Gönderen Konu: Düşündüler, Yarattılar, Zengin Oldular!  (Okunma sayısı 1564 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Fanatik Toyotacı
  • ****
  • Araç: ---
  • Kan Grubu: ---
Düşündüler, Yarattılar, Zengin Oldular!
« : Ekim 07, 2007, 00:53:01 »
Düşündüler, Yarattılar, Zengin Oldular!!!


Mucitleri yüreklendiren nedir? Her alanda ilerlemelere yol açan buluşların nasıl ortaya konduğunu hiç düşündünüz mü?

İnsanlar fikirlerlerle doludur. Esin bir anda gelebilir, ama pazara sunulan son ürünler gökten hazır bir şekilde inmez. Rastlantı eseri ortaya çıkmazlar. Zamana ve kaynaklara gereksinimleri vardır. Buluş yapmak, patentler, yönetmelikler, pazar araştırmaları, yatırım, üretim ve satış labirentinin dolaşık yollarına dalmak anlamına gelir; tüm bunlar çok çalışma ve cesaret gerektirir. Beklenmedik sorunlar bir anda çıkıp yolumuzu tıkayabilir ve çözülmeleri gerekir. Ortalama 3000 ila 5000 ham fikirden yalnızca biri başarılı bir ürünle sonuçlanır. Geriye kalanlar ise geliştirme sürecinin çeşitli aşamalarında yitip giderler.

Farklı biçim ve boyuttaki bu nesneleri bugün kanıksamış olabiliriz, ancak, her biri dönemlerinde çok önemli yeniliklerdi ve gelecekteki buluşların mirasını oluşturmuşlardı...

İşte bazılarına zehir olan birçoğunda ise sahibini zengin eden buluşların belli başlıları:

İLK SİGARA

Ticari amaçlı ilk sigara 1843 yılında Fransa'da devlet tekelindeki Française des Tabacs adlı kuruluş tarafından üretildi.

İlk parti 20 bin sigara, Kraliçe Marie-Amelie tarafından o yıl Paris’te düzenlenen kermeste satıldı. Fabrikasyon olarak sigara üretimine ilk kez 1853 yılında Küba’nın başkenti Havana’da Don Luis Susini tarafından başlandı. Markalı İlk sigara ise İngiltere’de 1859’da Tatlı Üçler adıyla üretildi. Firmanın sahibi olan Robert Peacock Gloag, 1854-1856 yılları arasındaki Kırım Harbi sırasında, Ruslara karşı Türklerle omuz omuza şavaşmıştı. O sırada silah arkadaşı Türklerden sigara sarmasını öğrendi. Ülkesine döndüğünde sigara üretimine geçmeye karar verdi.

İLK ÇEK

Hamiline yazılmış ilk çek, 22 Nisan 1659 günü, Londra’da Nicholas Vanacker’a ödendi. 10 pound değerindeki bu çeki ödeyen banka, Clayton and Morris’ti. El yazısıyla yazılmış olan çekin aslı, 1976 yılı Aralık ayında Londra’da Sotheby’s müzayede salonunda yapılan açık arttırmada 1300 pounda satıldı.

İLK KAHVEHANE

İlk kahvehane, 1554 yılında Şam’dan gelen Hakim ve Cem adlı iki tacir tarafından istanbul’da açıldı. Daha sonra sayıları hızla arttı. Bu kahvehanelere, aydınlar okulu anlamına gelen mekteb-i irfan deniyordu.

İLK EHLİYET

14 Ağustos 1893 tarihinde Paris Emniyet Müdürlüğü, bir kararname yayınladı: “Hiçbir motorlu araç, sahibinin başvurusu üzerine tarafımızdan verilecek sürücü belgesi olmadan kullanılamaz. Sürücülerin hataları nedeniyle, söz konusu belgeleri iptal etme hakkına her zaman sahibiz” bu duyuru üzerine, araba sahipleri, Paris Emniyet Müdürlüğü’ne başvurdular. 1 Kasım 1899’a kadar Paris bölgesinde 1795 kişiye sürücü belgesi verilmişti.

İLK GELİR VERGİSİ

1451 yılında Floransa’da Catastro adı altında Lorenzo De Medici tarafından toplanmaya başlandı. Daha sonra Scala adını alan bu vergi, önceleri devlete gelir sağlamak amacıyla ve iyi niyetle toplanıyordu. İlk süper vergiyi ise, İngiltere’de David Lloyd George, 1909 bütçesiyle birlikte yürürlüğe koydu. Buna göre, yıllık geliri 5 bin sterlini aşan herkesten gelirinin 3 bin sterlininden sonraki her sterlin için 6 penny vergi alınıyordu.

İLK TOTO OYUNU

1922 yılında, İngiltere’nin Birmingham kentinde, John Jervis Barnard tarafından oynatıldı. Bu amaçla tek odalı bir büro tutan Barnard’ın düzenlediği bahisin ilk kuponunda, altı karşılaşmanın galibini bilmek gerekiyordu. 1938 yılına kadar bu oyunu sürdüren Barnard, kuruluşunu o yıl David Cope’a devretti.

İLK DONDURMA

1686 yılında, İngiltere Kralı II. James ve adamlarının tanesine birer pound ödeyerek 12 tabak dondurma yediklerine dair bir belge varsada, dondurmanın kökenleri, çok daha eskiye dayanır. Büyük İskender’in Neron’un ve Mısır firavunlarının dondurma yediklerine ilişkin söylentiler vardır. Şorbet denilen ilk dondurmanın 16. yüzyılda Floransa’da (İtalya) ortaya çıktığı, oradanda Fransa’ya atladığı biliniyor.

NÜFUSU 1 MİLYONU AŞAN İLK KENT

Dünyadaki tüm kentler arasında, nüfusu 1 milyonu aşan ilk kent Londra’dır. 1811 yılında yapılan nüfus sayımında, bu kentte 1 milyon 9 bin 546 kişi yaşadığı saptanmıştır. 7 yıl sonra dünyada yapılan nüfus sayımlarında ise nüfusu 1 milyonu aşan kentlerin sayısı ancak 7’yi bulmuştu. Bu şehirler; Londra, Paris, Kanton, New York, Viyana, Nanking, Tokyo

İLK KAHVE VE NESCAFE

Kahveyi ve yararlarını ilk belirleyen kişi, Ünlü Türk bilgini İbni Sina’dır. İbni Sina, M.S. 1000 yılında kahveyi keşfetti ve ona Bunc adını verdi. Bu isim Etopya’da hala kullanılır.
Bugün Avrupa ve Amerika’da yaygın bir biçimde kullanılan Neskafe sekiz yıllık bir araştırmadan sonra ilk kez 1938 yılında isviçre’de Vevey kentinde Nestle tesislerinde hazırlandı.

İLK BLUCİNLER (BLUE JEANS)

1850 yılında Bavyera’dan ABD’ye göçeden Levi Strauss tarafından yapıldı. Altına hücum döneminde San Francisco’ya geldiğinde yanında çadır ve branda bezi yapmak üzere getirdiği bir miktar kumaş vardı. O sırada karşısına çıkan bir madenci, normal pantolonların, madenlerde çabuk eskiyip yırtıldığını söyleyince, Strauss’ın kafasında şimşek çaktı ve elindeki kalın kumaştan dayanıklı pantolon yapmaya karar verdi. Bu ilk blucinler, düzinesi 13.5 dolardan satışa çıkarıldı.

ALKOLÜN BULUNUŞU

Alkolün ilk kez, tarih öncesi insanlar tarafından, mayalama yoluyla doğal olarak oluşturulmuş meyve ve sebzelerin yenmesiyle bir tesadüf sonucu bulunduğu sanılıyor. İnsanoğlu, onun gerçek özelliklerini kavradıktan sonra, ilaç sanayiinden endüstriye, çeşitli bilimlerden sosyal festivallere kadar birçok konuda, alkol, insan yaşamının vazgeçilmez unsurlarından biri haline geldi.
İlk biranın, İ.Ö. 8000-6000 yılları arasında Mezopotamya’da yapıldığı biliniyor. O dönemde insanlar, arpanın mayalanmasını sağlıyorlar, sonra da sıcak suyla karıştırarak içiyorlardı. Saf alkolün ilk damıtılması ise, İ.S. 1100 yıllarına rastlar. O tarihte İtalyanlar şarabı yada birayı belirli bir sıcaklığa kadar kaynatarak buhar haline dönüşen alkolü damıtarak saf alkol elde etmeyi öğrenmişlerdir.

İLK TÜKENMEZ KALEM

Tükenmez kalem ilk kez 1938 yılında Macar heykeltıraş ve gazeteci Lasalo Biro tarafından bulundu. Biro, o yıllarda Budapeşte’de hükümet tarafından finanse edilen bir dergi çıkarıyordu. Bir gün, derginin basıldığı matbaaya gittiğinde, çabuk kuruyan mürekkeplerin sağlayacağı yararları düşündü ve ilk tükenmez kalem prototipini geliştirdi. Biro, 10 Haziran 1943 yılında mürekkep damlatmayan bir kalemin patentini kendi adına tescil ettirdi. Biro patenti altında halka satılan ilk tükenmez kalemler ise, 1945 yılında Buenos Aires’te Eterpen şirketi tarafından piyasaya çıkarıldı.

İLK AÇLIK GREVİ

Çar 3. Aleksandır döneminde (1881-1894) Rusya’daki cezaevlerinde bulunan mahkumlar tarafından yapıldı. 1889 yılında, Kara Gaol Hapishanesi’nde bulunan kadın mahkumlar da açlık grevine katılınca, kendilerine zorla yemek yedirildiğine ilişkin kanıtlar var. İngiltere’de ilk açlık grevi ise 1909 yılı Temmuz ayında Marion Wallace Dunlop adlı bir genç kız tarafından yapıldı.

İLK MUM

Günümüzden 2000 yıl önce, hayvansal yağların arasına pamuk sokularak ilk mum yapıldı. Ancak, bu mumlar herkesin kullanamayacağı kadar pahalı ve lükstü. 17.yy’a kadar bu durum devam etti. Fransız bilim adamı Sieur Le Brez, kalıba dökülen mumları yapınca, üretim çok daha ekonomikleşti ve mum kullanımı büyük ölçüde arttı. Parafin mumların ilki ise 1850 yılında İskoçya’da James Young adlı kimyager tarafından yapıldı.

İLK OTEL

1774 yılında Şubat ayında, Covent Garden’da (İngiltere), Lows Grand Hotel adıyla açıldı. Otelin sahibi David Lowdur.

İLK HAYAT SİGORTASI ŞİRKETİ

Londra’da Sir Thomas Allen tarafından 1706 yılında, “Amicable Society for a Perpetual Assurance Office” adı altında faaliyete geçirildi. Sigortalanacak kişinin 15 yaşından küçük 45 yaşından büyük olmaması gerekiyordu.

İLK MARGARİN

Pantenti, 15 Temmuz 1869 günü Paris’te Hippolyte Mege-Mouries adlı Fransız tarafından alındı. Aynı yıl, III. Napolyon, donanmada tereyağı yerine kullanılmak üzere bir başka madde geliştirilmesi için yarışma açmıştı. Mege-Mouries, bu yarışmaya katılan tek kişi oldu ve kralın koyduğu ödülü de aldı.

İLK OTOMOBİL ÜRETİMİ

Petrolle çalışan otomobillerin üretimi, 1888 yılında Almanya’da Rheinische Gasmotorenfabrik Karl Benz tarafından Mannheim’da başladı. Gerçi Benz, ilk kullanılabilir modelini üç yıl önce yapmıştı ama, kayıtlara geçen satış, Parisli Emeli Rogers’a yapıldı ve fatura tarihi 16 Şubat 1888’di. 2 beygir gücünde, tek silindirli, üç tekerlekli ve iki kişilik olan bu araba, dört koli içinde Paris’e gönderildi. Benz firması aynı yıl ilk katalogunu çıkardı. İlk üretilen arabalar üç tekerlekliydi ve 1893 yılında dört tekerlekli ilk iki model piyasaya çıkarıldı. Bunlar, Victoria ve Vis-a-vis modelleri olarak adlandırıldı.

1893 yılı sonunda Benz firmasının sattığı araba sayısı 69’du. Seri üretimin ilk standart modeli Benz Velo, 1894 Nisanında piyasaya sürüldü. Üzerinde 1.5 beygir gücündeki motorla saatte en fazla 12 mil hız yapabilen bu arabalar, 2.200 Marktan satılıyordu.

İLK OTOMOBİL HIRSIZLIĞI

1896 yılının Haziran ayında Paris’te meydana geldi. Baron de Zuylen, Peugeot marka arabasının onarımı için imalatçı firmaya göndermişti. Baron’un şoförü, arabayı fabrikadan çalarak ortadan kayboldu. Bir süre sonra hırsız, araba ile birlikte Asnieres’de ele geçirildi.

İLK DOLMUŞ SEFERİ

Şehirlerarası ilk dolmuş seferi, 1898 yılının Ağustos ayında, London Motor Van and Wagon Co. Şirketi tarafından Clacton ile Londra arasında başladı. Şirket, her Cuma Clacton’dan Londra’ya 4 araç kaldırıyordu. 70 millik mesafe 5.5 saatte katediliyordu.

ABD’de ilk dolmuş seferleri ise, 1899 yılında Nassau County Motor Coach Co. tarafından başladı. Seferler, Long İsland’ın banliyöleri arasında yapılıyordu.

İLK PLAKA

Paris Emniyet Müdürlüğü’nün 14 Ağustos 1893 günü yayınladığı talimatnamede şu satırlar vardı:”Her motorlu aracın üzerinde, görünebilir büyüklükte bir metal plaka olacaktır. Bu plaka üzerinde, araç sahibinin adı, adresi ve ruhsat numarası yazacaktır. Aracın sol tarafına takılacak olan bu plaka hiçbir biçimde gizlenmeyecektir”.
30 Eylül 1901 tarihinden itibaren bu kural tüm Fransada geçerli oldu. Saatte 30 km yapabilen her aracın bu plakayı takması istendi.

AŞIRI HIZ NEDENİYLE CEZALANDIRILAN İLK SÜRÜCÜ

İngiltere’de Walter Arnold ilk hız nedeniyle ceza alan kişidir. 28 Ocak 1896 günü Tombridge Polis Mahkemesi’nde, C.W. Powell tarafından, sekiz gün önce meskun bölgede 2 millik hız sınırının ihlal edilmesi suçundan yargılanmıştır. Arnold’un şansızlığı, 2 millik hız sınırını, tam yerel polis komiserinin evinin önünde aşmasıydı. O sırada akşam yemeğini yemek için eve gelen komiser, olayı görünce derhal yemek masasından kalkmış, başlığını giyip bisikletine binerek suçlu’nun peşine düşmüştü. 5 saat süren kovalamacanın ardından Arnold aşırı hızdan dolayı tutuklandı.

İLK GAZETELER

Aynı başlık altında belirli aralıklarla yayınlanıp haberleri okuyucularına aktaran ilk iki gazete, Almanya’da 1609 yılının Ocak ayında yayınlanmaya başladı. Aviso Relation oder Zeitung, 15 Ocak’ta ilk sayısını çıkardı ve haftalık olarak sürdürdü. Öteki gazete ise, Aller Fürnemmen und Gedenckwürdingen Historien başlığı taşıyordu. Haftada bir kez Strasbourg’da basılan gazetenin üzerinde tarih yoktu.

İLK KÖŞE YAZARI

Dr. John Hill, 11 Mart 1951 tarihinden itibaren London Advertiser ve Literary Gazette’de Müfettiş imzasıyla köşe yazıları yazmaya başladı. Bu, ilk imzalı köşe yazısıydı. Hill, iki yıl boyunca yazılarını sürdürdü ve her yıl için 1500 sterlin ücret aldı. Bu da, o zamana göre, hatırı sayılır bir paraydı. Basın tarihinin bu ilk köşe yazarı, bugünün meslektaşları gibi ciddi konulara ilgilenmiyor aksine dedikoduları yansıtmaktan zevk alıyordu.

İLK NAYLON

Amerikan kimya şirketi E.İ. Du Pont De Neumors’da, Dr. Wallace Carothers başkanlığında bir araştırma ekibi tarafından üretildi ve 16 Şubat 1937’de patenti alındı. Ticari olarak üretilen ilk naylon ürün ise, diş fırçası kılıdır. İlk naylon iplik de, aynı şirketin Seaford fabrikasında 15 Aralık 1939’da üretilmiş ve çorap yapımında kullanılmıştır.

İLK EMEKLİ MAAŞI

Almanya’da, Bismark’ın 1889 yılının Haziran ayında hazırlattığı Emeklilik Sigortası Yasası, 1 Ocak 1891 yılından itibaren yürürlüğe girdi. Yasaya göre 16 yaşının üzerinde olup da, hiçbir iş yapmayan ve yıllık geliri 2000 mark altında olan herkese, belirli bir çizelgeye göre yardım yapılıyordu. İngiliz Milletler Topluluğu’nda, yasa ile emekli aylığı ödemeye başlayan ilk ülke Yeni Zenlanda oldu.

İLK PLASTİK

Parkesin adıyla, nitroselüloz, kafur ve alkolün karışımıyla Birmingham kentinde Alexander Parkes tarafından yapıldı. Üretimine ise Londra’da, 1866 yılında Parkes tarafından başlandı. Bulucusuna göre, bu ilk plastik, gerçekten harika bir maddeydi.

İLK CİPS PATATES

1853 yılında, New York’taki Moon Lake House Oteli’nin Kızıldereli aşçısı George Crum tarafından hazırlandı. Bir akşam, otelin restorantına yemeğe gelen müşterilerden biri, Crum’dan Fransızların ünlü patates tavasından daha ince bir patates yemeği istedi.

İLK TELEFON

Konuşmaları açıkça aktaran ilk telefon aleti, Charles Sumner Tainter ve Alexander Graham Bell tarafından geliştirilen Radyofon adlı aygıttır. İki bilim adamı, bu aygıtla ilk başarılı denemeyi 15 Şubat 1880 günü gerçekleştirdi. Verici, Washington’da 13. Cadde’deki Franklin School’un tepesine konmuştu. Tainter, ahizeyi eline alarak konuşmaya başladı:”Bay Bell... Bay Bell... Beni duyabiliyorsanız, Lütfen pencerenin önüne gelip şapkanızı sallayın”. Az sonra Bell, 14. Cadde’de bulunan laboratuarının penceresine geldi. Elinde şapka vardı. Bir an durdu, sonra sallamaya başladı.



Biraz uzun oldu ama, Güzel bilgilerdi paylaşmak istedim...

Toyota Club Türkiye

Düşündüler, Yarattılar, Zengin Oldular!
« : Ekim 07, 2007, 00:53:01 »

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Hiperaktif Toyotacı
  • ***
  • Araç: Corolla
  • Kan Grubu: B+
Düşündüler, Yarattılar, Zengin Oldular!
« Yanıtla #1 : Ekim 07, 2007, 19:49:33 »
paylaşımınız için teşekkür ederim
Hayat bazen insana sürprizler yapıyor.
Bazılarını farkediyoruz, bazılarını ise fark ettiğimiz zaman çok geç oluyor.

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Efsane Toyotacı
  • *****
  • Resim gençliğimden (42 yaşımdayken)
  • Araç: Başka Marka
  • Kan Grubu: B+
  • 15 kere teşekkür etti
  • 84 kere teşekkür edildi
Düşündüler, Yarattılar, Zengin Oldular!
« Yanıtla #2 : Ekim 08, 2007, 02:07:18 »
sağol allah razı olsun

(Gizli Üye)

  • Ziyaretçi
Düşündüler, Yarattılar, Zengin Oldular!
« Yanıtla #3 : Ekim 08, 2007, 12:17:12 »
güzel di.

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Efsane Toyotacı
  • *****
  • Resim gençliğimden (42 yaşımdayken)
  • Araç: Başka Marka
  • Kan Grubu: B+
  • 15 kere teşekkür etti
  • 84 kere teşekkür edildi
Düşündüler, Yarattılar, Zengin Oldular!
« Yanıtla #4 : Ekim 08, 2007, 13:21:17 »
Almanya’da, Bismark’ın 1889 yılının
ALINTI
Almanya’da, Bismark’ın 1889 yılının [/quote]

Bu BİSMARK kim acaba bilen varmı, bu bilgi bana çok gerekli

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Fanatik Toyotacı
  • ****
  • Araç: ---
  • Kan Grubu: ---
Düşündüler, Yarattılar, Zengin Oldular!
« Yanıtla #5 : Ekim 09, 2007, 00:20:58 »
Arkadaşlar hepinize ben teşekkür ederim konuyla ilgilendiğiniz için! Allah hepimizden razı olsun!

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Fanatik Toyotacı
  • ****
  • Araç: ---
  • Kan Grubu: ---
Düşündüler, Yarattılar, Zengin Oldular!
« Yanıtla #6 : Ekim 09, 2007, 00:42:30 »
Alıntı yapılan: Kemal Aksüyek
Almanya’da, Bismark’ın 1889 yılının

Bu BİSMARK kim acaba bilen varmı, bu bilgi bana çok gerekli
[/quote]

Ne demek Kemal Bey hemen!!!

Otto von Bismark

Özgeçmişi
Unvanları Bismarck-Schönhausen Kontu ve Lauenburg Dükü olan Otto von Bismarck (1815-1898), 19. yüzyılda gevşek bir konfederasyon olan Almanya’nın güçlü bir imparatorluğa dönüşmesinde en önemli rolü oynayan ve ilk şansölyesi (başbakan) Alman devlet adamıdır. Yeni Almanya'yı "kan ve demir"le kuracağını söylediği için kendisine "Demir Şansölye" (başbakan) adı verilmiştir.

Tam adı Otto Eduard Leopold von Bismarck-Schönhausen olan Bismrack, 1 Nisan 1815’te Prusya’da bir Junker’in (büyük toprak sahibi aristokrat) oğlu olarak dünyaya gelen Bismarck, Göttingen ve Berlin üniversitelerinde hukuk okudu. 1847'de Federal Meclis (parlamento) üyeliğine seçildi. Bismarck, eski yönetim biçimini korumaktan yana olduğu için Almanya'yı sarsan 1848 Devrimi'ni askeri güç kullanılarak bastırılmasını savundu. 1859'da Rusya, 1862'de de Fransa büyükelçiliğine getirildi.


 Siyasi Kariyeri  
Ocak 1861 tarihinde tahta çıkan Prusya kralı I. Wilhelm’in askeri harcamaların artırılması yönündeki çabaları, Prusya parlamentosundaki liberaller tarafından engellenmiştir. Bunun üzerine I. Wilhelm, muhafazakarların da desteklediği Bismarck’ı başbakan atamıştır. 22 Eylül 1862 tarihinde göreve başlayan Bismarck, meclisteki ilk konuşmasında, büyük sorunların “kan ve demirle” çözülebileceğini belirtmiştir. İzleyeceği politika da hep bu temele dayanacaktır.

Bismarck ilk işi olarak meclisi dağıttı ve kralın otoritesinin üstünde bir güç tanımadığını açıkladı.

1863 yılında Polonya’da çıkan bir ayaklanmada Rusya’yı destekleyen Bismarck, bu ülkeyle ilişkilerde bir yumuşama sağladı. Ardından Fransa ile bir ticaret antlaşması imzaladı. Bu antlaşma, Prusya’nın denetimindeki ve diğer Alman prensliklerinin de katılmış olduğu gümrük birliği için de geçerli bir antlaşmadır, dolayısıyla Avusturya antlaşmanın dışında tutulmuş oldu.

Almanya’nın ulusal birliğini kurmak için yola çıkan Bismarck, Avusturya’yı da yanına alarak 1864'te Danimarka'ya savaş açtı. Schleswig ve Holstein düklüklerini -ki nüfuslarının büyük çoğunluğu Alman asıllıdır- Danimarka krallığından kopardı. Bu iki düklükten Schleswig, Prusya, Holstein de Avusturya tarafından ilhak edildi.

Ertesi yıl, 1865'de, Holstein’i işgal eden Bismarck, Alman Konfederasyonu’nun sona erdiğini ilan ederek Prusya ordularını Bohemya’ya sürdü. Sadowa’da Avusturya ordusu yenilgiye uğramıştır. Savaşın ardından yapılan antlaşmayla Avusturya, Prusya'nın önderlik ettiği Kuzey Alman Konfederasyonu'ndan çıkarıldı.

Bu çatışmalar sırasında Prusya’ya cephe alan Alman prensliklerinin üzerine giden Bismarck, bu prensliklerin topraklarını ilhak etti. Bütün bu gelişmelerin sonucunda Orta Avrupa’da “Alman birliği”, bir federasyon çatısı altında oluşturulmasının ilk atılımlarıdır.

Hemen ardından halk tarafından seçilen temsilcilerden oluşan bir parlamento, Reichstag, ve Alman Federasyonu’nu oluşturan devletlerin atadıkları temsilcilerden oluşan Federal Konsey, Bundesrat kuruldu.

Bismarck, güneydeki Alman devletlerini de Prusya'nın denetimi altına almak istiyordu. Ama bunu sağlamak için Fransa’yla bir çatışma nedeni gerekiyordu. 1870'te, Fransa, Kral Wilhelm'den İspanya tahtı üzerindeki haklarından vazgeçmesini, İspanya tahtına Prusya Hohenzollern hanedanından Leopold’ün getirilmesini istemesi, Bismarck’a aradığı fırsatı sağladı. Kral Wilhelm’in buna karşı çıkmasının ardından Fransa ve Almanya çatışma ortamına sürüklendi. Fransa yenildi ve topraklarının bir bölümünü de yitirdikten sonra savaş tazminatı ödemek zorunda kaldı. Bismarck bu savaşta henüz Alman birliğine katılmamış olan güneydeki Alman devletlerini de safına çekmeyi başarmıştır.

Bismarck, Prusya egemenliğinde güçlü bir Almanya kurma düşünü gerçeğe dönüştürdü ve Wilhelm, 1871'de Alman imparatoru olarak taç giydi. 21 Mart 1871 tarihinde Prens unvanı alan Bismarck, şansölye olarak atanmıştır.

Bismarck’ın içerdeki uygulama ve düzenlemeleri, ortak bir para biriminin belirlenmesi, bir merkez bankasının kurulması ve ticaret kanunu, medeni kanun gibi temel yasal düzenlemelerle başlamıştı.

Amacına ulaşmış olan Bismarck, yeni Almanya'yı güçlendirmek ve zenginleştirmek için barış yanlısı bir siyaset izlemeye başladı. Almanya, Avusturya ve Rusya arasında Üç İmparator Birliği diye bilinen antlaşmayla hem Avusturya ve Rusya arasında barışı korumaya, hem de Fransa'yı Almanya'ya saldırmaktan caydırmaya çalıştı.

 
Mart 1878 de Osmanlı İmparatorluğu ile Rusya arasındaki barış görüşmelerin çıkmaza girmesi üzerine arabuluculuk görevi üstlenen Bismarck, Berlin Kongresinin toplanmasını sağlamış ve bu kongreye başkanlık etmiştir.

Kendisi de bir Junker (büyük toprak sahibi aristokrat) olan Bismarck, iç politikada giderek tutucu bir çizgiye yönelmekteydi. Ağırlıklı olarak askeri harcamaların getirdiği bütçe açıklarını giderebilmek için ek vergiler koymak istemesine karşı çıkan parlamentoyu, I. Wilhelm’e yönelik bir suikast girişimini bahane ederek fesh etmiştir.

1870-1900 yılları arasında, nedenleri halen tartışmalı olan genel ekonomik durgunlukla mücadele için gümrük duvarlarını yükseltmiştir. Dış ticarette izlediği bu korumacı politika, büyük toprak sahipleri kadar sanayicilerin de desteğini kazanmasına yol açmıştır.

Dış politikada karmaşık bir ağ oluşturan antlaşmalar ve ittifaklar yoluyla uzlaşmacı bir tutum izleyen Bismarck, iç politikada tam tersi bir tutum sürdürmüştür. 1890’lı yıllarda ortaya koyduğu korumacı dış ticaret politikası, baştan beri kendisini destekleyen Liberal Parti’nin taban kaybetmesine yol açmıştır. Öte yandan Bismarck, Avrupa’da ilk olarak işçi kesimini kapsayan emeklilik sistemi, sağlık ve kaza sigortalarını da düzenlemiş, Sosyal Demokrat’ların tabanını zayıflatmıştır.

1882'de de Prusya'yı, Avusturya ve İtalya ile Üçlü İttifak'ta birleştirdi.

1884 yılına kadar Almanya’nın sömürgeleri olması gereği üzerinde hiç durmayan Bismarck, Güneybatı Afrika, Doğu Afrika, Kamerun, kısmen Yeni Gine üzerinde sömürge hakimiyeti kurmuştur. Bu girişimler, Almanya’nın tek büyük ithalat-ihracat limanı olan Hamburg’lu büyük ticari kesimin desteğini sağlamaktır. Öte yandan kara Avrupa’sı dışında çıkar alanlarının olması, İngiltere’ye karşı Fransa ile ittifak kurabilmek için dayanak oluşturmakta, bu girişime bir inandırıcılık kazandırmaktadır.

1888 yılının Mart ayında I. Wilhelm ölünce yerine III. Friedrich imparator tacını giymiştir. Haziran ayında III. Friedrich ölünce yerine II. Wilhelm imparator oldu.

 
Bismarck-Monument, Hamburg1890 yılında antisosyalist yasaların sürelerinin uzatılması konusunda meclis tıkanınca seçimlere gidilmiştir. Seçimler, Bismarck’ı destekleyen, -başta Liberal Parti olmak üzere- yenilgisiyle sonuçlanmıştır. Bismarck’ın politikalarına karşı olan Sosyal Demokrat, İlerici ve Katolik Merkez Partileri ise seçimlerden güçlenerek çıkmışlardır. Bismarck, II. Wilhelm’e, bir askeri darbeyle parlamenter sistemin ortadan kaldırılması ardından parlamentonun yetkilerini kısıtlayan bir anayasa yapılmasını, bundan sonra parlamenter rejime dönülmesi için baskı yapmıştır. II. Wilhelm bu baskıya karşı çıkınca bakanları topluca istifaya çağırmıştır. Ancak, dışişleri bakanı olan oğlu dışında hiçbir bakan buna taraftar olmamıştır. Tüm desteğini yitiren Bismarck, görevinden ayrıldı. Friedrichsruh’taki malikânesine çekildi ve 30 Temmuz 1898’de öldü.

Birde Bismark'ı, Alman zırhlı savaş gemisinin adı diye biliyorum... Umarım yeterli olmuştur!

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Efsane Toyotacı
  • *****
  • Resim gençliğimden (42 yaşımdayken)
  • Araç: Başka Marka
  • Kan Grubu: B+
  • 15 kere teşekkür etti
  • 84 kere teşekkür edildi
Düşündüler, Yarattılar, Zengin Oldular!
« Yanıtla #7 : Ekim 09, 2007, 04:03:20 »
sağol Yasemin, çok teşekkür ederim, autohaber sitesinde bir arkadaşın nicki bu bismark, çok aykırı bir arkadaş, sürekli dalaşıp duruyoruz, merak ettim anlamını, şimdi aydınlanmış oldum, tekrar teşekkür

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Fanatik Toyotacı
  • ****
Düşündüler, Yarattılar, Zengin Oldular!
« Yanıtla #8 : Ekim 09, 2007, 13:49:14 »
Bismarck Savaş Gemisi ile ilgili bir dönem TV de bir belgesel izlemiştim ama Vikipedi de de süper bir tanıtım buldum Sizinle paylaşmak istedim Zaten Oldum olası Almanların Savaş Sanayisine Hayranımdır Kendilerini sevmesemde  Özellikle 1900-1945 arası dönemdeki Savaş Sanayi gücü ve çalışma disiplinleri mükemmel ama baştaki yöneticileri yüzünden sonuç hep hüsran olmuş... Zaten Benim Avatarımda 2.Dünya Savaşındaki Alman Motorize Birliklerinin kullandığı motorun markasıdır...

http://tr.wikipedia.org/wiki/Bismarck_(Sava%C5%9F_gemisi)
Always TOYOTA

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Fanatik Toyotacı
  • ****
  • Araç: ---
  • Kan Grubu: ---
Düşündüler, Yarattılar, Zengin Oldular!
« Yanıtla #9 : Ekim 09, 2007, 22:20:49 »
Alıntı yapılan: Kemal Aksüyek
sağol Yasemin, çok teşekkür ederim, autohaber sitesinde bir arkadaşın nicki bu bismark, çok aykırı bir arkadaş, sürekli dalaşıp duruyoruz, merak ettim anlamını, şimdi aydınlanmış oldum, tekrar teşekkür
[/quote]
Rica ederim Kemal bey, faydalı olabildiysem ne mutlu bana...

Çevrimdışı (Gizli Üye)

  • Aktif Toyotacı
  • **
  • Kan Grubu: B+
Düşündüler, Yarattılar, Zengin Oldular!
« Yanıtla #10 : Ekim 11, 2007, 22:16:08 »
süper!
318