selam arkadaşlar. insan olarak hepimizin binbir sorunu, düşüncesi, zevki, hüznü, eğlencesi vs . bulunuyor. acaba hayatı ciddiye alacak kadar hayat bizi ciddiye alıyor mu? örneğin dünyanın evrendeki yerini bir düşünün... dünyanın, evrenin içinde bir kum tanesi kadar bile hacmi yok. bizler ise o koca dünyada yaşayan milyarlarca insandan biriyiz. kendi sorunlarııza, etrafımıza kısacası herşeye kafa yorup yaşamımızı bu şekilde geçirmeye değer mi? geçenlerde Jorge Luis BORGES' in ''anlar'' adlı şiirini okudum. ve geçmişe dönüp hayatımıı kısaca sorguladım. küçücük şeyler için kendimi yormanın, üzmenin, sıkıntıya girmenin ne kadar gereksiz olduğunu anladım. sizlerle de bu şiiri paylaşmak isterim.
ANLAR
Eğer, yeniden başlayabilseydim yaşamaya,
İkincisinde, daha çok hata yapardım.
Kusursuz olmaya çalışmaz, sırtüstü yatardım.
Neşeli olurdum, ilkinde olmadığım kadar,
Çok az şeyi
Ciddiyetle yapardım.
Temizlik sorun bile olmazdı asla.
Daha çok riske girerdim.
Seyahat ederdim daha fazla.
Daha çok güneş doğuşu izler,
Daha çok dağa tırmanır, daha çok nehirde yüzerdim.
Görmediğim bir çok yere giderdim.
Dondurma yerdim doyasıya ve daha az bezelye.
Gerçek sorunlarım olurdu hayali olanların yerine.
Yaşamın her anını gerçek ve verimli kılan insanlardandım ben.
Yeniden başlayabilseydim eğer, yalnız mutlu anlarım olurdu.
Farkında mısınız bilmem. Yaşam budur zaten.
Anlar, sadece anlar. Siz de anı yaşayın.
Hiçbir yere yanında termometre, su, şemsiye ve paraşüt almadan,
Gitmeyen insanlardandım ben.
Yeniden başlayabilseydim eğer, hiçbir şey taşımazdım.
Eğer yeniden başlayabilseydim,
İlkbaharda pabuçlarımı fırlatır atardım.
Ve sonbahar bitene kadar yürürdüm çıplak ayaklarla.
Bilinmeyen yollar keşfeder, güneşin tadına varır,
Çocuklarla oynardım, bir şansım olsaydı eğer.
Ama işte 85'indeyim ve biliyorum...
ÖLÜYORUM...
Jorge Luis BORGES
anlarımızı kaçırmayalım. giden ömürden gidiyor..