Konu: Yargıtay:"Bir şoför her an her yerden yaya çıkabileceğini hesaplamalıdır"

[(Gizli Üye)]

Etrafında yerleşim yolu olmayan 4 şeritli bir yola atlayan yayaya çarpan, hız sınırını aşmamış bir şoföre ceza verilir mi? Yargıtay Ceza Genel Kurulu, bu soruya hukuki açıdan son noktayı koydu. Mahkemenin gerekçesi...


Yargıtay Ceza Genel Kurulu, 8 şeritli ve etrafında yerleşim yeri olmayan bir yolda önüne çıkan yayaya çarparak ölümüne neden olan şoföre ceza verilmesi gerektiğine hükmetti.

Etrafında yerleşim yolu olmayan 4 şeritli bir yola atlayan yayaya çarpan, hız sınırını aşmamış bir şoföre ceza verilir mi? Yargıtay Ceza Genel Kurulu, bu soruya hukuki açıdan son noktayı koydu. "Bir şoför her an her yerden yaya çıkabileceğini hesaplamalıdır" diyerek şoföre ceza verilmesi gerektiğini savundu.

Emsal niteliğindeki kararın dayanağı olan kaza, Ankara-Konya karayolu üzerindeki Gölbaşı ilçesi yakınlarında yaşandı. Özgür Akbıyık isimli yaya etrafında yerleşim yeri bulunmayan ve 4 şerit gidişi bulunan Konya yoluna atladı.

Şoför R.K. 70 kilometre hızla gidiyordu. Ancak yokuş aşağı olduğu için duramayarak, önüne atlayan Akbıyık'a çarptı ve ölümüne neden oldu.

HIZ SINIRINI AŞMASA BİLE SUÇLU

Kazadan sonra R.K. hakkında "Taksirle ölüme neden olmak" suçundan dava açıldı. Ankara 10'uncu Asliye Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmalarda Adli Tıp Kurumu'ndan bilirkişi raporu alındı.

Rapora göre sürücü 70 kilometrenin altında bir hızla, trafik kurallarına uygun seyrediyordu. Yaya, 1 metre yükseklikteki refüjden yola atlamıştı. Her ne kadar kusurun büyüğü yayada olsa da şoförün de dikkatli olması gerektiği belirtiliyordu.

Hâkim, sanık şoförün beraatine karar verirken şöyle dedi: "Şehir içinde ya da şehirlerarası yollarda bir sürücünün her an, her saniye sağdan, soldan, ortadan bir insan çıkacak diye araç kullanmasını beklemek de hayatın olağan akışına uygun değildir."

Ölen Özgür Akbıyık'ın yakınları kararı temyiz etti. Yargıtay 9'uncu Ceza Dairesi kararı "Adli Tıp ve bilirkişi raporlarında sürücünün de kusurunun bulunduğu belirtilmektedir, bu raporlara rağmen beraat kararı verilmesi uygun değildir" görüşüyle bozdu.

Yerel mahkeme ise kararında direndi. Dosya Yargıtay Ceza Genel Kurulu'na geldi. Genel Kurul, iki hafta boyunca tartıştı ve sonunda yerel mahkeme kararını bozdu. Şimdi 10'uncu Asliye Ceza Mahkemesi, yargıladığı şoföre "Taksirle ölüme neden olmak" suçundan 3-6 yıl arası hapis cezası verecek.

SABAH

[(Gizli Üye)]

Bu haberi duyanınız-okuyanınız var mı ?

Neler düşünüyorsunuz

[(Gizli Üye)]

ne biçim bişey adamın yoluma atlıyor ve suçlu oluyor. çok mantıksız

[(Gizli Üye)]

  Yayanın hangi taraftan yola girdiği önemlidir. Yani araç giderken solundaki yayaya çarparsa burada sürücünün kusurlu çıkması çok doğal, ancak sağdaki yaya için durum değişebilir.

[(Gizli Üye)]

türkiyede sürücüler kadar yayalarda bilinçsiz bence

[(Gizli Üye)]

arkadaslar tayın nedenıyle geldıgım kkıbrısta 3 yılda sunu ogrendım... korna calınmaz calmak kufretmek gıbı karsılanıyor...yolun kenarına dikildiğinizde türkiyeden yeni gelenler hariç herkes yayaya yol veriyor....sehirde en kritik yerlerde kameralı radar cihazı var 50 yı gecemıyorsun sehır dısındada kavsaklara yakınlasınca 65 hız sınırı var.. hız sınırıda 100 ama neredeyse olumlu kaza hic duymuyorum....sellektör bizde küfür burda- yol veriyorum sana geç - anlamında... polis cinsin cibiliyetin ne olursa olsun yakaladımı  cezayı yapıştırıyor..askeri araca bile emniyet kemeri takmamaktan ceza yazıyorlar....ve en onemlısı suruculerın ...........%60 ı kadın... otobandakı olaya gelınce ceza olabılır ama o sofor eger hapıs yatarsa yazık oluur.. bu tıp suclar maddı cozulmelı.....

[(Gizli Üye)]

Yol 4 şeritli olmasaydı şoför suçlu OLMAZDI.

Haberde eksik olan bazı noktalar var. O yüzden hatalı anlaşılıyor.

Yayanın yola girdiği yer ve çarpışma noktası arasındaki mesafe ve yolun genişliği nedeniyle sürücü KAZAYI ÖNLEMEK için manevra yapabilecekken hiç çaba göstermemiştir. Yol dar ve refüj, banket gibi kaçacak yer olmasaydı yapacak birşey yoktu. Ama yol geniş ve kazayı önlemek için manevra yapabilecek alan varken çaba göstermemek kasten öldürmeye niyet etmek gibi birşey.

[(Gizli Üye)]

türkiyede sürücüler kadar yayalarda bilinçsiz bence

[(Gizli Üye)]

Yol 4 şeritli olmasaydı şoför suçlu OLMAZDI.

Haberde eksik olan bazı noktalar var. O yüzden hatalı anlaşılıyor.

Yayanın yola girdiği yer ve çarpışma noktası arasındaki mesafe ve yolun genişliği nedeniyle sürücü KAZAYI ÖNLEMEK için manevra yapabilecekken hiç çaba göstermemiştir. Yol dar ve refüj, banket gibi kaçacak yer olmasaydı yapacak birşey yoktu. Ama yol geniş ve kazayı önlemek için manevra yapabilecek alan varken çaba göstermemek kasten öldürmeye niyet etmek gibi birşey.

Aracın solunda veya sağında da bir başka araç varsa ne olacak? Yani manevra 4 şeritli yolda yapılır tabii ki ama o yol da bomboş değilse ne olacak?

[(Gizli Üye)]

  Yayalardan çok bilinçli olmasını, sürücüler olarak beklememeliyiz. Çünkü yaya ehliyeti denen birşey yok ve bu yaya çocuk, hasta vs. de olabilir. Bunları da dikkate almalıyız.

 Kıbrıs'da 1970 lerin sonlarında bile radar vardı. Ayrıca sellektör gerçektende trafikde yol vereceğim anlamına gelir, sadece bu Türkiye'de farklı nedense.
 Türkiye'de genel bir bilgi eksikliği ve yanlışlığı olduğu aşikar ve bu konuya eğinilmesi şart.

[(Gizli Üye)]

Ayrıca sellektör gerçektende trafikde yol vereceğim anlamına gelir, sadece bu Türkiye'de farklı nedense.

Ara sokakdan yola çıkmak için bekleyen adama selektör yapıyorum ''Geç'' diye, armut gibi suratıma bakıyor, böyle olunca da el kol işaretiyle geç diyorum artık

[(Gizli Üye)]

  Evet, bu daha tehlikeli olabiliyor Alperen. Halbuki kural bir ülke sınırları hatta medeniyette tek olmalıdır. Yoruma açık olmamalıdır.
 ABD'den bir kız gelmişti bir kere ve bana soruyordu; neden araçlar sürekli korna çalıyor diye. Açıkçası kız yaya olarak bile burada trafikten korkmuştu.

[(Gizli Üye)]

Herkes zaten elinden geldiğince dikkatli araç kullanmaya çalışıyor. Kimse isteyerek yada bilerek bir yayaya veya hayvana çarpıp ölümüne yada yaralanmasına sebep olmak istemez.Maalesef insanlarımız o kadar cahil ve vurdum duymaz ki, üst geçitler, yaya geçitleri varken onları kullanmazlar bana bişey olmaz mantığıyla e-5 de otobanda bariyerlerin üstünden altından geçip karşıya geçmeye çalışırlar. Kaza olduğunda da bunları insan yerine koyup ceza veriyorlar. Yazık hemde çok yazık. Yaya koca arabayı görmeyecek ama şoför herşeyi görecek. Sonuçta araba bu 50 ile bile gitseniz yayayı görüp frene basıp aracı durdurana kadar zaten iş işten geçiyor. Allah kimseye böyle bir olay yaşatmasın.

[(Gizli Üye)]

saçmalığın daniskası..resmen ..tamam haklı sürücü her zaman dikkatli olucak.. ama yaya da en sürücü kadar duyarlı ve dikkatli olmalı kaldırım varken yol kenarında bebek arabası ile yürüyen kadına..aracımdan inip uyarıpta karşılığında haklısınız beyfendi özür dileirm pardon diyeceğine ..sanane diyen bir türk kadının aben çarpmışım yada bir başkası suçlu ben isem..yemişim böyle adalaetide saygıyıda kuralıda..tamamen yorumsuz.. kusura bakmasın bu ülkede adalet yok zatende hiç olmadı.. yazık..

[(Gizli Üye)]

İki taraflı bir sıkıntı bu. Şehir içinde, yaya yola adımını attığı anda yol onundur.

Yaya geçitlerini bu yüzden yapıyorlar ancak yayalar(yani biz bizzat kendimiz), yaya geçidini nadiren kullanmakta. Buda adım başı yola adımını atan yaya sonucunu doğuruyor. yolda bekleyen yayaya yol vermek bu yüzden mımkin olmuyor.

  Evet, bu daha tehlikeli olabiliyor Alperen. Halbuki kural bir ülke sınırları hatta medeniyette tek olmalıdır. Yoruma açık olmamalıdır.
 ABD'den bir kız gelmişti bir kere ve bana soruyordu; neden araçlar sürekli korna çalıyor diye. Açıkçası kız yaya olarak bile burada trafikten korkmuştu.

kanadadan bir ingilizce öğretmenim vardı. Nijerya trafiği gibi bir benzetme yapmıştı. Bende hayretler içinde neresi beziyor diye sormuştum. Birde üsküdarda dilruba tesislerinin arka yolu çok dik. İnerken arabaya sıkı sıkı tutundu ve kanadada bu kadar dik yol yapmak yasaktır dedi.

Al Kanadanı git diyesim geldi .

[(Gizli Üye)]

Şimdi şöyle birşey var arkadaşlar. Sürücü tamamen kusursuzdur dendiği anda sürücülere, otoyola çıkan yayalara vurma serbestisi tanımak gibi olur ve bazı insanlar (!) bu hakkı kullanmak isteyebilirler diye düşünüyor hukukçular. Yani kanunların amacı sadece kusurluyu bulup cezalandırmak değil, sürücüyü her zaman gözü açık ve frene basmaya hazır durumda tutmak ve yeni olayların önüne geçmek de kanunların ve içtihatların görevi. Bu gibi şeyleri düşünürler..
Adalet aslında bir araçtır. Amaç kamu yararıdır.

[(Gizli Üye)]

Şimdi şöyle birşey var arkadaşlar. Sürücü tamamen kusursuzdur dendiği anda sürücülere, otoyola çıkan yayalara vurma serbestisi tanımak gibi olur ve bazı insanlar (!) bu hakkı kullanmak isteyebilirler diye düşünüyor hukukçular. Yani kanunların amacı sadece kusurluyu bulup cezalandırmak değil, sürücüyü her zaman gözü açık ve frene basmaya hazır durumda tutmak ve yeni olayların önüne geçmek de kanunların ve içtihatların görevi. Bu gibi şeyleri düşünürler..
Adalet aslında bir araçtır. Amaç kamu yararıdır.

Evet. Başkasına yapılan haksızlığa susabiliyoruz ama hakkıımızı da kullanmak için her şeyi yapıyoruz.