diş yüzeyi kaygan gibi oluyordu. Gel zaman git zaman bu durum bazı problemlere yol açtı. Ben farkında değildim tabi ama uzun vadede hassas diş etlerine yol açtı. Kıpkırmızıydı. Ayrıca ileri geri hareket nedeniyle diş taşı oluşumuna da yol açıyordu. Basınç sensörü olmadığından sert mi yumuşak mı fırçalıyorum bilemiyordum. Tüm hepsi sıkıntılara yol açıyordu. İlk elektrikli diş fırçam olduğundan acemiydim de iyi zannediyordum.

3 sene ardından geçtiğimiz Kasım indirimlerinde Oral-B aldım ve hayran kaldım. Tamamen dönme şekilde hareket ediyor. Kirleri diş etinin içine itme gibi bir sorun olmuyor. Temizlik mükemmel. Ve diş eti hassasiyeti sorunum da kalmadı. Oral-B yi kullandıktan sonra Philips'in ileri geri hareketinin ne kadar saçma olduğunu anladım, Oral-B ile rahat ettim kesinlikle. Kasım'dan beri kullanıyorum ve çok memnunum. Oral-B'nin başlık çeşitleri çok daha fazla ve daha uygun. Philips'i emekliye ayırmamın bir sebebi de elimde başlıkların kalmaması ve hiç uygun fiyatlı olmamasıydı.

Alacaksan eğer Oral-B'yi kesinlikle tavsiye ederim.

Değerli  ve faydalı görüşleriniz için Teşekkürler Mutlu Bey.